Ey Can-ı Dilara..
EY can-ı Dilara ,
Ey güller gülü ;
Ey güzeller güzeli ,
Ey sevgililer sevgilisi!..
Senden uzaklaştıkça yıllar ;
Ayrıldıkça sinemizden mavera rahmetinin o can bulutları,
Hep bekler olduk,boynu bükük gül goncası gibi solduk..
Özledik saâdet mazisinin gül esintisini ,nev-baharını..
Sonbaharlar kışa döndü , nurunu yitirdi yazlar;
Hasret içinde yanıyor o sıcak yüreğinden esen munis rüzgâr..
Masmavi olan denizler, ağlayan gözler gibi şimdi simsiyah !.
Dökmekte bütün yeşil yapraklarını ağaçlar,kurumakta dallar;
Ufukta gittikçe soluyor an ve renk,
Sabırla muştunu bekliyor zaman ve ahenk..!
Sana bağlılığımız hep artıyor /meftunuz!,
Sensiz, gittikçe eriyen bir mum’uz.
Yakıyor ayrılık ateşin sinemizi,
Ey Can Sevgili ;
Sensin biricik can umudumuz.!
Seni nerede bekleyelim Ey güzelller güzeli;
Ki hiç Sönmeyen bir çerağsın..!
Nasıl kavuşalım aydınlığına,nuruna,
Nasıl erişelim o müstesna ruhuna..?
Ey can sevgili ;
EY SEVGİLİLER SEVGİLİSİ ;
Kalmadı kelimelerde ne ruh, ne edâ, ne güzellik ,
topallıyor dev cümleler adından uzaklaştıkça..
Ama ümitlerimiz hâlâ ter-ü taze ;
duygularımız bir bahar gibi yemyeşil seni sevdikçe/andıkça..
Ey methedilmiş ,övülmüş Resullerin Sultanı !
Dudaklarından tane tane dökülen o inci, güher
Ebedi kalacak gönüllerde,dillerde
Işığımız olacak en karanlık günlerde..
Ey biricik Sevgili ;
Açacak taze goncalar,güller gibi
Geçse de üzerinden nice bin asırlar
Can bulacak yeniden sinelerde..
Tatlı bir meltem gibi ısınıyor içimiz,
o kutlu adın düştükçe her lahza dudaklarımıza,
ve ılık bir dua gibi esiyor yüreğimiz üzre bad-ı sabah.!.
O müsemma ismin dilimizde tarif edilemez bir tat..
Zikrettikçe GÜL ismini neşeleniyor ,gönlümüz,
sönmeyen bir kandil , bir nur olup aydınlanıyor yüzümüz..
Ruhumuz yeniden buluyor hayat.
Ey sevgili efendimiz..sav/ gül sevgilimiz !.
Sana müştak ,sana yâr olan tüm heceleri ,sözleri;
bir de mücella ahlâkını sarmaya çalışarak ruhumuza ,
günahkâr bir kuş gibi konmak istiyoruz ayaklarına..
Ne olur kovma bu mücrim bu asi kullarını ey can Sevgili ;
Kapında bir lahza olsun,evet bir yiğit mücahit gibi ,
beklemek istiyoruz Ribat’ta bekleyen asker gibi..
Ey güzeller güzeli .Can Sevgili,
nice zülmün geçerek içerisinden
Katlandığın o çekilmez acıları ,
O ulvi yüce davanı ;
bakmadan bu mücrim halimize,
bir kalkan kabul ederek Ey Sevgili ;
yüreğimize silinmez mühür gibi kuşanmak istiyoruz.!.
Ey sevgili..bilmiyoruz!?..
Özlemini nasıl gidere biliriz ,
vuslatına nasıl kavuşabiliriz ey can Resul..?
Ömrün bitip, başladığı anda mı ,
tarihten bir meşale gibi gelen kutsal sevdanda mı ,
mutlu duyguların nur aydınlığında mı ,
kutsal seherlerinde mi ?!..
Sırlı bir makamda mı...?
Mutlu duyguların alaca karanlığında ,
Nurlu seherin -Kadir Sabahın da- ;
Kutsi zamanın hangi anın da ?! ..
Lütfen yeni bir ışık ol ,
Can gibi doğ ;
Kon! yeni bir müjde gibi ruhlarımıza.!
Ey can-ı Dilara ..
İbrahim Zarifoğlu
2007/İstanbul..
