H
Çevrimdışı
)- ABDEST.. 3
* Abdest Almanın Fazileti Ve Bu Konuda Titizlik. 3
* Abdest Alıp, Peşinden Namaz Kılmanın Fazileti. 8
(l)- ABDEST ÂDABI. 12
* Abdest Sırasında Vesvesenin Ve Su İsrafının Terki. 12
* Abdest Ve Gusülde Kullanılan Su Miktarı. 13
* Her İşte Sağ İle Başlamanın Önemi. 14
(2)- HZ. PEYGAMBERİN ABDEST ALIŞ ŞEKLİ. 15
* Hz. Osman'dan Gelen Rivayetler. 15
* Hz. Ali'den Gelen Rivayetler. 15
* Diğer Sahabîlerden Gelen Rivayetler. 18
(3)- ABDEST ALIRKEN NİYET VE BESMELENİN HÜKMÜ.. 20
(4)- ABDEST ALIRKEN MAZMAZADAN ÖNCE ELLERİ YIKAMAK.. 22
(5)- ABDEST ALIRKEN AĞZA VE BURNA SU VERMEK, SONRA SÜMKÜRMEK.. 23
* Abdestte Tertip; Yüz Ve Kolların Yıkanmasından Sonra Ağız Ve Burna Su Çekmek25
(6)- ABDESTTE YÜZÜ YIKAMAK, SAKALIN ARASINA SUYUN GEÇMESİ VE GÖZ PINARINI MESH ETMEK.. 25
(7)- ABDESTTE KOLLARI DİRSEKLERE KADAR YIKAMAK, ALNIN ÜST TARAFINA SUYU ULAŞTIRMAK VE PARMAKLARIN ARASINI OVMAK.. 27
(8)- ÂBDESTTE BAŞ, KULAKLAR VE ŞAKAK/ZÜLÜF KISMINI MESH ETMEK.. 30
(9)- ABDESTTE SARIĞA, BAŞ ÖRTÜSÜNE VE MESTLERE MESH ETMEK.. 34
(10)- ABDEST ALIRKEN AYAKLARIN YIKANMASI. 36
* Ayakların Yıkanma Şekli. 36
* Ayak Parmaklarının Arasını Ovalamak. 38
* Ayakta Kuru Yer Bırakmamak, Uzuvları Peş Peşe Yıkamak (Muvâlât) Ve Abdesti Tam Almaya Teşvik. 39
(11)- AZALARI İKİ YA DA ÜÇ KERE YIKAMAK GEREKİR, FAZLASI MEKRUHTUR40
(12)- ABDESTTEN SONRAKİ DUA VE ZİKİRLER.. 43
(13)- ÂBDESTTEN SONRA ÖNÜNE SU SERPMEK.. 44
(14)- HER (FARZ) NAMAZ İÇİN ABDEST ALMA YANINDA, BİR ABDESTLE BİRDEN FAZLA NAMAZ KILMANIN CEVAZI. 45
(15)- MESCİDDE ABDEST ALMANIN CEVAZI VE UYUMAK İSTEYENE ABDEST ALMANIN MÜSTEHAB OLUŞU.. 46
Açıklama. 47
ı- ABDESTİ BOZAN ŞEYLER/HALLER.. 49
1- Ön Ve Arka Yoldan Çıkan Necaset İle Abdestin Bozulması. 49
* İdrar Ve Büyük Tuvalet İhtiyacından Dolayı Abdest Almak. 50
* Yellenmekten Dolayı Abdest Almak. 50
* Mezî, Vedî Ve İstihâze Kanından Dolayı Abdest Almak. 52
2- Abdestin Bozulmasından Şüphelenmek. 53
Açıklama. 54
3- Uyku Sebebiyle Abdest Almak. 54
* Oturarak Uyumak Abdesti Bozmaz. 54
* Hz. Peygamber'in Uykusu, Yatarak Da Olsa Abdesti Bozmaz. 56
* Yatarak Uyuyan Kişi (İhtiyaten) Abdest Almalıdır. 57
4- Cinsel Organına Dokunan Kişinin Abdest Alması. 58
5- Cinsel Organına Dokunan Kişinin Abdest Alması Şart Değildir. 60
6- Hanımına Dokunan Ve Öpen Kişinin Abdest Almaması. 61
7- Kusmak Veya Burun Kanamasından Dolayı Abdest Almak. 62
8- Deve Eti Yemek Sebebiyle Abdest Almak. 62
9- Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak. 65
* Bu Konuda Hz. Peygamber'in Eşlerinden Gelen Rivayetler. 66
10- Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak Şart Değildir67
Fıkhi Hükümler. 73
g)- ABDEST
Abdest lügatte; temizlik, parlaklık ve güzellik demektir.[1] Istılahta ise; ibadet niyetiyle su ile temizlik yapmak/belirli âzâlan yıkamaktır.[2] Bazı ibadetlerde abdest şartı bulunmaktadır ve bu temizlik Muhammed ümmetinin en önemli özelliğidir. Abdestin aşağıdaki âyette zikredilen dört farzında ittifak vardır.
Allah Teâlâ buyurdu:
Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınızda (abdestiniz yoksa), yüzünüzü ve ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, başınızı mesh edin ve ayaklarınızı da topuklara (aşık kemiklerine) kadar yıkayın..,' (Mâide 5/6).[3]
* Abdest Almanın Fazileti Ve Bu Konuda Titizlik
181/489- Câbir b. Abdullah'tan (Radıyallahu anh):[4]
Rasûlullah dedi ki:
"Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da temizliktir."[5]
182/490- Mus'âb b. Sa'd'dan:[6]
İnsanlar, ölüm hastalığındayken îbn Âmir'in yanma girdiler ve onu övmeye başladılar. İbn Ömer (Radıyallahuanhnmâ) dedi ki:
'Ben Rasûlullah'tan (Sattattaha aleyhi ve senem) duyduklarım konusunda senin için onları kandırmam. O şöyle buyurdu:
"Allah halkın malından (ya da ganimetten) haksız yere alanın verdiği sadakayı ve temizlik olmadan (abdestsiz) kılınan namazı kabul etmez."[7]
Açıklama
Bu gibi rivayetlerde Abdullah b. Ömer'in yüksek şahsiyeti göze çarpmakta babası Hz. Ömer'deki aynı duruş onda da görülmektedir. Herkesin bilerek ya da bilmeyerek övdüğü bir kişi konusunda İbn Ömer burada dua etmedi,[8] övgülü sözler söylemedi. Aslında başarılı bir yönetici olan Abdullah b. Âmir[9] Basra'da vali iken herhalde ganimetler konusunda titiz değildi ve tenkid ediliyordu. Böyle olan birisine edilen dua kabul edilmez endişesi bulunmaktadır. Tıpkı haksız olarak kazanılan maldan sadakanın kabul edilmediği gibi. Sanki Abdullah b. Ömer onu biraz düşündürüp/daraltıp tevbe etmesini sağlamak istedi ve in.ce bir şekilde konuyu bir hadisle hatırlattı. Ayrıca hadiste temizlik olmadan namaz kabul edilmez vurgusu ile tevbe olmadan dualar kabul edilmez, bağlantısına dikkat çekildi. Doğrusunu Allah bilir.[10]
183/491- Ebû Ümâme, Amr b. Abese'den (Radiyattaha anhamâ) nakleder:[11]
RasÛlllllah' a (Sallallahü aleyhi ve seltem):
'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana abdesti anlat!' dedim, O da şöyle buyurdu: "Sizden biri abdeste başlar[12]; ağzına, burnuna su alır ve sümkürerek (burnunu da) temizlerse, ağzında ve genzindeki günahlar akan su ile birlikte dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzündeki günahlar sakalının uçlarından dökülür, gider. Kollarını dirseklerine kadar yıkarsa, (kollarındaki) günahlar parmak uçlarından dökülür. Başını mesh ederse, başındaki günahlar saçlarından dökülen su ile akar, gider. Aliah'ın emrettiği gibi ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkarsa, topukların-daki günahlar parmak uçlarından akan su ile dökülür. Sonra kalkar, aziz ve celîl olan Allah'a hamd eder, O'nu lâyık olduğu şekilde över ve iki rekât namaz kılarsa (kalan) günahları dökülür, annesinden yeni doğmuş gjbj tertemiz olur."
(Sahâbî) Ebû Ümâme, Amr'adediki:
'Ey Amr b. Abese, konuşmanı dikkatli yap![13] Rasûlullah'tan bunları gerçekten işittin mi? Bulunduğu yerde kişiye bu ecirlerin hepsi gerçekten verilecek mı?'
