Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Şeyh Eymen Ez-zevahiri: “ Şam’a Ilerleyin!”

Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi



Şeyh Eymen ez-Zevahiri’nin Şam ile ilgili yaptığı en son açıklamasının tam metnini Küresel Analiz Haber olarak sizlere sunuyoruz.

Şeyh Zevahiri bu konuşmasında Şam’daki cihadi hareketleri birleşmeye davet ediyor. Şam cihadında dünyanın tüm mücrim devletlerinin mücahidlere karşı ittifak etmesinin sebebi olarak mücahidlerin İsrail denen bölgenin kapılarına dayandığını söylüyor. Şam halkının şeriatı tercih ettiğini, bu nedenle şeriatla yönetmeye talip olanların Şam’da hâkim olacağını belirten Şeyh Zevahiri, IŞİD’in sözde hilafetinin de İslam tarihinde zalim bir karakter olarak hatırlanan Haccac bin Yusuf gibi sona ereceğini müjdeliyor.

Şeyh Zevahiri’nin bu konuşmasını Al Jazeera ve tevhidigundem gibi siteler “Nusra El Kaide’den ayrılıyor” gibi başlık ve içerikle yayınlasalar da, El Kaide lideri Zevahiri’nin söylediklerini tamamen saptırdıkları ve görülüyor. Eymen ez-Zevahiri konuşmasında Nusra’nın kendilerine biatından gurur duyduklarını, bununla beraber şeriatı hâkim kılacak ve Aksa’ya yürüyecek ortak bir hükümet kurulursa Nusra’nın da bu hükümete katılmasının meşru olduğunu söylüyor.

Şeyh Eymen ez-Zevahiri: “Şam’a ilerleyin!” konuşmasının tam metni:

* * *

“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda hep birlikte sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” (Tevbe Suresi 38, 39)

Bugün Şam, Müslüman ümmetin umududur. Çünkü Arap devrimleri arasında şeriatın kurulması ve hâkim kılınması için ve Raşidi Hilafet ardında çalışma için doğru yolu, davet ve cihat yolu olan doğru yolu kendine yöntem edinen tek halk devrimidir.

O hilafet râşidi olan hilafetti, İbrahim Bedri’nin hilafeti değildi, doğru yol üzerine olan hilafetti, Haccac’ın hilafeti gibi bir hilafet değildi.

İşte mübarek Şam’ın ribat ve cihad evlatlarının bir araya gelip böyle bir râşidi hilafet kurmak yolunda birleştiklerini gören dünyanın mücrim devletleri de bir araya gelip onlara karşı koymak için bir araya gelmeye ahdettiler.

Ve zulümler, karşı koymalar, savaşlar, büyük sıkıntılar başladı. Lakin tüm bunlara rağmen Allah’ın izniyle ensar ve muhacirden oluşan çok güzel bir zümre Allah’ın izniyle diğerlerinin içinden sıyrılıp ayrılacaktır ve bu bölgede kaim olacaktır.

İşte bu hak olarak burada ikame olan taife, İslam ümmetine doğru ve hak olan menhec ile aşırı ve yeni tekfircilere ait olan menhec arasındaki farkı bu ümmete göstermiştir ve ümmet onlar etrafında toplanmıştır. Bu tekfirci taife Haccac bin Yusuf’un haleflerini ümmete müjdelemektedir, bu taife ümmetimiz hakkında başları ağırlığınca günah taşımaktadır.

Ey Şam diyarındaki ve dünyanın her yerindeki Müslüman kardeşlerim! Kendisine karşı kurulan bütün komplo ve sıkıntılara karşı Şam cihadını savunmamız bugün vaciptir, görevimizdir. İngiltere’nin yetiştirmesi, Amerika’nın tabii devleti olan Suud hanedanlığına ve diğer zalim devletler bu komploları üstlenmektedir. Bu kumpasların amacı, İslam’a hoşgörü gösteren ancak sivil devlet, laiklik ve milliyetçilik söylemleri ile ve büyük mücrimlerin sistemi ile uyumlu sahte bir İslam modeli ortaya koyan rejim inşa etmektir.

Böylelikle yapılan savaşlarda yüzbinlerce insan hayatının kaybı feda edilecektir.

Bu ölen insanlar çıktıkları gösterilerde fıtratlarına uygun olarak “Liderimiz Muhammeddir (sav). Ebediyete kadar O efendimizdir” dediler.

