Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

VIDEO TURKCE VE ARAPCA ( turkce alt yazili ) NESIDLER

yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kuraeb4.gif


TURKCE VE ARAPCA ( turkce alt yazili ) NESIDLER ( eski nesidler.comdan alinmistir )

(videolar yuksek kalite acilmasi gecikebilir lakin acildiktan sonra akici izleyebilirsiniz)

Allahu Mevlana


7589



Esirin Ahdi


7590



Haydi Ammar


7591


Hayyil ketaib


7592


Hice Sayılıyor Bak Din-i Islam


7473



Hubbu


7593




Irhabiyyun Ene


7594



Islami ortam Esir Klipi


7595



Iste Usame


7474



Selir Rimah


7596



Senehudu


127


Uvaddiukum


7532


Vedaan Eyyuhel Batalu


7597



La Tahzenu


7598



La budde


7600



Makdisi Nesid


7247



Kavlu-s Savarım


7602



Neam Katil


7601



Ya Sebaben


7599




Yesrip Yolunda


134






Zindan Gulistandir Bize


3824


kuraeb4.gif



 
S Çevrimdışı

succat

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum sizden bir ricam var bana eski bant tiyatrolarından tevbe isimli bant tiyatrosu lazım ama nasıl ulaşırım nerede bulurum bilmiyorum. bana bu konuda yardımcı olan olursa cok sevinirim. bana çok gerekli Alah razı olsun
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
selamun aleykum sizden bir ricam var bana eski bant tiyatrolarından tevbe isimli bant tiyatrosu lazım ama nasıl ulaşırım nerede bulurum bilmiyorum. bana bu konuda yardımcı olan olursa cok sevinirim. bana çok gerekli Alah razı olsun

24341.jpg


İslam’ın güzelliklerini taşırlardı bize…
Ne güzeldi o kasetler! Peygamber döneminin en önemli olayını anlatan Hicret kaseti, Tebük seferinde cihattan geri kalanları konu alan Tevbe, Bir annenin kızına nasihatleri, bir babaannenin torunlarına İslam’ı soru cevaplı bir şekilde anlattığı İtikat kaseti ilk aklıma gelenler.
Bant TiyatrolarıBu kasetlerle tevhidi öğrenir, Kabe’nin içindeki putları yıkan Peygamberi yanımızda hisseder, kendimizi Asrı saadette hayal edip Medine sokaklarında gezinirdik. Öyle güzel ve sıcak duygulardı ki yaşadıklarımız, metalik radyonun ardında bize görünen başka bir dünya vardı sanki.
Zorluk Seferi: Tebük
En çok etkilendiğim, zaman zaman hala dinlediğimiz, müziksiz marşların bol olduğu Tevbe adlı bant tiyatrosundan bahsetmek istiyorum. Ömer Karaoğlu’nun yazdığı ve besteleriyle süslediği kaset, düşmanın adının Rum olduğu Şam seferini anlatıyor.
Hurmaların iyiden iyiye olgunlaşması, güneşin caydırıcı sıcaklığı ve düşmanın kuvveti zorluk seferini daha da zorlaştırmıştı. Münafıklar türlü bahaneler bulup seferden kaçarken, bir yandan da Müslümanların gözünü korkutmaya çalışıyorlardı. İslam ordusu sefere çıktığında güçsüzler, özürlüler ve münafıklar dışında da geri kalanlar vardı: Ebu Hayseme. Kınadı nefsini, düştü yollara, yetişti Allah’ın askerlerine.

