Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Allah (c.c.) Dünyaya Nuzulu Nasıldır?

A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Allah´in Nuzul´i üzeri bir hadis okudum, Sünen Nesai´de.

Orda yaziyor ki:

“Muhakkak ki Allah gecenin ilk yarisi gecinceye kadar mühlet verir. Sonra bir münadiye söyle demesini emreder: “Dua eden yok mu? İcabet edeyim, bagıslanma dileyen yok mu? Bagislayayim. İsteyen yok mu? Vereyim.”

Alimler bu Hadis üzeri ne dediler?

Ve Allah´in nuzu´u üzeri ne dediler?

Abdulmuizz Fida cevap verse güzel olur. Cünkü simdiye kadar gördügüme göre onun yazilari ilk üc asirlarin görüslerini gözteriyor. Önemlisi de Sahih sahih rivayetler oldugu.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
رقم الحديث
حديث قدسي
حَدَّثَنَا حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ النَّيْسَابُورِيُّ ، قَالَ : ثنا وَهْبُ بْنُ يَزِيدَ بْنِ خَالِدٍ ، قَالَ : ثنا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ ، أَخْبَرَنِي يُونُسُ ، وَمَالِكٌ , حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ النَّيْسَابُورِيُّ أَيْضًا ، ثنا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ وَهْبٍ ، قَالَ : ثنا عَمِّي ، قَالَ : حَدَّثَنِي يُونُسُ ، عَنِ الزُّهْرِيِّ ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ ، وَالأَغَرِّ ، أَنَّهُمَا سَمِعَا أَبَا هُرَيْرَةَ ، يَقُولُ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَنْزِلُ رَبُّنَا عَزَّ وَجَلَّ حِينَ يَبْقَى ثُلُثُ اللَّيْلِ الآخِرُ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا ، فَيَقُولُ : " مَنْ يَسْأَلُنِي فَأُعْطِيَهُ ، مَنْ يَدْعُونِي فَأَسْتَجِيبَ لَهُ ، مَنْ يَسْتَغْفِرُنِي فَأَغْفِرَ لَهُ " ، قَالَ الدَّارَقُطْنِيُّ : وَكَذَلِكَ ، رَوَاهُ اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ ، عَنْ يُونُسَ .

Ebu Hurayra (r.anh) anlatıyor. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Gecenin üçte ikisi geçip de son üçde biri kaldığında yüceler yücesi olan Rabb'imiz, dünyanın semasına iner ve: "Bana kim dua eder ki onun duasına icabet edeyim, benden kim ister ki dileğini vereyim, benden kim mağfiret diler ki onu bağışlayayım" buyurur.
(Buhari, Tevhid 35, Teheccud, 14, Daavat 13; Muslim, Kitabu Salati'l-Musafirine ve Kasriha, 24, 168 (758); Tirmizî, Salat, 329, Da’vât 80 (3493); Ebu Dâvud, Salât 311 (1315)


اَلنُّزُولُ (أي نُزُول الْحَقِّ تَعَالَى) فِي كُلِّ لَيْلَةٍ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا
“Yüce Allah’ın, her gece dünya semasına inmesi”

Bu hadis, bir çok yollardan rivayet edilmiştir:
1.Ebu Hurayra, Peygamber (s.a.v)’den Tirmizî (ö. 279/892) der ki: “Bu konuda şu yollardan da hadis gelmiştir:
2.Ali
3.Ebu Saîd el-Hudrî
4.Rifâa el-Cuhenî
5.Cubeyr b. Mut’im
6.Abdullah ibn Mes’ud
7.Ebu’d-Derdâ’
8.Osman ibnu’l-Âs (Aynî) “Umdetu’l-Kârî”de der ki: “Derim ki Bu konuda ayrıca şu yollardan da hadis gelmiştir:
9.Câbir b. Abdullah
10.Ubâde ibnu’s-Sâmit
11.Ukbe b. Âmir
12.Amr b. Abese
13.Ebu’l-Hattâb
14.Ebu Bekr
15.Enes b. Mâlik
16.Ebu Musa el-Eş’arî
17.Muâz b. Cebel
18.Ebu Sa’lebe el-Huşenî
19.Aişe
20.Abdullah ibn Abbâs
21.Nevvâs b. Sem’ân
22.Ummu Seleme
23.Abdulhumeyd b. Yezîd ibn Seleme’ nin atası”

Daha sonra da bunların rivayet ettikleri hadisleri ve Ebu’l-Hattâb’a varıncaya kadar bu hadisleri tahric eden kimseleri de nakletmiştir. Bu konuda daha geniş bilgi için Aynî (ö. 855/1451)’nin bu kitabına bakabilirsiniz.