İşte dünyanın büyük mücrimlerinin ve Müslümanları yöneten mürted rejim ve hükümetler için en büyük problemlerden birisi de Mücahidlerin Şam’da, Filistin’e yakın ve sınırda olmasıdır ve İsrail diye adlandırılan o yeri tehdit etmeleridir.

İşte bu yer için (İsrail’i kastediyor, tercüman) Amerika’nın elli beşinci eyaleti veya Amerika dışındaki en büyük Amerikan üssü denebilir. Dolayısıyla dünyadaki büyük mücrim devletlerin bir araya gelip mücahidlere vurmak, cihadlarını toprağa gömmek ve rotalarını saptırmak için işbirliği yapması gerekti.

Rotalarını saptırmak amacıyla orada herhangi bir cihadi hareketin olmasını değil; orada milliyetçilik, vatancılık ve laikliğin ve şu anda var olan büyük mücrimlerin kurduğu klasik dünya düzeninin hâkim olmasını istiyorlar. Bunun için komplodan komploya, tuzaktan tuzağa koşuyorlar. Cenevre, Riyad, ateşkes, büyük mücrimlere ait olan BM Güvenlik Konseyi…

Aldatma, yalan, iftira ve hilekârlıktan bitmek bilmeyen bir dizi uygulama…

İşte bu sebeplerden ötürü bugün elimizden gelen her şeyle Şam’daki cihadı desteklememiz vaciptir. Gerek hafif gerek ağır silahla fark etmez, bu cihada destek vermek hepimize, her Müslümana vaciptir.

Bugün bize vacip olan Şam’da Mücahitlerin birlik olmalarını teşvik etmektir. Böylelikle Nusayri laik rejimden, onun Rafızi ve Safevi avanelerinden, Rus müttefikleri ve Batılı Haçlılardan kurtuluş sağlanacaktır ve Mücahidlerden birleşik bir yapı kurulacaktır.

Dünyanın her yerinden ribat ve cihat toprağı Şam’daki Mücahid kardeşlerim!

Bugün sizler için birleşme meselesi ölüm kalım meselesidir.

Ya izzetli, değerli Müslümanlar olarak yaşamak için birlik olacaksınız ya ihtilaf edip tefrikaya düşeceksiniz, dağılmaya uğrayacaksınız ve teker teker düşmanlar sizi yiyecek.

Kalan çok önemli bir mesele vardır ki, bu meselede kaybedenler kaybetmiş ve Şam’daki Müslüman Mücahid ümmetin bakışlarını gerçek düşmanlarından başka yere çekmeye çalışmaya girişmiştir. Bu mesele izzetli, değer ve şeref sahibi Nusret Cephesi’nin- ki kendisinin bizle olan bağı ile gurur duyuyor ve Yüce Allah’ın onların sebat ve başarısını artırmasını diliyoruz- El Kaide ile olan bağlantısıdır.

Açık, anlaşılır ve özet sözler söyleyeceğim: Tekrar tekrar bu sözleri söyledik:

Şam halkı ve onların kalbi/merkezi olan yiğit Mücahidler hükümetlerini seçtiği zaman onların seçimi bizim seçimimiz olacaktır. Çünkü biz Allah’ın lütfu sayesinde otorite taliplisi değiliz ama şeriatın tahkimine talip insanlarız. Müslümanlara hükmetmek istemiyoruz. Müslümanlar olarak İslam’la hükmedilsin, İslam’la yönetilelim istiyoruz. Biz geçmişte olduğu gibi şimdi de Mücahidleri birliğe ve doğru yolda olan bir Mücahid hükümet kurma etrafında toplanmaya davet ediyoruz. Bu hükümet, adaleti yayan, şurayı dağıtan, hakları sahibine iade eden, zayıf bırakılmışlara destek olan, cihadı ihya ederek ülkeleri kurtaran, özgürleştiren, Aksa’yı kurtarmaya çalışan ve Peygamberlik metodu üzere Hilafet’i getirmeyi isteyen bir hükümet olmalıdır. Örgüt bağlılığı/mensubiyeti Allah’ın izniyle hiçbir gün kendisinden bir parça olduğumuz ümmetimizin arzuladığı bu büyük umutların önünde engel olmayacaktır.

Ümmetimize vesayetçiler değiliz, meçhullerin biatı ile ve sürprizlerin halifesi ile onun tepesine çıkmış da değiliz.

