Kız evlat ve erkek evlatlarımızı her ne olursa olsun tekrar ediyorum ne olursa olsun okula göndermememiz mi gerekiyor ?
bir kitabı okumak ve anlamak ayrı birşey, içerisindekilere iman etmek ayrı bir şey. Sırf kitaplarda küfr sözleri var diye bunları okumanın da küfr olduğunu söylüyorsunuz yani. Doğru mu anlıyorum?
Kız olsun, erkek olsun evlatlarımızın hiç birini okula göndermemeniz gerekiyor. Bu şirkten, tağuttan beri olmanın gerekliliğidir. Velev ki sizlere para cezası verselerde, velev ki sizleri hapse atsalarda, Müslümana düşen evladını şirk yuvalarından korumaktır.
Allah c.c razı olsun, peki benim merak ettiğim; okuyarak şirke bulaşan kişi müşrik ise, biz hastalandığımızda müşriklerden nasıl yardım dileriz ? bu aklıma takılan ciddi bir sorudur, bu konu hakkında ne söyleyebilirsiniz ?Kız olsun, erkek olsun evlatlarımızın hiç birini okula göndermemeniz gerekiyor. Bu şirkten, tağuttan beri olmanın gerekliliğidir. Velev ki sizlere para cezası verselerde, velev ki sizleri hapse atsalarda, Müslümana düşen evladını şirk yuvalarından korumaktır.
Demekki Abdulhak admin tarafından yazılan ve alıntılan kısımlara katılmıyorsunuz. Olabilir, bu da sizin bir ictihadınız, kendiniz bu şekilde hareket edebilirsiniz fakat başkalarına fetva verebilmeniz için ictihadi ilimlere vakıf olmanız gerekir. Velevki bu ictihadi ilimlere vakıf olup fetva verseniz dahi bu diğer müctehidlerin bu konudaki fetvalarının reddedileceği anlamını taşımaz.
Allah c.c razı olsun, peki benim merak ettiğim; okuyarak şirke bulaşan kişi müşrik ise, biz hastalandığımızda müşriklerden nasıl yardım dileriz ? bu aklıma takılan ciddi bir sorudur, bu konu hakkında ne söyleyebilirsiniz ?
Bu konuşmalardan pek tatmin olmadım ama şunu biliyorum ki, karışıklılığın tavan olduğu bu dönemde işimiz çok zordur, allah c.c yardımcımız olsun...Müşriklerin doktorlarına muayene olmak ve benzeri işlemlerin haram, şirk ve benzeri olduğunu söyleyen kimse tanımıyorum. Bunuda iddia eden kimseyi görmüyorum.
Allah akil fikir versin cümlemize. AMIN.
Bir de aramizdan ara sira cikipta soranlar veyahutta elestirenler olmuyor, efendim iste Islam devletleri cogu devletlerden geri kalmis mis mis mis. Bu kafayla gidelim daha cooool gerilerde kaliriz. Sanki her her evde hususi bir ögretmenleri varmis gibi hem bilim hem ilim ögretecek. Yoksa imkanlarimiz o kadar geniste inadina mi inancimiza uygun okullar actirmiyoruz. Cahillik kadar kötü bir sey olamaz. Islam bize yanliz Kur'an ögrenmemizi emretmiyor. Ögren, ögren, ögren. Insan bilgisinle ayird edebilir iyiyi kötüyü, harami helali. Bilgiyle bir cikar yol bulunur problemlere.
Bilgi nereden ve nasil olursa alinir. Sonra nerede kullanman lazim geldigi baska bir konudur.
Allah'in Celle ve Celaluhu biz insanlara nasip ettigi akli kullanmamiz gerekir.
Söyleyen bosuna söylememis: "Akilsiz dostum olacagina akilli bir düsmanim olsun." diye.
Kadirbillah kardesimiz görünüse göre en azindan okuma yazmayi biliyor. Acaba nerede ve nasil ögrendin kardesim?