Ayrıca Ebu’ş-Şeyh İbn Hayyân (ö. 369/979)’ın
“Kitâbu’s-Sunne” adlı kitabında Ebu Zur’a’nın şöyle söylediği nakledilmiştir:

“Allah’ın, her gece dunya semasına inmesi ile ilgili Rasulullah (s.a.v)’den gelen hadisler,
mutevatirdir. Bu hadisleri, Rasulullah (s.a.v)’in sahabilerinden bir çoğu rivayet etmiştir. Bize göre, bu hadisler, sıhhatli ve kuvvetli bir durumdadır.”

Sehavî (ö. 902/1496)’nin
“Fethu’l-muğîs”inde geçtiği üzere; bazıları, bu hadisi mutevatir hadisler içerisinde saymıştır.

(İbn Abdilhâdî)
“Sârimu’l-munekkî”de aynen şöyle der: “ Yüce Allah’ın, her gece dunya semasına inmesi" ile ilgili Rasulullah (s.a.v)’den gelen hadis, mutevatirdir.

Osman ibn Saîd ed-Dârimî dedi ki: ‘Bu hadis, Cehmiyye fırkasını en çok kızdıran bir hadistir.’
Ebu Ömer ibn Abdilberr’de dedi ki: ‘Bu hadis, nakil yönünden sağlam ve senedi sahih bir hadistir. Hadisçiler, bu hadisin sıhhatli oluşu hususunda ihtilafa düşmemişlerdir.’”

Cehmiyye: İslam aleminde ilk ortaya çıkan fırkalardan biridir. Muattıla ve Cebriye-i Hâlisa adlarıyla da anılır. Bazılarınca zındıklardan sayılmışlardır. Kurucusu, Cehm b. Safvân’dır.

Cehmiyye, Allah’ı tenzih maksadıyla nasları ifade ettiği manaları aşacak derecede tevile gitmesi, dini konularda tek başına yeterli olmayan aklı nassa tercih etmesi ve dolayısıyla Peygamber (s.a.v.) döneminden itibaren akaid sahasında devam eden saflık ve berraklığı bozması, özellikle de Sünnete bağlı selef alimleri arasında şiddetli tepkilere yol açmış, hatta İslam fırkaları dışında sayılmasına sebeb olmuştur.


(1)-Ebu Hurayra (r.anh) rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kıyamet günü olacağında Rabbimiz kullara iner .

(*)-Bunu Tirmizi (II/61) İbn Huzeyme (vr.250/2) Hakim (I/418) de bir başka yoldan Ebu Hurayra,den gelen bir hadis olarak rivayet etmiş ve sahih olduğunu belirtmiştir.

(2)-İbn Mes'ud'un rivayet ettiği hadise göre Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Allah öncekileri de sonrakileri de vadesi belli bir gün için kırk yıl süre bir arada bulunduracak. Gözleri semaya dikilmiş nihai ve ayırt edici hükmün verilmesini bekleyecekler.
Yüce Allah buluttan gölgeler içerisinde Arştan Kursi,ye inecek….Hadis devam ediyor uzunca…..

(*)-Zehebi el-Uluv'da, 138 de hasendir demiştir. Hadisin senedi dediği gibi hatta daha yüksek bir mertebededir. Hadisi aralarında Abdullah b. Ahmed'in de bulunduğu tahric eden bir topluluktan gelen bir yolla muhtasar olarak zikretmiş bulunmaktadır. Daha sonra da bu hadisi bundan daha eksiksiz bir şekilde bütünüyle İbn Mes'ud'a kadar muttasıl senedi ile de rivayet etmiştir. Hadisi bütünüyle Abdullah b. Ahmed es-Sunne (sf: 177) de rivayet etmiştir. Muellif de el-Arba'in adlı eserinde(186/a) bu sahih bir hadistir demektedir.

3-İbn Abbas'dan Kıyamet kopmadan az önce bir munâdi şöyle seslenecektir.

İşte kıyamet size geliyor –bu sesi hayatta olanlar da ölüler de işitir. Sonra Allah dunya semasına iner.

