-Burs karşılığında bir küfre hizmet konusunda bir yükümlülük doğmuyorsa,
(Küfre hizmeti esas alan ve küfrün artmasına sebep olan her türlü anlaşma,ücret,Allahın hükmüne ve adaletine isyan,müslümanlara olan zulmü arttırdığı için de hakkın gasbı olduğu için)
-bir yarışma sınavı karşılığında hak edilmiş ise,
(Yarışma bilgi karşılığında ve emek harcanarak yapılan bir sınav olduğu,emeğin bir parçası olduğu için haram bir yol değil.)
-zor durumda kalınması şartıyla,
(Zor durumda olmayan hiç bir kimse sınav yoluyla başarı sağlasa bile,ihtiyacı olmayan bir şeyi alarak,zayıf olan kardeşinin hakkına tamah ettiği için almamalıdır)
Bu şartlar dahilinde,
infak edilen taksimattan burs olarak alınanlar konusunda mübahlık olduğunu düşünüyorum.Çünkü,alınan bursun sebebi,yarışma sınavı ile emek karşılığında elde edilmiş bir ücrettir.Ücret haram yollar olan faizli banka,domuz eti ticareti,içki,kumar v.s. ile ilgili yollardan elde edilmediği sürece haramlığına hükmedilecek bir yasaklama görülmemektedir.Eğer Allah sana o sınav karşılığında bir başarı verirse,Allah senin için emeğin karşılığında o rızkı taksim etmiş,o ücreti(bursu) almaya hak kazanmış olursun.Bu rızıkları taksim eden Allahtır.
Allah, maişet ve rızık hususunda kiminizi kiminize üstün kıldı. Nasipleri bol olanlar kendi nasiplerini, kendileriyle eşit seviyeye gelecek derecede, yanlarında çalıştırdıkları köle ve hizmetçilere vermezler. O halde nasıl olur da Allah’ın nimetini, Allah’ın kendilerinin üzerindeki hakkını bile bile inkâr ederler?(Nahl, 16/71).
Senin Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Halbuki bu dünya hayatında onların maişetlerini aralarında taksim eden, bir kısmının diğer kısmını çalıştırması için, kimini kimine üstün kılan Biziz. Senin Rabbinin rahmeti ise, onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.”(Zuhruf, 43/32).
Bütün bunlardan sonra alınan paralar helal olan yollarda harcanmalı,ihtiyaç fazlası olduğunda anne baba,akrabalardan başlayarak zayıf,yoksul,yetim gibi kimselere de yardım edilmelidir.