Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Elbiselerinize Iyi Bakın!

_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
Elbiselerinize İyi Bakın!

unnamed.jpg

İlk evlendiğim yıllarda, benim yaşlarımda bir komşum vardı. Komşumun tek evladı, benim de aynı yaşlarda ikizlerim vardı. Ben her zaman olduğu gibi mutfakta uğraşmaya bayılırdım. Çocukları uyutunca hemen mutfağa gider bir şeyler pişirirdim. Komşum, tek çocuğu olmasına rağmen, yemek yapamadığından yakınırdı. Bu sebeple ne pişirsem, komşuma da bir tabak götürürdüm.

Taa ki, bir gün bana: “Eşim senin yemeklerine bayılıyor” diyene kadar! Ben ne zaman yemek götürsem, eşi kendisine çıkışır: “Bak o kadın iki çocuğuyla neler yapıyor, sen tek çocukla bir şey beceremiyorsun!” dermiş.

O sözü duyduktan sonra, bir daha komşuma yemek götürmemiştim…

Dün bir kardeşimiz, “Eşim benim yaptıklarımı beğenmiyor ama komşudan ne gelse çok hoşuna gidiyor. Hatta malzemeleri ver o yapsın! diyor. Geçen getirdiği kurabiyeye şeker atmayı unutmuş ama eşim onu bile beğendi”diye dertlenmiş.

Erkekler böyle bir densizliğin, kadın için ne kadar yaralayıcı bir tavır olduğunu bilseydi eminim bir daha bunu yapmazlardı. Kadın emek çekecek, elinden geleni yapıp bir şeyler hazırlayacak ve erkek:“Beğenmedim” diyecek! “Eee madem beğenmiyorsun, mutfağa buyur kendin yap!” diyesi gelmez mi insanın? Hatta onca emekten, yorgunluktan sonra, bu lafı duyan kadında; tabağı tencereyi erkeğin kafasına geçirmek gibi kötü düşünceler hasıl olmaz mı? İnsanız olur! (Aman sakin olun, sakın yapmayın böyle şeyler)

Bu yazıyı okuyan erkeklere tavsiyem: Allah için hanımınızın emeklerini küçümsemeyin. Beğenmeseniz bile yaptıklarına kırıcı yorumlar yapmayın ve lütfen eşinizi başka kadınlarla hatta annenizle bile kıyaslamayın! “Eline sağlık hanım, çok güzel olmuş”dedikten sonra, yemekte neyi eksik bulduysanız uygun bir dille söyleyebilirsiniz. Buna hiç bir kadın darılmaz. Ama kıyaslanmaya da hiç bir kadın tahammül edemez! Nasıl ki çocuklar, başka çocuklarla kıyaslanmaktan hoşlanmazsa, aynı şekilde kadınlarda hatta sizlerde hoşlanmazsınız. Lütfen söz ve davranışlarınıza özen gösterip, kadınların sizlere bir emanet olduğunu ve kalplerinin çok kırılgan olduğunu unutmadan hareket edin.

Tıpkı hayat rehberimiz Kur’an’ı kerimde Rabbimizin buyurduğu gibi, eşler birbirlerinin elbisesidir, örtüsüdür. Akıl sahibi herkes elbisesine iyi baksın. Yırtılmasına, zedelenmesine, kirlenmesine izin vermesin. İncitici her söz ve tavır, bu elbiseye onarması zor tahribatlar yapar. Suya kötü sözler söylendiğinde, suda oluşan kötü şekilleri hatırlayın. Su bile kötü sözden böylesine etkileniyorsa, vücudunun yüzde 90′ı sudan oluşan insan, kırıcı, onur zedeleyici sözlerden nasıl olur da etkilenmez?

Ve yine asıl muhatabım kadınlara tavsiyem şu ki; Kesinlikle başka hiç bir kadını, kocanızın yanında övmeyin. Sizden üstün olan meziyetlerini eşinize anlatmayın. (Güzelliği, becerikliliği, bilgisi… gibi) Eşiniz komşu hanımın yemeklerini beğeniyorsa, o yemekleri eşinize göstermeyin (Çok ciddiyim).

