Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Allah Yolunda Cihad Ederler Ve Kimseden Çekinmezler

M Çevrimdışı

morueqq

لا إله إلا الله
İslam-TR Üyesi
Allah Yolunda Cihad Ederler ve Kimseden Çekinmezler

"...Allah yolunda cihad ederler, hiç kimsenin yergisinden ve kınamasından çekinmezler."

“Allah'ın sistemini yeryüzüne yerleştirmek, insanlar üzerinde Allah'ın otoritesini duyurmak ve insanlar adına iyilik, doğruluk ve gelişme sağlamak için, O'nun şeriatını hayata egemen kılmak uğruna yapılan Allah yolunda cihad; onlar aracılığıyla yeryüzünde dilediğini gerçekleştirmek için, yüce Allah'ın seçtiği mümin topluluğun sıfatıdır.

Onlar Allah yolunda cihad ederler. Kendileri, ulusları, ülkeleri ve ırkları uğruna değil, Allah yolunda, O'nun sistemini gerçekleştirmek, O'nun otoritesini yerleştirmek, O'nun şeriatını uygulamak ve bu yolla tüm insanlık adına iyiliği gerçekleştirmek için... Bu işte kendileri için birşey yok. Kendilerine bir pay da çıkarmazlar. Herşey tamamen Allah için ve hiçbir şeyi ortak koşmaksızın O'nun yolunda yapılmaktadır.

Onlar Allah yolunda cihad ederler, bu yüzden kınayanın kınamasından korkmazlar. Hem sonra insanların kınamasından nasıl korkarlar ki; onlar, insanların Rabbinin sevgisini garantilemişlerdir. Allah'ın kanununa uydukları ve O'nun sistemini hayata egemen kıldıklarına göre, insanların alışkanlıklarını, ulusal geleneklerini ve cahiliyenin genel geçer törelerini dikkate alırlar mı hiç? Hayat ölçülerini ve hükümlerini insanların arzularına dayandıranlar, yardım ve desteği insanlardan bekleyenler, insanların yergisinden çekinirler. Ancak insanların arzularına, ihtiras ve değer yargılarına hakim olması için Allah'ın terazisine, kriter ve değerlerine başvuranları, gücünü ve onurunu Allah'ın gücünden ve O'nun verdiği onurdan alanları, insanların ne söyledikleri ve ne yaptıkları hiç ilgilendirmez. Bu insanların durumu ne olursa olsun, realiteleri ne olursa olsun. Bu insanların uygarlıkları, bilim ve kültürleri ne düzeyde olursa olsun, durum değişmeyecektir.

Biz insanların söylediklerini, yaptıklarını, sahip oldukları üzerinde uzlaşma sağladıkları şeyleri, pratik hayatlarında edindikleri değer ve ölçüleri, her zaman göz önünde bulundururuz. Çünkü biz; ölçü, kriter ve değerlendirme konusunda baş vuracağımız temelden habersiz ya da yanılgı içindeyiz. Bunun Allah'ın sistemi, şeriatı ve hükmü olduğundan haberimiz yok. Oysa sadece O gerçektir. Ona karşıt olan herşey de batıldır, boştur. İsterse milyarların geleneği olsun, onlarca asır boyunca gelip geçen ulusların üzerinde birleştikleri birşey olsun.

Sırf şu anda mevcuttur, realite budur, milyonlarca insan tarafından benimsemektedir. Ona göre yaşamakta ve hayatları için bir temel edinmektedir diye, hiçbir kurum, gelenek ve görenek ya da değer yargısı bir anlam ifade etmez. Bu ölçüyü, İslâm düşüncesi kabul etmez. Herhangi bir durumun, gelenek ve göreneğin veya değer yargısının bir anlam ifade etmesi için, Allah'ın sisteminden bir temele dayanması gerekmektedir. Değer ve ölçülerin alındığı tek kaynak budur.

Bu yüzden, mümin topluluk, Allah yolunda cihad ederken kınayanların kınamasından korkmaz. Bu, seçkin müminlerin karakteristik özellikleridir.

Sonra, Allah tarafından seçilmeleri, O'nunla seçkin müminler arasındaki karşılıklı sevgi, onların özellikleri ve ünvanları haline getirdiği bu karakteristik çizgiler, onların gönlünde yer eden Allah'a güven duygusu, cihada girişirken O'nun yol göstericiliğine göre hareket etmeleri... Evet tüm bunlar Allah'ın lütfudur.”
(Fi Zilal-il Kur’an / Seyyid Kutub)

“Allah yolunda cihâd edenler, hiçbir yerenin yermesinden korkmazlar.”

“Allah'a itaat ve Allah düşmanını öldürme; Allah'ın hadlerini uygulama ve ma'rûfu emredip münkeri reddetme konusunda hiç kimse onları alıkoyamaz, geri döndüremez ve onlar, kınayıcının kınamasına da önem vermezler.” (Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri / Ebu’l-Fida İsmail İbn Kesir)

“Allah, kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği, mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı izzetli, Allah yolunda cihad eden ve kınayanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir.”

"Allah (c.c), bütün müslümanlar dinden dönseler bile bu dine sahip çıkacak, bu din için herşeyini feda edecek, Allah (c.c)’ın onları sevdiği, onların da Allah (c.c)’ı sevdiği, mü’minlere karşı merhametli, mütevazi, alçak gönüllü, kibirlenmeyen, yumuşak huylu ve celallenmeyen ama kafirlere karşı güçlü, şerefli, sert, hiçbir zaman onlara boyun eğmeyen, sadece ve sadece Allah (c.c)’ın hükmünü, kelamını hakim kılmak için cihad eden ve bu gaye için herşeyini feda eden, haktan ve hakkı söylemekten dolayı kimsenin kınamasından çekinmeyen, hak acı gelse ve nefislerinin aleyhine olsa bile söyleyen, Allah (c.c)’a itaat etmek ve Allah (c.c)’ın hükümlerini hakim kılmak için bütün engelleri aşan, emri bil maruf nehyi anil münker yapan, hakkı ikame eden, Allah (c.c)’ın emirlerini bütün hayatlarına tatbik eden bir topluluk getirir." (Davetçinin Tefsiri / Seyfuddin eL-Muvahhid)
 
Üst Ana Sayfa Alt