Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye : Tefrika ve Tekfir

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Şeyhulislam İbn Teymiyye : Tefrika ve Tekfir


Herkes bilir ki Hanbeliler ve Eş'ariler arasında bir uzlaşmazlık, bir uzaklaşma var. Ben mu'minlerin gönüllerinin dost olmasını, kelimelerinin birleşmesini en fazla isteyenlerden biriydim. Allah'ın (c.c.) ipine sımsıkı sarılıyor, emrine fazlasıyla ittiba ediyordum. Fiilen de gönüllerdeki uzlaşmazlığı giderdim ve onlara Eş'ari'nin, İmam Ahmed ve benzerlerine bağlı kelamcıların ve onun mezhebine destek olanların en büyüklerinden olduğunu açıkladım. Nitekim kitaplarında bunu Eş'ari'nin bizzat kendisi de söylüyordu.
Ebu İshak eş-Şirazi de böyle söylüyor ve diyordu ki:
Eş'ari'ler, Hanbeli'lere bağlı olmaları sebebiyledir ki, insanlar yanında revaç bulmuşlardır. Ebu Bekir Abdulaziz, Ebu'l-Hasen et-Temimi ve benzeri mütekaddim Hanbeli imamlar kitaplarında onun (Eş'ari'nin) sözlerini zikretmişlerdir. Hatta Eş'ari, mutekaddim Hanbeliler yanında, İbn Akirin muteahhir, Hanbeliler yanındaki yerine sahipti. Ancak İbn Akil'in fıkhı ve usulünü bilmesi özelliği vardır. Eş'ari ise İmam Ahmed'in usulune İbn Akil'den daha yakın ve daha çok tabidir. Şu sebeple ki, insan zaman açısından selefe ne kadar çok yakın ise, ma'kulu ve menkulu (onların dirayete ve nakle dayalı söz ve görüşlerini) o kadar iyi bilir.

Bunları Hanbelilere anlatıyor ve Eş'ari'nin her ne kadar önce Mutezililerin öğrencisi ise de, sonradan tevbe ettiğini açıklıyordum. Şöyle ki: Eş'ari, Cubbai'nin öğrencisiydi. İbn Kullab'ın yoluna eğilim gösterdi. Basra'da Zekeriyya es-Saci'den hadis usulü öğrendi. Sonra Bağdat'a geldi ve Bağdat'taki Hanbelilerden başka şeyler aldı. Onun ve ashabının kendi kitaplarında zikrettiğine göre, bu, ömrünün sonunda olmuştur.
Aynı şekilde İbn Akil de Mu'tezili olan İbnu'l-Velid ve İbn Tebban adındaki iki kişinin öğrencisiydi. Sonra bundan (Mutezili fikirlerden) tevbe etmiştir. Bu tevbesi meşhurdur ve olay Şerif Ebu Ca'fer'in huzurunda cereyan etmiştir. Gerçi İmam Ahmed'in ashabı içinde İbn Akil'e buğzeden ve onu yerenler vardır, fakat Eş'ari'yi yerenler sadece İmam Ahmed'in ashabı içinden değildir. Bilakis bütün gruplarda böyle kimseler vardır.
Eş'ari'nin sözlerini açığa çıkardığımı gören Hanbeliler "bu Şeyh Muvaffak'ın sözlerinden daha hayırlıdır." dediler. Kelimenin bir olması (ihtilafın kalkması) sebebiyle muslümanlar ferahladılar. îbn Asakir'in menakıbında zikrettiği üzere, Hanbelilerin ve Eşarilerin Kuşeyri'nin zamanına kadar ittifak halinde olduklarım, Bağdat'ta o fitnenin çıkması ile ayrılığın başgösterdiğini ve bütün gruplarda daima sapanların da, dosdoğru gidenlerin de bulunacağının malum olduğunu ortaya koydum.

