Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Yatsı Abdestiyle Sabah Namazını Kılmak , Üstelik 40 Yıl

ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
YATSI ABDESTİYLE SABAH NAMAZINI KILMAK , ÜSTELİK 40 YIL

Kişileri öveyim diyen bazı taasub sahibleri böyle hikayeler mizanselleyerek malumumuz olan "şeyh uçmaz mürid uçurur" sözünü tasdikletirler. Bu bağlamda İmam-ı azam için şöyle derler:

Kabul etmemiz istenilen söz şudur :
"Kırk sene, yatsı abdestiyle sabah namazını kılmıştır"


Bu söz (iddia) İslama hem uygun değil hem insan fıtratına uygun değildir.
Hz. Peygamberimiz s.a.v. ashabına:
Sizden birinizin kapısı önünden bir nehir geçse ve o kişi de bu nehirde her gün beş kez yıkansa üzerinde bir kir kalır mı?” diye sormuştur.
Sahabiler , “Hayır, hiç kir kalmaz.” dediler.
İşte bu, beş vakit namaza bir misaldir. Allah bu namazlar sayesinde hataları yok eder.” buyurmuştur.
( Buharî , Mevâkıt , 6)


İmamların azamı olan bir şahıs her vakit için abdest alma sünnetini ve bereketini terk etmez. Üstelik 40 sene hiç etmez , etseydi azam olamazdı .

Bir insanın yatsı namazından sabah namazına kadar 40 yıl aralıksız cinsi ve tuvalet ihtiyacını hissetmemesi insan (fıtrat) anatomisine de aykırıdır. Bir kaç gün olmasa da haftada ayda mutlaka ihtiyaç hissedecektir.
(Not : İmam-ı Azam'ın çocukları nasıl oldu :eek: )


Yine bir insanın sabah namazını aynı abdestle kılabilmesi için geceyi komple uykusuz geçirmesi , gündüzün ise yatması gerekecektir. Habuki İmamı azamın tüccar olduğunu bilmeyenimiz yoktur . Üstelik Rabbimiz insanlara gündüzü değil geceyi dinlenmemiz için vermiştir.

YUNUS 67- O, öyle bir Allah'dır ki, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü yaptı. Elbette bunda söz dinleyecek olan bir kavim için âyetler (ibretler) vardır.

FURKAN 47- Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü yayılıp çalışma (zamanı) yapan O'dur.

NEML 86- Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattık ve (çalışsınlar diye) gündüzü apaydınlık yaptık. İman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardır.

Bir başka hata ise teheccüd namazı gibi peygambere farz olan gece namazının terkidir. Alimler peygamberin varisi olduğuna göre böyle önemli bir vacibi terk etmek , üstelik ölene kadar aralıksız 40 sene mümkün gözükmemektedir.

Teheccüd namazı çok faziletli bir namazdır. Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde teheccüd namazı kılmaya teşvik edilmiş ve bu namazı kılanlar övülmüştür.
Yüce Rabbimiz geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılanlar hakkında şöyle buyurur:
"Onların yanları yataklarından uzaklaşır (teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır için) harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözlerini aydınlatıcı ne güzel (nimetlerin) saklandığını hiç kimse bilmez" (Secde, 16-17).
Ebû Hureyre (r.a)'dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Geceleyin kalkıp namaz kılan ve karısını uyandırarak ona da kıldıran, şayet kalkmak istemezse yüzüne su serpen erkeğe Allah rahmet eder, (günahlarını bağışlar). Yine geceleyin kalkıp namaz kılan ve kocasını uyandıran, kalkmak istemezse yüzüne su serpen kadına da Allah rahmet eder (günahını bağışlar)"
(Ebû Davûd, Salâtu't Tatavvu', 18).

Hadis-i şerif insanı teheccüd namazı kılmaya teşvik ettiği gibi, aile fertlerini kaldırıp onlara da bu faziletli namazı kıldırmaya teşvik etmektedir. İmamı azam evli olduğu unutulmamalıdır!

Yine Ebû Hureyre ve Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu rivâyet etmişlerdir:
"Kim geceleyin uyanır ve karısını da uyandırarak beraberce iki rekat namaz kılarlarsa, Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlardan yazılırlar" (Ebû Davûd, Vitr, 13).

Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlar ise Allah'ın mağfiret ve mükâfatına nail olacaklardır. Kur'an-ı Kerimde onlar hakkında "Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte Allah bunlar için bağış ve büyük mükâfat hazırlamıştır" (Ahzab,35) buyurulmuştur.

Bir kimse itiyat haline getirdiği teheccüd namazını özürsüz yere terketmemelidir. Hz. Âişe validemizin şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
"Gece namazını terketme. Çünkü Rasulullah (s.a.v) onu terketmezdi. Hasta ve yorgun olduğun zaman oturarak kılardı" (Ebû Davûd, Salatu't-Tatavvu', 18)

Yine Hz. Âişe validemiz,

"Rasulullah (s.a.v)'e namazın en sevimlisi az da olsa devam edileni idi. Rasulullah (s.a.v) bir namazı kılmaya başladığı zaman ona devam ederdi" demiştir (Buhari, Savm, 52).

Dinde aşırılığa kaçmayı Rasulullah (s.a.v) uyarmış ve yasaklamıştır . Kimse Rasulullahı (s.a.v.) sollamaya kalkışmasın !

Birilerini meth edeceğim diye insanüstü özellikler ve bid'at olan ibadet ve anlayışları dine sokuşturmaya çalışmasın. Uydurulan bu konuyla ilgili bakalım sevgili peygamberimizin (İslam'ın) tavrı ne olmuş?

Ebû Muhammed Abdullah b. Amr b. El-Âs (ra) anlatır:
Benim “Yaşadığım sürece gündüzleri oruç tutacağım ve geceleri ibadete kalkacağım” dediğimden Rasûlullah (asm) haberdar olmuştu. Bana:
Bu sözü söyleyen sen misin?buyurdu. Ben:
Evet, ya RasulALLAH, doğrudur” dedim. Rasûlullah (asm):
Böyle yapma. Bazen oruç tut. Gecenin bir kısmında uyu. Gecenin bir kısmında namaza kalkman yeter. Şüphesiz cesedinin senin üzerinde bir hakkı vardır. İki gözünün senin üzerinde bir hakkı vardır. Eşinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Misafirlerinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Her ayda üç gün oruç tutman sana yeter. Zira sana her iyiliğin on misli sevap vardır. Bu üç günlük oruç yıl orucu gibi olurbuyurdu. Ben:
Ey ALLAH’ın Rasûlu, benim daha fazlasına gücüm yeter!” dedim. Rasûl-u Ekrem (asm):
O zaman ALLAH’ın Peygamberi Hz. Davut (as) orucunu tut. Üzerine fazlalaştırma buyurdu. Ben:
Dâvud orucu nedir?” dedim. Rasûl-u Ekrem (asm):
Yılın yarısında tutulan oruçtur. Bir gün oruç tutar, bir gün yersinbuyurdu. Ben:
Bundan daha fazlasına gücüm yeter” dedim. ALLAH Rasûlu (asm):
Bundan daha faziletli oruç yoktur. En faziletli oruç Dâvûd orucudurbuyurdu.

Abdullah (ra) yaşlandıktan, güç ve kuvvetten düştükten sonra derdi ki:
Keşke ben Rasûlullah’ın (asm) tavsiye ettiği üç günlük orucu kabul etmiş olsaydım. Bana ailemden de, malımdan da daha sevimli olacaktı. Fakat heyhat! Şimdi çok geç!
(imam Nevevi ; Riyazus salihin 150)

Buna benzer başka bir hadiste şöyledir :

Hazret-i Enes (ra) anlatmıştır:

Üç kişilik bir grup Peygamber Efendimiz’in (asm) ibadetinden sordular. Kendilerine anlatılınca, azımsayarak şöyle dediler:Peygamberin (asm) yüce mevkiinden kendimize bakacak olursak biz neredeyiz? onun geçmiş ve gelecek günahları bile bağışlanmıştır.” onlardan birisi:
Ben geceleri hep namaz kılacağım ve hiç uyumayacağım” dedi. Diğeri:
Ben bayram günlerinden başka tüm seneyi oruçlu geçireceğim ve hiç ara vermeyeceğim” dedi. Öbürü:
Ben de kadınlardan ayrı bir yere çekileceğim ve hiç evlenmeyeceğim” dedi.
Rasûlullah Efendimiz (asm) gelince bunları çağırttı ve dedi ki:
Şöyle şöyle konuşanlar sizler misiniz? Haberiniz olsun; ALLAH’a and olsun ki, ben sizin ALLAH’tan en çok korkanınızım ve sizden daha çok takva sahibiyim. Fakat ben bazen oruç tutar, bazen ara veririm. Geceleri namaz da kılarım, istirahat için uyurum da. Benim sünnetim budur. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.
(imam Nevevi ; Riyazus salihin 143)

Sahi bu imam (Ebu Hanife) ne yaparak "azam" oldu ya ?
 