Es rahmet rüzgârı es üstümüze
Bugün sımsıcak çöl kumlarında
Zorluk seferinde zorluk erleriyle
Hedef bellidir yolumuz Şam’a!
Mümin oldukları halde ihmalcilik yüzünden sefere katılamayanlar da olmuştu. Bunlar: Kâ’b bin Malik, Mirâre b. Rabî’ ve Hilâl b. Ümeyye idi. Ka’b bin Malik ve iki arkadaşını cihattan geri bırakıp, Medine’de alıkoyan ne idi? Bunun cevabını kendileri de veremedi.
Rumlar cizye vermeyi kabul etmişti. Peygamber ve ordusu Medine’ye döndüğünde yanlarına giden Ka’b'a onu alıkoyanın ne olduğu soruldu. Ka’b hiçbir özrünün olmadığını, bu konuda Allah Resulüne bir mazeret bildirmeyeceğini söyledi. Peygamber de ona “Allah sen ve arkadaşların hakkında hüküm verinceye kadar bekleyin” dedi.
Tam burada Ka’b bin Malik ve iki arkadaşı için bestelenmiş bir marş var ki…
Biliyorlardı Onlar Allah’ı
Tanıyorlardı Rasulullah’ı
Ama bir kere zorluk ordusu
Çoktan aşıp gitti çöl yolunu!
Zorlu bir imtihan ve sabır süreci başlamış oldu böylece. Arkadaşlarının onlarla konuşması yasaktı, Peygamber onlardan yüz çeviriyordu mescidde. Akabe ehlinden Ka’b pişmanlık, hüzün, yalnızlık ve keder dolu gözyaşları içindeydi şimdi. Tam 50 gün boyunca dar geldi onlara dünya, bütün genişliğine rağmen.
Ve tüyleri diken diken eden bir marş daha…
Ağlamak, ağlamak beyin eriyene kadar
Secdeden kalkmamak alın çürüyene kadar!
Ve müjde geldi sonunda! Müjde sana Ey Ka’b, Ey Mirare, Ey Hilal! Allah tevbe edenlerin tevbesini kabul etti. Affolunma sevinciyle içlerinde huzurla secde ediyorlardı şimdi. Ka’b bin Mâlik ve arkadaşları bu ilahi iltifata, doğru sözlülükleri ve samimi davranmaları sayesinde kavuştular.
Bedbaht olana, ye’se düşene
Nefsine uyana tevbe nasip et!
Allahu Teâlâ bu üç sahabenin halini ve affedilmelerini şöyle bildirir: “Ve savaştan geri kalan o üç kişinin tövbesini de kabul etti. Bütün genişliğine rağmen yeryüzünün kendilerine dar geldiği, ruhları son derece sıkıldığı, Allah ‘tan başka bir sığınak olmadığını anladıkları zaman tövbe etsinler diye, Allah onları bağışlamıştı. Şüphesiz ki Allah, tövbeleri çok kabul eden ve çok merhametli olandır” (Tevbe/118).
Nefsimize yenilsek bile günahta ısrar etmeyip tevbe etmeyi nasip etsin Allah hepimize!
Bant tiyatrolarını hazırlayanların, seslendirenlerin, bize bu güzellikleri yaşatanların eline sağlık!
İslam’ın güzelliklerini taşırlardı bize…
Ne güzeldi o kasetler! Peygamber döneminin en önemli olayını anlatan Hicret kaseti, Tebük seferinde cihattan geri kalanları konu alan Tevbe, Bir annenin kızına nasihatleri, bir babaannenin torunlarına İslam’ı soru cevaplı bir şekilde anlattığı İtikat kaseti ilk aklıma gelenler.
Bant TiyatrolarıBu kasetlerle tevhidi öğrenir, Kabe’nin içindeki putları yıkan Peygamberi yanımızda hisseder, kendimizi Asrı saadette hayal edip Medine sokaklarında gezinirdik. Öyle güzel ve sıcak duygulardı ki yaşadıklarımız, metalik radyonun ardında bize görünen başka bir dünya vardı sanki.
Zorluk Seferi: Tebük
En çok etkilendiğim, zaman zaman hala dinlediğimiz, müziksiz marşların bol olduğu Tevbe adlı bant tiyatrosundan bahsetmek istiyorum. Ömer Karaoğlu’nun yazdığı ve besteleriyle süslediği kaset, düşmanın adının Rum olduğu Şam seferini anlatıyor.
Hurmaların iyiden iyiye olgunlaşması, güneşin caydırıcı sıcaklığı ve düşmanın kuvveti zorluk seferini daha da zorlaştırmıştı. Münafıklar türlü bahaneler bulup seferden kaçarken, bir yandan da Müslümanların gözünü korkutmaya çalışıyorlardı. İslam ordusu sefere çıktığında güçsüzler, özürlüler ve münafıklar dışında da geri kalanlar vardı: Ebu Hayseme. Kınadı nefsini, düştü yollara, yetişti Allah’ın askerlerine.
Es rahmet rüzgârı es üstümüze
Bugün sımsıcak çöl kumlarında
Zorluk seferinde zorluk erleriyle
Hedef bellidir yolumuz Şam’a!
Mümin oldukları halde ihmalcilik yüzünden sefere katılamayanlar da olmuştu. Bunlar: Kâ’b bin Malik, Mirâre b. Rabî’ ve Hilâl b. Ümeyye idi. Ka’b bin Malik ve iki arkadaşını cihattan geri bırakıp, Medine’de alıkoyan ne idi? Bunun cevabını kendileri de veremedi.
Rumlar cizye vermeyi kabul etmişti. Peygamber ve ordusu Medine’ye döndüğünde yanlarına giden Ka’b'a onu alıkoyanın ne olduğu soruldu. Ka’b hiçbir özrünün olmadığını, bu konuda Allah Resulüne bir mazeret bildirmeyeceğini söyledi. Peygamber de ona “Allah sen ve arkadaşların hakkında hüküm verinceye kadar bekleyin” dedi.
Tam burada Ka’b bin Malik ve iki arkadaşı için bestelenmiş bir marş var ki…
Biliyorlardı Onlar Allah’ı
Tanıyorlardı Rasulullah’ı
Ama bir kere zorluk ordusu
Çoktan aşıp gitti çöl yolunu!
Zorlu bir imtihan ve sabır süreci başlamış oldu böylece. Arkadaşlarının onlarla konuşması yasaktı, Peygamber onlardan yüz çeviriyordu mescidde. Akabe ehlinden Ka’b pişmanlık, hüzün, yalnızlık ve keder dolu gözyaşları içindeydi şimdi. Tam 50 gün boyunca dar geldi onlara dünya, bütün genişliğine rağmen.
Ve tüyleri diken diken eden bir marş daha…
Ağlamak, ağlamak beyin eriyene kadar
Secdeden kalkmamak alın çürüyene kadar!
Ve müjde geldi sonunda! Müjde sana Ey Ka’b, Ey Mirare, Ey Hilal! Allah tevbe edenlerin tevbesini kabul etti. Affolunma sevinciyle içlerinde huzurla secde ediyorlardı şimdi. Ka’b bin Mâlik ve arkadaşları bu ilahi iltifata, doğru sözlülükleri ve samimi davranmaları sayesinde kavuştular.
Bedbaht olana, ye’se düşene
Nefsine uyana tevbe nasip et!
Allahu Teâlâ bu üç sahabenin halini ve affedilmelerini şöyle bildirir: “Ve savaştan geri kalan o üç kişinin tövbesini de kabul etti. Bütün genişliğine rağmen yeryüzünün kendilerine dar geldiği, ruhları son derece sıkıldığı, Allah ‘tan başka bir sığınak olmadığını anladıkları zaman tövbe etsinler diye, Allah onları bağışlamıştı. Şüphesiz ki Allah, tövbeleri çok kabul eden ve çok merhametli olandır” (Tevbe/118).
Nefsimize yenilsek bile günahta ısrar etmeyip tevbe etmeyi nasip etsin Allah hepimize!
Bant tiyatrolarını hazırlayanların, seslendirenlerin, bize bu güzellikleri yaşatanların eline sağlık