Mücrimlerin büyükleri Nusret Cephesi El Kaide’den ayrılırsa razı mı olacaklar? Ya da Müslümanların öldürülmelerine karar verilen meclislerde oturdukları zaman mı onlardan razı olacaklar? Ve onlar kendilerini zillete düşürecek, yapmamaları gereken şeyler hususunda onlar ile ittifak etikleri zaman mı onlardan razı olacaklar? Ya da şu var olan şu fesat hükümetin yolundan gittiği zaman mı onlardan razı olacaklarmış? Sonrada her şeyi bırakıp demokrasi yolunu tutukları zaman mı onlardan razı olacaklar? Bunların hepsi bittikten sonra da onların sonu zindan olacaktır.

Bunların aynısı Cezayir’deki İslami Cephe cemaatinin de başına geldi, Mısır’da İhvanı Müslimin’in başına da geldi. Sadakallahul azım.

“Kendi dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla razı olmayacaklardır.” (Bakara 120)

Biz El Kaide cemaati olarak sadece kişilerin rızası ile verdiği biatları kabul ettik. Bu hususta kimsenin üzerinde bir zor kullanmadık, başını gövdesinden ayırmakla kafalar uçurmakla tehdit etmedik. Bunun dışında bize savaş açmış olanları Yeni Haricilerin sayıklıyor, saçmalıyor oldukları gibi tekfir etmedik.

Müslümanların yurdunun merkezindeki Müslüman ümmetimiz! Ey Şam yörelerindeki İslam’ın aslanı değerli kardeşlerim, biliniz ki biz sizdeniz, siziniz, sizden bir parçayız. Bölgeler ve ülkeler bizi ayırsa da akide ve din bizi birleştirmektedir. Büyük mücrimler olan Haçlılarla ve onların avaneleri olan mürtedlerle farklı cephelerde yaptığınız bu savaşınıza bizler sizle birlikte girmekteyiz, her zaman sizin arkanızdayız.

Sizin zaferiniz bizim zaferimizdir. Sizin izzetiniz bizim izzetimizdir. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir. Sizin temkininiz (güç ve yeterlilik kazanma) bizim güç kazanmamızdır.

Ey Müslüman ümmet!

Haçlılara karşı sabırlı olun, sebat edin. Nusayri laiklerden ve onlarla ittifak yapan hem doğunun hem batının tağutlarına, Haçlılara karşı sabredin. Ve Rafızilere karşı aynı şekilde sabırlı olun. Onlara karşı sabırlı olun ve onların karşısında durmaktan geride kalmayın.

Haçlıların savaş düzenleri, aletleri sizi ürkütmesin onun paramparça olduğunu hatırlayın.

Onların daha önce Afganistan’da ve Irak’ta yaşadıkları hezimetleri unutmayın.

Allah’a tevekkül eden emir, öbür âleme intikal etmiş olan Molla Ömer’in (Allah ona rahmet etsin) sözünü hatırlayın: “Allah bize zaferi ve Bush ise bize hezimete uğratmayı vadetti. Her iki vaadden hangisinin daha doğru olduğunu Allah izniyle göreceğiz.”

Ve Molla Ömer’in diğer sözünü de size hatırlatırım. Molla Ömer dedi ki: “Usame’nin meselesi şahsi bir mesele değildir. Usame’nin meselesi, İslam’ın izzeti ile ilgili bir mesele olmuştur.”

Yine Molla Ömer kardeşlerine şöyle demiştir: “Ben Usame’yi teslim edersem yarın siz beni teslim ederseniz.”

İşte böylesine Allah’a tevekkül ve yalnız O’na güven Afganistan’da doğunun ve batının askeri sistemlerini paramparça eden şeydir!

Şuna hiç şüphe yok ki, doğunun ve batının Haçlı orduları geçmişte Afganistan ve Irak’ta nasıl hezimete uğrayıp gittilerse, bugün de Allah’ın izniyle bu ordular Şam’da hezimete uğrayacaklardır.

Bugün size biçilen riddet hükümeti sizin onurunuza, izzetinize, haysiyetinize hiçbir fayda sağlamayacaktır. Sakın bu tuzağa düşmeyin. Çünkü bir şeyden mahrum olan onu başkasına veremez. Sözlerinizde ve fiillerinizde sadık olun. Fiilleriniz sözlerinizi doğrulasın. Şu sözünüzde durun: “Ölüm ya da zillet.” Siz bu sözü söylediniz ve söylediğiniz bu söze sadık olun.

