Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şeyh Said'in Şehadetinin 88.Yılı

Selahaddin Eyyubi Çevrimdışı

Selahaddin Eyyubi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Büyük mücahid Şeyh Said'in şehadetinin 88.yılı...Rabbim şehadetini kabul etsin.Bizlerede nasip etsin...


1010272_622146564462682_173879061_n.jpg


1002394_622146584462680_1544315231_n.jpg



947170_622146607796011_416955878_n.jpg


1017459_622146624462676_165651297_n.jpg


1016091_622146641129341_1958493687_n.jpg


5867_622146661129339_1876998820_n.jpg



9054_622146681129337_1385581803_n.jpg


10613_622146717796000_1042310832_n.jpg



1009765_622146731129332_2098563050_n.jpg


1010744_622146747795997_974109320_n.jpg


 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
Güncelleme: 01:30, 29 Haziran 2013 Cumartesi
seyh-sait-isyani-111686_1.jpg


Şeyh Said: “Mahşerde hesaplaşacağız”Şeyh Said devrimlerin şeriatı ve dini kurumları yok etmeyi hedeflediğini,bu uygulamaları yapan hükümete isyanın meşru olduğunu savunmaktaydı.

Ömer Aymalı / Dünya Bülteni - Tarih Dosyası
1925 yılında gerçekleşen Şeyh Sait isyanı gizli çalışan bazı Kürt cemiyetlerinin ürünü olarak ortaya çıktı. 1923 yılında bazı Kürt önderleri Kürt İstiklal ( Azadi) cemiyeti adıyla bir cemiyet kurmuşlardı. Cemiyetin en önde gelen ismi ve başkanı Cibranlı Albay Halit Beydi. Azadi cemiyeti Şeyh Said’in toplum içindeki saygınlığı sebebiyle onunla yakın ilişkiler kurmaya çalıştı. Bu ilişkinin amacı Şeyh Said’i ikna etmekti. 1923 yılının sonuna gelindiğinde cemiyetin önde gelenlerinden Yusuf Ziya, Şeyh Said ile görüşmek için Hınıs’a gitti. Burada yapılan görüşmelerin sonucunda yönetime karşı bir ayaklamanın kararı alındı. Ancak kısa bir süre sonra cemiyet üyelerinden bazılarının, bu gelişmeleri Ankara hükümetine ihbar etmelerinin sonucunda Cibranlı Halil Bey ile Yusuf Ziya tutuklandı ve istiklal mahkemesinde yargılanarak idam edildi. Bu gelişmelerin ardından Şeyh Sait cemiyetin başkanı seçildi.
21193.jpg