Çünkü şeytanın en sevdiği amel, karı kocanın arasını açmaktır. Bunu türlü vesilelerle yapar. Bazen bir komşunuzu, bazen bir arkadaşınızı, bazen de iş yerindeki bir kadını ona musallat eder. Aynı durum kadın için de geçerlidir ancak erkekler nefsani duygular bakımından daha zayıf yaratılmışlardır.

İslamın zorluk dini değil, incelik dini olduğunu bir kez daha hatırlatarak, bir kaç hususa daha değinmek istiyorum. İslam da haremlik selamlık diye bir madde yok ancak biz Kur’an ve sünneti anlayıp kavradıkça, bunun İslamın fıtratından olan bir gereklilik olduğunu anlıyoruz.

Komşular veya arkadaşlarla ailecek bir araya gelip, sohbetler ediliyor. Çoğu aile için bu gayet normal. Ama emin olun, bu İslam’ın gözüyle bakıldığında hiç normal bir durum değil. Bir hanım, eşinin akşam oturmasına gelen komşuları gittikten sonra, komşu hanım için: “Fıstık gibi kadın” dediğini anlatmıştı. Oysa eşi, tanıdığımız kadarıyla gayet beyefendi biri gibi görünüyordu. Bakın islamsızlık insanı ne hale sokuyor. Çünkü kadın-erkek karışık oturmalarda, konuşmalar, gülüşmeler hatta istem dışı bakışmalar olabiliyor. Şeytanın insan kalbine ne türlü düşünceler verdiğini yalnız Allah bilir.

“Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.”

“Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.” (Âraf: 16-17)

Son olarak annelere yine, yeniden hatırlatmak isterim ki: Lütfen çocuklarınız gereksiz yere poh pohlamayın. Erkek çocuklarını efendileştirip, her isteklerini yerine getirmeyin. Yapabilecekleri işleri verip, sorumluluk almalarını sağlayın. Yeri geldikçe, onlara ileride eşlerine karşı hangi davranışlardan kaçınmaları gerektiğini anlatın. Evde eşinizle düzeyli, saygılı ve sevgi dolu bir iletişim kurmayı başarırsanız, bu çocukların ilerideki evlilikleri için yıkılması zor bir temeli teşkil edecektir.

Asıl sorunumuz, yüzü ahirete dönük aileler olamayışımızda. Çoğu çiftin kavgaları, tartışmaları, dargınlıkları sadece dünyevi kaygılardan kaynaklanıyor. Eşler birbirlerini ahiret sermayesi, cennet hazinesi gördükleri vakit, dert zannedilen içi boş bütün kavgalar buhar olup uçacak…

Cahide Sultan
 
G Çevrimdışı

gülnisa

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ben iki sene önce yemek kursuna ve pastacılık kursuna gitmiştim. (İSMEK)
Kursta ne öğrendiysem, hemen eve gelip aynı malzemelerle aynı yemek ve pastaları yapıp, neredeyse bütün apartmana dağıtıyordum,
eyyvahhh, komşu hanımlarda ,akşamları kocalarına , bunu bizim gülnisa yapmış getirdi. demişlerdir.
neyse ki, artık kursa falan gitmiyorum.
sadece kandillerde helva yapıp dağıtıyorum, bir de muharrem ayında aşure yaptığım zaman veriyorum....
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
ben iki sene önce yemek kursuna ve pastacılık kursuna gitmiştim. (İSMEK)
Kursta ne öğrendiysem, hemen eve gelip aynı malzemelerle aynı yemek ve pastaları yapıp, neredeyse bütün apartmana dağıtıyordum,
eyyvahhh, komşu hanımlarda ,akşamları kocalarına , bunu bizim gülnisa yapmış getirdi. demişlerdir.
neyse ki, artık kursa falan gitmiyorum.
sadece kandillerde helva yapıp dağıtıyorum, bir de muharrem ayında aşure yaptığım zaman veriyorum....