“İşte siz, onlar sizi sevmezken onları seven ve Kitapların bütününe inanan kimselersiniz. Size rastladıkları zaman: ‘İnandık’ derler, yalnız kaldıklarında da, size öfkelerinden parmaklarını ısırırlar. De ki: ‘Öfkenizden geberin!’. Allah kalblerde olanı bilir.” (Al-i İmran 119)

Son duamız “Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’adır” demektir.

Allah’ın salat ve selamı Peygamberimiz Muhammed’in ve onun aile ve arkadaşlarının üzerine olsun.

Allah’ın selamı üzerine olsun.

-Eymen ez-Zevahiri-

Tercüman: Murat Gündoğan ( @mur_gundogan ) ve Abdullah Teslim

(Video altyazı yapılacaktır)

Küresel Analiz / Özel Haber
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH ondan RAzı olsun beklenen günler geliyor ınsaallah.
ALLAHU AKBAR.!
İlginç olan çoğu islamiyete inananların beklemiş oldukları bır haber ve uzun zamandır beklenen bır haber olmasına ragmen İnsanların cogu mucahıdlere hala terörist deyıp İSlam kurtulacak demekte.
Kım kurtaracak pekı mucahıdlere kafır dedın El kaideye terorıst dedin Kım kurtaracak Yanındaki Dünyalık yasayanlarmı ALLAH a işittik deyıp itaat etmeyenlermi Bekle sen kurtulur islam.ALLAH c.c. kendi yolunda hakkıyla savaşanlardan bizim kurtulmamız için uğraşanlardan razı olsun inşallah.
Rabbım belirli kullarına kendısıne ınanan kullarına mujdedır bu.
İnsaallah kardeslerımıze destek olup Fitne yeryüzünden kalkıp Din tastamam ALLAH ın oluncaya kadar ALLAH ın düşmanlarıyla savaşacağız.
Bu inanan kullarına müjdesidir. RAbbımın.Hasbunallahi ve nimel vekil.


BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Allah'ın yardımı ve feth gelip de insanların bölük bölük Allah'ın dînine girmekte olduklarını gördüğün vakit Allah'a hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir. NASR 1-3
 
G Çevrimdışı

gayetul

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bazı kişiler altyazı çevirme bahanesi ile söylenenleri farklı yerde kelimeleri çarpıtarak fitne çıkarmak istiyorlar yerinde bir çevirme olmuş .
 
S Çevrimdışı

soruncevaplayalım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
GARİP BİR HAYAL...

Bir takım garip sözler içeren bir konuşma...

Zavahiri devlet ve hilafet istiyormuş!!!

Zavahiri'nin bu emellerinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği bellidir. Çünkü Nusraya yahut el-kaideye ya da zevahiriye ve bu menhec üzere hareket edenlere göre hilafet şu tür şartlar barındırması gerekiyor.Her akıllı kimse, biraz şeriatı bilen birkimse bilir ki bu koşmuş oldukları şartların gerçekleşmesi mümkün değildir. Bundan dolayı bu sözler ancak hayalden ibaret olarak kalacaktır.

1-Halife bütün islam uleması ile istişare edilerek gerçekleştirilecek. Hiçbir alim, davetciden izinsiz böyle bir işe kalkışılmayacak.

2-Halifeyi bütün islam ümmeti kabul edilecek. Bütün ülkelerdeki, ketibelerdeki yahut belde ve köydeki insanlar halifeyi kabul edecek.

3-Ehli hal ve'l Akd bilinen ve ümmet tarafından kabul edilen alimlerden olacak. Bilinmeyen, az bilinen yahut bir yerde bulunan kimseler ehli hal ve el akd oluşturmayacaklar.

4-İslam toprakları öyle korunaklı ve güvende olacak ki, hiçbir uçak, füze vs silahla vurulamayacak, her kes güven ve emniyet içerisinde yaşayacak.

5-Aniden ortaya çıkmayacak, herkese bu ilan edilecek. Herkes bunu kabul edecek gerekirse kamu yoklaması ya da referanduma gidilecek. Bütün cumhuriyetçiler, demokratlar, laikler, vatanseverler güle oynaya dost içinde yaşayacağı huzurlu ve mutlu bir devlet olacak. İnsanların hepsi şeriatı isteyene kadar, gönülden kabul edene kadar hiç bir kimseye zorlama, ceza vs şeyler uygulanmayacak. Yumuşak, kızgınlığın olmadığı, herkesin birbirine karşı saygı ve anlayışla yaşadığı bir devlet olacak. yani davet ve iraşd bütün insanlar şeriatıisteyene kadar devam edecek, istemedikleri müddetçe asla şeriaisitemine geçilmeyecek.

