Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Boşadığı Muşrik Karısı, Müslüman Olursa Yeniden Nikahlayabilir mi?

C Çevrimdışı

cendeller

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum kardeşler demin bir kardeş beni aradı ve bana daha önce evli ama müşrik iki çiftin olduğunu ve erkeğin müslüman olduktan sonra hanımı müslüman olmadığından dolayı boşadığını söyledi ve bu hanımı belli bir zaman dilimi aradan geçtikten sonra bu kardeşi aramış ve müslüman olduğunu söylemi bu kardeşin bununla tekrar evlenebilmesinde bir sakınca varmıdır veya bu konuda ne yapması gerekiyor... selam ve dua ile...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Selamun aleykum kardeşler
demin bir kardeş beni aradı ve bana daha önce evli ama müşrik iki çiftin olduğunu ve erkeğin müslüman olduktan sonra hanımı müslüman olmadığından dolayı boşadığını söyledi ve bu hanımı belli bir zaman dilimi aradan geçtikten sonra bu kardeşi aramış ve müslüman olduğunu söylemi bu kardeşin bununla tekrar evlenebilmesinde bir sakınca varmıdır veya bu konuda ne yapması gerekiyor... selam ve dua ile...
Âleykum selam we rahmetullah;

Evlenebilirler.

İbn Abbas
(r.anhuma)'dan rivayet olunduğuna göre Peygamber (s.a.v.) zamanında bir adam müslüman olub (Peygamberin huzuruna) gelmiş, sonra müslüman olarak karısı da (çıkıb) gelmiş (adam):
Ey Allanın Rasûlü, bu da benimle beraber müslüman oldu, deyince (Peygamber) kadını ona iade etmiştir.
(Ebû Dâvûd, Talak, Bab 23, Hadis no: 2238; İbn Mâce, Nikah, 60; Tirmizî, Nikah, 43)

Tirmîzî: Bu hadis sahihtir.
Abd b. Humeyd’den işittim bu hadisi Muhammed b. İshâk’tan bize aktarmıştı.
Haccac’ın Amr b. Şuayb’tan, babasından ve dedesinden rivâyet ettiği: Peygamber (s.a.v.), kızı Zeyneb’i, Ebûl As’a yeni bir mehir ve yeni bir nikahla geri çevirdihadisi hakkında Yezîd b. Harun diyor ki: İbn Abbâs hadisi sened yönünden daha mükemmeldir. İlim adamlarının uygulaması Amr b. Şuayb hadisi üzeredir.
Muşrik karı-koca birlikte müslüman olurlarsa eski nikahları geçerli olarak kalır. Neseben veya süt yoluyla kardeşlik gibi nikahı ibtal eden bir durum yoksa onların eski nikahları geçerli sayılır. Bu nikahın, şartlarına uygun olarak kıyılıb kıyılmadığını araştırma yoluna gidilmez.



Amr b. Şuayb (r.anh)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre:
“Rasûlullah (s.a.v.) kızı Zeyneb'i yeni bir nikah ve yeni bir mehir ile kocası Ebûl Âs b. Rabi’e geri verdi.”
(İbn Mâce, Nikah: 18; Ebû Dâvûd, Nikah: 30)
Tirmîzî: Bu hadisin senedine hadisciler tarafından söz edilmiştir. Diğer hadis hakkında da yine söz edilmiştir. İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar. Kadın kocasından önce Müslüman olursa, sonra da kocası, kadın iddet bekleme suresini bitirmeden Müslüman olursa iddette olduğu sürece kadın o kocasınındır. Mâlik b. Enes, Evzâî, Şâfii, Ahmed ve İshâk ta bu görüştedirler.

İbn Abbâs (r.anhuma)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Peygamber (s.a.v.), kızı Zeyneb’i altı yıl sonra Ebûl Âs b. Rabi’e ilk nikahı ile geri çevirdi yeni bir nikaha gerek duymadı.
(Ebû Dâvûd, Talak, Bab 23 - 24, Hadis no: 2240, Nikah, 30; İbn Mâce, Nikah: 18, 60; Tirmizî, Nikah 43)
Tirmîzî: Bu hadisin senedinde pek sakınca yoktur. Fakat bu rivâyetin gerçek yönünü bilmiyoruz. Bu meçhulluk Dâvûd b. Husayn’ın hafızasının zayıflığı yönünden olabilir.