Amr b. Abese şöyle cevap verdi:
'Ey Ebû Ümâme! Benim yaşım ilerledi, kemiklerim zayıfladı, ecelim yaklaştı, Allah ve Rasûlü adına yalan söylemeye ihtiyacım yok. Bu sözleri, RasûluUah'tan birden ya da ikiden yahut da üçten fazla işitmesem tamam. (Ama) ben bunları Rasûlullah'tan yedi kere hattâ daha da fazla, defalarca işittim.'[14]
184/492- Ebû Ümâme'den (Radiyattaha anh):[15]
rasuallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:
«Hprhanal bir kişi namaz kılma isteği ile, abdest alacağı suya yone-TPİlPrirv vıkarsa ellerindeki günahları ilk damla ile birlikte dökülür; llrî sonrahl,'n ' su alır ve (burnunu) sümkürerek temizlerse ilk dökülen ağZ'?a'.ip hirlikte dilindeki ve dudaklarındaki günahlar dökülür. Yüzünü yıdamladam|g jle biriikte ku|ak|arı ve gözlerindeki günahlar Kollarını dirseklere kadar ve ayaklarını topuklara (aşık kemikleri-Har vıkadıöında bütün günahlarından, hatalarından kurtulur, gider «nnpsinin doğurduğu günkü gibi tertemiz olur. Bundan sonra namaz Smaya kalkarsa Allah onun derecesini daha da yükseltir. Yerinde kalır, oturursa huzurla oturur."[16]
185/493-Ebû Ümâme'den (Radtyatiaha anh):[17]
RaSÛlullah (SallallahU aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Müslüman bir kişi abdest aldığında kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları dökülür. Bu şekilde oturursa affedilmiş olarak oturur."[18]
186/494- Şehrb. Havşeb'den:[19]
Ebû Ümâme'nin (Radıyaiiahu anh) yanma geldik, baktık mescidte oturmuş, üstündeki biti/böceği alıyordu. BizeRasûlullah'm (Saliaiiahu aleyhi ve sellem) şu sözünü nakletti:
"Müslüman bir kişi abdest aldığında kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları dökülür."
O sırada yanımıza, bize hadis nakleden Ebû Zabye geldi ve 'bu kişi size ne nakletti?' dedi. Biz de kendisine, Ebû Ümâme'den duyduğumuzu zikrettik. Bunun üzerine Ebû Zabye:
'Evet, ben de (sahabeden) Amr b. Abese'nin, Rasûlullah'tan bu hadisi naklettiğini işittim,' dedi ve ekledi:
'Rasûlullah (ayrıca) buyurdu ki:
"Bir kişi bu temiz haliyle geceye ulaşır ve gece ibadet için kalkar, zikreder, aziz ve celîl olan Allah'tan dünya ve âhiret hayrını isterse, aziz ve celîl olan Allah ona istediğini verir."'[20]
187/495- Abdullah es-Sunâbihî'den[21] (Radıyanahaanh);[22]
Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Kul abdeste başlar ve mazmaza ederse (ağzına su alır, çalkalarsa) ağzındaki günahlar dökülür. (Burnuna su çekerek) sümkürürse, burnundaki günahlar dökülür.[23] Yüzünü yıkadığında, göz kirpiklerinin altlarına kadar yüzünün her tarafından günahlar dökülür. Ellerini (kollarıyla beraber) yıkadığında tırnak altlarına kadar ellerinin her tarafından günahlar dökülür. Başını (ve kulaklarını)[24] mesh ettiğinde kulaklarına kadar başının her tarafından günahlar dökülür. Ayaklarını yıkadığında tırnaklarına kadar ayaklarının her tarafından günahlar dökülür. Sonra mescide doğru yürümesi ve namaz kılması da kendisi için nafile (fazladan sevap) sayılır."
§ Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den (Radıyaliahüanh) gelen başka rivayette:
Rasûlullah (SattattaMi aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Kim (abdestte) ağzına ve burnuna su alır da temizlerse ağzındaki ve burnundaki günahları dökülür. Kim yüzünü yıkarsa göz kirpiklerinin altlarına kadar yüzünün her tarafından günahları dökülür. Ellerini kim (kollarıyla beraber) yıkarsa tırnak altlarına kadar ellerinin her tarafından günahları dökülür. Kim başını ve kulaklarını mesh ederse başından ya da kulaklarının tüylerinden günahları dökülür. Kim de ayaklarını yıkarsa tırnaklarına ya da tırnak altlarına kadar ayaklarının her tarafından günahları dökülür. Sonra mescide (giderken) attığı adımlar da kendisine nafile (fazladan sevap) sayılır."
§ Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den (RadıyaiiaManh) gelen üçüncü rivayette: Rasûlullah (Sailaliahü aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Kim (abdestte) ağzına ve burnuna su alır da temizlerse ağzındaki ve burnundaki günahları dökülür....(yukarıdaki rivayetin aynı mânâdaki benzerini zikretti."[25]
188/496- Osman b. Affân'dan (Radıyaiiaha anh):[26]
Rasûlullah (Saihiiahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
"Kim abdest alır, abdestini de güzelce tamamlarsa tırnak altlarına kadar bütün vücûdundan günahları dökülür."[27]
189/497- Ukbe b. Âmir'den (Radıyaiiaha anh):[28]
Ben, Rasûluîlah'ın (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) demediğini bugün de aktaracak değilim. Rasûluîlah'ın şöyle dediğini duydum:
"Kim bana söylemediğim bir sözü bile bile isnad ederse, cehennemdeki evine (şimdiden) hazırlansın."
Rasûluîlah'ın (Saiialidha aleyhi ve seiiem) yine şöyle dediğini duydum: "Ümmetimden iki kişi olsa, bunlardan birisi üzerinde (şeytanın) düğümleri (bağları) bulunduğu bir halde gece kalkıp temizliğe yönelerek nefsini tedavi/terbiye etse ve abdest alsa; ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür[29]; yüzünü yıkadığında bir düğüm çözülür, başını mesh ettiğinde bir düğüm daha çözülür, ayağını yıkadığında da bir düğüm çözülür ve aziz-celîl olan Rabbimiz perde arkasındaki kulları (meleklere) hitaben der ki: Şu kuluma bakın, nefsini nasıl tedavi/terbiye ediyor, artık kuluma istediği verilir (duası kabul edilmiştir).'"[30]
190/498- Osman b. Affan (Radıyallahü anh);[31]
Abdest almak için su istedi; ağzına ve burnuna su aldı, (temizledi), sonra yüzünü üç kere ve kollarım üç kere yıkadı, başını ve ayaklarının (mestinin) üstünü mesh etti, ardından gülümseyip yanındakilere şöyle dedi: 'Beni gülümseten şeyin ne olduğunu sormuyor musunuz?' Onlar: 'Ey Mü'minlerin Emiri! Neden gülümsedin?' diye sorunca dedi ki: 'Rasûlullah'ı (Saiiaiiahü aleyhi ve seiiem), buraya yakın bir bölgede şimdi benim abdest aldığım gibi abdest almak için su isterken görmüştüm. O gün Rasûlullah (abdest aldıktan sonra) gülümsedi ve dedi ki:
"Beni gülümseten şeyin ne olduğunu sormuyor musunuz?" Onlar da: 'Ey Allah'ın Rasûlü! Seni gülümseten nedir?' diye sorunca buyurdu ki: "Bir kul abdest suyu isteyip onunla yüzünü yıkadığında Allah onun yüzündeki günahları siler, kollarını yıkadığında yine böyle, başını mesh ettiğinde yine böyle ve ayaklarını (topuklarla beraber) yıkadığında yine böyle (günahlarını siler)."[32]
191/499- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[33]
Rasûlullah (SallallaM aleyhi ve sdlem) dedi kî:
"Müslüman ya da mü'min bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle kazandığı her günah o su ile ya da son damla ile[34] dökülür, ellerini yıkadığında dökülen su ile ya da son damla ile de elleriyle işlediği günahları dökülür ve bu durum (diğer azalarını yıkamakla) diğer günahları da tamamiyle dökülünceye kadar devam eder."[35]
192/500- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahü anh):[36]
RaSÛlllllah (ShUaİtahU aleyhi ve settem) dedi ki:
"Bir kişi abdest alıp abdestini güzelce ve eksiksiz olarak tamamlar, sonra da sadece namaz kılmak için mescide giderse Allah öyle razı olur ki bu, malını/yakınını kaybedenin onu tekrar bulduğu zamanki sevincine benzer."[37]
193/501- Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radıyaiiahu anh):[38]
Rasûlullah (SaiMiahu aleyhi ve setiem) dedi ki:
"Allah'ın kendisiyle günahları sileceği ve sevapları çoğaltacağı şey hakkında size rehberlik edeyim mı?" Orada bulunanlar:
'Evet, (buyur) ey Allah'ın Rasûlü!' deyince şöyle buyurdu:
"Sıkıntılar karşısında güzelce abdest almak, şu mescidlere çokça aitmek/adımları çoğaltmak ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir."[39]
194/502- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[40]
Rasûlullah (SatlattahU aleyhi ve seilem) dedi ki:
"Allah'ın kendisiyle günahları sileceği ve sevapları çoğaltacağı şey hakkında size rehberlik edeyim mi?