(*)-Hadisi İbnu'l Mubârak rivayet etmiştir ravileri sikadır. Bu hadisi musannıf İbnu'l Mubârak'in Suleyman et-Teymi'den onun Ebu Narda'dan onun İbn Abbas'tan diye naklettiği bir rivayet olarak kaydetmiştir. Bu Muslim'in şartına uygun sahih bir sendir. (el-Uluvv li-l-Aliyyi-l-Azim (155/94)

(4)-Ubeyd b. Umeyr'in hadisi. Dedi ki : Aziz ve Celil olan Rabb'imiz gece yarısında dünya semasına inerek şöyle buyuruyor: Benden dileği olan var mı? Ona vereyim. Benden mağfiret diyelen varmı? Günahını bağışlayayım. Nihayet fecir vakti gelince Aziz ve Celil olan Rab yükselir.

(*)-Bu Ahmed'in oğlu Abdullah kendi tasnifi olan "er-Reddu ale'l Cehmiyye" adlı eserinde rivayet etmektedir. Ayrıca Hafız Zehebi bunu el-Uluvv li'l Aliyyi'l Azim'de rivayet etmektedir (156/99)

(5)-İmam Şafi-i (150-204)

Şeyhu'l İslam Ebu'l Hasen el-Hikari ile Hafız Ebu Muhammed el-Makdisi, Ebu Sevr Şuayb'a kadar ulaşan senetleriyle, her ikisi de hadisin büyük destekçisi İmam Muhammed b. İdris eş'Şafii rahimullah'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir.

Benim izlediğim ve Sufyan, Malik ve buna benzer gördüğüm kimselerin izledikleri sünnete dair söylenecek söz Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına Muhammed'in Allah'ın Rasulu olduğuna şehadeti Allah'ın seması ve Arşı üzerinde bulunduğuna, yaratıklarına dilediği şekilde yakınlaşıp dunya semasına nasıl dilerse öylece ineceğine dair ikrarda bulunup kabul etmektir, deyip itikada dair diğer hususları zikretmiştir (el-Uluvv li,l-Aliyyi-l-Azim (202/196)

(6)-Horasan Alimi İshak b. Ruhuye (166/238)

İbrahim b. Ebi Talib dedi ki : Ben Ahmed b. Said er' Ribati'yi şöyle derken dinledim : Ben İbn Tahir'in meclisinde hazır bulundum. İshak da bulundu. Ona nuzul hadisi hakkında "o hadis sahih midir?" diye soruldu. O evet dedi.

Komutanlardan birisi ona : Nasıl iner ? diye sordu :
İshak : Sen bunu kabul etki, sana nuzulu niteleyeyim.
Adam : Ben onu yukarıda kabul ediyorum.
Bu sefer İshak şu cevabı verdi : Allah: Melekler saf saf dizilmiş beklerken Rabbin geldiği vakit buyurmaktadır.
Bu sefer İbn Tahir, Ey Ebu Yakub bu kıyamet gününde olacaktır deyince.
İshak : Kıyamet günü gelecek olanı bugün gelmekten alıkoyan nedir cevabını verdi.

(*)-Bu sahih bir senettir. er-Ribati de Buhari'nin hocalarından sika birisi olub 246 yılında vefat etmiştir. Bu rivayeti es-Sabuni Akidetu's-Selef (1/113,el-Mecmua'atul'l Muniriyye de rivayet etmiştir.

Sahih Muslim'de Gelen Nuzul Hadisleri :


باب الترغيب في الدعاء والذكر في آخر الليل والإجابة فيه

Gecenin Sonunda Zikir ve Duaya Teşvik ve O Zamandaki İcabet Babı
حدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن ابن شهاب، عن أبي عبدالله الأغر. وعن أبي سلمة بن عبدالرحمن عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:
"ينزل ربنا تبارك وتعالى كل ليلة إلى السماء الدنيا. حين يبقى ثلث الليل الآخر. فيقول: من يدعوني فأستجيب له! ومن يسألني فأعطيه! ومن يستغفرني فأغفر له!".
1-Bize, Yafaya b. Yafaya rivayet etti. Dedi ki: Mâlik'e, İbn'i Şihâb'dan duyduğum, onun da Ebu Abdillâh El-Egarr ile Ebu Seleme'te'bni Abdirrahmân'dan, onların da Ebu Hurayra'den naklen rivayet ettikleri şu hadîsi okudum: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar :
«Rabb'ımız Teberake ve Teâlâ Hazretleri her gece, gecenin son üçte biri kaldığında alt semâya nuzul eder de: Hani bana duâ eden, onun duasını kabul edeyim! Hani benden istek isteyen, istediğini vereyim! Hani benden mağfiret dileyen, onu mağfiret edeyim! buyurur.»

وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا يعقوب (وهو ابن عبدالرحمن القاري) عن سهيل بن أبي صالح، عن أبيه، عن أبي هريرة، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:
"ينزل الله إلى السماء الدنيا كل ليلة. حين يمضي ثلث الليل الأول. فيقول: أنا الملك. أنا الملك. من ذا الذي يدعوني فأستجيب له! من ذا الذي يسألني فأعطيه! من ذا الذي يستغفرني فأغفر له! فلا يزال كذلك حتى يضيء الفجر".
2-Bize, Kuteybetu'bnu Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Ya'kub -ki İbni Abdirrahmân-ı Kaarî'dir- Suheyl b. Ebî Sâlih'den, o da Ebû Hurayra'den, o da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den naklen rivayet etti ki, şöyle buyurmuşlar:
«Allah her gece, gecenin ilk üçte biri geçtiğinde alt semâya nuzul eder de; Melik ancak benim! Melik ancak benim... Var mı bana duâ eden, onun duasını kabul eyleyeyim! Var mı benden isteyen; istediğini vereyim; Var mı benden mağfiret dileyen, onu affedeyim! buyurur. Ve (bu hâl) tâ tanyeri ağırıncaya kadar böylece devam eder.»

حدثنا إسحاق بن منصور. أخبرنا أبو المغيرة. حدثنا الأوزاعي. حدثنا يحيى. حدثنا أبو سلمة بن عبدالرحمن عن أبي هريرة. قال:
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إذا مضى شطر الليل، أو ثلثاه، ينزل الله تبارك وتعالى إلى السماء الدنيا. فيقول: هل من سائل يعطي! هل من داع يستجاب له! هل من مستغفر يغفر له! حتى ينفجر الصبح
3-Bize, îshâk b. Mansur rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebu'l-Mugîre haber verdi. (Dedi ki) : Bize, Evzâî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Ebû Selemete'bnu Abdirahmân, Ebu Hurayra'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

«Gecenin yarısı yahud üçte ikisi geçtiği zaman Allah Teberake ve Teâlâ alt semâya nuzul eder de: Var mı isteyen? kendisine verilecek! Duâ eden var mı? duası kabul edilecek! İstiğfarda bulunan var mı? kendisine mağfiret olunacakdır! buyurur. (Bu) tâ sabah aydınlayıncaya kadar (böyle devam eder.)» buyurdular.

حدثني حجاج بن الشاعر. حدثنا محاضر أبو المورع. حدثنا سعد بن سعيد. قال:
أخبرني ابن مرجانة. قال: سمعت أبا هريرة يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ينزل الله في السماء الدنيا لشطر الليل، أو لثلث الليل الآخر، فيقول: من يدعوني فأستجيب له! أو يسألني فأعطيه! ثم يقول: من يقرض غير عديم ولا ظلوم!".
(قال مسلم ) ابن مرجانة هو سعيد بن عبدالله. ومرجانة أمه.
4-Bana, Haccâc b. Şâir rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Ebu'l -Muverri' Muhâdır rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Sa'd b. Saîd rivayet etti. Dedi kî: Bana, İbnî Mercâne haber verdi. Dedi ki : Ebu Hurayra'yi şunu söylerken işittim: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Allah gece yarısı yahut gecenin son üçte birinde alt semâya nuzul ederek : Bana kim duâ eder ki, ona icabet edeyim yahut benden kim bir şey diler ki, ona vereyim; buyurur. Sonra yoksul ve zâlim olmayan (Allah)'a kim ödünç verecek! der.» buyurdular.

Muslim der ki: İbni Mercâne, Saîd b. Abdîllâh'dir. Mercâne, Saîd'in annesidîr.

Bize, Hârun b. Saîd el-Eylî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, İbni Vehb rivayet etti. Dedi ki: Bana, Suleyman b. Bilâl, Sa'd b. Saîd'den bu isnâdla haber verdi; şunu da ziyâde etti: «Sonra Allah Teberake ve Teâlâ iki yedini yayarak yoksul ve zâlim olmayana kim ödünç verecek; der.»