Şeyh Said yapılan devrimlerin-Halifeliğin kaldırılması, şer”i hukukun kaldırılması, medreselerin kapatılması- şeriatı kaldırdığını ve dini kurumları yok ettiğini ve böyle bir hükümete isyan etmenin meşru olduğu düşünmekteydi .Bu yönde bir de fetva çıkarmıştı. Çıkarılan fetva bölgedeki aşiretlere ulaştırıldı.Şeyh Said 1925 yılının şubat ayında bölgede tanınmış olan kimselerle beraber Diyarbakır’ın Lice ve Hani ilçelerini ziyaret etti. Bu ziyaretlerde Ankara hükümetine karşı gerçekleştirilecek bir isyanın meşru olduğunu anlatıyordu.
Daha sonra buradan ayrılan Şeyh Said Elazığ’ın Piran köyüne gelerek kardeşi Abdurrahim’in evinde misafir olarak kaldı. Ancak burada beklenmeyen bir gelişme oldu. İki subay ve on jandarma gece Şeyh Said’in misafir olduğu eve gelerek cinayet sanığı beş kişinin kendilerine teslim edilmesini istedi. Bunun üzerine Şeyh Said , 'buraya beraber geldik ve onlar arkadaşımızdırlar. Sizden ricam, ben burada olduğum sürece onlara herhangi bir kötülük etmemenizdir. Ben buradan çıktıktan sonra istediğinizi yapmakta serbestsiniz.' diye cevap verdi. Subayların ısrarları üzerine halk ile askerler arasında çatışma çıktı. Askerlerden bazıları öldürüldü, bazıları ise esir alındı. Elazığ’ın Piran köyünde yaşanan bu çatışma isyanın planlanan zamandan önce başlamasına sebep oldu. İsyan kısa sürede yayıldı; Genç, Maden, Siverek, Varto, Elazığ gibi yerler isyancılar tarafından ele geçirildi. Yaklaşık on bin kişilik bir kuvvet 7 Martta Diyarbakırı kuşattı.
Bölgede bu gelişmeler yaşanırken Ankara’da işbaşında bulunan hükümetin başbakanı Fethi Okyar’dı. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal isyanın sert tedbirlerle kısa sürede bastırılması için İsmet İnönü’yü başbakanlığa getirdi. İnönü hükümeti çıkardığı Takriri Sükun kanunu ile bölgede sıkıyönetim ilan etti. Ankara ve Diyarbakır’da İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Bölgeye sevk edilen askeri birlikler kısa bir sürede isyancı kuvvetleri mağlup etti. Binlerce insan hayatını kaybetti ve Şeyh Sait 14-15 Nisan günü teslim olmak zorunda kaldı.
26 Mayısta Şeyh Said ve adamları Diyarbakır’a getirildiler ve İstiklal Mahkemelerinde yargılanmaya başladılar. Yaklaşık bir aylık yargılamanın sonuncunda 28 Haziran günü haklarındaki karar açıklandı. Şeyh Said’in de aralarında bulunduğu 47 kişi idam cezasına çarptırıldı.
Şeyh Said ve diğer sanıklara idam cezaları bildirildikten sonra Şeyh Said namaz kılmak için izin istemiş, namaz kıldıktan sonra Akşam gazetesi muhabirinin ‘ne hissediyorsunuz? ’ sorusuna “Asıldığıma acıma. Zira asılmam Allah ve din içindir” şeklinde verdiği cevap kayda geçmiştir. Şeyh Sait idam sehpasına çıktığında son sözünü ise mahkeme üyesi Saib Bey ve Diyarbakır valisi Mürsel Bey’e söyledi: “Mahşerde hesaplaşacağız”


 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah şehadetini kabul etsin. Amin.

Herkes bu yiğit adamı sahiplenmeye çalışır. Peki ne için? Yiğitçe öldüğü için. Sol kürtler der ki: Aslında onun davası kürt ayaklanması idi. Fakat arkasına insanları alabilmek için onu din olarak gösterdi.

Ama hayır, o müfterilerin sözlerinden uzaktır inşalllah. Çünkü baksana son sözüne. "Asılmama acıma. Zira asılmam din ve Allah içindir." İşte bu kelime herşeyi açıklıyor...

Derler ki Saidi Nursi'yi de ayaklanmaya davet etmiş. Ama o katılmamış ayaklanmaya. Saidi nursi daha sonraları keşke onun ayaklanmasına katılsaydım demiş. Ama ben Said Nursi'yi gerçekten de tanıyınca neden katılmadığını çok iyi bir şekilde idrak ettim. Düşünün bir yandan sisteme karşı şehid olan biri, diğer taraftan da sisteme asker olun diyen biri.
 
C Çevrimdışı

CihadBirligi

Üye
İslam-TR Üyesi
şeyh said hakkında bir çok kaynak'ki bizim rastladığımız nakşibend Tarikatından diye geçmekte
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
şeyh said hakkında bir çok kaynak'ki bizim rastladığımız nakşibend Tarikatından diye geçmekte

Arkadaşlar tasavvuf da çeşit çeşittir. Kimileri vardır şirk koşarlar, kimileri de vardır şirk koşmazlar. Ama tasavvufu takva ve züht için öngörüyorlarsa zaten bu bizim dinimizde fazlasıyla vardır. Bu selefin akidesidir. Fakat tasavvufun içine giren dinden ve sünnet olmayan şeyler gündüz aydınlığı gibi bid'attir.

Öte yandan Allah'ın kelimesi için şehid olan birisi... Zaten Çeçenistan mücahidi Şamil Basayev de aslında bir tasavvufçudur diye biliyorum. Allahu alem.
 
C Çevrimdışı

CihadBirligi

Üye
İslam-TR Üyesi
Arkadaşlar tasavvuf da çeşit çeşittir. Kimileri vardır şirk koşarlar, kimileri de vardır şirk koşmazlar. Ama tasavvufu takva ve züht için öngörüyorlarsa zaten bu bizim dinimizde fazlasıyla vardır. Bu selefin akidesidir. Fakat tasavvufun içine giren dinden ve sünnet olmayan şeyler gündüz aydınlığı gibi bid'attir.

