Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Faiz Yemediği Halde Tozunun Bulaşmasından Dolayı Sorumluluk Var mıdır?

Suraka Çevrimdışı

Suraka

Jihad today, Jannah tomorrow...
İslam-TR Üyesi
Rasülüllah (s.a.v.) buyurdu ki: “Öyle bir zaman gelecek ki insanlar faiz yiyecekler”. Sordular: Ey Allah’ın Resûlü! Herkes mi faiz yiyecek? Hz. Peygamber şöyle cevap verdi: “Yemeyenlerine de faizin tozu bulaşacak”. (Nesâî, Buyû: 2; İbni Mâce, Ticârât, 58; Müsned-i Ahmed, No: 10410)


Es Selamu Aleykum ve rahmetullah
Abi bu hadiste "(Faiz) Yemeyenlerine de faizin tozu bulaşacak" diyiyor. Bu bulaşmada bi vebal varmıdır? İstemeden mi bulaşacak?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah ;

... Ebû Hurayra (r.anh)'den rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen hiçbir kimse kalmayacaktır. Kişi, faiz yemese bile, kendisine onun buharından bulaşacaktır."
îbn Îsa; "Onun tozundan ona bulaşacaktır" dedi.
(Ebu Davud, Buyû, Bab 3, Hadis no : 3331; Nesai, Buyû, Bab 2, Hadis no: 4379; İbn Mâce, Ticârât, Bab 58, Hadis no: 2278; Ahmed b. Hanbel, II, 494)

Bu hadis Musannif Ebû Davud'a iki ayrı hocadan intikal etmiştir. Bunlardan birisi Muhammed b. İsa, diğeri de Vehb b. Bakiyye'dir. Metin, Vehb b. Bakiyye'nin rivayetidir. Onun; "Kendisine onun buharından bir şey bulaşacaktır" şeklinde rivayet ettiği cümle, Muhammed b. İsa'nın rivayetinde, ' 'Kendisine, onun tozundan bir şey bulaşacaktır" şeklinde varid olmuştur. Musannif, bu farka, hadisin sonunda işaret etmiştir.

Îbn Mâce'nin rivayeti de, İbn İsa'nın rivayeti gibidir.
Senedden, Hasen'in hadisi Ebû Hurayra'dan işittiği izlenimi ortaya çıkar. Fakat Munziri, Hasen'in Ebû Hurayra'yı görmediğini, onun için hadisin munkatı olduğunu söyler.

Metinde geçen; "faizin buharı" veya "tozu"ndan maksat, onun eseridir.
Rasûluîlah (s.a.v.), bu hadisi ile ta asırlar öncesinden bu günü görmüş, insanlığın düştüğü bu ekonomik batağı mucizevî bir tarzda haber vermiştir.
Gerçekten de Peygamber'in bildirdiği tahakkuk etmiş, faize doğrudan ya da dolaylı olarak dalmayan hemen hemen kalmamıştır. Dinine bağlı olarak bilinen, faizin haram olduğuna inanan birçok insan bile maalesef ya bile bile ya da bilmeden faize bulanmıştır. Çünkü gayri islâmî (küfür) sisteme dayanan ve bu sistemin piyasasında gelişen ekonomi insanlığı kıskacına almış, bütün çıkış kapılarına faizi yerleştirmiştir. Öyle ki, piyasada iş yapmak isteyen tuccar, yatırım yapmak isteyen sanayici, ister istemez faiz muesseselerinin kapılarına gitmek zorunda kalmıştır. Kredi ve banka ile hiçbir ilgi kurmayan esnaf da faizden uzak kalamamaktadır. Çünkü, İslâm'ın koyduğu şartlara uyulmadan yapılan ve yaygınlaşan fasid akidler de faiz hükmündedir. Bu akidlerden uzak kalmak zamanımız tüccarı için imkânsız hale gelmiştir.
Ticaret, sanayi ve banka ile hiçbir ilgisi olmayan çiftçi, işçi, memur da yakasını bu iletten kurtaramamaktadır. Ürününe karşılık aldığı bedel, çalışmasına karşılık aldığı ücret faiz kurumlarından geçmekte, faize bulanmaktadır. Dostunda yediği yemekte, arkadaşından aldığı hediyede faiz bulaşığının olmadığı, hiç kimse tarafından garanti edilemez durumdadır, işte Peygamber (s.a.v.)'in, insanların faiz alıp yemese bile onun tozuna dumanına bulaşacağı yolundaki haberi budur.

Avnu'l-Ma'bûd sahibinin ifadesine göre, AIiyyu'1-Kârî; kişinin, faizin tozuna bulaşmasını şöyle açıklar:
"Yani kişiye faizin eseri ulaşır. Bu; faiz muamelesine şahid olmakla, o muameleyi yazmakla, faiz yiyenin ziyafetine iştirak etmekle veya hediyesini kabul etmekle olur. Kişi faizden korunsa bile, onun izlerinden kendisini kurtaramaz."
Ebû Davud'un bu hadisi, "şubhelerden kaçınmak" babına alması, hadisin bu tarafı ile ilgili olsa gerektir. Çünkü faiz olan, faiz olduğu bilinen şey kesinlikle haramdır. Şubhe ile hiçbir ilgisi yoktur. Şubheli olan, akidler içerisine gizlenen, herkesin ayırd edemeyeceği ya da başkalarının kazançları vasıtasıyla gelen faizdir. Müslüman yaptığı muameleye çok dikkat etmelidir. Davetine gittiği, sofrasına oturduğu kişileri iyi seçmelidir. Hatta alışveriş ettiği bakkalın ticarî muamelelerini bilmeli ve bakkalını ona göre tesbit etmelidir.

Tüm bunlardan anlaşılacağı gibi kişi ticaretle /faizle ilgili yaptığı işlerden sorumludur. Direkt bankaya gidip faize bulaşmayabilir veya çeşitli faizli alışverişlerden uzak durabilir ki bunlar güzel amellerdendir. Birde görünürde/zahiren faiz almıyormuş gibi anlaşılan fakat araştırıldığı zaman faiz ya da faize dolaylı yoldan katkı sağlandığı andlaşmalar, alış-verişler bulunabilir.

Tabi ki “Allah (c.c.), kuluna çekemeyeceği yükü yüklemez (Bakara 286) ve "Ameller ancak niyetlere göredir" (Buhârî, Bedu’l-Vahy, 1; Muslim, İmâre, 155; Ebu Davud, Talak, 11) kaidesi gereğince kişinin faizden sakınma çabaları, araştırması, şubheli şeylerden kaçınması vb gibi kendi akli ve iradesiyle engel olabileceği işlerden sorumludur.
 
Üst Ana Sayfa Alt