Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Teravih Namazı

A Çevrimdışı

Ahmed1

Üyeliği İptal Edildi
Banned
حدثنا يحيى بن بكير حدثنا الليث عن عقيل عن ابن شهاب قال أخبرني أبو سلمة أن أبا هريرة رضي الله عنه قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول لرمضان من قامه إيمانا واحتسابا غفر له ما تقدم من ذنبه

Ebû Hureyre radıyaiiâhu anh, Hz. Peygamber'in sallallahu aleyhi ve sellem'in Rama*zan hakkında şöyle dediğini söylemiştir:
"Kim (Allah'ın vaadine) inanarak ve sevabını Allah'tan umarak onda (Rama*zan gecelerinde) namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır"

(İbn Hacer,Şerhul Buhâri/Fethul Bâri,1904)

-Fethul Bâri Açıklama-

أي : قام لياليه مصليا ، والمراد من قيام الليل ما يحصل به مطلق القيام كما قدمناه في التهجد سواء ، وذكر النووي أن المراد بقيام رمضان صلاة التراويح ، يعني : أنه يحصل بها المطلوب من القيام لا أن قيام رمضان لا يكون إلا بهاBu bölümde Ramazan gecelerini ihya etmekten kasıt mutlak olarak geceleri ibadetle geçirmektir. Nevevî ise burada kastedilenin teravih namazı olduğunu, teravih namazı kılınması durumunda gecenin ihya edilmiş olacağını ancak gece*nin yalnızca teravih ile değil başka türlü de ihya edilebileceğini söylemiştir.


الكرماني فقال : اتفقوا على أن المراد بقيام رمضان صلاة التراويح

Kirmâni de şöyle demiştir : Hadiste geçen kıyam'dan maksadın Teravih namazı olduğu üzerinde ittifak edilmiştir.

ظَاهِرُهُ يَتَنَاوَلُ الصَّغَائِرَ وَالْكَبَائِرَ ، وَبِهِ جَزَمَ ابْنُ الْمُنْذِرِ . وَقَالَ النَّوَوِيُّ : الْمَعْرُوفُ أَنَّهُ يَخْتَصُّ بِالصَّغَائِرِ ، وَبِهِ جَزَمَ إِمَامُ الْحَرَمَيْنِ وَعَزَاهُ عِيَاضٌ لِأَهْلِ السُّنَّةِ ، قَالَ بَعْضُهُمْ : وَيَجُوزُ أَنْ يُخَفِّفَ مِنَ الْكَبَائِرِ إِذَا لَمْ يُصَادِفْ صَغِيرَةً

Bu hadislerden ilk anda, küçük ve büyük tüm günahların affedileceği anla*şılmaktadır. İbnü'l-Münzir bu görüştedir. Nevevî şöyle demiştir: Bilinen odur ki bu yalnızca küçük günahlara özgüdür. İmamü'l-Harameyn bu görüşü benimse*miş, Kadı Iyaz da bu görüşü ehli sünnete nisbet etmiştir

قد ورد في غفران ما تقدم وما تأخر من الذنوب عدة أحاديث جمعتها في كتاب مفرد

Geçmiş ve gelecek günahların bağışlanması konusunda pek çok hadis bu*lunmaktadır. Ben bunları müstakil bir kitapta topladım.

وقد استشكلت هذه الزيادة من حيث إن المغفرة تستدعي سبق شيء يغفر والمتأخر من الذنوب لم يأت فكيف يغفر ، والجواب عن ذلك يأتي في قوله - صلى الله عليه وسلم - حكاية عن الله - عز وجل - أنه قال في أهل بدر : " اعملوا ما شئتم فقد غفرت لكم ومحصل الجواب أنه قيل : إنه كناية عن حفظهم من الكبائر فلا تقع منهم كبيرة بعد ذلك ، وقيل : إن معناه أن ذنوبهم تقع مغفورة ، وبهذا أجاب جماعة منهم الماوردي في الكلام على حديث صيام عرفة ، وأنه يكفر سنتين : سنة ماضية وسنة آتية .

Gelecek günahların af*fedilmesi ise şu açıdan problemli görünmüştür: Affetme, öncesinde bir günahın bulunmasını gerektirir. Sonradan işlenen günah henüz ortada olmadığına göre onun affediljnesi nasıl mümkün olabilir? Bunun cevabı, Hz. Peygamberin sallallâhu aleyhi ve sdiem Allah'tan Bedir savaşına katılanlarla ilgili olarak aktardığı şu sözde bulunmaktadır: "Dilediğinizi yapın, sizleri bağışladım". Cevap özetle şudur: Bu söz, onların büyük günahlardan korunması, bu sayede onların büyük günah işlememesi anlamına gelir. Diğer bir görüşe göre ise bunun anlamı onların gü*nahları, bağışlanmış olarak meydana gelir. Arefe günü oruç tutma ile ilgili hadisi, yani Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek yılın günahına kefaret olaca*ğına dair hadisi Mâverdî bu şekilde yorumlamıştır.



عن عبد الرحمن بن عبد القاري أنه قال خرجت مع عمر بن الخطاب رضي الله عنه ليلة في رمضان إلى المسجد فإذا الناس أوزاع متفرقون يصلي الرجل لنفسه ويصلي الرجل فيصلي بصلاته الرهط فقال عمر إني أرى لو جمعت هؤلاء على قارئ واحد لكان أمثل ثم عزم فجمعهم على أبي بن كعب ثم خرجت معه ليلة أخرى والناس يصلون بصلاة قارئهم قال عمر نعم البدعة هذه والتي ينامون عنها أفضل من التي يقومون يريد آخر الليل وكان الناس يقومون أوله

Abdurrahman İbn Abdülkâri şöyle demiştir:
Bir ramazan gecesi Hz. Ömer ile birlikte mescide gittik. Baktık ki insanlar bölük bölük bir halde kimi kendi başına namaz kılıyor, kimilerine bir kişi namaz kıldırıyor. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi: "Ben bunları tek bir imamın ar*kasında toplasam daha iyi olur". Sonra buna niyet edip, insanları Übey İbn Kâb'ın imamlığında topladı. Sonra bir başka gece yine Hz. Ömer'le birlikte mescide gittik. İnsanlar Übey İbn Kâb'ın imamlığında namaz kılıyorlardı. Hz. Ömer "Bu ne güzel bidat, ancak bunların uyuduğu vakitte kılmak, şu anda kıldıkların*dan daha faziletlidir" dedi. İnsanlar o zaman gecenin başında teravihi kılıyorlar*dı.

(İbn Hacer,Şerhul Buhâri/Fethul Bâri,1906)

-Fethul Bari Açıklama-

قال ابن التين وغيره : استنبط عمر ذلك من تقرير النبي - صلى الله عليه وسلم - من صلى معه في تلك الليالي ، وإن كان كره ذلك لهم ، فإنما كرهه خشية أن يفرض عليهم ، وكأن هذا هو السر في إيراد البخاري لحديث عائشة عقب حديث عمر ، فلما مات النبي - صلى الله عليه وسلم - حصل الأمن من ذلك ، ورجح عند عمر ذلك لما في الاختلاف من افتراق الكلمة ، ولأن الاجتماع على واحد أنشط لكثير من المصلين ، وإلى قول عمر جنح الجمهور ، وعن مالك في إحدى الروايتين وأبي يوسف وبعض الشافعية : الصلاة في البيوت أفضل عملا بعموم قوله - صلى الله عليه وسلم - : أفضل صلاة المرء في بيته إلا المكتوبة وهو حديث صحيح أخرجه مسلم من حديث أبي هريرة ، وبالغ الطحاوي فقال : إن صلاة التراويح في الجماعة واجبة على الكفاية ، وقال ابن بطال : قيام رمضان سنة ؛ لأن عمر إنما أخذه من فعل النبي - صلى الله عليه وسلم - ، وإنما تركه النبي - صلى الله عليه وسلم - خشية الافتراض ، وعند الشافعية في أصل المسألة ثلاثة أوجه : ثالثها من كان يحفظ القرآن ولا يخاف من الكسل ولا تختل الجماعة في المسجد بتخلفه فصلاته في الجماعة والبيت سواء ، فمن فقد بعض ذلك فصلاته في الجماعة أفضل

