Gafillere hatırlatma:
"Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!"
İsrail'in Filistin'e karşı açtığı tek yanlı Dördüncü Savaş'ın altıncı gününde siyonistler Gazze'yi bombalamayı sürdürüyor. Türkiye'de ise AKP hükümeti saldırılardan bir gün önce imzalanmış silah anlaşmasını hatırlatanlara onu bu olayla karıştırmamak gerektiğini açıklıyor. Bu yetmiyor Gülen Hareketi'nin yayın organlarında İsrail'le Hamas'ı bir tutan hezeyanlar dile getiriliyor. Bu gafillere Şehid Şeyh Ahmed Yasin duasını hatırlatıyoruz:
http://www.youtube.com/watch?v=VPcmTT6t0aw
İsrail'in Filistin'e karşı açtığı tek yanlı Dördüncü Savaş'ın altıncı gününde siyonistler Gazze'yi bombalamayı sürdürüyor. Türkiye'de ise AKP hükümeti saldırılardan bir gün önce imzalanmış silah anlaşmasını hatırlatanlara onu bu olayla karıştırmamak gerektiğini açıklıyor. Bu yetmiyor Gülen Hareketi'nin yayın organlarında İsrail'le Hamas'ı bir tutan hezeyanlar dile getiriliyor. Bu gafillere Şehid Şeyh Ahmet Yasin duasını hatırlatıyoruz:
Allahım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikâyet ediyorum!
Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!
Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum!
Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!
Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim!
Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?
Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!
Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye; "Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!" diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor?
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:
“Bizler ileri atıldık ve kazandık”
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek!
Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
Allah'ım! Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikâyet ediyorum.
Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?
Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına Sana şikâyette bulunuyorum.
Sana şikâyette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı... Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı...
Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini Sana şikâyet ediyoruz...
şehid şeyh Ahmed Yasin
***********************************************
5 kızını kaybeden babanın acı feryadı
İsrail savaş uçaklarının Gazze’de bombaladığı bir caminin yanında bulunan evde, 5 kız çocuğu hayatını kaybetti. Çocukların babası sorumluların derhal cezalandırılmasını istedi.
30/12/2008
İsrail’in Gazze bombardımanında 5 kız çocuğu hayatını kaybetti. İsrail savaş uçaklarının Gazze’de bombaladığı İmad Akl Camii yakınında bulunan evin de yerle bir olduğu belirtildi. Cevahir, Dünya, Semra, İkram ve Tahrir adlarındaki beş kızının şehadeti karşısında göz yaşlarına hakim olamayan baba Enver Baluşah, “Sorumluların derhal cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Çocukların yaşlarının 4 ila 17 yaş arasında değiştiği bildirildi.
Baba Enver Baluşah olay gecesini şöyle anlattı: “Korkunç sesi işittiğimizde yatıyorduk. Yanı başımızdaki cami duvarı üzerimize çöktü. Ben, eşim ve daha bir 15 aylık olan bebeğimiz Muhammed ile bir odada yatıyorduk. Diğer 7 kızım ise bir odada yatıyordu. Kendimizi enkazın altında bulmuştuk. Komşular imdadımıza yetişti ve bizleri hastaneye yetiştirdi. Acı haberi orada aldık.”
Güçlükle konuşan baba Enver Baluşah sözlerini şöyle sürdürdü; “Düşman liderlerinin yargılanmasını talep ediyorum. Eğer bir İsrailli çocuk öldürülmüş olsaydı, dünyayı ayağa kaldırırlardı. Onların çocuklarının kanı çok pahallı ama bizim çocuklarımızın kanı onlara göre çok ucuz. Özgür dünyayı ve uluslararası hukuk kurumlarını çocuklarımızı korumaya davet ediyorum. Yeter artık bitsin bu ölümler ve yıkımlar.”
Enver Baluşah’ın eşi Samira Baluşah, çocuklarının ölümünü duyduğunda hastaneyi feryatları ile boğdu. Samira Baluşah’ın ilaç ile ayakta tutulmaya çalışıldığı bildirildi.
