Seyyid Kutub (rahimehullahi) Kur'an'ın o muazzam sabahını ve gücünün deniz gibi kükreyişini ve nehirler gibi çağlayışını; manaları ve hikmetleriyle cehalet karanlığında boğulan Ümmete gösteren ve çağlara hitap eden ölümsüz bir Kur'anî ses olarak kalacaktır.
Münafıklar ve Allah'ın dininin düşmanları, Seyyid Kutub'un ve İbn Teymiyye'nin (rahimehullahi) düşmanlığını yeniden İslamı karanlıklarıyla boğmak için yayıyorlar.
Bunun nedenle bu fetih topraklarında; Kur'an'ın ve Nebevî Sünnet'in nurunu söndürmek için Eski Türk geleneklerine, Şamanizm'e ve Hind tasavvufuna bulanmış sufilikle kirlenmiş olan bir dini kabul etmemizi ve Muhammed'in aydınlık, mübarek ve temiz dinine ve Sünnetine sırt çevirmemizi istiyorlar.
Seyyid Kutub, Fî Zilali'l-Kur'an'da; Kur'an'ı nasıl seveceğimizi ve nasıl fıkhedeceğimizi öğrettiğii gibi,mümin bir akledişle tuğyan ve şirk karşısında nasıl başı yükseklerde ve izzetle yaşayacağımızı da bize öğretti.
Mahkemeye tek böbreğiyle çıkan ve aşırı derecede susamışken, bir bardak sudan bile mahrum edilen bu mübarek mücahid insan, zalim ve tağut yargıç tarafından bir bardak sudan bile mahrum edildiği celsede idam hükmü alıyordu.
Allah'ım onun düşmanlarının cehennemdeki susuzluğunu ebedî kıl. Ona da Firdevs cennetlerinde, naîm cennetlerinde baldan ve sütten ve selsebil nehirlerinden içir. "Amîn"
Mehmet Emin Akın