Not: Nusranın kendine lider seçmesi ve devlet ilan etmesi demek: el kaidenin bitmesi demektir. Demek ki Zevahiri bunu göz önüne alarak böyle bir karar vermiş...
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Eger ALLAH a gerçekten inanmasam dedıklerınde haklı olabilirsin.
Birincisi koruyan gözeten ALLAH tır. O ne zaman ne dilerse o olur.
Senin Dediklerini uygulayan tum devletler kafirlerin boyunduruğu altında yasıyorlar.
Gercekten alımler konusundada hakkı savunan tum alımler kafirlerin elinde tutsaklar.
Geride kalanlar korktuklarından seslerını çıkaramamakta.
El kaide gibi koklu grupların basında ılım ehlı ınsanlar olduğunu bılıyorum Nusret cephesının kadılarının ıcındede Muhaysını gıbı bır gunes parlamaktadır.
Eger bu ınsanlar Ilım ehlı olmasalar yaptıkları cıhadı ALLAH baslarına gecırır ISID gıbı mesela yanlış kımseler çıkar ortaya.Cehenneme doğru yol alırlar. kardesım.ALLAH yolunda gıden kulunun düşmesini istemez.En fazla ceker kendıne. alır canını sehadete ulaştırır.
Bu iş oyle ılım lı mılımlı islam la olacak bırsey degıl ALLAH ı savunan gerçekten bır taıfe olur onun etrafında ALLAH ıcın toplanılır ummet ıcın çıkılır yola ki insanlar kurtuluşa erebilsin.
Ve 5 cı madde Su an turkıye.
Eleştirmek için konuşmadık kardesım vallahı bır ınsanı kırmak yada onu uzunteye sevkedecek bır ıs ve amelden kaçınırım hep inşallah. yanı durum bu
Biz sırf o maddeler saydığın maddeler yüzünden bu haldeyız zaten.
Tek kural Kuran ve sunnetı alacaksın sahıh olani uygulayacaksın.ashab gibi onlar birsey ekleyip cikarmadilar cunku gerekte yoktur.
 
Son düzenleme:
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Birde islamin çizgisi nettir.ALLAH ın kuralları nettir PEygamberımız s.a.v yolu nettir. biz bu yola ALLAH ı tasdik edip kurtuluşa erebilmek için çabalayıp duruyoruz.
Bu net çizgiyi kabul edenler amenne kabul edemeyenler O çizginin o sınırın o adaletin altında yasamaya mahkumdurlar.
Nasıl ki biz su anda hemen hemen kafirlerin boyunduruğu altında yasama zorlanıyorsak
Asıl olması gereken onların Islamın ve ALLAH ın istediği hakımıyetın altında yasamalaridir
. Umuyoruzki kurtuluşa erebılırler.
Onun harıcınde kimseyle ALLAh rızası dışında iş yaparsak onun hüsranla bıtecegını Tum ıman edenler bılır.
Biz ALLAH ı savunuyorsak bununda elbet kurallarını rabbım bıze ogretmıstır.Hem kuranla Hem peygamberle.
Ve ALLAH ıcın Yola çıkan her kım olursa olsun bu kuralları benimsemeden çıkarsa Batacaktır.Bunuda Hak ehlı olan herkez bılır.
Toprak sahıbı olmak ıcın savaşmıyoruz bız Ganımet sahıbı olmak ıcın savaşmıyoruz biz.Yanlızca ve Yanlızca RAbbı tasdık edıp ona kulluk etmek ıcın savaşıyoruz Hayat bır savaştır.zaten O bölgelerde İSLAMİ tatbik edip asıl olması gerekenin yapılması ıcın savaşıyoruz.
Dunya ya yasamak ıcın gonderılmedık bız rabbı kım guzellıkle temsıl edıp emırlerını yasaklarını uygularsa o kurtuluşa ermıstır.
Sonucta ALLAH ebedi olarak bizlere cenneti vaad etmıstır. ne için Ona kulluk ve ıbadet etmemızın karsılıgı olarak güzel bır ecır sunmuştur.
Dunyanın susune kapılıpta rabbı unutanlara gelınce Onlarda RAbbın kuranda belırttıgı uzere kaybeden kesimdir.
Biz KAfirlerle işbirliği yapıp ahiretimizi satamayız.
Bu noktaları anlayamayan kardeslerım olursa eger Ne için yaratıldığını bır kez daha duşunsun
 
Son düzenleme:
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
GARİP BİR HAYAL...