F Çevrimdışı

Fuad

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bundan uzun bir zaman önce bir sohbette bu konu geçmişti,
Elbette tesbitleriniz çok doğru: Yanlız burda özellikle İlme olan düşkünlüğünü,
ilme olan hırsını anlatmak için böyle bir söz söylendiği yorumu yapılmıştı.
(Sanırım onu azam yapan yanı bu olsa gerek.)

Allah razı olsun .
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Kuşkusuz imamı azam , imamların azamlarındandır . Bu sıfat ona din bilgisinde ve amelinde büyük imam olduğu için verilmiştir.
Onun adına ona iftira yamayanlar hangi maksatla olursa olsun halt etmişlerdir. Üstelik çok cahilce ve çok yanlış bir anlayış ile uydurarak yapmışlardır bu işi. Böyle yaparak ne kazanmayı ummuşlardır ? Ne elde etmişlerdir bunu bilmiyorum ama, hangi masumane teviller ve zanlar ile aklanmaya çalışılsada ben böyle düşün(e)miyorum.
Buna da böyle bir yazı yazarak bu tür safsataların artık bu toplumda kalmamasını , en azından aza indirgenmesini bekliyorum.
Şu hadisleri de konuyla ilgili kesin delil olur amacıyla yazının altına ekledim . İnşeallah akledenler için bilgi vericidir.


Dinde aşırılığa kaçmayı Rasulullah (s.a.v) uyarmış ve yasaklamıştır . Kimse Rasulullahı (s.a.v.) sollamaya kalkışmasın !
Birilerini meth edeceğim diye insanüstü özellikler ve bid'at olan ibadet ve anlayışları dine sokuşturmaya çalışmasın. Uydurulan bu konuyla ilgili bakalım sevgili peygamberimizin (İslam'ın) tavrı ne olmuş?


Ebû Muhammed Abdullah b. Amr b. El-Âs (ra) anlatır:
Benim “Yaşadığım sürece gündüzleri oruç tutacağım ve geceleri ibadete kalkacağım” dediğimden Rasûlullah (asm) haberdar olmuştu. Bana:
Bu sözü söyleyen sen misin?buyurdu. Ben:
Evet, ya RasulALLAH, doğrudur” dedim. Rasûlullah (asm):
Böyle yapma. Bazen oruç tut. Gecenin bir kısmında uyu. Gecenin bir kısmında namaza kalkman yeter. Şüphesiz cesedinin senin üzerinde bir hakkı vardır. İki gözünün senin üzerinde bir hakkı vardır. Eşinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Misafirlerinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Her ayda üç gün oruç tutman sana yeter. Zira sana her iyiliğin on misli sevap vardır. Bu üç günlük oruç yıl orucu gibi olurbuyurdu. Ben:
Ey ALLAH’ın Rasûlu, benim daha fazlasına gücüm yeter!” dedim. Rasûl-u Ekrem (asm):
O zaman ALLAH’ın Peygamberi Hz. Davut (as) orucunu tut. Üzerine fazlalaştırma buyurdu. Ben:
Dâvud orucu nedir?” dedim. Rasûl-u Ekrem (asm):
Yılın yarısında tutulan oruçtur. Bir gün oruç tutar, bir gün yersin” buyurdu. Ben:
Bundan daha fazlasına gücüm yeter” dedim. ALLAH Rasûlu (asm):
Bundan daha faziletli oruç yoktur. En faziletli oruç Dâvûd orucudur” buyurdu.
Abdullah (ra) yaşlandıktan, güç ve kuvvetten düştükten sonra derdi ki: “Keşke ben Rasûlullah’ın (asm) tavsiye ettiği üç günlük orucu kabul etmiş olsaydım. Bana ailemden de, malımdan da daha sevimli olacaktı. Fakat heyhat! Şimdi çok geç!