Öte yandan Allah'ın kelimesi için şehid olan birisi... Zaten Çeçenistan mücahidi Şamil Basayev de aslında bir tasavvufçudur diye biliyorum. Allahu alem.

peki kaynaklarda nakşibendi şeyhi olduğu geçiyor ,nakşibendi tarikatı sizin için nedir?
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Simdi burada aslolan hilafeti kaldirip yerine kafirlerin anayasasini dikte eden bir rejime karsi durus varken onun hatasini bu konularda araya sokusturmak ne kadar mantikli.

Yani simdi tarikatciler (sanmiyorum) ciksalar seriat isteriz diye ayaklansalar, hop siz tarikatcisiniz mi diyeceksiniz?

Biraz empati ve cokca basiret.
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
peki kaynaklarda nakşibendi şeyhi olduğu geçiyor ,nakşibendi tarikatı sizin için nedir?

Tarikatlar benim için hiçbirşeydir. Bunun nakşibendi veya haznevi olması önemli değildir. Ben mücahitleri kur'an'a ve sünnete uygunluğuyla alırım. Bir kişi ne kadar çağımız putları karşısında direnirse o kadar önemli ve saygıdeğerdir. İşte şeyh said ve Komutan Şamil Basayev de öyledir. Çünkü onlarda din sevgisi ağır basmış ve bid'at hele ki dinin tahrif edilmesine karşı olan hareketlenmelere karşı çıkmışlardır. Bu, onlardaki gerçek islam fıtratının bozulmadığının göstergesidir. Allah bizi onlar gibi cesaretli kılsın.

Biz neden tasavvufa karşı çıkıyoruz? Çünkü tasavvuf, çağımızda bir uçuruma doğru gitmektedir. En azından ülkemizde öyle. Bu durum ülkeden ülkeye değişmektedir. Buna örnek olarak komutan Şamil Basayev'i gösterebiliriz. Geçmişte olan tasavvuf düşüncesi de bugünküne göre çok mahsundur. Bunun örneğini şeyh Said'te verebiliriz.

Fakat bugün bid'atleri bırakın dediğimiz zaman insanlar bize sanki dinden çıkmışız muamelesi yapıyorlar. Ben inanıyorum ki aynı kelimeleri yukarıda zikrettiğimiz mucahit insanlara söyleseydik onlar önümüzde komutan olurlar ve "eğer bir bid'at varsa onlarla önce biz savaşırız." derlerdi. Ve nitekim öyle de yaptılar.

Selamunaleyküm...
 
C Çevrimdışı

CihadBirligi

Üye
İslam-TR Üyesi
Simdi burada aslolan hilafeti kaldirip yerine kafirlerin anayasasini dikte eden bir rejime karsi durus varken onun hatasini bu konularda araya sokusturmak ne kadar mantikli.

Yani simdi tarikatciler (sanmiyorum) ciksalar seriat isteriz diye ayaklansalar, hop siz tarikatcisiniz mi diyeceksiniz?

Biraz empati ve cokca basiret.

Esselamualeykum
ALLAH-U ZULCELAL Razı Olsun İNŞAALLAH...

Belirtmek İsterim'ki ne bir Tarikatı,ne Bir Cemaati v.s Sorgulama hakkını kendimde görmüyorum ve o ilimde yetkide bizde yok biz cahil'iz (bizden kasıt yanlış anlaşılmasın kendimizdir) ,Varsa herkesin hatası hesabını ALLAH-U ZULCELAL soracaktır,Herşeyin en iyisini ALLAH-U ZULCELAL Bilir,bize düşen kulluğumuzu yapmaya çalışmak. önce kendi eksiklerimizi düzeltmek

Bundan önceki mesajları yazmamdaki sebep,bu forumda ,normalde bu gibi paylaşımlar 'a yer verilmiyordu,hemen bir şekilde artılar değilde eksiler ortaya konuyordu.sonuç olarak düşüncelerinizi merak edip sizleri biraz daha tanımak istemiştim...o sebepden konuyu biraz irdeledim :)

Esselamualeykum...
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Simdi burada aslolan hilafeti kaldirip yerine kafirlerin anayasasini dikte eden bir rejime karsi durus varken onun hatasini bu konularda araya sokusturmak ne kadar mantikli.

Yani simdi tarikatciler (sanmiyorum) ciksalar seriat isteriz diye ayaklansalar, hop siz tarikatcisiniz mi diyeceksiniz?