Bir takım garip sözler içeren bir konuşma...

Zavahiri devlet ve hilafet istiyormuş!!!

Zavahiri'nin bu emellerinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği bellidir. Çünkü Nusraya yahut el-kaideye ya da zevahiriye ve bu menhec üzere hareket edenlere göre hilafet şu tür şartlar barındırması gerekiyor.Her akıllı kimse, biraz şeriatı bilen birkimse bilir ki bu koşmuş oldukları şartların gerçekleşmesi mümkün değildir. Bundan dolayı bu sözler ancak hayalden ibaret olarak kalacaktır.

1-Halife bütün islam uleması ile istişare edilerek gerçekleştirilecek. Hiçbir alim, davetciden izinsiz böyle bir işe kalkışılmayacak.

2-Halifeyi bütün islam ümmeti kabul edilecek. Bütün ülkelerdeki, ketibelerdeki yahut belde ve köydeki insanlar halifeyi kabul edecek.

3-Ehli hal ve'l Akd bilinen ve ümmet tarafından kabul edilen alimlerden olacak. Bilinmeyen, az bilinen yahut bir yerde bulunan kimseler ehli hal ve el akd oluşturmayacaklar.

4-İslam toprakları öyle korunaklı ve güvende olacak ki, hiçbir uçak, füze vs silahla vurulamayacak, her kes güven ve emniyet içerisinde yaşayacak.

5-Aniden ortaya çıkmayacak, herkese bu ilan edilecek. Herkes bunu kabul edecek gerekirse kamu yoklaması ya da referanduma gidilecek. Bütün cumhuriyetçiler, demokratlar, laikler, vatanseverler güle oynaya dost içinde yaşayacağı huzurlu ve mutlu bir devlet olacak. İnsanların hepsi şeriatı isteyene kadar, gönülden kabul edene kadar hiç bir kimseye zorlama, ceza vs şeyler uygulanmayacak. Yumuşak, kızgınlığın olmadığı, herkesin birbirine karşı saygı ve anlayışla yaşadığı bir devlet olacak. yani davet ve iraşd bütün insanlar şeriatıisteyene kadar devam edecek, istemedikleri müddetçe asla şeriaisitemine geçilmeyecek.

Not: Nusranın kendine lider seçmesi ve devlet ilan etmesi demek: el kaidenin bitmesi demektir. Demek ki Zevahiri bunu göz önüne alarak böyle bir karar vermiş...

Bu iddialarınızı delilledirin.

Not: Nusranın kendine lider seçmesi ve devlet ilan etmesi demek: el kaidenin bitmesi demektir. Demek ki Zevahiri bunu göz önüne alarak böyle bir karar vermiş...

Evet, Zevahiri bunu göze alır. Niceleri devleti için müslümanları, ümmetin maslahatını feda ederken; niceleri de tek bir müslüman için devletini feda eder. Zevahiri Allah için çok şey feda etti, makamını da feda eder. Bu ona zor gelmez.
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aslinda zevahirinin anlatmak istedigi grubun gucu degil hakkin gucudur ALLAH birseyi isterse onun onunde yine onun hukmunden baskasi duramaz is el kaide taliban nusra ahrarda degil is hakkin gucunde hakkin gorebilene ALLAH ondan razi olsun
 
S Çevrimdışı

soruncevaplayalım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Arkadaşım..Delillendirin...demişsin..

Herhalde sen suriyede, dünyadaki gündemi hiç takip etmiyorsun. Bugün Nusra yahut hilafeti kabul etmeyenlerin delillerini sor yahut onlara siz mevcut hilafeti niçin kabul etmiyorsunuz? diye sorsan, Onlar sana: Yukarıda saymaya çalıştığım engelleri delil olarak söyleyecekelrdir. Dolayısıyla al sana delil...

Bugün hilafeti kabul etmeyenler:
-Bütün ümmet hilafeti kabul etmedi.
-Ehli hal ve El-akdi bilmiyoruz.
-Alimler kabul etmedi.
-Aniden, kimsenin haberi yoktu böyle olmaz.
-Bugün hilafet toprakları korunamıyor, Müslümanlar güvende değil, diye sebepler ortaya sürmüyorlar mı? Ben bu sebeplerden başka bir sebep bilmiyorum...

O halde yukarıda saymış olduğu şartlara bağlı bir hilafet isteği ortadadır. Hilafete muhaliflerin öne sürdükleri şartlar bunlardır.

