Âleykum selam we rahmetullah;
Enes b. Mâlik (r.anh)’den rivâyete göre;
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Tüm harcamalar Allah yolunda sayılır yani kişiye sevab kazandırır, sadece bina ve inşaata yapılan harcamalarda hayır yoktur.”
(Tirmizi, Kıyamet, Bab 40, Hadis no: 2482; İbn Mâce, Zuhd: 13. Tirmizi, Bu hadisin sıhhati hakkında garibdir demiştir.)
Hârise b. Mudarrib (r.anh)'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
“Habbab'ı hastalığı dolayısıyla ziyarete geldik kendisi yedi sefer dağlanmak suretiyle tedavi görmüştü. Bize şöyle dedi: Hastalığım uzadı, Rasûlullah (s.a.v.)’den "ölümü temenni etmeyiniz!” buyurduğunu işitmemiş olsaydım mutlaka ölümü temenni ederdim.”
Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Kişi yaptığı hertürlü harcamada sevab kazanır ancak toprağa ve binaya yaptığı yatırımlarda sevab yoktur.”
(Tirmizi, Sıfatu’l-Kıyâme, Bab 40, Hadis no: 2483; İbn Mâce, Zuhd: 13. Tirmizi, Bu hadisin sıhhati hakkında garibdir demiştir.)
Enes (Radıyallâhu anh) Şöyle demiştir:
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ensârdan bir adamın ev kapısının üstünde (yaptırdığı) bir binanın yanından geçti ve ; Nedir bu? diye sordu.
Orada bulunanlar: Bu, falan adamın yaptığı bir binadır, dediler.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (de) : Böyle (gereksiz binaya harcanan) her mal kıyamet günü sahibi aleyhinde bir vebaldir, buyurdu.
Sonra bu buyruk (ev sahibi olan) Ensâriye ulaştı. O da binayı (yıkıp) indirdi. Bir süre sonra Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (tekrar) oradan geçti ve o binayı göremedi. Bunun üzerine binaya ne olduğunu sordu. Sahibi senin buyruğunu işittiği için binayı (yıkıp) indirdi, diye O'na cevab verildi.
O da : Allah o adama rahmet eylesin, Allah o adama rahmet eylesin, diye duâ etti.
(İbn Mâce, Zuhd, Bab 13, Hadis no: 4160; Ebu Davud, Edeb, 169)
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde İsâ bin Abdi'l A'la var dır. Ben ne bunu cerheden ne de güvenilir sayan kimseyi görmedim. Senedin kalan ravileri güvenilir zatlardır. Ebû Davûd da bu hadisi başka bir ifade ile bu cihetten rivâyet etmiştir.
"... Harise bin Mudarrib (Radtyallâhu anh)'den; Şöyle demiştir:
Biz Habbâb (bin el-Erett) (Radıyallâhu anh)'ı hastalığı dolayısıyla ziyarete gittik.
Habbâb dedi ki; Hastalığım cidden uzadı ve eğer ben, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i "Ölümü temenni etmeyiniz", buyururken işitmiş olmasaydım, (hastalığın ıztırabından kurtulmak için) ölümü temenni edecektim. Kul (meşru olan) harcamasının hepsinde muhakkak sevablanır. Yalnız toprağa yaptığı veya dedi ki; Binaya yaptığı harcama hâriç."
(İbn Mâce, Zuhd, Bab 13, Hadis no: 4163; Buhari, Merda ve Tıb, 19; Tiemizi , Cenâiz, 3)
Mûmin kişi meşru yollarda yaptığı her türlü harcamadan dolayı sevab kazanır.
Bina yapımına yaptığı harcama kişiye sevab kazandırmaz. Bu hüküm ihtiyaç dışı olan veya Allah rıdâsı dışında bir maksadla yapılan yapı harcamalarına mahsustur.
Bina yapımına gereksiz harcamanın tasvib edilmemesinin mutlaka bir takım hikmetleri vardır. Şu anda hatırıma gelen bir hikmet binalara yapılan gereksiz yatırımların ölü yatırım oluşudur. Büyük paraların sırf gayr-i menkulden kira gelirini sağlamak için harcanmasının pek doğru olmadığı açık bir gerçektir. Servetlerin ticaret, sanayi, tarım ve benzeri alanlarda değerlendirilmesi hem sahibi için hem de işsiz kesime iş sahası açma bakımından kanımca daha isabetli olur.
Habbâb (Radıyallâhu anh)'ın hadîsinin bina ile ilgili paragrafı muellifimizin rivayetinde mevkuf, yâni Habbâb'ın sözü veya merfû, yâni Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm)'in hadisi olması muhtemeldir.
Bina, inşaatın ihtiyaçtan fazla, gösteriş için yapıldığı takdirde mekruh olduğunda ittifak vardır. Aksine, zaruri ihtiyacı karşılayan mesken inşaatının mekruh olmayacağında da ittifak ederler. Ancak bazıları bu durumda harcanan için ne sevab ne günah yoktur demişse de, sevab olacağını ifade eden âlimlerimiz de vardır. Aslolan ikinci görüş olmalıdır.
Nitekim hadisi şerh eden hadis âlimleri, insanın yaparken sevaba nail olmayacağı binanın “ihtiyacından fazla olan bina / ev” olduğunu belirtmişlerdir. (İbn Hâcer, Fethu’l-Bârî, c: 21, sf: 243, 5672. hadisin şerhi; el-Aynî, Umdetu’l-Kârî, c: 17, sf: 359)