Bu arada şu ana kadar ömrüm boyunca hiç kimseyi dinin esasları konusunda ne Hanbeli, ne de başka bir mezhebe ne davet ettim, ne bunun için çabaladım, ne de böyle bir söz söyledim.
Ben ancak selefin ve imamlarının üzerinde birleştikleri şeyleri zikrediyorum, zikrederim. Kendilerine defalarca şunu söylemişimdir:
Ben, bana muhalefet edene üç yıl muhlet veriyorum. İlk üç asrın imamlarının herhangi birinden, söylediklerime muhalif tek harf getiren olursa ben bunu ikrar ederim. Benim zikrettiklerim, ilk üç asır imamlarından kelimesi kelimesine ve bütün gruplardan onların icmalannı nakledenlerin ifadeleriyle zikrettiğim şeylerdir.
Bütün bunlarla birlikte ben daima -benimle beraberliği olanlar da bilir ki- herhangi bir kişiyi tekfir etmekten, fasık ve isyankar saymaktan (kafir, fasık ve asi damgası vurmaktan) en çok sakındıran biri olmuşumdur. Ancak karşı çıkanın ya kafir, ya fasık veya asi olacağı peygamberi bir delilin aleyhine sabit olduğu bilinirse o başka. Ben Allah'ın (c.c.) bu ummetin hatasını bağışlamış olduğunu ikrar ediyorum. Bu af hem haberi, kavli meselelerde, hem de ameli meselelerde söz konusudur.

Selef bu meselelerden bir çoğunda ihtilaf etmiş, ancak hiçbiri bir başkasının kafir, fasık veya asi olduğuna şehadet etmemiştir. Nitekim Sureyh "Bel Acibtu ve Yesharun", yani "Ben (azimu'ş şan) hayret ettim, onlar alay ediyorlar." (Saffat: 12) şeklindeki kıraati reddetmiş ve "çünkü", demiş, "Allah hayret etmez."
Bu, İbrahim en-Nehai'ye ulaşmış, İbrahim en-Nehai, Şureyh sadece kendi ilmini beğenen bir şairden ibarettir. Abdullah İbn Mes'ud (r.anhuma) ise ondan daha alimdir ve o böyle okudu!" demiş.

Yine mesela Aişe (r.anha) ve başka sahabeler Muhammed'in(s.a.v.) Rabbini görüp görmediği konusunda ihtilaf etmişler.
Aişe (r.anha), "Kim Muhammed'in Rabbini gördüğünü iddia ederse Allah'a pek büyük iftira etmiş olur" demiştir. Bununla birlikte biz Aişe'ye (r.anha) muhalefet eden İbn Abbas'a (r.anhuma) ve benzeri sahabilere, Allah'a (c.c.) iftira etmişlerdir, demeyiz. Nitekim ölünün dirinin konuşmasını işittiği, ölünün ailesinin ağıtı sebebiyle azab çekmesi ve başka konulardaki Aişe'ye (r.anha) ait munazaalar da bu kabildendir.

Şer, selef arasında savaşmaya kadar varmıştı, ama Ehl-i Sünnet her iki tarafın da mumin olduğunda ittifak halindedir. Şunda da ittifak etmişlerdi ki, bu savaşlar onların adaletine (iman ve ittikalanna) mani değildir. Çünkü savaşan, her ne kadar haddi aşmış ise de, kendine göre bir te'vili vardır, muteevvildir. Te'vil ise fıska manidir. (İçtihadın sürüklediği hata itaatsizlik sayılmaz.)

Onlara şunu da açıklıyorum: Yine seleften nakledildiği üzere belli bir kişiyi kasdetmeksizin kim şöyle şöyle derse kafir olur şeklindeki mutlak ifadeleri de aynı şekilde haktır. Ancak mutlak ifade (ıtlak) ile, ta'yin etmeyi (belirlemeyi) birbirinden ayırmak gerekir. Bu mesele, yani "vaid" meselesi, ummetin ihtilaf ettiği büyük meselelerin ilkidir. Çünkü Kur'an'ın vaid (tehdit) konusundaki ayetleri geneldir. Mesela buyrulur ki:
"Zulm ile öksüzlerin mallarını yiyenler, karınlarına sadece ateş doldurmaktadırlar ve çılgın bir ateşe gireceklerdir." (Nisa: 10)

Şöyle şöyle yapana, şu şu vardır şeklindeki ayetler de aynı şekilde mutlak ve geneldir.
Bu ayetler selefin "Kim şöyle derse o şudur" şeklindeki genelleyici sözleri mesabesindedir. Şu da var ki, belirli bir kimseden, tevbesi, yok edici iyilikleri, "keffaret olucu musibetler veya makbul bir şefaat gibi şeylerle hakkındaki vaid'in (tehdit) hükmü kalkar.

