Cihad Gençlerine
Ali b. Hamid el-Harabi
Mahya’da haçlılara karşı düzenlenen “Bedru-r Riyad Gazvesi” kahramanlarından Şehit Ali b. Hamid el-Harabi’nin vasiyeti…
Hamd alemlerin rabbinedir. Salât ve selam Nebimiz Muhammed Mustafa'nın üzerine olsun.
Bu, cihad gençlerine vasiyetimdir. Gençlerden kastım cihad topraklarında yaşayan gerek çalışan gerekse de yerinde oturan herkestir. Özellikle de Araplar…
Öncelikle yerinde oturan mücahidlerle başlıyorum… Allah (Subhanehu ve Tealâ) şöyle buyuruyor:
"Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlere muhtaç değildir." (29, Ankebut/6)
"Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir." (9, Tevbe/39)
Yine onlara Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın şu ayetini hatırlatıyorum:
"Gerek yaya olarak, gerek binek üzerinde Allah yolunda sefere çıkın. Mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." (9, Tevbe/41)
Ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şu hadisini...
"Müşrikleri Arap yarımadasından çıkarınız."
Ey Allah yolundaki kardeşim… Allah (Subhanehu ve Tealâ) bizden dine ve hiçbir şey için değil sadece Müslüman oldukları için gece gündüz kanı dökülen kardeşlerimize yardım etmemizi istiyor. Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın bundan dolayı bizi hesaba çekmeyeceğini mi sanıyorsun? Biz haçlıların, kutsal topraklarda kardeşlerimizi vurduğunu görüp dururken… Afganistan’da, Irak’ta ve diğer İslam ülkelerinde… Üstelik bunu kendi paramızla ve (Allah onlara lanet etsin) Selul ailesinin izni ve münafık işbirlikçilerinin fetvaları ile yaptıklarını bilip dururken...
Kardeşim! Bu başımıza gelen büyük bir felakettir. Bu yüzden kalk ve dine yardım etmek için harekete geç… Geç ki yarın Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın huzurunda mazur olasın. İslam bu gün size sesleniyor. Ümmet yardımınızı bekliyor. Allah (Subhanehu ve Tealâ) sizin elinizle İslam’ı yaşatmak istiyor… Andolsun ki Allah (Subhanehu ve Tealâ) sizi, dine ve mustaz’aflara yardım etmeye teşvik ediyor... Ama sizi olduğunuz yerde otururken buluyor.
Kardeşim! Bil ki tek bir canın var. Öyleyse o Allah yolunda feda olsun. Allah indinde onu hesaba çek. Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın katında bulunan daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Sen şehidlerin yolunu izle... Bu yolda seni geçmiş olan kardeşlerine yetiş…
Ey hakkın süvarileri! Atlarınıza binin… Çünkü düşman kutsal toprakları işgal etti... Kardeşlerimizi darmadağın etti. Biz ise hala cihadın farz-ı ayn mı yoksa farz-ı kifaye mi olduğunu düşünüyoruz... Allah yolunun neferleri olun… Kıtal ve şehadetten ibaret cihaddan nasibinizi alın. Nasibiniz sadece hikayeler ve cihad marşları olmasın…
"Hakkın zaferi ise dileğin,
İstemelisin…
Ebu Ubeyde ve Mesna’nın cihadını,
Boş ver dünya için çabalayıp,
Cihadı şarkı gibi mırıldananı…"
Şimdi sen kardeşim! Bir tercih yapmak zorundasın. Ya kardeşlerini zor zamanda yardımsız bırakıp onlara sırtını döneceksin ve Allah (Subhanehu ve Tealâ) da seni yardımsız bırakacaktır ya da kardeşlerine yardım edeceksin ve Allah (Subhanehu ve Tealâ) da sana yardım edecek. Allah sizi yardımsız bırakmadan önce siz Allah'a tevbe edin:
"Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etsinler." (3, Ali İmran/160)
Allah’tan korkun… Şer’i ve askeri bilginizi arttırın. Çünkü ümmetin size ihtiyacı var. Ağır davranırsanız bilin ki:
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (5, Maide/54)
Ben yerinde oturan ve yüz çevirenlerden beri olduğumu Allah’ın huzurunda ifade ediyorum. Onlarla aramızda hüküm verecek olan alemlerin rabbi huzurunda karşılaşacağız. O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Ali b. Hamid el-Harabi
Mahya’da haçlılara karşı düzenlenen “Bedru-r Riyad Gazvesi” kahramanlarından Şehit Ali b. Hamid el-Harabi’nin vasiyeti…
Hamd alemlerin rabbinedir. Salât ve selam Nebimiz Muhammed Mustafa'nın üzerine olsun.