Muhalifler: yukarıda saymış olduğum şartla var olsa halifeye beyat edeceklerini bas bas bağıra bağıra söylüyorlar. O halde sen benden daha ne delili istiyorsun ki? ben anlamış değilim..

Sen gündemi ve niçin Müslümanların hilafeti kabul etmedikleri iyice aratır o zaman göreceksin ki, benim delilleri mi tek tek görürsün...
 
S Çevrimdışı

soruncevaplayalım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
AL SANA DELİL...

Filistinli düşünür IŞİD hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Cihat yanlı tutum ve yazılarıyla tanınan ve halen Ürdün'de yargılanmaya devam eden ünlü düşünür Ebu Katade El Filistini, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından ilan edilen 'hilafet'in hükümsüz olduğunu açıkladı.

Ebu Katade tarafından kaleme alınan ve cihat yanlısı sitelerde yayınlanan 21 sayfalık bir belgede "İslam Devleti (IŞİD) tarafından hilafet ilan edilmesi hükümsüz ve anlamsızdır, çünkü bu dünyanın geri kalanındaki cihat yanlıları tarafından onaylanmamıştır" denildi.

Eski adı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) olan Ebu Bekir Bağdadi liderliğindeki grup, 29 Haziran'da 'hilafet' ilan ederek İslam Devleti adını alırken liderlerini de Halife İbrahim olarak isimlendirmişti.

Ebu Katade "Bu grup, bütün Müslümanlara hükmetme hakkına sahip değildir ve beyanları da kendilerinden başka kimse için bağlayıcı değildir" dedi.

Filistin doğumlu Vaiz Ebu Katade, "muhaliflerin öldürülmesi, diğer grupların saf dışı edilmesi tehditleri grubun iç yüzünü yansıtıyor" dedi.

Yazılan mektupta ayrıca "onlar diğer cihat yanlısı gruplarla muamelelerinde merhametten yoksunken fakirlerle ve zayıflarla nasıl muamele edecekler" denildi.

Ürdünlü Cihat Hareketleri, genel olarak IŞİD karşıtı gruplardan oluşuyor ve El Kaide'nin Suriye temsilcisini destekliyorlar.

Ebu Katade El Filistini'nin açıklaması, Ürdünlü ünlü düşünür Ebu Muhammed Asım El Makdisi'nin IŞİD'e ağır eleştiriler yönelten açıklamasının ardından geldi.
 
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es'Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu. Peki Molla Ömer'in Emirliği devam ederken niye hilafet ilan edildi. Bir İmam varken ikinci bir şahıs imamlık ilan edebilir mi? Birde Ehl'i Hal ve'l Akd diye birşey yok mu ki El'Kaide'yi bunu ileri sürüp kabul etmiyor diye eleştiriyorsun? Ne yani şeriata muhalif bir şekilde hilafet mi ilan edilmeli?
 
S Çevrimdışı

soruncevaplayalım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuh..

Kardeşim! Bu konuları herkes tarafından bilinen mevzulardır.

-Molla Ömer (Allah rahmet etsin Rabbim kendine) halife değil, Afganistan da bir emir idi.

-Diğer bir husus: Molla Ömer (Allah rahmet etsin Rabbim kendine) nerdeyse iki sene önce vefat etmiş. Nitekim halifenin vefat etmesiyle beyatler zaten düşer ve yeni birinini seçilmesi vacip olur. Zaten kimse Molla Ömer'i görmemiş ve nerede olduğunu bilmiyordu.

-Molla Ömer (Allah rahmet etsin Rabbim kendine) kendisi peştu idi. yani kurayşli değil idi. Bazı alimlere göre kureyşlilik sıhhat ve bazıalrına da gör kemaliyet şartıdır. Yani halife olmak için kendisinde bu şartta yok idi.

-Şeyh Bağdadinin hilafeti: Onu görmedik, nerede olduğunu bilmiyoruz" diye gerekçe gösterip kabul etmeyenler acaba bu kimseler: Kimsenin görmediği, bilmediği Molla Ömer hakkında ne diyecekerl ki?

-Diğer bir husus: Molla Ömer kendisi maturudi idi. Selef akidesine sahip değil idi. Bu da kendisinde bir takım akidevi eksikliklerin olduğunu gösterir.

