Panten (Kesnizani) Tarikatı
Irak'ın (İran sınırındaki) Süleymaniye şehrinde (Yahudi asıllı, sûfi kılıfında Baas'cı) Kesnizaniler Tarikatı:
Kesnizaniler Irak'ın Fetto Tarikatı mesabesindedir. Irak'ın (İran sınırındaki) Süleymaniye şehrinde (Yahudi asıllı, sûfi kılıfında Baas'cı) Kesnizaniler Tarikatı:
KESNİZANİLER : Kesnizani kelimesinin Kürtçe anlamı ‘Kimse bilmiyor’ demekmiş. Süleymaniye civarına yerleşmiş bir Kürt aşiretinin adıdır.
Kesnızani, Süleymaniye vilayetine bağlı Çamçamal Bölgesinde mevcut olan Kürt aşiretlerindendir. Aşiret liderleri aynı zamanda Kadiri tarikatı şeyhlerindendir. Tarikatın günümüzdeki lideri Şeyh Muhammed El Kesnizanidir. Tarikat kökeninin Seyyid oldukları iddia etse de 1800’lü yıllarda Süleymaniye’ye yerleşilip, tekke kurularak tebliğ ve davet çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. İngilizler Irak’ı işgal ettiğinde tarikatın lideri Şeyh Abdulkadir İngilizlere karşı direnişi destekleyerek muridleriyle birlikte silahlı mucadele vermiş aynı zamanda fakir halka yiyecek yardımında bulunmuştur. Şeyh Abdulkadir hutbe ve vaazlarında halkı İngiliz işgaline karşı direnmeye davet etmiştir. Bunun üzerine işgalci İngiliz askerleri, Şeyh’in ikamet ettiği köye saldırıp halkı katletmiştir. Ailesiyle birlikte köyden kaçan Şeyh Abdulkadir İran’a sığınmış ve 1919 yılında vefat edene kadar İran’da yaşamıştır. Vefatından sonra cenazesi tekkesinin bulunduğu Kerbeçne köyüne getirilip defnedilmiştir. Şeyh Abdulkadir’den sonra Şeyh Huseyin tarikatın başına geçmiş, o da Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere karşı mücadele etmiş, 1938 yılında vefat edene kadar tebliğ ve davet çalışmalarına devam etmiştir. Şeyh Hüseyin’den sonra yerine günümüzdeki Şeyh’in babası olan Şeyh Abdulkerim tarikatın başına geçmiştir.
Tarikatın lideri Kürt bölgesindeki Yahudi asıllı Şeyh Abdulkerim Kesnizani.
Şeyh Abdulkerim El Kesnizani
Kesnizani Tarikatı ‘Körfez Savaşı’ndan sonra Saddam’ın etrafını örümcek ağı gibi sarmıştı. Saddam’ın karısı, çok güvendiği generalleri ve istihbarat kuruluşlarının başındakiler. Hepsi tarikat ‘müritleri’ ydi. Saddam’ın en yakınındakiler, Genelkurmay Başkanı Mareşal Ayat Fetih El Ravi, Genel Askeri İstihbarat Başkanı Mareşal Vefik El Samarayi, Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Hamid Şaban, hepsi Şeyh Muhammed Ebdulkerim Kesnizani ‘nin ayağını öperek müritler arasına girmişti.
Kesnizani Tarikatı MOSSAD ve CIA tarafından Saddam’ı içten yıkmak, Irak’ı kolayca teslim almak için organize edilmişti.
Tarikatın ‘müritleri’ Saddam’ın en yakınında olanlardı. Onun her hareketini, her adımını an be an tarikat şeyhinin oğlu Nehru’ya aktarıyorlar, sonrada bilgiler kuş olup MOSSAD ve CIA istasyonlarına doğru uçuyordu.
Şeyh Muhammed kendisi ortalarda pek görünmüyordu. Medyatik değildi. Zaten medya efsaneleri kolay öldürürdü. Mistik bir hava oluşturulmuş, inziva hayatı yaşayan bir Allah dostu (!) görünümü veriyordu. Onun ismi Irak’ta efsane haline getirilmişti.
Şeyh Muhammed Kesnizani birçok kitap yazmıştı. Tarikatın dönüşümü Şeyh efendi’nin etrafındaki İslam alimlerince, gerçekte MOSSAD ajanı hahamlarca hızlandırılmış ve yönlendirilmişti. Şeyh’in kitabı Kabala öğretilerini İslam mistisizmi olarak imanlı müritlerin beyinlerine ve kalplerine ince ince enjekte etmek için başucu kitabı olarak kullanılmaktaydı. Müritlere MOSSAD’ın hahamlıktan tövbekar (!) hocalar ders veriyordu.
Kesnizanilik sadece Kürt aşiretler arasında değil Türkmenler ve Araplar arasında da kendisine müritler edinmişti.
Saddam en yakınlarının bile tarikat tarafından mürit yapıldığını, her hareketinin CIA ve MOSSAD’a ulaştırıldığını fark ettiğinde iş işten geçmişti. Söylenen o ki, Saddam Irak’ın işgalinden birkaç ay önce durumu fark etmiş, karısı dahil, yakın çevresini etrafından uzaklaştırmıştı. İntikam almaya hazırlanıyordu.
Tarikat yoluyla Irak devlet mekanizması devşirenler, işgal için yola çıkarken direnişle karşılaşmayacaklarını biliyordular. Şeyh Muhammed Kesnizani müritlerine Amerikan askerlerine direnmemelerini öğütlemişti. Şeyhin emrindeki mürit generaller, vatanlarının bağımsızlığı için savaşmak yerine Şeyh Muhammed Kesnizani’in emrine uydular.
Şu ana kadar Bangledeş'in Pakistan'dan ayrılmasına itiraz eden Cemaat-i İslami liderlerinden 19 Müslüman hakkında idam kararı veren sözde mahkeme, ilk olarak 2013'te Abdülkelam Azad'ı idam etmişti. Abdülkadir Molla, Gulam Azzam, Nizami, Mir Kasım Ali, Muhammed Kamaruzzaman, Abdus Sobhan, Furkan Malik, Ali İhsan Mücahid gibi lider kadrosundaki isimlere verilen idam cezalarının bir bölümü infaz edildi. Cemaat-i İslami Partisi genel lideri Mutî ur Rahman Nizami hakkında verilen cezanın infaz edilip edilmeği ise henüz açıklanmadı.
MÜSLÜMAN LİDERLER NEDEN İDAM EDİLİYOR?
6 Ocak 2009'dan bu yana Bangladeş Başbakanlığını yürüten Şeyh Hasina Vecid'i, Bangladeş'in kurucu Cumhurbaşkanı Mucib ur Rahman'ın İngilizlerin isteğiyle Pakistan'dan koparmak istemesine Cemaat-i İslamî liderleri itiraz etmiş ve engel olmaya çalışmıştı. 40 yıl aradan sonra babası gibi tarihin en azılı çetelerinden biri olan Thug tanrısına inanan Başbakan Hasina, parçalanmayı reddedip, babasının bağımsızlık çabalarına engel olmaya çalışan Müslümanları Thug çetesi geleneğine uygun bir şekilde boğduruyor.
Son düzenleme: