Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Allah-u Teala'nın Hiçbir Şeye İhtiyacı Yok. Bizleri Tanınmak, Bilinmek İçin Yarattı. Bu İhtiyaç mıdır? (haşa)

M Çevrimdışı

m. can

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah-u Teala nın hiçbir şeye ihtiyacı yok. bizleri tanınmak, bilinmek için yarattı. bu ihtiyaç mıdır? (haşa) tanınmak bilinmek için biz kullarına ihtiyacı var mı? (haşa)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim; soru olarak yazdığınız cümlenin aynısını konu başlığı olarak koymuştunuz. Şimdilik uyarmak için düzelttim ve öyle aktif ettim. Şimdi konu başlığına bakınca her kelimenin baş harflerinin büyük harfle başladığını göreceksindir. Forumda soru sorarken konu açarken veya mesaj paylaşırken uyulması gereken kurallar konusuna göz atarsanız diğer kuralları da görmüş olursunuz. Şimdi cevaba geçelim;
Allah (c.c.); bizleri yaratmasının sebebi bilinmek , tanınmak istemesi diye bir bilgi sahih değildir.
Rabb'imiz (c.c.) biz kullarını neden yarattığı Kur'an-ı Kerimde sabittir.

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ
"Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat, 56)

اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ زٖينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً
"Doğrusu Biz, yeryüzündeki bütün bu göz alıcı nîmetleri, yalnızca bu dünyaya ait gelip geçici birer süs olarak yarattık ki, içlerinden hangilerinin daha iyi davranışlar ortaya koyacağını belirlemek üzere, insanları bu nîmetlerle imtihân edelim." (Kehf 7)

..... وَهُوَ الَّذٖي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ فٖي سِتَّةِ اَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُ عَلَى الْمَٓاءِ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاًؕ
"O Allah ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bütün kainat yaratılmadan önce O’nun Arş’ı, su üzerinde idi. Allah, bütün canlı varlıklara su ile hayat verdi. Böylece Allah, hanginizin daha güzel ve yararlı davranışlar göstereceği konusunda sizi imtihân etmek için evreni, hayatı ve ölümü yarattı. Çünkü O, hiçbir şeyi anlamsız ve boş yere yaratmamıştır. ...." (Hud 7)





اَلَّذٖي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّـكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاًؕ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْغَفُورُۙ
"Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır." (Mulk 2)

Mülkün üzerindeki sınırsız egemenliğinin, yönlendiriciliğinin, her şeyi yapacak güçte oluşunun ve iradesinin serbestliğinin bir sonucu da ölümü ve hayatı yaratmış olmasıdır. Ölüm kavramı hayattan önceki dönem ile hayattan hemen sonraki dönemi ifade eder. Hayat kavramı da hem dünya hayatını hem de ahiret hayatını kapsar. Bu ayette vurgulandığı gibi bunları Allah yaratmıştır. Bu şekilde ayeti kerime bu gerçeği insanın düşüncesine yerleştiriyor ve bunların gerisindeki amaç ve imtihan olgusuna karşı uyanık olmalarını sağlıyor. Çünkü ölüm ve hayat meselesi plansız-programsız tesadüfen meydana gelmiş değildir. Aynı şekilde amaçsız boş bir olgu da değildir. Ölüm ve hayat, yüce Allah'ın bilgisinin kapsamında gizli bulunan insanların yeryüzündeki davranışlarının ortaya çıkması, böylece insanların yaptıkları amellere göre karşılık almaları amacına dönük bir sınav aracıdır: "
Hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için."
Bu gerçeğin insan vicdanında yer etmesi, onun sürekli uyanık, sakınan, günah işlemekten çekinen, gerek gizli niyetlerde gerekse görünür amellerde büyük-küçük her şeye karşı bilincini koruyan bir insan olmasını sağlar. Gafil olmasına veya oyun ve eğlenceye dalmasına izin vermez. Aynı şekilde onun kendine güvenip de hiçbir sorumluluk duymadan, rahat davranmasına da müsaade etmez. Bu ifadeden sonra aşağıdaki değerlendirme cümlesinin yer alması da bu yüzdendir. "O, üstündür, bağışlayandır."
Amaç, Allah'ı gözeten, O'ndan korkan kalbe huzur vermektir, güven aşılamaktır. Çünkü Allah üstün iradelidir, galiptir ama Aynı zamanda bağışlayıcıdır, hoşgörülüdür. Kalb uyanık olduğu, bu dünyaya sınanma ve denenme için gönderildiğinin bilincine varıp kötülüklerden sakındığı, korunduğu zaman, Allah'ın bağışlamasına ve rahmetine güvenebilir, O'nun himayesinde rahata kavuşabilir.
İslam'ın kalblere yerleştirmek üzere tasvir ettiği gerçeğe göre yüce Allah insanları rahmetinden kovmaz, Onlara sıkıntı vermez ve onları azâba çarptırmak istemez. Tersine varoluşlarının amacının farkında olmalarını ister. Özleri itibariyle sahib bulundukları gerçeğin düzeyine yaraşır davranışlarda bulunmalarını; yüce Allah'ın bu varlık içinde kendi ruhundan üfleyerek dolayısıyla yarattığı birçok canlıdan üstün kılarak kendilerine bahşettiği onuru tamamlamalarını ister. Eğer bunu gerçekleştirirlerse, engin bir rahmete, büyük bir yardıma, geniş bir hoşgörüye ve birçok günahın bağışlanması durumu ile karşılaşacaklardır.
(Fizilal´il Kur´an Tefsiri, Şehid Seyyid Kutub)





 
Üst Ana Sayfa Alt