حدثنا عثمان وأبو بكر ابنا أبي شيبة وإسحاق بن إبراهيم الحنظلي ( واللفظ لابني أبي شيبة) ( قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا جرير) عن منصور، عن أبي إسحاق، عن الأغر أبي مسلم. يرويه عن أبي سعيد وأبي هريرة. قالا:
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن الله يمهل. حتى إذا ذهب ثلث الليل نزل إلى السماء الدنيا. فيقول: هل من مستغفر! هل من تائب! هل من سائل! هل من داع! حتى ينفجر الفجر".
5-Bize, Ebu Şeybe'nin iki oğlu Osman ve Ebu Bekr ile İshâk b. İbrahim El - Hanzalî rivayet ettiler. Lâfız Ebu Şeybe oğullarınındır. İshâk (bize haber verdi.) tâbirini kullandı, ötekiler: Bize, Cerîr, Mansur'dan, o da Ebu Ishâk'dan, o da Ebu Muslim-i Egarr'dan, o da Ebu Saîd ile Ebu Hurayra'den naklen rivayet etti; dediler. Ebu Saîd ile Ebu Hurayra şöyle demişler: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Şubhesiz ki Allah muhlet verir. Tâ ki gecenin ilk üçte biri gittiği vakit alt semâya nüzul buyurarak : Var mı istiğfar eden! Var mı tevbe eyleyen! Var mı isteyen! Var mı duada bulunan! der. (Bu) tâ fecir aydınlayın caya kadar (böyle devam eder.)» buyurdular.

Osman ibn Saîd ed-Dârimî dedi ki: ‘Bu hadis, Cehmiyye fırkasını en çok kızdıran bir hadistir.’

Mu'tezile 'den İbrâhîm b. Salih ile hadîs ulemâsından İshâk b. Râhuye arasında bu hususda munâkaşa geçtiği rivayet olunur. Bu munâkaşayı İshâk b. Râhuye şöyle anlatmışdır:

«Emîr Abdullah b. Tâhir'in meclisi beni şu bid'atçı yâni İbrâim b. Salih ile bir araya getirdi. Emîr, Allah'ın nuzulune dâir mâlumat istedi. Ben de buna dâir haberleri kendisine sayıp döktüm. Bunun üzerine İbrahim: Ben bir semâdan bir semâya inen Allah'a kufrediyorum! dedi. İbrahim: Ben cevaben: İshâk b. Râhuye: Ben de dilediğini yapan Allah'a îmân ediyorum! dedim. Neticede emîr Abdullah benim sözümü kabul; İbrahim'inkini reddetti.»

Aynî, İshâk'ın bu sözünü aynen Fudayl b. Iyâd 'dan aldığını söylüyor. Fudayl b. İyâd: «Cehmîler 'den biri: Ben, aşağı inen ve yukarı çıkan Allah'a inanmıyorum; derse, Ben de: Ben dilediğini yapan Allah'a îmân ediyorum; cevâbını veririm.» dermiş.

Bunu îbni Hibbân'ın babası «Kitâbu's-Sunne» adlı eserinde nakletmiş ve yine ayni eserde Ebu Zur'a'nın, şunları söylediğini bildirmişdir:

«Bu hadîsler, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den tevâturen sabit olmuşdur. (Allah, her gece alt semâya nuzul eder.) Bunu, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir çokları rivayet etmişlerdir. Böyle hadisler bizce sahih ve kavidirler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah Teâlâ'nın nuzul buyurduğunu söylemiş; fakat bunun nasıl olduğunu anlatmamışdır. Binâenaleyh biz de (Allah alt semâya iner; deriz; fakat nasıl indiğinden bahsetmeyiz.)

Ebu Muhammed b. Ahmed El-Muzenî nin: «Allah'ın indiğini bildiren hadîs Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den sahîh yollarla sabit olmuş, Kur'ân-i Kerîm'de de bunu tasdik eden şu âyet nazil olmuşdur:
"Rabbim ve melekler de saff saff olarak geldikleri vakit ,.."
Sure-i fecr, âyet: 22 » dediğini Beyhakî «Kitâbu'I-Esmâ»'sında rivayet etmişdir.

Cumhur-u ulemâ bu husûsda en aşikâr ve salim olan yolu tutarak muteşâbih âyet ve hadîsleri olduğu gibi kabul etmiş; onlara îmân ile Allah Teâlâ'yı mahlukatına benzemekden, ona keyfiyyet ve isbâtından tenzih eylemişlerdir.

Zuhrî, Evzâî, İbnu'l-Muberak, Mekhul, Sufyân-ı Sevrî, Sufyân b, Uyeyne, Leys b. Sa'd, Hammâd b. Seleme ile imamlardan Ebu Hanîfe, Mâlik, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel rahimehumullah'ın kavilleri de budur.