O, mescidlere çokça gitmek, sıkıntılar sırasında güzelce abdest almak ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir ki bunlar irtibat/güvenlik noktasıdır."[41]
195/503- Ukbe b. Âmir'den (Radıyaiiahu anh):[42]
Rasûlullah'ın (SaiMiahu aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Bir kişi abdest alıp mescide giderse aziz ve ceiil olan Allah ona, attığı her adımda on sevap verir. Mescidde namaz kılıp orada oturduğunda da dua eden/itaatkâr oruçlu gibi (sevap kazanır) ve bu durum (evine) dönünceye kadar devam eder."[43]
196/504- Ka'b b. Ucre'den (Raâıyaiiahü anh):[44]
Rasûlullah'ın (Satiatiaha aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Sizden biri abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, sonra da namaz kılmak niyetiyle mescide giderse ellerinin parmaklarını birbirine geçirmesin! Şüphesiz o namazda sayılır."[45]
197/505- Osman b. Affan'dan (RadıyaiiaManh):[46]
Rasûlullah'ın (Saiiaiiaha aleyhi ve setlem) şöyle dediğini duydum: "Kim abdest alır, bunu güzelce tamamlar ve farz namazı kılmaya giderse (önceki) günahları affolur."[47]
198/506- Humran b. Ebân'dan:[48]
Osman b. Affan'ın (Radıyaiiahu anhüm) yanma geldim, kendisi bir yere o-turmuş abdest alıyordu ve abdestİ çok güzel aldı, sonra dedi ki:
'Rasûlullah'ı (Saüaliahü aleyhi ve seiiem) oturduğum bu yerde abdest alırken görmüştüm, kendisi güzelce abdest aldı ve şöyle buyurdu:
"Kim benim gibi abdest alır, sonra mescide gelir de iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolur." Rasûlullah (Saiiatiahu aleyhi ve sdiem) devamla dedi ki:
"Yalnız bu sizi kandırmasın, (abdestle affolur diye başka günahlar işlemeyin!)'"
NOT: Abdestle günahların affolması gerçeği, amelin Allah tarafından kabul edilmesine bağlıdır. Affedilen günahlar da sağâir denilen küçük günahlardır. Büyük günahlar (kebâif) için tevbe edilmesi gerekir. Doğrusunu Allah bilir.[49]
* Abdest Alıp, Peşinden Namaz Kılmanın Fazileti
199/507- Humran b. Ebân'dan:[50]
Osman b. Affan'ın (Radıyaiiahü anh) yamndaydık, abdest almak için su istedi, abdest aldı, abdestini bitirince tebessüm etti ve dedi ki:
'Neden gülümsedim, biliyor musunuz?' Sözüne şöyle devam etti: 'Rasûlullah'in (Saiiattahü aleyhi ve seiiem), şimdi benim abdest aldığım gibi abdest aldığını görmüştüm. O gün Rasûlullah (abdest aldıktan sonra) gülümsedi ve dedi ki:
"Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" Biz de: 'Allah ve Rasûlü daha iyi bilir,' deyince buyurdu ki: "Bir kul abdest alır, abdestini eksiksiz tamamlar, sonra namaza başlar ve onu da güzelce tamamlarsa namazını bitirdiğinde annesinden yeni doğmuş gibi günahsız hâle gelir. "’[51]
200/508- Humran b. Ebân'dan:[52]
Hz. Osman (Radıyaiiaha anh) bir taşa[53] oturup abdest aldı ve dedi ki:
'Size Rasûlullah'tan (Sallaüahu aleyhi ve sellem) duyduğum bir hadisi nakledeceğim. Allah'ın Kitab'ındaki bir âyet bulunmasaydı onu size nakletmezdim. Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu işittim:
"Bir kul abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, sonra gider ve namaz kılarsa diğer kılacağı namaza kadarki (küçük) günahları affolun'"
NOT: Bu rivayeti Müslim de nakleder ve Urve'nin söz konusu âyeti eklediğini belirtir:
Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurur:
'İnsanlara (gerçekleri) Kitap'ta açıklamamızdan sonra kim bizim indirdiğimiz açıklamaları/delilleri ve rehberliği gizlerse, onlara Allah da lanet eder, bütün lanet edicilerde lanet eder,' (Bakara2/159).[54]
201/509- Zeyd b. Hâlid'den (RMyattaManh):[55]
Hz. Peygamber (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar ve hatasız iki rekât namaz kılarsa Allah onun geçmiş (küçük) günahlarını affeder."[56]
202/510- Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den (RadıyaiiaM anh):[57]
Rasûlullah'ın (Saiiaiiam aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim: "Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, hatasız olarak ve ciddiye alarak iki rekât da namaz kılarsa onun geçmiş (küçük) günahları affolun" Râvilerden Yahya ayrıca şöyle nakletti: ".....onun geçmişte olan (küçük) günahları affolur."[58]
203/511- Ükbeb. Âmir'den (Radıyaüahu anh):[59]
Biz bazen kendimize zaman ayırır, (bu yüzden) develeri nöbetleşe güderdik. Develeri gütme günü/nöbeti bana geldi ve akşam vakti olunca onlan (ağıllarna) getirdim. Sonra Rasûlullah'a (Saiiaiiahu aleyhi ve sellem) yetiştim, insanlara ayakta olduğu halde bir konuşma yapıyordu. Yanma geldiğimde şöyle diyordu:
"Sizden biri abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, sonra kalkar iki rekât namaz kılar, bu iki rekâta da kalbi ve bütün benliğiyle yönelirse artık onun cennete girmesi gerekli olur ve günahları da affolun"
O anda; 'bu ne kadar güzel' demişim.
Önümde olan kimse; 'Önceki daha güzeldi, ey UkbeV dedi. Baktım, bir de ne göreyim bu kişi Ömer b. Hattab, dedim ki: 'O nedir, ey Ebû Hafs!'
Hz. Ömer (Raâıyailaha anh) şöyle cevap verdi:
'Sen gelmeden Önce Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle demişti:
"Sizden biri abdest aiır, abdestini güzelce tamamlar ve Eşhedü en lâ ilahe illallah vahdehû lâ şerike feh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh' derse kendisine cennetin sekiz kapısı da açılır ve dilediğinden içeri girer.'"
Duâmn trc: 'Ben şehâdeî ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, o tektir-benzeri bulunmaz, Hz. Muhammed de O 'nun kulu ve peygamberidir.'[60]
204/512- Amr b. Abese es-Sülemî'den (Radıyaiiakü anh):[61]
Rasûlullah'ın (Sattaiiahü aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim: "...Herhangi bir kişi namaz kılmak için abdest almaya kalkar ve abdestini sonuna kadar eksiksiz tamamlarsa her türlü günahtan ya da hatadan kurtulur. Peşinden hemen namaza kalkarsa aziz ve celîl olan Allah onun derecesini yükseltir. Eğer oturursa kurtulmuş olarak oturur..."[62]
205/513- RasûIullah'm sahabisi Ebû Ümâme el-Hımsî'den (Radıyaiiakü anh):[63]
Hz. Peygamber (Satiâttahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
"Abdest geçmiş günahları siler, sonra kıldığı namaz nafile (yani fazladan sevap kaynağı) olur."
Kendisine, 'bunları Rasûlullah'tan işittin mi?' diye sorulunca şöyle dedi: 'Evet, birden fazla, hattâ ikiden, üçten, dörtten, beşten... fazla işittim.[64]
206/514- Ebû Gâlib er-Râsibî anlatıyor:[65]
Kendisi Humus'ta (bulunduğu sırada) Ebû Ümâme (RadtyaiiaM anh) ile karşılaşır ve onun kendilerine Rasûlullah'tan (SaiiaiiaM aleyhi ve sellem) duyduğunu söyleyerek naklettiği şu hadisleri sorar:
"Müslüman bir kişi namaz ezanını duysa ve kalkıp onun için abdest alsa bu sudan avucuna gelen ilk damlayla günahları affolmaya başlar, dam'lalar adedince bu devam eder ve abdesti bittiğinde geçmiş günahları tümüyle affolmuş olur. Sonra namaz kıldığında bu onun için nafile (yani fazladan sevap kaynağı) olur."
Ebû Gâlib, 'sen bunları Hz. Peygamberden işittin mi?' diye sorunca Ebû Ümâme şöyle der:
'Hz. Peygamber'i müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderen (Allah'a) yemin ederim ki birden fazla, hattâ iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on... on... kere duydum,' dedi ve ellerini birbirine vurdu.[66]
207/515- Ebû Ümâme'nin (Radıyaliaha anh) şöyle dediği nakledilir:[67]
'(Abdestle olan) temizliği eksiksiz yaptığında, yerine affolmuş olarak oturursun. Peşinden kalkıp bir de namaz kılarsa, kendisine fazilet ve ecir yazılır, sadece oturursa affolmuş olarak oturur.'