Biraz empati ve cokca basiret.

Şimdi kıyam yapsalar bu küfür sisteme karşı biz de kendilerine destek veririz. En azından ben veririm. Çünkü bütün tasavvuf ehlini bir kefeye koymak yanlıştır.

Ben gitsem bir tasavvuf şeyhinin yanına, desem ki: "Gel şeyhim kıyam yapalım." Kovar beni dergahından. İşte biz bu kovucu zihniyete karşıyız. Çünkü biz kur'an'daki cihad ayetlerine iman etmişiz ve onlar etmemiştir.
 
C Çevrimdışı

CihadBirligi

Üye
İslam-TR Üyesi
Okçu kardeş,farazilerle kişiler hakkında itham kullanmak doğru değildir'ki,kur'an-ı Kerim'in Bir Tek kelimesine inanmayan kuran'ın tümüne inanmamıştır.iman etmemişlerdir ithamın nereye varıyor biliyormusun,farkında değilsin sanırım.Kaç tanesinin yanına gittinde seni kovdular?Hiç Korkmuyormusun ; bu ithamlardan ,sizi anlamıyorum gerçekten çok rahatsınız ,ya yanılıyorsan ?kendi halinin ne olacağını biliyormusun?
Bizim bir arkadaşımız var ve tarikat ehl-i suriyeye gitmek istedi,ailesine durumu anlattı babası kardeşi onay verdi,ama annesi karşıydı ,yani biraz şartlı müsade veriyordu, sadece şunu şöylüyordu,ben sana bugün gitme diyerek yarın ahirette hesabını veremeyeceğim bir şey yapmak istemiyorum ,ve bunu diyen annesi 'ki annesi ilim sahibi değildir ve anadır sonuçta ve annesi mürşid'ine sormasını istedi.kardeşimizi mürşidinin yanına götürdüler ,orada durumu anlatıp ,mürşidi evlimisin diye soruyor , evli değilim diyor.ailenin rızası varmı diyor,ailenin rızasını al sonra git diyor.Yani o kişiye kal demiyor,açıkca ailenin rızasını al git diyor ve islam da bunu gerektirmiyormu ,kimi durumlarda aile rızası olmadan gidemez değilmi.ve ben şunu anladım'ki ,onlar islam'a göre kişilere yol gösteriyor.bende sen gibi düşünüyordum ve çok tartışmasını yaşadım bunun sofilerle ,ama bu gibi bir kaç olaya şahid olunca düşüncelerim önyargılarım değişti.Ve biz onlar hiç bir şey yapmıyor diye konuşuyoruz,madem onlar yapmıyorlar,yapılmasından emin olduğumuz şeyleri biz neden yapmıyoruz,sadece konuşuyoruz.suriyeye gidilmesi gerekli diyoruz neden gitmiyoruz?cihad'farzdır diyoruz neden yerine getirmiyoruz?cihad farz'ı ayn diyoruz gitmeyenleri suçluyoruz?Kıyam yapılması gerektiğini biliyoruz ilim sahibiyiz neden kıyam yapmıyoruz?Hani şöyle derler ,inanmadığım yolda milyonlarla yürüyeceğime inandığım yolda tek başıma yürürüm.
Eğer kişi kendinde ona buna yerli yersiz olur olmaz ithamlarda bulunacak ilmi yetkiyi görüyorsa,o ithamda bulunduğu kişilerin yapmadığını söylediği konuları kendi neden yapmıyor?
birisi anlatmıştı:bir çocuk çok bal yiyormuş ve ailesi bu çocuğu bir zat'ın yanına götürmüş, zata demişler böyle böyle,zat çocuğa dönüp demiş bal ye bal iyidir.çocuğun ailesi şaşırmış,ve ailesinede demiş'ki 40 gün sonra gelin neyse 40 gün geçmiş zat'ın yanına gelmişler zat bu sefer demiş'ki bal yeme ailesi sormuş demiş geçen geldiğinde böyle dediniz şimdi bal yeme diyorsunuz.zat demiş'ki geçen geldiğinizde bende bal yiyordum.Önce bal yemeyi biz bırakalım,sonra yasak edelim,önce cihad'a biz gidelim sonra gitmeyenleri eleştirelim,önce kıyam da biz duralım,sonra durmayanları eleştirelim.
hemen hemen 2 yıldır bu foruma girip çıkarım,2 yıl öncesi cihad cihad diye konuşup,onu bunu itham edenler hala burada nedense,onlara gelince sebepler oluyordu başkasına gelince sebepler olmuyormu?
H.z Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem EbuCehil'e tebliğ etmiştir. sende o zaman buyur git o zatlara tebliğ et eleştirme ilmin var madem çık karşılarına yanlış yapıyorsunuz de cihad ayetlerine iman etmemişsiniz de kelime-i şehadet getirin'de,bak bu yaptığınız küfür de,hayde kıyama de.ama kıyam bayrağını önce sen taşı ...
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamualeykum
ALLAH-U ZULCELAL Razı Olsun İNŞAALLAH...