..İbn Abbas (r.anhuma)'dan; demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.) zamanında bir kadın müslüman olmuş da evlenmişti. İlk kocası Peygamber (s.a.v.)'e geldi ve: "Ey ALLAH'ın Rasûlu, ben müslüman olmuştum. (Bu da) benim müslüman olduğumu biliyordu (böyleyken gidip bir başkasıyla evlendi)" dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) o kadını sonraki kocasından ayırıb ilk kocasına iade etti."
(İbn Mâce, Nikâh 60)
Bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki eğer muşrik karı-koca birlikte müslümanlığı kabul edecek olurlarsa eski nikahları geçerli olur. Yeniden bir nikah kıymak gerekmez. Karı-koca beraberce müslüman oldukları halde kadın gidip de bir başkasıyla evlenecek olursa, bu evlilik bâtıl olduğundan geçersiz sayılır ve kadın yeni kocasından ayrılarak eski kocasına iade edilir.
Muşrik karı-koca islâmiyeti zifafa girib cinsi munâsebette bulunduktan sonra kabul etmiş bile olsalar, yine de kadın yeni kocasından ayrılır ve eski kocasına iade edilir. Bu mevzuda ittifak vardır.

Hanbeli ulemâsından İbn Kudâme bu mevzuda şunları söylüyor:
"Karı-kocadan birisi cinsi munâsebette bulunduktan sonra müslüman olduysa, bu mevzûda imam Ahmed'den iki görüş rivayet edilmiştir:
1. Kadının iddeti bitinceye kadar, kocası da müslüman olursa eski nikahları geçerli olur. Fakat eğer bu iddet süresi içerisinde diğeri müslümanlığı kabul etmezse nikahları sona erer. Dinlerinin ayrıldığı andan itibaren evlilik hayatlarının da sona erdiği kabul edilir. Dolayısıyla kadının yeniden evlenmek için yeniden bir iddet beklemesine de gerek kalmaz, ez-Zuhrî ve el-Leys, el-Evzaî, eş-Şâfiî, İshak ve îmanı Muhammed, bu görüştedirler:
2. Dinleri ayrıldığı andan itibaren nikahları bozulmuş olur. Hasen, Tavus, İkrime ve Katâde bu görüştedirler.

Hanefî imamlarından imam Muhammed diyor ki; kadın müslüman olub kâfir olan kocası da islâm memleketinde olursa, önce kocasına islâmiyeti kabul etmesi teklif edilir. Eğer müslüman olursa kadın kendisinin karısıdır. Şayet koca müslümanlığı kabul etmeyib reddederse, kadın kendisinden alınır ve bu ayırma kesin boşanma hükmündedir. Ebu Hanife ve İbrahim en-Nehai'nin görüşleri de budur.(Safiyyurrahman el Mubârakfurî, Tuhfetu'l-ahvezi, IV, 296)

İmam Mâlik'e göre ise eğer erkek karısından önce müslüman olmuşsa karısına müslümanlığı teklif eder, eğer kadın müslümanlığı kabul ederse eski nikahları devam eder. Aksi takdirde nikahları fesh edilir. Eğer kadının nerede olduğu bilinmiyorsa, erkeğin islâmiyeti kabul ettiği anda nikah bozulmuş olur. Eğer kadın erkekten önce müslümanlığı kabul etmişse, eski nikah kadının iddeti sona erinceye kadar devam eder, iddet süresi sona erince nikah da sona erer.

Bir kadınla kocanın nikahlı oldukları mâlum iken, kadın nikahlarının bozulduğunu, erkek de aksini iddia etse, erkeğin sözüne itibar edilir. Kadının sözü ise reddedilir. Muşriklerden bir karı-kocanın ikisi birden müslüman olması halinde de hüküm böyledir. Bu mevzuda ulema görüş birliği içerisindedirler.

Eğer kadın kocasıyla zifaf olub cinsi munâsebette bulunduktan sonra müslüman olursa, iddet süresi bitinceye kadar bekler, eğer bu süre içerisinde kocası da müslüman olursa, eski nikahları devam eder. Aksi takdirde nikahları feshedilir. ez-Zuhri ile Şafiî, Ahmed ve İshak bu görüştedirler.
İmam Mâlik'e göre ise, "Eğer muşrik bir erkek, muşrike olan karısından önce müslüman olursa, karısına müslüman olmayı teklif eder, eğer kabul ederse eski nikahları devam eder aksi takdirde nikâhları bozulur. Bu mevzuda Sufyân es-Sevrî de şunları söylüyor: "Eğer muşrike bir kadın, muşrik kocasından önce müslüman olursa kocasına müslümanlık teklif eder. Kocası bu teklifi kabul ederse eski nikahları devam eder, aksi takdirde nikahları feshedilir. Sözü geçen karı-koca dâr-ı islâmda olmaları şartıyla Hanefi uleması da Sufyan es-Sevrî'nin bu görüşünü savunmaktadırlar. Fakat kadın müslüman olur da kocası dâr-ı harb'e kaçar giderse, aralarında din farkı bulunduğu için kadın ondan ayrılmış olur.
Muşrik bir karı-koca dar-ı harbde iken kadın müslüman olur ve ikisi de orada kalmaya devam edib dar-ı İslama gelmezlerse, veya sadece birisi dar-ı islâma gelib diğeri yine dar-ı harbde yaşamaya devam ederse, kadının iddet süresi bitinceye kadar beklenir, bu süre içerisinde erkek müslüman olursa, o zaman karısına dönme hakkı vardır, aksi takdirde dönme imkânı yoktur. (el-Fethu'r-rabbânî, XVI, 202. Hattabî'den naklen)