İsrail çocukları öldürüyor
Cumartesi’den beri devam eden saldırılarda 27 bebek ve çocuğun öldüğü kaydedildi. Gazzeli mühendis Faysal Şava, “Çocuklarımın hepsi çok korkuyor. Dışarı çıkmaya çekiniyoruz. Hiçbir yer güvenli değil” dedi. Gazze’nin çocuklar için bir cehennem olduğunu söyleyen Şava, “Bu vahşi ve barbar saldırılar derhal durdurulmalı” diye konuştu.
Gazzeli 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Hazem Sami Riğavi ise Cumartesi günkü saldırıda şarapnel parçalarının iki kız çocuğuna çarptığını ve öldürdüğünü söyledi. Sami Riğavi, ilk iki günde 8 çocuğun cesedine rastladığını belirtti.
Bu arada, Gazze’deki saldırılarda şehid olanların sayısının 345’i, yaralıların sayısının da 1700 bulduğu kaydedildi. Yaralılardan 250’sinin durumunun ağır olduğu belirtildi.
*********************************************
İslam ulemasından Gazze'yi kurtarma girişimi
İsrail'i kınamaların utanç kaynağı olduğunu söyleyen alimler, Arap liderlerine somut ve ciddi adım çağrısı yaptı.
01/01/2009
Günlerdir yoğun İsrail bombardımanlarına maruz kalan Gazze'deki Filistinlileri kurtarmak için büyük bir girişim başlatıldı. Müslüman İslam Alimleri Birliği, gelecek hafta önemli Arap ülkelerine ziyaretler gerçekleştirecek.
Alimler heyetine, federasyon başkanı Şeyh Yusuf Karadavi liderlik edecek. Arap ülkelerin devlet başkanları ve liderleri ile görüşecek Yusuf Karadavi, İsrail saldırılarının hemen durdurulması için acil girişimlerde bulunmalarını ve İsrail bombardımanlarında zarar görenlere acil insani yardımların hızlandırılmasını talep edecek.
Gulf News'in haberine göre, federasyon heyetinin görüşeceği liderler arasında Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, Ürdün Kralı Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bulunuyor.
Uluslararası İslam Alimleri Federasyonu heyetinde, tanınmış Suudi alim ve federasyonun başkan yardımcısı Şeyh Selim El Avva, Sudan Yardım Bakanı Essam El Beşir, Umman müftüsü Şeyh Ahmed El Halil de bulunuyor.
Heyetin başlıca amacı, İsrail katliamları karşısında Arap ve Müslüman kamuoyunun kızgınlığını, Arap ve Müslüman ülke liderlerine iletmek. Heyet üyeleri ayrıca İsrail saldırısının durması, saldırıda yaralananların tedavisinde acil tıbbi yardımın temin edilmesi ve Gazze sınır kapılarının açılması için liderlerden hemen adımlar atılmasını isteyecekler.
İslam alimleri Arap ve İslam ülkeleri liderlerine sorumluluklarını hatırlatacaklar, kadın ve çocuk Filistinli sivillerin yaşadıkları acıların dindirilmesi çağrısında bulunacaklar.
Bu arada, Şeyh Selim el Avva, silahsız Filistinlilere İsrail saldırısı karşışında birleşik ve sarsılmaz bir pozisyon alınması için şimdiden Arap liderlere çağrıda bulundu.
Gazze halkına uygulanan ablukanın kaldırılması ve Gazze sınırlarının açıklaması için Arap devlet başkanlarının yetkilerini kullanmalarını isteyen el Avva, "Bu bir ulusal ve halk talebidir. Halkın arzularını yerine getirmenin garantörleri olan iktidarda bulunanlar, bunları gözardı edemez" dedi.
Toplantılar yapmanın ve kınama açıklamalarında bulunmanın bir anlamı olmadığını söyleyen Şeyh Salman El Avva, "Böyle sözde kınamalar bir kez daha Arapların zayıflığını ortaya koyuyor. Bu tür toplantılar ve açıklamalar mutlaka somut eylemlere ve etkili adımlara dönüştürülmelidir" ifadesini kullandı.