Birisi ona:
'Ey Ebû Ümâme, o kişi kalkıp namaz kıldığında bu nafile olmaz mı, ne dersin?' diye sorunca şöyle dedi:
'Hayır, nafile olması sadece Rasûlullah'a {Saiiaiiahü aleyhi ve settem) ait olsa gerek. Bu kişi günah ve hatalar içinde yaşarken nasıl nafile olur, (bilâkis) fazilet ve ecir olarak yazılır.'[68]
208/516- Ebû Müslim anlatıyor:[69]
Ebû Ümâme'nin (Radıyaiiaha anh) yanma girdim, kendisi mescidde üzerindeki biti/böceği alıp çakılların içine gömüyordu. Ona dedim ki:
'Ey Ebû Ümâme, bir kişi senin Rasûlullah'tan (SallattahU aleyhi ve seiiem) duydum diyerek naklettiğin şu hadisi rivayet etti:
"Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar; elini, yüzünü yıkar ve başını, kulaklarını mesh eder (ve ayaklarını yıkar), sonra kalkıp farz olan namazı kılarsa o gün ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, kulaklarının İşittiği ve içinden geçirdiği bütün günahlarını Allah affeder."'
Bunun üzerine Ebû Ümâme şöyle dedi:
'Vallahi, bunu Allah Rasûlü'nden sayamayacağım kadar çok işittim.'[70]
209/517- Âsım b. Süfyân es-Sekafî anlatıyor:[71]
Bazı sahabiler ZatÜ's-Selâsil[72] gazvesine katıldılar. Fakat savaş bitince (düşman kaçınca)[73] bir müddet beklediler. Sonra Hz. Muâvİye'nin yanma döndüler ki onun yanında Ebû Eyyûb ve Ukbe b. Âmir (Radıyaiiaha ankum) vardı. Asım dedi ki:
'Ey Ebû Eyyûb, bu yılki savaşı kaçırdık, şöyle bir rivayet bize ulaştı, 'Kim mescidde (Huceyn'in rivayetinde; dört mescidde)[74] namaz kılarsa günahı affolun'
Bunun üzerine; 'Ey Kardeşimin oğlu! Bundan daha kolayına rehberlik edeyim mi? Rasûlullah'm (Sallaliahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duydum:
"Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu gibi namaz kılarsa, işlediği günahları affolur" dedi, öyle değil mi? ey Ukbe!..'
Ukbe; 'Evet' dedi (bunu doğruladı).[75]
210/518- AbduIlah b. Selâm'm oğlu Yusuf anlatıyor:[76]
Bir şeyler öğrenmek için Ebû'd-Derdâ'nın (Radtyailaküanh) yanındaydım. Öleceği vakit bana dedi ki:
'İnsanlara Ölüm anında olduğumu haber eti: Ben de gittim ve insanlara bu sahabinin ölüm anında olduğunu haber verdim. Evinin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu. Ona:
'Ölüm halinde olduğunu insanlara ulaştırdım, evin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu,' deyince:
"Beni onların yanına götün!' dedi. Kendisim insanların yanma çıkardık,
'Beni oturtun!3 dedi ve kendisini oturttuk. Orada şunları söyledi:
'Ey İnsanlar! Rasûlullah'm (Saltatlâhn aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duymuştum:
"Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, sonra iki rekât namaz kılar ve bunu eksiksiz olarak tamamlarsa, Allah ona istediğini hemen (dünyada) ya da daha sonra (âhirette) mutlaka verir,"
Ebû'd-Derdâ sözüne şöyle devam etti:
'Ey İnsanlar! Namazda başka tarafa dönmeyin, zira başka tarafa dönenin namazı kabul olmaz. Nafilede bunu yaptıysanız farzda mutlaka dikkat edin/yapmayın!’[77]
211/519- Abdullah b. Selâm'ın oğlu Yusuf anlatıyor:[78]
Peşinden vefat ettiği ölüm hastalığmdayken Ebû'd-Derdâ'nın yanındaydım. Bana:
'Ey kardeşimin oğlu! Seni bu bölgeye getiren nedir, (ya da seni buraya ne getircliiy deyince şöyle dedim:
'Sadece seninle babam Abdullah b. Selâm arasında olan bağ/ilişki (beni buraya getirdi).' Ebû'd- Derdâ dedi ki:
'£w an yalan söylenecek bir zaman değil, (onun için dediklerimi iyi dinleyin). Ben Rasûlullah'ın (SaiiaüaM aleyhi ve seitem) şöyle dediğini işittim:
"Kim abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, kalkar iki (ya da dört) rekât namaz kılar ve bunlarda güzelce zikir yapar, huşu içinde olur, sonra aziz ve celil olan Allah'a istiğfar ederse, Allah da onun (geçmiş) günahlarını affeder."'[79]
(l)- ABDEST ÂDABI
* Abdest Sırasında Vesvesenin Ve Su İsrafının Terki
212/520- (z.) Übey b. Ka'b'dan (Radıyaliahü anh):[80]
Hz. Peygamber (Satlaiiahu aleyhi ve setiem) şöyle buyurdu: "Abdestin Velehan isimli (vesvese veren) şeytanı vardır. Ondan (vesvesesinden)[81] kendinizi koruyun ya da sakının!"[82]
213/521- Abdullah b. Amr b. Âs'tan (Rodiyaiiahum/amâ):[83]
Hz. Peygamber (SattaltahU aleyhi ve seltem) Sa'd'llî (Radıyallahü anh) yanma geldi, o abdest alıyordu. Ona:
"Bu ne israf, ey Sa'd!" dedi. Sa'd:
'Abdestte de israf olur mu?' diye sorunca Rasûlullah şöyle buyurdu:
"Evet, akan bir nehirde/kenarında olsan bile (israf olur)."[84]
* Abdest Ve Gusülde Kullanılan Su Miktarı
214/522- Abdullah b. Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ):[85]
Biri kendisine: 'Abdest için bana ne kadar su yeterli?'diye sorunca: 'Bir müd' dedi. O kişi tekrar: 'Gusûl için ne kadar su yeterli?' diye sorunca: "Bir sa' dedi. Adam, 'bu miktar bana yetmez' deyince: 'Ey annesiz kalasıca, senden daha hayırlı insan Rasûlullah'a (Sallallaha aleyhi ve sellem) bile bu yetmişti1 diye cevap verdi.[86]
215/523- Enes b. Mâlik'ten (RadıyaiiaM anh):[87]
Hz. Peygamber (SaiMiahü aleyhi ve sellem) şöyle dedi:
"Abdeste iki ntıl su yeter. "[88]
Açıklama
Bu hadislerden, Rasûlullah'm iktisatlı olarak su kullandığını ve israftan kaçınma noktasında çok titiz olduğunu anlıyoruz.
Müd ve sa' hacim ölçü birimidir. Bir sa' dört müd olup bir müd ise bir koçandır. 1 Rıtıl = 12 Ukıyye = (Her ukıyye 40 dirhem x 12 = ) 480 dirhemdir.
Rıtıl; o dönemde Bağdadî (İran ölçüsü) ve Şâmî (Roma ölçüsü) olarak iki kısma ayrılırdı. Bu açıdan müctehidler sa' ve müddün hacminde ihtilaf ettiler;
*İmam Ebû Hanife ve Irak fakihlerine göre:
1 Müd: 2 rıtıl
Müd: 1,06 litre
Sa' (4 müd, 4x106): 4,240 litre
*İmam Şafiî ve Hicaz fakihlerine göre:
1 Müd: 0,530 litre
Sa' (4 müd 4x 0,530): 2,120 litre[89]
Bu rivayetlerden anlaşılan Rasûlullah'm gusül için kullandığı su, dörtten beş müdde kadar değişmektedir ki Hicaz fakihlerine göre bu miktar yaklaşık olarak 9 120 İtile 2,650 İt. arasında değişmekte, Irak fakihlerine göre ise 4,240 İt. ile 5,300 İt', arasında değişmektedir.[90]
216/524- Enes b. Mâlik'ten (Radıyallahü anh):[91]
Hz. Peygamber (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) iki ntıl su alan bir kap ile abdest ve bir sa' ile de gusül alırdı.[92]
217/525- Enes b. Mâlik'ten (Radıyaiiahü ank):[93]
Hz. Peygamber (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) dedi ki:
“Sizden birine abdestte bir müd su yeter."[94]
* Her İşte Sağ İle Başlamanın Önemi
218/526- Hz. Âişe annemizden (Raâıyatiahü anhâ):[95]
Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) her işinde; temizlik sırasında, taranırken ve terlik giyerken gücü yettiğince sağ ile başlamayı severdi.