Bu, cihad gençlerine vasiyetimdir. Gençlerden kastım cihad topraklarında yaşayan gerek çalışan gerekse de yerinde oturan herkestir. Özellikle de Araplar…
Öncelikle yerinde oturan mücahidlerle başlıyorum… Allah (Subhanehu ve Tealâ) şöyle buyuruyor:
"Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlere muhtaç değildir." (29, Ankebut/6)
"Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir." (9, Tevbe/39)
Yine onlara Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın şu ayetini hatırlatıyorum:
"Gerek yaya olarak, gerek binek üzerinde Allah yolunda sefere çıkın. Mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." (9, Tevbe/41)
Ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şu hadisini...
"Müşrikleri Arap yarımadasından çıkarınız."
Ey Allah yolundaki kardeşim… Allah (Subhanehu ve Tealâ) bizden dine ve hiçbir şey için değil sadece Müslüman oldukları için gece gündüz kanı dökülen kardeşlerimize yardım etmemizi istiyor. Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın bundan dolayı bizi hesaba çekmeyeceğini mi sanıyorsun? Biz haçlıların, kutsal topraklarda kardeşlerimizi vurduğunu görüp dururken… Afganistan’da, Irak’ta ve diğer İslam ülkelerinde… Üstelik bunu kendi paramızla ve (Allah onlara lanet etsin) Selul ailesinin izni ve münafık işbirlikçilerinin fetvaları ile yaptıklarını bilip dururken...
Kardeşim! Bu başımıza gelen büyük bir felakettir. Bu yüzden kalk ve dine yardım etmek için harekete geç… Geç ki yarın Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın huzurunda mazur olasın. İslam bu gün size sesleniyor. Ümmet yardımınızı bekliyor. Allah (Subhanehu ve Tealâ) sizin elinizle İslam’ı yaşatmak istiyor… Andolsun ki Allah (Subhanehu ve Tealâ) sizi, dine ve mustaz’aflara yardım etmeye teşvik ediyor... Ama sizi olduğunuz yerde otururken buluyor.
Kardeşim! Bil ki tek bir canın var. Öyleyse o Allah yolunda feda olsun. Allah indinde onu hesaba çek. Allah (Subhanehu ve Tealâ)'nın katında bulunan daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Sen şehidlerin yolunu izle... Bu yolda seni geçmiş olan kardeşlerine yetiş…
Ey hakkın süvarileri! Atlarınıza binin… Çünkü düşman kutsal toprakları işgal etti... Kardeşlerimizi darmadağın etti. Biz ise hala cihadın farz-ı ayn mı yoksa farz-ı kifaye mi olduğunu düşünüyoruz... Allah yolunun neferleri olun… Kıtal ve şehadetten ibaret cihaddan nasibinizi alın. Nasibiniz sadece hikayeler ve cihad marşları olmasın…
"Hakkın zaferi ise dileğin,
İstemelisin…
Ebu Ubeyde ve Mesna’nın cihadını,
Boş ver dünya için çabalayıp,
Cihadı şarkı gibi mırıldananı…"
Şimdi sen kardeşim! Bir tercih yapmak zorundasın. Ya kardeşlerini zor zamanda yardımsız bırakıp onlara sırtını döneceksin ve Allah (Subhanehu ve Tealâ) da seni yardımsız bırakacaktır ya da kardeşlerine yardım edeceksin ve Allah (Subhanehu ve Tealâ) da sana yardım edecek. Allah sizi yardımsız bırakmadan önce siz Allah'a tevbe edin:
"Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etsinler." (3, Ali İmran/160)
Allah’tan korkun… Şer’i ve askeri bilginizi arttırın. Çünkü ümmetin size ihtiyacı var. Ağır davranırsanız bilin ki:
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (5, Maide/54)
Ben yerinde oturan ve yüz çevirenlerden beri olduğumu Allah’ın huzurunda ifade ediyorum. Onlarla aramızda hüküm verecek olan alemlerin rabbi huzurunda karşılaşacağız. O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.