İbnü't-Tîn şöyle demiştir: Hz. Ömer cemaatle teravih'in daha güzel olduğu sonucunu Hz. Peygamberin kendisi ile üç gece boyunca bu namazın kılınmasını onaylamasından çıkarmıştır. Hz. Peygamberin daha sonra bunu yapmaması onlara farz kılınması korkusundandır. Buharî'nin Hz. Ömer hadisinden sonra Hz. Aişe hadisini vermesinin sırrı da budur. Hz. Peygamberin vefatı ile teravih na*mazının farz kılınmayacağı kesin olarak ortaya çıkmış oldu. Bu namazı ayrı ayrı kılmak, toplumun birliğini bozduğu için Hz. Ömer insanların bunu cemaatle kılması görüşünü tercih etti. Ayrıca tek bir imam arkasında toplanmak, namaz kılanların pek çoğu için dinçliğe daha uygundur. Alimlerin çoğunluğu da Hz. Ömer'in görüşünü tercih etmiştir.

Mâlik'ten iki rivayetin birine göre, Ebû Yusuf ve bazı Şafiî'lere göre "Farz namaz dışında en faziletli namaz kişinin evinde kıldığı namazdır" sözünün genel ifadesi sebebiyle teravihin evde kılınması daha faziletlidir. Bu hadis, Müslim'in Ebû Hureyre'den rivayet ettiği sahih bîr hadistir.

Tahavî mübalağa ederek şöyle demiştir: Teravih namazının cemaatle kılın*ması farz-ı kifayedir.

Ibn Battal şöyle demiştir: Ramazan ayında teravih namazı kılmak sünnettir. Çünkü Ömer bunu Hz. Peygamberin fiilinden almıştır. Hz. Peygamber de bunu farz olma korkusu sebebiyle terk etmiştir.

Şâfiîlere göre bu meselenin aslında üç farklı görüş vardır. Bu görüşlerin üçüncüsü şudur: Kur'an'ı ezbere bilen, tembellikten korkmayan, kendisinin ce*maate gitmemesi cemaat açısından bir problem oluşturmayan kişinin camide ve evde kılması eşittir. Bu şartların bir kısmını taşımayanların cemaatle kılması daha faziletlidir.

( فجمعهم على أبي بن كعب ) أي : جعله لهم إماما ، وكأنه اختاره عملا بقوله - صلى الله عليه وسلم - : يؤمهم أقرؤهم لكتاب الله

Anlaşıldığı kadarıyla Hz. Ömer'in, Übey'i imam seçmesinin sebebi Hz. Peygamber'in "Cemaate Allah'ın kitabını en iyi okuyan imamlık eder" hadisidir.


في بعض الروايات : " نعمت البدعة " بزيادة تاء ، والبدعة أصلها ما أحدث على غير مثال سابق ، وتطلق في الشرع في مقابل السنة فتكون مذمومة ، والتحقيق أنها إن كانت مما تندرج تحت مستحسن في الشرع فهي حسنة ، وإن كان مما تندرج تحت مستقبح في الشرع فهي مستقبحة ، وإلا فهي من قسم المباح ، وقد تنقسم إلى الأحكام الخمسة .

Bid'at aslında, daha önce bir örneği bulunmaksızın ortaya konulmuş şey demektir. Dinde sünnetin zıddı olarak, yergi anlamında kullanılır. İşin hakikati şudur: Şayet fiil dinde güzel görülen bir prensibin altına sokulabiliyorsa bu güzel, çirkin görülen bir şeyin altına giriyorsa kötüdür. İkisinden de değilse mubahtır. Şu halde bidat beş hükme de konu olur

هذا تصريح منه بأن الصلاة في آخر الليل أفضل من أوله ، لكن ليس فيه أن الصلاة في قيام الليل فرادى أفضل من التجميع

Hz. Ömer'in sözü teravih namazının gecenin sonunda kılınmasının, gecenin başında kılınmasından daha faziletli olduğunu açık olarak ifade etmektedir. An*cak bu söz, teravihi tek basma kılmanın cemaatle kılmaktan üstün olduğu anla*mına gelmez.

[Fethul Bari,Şerhul Buhâri,Salatut Teravih,1904;1906 ]

 
Üst Ana Sayfa Alt