§(Kavilerden) Eş'âs (b. Süleym) de Kûfe'ye gelince dedi ki:
"Rasûlullah gücü yettiğince sağ ile başlamayı severdi."[96]
219/527- Ebû Hüreyre'den (Raâıyatiahü anh):[97]
Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Elbise giyerken ve abdest alırken sağ (uzvunuz) ile[98] başlayın!"[99]
* Abdest Almanın Fazileti Ve Bu Konuda Titizlik. 3
* Abdest Alıp, Peşinden Namaz Kılmanın Fazileti. 8
(l)- ABDEST ÂDABI. 12
* Abdest Sırasında Vesvesenin Ve Su İsrafının Terki. 12
* Abdest Ve Gusülde Kullanılan Su Miktarı. 13
* Her İşte Sağ İle Başlamanın Önemi. 14
(2)- HZ. PEYGAMBERİN ABDEST ALIŞ ŞEKLİ. 15
* Hz. Osman'dan Gelen Rivayetler. 15
* Hz. Ali'den Gelen Rivayetler. 15
* Diğer Sahabîlerden Gelen Rivayetler. 18
(3)- ABDEST ALIRKEN NİYET VE BESMELENİN HÜKMÜ.. 20
(4)- ABDEST ALIRKEN MAZMAZADAN ÖNCE ELLERİ YIKAMAK.. 22
(5)- ABDEST ALIRKEN AĞZA VE BURNA SU VERMEK, SONRA SÜMKÜRMEK.. 23
* Abdestte Tertip; Yüz Ve Kolların Yıkanmasından Sonra Ağız Ve Burna Su Çekmek25
(6)- ABDESTTE YÜZÜ YIKAMAK, SAKALIN ARASINA SUYUN GEÇMESİ VE GÖZ PINARINI MESH ETMEK.. 25
(7)- ABDESTTE KOLLARI DİRSEKLERE KADAR YIKAMAK, ALNIN ÜST TARAFINA SUYU ULAŞTIRMAK VE PARMAKLARIN ARASINI OVMAK.. 27
(8)- ÂBDESTTE BAŞ, KULAKLAR VE ŞAKAK/ZÜLÜF KISMINI MESH ETMEK.. 30
(9)- ABDESTTE SARIĞA, BAŞ ÖRTÜSÜNE VE MESTLERE MESH ETMEK.. 34
(10)- ABDEST ALIRKEN AYAKLARIN YIKANMASI. 36
* Ayakların Yıkanma Şekli. 36
* Ayak Parmaklarının Arasını Ovalamak. 38
* Ayakta Kuru Yer Bırakmamak, Uzuvları Peş Peşe Yıkamak (Muvâlât) Ve Abdesti Tam Almaya Teşvik. 39
(11)- AZALARI İKİ YA DA ÜÇ KERE YIKAMAK GEREKİR, FAZLASI MEKRUHTUR40
(12)- ABDESTTEN SONRAKİ DUA VE ZİKİRLER.. 43
(13)- ÂBDESTTEN SONRA ÖNÜNE SU SERPMEK.. 44
(14)- HER (FARZ) NAMAZ İÇİN ABDEST ALMA YANINDA, BİR ABDESTLE BİRDEN FAZLA NAMAZ KILMANIN CEVAZI. 45
(15)- MESCİDDE ABDEST ALMANIN CEVAZI VE UYUMAK İSTEYENE ABDEST ALMANIN MÜSTEHAB OLUŞU.. 46
Açıklama. 47
ı- ABDESTİ BOZAN ŞEYLER/HALLER.. 49
1- Ön Ve Arka Yoldan Çıkan Necaset İle Abdestin Bozulması. 49
* İdrar Ve Büyük Tuvalet İhtiyacından Dolayı Abdest Almak. 50
* Yellenmekten Dolayı Abdest Almak. 50
* Mezî, Vedî Ve İstihâze Kanından Dolayı Abdest Almak. 52
2- Abdestin Bozulmasından Şüphelenmek. 53
Açıklama. 54
3- Uyku Sebebiyle Abdest Almak. 54
* Oturarak Uyumak Abdesti Bozmaz. 54
* Hz. Peygamber'in Uykusu, Yatarak Da Olsa Abdesti Bozmaz. 56
* Yatarak Uyuyan Kişi (İhtiyaten) Abdest Almalıdır. 57
4- Cinsel Organına Dokunan Kişinin Abdest Alması. 58
5- Cinsel Organına Dokunan Kişinin Abdest Alması Şart Değildir. 60
6- Hanımına Dokunan Ve Öpen Kişinin Abdest Almaması. 61
7- Kusmak Veya Burun Kanamasından Dolayı Abdest Almak. 62
8- Deve Eti Yemek Sebebiyle Abdest Almak. 62
9- Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak. 65
* Bu Konuda Hz. Peygamber'in Eşlerinden Gelen Rivayetler. 66
10- Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak Şart Değildir67
Fıkhi Hükümler. 73
g)- ABDEST
Abdest lügatte; temizlik, parlaklık ve güzellik demektir.[1] Istılahta ise; ibadet niyetiyle su ile temizlik yapmak/belirli âzâlan yıkamaktır.[2] Bazı ibadetlerde abdest şartı bulunmaktadır ve bu temizlik Muhammed ümmetinin en önemli özelliğidir. Abdestin aşağıdaki âyette zikredilen dört farzında ittifak vardır.
Allah Teâlâ buyurdu:
Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınızda (abdestiniz yoksa), yüzünüzü ve ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, başınızı mesh edin ve ayaklarınızı da topuklara (aşık kemiklerine) kadar yıkayın..,' (Mâide 5/6).[3]
* Abdest Almanın Fazileti Ve Bu Konuda Titizlik
181/489- Câbir b. Abdullah'tan (Radıyallahu anh):[4]
Rasûlullah dedi ki:
"Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da temizliktir."[5]
182/490- Mus'âb b. Sa'd'dan:[6]
İnsanlar, ölüm hastalığındayken îbn Âmir'in yanma girdiler ve onu övmeye başladılar. İbn Ömer (Radıyallahuanhnmâ) dedi ki:
'Ben Rasûlullah'tan (Sattattaha aleyhi ve senem) duyduklarım konusunda senin için onları kandırmam. O şöyle buyurdu:
"Allah halkın malından (ya da ganimetten) haksız yere alanın verdiği sadakayı ve temizlik olmadan (abdestsiz) kılınan namazı kabul etmez."[7]
Açıklama
Bu gibi rivayetlerde Abdullah b. Ömer'in yüksek şahsiyeti göze çarpmakta babası Hz. Ömer'deki aynı duruş onda da görülmektedir. Herkesin bilerek ya da bilmeyerek övdüğü bir kişi konusunda İbn Ömer burada dua etmedi,[8] övgülü sözler söylemedi. Aslında başarılı bir yönetici olan Abdullah b. Âmir[9] Basra'da vali iken herhalde ganimetler konusunda titiz değildi ve tenkid ediliyordu. Böyle olan birisine edilen dua kabul edilmez endişesi bulunmaktadır. Tıpkı haksız olarak kazanılan maldan sadakanın kabul edilmediği gibi. Sanki Abdullah b. Ömer onu biraz düşündürüp/daraltıp tevbe etmesini sağlamak istedi ve in.ce bir şekilde konuyu bir hadisle hatırlattı. Ayrıca hadiste temizlik olmadan namaz kabul edilmez vurgusu ile tevbe olmadan dualar kabul edilmez, bağlantısına dikkat çekildi. Doğrusunu Allah bilir.[10]
183/491- Ebû Ümâme, Amr b. Abese'den (Radiyattaha anhamâ) nakleder:[11]
RasÛlllllah' a (Sallallahü aleyhi ve seltem):
'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana abdesti anlat!' dedim, O da şöyle buyurdu: "Sizden biri abdeste başlar[12]; ağzına, burnuna su alır ve sümkürerek (burnunu da) temizlerse, ağzında ve genzindeki günahlar akan su ile birlikte dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzündeki günahlar sakalının uçlarından dökülür, gider. Kollarını dirseklerine kadar yıkarsa, (kollarındaki) günahlar parmak uçlarından dökülür. Başını mesh ederse, başındaki günahlar saçlarından dökülen su ile akar, gider. Aliah'ın emrettiği gibi ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkarsa, topukların-daki günahlar parmak uçlarından akan su ile dökülür. Sonra kalkar, aziz ve celîl olan Allah'a hamd eder, O'nu lâyık olduğu şekilde över ve iki rekât namaz kılarsa (kalan) günahları dökülür, annesinden yeni doğmuş gjbj tertemiz olur."
(Sahâbî) Ebû Ümâme, Amr'adediki:
'Ey Amr b. Abese, konuşmanı dikkatli yap![13] Rasûlullah'tan bunları gerçekten işittin mi? Bulunduğu yerde kişiye bu ecirlerin hepsi gerçekten verilecek mı?'
