Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Allah'ın Ezeli Oluşu ve Zaman Öncesi Ezeliyet midir?

F Çevrimdışı

Fatih Kaban

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Ezel nedir? Bazıları ezeli olmaya zamansızlık diyorlar. Boyle diyince bizi ezelde yaratmış da denmez mi? Çünkü bizi yaratırken de zamandan munezzehti. aklım çok karisti
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ezel nedir?
Bazıları ezeli olmaya zamansızlık diyorlar. Boyle diyince bizi ezelde yaratmış da denmez mi?
Çünkü bizi yaratırken de zamandan munezzehti. aklım çok karisti
Ezel : Başlangıcı, öncesi olmayan demektir.
Zaman ise ezeli değil, sonradan hâdistir; yani sonradan yaratılmış olan mahluktur.

Allah'ın sıfatları ezelidir, zatı ile kâimdir, ne ayrıdır ne gayrıdır.
O'nun ezeli sıfatları; ilim, kudret, hayat, kuvvet, semi, basar, irade ve maşiyet, fiil ve kelâmdır.
İslâm tarihinde özellikle kelâm sıfatı etrafında Peygamber'den sonraki devrede yoğun munâkaşalar olmuştur. Allah'ın ezeli sıfatlarını reddeden Cehm b. Safvan (128/745)'ın ortaya çıkmasıyla, Ehl-i Sünnet de Allah'tan başka varlıkların ezeli olduğunun söylenmesini küfür olarak nitelemiştir (Teftazâni, Şerhu'l Mekâsid, II, 269)
Sünnet ehlinin inancı tamamen Kur'an ve Sünnet'e dayanır. Kelâm, Allah'ın ezeli sıfatıdır ve buna nazm denir. Bu nazm, kelimelerden murekkeb olan Kur'an'ın ismidir.
Kelâm, harf ve ses cinsinden değildir. Allah kendisinin sıfatı olan bir kelâmla mutekellimdir; kelâm, zâtı ile kâim sukût ve afete aykırı bir sıfattır ve Allah, kelâmıyla emredici, nehyedici ve haber vericidir. Allah'ın kelâmı olan Kur'an-ı Kerîm, mahlûk değildir. (Teftazâni, Şerhu'l Mekâsid, II, 167)



Ebu Rezîn el-Ukeylî (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Ey ALLAH'ın Rasûlu, dedim, mahlukatını yaratmazdan önce Rabbimiz nerede idi?"
Bana şu cevabı verdi:
"el-Amâ'da idi. Ne altında hava, ne de üstünde hava vardı. Arşını su üzerinde yarattı."
(Tirmizî, Tefsir, Hud, 3108; kutub-i sitte,1657)

Ahmed İbnu Hanbel (rahimehullah) dedi ki: "Yezid şunu söyledi: el-Amâ, yani "ALLAH'la birlikte başka bir şey yoktu" demektir."

Zaman bütünüyle izafîdir, yere ve duruma göre farklı ölçüler arz eder. Meselâ, dünyanın bir yılı 365 gün iken; Merkür’ün bir yılı 88 gün; Venüs’ün bir yılı 225 gündür… vs. Güneşin dokuz gezegeninde bir yıl çok farklı zaman ölçülerinde meydana geliyor. Güneşin dokuz gezegeni arasında zaman bu kadar farklı ölçülerle kendini gösteriyorsa; bizzat güneşte, yıldızlarda, mânevî âlemlerde, âhiret âleminde ve gayb âlemlerinde “zamanın” daha büyük farklılıklar göstermesi kaçınılmazdır.
Bu durumda, Allah’ın ezelî oluşunu, yani Kadîm oluşunu, yani öncesiz oluşunu, yani başlangıçsızlığını hangi zaman birimi ile açıklayabiliriz? Zaman sadece, bizim gibi, Allah’ın sonradan yarattığı bir mahlûktur.

Allah’ın ezelî olması, Kendi Zâtı için başlangıcının ve sonunun olmaması demektir, yani geçmişinin ve geleceğinin olmaması demektir, yani dününün ve yarınının olmaması demektir.

Onun için biz, Allah Kadîm’dir, Ezelî'dir, Evvel'dir, Dâimî'dir, Ebedî'dir, Bâkî'dir deriz. Ve bu isimleri hep -bilmeden, hata ile- zaman kavramı içinde tanımlamaya ve anlamaya çalışırız. Çünkü biz zaman kavramı içinde yaşıyoruz. Biz kendimizi zamandan cüda sayamıyoruz. Yani zamansız yapabileceğimizi asla düşünemiyoruz. Bundan dolayı, Allah’ın bu isimlerini tanımlarken de zamana ihtiyacımız varmış gibi geliyor bize. Oysa bu bizim yanılgı noktamızdır.
Demek, O’nu belli bir zaman kavramı ve kıskacı içinde düşünmemiz en başta, O’nun “ezelî oluşu ile” bağdaşmaz. Çünkü Allah’ın ezelî olduğu ifâdesi ile, bir bakıma Allah’ın zamanın Yaratıcısı olduğu anlatılmak isteniyor. Öyleyse zamanı ve mekânı Yaratanın ezelî oluşunu, zaman ve mekân ile kuşatılmış zihinlerimizle kavramamıza imkân yoktur.

Mâtûridîye; ezelde yok olana ilâhı hitap taalluk etmez, Allah ezelde mutekellim değildir derken;
Eş'ariye, ilâhi hitabın ezelde yok olana taalluk edeceğini, Allah'ın ezelde mutekellim olduğunu savunmuştur.

(Cenab-ı Hakk’ın kelam sıfatı ve Mutekellim ismi, zatının bir gereğidir ve olmazsa olmazıdır; çünkü kelam bir kemal, konuşamamak ise büyük bir eksiklik ve kusurdur. Cenab-ı Hak ise her türlü kusur ve eksikliklerden munezzehtir. Canlı ve şuur sahibi varlıkları sayısız dillerle konuşturan bir Yaratıcının konuş(a)maması aklen ve hakikaten imkânsızdır.)

Allah (c.c.), Adem (a.s.)'ı ezelde yaratmamıştır, yâni yarattığında kâinat -dünya- yaratılmış ve cinler dünyada mevcut idi.
“...Orada kan dökecek ve fitne çıkaracak birini mi yaratacaksın?..” (Bakara, 30)
 
Üst Ana Sayfa Alt