Ben ictihad edecek kadar ilme vakıf değilim. İctihadda etmiyorum. Buda ictihadı kapsayan bir konu değil. Burada fetvada vermiyorum. Zira bu yazılan yazılarda "İctihad" kapsamına girseydi, şu asırda ictihadın gerekliliklerini üzerinde taşıyan bir müctehid yok. Bunun için imamların, ictihad için gerekli kıldığı şartlara bakabilirsiniz.
İctihaddan kastınız bu değilde, insanların ihtilafları ise, bu da herkesin müctehid olmasını lazım kılar. Ki biz bundan Allah'a sığınırız.
Ben sadece Müslümanın üzerine düşen görevleri zikrediyorum. Tağuttan, kullarından, şirkten ve müşrikten beri olmanın keyfiyeti bunlar. Bir insan bunların gerekliliklerini zikredene "Fetva veriyorsun" diyorsa, burada bir karışıklık vardır. Ben Allah'ın bize emrettiğini aktarıyorum. Fetva ve benzeri şeyleri nakletmiyorum.
Dileyen kız evladının başını açıp, erkeklerin içine her gün sokabilir. Dileyen erkek evladınız kızların arasına, Allah'a şirk koşmanın ve küfretmenin her çeşidinin anlatığı yerlere sokabilir. Bu kişinin kendi hürriyetidir. Mühim olan bu yapılan fiiller sonucu işlerin nereye vardığıdır.
İnşaAllah anlaşılmıştır.
Azimet vardır, ruhsat vardır. Siz öyle bir anlatıyorsunuz ki bu konuda sadece azimet vardır, ruhsat yoktur gibi anlatıyorsunuz. Fakat burası umuma açık bir yerdir, Takvaca üstün olan da okuyor, en alt mertebede olanda okuyor. Bu nedenle sadece azimet vardır diyerek ruhsatı yokmuş gibi göstermeniz ne kadar doğrudur?
Allah kur'anda direkt olarak okulları vasfetmiyor ve Rasulu de aynı şekilde bu konuyu açıklamıyor.
"Ben sadece Müslümanın üzerine düşen görevleri zikrediyorum. Tağuttan, kullarından, şirkten ve müşrikten beri olmanın keyfiyeti bunlar. Bir insan bunların gerekliliklerini zikredene "Fetva veriyorsun" diyorsa, burada bir karışıklık vardır. Ben Allah'ın bize emrettiğini aktarıyorum. Fetva ve benzeri şeyleri nakletmiyorum."
Siz yukarıdaki yazınızla (tağutu inkar ile ilgili) ayet ve hadislerden bu anlam çıktığını içtihad ediyorsunuz. Bu içtihadın farkında olmayabilirsiniz. ve insanlara "Kız olsun, erkek olsun evlatlarımızın hiç birini okula göndermemeniz gerekiyor. Bu şirkten, tağuttan beri olmanın gerekliliğidir." diyerek de kendi içtihadınızı gösteriyorsunuz. O yüzden böyle milyonları ilgilendiren önemli konularda yazarken fetvaya benzer şekilde değilde, kendi görüşünüzü belirttiğinizi fetva vermediğinizi belirtseydiniz daha güzel olurdu. Tağutu inkardan hangi alimler "okullarda okumak, eğitim görmek küfrdür, müşrikliktir" olarak algılıyor, Ayrıca bu konuda bütün alimler ittifak mı etmiştir ki, icma mı etmiştir ki kesin olarak bu hüküm verilebilsin.
Ben okullarda keyfi olarak okunmasını savunmuyorum. Sadece azimetleri gösterip, ruhsatlardan bahsetmemenin yanlışlığından bahsediyorum. Umarım benimde demek istediğim anlaşılmıştır.
Okullarda okuyan, öğrenim görenlerin hepsinin tağutu sevdiğini iddia edemeyiz. Zaten tağutu sevmediğini açık beyan söylüyorlar.