Tekfir de, vaid kabilindendir. Çünkü her ne kadar bir sözü Rasulullah'ın (s.a.v.) söylediğini yalanlama anlamı taşıyorsa da, kişi daha yeni müslüman olmuş veya uzak bir çölde yetişmiş olabilir. Aleyhine delil ve gerekçe bulunmadıkça böylelerinin bir şeyi inkar etmesi tekfirlerini gerektirmez. Kişi bu nasları (ayet ve hadisleri) işitmemiş veya işitip de onca sabit olmamış, veya elinde başka bir delil var da bunu tev'il durumunda kalmış -hata da etse bu durumda kalmış- olabilir.

(Bu konuda) daima "Sahihayn" (Buhari ve Muslim)de geçen şu hadisi zikrederdim:

"(Eski ummetlerden bir zat oğullarına demiş ki ) "Ben öldüğüm zaman beni yakın, sonra kül ufak edin, sonra çöle savurun. Artık vallahi Allah'ın (beni toplamaya) gücü yeterse, alemlerde hiç kimseye yapmadığı azabı bana gösterecektir, varsın etsin." Adamın dediğini yaptılar. Sonra Allah ona dedi ki:
"Seni böyle yapmaya iten nedir? Adam:
"Haşyetin (korkun)" dedi. Bunun üzerine Allah onu bağışladı. (Buhari, Tevhid: 35, Enbiya: 54; Muslim, Tevbe: 25, 27)

İşte bu zat, Allah'ın (c.c.) kudretinden, kül ufak edilip savrulursa bir araya getirebileceğinden şüphe ediyor. Hatta şüphe etmiyor, tekrar toplayamayacağına inanıyor. Böyle bir inanç ise müslümanlann ittifakıyla küfürdür. Ancak o adam cahildi ve bunu bilmiyordu. Mu'mindi, Allah'ın (c.c.) kendisini cezalandıracağından korkuyordu. Bu sebeble Allah (c.c.) onu bağışladı.

Rasulullah'a (s.a.v.) azami ittiba için çırpınan içtihad ehli kimselerden bir te'vili bulunan (muteevvil)ler ise bağışlanmaya bu adamdan daha layıktırlar.
(İbn,i Teymiyye, Mecmuu Fetavaa, Cilt 3, Hapishane Mektupları, Tevhid Yayınları: 19-23)

 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bütün bunlarla birlikte ben daima -benimle beraberliği olanlar da bilir ki- herhangi bir kişiyi tekfir etmekten, fasık ve isyankar saymaktan (kafir, fasık ve asi damgası vur*maktan) en çok sakındıran biri olmuşumdur. Ancak karşı çı*kanın ya kafir, ya fasık veya asi olacağı peygamberi bir delilin aleyhine sabit olduğu bilinirse o başka. Ben Allah'ın (c.c.) bu ummetin hatasını bağışlamış olduğunu ikrar edi*yorum. Bu af hem haberi, kavli meselelerde, hem de ameli meselelerde söz konusudur.
Selef bu meselelerden bir çoğunda ihtilaf etmiş, ancak hiçbiri bir başkasının kafir, fasık veya asi olduğuna şehadet etmemiştir.
Şöyle şöyle yapana, şu şu vardır şeklindeki ayetler de ay*nı şekilde mutlak ve geneldir.
Bu ayetler selefin "Kim şöyle derse o şudur" şeklindeki genelleyici sözleri mesabesindedir. Şu da var ki, belirli bir kimseden, tevbesi, yok edici iyilikleri, "keffaret olucu musibetler veya makbul bir şefaat gibi şeylerle hakkındaki vaid'in (tehdit) hükmü kalkar.

