Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tâğutî Rejimi ve Uygulayıcılarını Savunmak

F Çevrimdışı

fe eyne tezhebun

Üye
İslam-TR Üyesi
Bismillâh, el-hamdu lillâh, esselâmu aleykum ve rahmetullah. Hakikatin ortaya çıkması için ilmî tartışmalara ne kadar ihtiyaç varsa, ilimden yoksun ve hevânın tatmini cinsinden yapılan ve her bilgisayar tuşuna dokunanın çalatuş tartışmalara katılmasının, aklına estiği gibi yorum yapmasının da o kadar problem ve zararı olduğuna inanıyorum. Onun için internet sitelerindeki tartışmaları oldum olası sevemedim. Beni sitelere girmekten soğutma işlevi gören bu ilim dışı tartışmanın öznesi ve nesnesi durumuna kendim de düşmek istemiyorum. İknâ olmak istemeyen bir kimseyi iknâ etmenin mümkün olmadığını, sabit fikirli insanlara bir şey anlatılamayacağını bildiğimden, o tür kişilere tebliği ulaştırdıktan sonra “selâm!” deyip geçilmesi gerektiğine inanıyorum. Bütün bunlarla beraber, hakkı savunma ve hakkı tavsiye mecburiyetimiz var. Mehmet Pamak Bey’in yazısının Kur’an kültürü ve hak ölçülerine teslimiyetle değerlendir(e)meyen bazı kardeşlerimizin bazı yorumları yukarıdaki ölçüleri hatırla(t)mama sebep oldu.
Öncelikle, bir konuda âyetler delil olarak gündeme getiriliyorsa, mü’minlere düşen husus, bu konuda alternatif olarak şahsî kanaat ve yorumlarını belirtmek olmamalı; o âyetlerin ilmî usullere göre delil olup olmadığını gündeme getirmek olmalıdır. Bu konuda söz ve yazı ile tartışmaya katılacak kişi, o âyetlerin ilgili hüküm konusunda delil olduğu tezini çürütecek ve onlar kadar sağlam başka deliller ileri sürecekse, bu konuyu ilmî olarak tartışıyor demektir. Yoksa… İmam Şafii şöyle diyor: “Kim Kur'an ve sünnetten kaynaklanan sağlam bir delile dayanmadan, kendi görüşü doğrultusunda bir fetva verirse, doğruya isabet etmiş bulunsa bile, bu yaptığından dolayı sevap alamaz ve yanlış yapmış olmaktan kurtulamaz. Eğer Kur'an ve sünnete dayanmadan yanlış fetva verirse, bu durumda da özür sahibi sayılmaz.”1
Kur’an, ihtilafları gidermek için gelmiştir. “İhtilâfa/ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a mahsustur.”2 Kur’an, mü’minler arasında hakemdir, ölçüdür. Mü’minler, bir âyetten uluorta, ilimsiz ve aceleci yaklaşımla hüküm çıkarmamaya dikkat ederler. Ama onların hükmü Kur’an’la irtibatsız ve hele Kur’an hükümlerine ters olamaz. Kur’an’ın çok açık bir hükmü kendine ulaştığında, farklı bir yoruma, farklı bir tercihe, farklı bir alternatife gidemez. Hükmün kabulünde ve uygulamaya geçirilmesinde ertelemeye gidemez. “İşittik, itaat ettik.”3 derler. Hele, bir âyet değil, birbirini destekleyen onlarca âyetin hükmü gündeme getirilince, Allah’ın kitabına teslim olmaları gereken mü’minlerin ne yapmaları gerekir?
Bunun için Kur’an okumalıyız, özellikle de şu ayetleri topluca ve bütünlük içinde okuyup, ilk indiği ve inşa ettiği hayatla ve bugünkü hayatla bağını da kurarak anlamaya çalışmalıyız. (16/Nahl, 17, 35/Fâtır, 3, 7/A’râf, 3, 42/Şûrâ, 21, 42/Şûrâ, 10, 6/En’âm, 121, 4/Nisâ, 65, 24/Nûr, 47-48, 5/Mâide, 44, 5/Mâide, 50, 95/Tîn, 8, 4/Nisâ, 59, 33/Ahzâb, 36, 7/A’râf, 54, 6/En’âm, 82, 12/Yûsuf, 40, 39/Zümer, 17-18, 3/Al-i İmrân, 31-32; Yine Bak. 4/Nisâ, 60, 61, 64; 49/Hucurât, 15; 29/Ankebût, 2-3; 2/Bakara, 214; 24/Nûr, 50-54; 3/Âl-i İmrân, 142; 9/Tevbe, 16; 23/Mü’minûn, 115., 18/Kehf, 26, 17/İsrâ, 23, 12/Yûsuf, 40, 25/Furkan, 43, 6/En’âm, 153, 2/Bakara, 85, 5/Mâide, 49, 2/Bakara, 42, 2/Bakara, 257, 6/En’âm, 129

AHMED KALKAN (devam edecek inşALLAH )
 
Üst Ana Sayfa Alt