İmam Ebu Hanife, Allah Teâlâ'nın alt semâya nasıl indiği sorulmuş, Ebu Hanife: «Keyfiyyetsiz olarak inmişdir.» cevâbını vermişdir.

Hattâbî diyor ki: «Bu hadîs, sıfat hadîslerindendir. Se1ef'in bu hususdaki mezhebi Allah'ın sıfatlarına îmân etmek, o sıfatları zahirî mânâları üzerine bırakmak ve Allah Teâlâ'dan keyfiyeti nefyetmekdir...»

Burada munker bir rivayete dikkat çekmek gerekir:


Bunu Nesai, Amelu’l-Yevme ve’l-Leyle’de (482) İbrahim b. Yakub – Ömer b. Hafs b. Gıyas – Babası – el-Âmeş – Ebu İshak – Ebu Muslim el-Egar – Ebu Hurayra ve Ebu Said radıyallahu anhuma isnadıyla rivayet etmişlerdir. Bu rivayetteki lafza göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

إن الله عز و جل يمهل حتى يمضي شطر الليل الأول ثم يامر مناديا ينادي يقول هل من داع يستجاب له هل ( من ) مستغفر يغفر له هل من سائل يعطى
“Muhakkak ki Allah gecenin ilk yarısı geçinceye kadar muhlet verir. Sonra bir munadiye şöyle demesini emreder: “Dua eden yok mu? İcâbet edeyim, bağışlanma dileyen yok mu? Bağışlayayım. İsteyen yok mu? Vereyim.”

Hadisin isnadının sahihayn ricalinden oluşmasından dolayı, zahiri sahih gibi görünse de, zayıflık vardır. İbn Hacer Takrib’de Ömer b. Hafs b. Gıyas hakkında: “Bazen yanılırdı” demiştir. Hafs b. Gıyas hakkında da: “Güvenilir, fakih. Lakin ömrünün sonlarında hafızası zayıfladı” demiştir. Et-Tehzib’de de Hafs hakkında: “Çok karıştırmaya başlamıştır. Bunlardan biri de el-Ameş’ten rivayetidir.” der.

Nitekim Ebu Muslim el-Egar’dan bu hadisi rivayet eden diğer raviler:


إن الله عز وجل يمهل ، حتى إذا ذهب ثلث الليل الأول ؛ نزل إلى السماء الدنيا
“Muhakkak ki Allah gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar muhlet verir. Dünya semasına iner…” lafzıyla rivayet etmişlerdir. Bu ravilerin hiçbiri: “Bir munadiye ..emreder” kısmını zikretmemişlerdir. Anlaşıldığına göre Hafs b. Gıyas bunu yazısından değil, ezberinden rivayet etmiş ve hata etmiştir.

Bazı cehmi ve muattıla deccalleri bu munker rivayeti, isnadında bulunan Hafs b. Gıyas’ın bunu yazısından rivayet ettiğini iddia ederek sahih göstermeye çalışmaktadırlar. Bu iddialarını da Hafız Mizzi ve İbn Hâcer’e dayandırmaları düpedüz bir yalandır.


A)- Şûbe b. el-Haccac – Ebu ishak - el-Egar’dan: Tayalisi (2232, 2385) Ebu Avane (2/288) Beyhaki el-Esma ve’s-Sıfat (450) Muslim (2/176) İbn Huzeyme Tevhid (83) Ahmed (3/34)
B)- Mansur b. Mutemir – Ebu ishak – el-Egar yoluyla: Muslim, Ebu Avane ve İbn Huzeyme (84)
C)- Fudayl b. Gazvan el-Kufi – el-Egar yoluyla; Ebu Avane rivayet etti
D)- Ebu Avane el-Vaddah b. Abdillah el-Yeşkuri yoluyla: Ahmed (2/383, 3/43)
E)- Mamer b. Raşid yoluyla: Ahmed (3/94) Abdurrazzak (11/293)
F)- İsrail b. Yunus yoluyla: İbn Huzeyme rivayet etmiştir.
Bu altı rivayet yolunun ravileri güvenilir sağlam râvilerdir. Hafıza problemi olan Hafs b. Gıyas, kendisinden güvenilir olan bütün bu ravilere muhalif bir rivayette bulunmuştur. Ayrıca bu hadis Ebu Hurayra radıyallahu anh’den başka yollarla da rivayet edilmiştir. Hiç birinde Hafs b. Gıyas’ın lafzı geçmemiştir.
 
Üst Ana Sayfa Alt