Tekfir de, vaid kabilindendir. Çünkü her ne kadar bir sö*zü Rasulullah'ın (s.a.v.) söylediğini yalanlama anlamı taşı*yorsa da, kişi daha yeni müslüman olmuş veya uzak bir çölde yetişmiş olabilir. Aleyhine delil ve gerekçe bulunma*dıkça böylelerinin bir şeyi inkar etmesi tekfirlerini gerektir*mez. Kişi bu nasları (ayet ve hadisleri) işitmemiş veya işi*tip de onca sabit olmamış, veya elinde başka bir delil var da bunu tev'il durumunda kalmış -hata da etse bu durumda kal*mış- olabilir.


SubhanAllah !
Dileriz Allah tealadan ki bugün tekfir tekfir diye kuduran bazılarının basireti açırlır da her isabetsiz ve hevai tekfir edişlerinde kalkan olarak arkasına saklandıkları ama kendisi bu fenalıklardan katiyen beri olan Şeyh-ul İslam İbn Taymiyya'nın ölü etini yemeyi bırakırlar !
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sen tasavvufçumusun?yoksa bağlı olduğun mezhebin taassupçusu musun nesin Tefani?derdin nedir?tasavvufun sapık görüşlerini burada yaymak istiyorsan boşa uğraşma ayrıca buradaki selefi olan veya olmayan kardeşlerimizin diğer ehli sünnet mezheplerle bir sorunu yok
 
E Çevrimdışı

ebu ûmeyr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bu sapıkların tek derdi Şeyhul islamın .ibni arabi denen mülhidi tekfir edip ehli sünneti bu zındıktan sakındırmasından dolayıdır...Çünkü bularda bu taifedendirler..Sadaattin taftazanini dediği gibi bu zındık gruhun taifesinden olanlara yahudiye verilen selam (we aleykum) bile verilmez..çünkü bunlar müşriktir..ve müşrikler ancak pisliktirler..
 
A Çevrimdışı

antitağut1979

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Nerde iftira atmış? Kaynaklarıyla ispat etmiş herşeyi.

İddia ettiğiniz şeyi kaynaklarıyla ispat edin bende İhsan Hocama ileteyim inşaallah.

۞Fususu,l-Hikem kitabı üzerine ve İbn Arabi,yi Tekfir Eden

۞Fususu,l-Hikem kitabı üzerine ve İbn Arabi,yi Tekfir Eden Alimler۞


Fususu,l-Hikem : İbn Arabi bu kitabında Tevhid Akidesini iptal edici ve insanın vücudunun Allah,ın vücudunun bir sureti,hatta bütün alemlerin O,nun sureti olduğunu,alemlerin O,nun vücudunun ayn,ı olduğunu söyler,Daha kitabının başında Allah,ın Rasulü,nü (sallallahu aleyhi ve sellem) yalan,dalalet ve küfrüne şahid tutmaktan utanmayan bu İsmailileşmiş ve Batınileşmiş bid,at ve dalalet önderi,kitabında tüm peygamberleri yalanlayıcı ve hatta Kur,an,ı tekzib edici meselelere değinir.Bunun için yüzlerce müctehid,fakih,muhaddis,usulcü ve ilim ehli onu tekfir etmişlerdir.bunun için ayrıntılı bilgi almak isteyen Burhanuddin el-Bikai,nin Tenbihu,l-Gabiyyi İla Tekfiri İbn Arabi ile Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi,nin Mevkıfu,l-Akli ve,l İlmi ve,l-Alimi Min Rabbi,l-Alemin ve İbadihi el-Murselin (c.3,190,274) Daru İhyai,t-Turas el-Arabi,3.bsk.1413/1992) adlı eserine başvurabilirler.