Bazı Hükümler

1. Eşlerin birinin islam ülkesinde diğerinin de küfur diyarında bulunması onların nikahına zarar vermez. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) kızı Zeyneb'i "ortak koşan erkeklerle de inanıncaya kadar (kadınlarınızı) evlendirmeyin..." (Bakara 221) âyet-i kerîmesi inmeden önce evlendirmişti. Zeyneb müslüman olduktan sonra Bedir savaşını muteakib Medine'ye hicret etti. Ebu'l-As da Mekke'de kaldı. Fakat nikahlarına bir zarar gelmedi. Daha sonra Ebu'l-As da müslümanlığa girince, Rasûl-u Ekram yeni bir nikaha luzum görmeden Zeyneb'i ona iade etti.

2. Bir kadın kocasından önce müslüman olursa daha sonra kocası müslüman olunca yeni bir nikaha luzum kalmadan onunla birleşebilir. Çünkü eski nikahları bakidir. Kadın müslüman olduktan sonra iddetini bekleyib bitirmiş bile olsa, durum yine aynıdır. Çünkü Zeyneb, Ebu'l-As'dan ayrılıb Medine'ye geldikten sonra altı sene beklemiş, ondan sonra yeniden bir nikâh kıyılmadan kocasına dönmüştü.
Ali b. Ebi Talib ile İbrahim en-Nehaî, Hammâd b. Ebî Suleyman, ve zahiriye ulemasının bir kısmı bu görüştedirler. Delilleri ise, mevzumuzu teşkil eden Ebü Dâvud hadisidir.

Halef ve seleften ulemânın büyük çoğunluğuna göre karısı kendisinden önce müslüman olan bir kimse, henüz karısının iddeti sona ermeden müslüman olursa yeni bir nikaha, mehre lüzum kalmadan eski nikahla karısına dönebilirse de, iddeti bittikten sonra müslüman olursa, eski nikahla karısına dönemez. Onunla hayatını birleştirebilmesi için yeni bir nikah gerekir.

Delilleri ise, "Rasûlullah (s.a.v.) kızı Zeyneb'i (kendisinden sonra müslüman olan kocası) Ebu'l-As b. er-Rebî'e yeni mehir ve yeni nikah ile iade etti" (Tirmizî, rada' 43; el-Fethu'r-rabbanî, XVI, 201) hadisidir. Ancak Ahmed b. Hanbel bu hadis-i şerifi rivayet ettikten sonra şöyle demiştir;
"Bu hadis zayıftır, yahud da asılsızdır. Çünkü bu hadisin râvisi el-Haccac Amr b.Şuayb'den hadis işitmemiştir"
(el-Fethu'r-rabbanî, XVI, 202) İmam-Tirmizi de bu hadis hakkın da "bu hadisin senedinde bazı söylentiler vardır" (Tirmizî, rada' 43) demiştir.

Cumhur-u ulemâya gelince, onlar da kendi görüşlerini şu şekilde savunmaktadırlar;
Zeyneb'in kocasından ayrı kaldığı süre içerisinde iddetinin sona ermeden devam etmiş olması mümkündür. Çünkü bazı hastalıklardan dolayı bir kadının iddetinin yıllarca sürmesi olağandır. İbn Hâcer'in beyânına göre bu mevzuda cumhurun görüşüne uygun olan izah tarzı şudur:

"Peygamber'in, Zeyneb'i kocası Ebu'1-As'a yeniden nikah kıymaya lûzum görmeden iade ettiğini tesbit eden İbn Abbas hadisi (yani konumuzu teşkil eden hadis)'dir. Tirmîzi ve imam Ahmed'in rivayet ettiği Peygamberin Zeyneb'i kocasına yeni bir nikah ve mehirle iade ettiğini ifade eden hadise tercih edilir. Ancak Peygamber'in yeniden nikah kıymadan ve mehir tesbit etmeden Zeyneb'i kocasına i etmesinin sebebi onun iddetinin henüz sona ermemiş olmasıdır. (İbn Hâcer, Fethu'1-Bâri, XI, 343)


 
Üst Ana Sayfa Alt