DÜNYA MÜSLÜMAN ALİMLER BİRLİĞİ
"Dünya Müslüman Alimler Birliği" 2004 yılında, Dünya'daki alimleri bir araya getirmek, ortak görüşler oluşturarak Müslüman kamuoyunu yanlış bilgilendirmelerden korumak ve Müslüman ümmetin sembolik birliğini temsil ederek bu birliği daha da güçlendirmek amacıyla kuruldu. Örgütün kuruluşuna büyük ölçüde Mısırlı alimler önderlik etti.
Dünya Müslüman Alimler Birliği 2.Genel Kurulu, Türkiye'de de çeşitli toplantılar düzenledi, bir çok faaliyete imza attı. Son olarak İstanbul Kaya Ramada Otel'de 9-12 Temmuz 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısına İslam Dünyası STK'ları Birliği evsahipliği yapmıştı.
300'ün üzerinde üyesi bulunan, Yusuf El-Karadavi'nin başkan, Muhammed Selim El-Avva ve Ali Karadaği'nin Genel Sekreter olduğu birlik, son dönemde Yusuf el-Karadavi'nin açıklamaları nedeniyle ciddi bir kriz yaşamıştı. Örgütün Genel Sekreteri Muhammet Selim el-Avva tarafından Karadavi'ye, Şii-Sünni ihtilafı ile ilgili sarf ettiği sözler hakkında eleştiriler getirilmiş, ancak bu eleştiriler örgüt içerisinde herhangi bir istifaya ya da ayrılığa sebep olmamıştı. Örgüt içerisinde Şii temsilciler de bulunuyor. Hatta Muhammet Ali et-Teshiri isimli Şii alim, örgütün yönetim kurulu üyeliği yapıyor.
Karadavi'nin kendi şahsı adına sarf ettiğini açıkladığı sözleriyle başlayan tartışmalar, örgütün çeşitli birimlerinde değerlendirmeye alındı. Yönetim kurulundan çıkan kararla Karadavi'nin bu iddialarının boş olmadığı, ancak bu iddiaların kamuoyu önünde değil kendi içerisinde tartışacağı bildirildi.
Özellikle Sünni Müslümanlar üzerinde etkisi olan birlik, Katolik Kilisesi'nin İslamiyet'e ilişkin yaptığı açıklamalardan, Filistin'deki İsrail saldırıları ve dinlerarası diyalog konularına kadar, kamoyunun gündemini belirleyici çeşitli faaliyet ve açıklamalarda da bulundu.
SUUDİ ALİM AVAD EL KARNİ TUTUKLANDI
Bu arada, Suudi yetkililer, "Dünyanın her yerinde İsrail çıkarlarına saldırı yapılmasına cevaz veren" fetva yayınlayan selefi imam Şeyh Avad El Karni'yi tutukladı. Ülkenin güneyinde tutuklanan Karni'nin, sorgulama için Riyad'a getirildiği bildirildi. Karni, söz konusu fetvayı İsrail'in Gazze'ye hava bombardımanlarını başlatmasının ardından vermişti.
******************************************
İhanet doğal karakterleri:
El-Fetih, HAMAS'ı bitirmenin peşinde
İşgal ordusu katliama devam ederken Abbas ve Dahlan’ı yücelterek açıklama yapan Fetih, Hamas liderlerini öldürmekle tehdit etti.
30/12/2008
Siyonist işgal ordusunun Gazze’yi bombalayıp ve katliam yaptığı bir sırada, Fetih hareketi Gazze’de Hamas’ı bitirmek ve liderleriyle mensuplarından intikam almak için militanlarından tetikte beklemelerini istedi.
Fetih ‘Cephe Hücresi’ adıyla bir bildiri yayınladı. Filistin Enformasyon Merkezi’ne de ulaşan bildiride Fetih, kanunları uygulamak ve halkı korumak amacıyla Rafah’tan Beyt Hanun’a kadar yürümek için lider ve mensuplarından tetikte olmalarını istedi.