Burhanuddin el-Bikai, Tenbihu,l-Gabiyyi İla Tekfiri İbn Arabi adlı kitabında İbn Arabi,nin bu inancı yüzünden İbn Arabiyi Tekfir edenlerin isimlerini zikretmiştir bizde bu isimleri burada zikrediyoruz :


1-۞Zeynuddin el-Iraki
2-۞Ebu Zur,a Veliyuddin Ahmed İbn Zeynuddin
3-۞İmam el-Mizzi (H.654/724)
4-۞Yusuf İbnu,z-Zeki Abdurrahman İbn Abdilmelik Ebu,l-Haccac Cemaluddin
5-۞İmam Ebu Ali İbn Halil es-Sukuti
6-۞İz İbn Abdusselam
7-۞İbn Ebi,l-Kasım es-Sulemi
8-۞Şihabuddin Ahmed İbn Yahya İbn Ebi Halce et-Telamsani el-Hanefi
9-۞Bedruddin Huseyn İbnu,l-Ehled Seyfuddin İbn Abdullatif İbn Balaban es-Suudi es-Sufi
10-۞Takıyuddin Ebu,l-Feth Muhammed İbn Ali el-Kuşeyri İbn Dakik el-İyad (H.625-702)
11-۞Ebu,l-Feth el-Ya,muri
12-۞es-Salah Halil es-Safdi
13-۞Ebu,l-Feth İbn Seyidi,n-Nas
14-۞Muhammed İbn Muhammed İbn Ali İbn Yusuf (İbnu,l-Ceziri) eş-Şafi
15-۞İmaduddin İsmail İbn Kesir
16-۞Takiyuddin Ebu,l-Hasen Ali İbn Abdi,l-Kafi es-Subki
17-۞Kutbuddin İbnu,l-Kastallani
18-۞İmaduddin İbn Ahmed İbn İbrahim el-Vasiti
19-۞Burhanuddin İbrahim İbn Mu,dad el-Cu,beri
20-۞Zeynuddin Ömer İbn Ebi,l-Harem el-Kittani eş-Şafi
21-۞Müfessir Ebu Hayyan Muhammed İbn Yusuf el-Endülisi
22-۞et-Takiyy el-Hisni
23-۞Takiyuddin el-Fasi
24-۞Bahauddin es-Subki
25-۞Alleme Şemsuddin Muhammed el-Ayzeri eş-Şafii
26-۞Şerefuddin İsa İbn Mes,ud ez-Zevavi el-Maliki
27-۞İmam Nuruddin Ali İbn Ya,kup el-Bekri eş-Şafii
28-۞Alleme Necmuddin Muhammed İbn Akil el-Balisi eş-Şafii
29-۞Cemaluddin Abdullah Yusuf İbn Hişam
30-۞Lisanuddin Muhibb İbn,l-Hatib el-Endelusi el-Maliki
31-۞Şemsuddin Ebu Abdillah Muhammed el-Mevsıli eş-Şafii
32-۞Şemsuddin Muhammed İbn Ahmed el-Bisati el-Maliki
33-۞(Mısır kadısı) İmam Şuhabuddin Ebu,l-Fadl Ahmed İbn Hacer
34-۞Şeyhulislam Siracuddin Ömer İbn Reslan el-Bulkini
35-۞Allame Burhanuddin es-Sefakisi
36-۞İmam Şemsuddin Muhammed İbn Ahmed İbn Osman ez-Zehebi
37-۞Seyfuddin İbnu,l-Mecd Ali el-Hariri
38-۞et-Tac el-Baranbari
39-۞İbrahim er-Rakki
40-۞Ebu Zeyd Abdurrahman İbn Muhammed el-Hudari İbn Haldun
41-۞İmam Radiyuddin Ebu Bekr İbn Muhammed İbn Salih el-Cibliyy (İbnu,l-Hayyat eş-Şafii)
42-۞Kadı Şihabuddin Ahmed İbn Ali en-Naşıri
43-۞Alauddin Muhammed İbn Muhammed el-Buhari el-Hanefi
Bu İmam ve müctehidler tarafından İbn Arabi Tekfir edilmiştir :


۞۞۞Kaynak :el-Bikai,Tenbihu,l-Gabiyyi İla Tekfiri İbn Arabi (s.135-183)۞۞۞
bu kadar alim bu ibni arabi sapığını tekfir etmiş ihsan şenocak denen adam ibni teymiyeyi onların putlarını reddettiği için sevmiyor
 
Üst Ana Sayfa Alt