Biliyorlardı onlar Allah'ı

Vesvese girdi nefislerine
Tembellik çöktü bedenlerine
Kaldılar geri Tebuk yolundan
Sanki tuttu biri kollarından.


Biliyorlardı onlar Allah'ı
Tanıyorlardı Rasulullah'ı
Ama bir kere zorluk ordusu
Çoktan aşıp gitti çöl yolunu.


Geldiklerinde çocuklar vardı
Kadınlar vardı yaşlılar vardı
Allah düşmanlarını gördükçe
Hüzünle dolup kahrolurlardı.

Akabe'de yürekten söz veren
Ka'b bin Malik'i bir hüzün sardı
Ve Murare'nin bitti sözleri
Doldu Hilal'in yaşlı gözleri.

Zorluğu sıcağı kızgın çölü
Ezip geçenleri düşündüler
Mıhlanıp kaldılar Medine'de
Dağ gibi çile bekler ilerde.

Ömer Karaoğlu
 
İSTİŞHAD Çevrimdışı

İSTİŞHAD

الله لا ينسى أحداً ، هذا أمر كاف ليطمئن قلبك
Admin
videolar güncellendi...
 
muvahhide sehidan Çevrimdışı

muvahhide sehidan

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bilgisayarimda surekli dinledigim bant tiyatrolari var..ama mp3 halinde oldugu icin buraya nasil ekliyecegimi ? bilemiorum..
 
S Çevrimdışı

Sebuhi

Üye
İslam-TR Üyesi
megaupload.com
bu siteye gir , bilgisayarindan mp3 yukle, sonra kardeshler indirsin/
 
Üst Ana Sayfa Alt