Kandil Geceleri Bid'at'çi Niceleri (kitap)
https://www.islam-tr.org/konu/kandil-geceleri-bidatci-niceleri-kitap.8101/
 
G Çevrimdışı

gülnisa

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
s.a katre, bidat olduğunu ben de biliyorum, kandilde helva yapıp komşulara dağıtmamda ki amaç, hem onları görmek hallerini hatırlarını sormak, hasta ve yardıma muhtaç olanları bilmek ve komşuluk ilişkilerini güzelleştirmek amacıyla yapılan bir iş diğelim.
normal zamanlarda , komşu ziyaretlerine pek vaktim olmuyor. kandiller ve özel günler vesilesi ile onları ziyaret etmiş oluyorum...
yani anlayacağınız, böyle günlerde olmasa akraba ve komşuları unutacağız..

 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
s.a katre, bidat olduğunu ben de biliyorum, kandilde helva yapıp komşulara dağıtmamda ki amaç, hem onları görmek hallerini hatırlarını sormak, hasta ve yardıma muhtaç olanları bilmek ve komşuluk ilişkilerini güzelleştirmek amacıyla yapılan bir iş diğelim.
normal zamanlarda , komşu ziyaretlerine pek vaktim olmuyor. kandiller ve özel günler vesilesi ile onları ziyaret etmiş oluyorum...
yani anlayacağınız, böyle günlerde olmasa akraba ve komşuları unutacağız..


Sana şöyle bir örnek vereyim.
Bir tarihte 10 yıl kadar önce Adanaya gitmiştim. Adananın 20 yıl öncesini bilirim. Bir AVM yapılmıştı. AVM ye gittğimde etrafta pikniğe , pazar gezmesine gider gibi AVM ye giden birsürü insan dolaşıyordu. Halkın bu tarz yerlere rağbet etmesi o dönem için düşüktü. Orada 100 kişi var ise bunların 10 u alışveriş geri kalan 90 ı gezmeye gelenlerdi. Bu manzara beni şöyle düşündürdü.

Şimdi ben bu AVM ye ilk giren kişi burada bukadar insanı görünce . "hmmm . bu kadar insan buraya geliyor demek burası tercih edilen bir yer. Adana gibi ucuz (/ o zamanlar için . şimdiki durumu bilmiyorum) bir şehir için insanlar buradan alışveriş ediyorsa demekki buranın fiyatları da ucuzdur" diye düşünecektim.

Sonuç benim için şu oldu. Her ne kadar o ortamı onaylamasam bile oradaki kalabalığa katkı sağlayan 1 kişi de ben oluyor isem, ve ben bu AVM ye karşı isem, Bedenim ile oranın reklamına katkım oluyor ve bunda bir sorumluluğum var.!!!


Hadis yada ayet. tam hatırlayamadım. Dininizle ilgili hoşlanmadığınız şeyler konuşulduğu yerlerden uzaklaşın . gibi hatırlıyorum.

Sen bu günleri onaylamayan biri olarak, bu günlere ait bir geleneği devam ettiren kişi durumunda oluyorsun. Seni dışarıdan gören bir kişi bu davranışını örnek alarak hataya da düşebilir. Değil mi!!!
Saygılarımla :)
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
s.a katre, bidat olduğunu ben de biliyorum, kandilde helva yapıp komşulara dağıtmamda ki amaç, hem onları görmek hallerini hatırlarını sormak, hasta ve yardıma muhtaç olanları bilmek ve komşuluk ilişkilerini güzelleştirmek amacıyla yapılan bir iş diğelim.
normal zamanlarda , komşu ziyaretlerine pek vaktim olmuyor. kandiller ve özel günler vesilesi ile onları ziyaret etmiş oluyorum...
yani anlayacağınız, böyle günlerde olmasa akraba ve komşuları unutacağız..
Aleykumselam ve Rahmetullah
Ben bilmiyorsunuz sandım. Bilerek öyle yapıyorsanız siz bilirsiniz. Ama diğer zamanlarda da pekala o dedikleriniz yapılabilir. O günde olacak diye bir kural yok. Ya da ben önceden pek kutlamadığım için bırakmak zor gelmedi.
 
Üst Ana Sayfa Alt