Benim ev kadınlarına cevap vermek adetim değildir. O yüzden şu basiretsiz ve komik sorularınıza cevap verme ihtiyacıda hissetmiyorum. Dileyen başka kimselere bu sorularınızı yöneltebilirsiniz.
Paşam siz "Kız olsun, erkek olsun evlatlarımızın hiç birini okula göndermemeniz gerekiyor. Bu şirkten, tağuttan beri olmanın gerekliliğidir." dediğinizde biliyorsunuz ki bu ne Kur'anda ne de sünnette açık, sarih olarak kayıtlı değildir. Bu hükme varmanız illaki içtihad ediyorsunuz ki bu hükme varıyorsunuz. Örneğin;
bir müslüman "Sizin taptığınız ayağımın altındadır" derse ve bir kişi bunun küfrüne hükmederse bu içtihadi küfrdür. Zira o kişiler Allah'a değilde altına, gümüşe de tapıyor olabilirler. Fakat bir müslüman "Sizin taptığınız Allah (sümme haşa) ayağımın altındadır" dese bu açık, kesin bir sözdür ve küfrdür.
işte bu örnekte olduğu gibi açık, sarih bir emir olmadığı için sizin vardığınız hüküm, içtihad bir hükümdür. Siz içtihad etmediğinizi söylüyorsunuz, fakat yapılan fiil bunu gösteriyor. Siz yine bu sözü başka bir alimin sözü olarak alıntılasaydınız ben yine size içtihad ettiniz demezdim. Buradaki ince noktayı umarım anlatabilmişimdir.
Söylediklerinizde iki batıllık var. Birincisi dediğim gibi benim sözlerim her Müslümanın bilmesi gereken şeylerdir. Bunlar ictihad ya da fetva değildir. Örneğimi tekrar vereyim. Birisi tağutu inkar zikredildiğinde, tağutları sevmemenin gerekliliğini bilir. Bunun ictihad olmadığı gibi, okulun küfr olduğunu söylemekte ictihad değildir. Çünkü insan tağutu inkar ve şirklerden uzak durma lafızlarını okuyunca bunları direk anlar. Bir kimse Allah'a küfür edilen, Rasulullah s.a.v ile alay edilen yere gitmek küfrdür dediğinde bu kimseye sen ictihad ettin denilir mi?
İkincisi ise getirdiğiniz iki örnekte batıldır. Çünkü birinci sözde zatında küfürdür. İkinciside zatında küfürdür. Kişinin kendi düşüncesi ile bir sözü zikretmesi, diğer insanların o fiil hakkındaki zahiri düşüncesini değiştirmez.
Sizin dediğiniz gibi olsaydı, biride çıkıp söyle derdi : " İkinciside ictihadi bir küfürdür. Çünkü adam zannetmiştir ki, Allah heryerdedir -Haşa-, o yüzden bunu zikretmiştir ictihadı ile.
Bence İbn Arabi, Hallac ve benzerleri yerine, saygın alimlerimizden sözler ile örnek verirseniz daha güzel olur.
Verdiğim örneğin sahibini tanımıyorum. Sadece örnek vermek maksadıyla söyledim. teşbihde hata yoktur. Anlatılmak istenen ulaştıysa ne ala.
Siz diyorsunuz ki Allah ve Rasulu ile alay edilen yere gitmek küfrdür. Peki Darul Harp olan avrupa devletleri, Amerika, Çin, rusya gibi okullarda da öğrenim görmek, ilim tahsil etmek aynı şekilde içtihada gerek kalmadan mutlak olarak küfrdür. Bu mudur yani.
“Hikmet, değerli bilgiler müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17)
Yani Allah ve rasulu darul harp olan ülkelerde de alaya alınmıştır. Bu nedenle buralara gitip ilim tahsil etmekde içtihada gerek kalmadan mutlak olarak küfrdür olarak mı söylüyorsunuz?