(imam Nevevi ; Riyazus salihin 150)


Buna benzer başka bir hadiste şöyledir :

Hazret-i Enes (ra) anlatmıştır:

Üç kişilik bir grup Peygamber Efendimiz’in (asm) ibadetinden sordular. Kendilerine anlatılınca, azımsayarak şöyle dediler:Peygamberin (asm) yüce mevkiinden kendimize bakacak olursak biz neredeyiz? onun geçmiş ve gelecek günahları bile bağışlanmıştır.” onlardan birisi:
Ben geceleri hep namaz kılacağım ve hiç uyumayacağım” dedi. Diğeri:
Ben bayram günlerinden başka tüm seneyi oruçlu geçireceğim ve hiç ara vermeyeceğim” dedi. Öbürü:
Ben de kadınlardan ayrı bir yere çekileceğim ve hiç evlenmeyeceğim” dedi.
Rasûlullah Efendimiz (asm) gelince bunları çağırttı ve dedi ki:
Şöyle şöyle konuşanlar sizler misiniz? Haberiniz olsun; ALLAH’a and olsun ki, ben sizin ALLAH’tan en çok korkanınızım ve sizden daha çok takva sahibiyim. Fakat ben bazen oruç tutar, bazen ara veririm. Geceleri namaz da kılarım, istirahat için uyurum da. Benim sünnetim budur. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.

(imam Nevevi ; Riyazus salihin 143)
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
ALLAH razi olsun kardesim, gercekten düsünülmesi gerek bir Konu.. birdiger iftirada imam Azam hazretlerinin ömrü boyunca 70 veyahut 90 bin Hatim indirmesidir.. gecen birisi öyle demisti.. Seyhleri öyle diyorlardi.. bende hocamla onu dinliyorduk.. sonra Hocam bak dedi hesaplayalim hesab makinesini cikardi.. hesapladi ve Annesinden ilk dogdugu günden itibaren O mübarek zat hergün Kurani iki bucuk hatim cikarmasi lazim ki O söylenen sayiya cikabillsin.. Evet Ilk DOGDUGU günden itibarendi o Rakam.. Sonra Hocam.. Millet Bu olaylari anlatacagina neden Ne kadar Adaletli oldugunu yardim sever.. oldugunu hep veren el olmaya calistigini söylemiyor Hocaniz diye dedi..
O kisi sustu tabi.. Sonra benle o yanliz kalinca birara durakladik ikimiz dedim ki Hocama Üstad O Hocalar her ne lakapliysa Niye onun Hep veren el olmak istedigini neden aciklasin ki Su kisiler Hep alan el olmak istiyorlar dedim... Hocamda Evet malesef dedi..

ALLAH Müslümanlari islah ettsin.. Amin
 
Q Çevrimdışı

qklavye

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
imam azamı osmanlı kadısı gibi tanırdım eskiden. bize anlatıldığına göre oda tarikat ehliydi hatta. ama onu eserlerini okuduğumda tanıdım. Allah kendisine rahmet eylesin
 
KavlulFasl Çevrimdışı

KavlulFasl

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İnsanların ''Tevhid Ehli'' bir İmamı dahi Tarikat Ehli haline getirip sayısal çoğunluğu elde etmek için uydurageldikleri bu saçma Tarikatçılık Hikayelerinden dolayı bir çok Muvahhid Müslüman ''Zan'' altında bırakılmıştır...

Ebu Hanife'nin Davasını bilmeyenler ve hatta O'na neden ''Hanife'' deniliyor bunu dahi araştırma gayretinden yoksun olan ,Tarikatçı Mutaassıblar ; Metafiziksel bir hayatı terk edip ''Vahy'le düşünen bir Akıl'a sahip olmaya'' çalışmalıdırlar...

Vahy'siz bir Akıl -Metafiziksel -Mistik İnançlara ve Kula Kulluğa elverişli bir İnsan Profilini vermeketedir,Tağut ve Şeytanların kullandığı insanlar eksariyatla bu tip insanlardır...Günümüzde bütün Tağutların ve Şeytanların yanında bir Tarikat Şeyhi veya bir Metafizikçi Hocaefendi görebilmekteyiz...


Ebu Hanife gibi Yüzünü Allah'ın Hanif Dini olan İslam'a Şirksiz bir şekilde çeviren bir Kardeşimize ''Tarikatçı'' yaftası/yakıştımasını öngörenleri Kahhar olan Allah'a Havale ediyoruz...
 
Üst Ana Sayfa Alt