Belirtmek İsterim'ki ne bir Tarikatı,ne Bir Cemaati v.s Sorgulama hakkını kendimde görmüyorum ve o ilimde yetkide bizde yok biz cahil'iz (bizden kasıt yanlış anlaşılmasın kendimizdir) ,Varsa herkesin hatası hesabını ALLAH-U ZULCELAL soracaktır,Herşeyin en iyisini ALLAH-U ZULCELAL Bilir,bize düşen kulluğumuzu yapmaya çalışmak. önce kendi eksiklerimizi düzeltmek

Bundan önceki mesajları yazmamdaki sebep,bu forumda ,normalde bu gibi paylaşımlar 'a yer verilmiyordu,hemen bir şekilde artılar değilde eksiler ortaya konuyordu.sonuç olarak düşüncelerinizi merak edip sizleri biraz daha tanımak istemiştim...o sebepden konuyu biraz irdeledim :)

Esselamualeykum...

Vallahi sen çok rahatsın.

Karşı durmak ne demek? Biz karşıyız ne demek?

Tamam, şimdi de bütün dini düşünceleri bir kenara bırakalım. Anlatacağım olayda beni bir müslüman değil de sadece insan olarak değerlendirdiğinizde bu işin politik yönüne de karşı çıktığımı bilirsiniz.

Ben bir aralar devlet memurluğu yaptım doğuda. Çalıştığım kurum şeyhler tarafınadn yönetiliyordu. Yani şeyhler ailesine bağlı olduğu için her tarafta imtiyaz hakkı vardı. İstediği müdürleri destekleyip başa getiriyorlardı ve hoşlanmadıklarını gönderiyorlardı.

Sonra kendi aleyhlerine konuşan imamları susturuyorlar ve en nihayetinde de sürüyorlardı.

Öte yandan bizim muvahhit bir abimiz de şeyhin yanına gidip küfür demokrasiyi de anlatınca o kişiyi de dergahlarından kovuyorlardı. Öyle tabi, dergahında Recep Akdağ'ı misafir eden birinden ne beklenebilir ki?

Çok değil sekiz ay öncesinde bunu kulaklarımla duydum. Müdürümüz söylüyordu. Kim menzile gidip tevbe etmişse oradaki deftere ismini yazdırıyor. İşte bizim o defterde ismimiz bulunmadığı için bizi indirecekler.

Şimdi söyler misin bana: Bu tasavvufçular ile sizinkiler arasında ne fark var?