Amr b. Abese şöyle cevap verdi:
'Ey Ebû Ümâme! Benim yaşım ilerledi, kemiklerim zayıfladı, ecelim yaklaştı, Allah ve Rasûlü adına yalan söylemeye ihtiyacım yok. Bu sözleri, RasûluUah'tan birden ya da ikiden yahut da üçten fazla işitmesem tamam. (Ama) ben bunları Rasûlullah'tan yedi kere hattâ daha da fazla, defalarca işittim.'[14]
184/492- Ebû Ümâme'den (Radiyattaha anh):[15]
rasuallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:
«Hprhanal bir kişi namaz kılma isteği ile, abdest alacağı suya yone-TPİlPrirv vıkarsa ellerindeki günahları ilk damla ile birlikte dökülür; llrî sonrahl,'n ' su alır ve (burnunu) sümkürerek temizlerse ilk dökülen ağZ'?a'.ip hirlikte dilindeki ve dudaklarındaki günahlar dökülür. Yüzünü yıdamladam|g jle biriikte ku|ak|arı ve gözlerindeki günahlar Kollarını dirseklere kadar ve ayaklarını topuklara (aşık kemikleri-Har vıkadıöında bütün günahlarından, hatalarından kurtulur, gider «nnpsinin doğurduğu günkü gibi tertemiz olur. Bundan sonra namaz Smaya kalkarsa Allah onun derecesini daha da yükseltir. Yerinde kalır, oturursa huzurla oturur."[16]
185/493-Ebû Ümâme'den (Radtyatiaha anh):[17]
RaSÛlullah (SallallahU aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Müslüman bir kişi abdest aldığında kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları dökülür. Bu şekilde oturursa affedilmiş olarak oturur."[18]
186/494- Şehrb. Havşeb'den:[19]
Ebû Ümâme'nin (Radıyaiiahu anh) yanma geldik, baktık mescidte oturmuş, üstündeki biti/böceği alıyordu. BizeRasûlullah'm (Saliaiiahu aleyhi ve sellem) şu sözünü nakletti:
"Müslüman bir kişi abdest aldığında kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları dökülür."
O sırada yanımıza, bize hadis nakleden Ebû Zabye geldi ve 'bu kişi size ne nakletti?' dedi. Biz de kendisine, Ebû Ümâme'den duyduğumuzu zikrettik. Bunun üzerine Ebû Zabye:
'Evet, ben de (sahabeden) Amr b. Abese'nin, Rasûlullah'tan bu hadisi naklettiğini işittim,' dedi ve ekledi:
'Rasûlullah (ayrıca) buyurdu ki:
"Bir kişi bu temiz haliyle geceye ulaşır ve gece ibadet için kalkar, zikreder, aziz ve celîl olan Allah'tan dünya ve âhiret hayrını isterse, aziz ve celîl olan Allah ona istediğini verir."'[20]
187/495- Abdullah es-Sunâbihî'den[21] (Radıyanahaanh);[22]
Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Kul abdeste başlar ve mazmaza ederse (ağzına su alır, çalkalarsa) ağzındaki günahlar dökülür. (Burnuna su çekerek) sümkürürse, burnundaki günahlar dökülür.[23] Yüzünü yıkadığında, göz kirpiklerinin altlarına kadar yüzünün her tarafından günahlar dökülür. Ellerini (kollarıyla beraber) yıkadığında tırnak altlarına kadar ellerinin her tarafından günahlar dökülür. Başını (ve kulaklarını)[24] mesh ettiğinde kulaklarına kadar başının her tarafından günahlar dökülür. Ayaklarını yıkadığında tırnaklarına kadar ayaklarının her tarafından günahlar dökülür. Sonra mescide doğru yürümesi ve namaz kılması da kendisi için nafile (fazladan sevap) sayılır."
§ Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den (Radıyaliahüanh) gelen başka rivayette:
Rasûlullah (SattattaMi aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Kim (abdestte) ağzına ve burnuna su alır da temizlerse ağzındaki ve burnundaki günahları dökülür. Kim yüzünü yıkarsa göz kirpiklerinin altlarına kadar yüzünün her tarafından günahları dökülür. Ellerini kim (kollarıyla beraber) yıkarsa tırnak altlarına kadar ellerinin her tarafından günahları dökülür. Kim başını ve kulaklarını mesh ederse başından ya da kulaklarının tüylerinden günahları dökülür. Kim de ayaklarını yıkarsa tırnaklarına ya da tırnak altlarına kadar ayaklarının her tarafından günahları dökülür. Sonra mescide (giderken) attığı adımlar da kendisine nafile (fazladan sevap) sayılır."
§ Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den (RadıyaiiaManh) gelen üçüncü rivayette: Rasûlullah (Sailaliahü aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Kim (abdestte) ağzına ve burnuna su alır da temizlerse ağzındaki ve burnundaki günahları dökülür....(yukarıdaki rivayetin aynı mânâdaki benzerini zikretti."[25]
188/496- Osman b. Affân'dan (Radıyaiiaha anh):[26]
Rasûlullah (Saihiiahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
"Kim abdest alır, abdestini de güzelce tamamlarsa tırnak altlarına kadar bütün vücûdundan günahları dökülür."[27]
189/497- Ukbe b. Âmir'den (Radıyaiiaha anh):[28]
Ben, Rasûluîlah'ın (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) demediğini bugün de aktaracak değilim. Rasûluîlah'ın şöyle dediğini duydum:
"Kim bana söylemediğim bir sözü bile bile isnad ederse, cehennemdeki evine (şimdiden) hazırlansın."
Rasûluîlah'ın (Saiialidha aleyhi ve seiiem) yine şöyle dediğini duydum: "Ümmetimden iki kişi olsa, bunlardan birisi üzerinde (şeytanın) düğümleri (bağları) bulunduğu bir halde gece kalkıp temizliğe yönelerek nefsini tedavi/terbiye etse ve abdest alsa; ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür[29]; yüzünü yıkadığında bir düğüm çözülür, başını mesh ettiğinde bir düğüm daha çözülür, ayağını yıkadığında da bir düğüm çözülür ve aziz-celîl olan Rabbimiz perde arkasındaki kulları (meleklere) hitaben der ki: Şu kuluma bakın, nefsini nasıl tedavi/terbiye ediyor, artık kuluma istediği verilir (duası kabul edilmiştir).'"[30]
190/498- Osman b. Affan (Radıyallahü anh);[31]
Abdest almak için su istedi; ağzına ve burnuna su aldı, (temizledi), sonra yüzünü üç kere ve kollarım üç kere yıkadı, başını ve ayaklarının (mestinin) üstünü mesh etti, ardından gülümseyip yanındakilere şöyle dedi: 'Beni gülümseten şeyin ne olduğunu sormuyor musunuz?' Onlar: 'Ey Mü'minlerin Emiri! Neden gülümsedin?' diye sorunca dedi ki: 'Rasûlullah'ı (Saiiaiiahü aleyhi ve seiiem), buraya yakın bir bölgede şimdi benim abdest aldığım gibi abdest almak için su isterken görmüştüm. O gün Rasûlullah (abdest aldıktan sonra) gülümsedi ve dedi ki:
"Beni gülümseten şeyin ne olduğunu sormuyor musunuz?" Onlar da: 'Ey Allah'ın Rasûlü! Seni gülümseten nedir?' diye sorunca buyurdu ki: "Bir kul abdest suyu isteyip onunla yüzünü yıkadığında Allah onun yüzündeki günahları siler, kollarını yıkadığında yine böyle, başını mesh ettiğinde yine böyle ve ayaklarını (topuklarla beraber) yıkadığında yine böyle (günahlarını siler)."[32]
191/499- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[33]
Rasûlullah (SallallaM aleyhi ve sdlem) dedi kî:
"Müslüman ya da mü'min bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle kazandığı her günah o su ile ya da son damla ile[34] dökülür, ellerini yıkadığında dökülen su ile ya da son damla ile de elleriyle işlediği günahları dökülür ve bu durum (diğer azalarını yıkamakla) diğer günahları da tamamiyle dökülünceye kadar devam eder."[35]
192/500- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahü anh):[36]
RaSÛlllllah (ShUaİtahU aleyhi ve settem) dedi ki:
"Bir kişi abdest alıp abdestini güzelce ve eksiksiz olarak tamamlar, sonra da sadece namaz kılmak için mescide giderse Allah öyle razı olur ki bu, malını/yakınını kaybedenin onu tekrar bulduğu zamanki sevincine benzer."[37]
193/501- Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radıyaiiahu anh):[38]
Rasûlullah (SaiMiahu aleyhi ve setiem) dedi ki:
"Allah'ın kendisiyle günahları sileceği ve sevapları çoğaltacağı şey hakkında size rehberlik edeyim mı?" Orada bulunanlar:
'Evet, (buyur) ey Allah'ın Rasûlü!' deyince şöyle buyurdu:
"Sıkıntılar karşısında güzelce abdest almak, şu mescidlere çokça aitmek/adımları çoğaltmak ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir."[39]
194/502- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[40]
Rasûlullah (SatlattahU aleyhi ve seilem) dedi ki:
"Allah'ın kendisiyle günahları sileceği ve sevapları çoğaltacağı şey hakkında size rehberlik edeyim mi?