Fetih’in yayınladığı bildiride şu ifadeler yer aldı: “Biricik yasal liderimiz Ebu Mazin (Mahmud Abbas) ile değerli büyüğümüz Dahlan’ın tavsiyeleriyle iyiliğe, tarihe ve mirasımıza nankörlük eden alçak sokak serserilerini silip süpürmek için yumruklarınızı sıkıp hazır olun.”
Fetih’in bu açıklamayı, Siyonistlerin Hamas’ı bitirmek amacıyla başlattığı savaşın akabinde yapması, Fetih ile Siyonist çete devletinin ortak amacını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Filistin Özerk Yönetim Başkanlığı genel sekreteri Tayyib Abdurrahhim’in İsrail işgal ordusunun ilk saldırısından hemen sonra Gazze halkına sabır dilemesi de bu ortak amacın diğer bir boyutunu ortaya koyuyor.
Abdurrahim yaptığı açıklamada, Gazze’deki Hamas yönetiminin yakında biteceğini ve Filistin yönetiminin Gazze’ye geri geleceğini ifade etmişti.
Diğer taraftan İslami Direniş Hareketi (Hamas), Gazze’nin askeri, siyasi, güvenlik ve diğer alanlarda tamamıyla İsmail Heniyye başkanlığındaki Filistin hükümetinin kontrolünde olduğunu, işgal güçlerinin Gazze’ye yaptığı saldırıya karşı koyan direnişin, savaşta inisiyatifi ele aldığını duyurmuştu.
****************************
Hicri 1430'a girerken:
"Ey Gazze'nin çocukları; Bizi affetmeyin!"
İsrail'in Gazze saldırısı, Arap dünyasında büyük infial doğurdu. Filistinli şairler ise tek silahlarını, sözlerini kalıba döktü.
29/12/2008
Hicri 1429 bedenlerimizden çıkarken, son olarak akıllarımızda iki iz bıraktı, biri Bush'a atılan pabuç, diğeri ise İsrail'in beklenmedik Gazze saldırısı ve hafızalara kazınan görüntüler; çocuklarını arayan analar, arkadaşları kucaklarında can verirken ağlayan Filistinliler, parmağıyla şehadet işareti yapan ve kelime-i şehadet getire getire şehadet şerbetini içen Filistin polisi...
İşte, Filistinli düşünür ve şair Nebil Tame, Cumartesi günkü beklenmedik saldırı sonrası, kendisine bu dünyada bahşedilmiş tek silahıyla, sözü silahlaştırmasıyla konuştu ve Gazze'nin çocuklarından artık kendisini ve Müslümanları affetmemesini istedi.
İşte Nebil Tame'nin şiiri...
Ey Gazze'nin çocukları!
Bizi affetmeyin!
Affedilmek yakışmıyor bize.
Ey Gazze'nin çocukları!
Beni yoğurup
bir fırına atın,
size ekmek olayım.
Ben şahitlik ederim ki,
Ve de tarih;
Bugün
Sizi bombalıyorlar.
Ateş altında
yaşıyorsunuz.
İhanet, düşmanlık ve Siyonizm
aletleriyle karşı karşıyasınız.
Ey Gazze'nin çocukları!
Bizi kendiniz için ekmek yapınız,
Dünyayı bize anlatınız, öğretiniz.
Dininiz zafer ve gurur olsun.
Sloganınız,
Kalemler ve defterlerdir,
Buna inanın.
Bizim üzerimize yazın!
Ekmeğinizin üzerine yazın!
Direniş...
Siz geliyorsunuz...
Ey Gazze'nin çocukları!
Bizi affetmeyin!
Affedilmek yakışmıyor bize.
Çünkü önünüzdeyiz
Ve de mağlup olarak.
Ey Gazze'nin çocukları...
http://www.youtube.com/watch?v=qgtO1O_TshQ