İşte, ben bu insanları bir müslüman değil, bir vatandaş olarak eleştiriyorum. Ve bir müslüman olarak da uyarıyorum. O yüzden bu insanlarlar Kulları Allah'a değil, kulları kullara kul ediyorlar. Ve bundan sonra sizin gelip de bana bunlar iyi insanlardır aslında demeniz benim hiç de ilginicime gitmiyor. Biz Allah mübarektir diyoruz, siz ise şeyhimiz mübarektir diyorsunuz. Size diyecek hiçbir şey bulamıyorum.
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Okçu kardeş,farazilerle kişiler hakkında itham kullanmak doğru değildir'ki,kur'an-ı Kerim'in Bir Tek kelimesine inanmayan kuran'ın tümüne inanmamıştır.iman etmemişlerdir ithamın nereye varıyor biliyormusun,farkında değilsin sanırım.Kaç tanesinin yanına gittinde seni kovdular?Hiç Korkmuyormusun ; bu ithamlardan ,sizi anlamıyorum gerçekten çok rahatsınız ,ya yanılıyorsan ?kendi halinin ne olacağını biliyormusun?
Bizim bir arkadaşımız var ve tarikat ehl-i suriyeye gitmek istedi,ailesine durumu anlattı babası kardeşi onay verdi,ama annesi karşıydı ,yani biraz şartlı müsade veriyordu, sadece şunu şöylüyordu,ben sana bugün gitme diyerek yarın ahirette hesabını veremeyeceğim bir şey yapmak istemiyorum ,ve bunu diyen annesi 'ki annesi ilim sahibi değildir ve anadır sonuçta ve annesi mürşid'ine sormasını istedi.kardeşimizi mürşidinin yanına götürdüler ,orada durumu anlatıp ,mürşidi evlimisin diye soruyor , evli değilim diyor.ailenin rızası varmı diyor,ailenin rızasını al sonra git diyor.Yani o kişiye kal demiyor,açıkca ailenin rızasını al git diyor ve islam da bunu gerektirmiyormu ,kimi durumlarda aile rızası olmadan gidemez değilmi.ve ben şunu anladım'ki ,onlar islam'a göre kişilere yol gösteriyor.bende sen gibi düşünüyordum ve çok tartışmasını yaşadım bunun sofilerle ,ama bu gibi bir kaç olaya şahid olunca düşüncelerim önyargılarım değişti.Ve biz onlar hiç bir şey yapmıyor diye konuşuyoruz,madem onlar yapmıyorlar,yapılmasından emin olduğumuz şeyleri biz neden yapmıyoruz,sadece konuşuyoruz.suriyeye gidilmesi gerekli diyoruz neden gitmiyoruz?cihad'farzdır diyoruz neden yerine getirmiyoruz?cihad farz'ı ayn diyoruz gitmeyenleri suçluyoruz?Kıyam yapılması gerektiğini biliyoruz ilim sahibiyiz neden kıyam yapmıyoruz?Hani şöyle derler ,inanmadığım yolda milyonlarla yürüyeceğime inandığım yolda tek başıma yürürüm.
Eğer kişi kendinde ona buna yerli yersiz olur olmaz ithamlarda bulunacak ilmi yetkiyi görüyorsa,o ithamda bulunduğu kişilerin yapmadığını söylediği konuları kendi neden yapmıyor?
birisi anlatmıştı:bir çocuk çok bal yiyormuş ve ailesi bu çocuğu bir zat'ın yanına götürmüş, zata demişler böyle böyle,zat çocuğa dönüp demiş bal ye bal iyidir.çocuğun ailesi şaşırmış,ve ailesinede demiş'ki 40 gün sonra gelin neyse 40 gün geçmiş zat'ın yanına gelmişler zat bu sefer demiş'ki bal yeme ailesi sormuş demiş geçen geldiğinde böyle dediniz şimdi bal yeme diyorsunuz.zat demiş'ki geçen geldiğinizde bende bal yiyordum.Önce bal yemeyi biz bırakalım,sonra yasak edelim,önce cihad'a biz gidelim sonra gitmeyenleri eleştirelim,önce kıyam da biz duralım,sonra durmayanları eleştirelim.
hemen hemen 2 yıldır bu foruma girip çıkarım,2 yıl öncesi cihad cihad diye konuşup,onu bunu itham edenler hala burada nedense,onlara gelince sebepler oluyordu başkasına gelince sebepler olmuyormu?
H.z Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem EbuCehil'e tebliğ etmiştir. sende o zaman buyur git o zatlara tebliğ et eleştirme ilmin var madem çık karşılarına yanlış yapıyorsunuz de cihad ayetlerine iman etmemişsiniz de kelime-i şehadet getirin'de,bak bu yaptığınız küfür de,hayde kıyama de.ama kıyam bayrağını önce sen taşı ...

Gözüm bak, bunu iyi anla. Biz sizin şeyhinizi cihada gitmedikleri için sevmiyoruz demiyoruz. Biz, sizin şeyhleriniz cihadı nekir gördükleri için sevmiyoruz diyoruz. Biz, sizin şeyhlerinizi bid'atlere sımsıkı sarıldıkları için sevmiyoruz.

Kimmiş ki bu dünyada amelleri dört dörtlük yapanlar? Bizim eleştirdiğimiz nokta fikriyat. Önce fikriyatınızı düzeltin sonra amelinizi. Yoksa yaptığınız ameller boşa gider de günahlarınızla başbaşa kalırsınız.
 