O, mescidlere çokça gitmek, sıkıntılar sırasında güzelce abdest almak ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir ki bunlar irtibat/güvenlik noktasıdır."[41]
195/503- Ukbe b. Âmir'den (Radıyaiiahu anh):[42]
Rasûlullah'ın (SaiMiahu aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Bir kişi abdest alıp mescide giderse aziz ve ceiil olan Allah ona, attığı her adımda on sevap verir. Mescidde namaz kılıp orada oturduğunda da dua eden/itaatkâr oruçlu gibi (sevap kazanır) ve bu durum (evine) dönünceye kadar devam eder."[43]
196/504- Ka'b b. Ucre'den (Raâıyaiiahü anh):[44]
Rasûlullah'ın (Satiatiaha aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Sizden biri abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, sonra da namaz kılmak niyetiyle mescide giderse ellerinin parmaklarını birbirine geçirmesin! Şüphesiz o namazda sayılır."[45]
197/505- Osman b. Affan'dan (RadıyaiiaManh):[46]
Rasûlullah'ın (Saiiaiiaha aleyhi ve setlem) şöyle dediğini duydum: "Kim abdest alır, bunu güzelce tamamlar ve farz namazı kılmaya giderse (önceki) günahları affolur."[47]
198/506- Humran b. Ebân'dan:[48]
Osman b. Affan'ın (Radıyaiiahu anhüm) yanma geldim, kendisi bir yere o-turmuş abdest alıyordu ve abdestİ çok güzel aldı, sonra dedi ki:
'Rasûlullah'ı (Saüaliahü aleyhi ve seiiem) oturduğum bu yerde abdest alırken görmüştüm, kendisi güzelce abdest aldı ve şöyle buyurdu:
"Kim benim gibi abdest alır, sonra mescide gelir de iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolur." Rasûlullah (Saiiatiahu aleyhi ve sdiem) devamla dedi ki:
"Yalnız bu sizi kandırmasın, (abdestle affolur diye başka günahlar işlemeyin!)'"
NOT: Abdestle günahların affolması gerçeği, amelin Allah tarafından kabul edilmesine bağlıdır. Affedilen günahlar da sağâir denilen küçük günahlardır. Büyük günahlar (kebâif) için tevbe edilmesi gerekir. Doğrusunu Allah bilir.[49]
* Abdest Alıp, Peşinden Namaz Kılmanın Fazileti
199/507- Humran b. Ebân'dan:[50]
Osman b. Affan'ın (Radıyaiiahü anh) yamndaydık, abdest almak için su istedi, abdest aldı, abdestini bitirince tebessüm etti ve dedi ki:
'Neden gülümsedim, biliyor musunuz?' Sözüne şöyle devam etti: 'Rasûlullah'in (Saiiattahü aleyhi ve seiiem), şimdi benim abdest aldığım gibi abdest aldığını görmüştüm. O gün Rasûlullah (abdest aldıktan sonra) gülümsedi ve dedi ki:
"Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" Biz de: 'Allah ve Rasûlü daha iyi bilir,' deyince buyurdu ki: "Bir kul abdest alır, abdestini eksiksiz tamamlar, sonra namaza başlar ve onu da güzelce tamamlarsa namazını bitirdiğinde annesinden yeni doğmuş gibi günahsız hâle gelir. "’[51]
200/508- Humran b. Ebân'dan:[52]
Hz. Osman (Radıyaiiaha anh) bir taşa[53] oturup abdest aldı ve dedi ki:
'Size Rasûlullah'tan (Sallaüahu aleyhi ve sellem) duyduğum bir hadisi nakledeceğim. Allah'ın Kitab'ındaki bir âyet bulunmasaydı onu size nakletmezdim. Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu işittim:
"Bir kul abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, sonra gider ve namaz kılarsa diğer kılacağı namaza kadarki (küçük) günahları affolun'"
NOT: Bu rivayeti Müslim de nakleder ve Urve'nin söz konusu âyeti eklediğini belirtir:
Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurur:
'İnsanlara (gerçekleri) Kitap'ta açıklamamızdan sonra kim bizim indirdiğimiz açıklamaları/delilleri ve rehberliği gizlerse, onlara Allah da lanet eder, bütün lanet edicilerde lanet eder,' (Bakara2/159).[54]
201/509- Zeyd b. Hâlid'den (RMyattaManh):[55]
Hz. Peygamber (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar ve hatasız iki rekât namaz kılarsa Allah onun geçmiş (küçük) günahlarını affeder."[56]
202/510- Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den (RadıyaiiaM anh):[57]
Rasûlullah'ın (Saiiaiiam aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim: "Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, hatasız olarak ve ciddiye alarak iki rekât da namaz kılarsa onun geçmiş (küçük) günahları affolun" Râvilerden Yahya ayrıca şöyle nakletti: ".....onun geçmişte olan (küçük) günahları affolur."[58]
203/511- Ükbeb. Âmir'den (Radıyaüahu anh):[59]
Biz bazen kendimize zaman ayırır, (bu yüzden) develeri nöbetleşe güderdik. Develeri gütme günü/nöbeti bana geldi ve akşam vakti olunca onlan (ağıllarna) getirdim. Sonra Rasûlullah'a (Saiiaiiahu aleyhi ve sellem) yetiştim, insanlara ayakta olduğu halde bir konuşma yapıyordu. Yanma geldiğimde şöyle diyordu:
"Sizden biri abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, sonra kalkar iki rekât namaz kılar, bu iki rekâta da kalbi ve bütün benliğiyle yönelirse artık onun cennete girmesi gerekli olur ve günahları da affolun"
O anda; 'bu ne kadar güzel' demişim.
Önümde olan kimse; 'Önceki daha güzeldi, ey UkbeV dedi. Baktım, bir de ne göreyim bu kişi Ömer b. Hattab, dedim ki: 'O nedir, ey Ebû Hafs!'
Hz. Ömer (Raâıyailaha anh) şöyle cevap verdi:
'Sen gelmeden Önce Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle demişti:
"Sizden biri abdest aiır, abdestini güzelce tamamlar ve Eşhedü en lâ ilahe illallah vahdehû lâ şerike feh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh' derse kendisine cennetin sekiz kapısı da açılır ve dilediğinden içeri girer.'"
Duâmn trc: 'Ben şehâdeî ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, o tektir-benzeri bulunmaz, Hz. Muhammed de O 'nun kulu ve peygamberidir.'[60]
204/512- Amr b. Abese es-Sülemî'den (Radıyaiiakü anh):[61]
Rasûlullah'ın (Sattaiiahü aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim: "...Herhangi bir kişi namaz kılmak için abdest almaya kalkar ve abdestini sonuna kadar eksiksiz tamamlarsa her türlü günahtan ya da hatadan kurtulur. Peşinden hemen namaza kalkarsa aziz ve celîl olan Allah onun derecesini yükseltir. Eğer oturursa kurtulmuş olarak oturur..."[62]
205/513- RasûIullah'm sahabisi Ebû Ümâme el-Hımsî'den (Radıyaiiakü anh):[63]
Hz. Peygamber (Satiâttahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
"Abdest geçmiş günahları siler, sonra kıldığı namaz nafile (yani fazladan sevap kaynağı) olur."
Kendisine, 'bunları Rasûlullah'tan işittin mi?' diye sorulunca şöyle dedi: 'Evet, birden fazla, hattâ ikiden, üçten, dörtten, beşten... fazla işittim.[64]
206/514- Ebû Gâlib er-Râsibî anlatıyor:[65]
Kendisi Humus'ta (bulunduğu sırada) Ebû Ümâme (RadtyaiiaM anh) ile karşılaşır ve onun kendilerine Rasûlullah'tan (SaiiaiiaM aleyhi ve sellem) duyduğunu söyleyerek naklettiği şu hadisleri sorar:
"Müslüman bir kişi namaz ezanını duysa ve kalkıp onun için abdest alsa bu sudan avucuna gelen ilk damlayla günahları affolmaya başlar, dam'lalar adedince bu devam eder ve abdesti bittiğinde geçmiş günahları tümüyle affolmuş olur. Sonra namaz kıldığında bu onun için nafile (yani fazladan sevap kaynağı) olur."
Ebû Gâlib, 'sen bunları Hz. Peygamberden işittin mi?' diye sorunca Ebû Ümâme şöyle der:
'Hz. Peygamber'i müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderen (Allah'a) yemin ederim ki birden fazla, hattâ iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on... on... kere duydum,' dedi ve ellerini birbirine vurdu.[66]
207/515- Ebû Ümâme'nin (Radıyaliaha anh) şöyle dediği nakledilir:[67]
'(Abdestle olan) temizliği eksiksiz yaptığında, yerine affolmuş olarak oturursun. Peşinden kalkıp bir de namaz kılarsa, kendisine fazilet ve ecir yazılır, sadece oturursa affolmuş olarak oturur.'