EY can-ı Dilara ,
Ey güller gülü ;
Ey güzeller güzeli ,
Ey sevgililer sevgilisi!..
Senden uzaklaştıkça yıllar ;
Ayrıldıkça sinemizden mavera rahmetinin o can bulutları,
Hep bekler olduk,boynu bükük gül goncası gibi solduk..
Özledik saâdet mazisinin gül esintisini ,nev-baharını..
Sonbaharlar kışa döndü , nurunu yitirdi yazlar;
Hasret içinde yanıyor o sıcak yüreğinden esen munis rüzgâr..
Masmavi olan denizler, ağlayan gözler gibi şimdi simsiyah !.
Dökmekte bütün yeşil yapraklarını ağaçlar,kurumakta dallar;
Ufukta gittikçe soluyor an ve renk,
Sabırla muştunu bekliyor zaman ve ahenk..!
Sana bağlılığımız hep artıyor /meftunuz!,
Sensiz, gittikçe eriyen bir mum’uz.
Yakıyor ayrılık ateşin sinemizi,
Ey Can Sevgili ;
Sensin biricik can umudumuz.!
Seni nerede bekleyelim Ey güzelller güzeli;
Ki hiç Sönmeyen bir çerağsın..!
Nasıl kavuşalım aydınlığına,nuruna,
Nasıl erişelim o müstesna ruhuna..?
Ey can sevgili ;
EY SEVGİLİLER SEVGİLİSİ ;
Kalmadı kelimelerde ne ruh, ne edâ, ne güzellik ,
topallıyor dev cümleler adından uzaklaştıkça..
Ama ümitlerimiz hâlâ ter-ü taze ;
duygularımız bir bahar gibi yemyeşil seni sevdikçe/andıkça..
Ey methedilmiş ,övülmüş Resullerin Sultanı !
Dudaklarından tane tane dökülen o inci, güher
Ebedi kalacak gönüllerde,dillerde
Işığımız olacak en karanlık günlerde..
Ey biricik Sevgili ;
Açacak taze goncalar,güller gibi
Geçse de üzerinden nice bin asırlar
Can bulacak yeniden sinelerde..
Tatlı bir meltem gibi ısınıyor içimiz,
o kutlu adın düştükçe her lahza dudaklarımıza,
ve ılık bir dua gibi esiyor yüreğimiz üzre bad-ı sabah.!.
O müsemma ismin dilimizde tarif edilemez bir tat..
Zikrettikçe GÜL ismini neşeleniyor ,gönlümüz,
sönmeyen bir kandil , bir nur olup aydınlanıyor yüzümüz..
Ruhumuz yeniden buluyor hayat.
Ey sevgili efendimiz..sav/ gül sevgilimiz !.
Sana müştak ,sana yâr olan tüm heceleri ,sözleri;
bir de mücella ahlâkını sarmaya çalışarak ruhumuza ,
günahkâr bir kuş gibi konmak istiyoruz ayaklarına..
Ne olur kovma bu mücrim bu asi kullarını ey can Sevgili ;
Kapında bir lahza olsun,evet bir yiğit mücahit gibi ,
beklemek istiyoruz Ribat’ta bekleyen asker gibi..
Ey güzeller güzeli .Can Sevgili,
nice zülmün geçerek içerisinden
Katlandığın o çekilmez acıları ,
O ulvi yüce davanı ;
bakmadan bu mücrim halimize,
bir kalkan kabul ederek Ey Sevgili ;
yüreğimize silinmez mühür gibi kuşanmak istiyoruz.!.
Ey sevgili..bilmiyoruz!?..
Özlemini nasıl gidere biliriz ,
vuslatına nasıl kavuşabiliriz ey can Resul..?
Ömrün bitip, başladığı anda mı ,
tarihten bir meşale gibi gelen kutsal sevdanda mı ,
mutlu duyguların nur aydınlığında mı ,
kutsal seherlerinde mi ?!..
Sırlı bir makamda mı...?
Mutlu duyguların alaca karanlığında ,
Nurlu seherin -Kadir Sabahın da- ;
Kutsi zamanın hangi anın da ?! ..
Lütfen yeni bir ışık ol ,
Can gibi doğ ;
Kon! yeni bir müjde gibi ruhlarımıza.!
Ey can-ı Dilara ..
İbrahim Zarifoğlu
2007/İstanbul..