C Çevrimdışı

CihadBirligi

Üye
İslam-TR Üyesi
hem tarikat ehlini küfürle itham edersiniz, hem küfürle itham ettiğiniz tafikat'ın şeyh'ini översiniz.
sizin için,küfür le itham ettiğiniz tarikatlar,cihad diye bağırdıkları zaman,ALLAH-U ZULCELAL'e değilde ,kendilerine kul ediyorlar ithamı ortadan kalkıyormu. (yazınızda o ithamlardan örnek kırmızı olan sizin yazınızdan alıntıdır :. şeyh said nakşibendi şeyh'i ise oda aşşağıda belirttiğiniz ithamlardan paylıdır.işte, ben bu insanları bir müslüman değil, bir vatandaş olarak eleştiriyorum. Ve bir müslüman olarak da uyarıyorum. O yüzden bu insanlarlar Kulları Allah'a değil, kulları kullara kul ediyorlar. Ve bundan sonra sizin gelip de bana bunlar iyi insanlardır aslında demeniz benim hiç de ilginicime gitmiyor. Biz Allah mübarektir diyoruz, siz ise şeyhimiz mübarektir diyorsunuz. Size diyecek hiçbir şey bulamıyorum.
ki şeyh said de sizin ithamda bulunduğunuz nakşibendi tarikatı şeyh'i,siz değilmisiniz nakşibendi tarikatı küfürdedir diyen ve bunu savunan?
peki bu konunun başından beri yazdığınız yorumlar,küfürle itham edilen tarikatın şeyhini öven yorumlar ve aynı konu içerisinde bu seferde tarikata ithamlar var bu çelişki nedendir.eğer tarikat küfür içinde ise o tarikat'ın şeyhide küfür içindedir.ve tarikat da şeyh olabilmesi için o tarikatın gereklerini yapmak zorundadır ,şeyhde olmuşsa size göre oda küfürdedir.ve siz küfür le itham edilen tarikatın şeyhini övüyorsunuz.


ve ayrıca ayetlere iman etmemekle itham ediyorsunuz...

kimin ağzından duydun cihad ayetlerine iman etmiyoruz dediğini?

eğer onlar sizin itham ettiğiniz gibi değillerse,bizce siz önce kendi amellerinizi söylemlerinizi ithamlarınızı düzeltiniz.


Herhangi bir kimse, din kardeşine "Ey kafir!" derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner." (Müslim, 1/319)
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bir kez @CihatBirliği yazılarımı dikkatlice takip edersen tam olarak ne söylediğimi anlarsın.

1. Tasavvufun hepsi şirk koşmazlar. Bazıları koşarlar, bazıları koşmazlar. Ama tasavvuf olayı bid'attir. Bid'at ise kesin küfür değildir.

2. Tasavvuf, bölgeden bölgeye, yüzyıldan yüzyıla değişiklik göstermektedir.

Yukarıdakilerden hareketle, ben Türkiye Bölgesinin 21. YY.'ındaki hiçbir şeyhi tastik etmiyorum. Hepsi bid'at içerisindedir bunların. Elhamdulillah ki tevhid ehlinin gerçek imanıyla tanıştım da kalbim sekinet buldu.

Ama yukarıdaki maddelere dayanarak Şeyh Said'i her zaman için sahiplenmeye hazırım. Çünkü o mübarek zaat, sizin tasavvuf bildikleriniz şimdikilerden uzaktır. Bunu cihadıyla rahatlıkla görebilirsiniz.
 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
1925 senesinde idam edilen Şeyh Said’in Kürtçülük namına Ankara hükümetine isyan ettiği söylenilegeldi. İngilizlerle ittifak ederek, Kürdistan devletini kurmak istemiş güya. Bu ne kadar doğru? Tarihi kaynakların yüzeysel bir incelemesi, bunun bir çarpıtmadan ibaret olduğunu gösterir.

Şeyh Said, gerçekte hilafetin ilgası ve şeriye vekâleti gibi İslami kurumların Kemalistler tarafından kaldırılması ve Türkiye halkına Batı kültürünün dayatılması sonrası, dini koruma endişesiyle harekete geçmiştir. Bunda yalnız da olmamıştır, ve bazı Türk hocalar da ona destek vermiştir. Buna örnek olarak Ankara-Beypazarlı Merhumİbrahim Edhem Hocayı anabiliriz. Kendisi Şeyh Said’e destek verdiği gerekçesiyle Diyarbakır İstiklal Mahkemesi tarafınca acımasızca idam edilmiştir.


image.png

Gazeteler İbrahim Ethem hocanın idamını yazıyor.
 
Üst Ana Sayfa Alt