Birisi ona:
'Ey Ebû Ümâme, o kişi kalkıp namaz kıldığında bu nafile olmaz mı, ne dersin?' diye sorunca şöyle dedi:
'Hayır, nafile olması sadece Rasûlullah'a {Saiiaiiahü aleyhi ve settem) ait olsa gerek. Bu kişi günah ve hatalar içinde yaşarken nasıl nafile olur, (bilâkis) fazilet ve ecir olarak yazılır.'[68]
208/516- Ebû Müslim anlatıyor:[69]
Ebû Ümâme'nin (Radıyaiiaha anh) yanma girdim, kendisi mescidde üzerindeki biti/böceği alıp çakılların içine gömüyordu. Ona dedim ki:
'Ey Ebû Ümâme, bir kişi senin Rasûlullah'tan (SallattahU aleyhi ve seiiem) duydum diyerek naklettiğin şu hadisi rivayet etti:
"Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar; elini, yüzünü yıkar ve başını, kulaklarını mesh eder (ve ayaklarını yıkar), sonra kalkıp farz olan namazı kılarsa o gün ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, kulaklarının İşittiği ve içinden geçirdiği bütün günahlarını Allah affeder."'
Bunun üzerine Ebû Ümâme şöyle dedi:
'Vallahi, bunu Allah Rasûlü'nden sayamayacağım kadar çok işittim.'[70]
209/517- Âsım b. Süfyân es-Sekafî anlatıyor:[71]
Bazı sahabiler ZatÜ's-Selâsil[72] gazvesine katıldılar. Fakat savaş bitince (düşman kaçınca)[73] bir müddet beklediler. Sonra Hz. Muâvİye'nin yanma döndüler ki onun yanında Ebû Eyyûb ve Ukbe b. Âmir (Radıyaiiaha ankum) vardı. Asım dedi ki:
'Ey Ebû Eyyûb, bu yılki savaşı kaçırdık, şöyle bir rivayet bize ulaştı, 'Kim mescidde (Huceyn'in rivayetinde; dört mescidde)[74] namaz kılarsa günahı affolun'
Bunun üzerine; 'Ey Kardeşimin oğlu! Bundan daha kolayına rehberlik edeyim mi? Rasûlullah'm (Sallaliahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duydum:
"Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu gibi namaz kılarsa, işlediği günahları affolur" dedi, öyle değil mi? ey Ukbe!..'
Ukbe; 'Evet' dedi (bunu doğruladı).[75]
210/518- AbduIlah b. Selâm'm oğlu Yusuf anlatıyor:[76]
Bir şeyler öğrenmek için Ebû'd-Derdâ'nın (Radtyailaküanh) yanındaydım. Öleceği vakit bana dedi ki:
'İnsanlara Ölüm anında olduğumu haber eti: Ben de gittim ve insanlara bu sahabinin ölüm anında olduğunu haber verdim. Evinin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu. Ona:
'Ölüm halinde olduğunu insanlara ulaştırdım, evin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu,' deyince:
"Beni onların yanına götün!' dedi. Kendisim insanların yanma çıkardık,
'Beni oturtun!3 dedi ve kendisini oturttuk. Orada şunları söyledi:
'Ey İnsanlar! Rasûlullah'm (Saltatlâhn aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duymuştum:
"Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, sonra iki rekât namaz kılar ve bunu eksiksiz olarak tamamlarsa, Allah ona istediğini hemen (dünyada) ya da daha sonra (âhirette) mutlaka verir,"
Ebû'd-Derdâ sözüne şöyle devam etti:
'Ey İnsanlar! Namazda başka tarafa dönmeyin, zira başka tarafa dönenin namazı kabul olmaz. Nafilede bunu yaptıysanız farzda mutlaka dikkat edin/yapmayın!’[77]
211/519- Abdullah b. Selâm'ın oğlu Yusuf anlatıyor:[78]
Peşinden vefat ettiği ölüm hastalığmdayken Ebû'd-Derdâ'nın yanındaydım. Bana:
'Ey kardeşimin oğlu! Seni bu bölgeye getiren nedir, (ya da seni buraya ne getircliiy deyince şöyle dedim:
'Sadece seninle babam Abdullah b. Selâm arasında olan bağ/ilişki (beni buraya getirdi).' Ebû'd- Derdâ dedi ki:
'£w an yalan söylenecek bir zaman değil, (onun için dediklerimi iyi dinleyin). Ben Rasûlullah'ın (SaiiaüaM aleyhi ve seitem) şöyle dediğini işittim:
"Kim abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, kalkar iki (ya da dört) rekât namaz kılar ve bunlarda güzelce zikir yapar, huşu içinde olur, sonra aziz ve celil olan Allah'a istiğfar ederse, Allah da onun (geçmiş) günahlarını affeder."'[79]
(l)- ABDEST ÂDABI
* Abdest Sırasında Vesvesenin Ve Su İsrafının Terki
212/520- (z.) Übey b. Ka'b'dan (Radıyaliahü anh):[80]
Hz. Peygamber (Satlaiiahu aleyhi ve setiem) şöyle buyurdu: "Abdestin Velehan isimli (vesvese veren) şeytanı vardır. Ondan (vesvesesinden)[81] kendinizi koruyun ya da sakının!"[82]
213/521- Abdullah b. Amr b. Âs'tan (Rodiyaiiahum/amâ):[83]
Hz. Peygamber (SattaltahU aleyhi ve seltem) Sa'd'llî (Radıyallahü anh) yanma geldi, o abdest alıyordu. Ona:
"Bu ne israf, ey Sa'd!" dedi. Sa'd:
'Abdestte de israf olur mu?' diye sorunca Rasûlullah şöyle buyurdu:
"Evet, akan bir nehirde/kenarında olsan bile (israf olur)."[84]
* Abdest Ve Gusülde Kullanılan Su Miktarı
214/522- Abdullah b. Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ):[85]
Biri kendisine: 'Abdest için bana ne kadar su yeterli?'diye sorunca: 'Bir müd' dedi. O kişi tekrar: 'Gusûl için ne kadar su yeterli?' diye sorunca: "Bir sa' dedi. Adam, 'bu miktar bana yetmez' deyince: 'Ey annesiz kalasıca, senden daha hayırlı insan Rasûlullah'a (Sallallaha aleyhi ve sellem) bile bu yetmişti1 diye cevap verdi.[86]
215/523- Enes b. Mâlik'ten (RadıyaiiaM anh):[87]
Hz. Peygamber (SaiMiahü aleyhi ve sellem) şöyle dedi:
"Abdeste iki ntıl su yeter. "[88]
Açıklama
Bu hadislerden, Rasûlullah'm iktisatlı olarak su kullandığını ve israftan kaçınma noktasında çok titiz olduğunu anlıyoruz.
Müd ve sa' hacim ölçü birimidir. Bir sa' dört müd olup bir müd ise bir koçandır. 1 Rıtıl = 12 Ukıyye = (Her ukıyye 40 dirhem x 12 = ) 480 dirhemdir.
Rıtıl; o dönemde Bağdadî (İran ölçüsü) ve Şâmî (Roma ölçüsü) olarak iki kısma ayrılırdı. Bu açıdan müctehidler sa' ve müddün hacminde ihtilaf ettiler;
*İmam Ebû Hanife ve Irak fakihlerine göre:
1 Müd: 2 rıtıl
Müd: 1,06 litre
Sa' (4 müd, 4x106): 4,240 litre
*İmam Şafiî ve Hicaz fakihlerine göre:
1 Müd: 0,530 litre
Sa' (4 müd 4x 0,530): 2,120 litre[89]
Bu rivayetlerden anlaşılan Rasûlullah'm gusül için kullandığı su, dörtten beş müdde kadar değişmektedir ki Hicaz fakihlerine göre bu miktar yaklaşık olarak 9 120 İtile 2,650 İt. arasında değişmekte, Irak fakihlerine göre ise 4,240 İt. ile 5,300 İt', arasında değişmektedir.[90]
216/524- Enes b. Mâlik'ten (Radıyallahü anh):[91]
Hz. Peygamber (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) iki ntıl su alan bir kap ile abdest ve bir sa' ile de gusül alırdı.[92]
217/525- Enes b. Mâlik'ten (Radıyaiiahü ank):[93]
Hz. Peygamber (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) dedi ki:
“Sizden birine abdestte bir müd su yeter."[94]
* Her İşte Sağ İle Başlamanın Önemi
218/526- Hz. Âişe annemizden (Raâıyatiahü anhâ):[95]
Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) her işinde; temizlik sırasında, taranırken ve terlik giyerken gücü yettiğince sağ ile başlamayı severdi.
§(Kavilerden) Eş'âs (b. Süleym) de Kûfe'ye gelince dedi ki:
"Rasûlullah gücü yettiğince sağ ile başlamayı severdi."[96]
219/527- Ebû Hüreyre'den (Raâıyatiahü anh):[97]
Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Elbise giyerken ve abdest alırken sağ (uzvunuz) ile[98] başlayın!"[99]