-İslam dininde ehli hal ve el- akdi diye bir şey vardır elbette. Aynı rasulullah'ı (s.a.v) seçenler gibi. Örneğin Ali (r.a9 gibi büyük birçok sahabenin bulnumadığı beni sekıfede Ebu Bekire beyat edildi. Ama diğer büyük birçok sahabe cenaze yıkanması, kefenlenmesi, kabir vs işlerle uğraşırken: hiç kimse bizim haberimiz yok, biz beyat etmeyiz, bizim haberimiz ve onayımız alınmadan seçildi demedi!!!

İslam tarihinini en parlak saadet asrında da bu böyle olmuşturve daha sonraki dönemlerde de bu böyle olmuştur. yani ehli hal ve Al- Akd oluşturan kişiler ümmetin vahdet ve beraberliğinin sağlanması için bir halife seçer diğer ümmette onlara tabii olur..

Ama şu günümüzde: Şeriatın özünün ve esaslarının tam olarak kavrayamayanlar yok bize danışılmadı yok ümmetin bir kısmı kabul etmedi vb bahaneler sunarak şer-i açıdan her yönüyle meşru olan bir hilafeti kabul etmeyebiliyorlar.

Rabbim gönüllerimizi hak olana meylettirsin. hakkı hak batılıda basıl göstersin...
 
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
-Molla Ömer (Allah rahmet etsin Rabbim kendine) halife değil, Afganistan da bir emir idi.
http://www.incanews.net/m/strateji-...i-ve-siyasi-olarak-birbirinden-ayristirilmasi

-Diğer bir husus: Molla Ömer (Allah rahmet etsin Rabbim kendine) nerdeyse iki sene önce vefat etmiş. Nitekim halifenin vefat etmesiyle beyatler zaten düşer ve yeni birinini seçilmesi vacip olur. Zaten kimse Molla Ömer'i görmemiş ve nerede olduğunu bilmiyordu.

Molla Mansur onun yerine seçilmiştir.

-Molla Ömer (Allah rahmet etsin Rabbim kendine) kendisi peştu idi. yani kurayşli değil idi. Bazı alimlere göre kureyşlilik sıhhat ve bazıalrına da gör kemaliyet şartıdır. Yani halife olmak için kendisinde bu şartta yok idi.

Bunun cevabını yukarıdaki linkte şeyh vermiş. Bu bir.
İki, onu seçen ulema bu konudan bi haber olmasa gerek.
Üç,
https://www.islam-tr.org/konu/imam-kureystendir-hadisi-sahih-midir.30765/

örmedik, nerede olduğunu bilmiyoruz" diye gerekçe gösterip kabul etmeyenler acaba bu kimseler: Kimsenin görmediği, bilmediği Molla Ömer hakkında ne diyecekerl ki?
Ben Bağdadi'nin Emirliğinin batıl olduğuna inanıyorum, çünkü onun Emirliği meşru' bir emirlik olduğu halde sonradan ortaya çıktı.

-Diğer bir husus: Molla Ömer kendisi maturudi idi. Selef akidesine sahip değil idi. Bu da kendisinde bir takım akidevi eksikliklerin olduğunu gösterir.

İslam tarihinde, Ehl'i Beyt'e hakaretler eden Emevi Halifeleri, Mu'tezile olan Abbasi halifeleri, Maturidi olan Osmanlı Halifeleri; şimdi siz bunların hilafetini sahih görüyor musunuz?
Başka bir hususta şu ki, İslam Devleti Molla Ömer'in hilafetini sahih görürken Molla Ömer Selefi miydi? Şimdi sahih görmüyordu demeyin çünkü birincisi İslam Devleti ona biatlı idi, ikincisi Adnani'nin Molla Òmer'e "Emir'al Mu'minin! Anam babam sana feda olsun!" dediği ses kayıtları mevcud.

-İslam dininde ehli hal ve el- akdi diye bir şey vardır elbette. Aynı rasulullah'ı (s.a.v) seçenler gibi. Örneğin Ali (r.a9 gibi büyük birçok sahabenin bulnumadığı beni sekıfede Ebu Bekire beyat edildi. Ama diğer büyük birçok sahabe cenaze yıkanması, kefenlenmesi, kabir vs işlerle uğraşırken: hiç kimse bizim haberimiz yok, biz beyat etmeyiz, bizim haberimiz ve onayımız alınmadan seçildi demedi!!!

Ben neden Bağdadi hilafetini sahih görmediğimi söyledim. Eğer benim derdim o olsaydı içerisinde Allah'u A'lem hiçbir Türk'ün bulunmadığı bir şuranın seçtiği Molla Ömer'in hilafetinide kabul etmemem gerekirdi.
Rabbim gönüllerimizi hak olana meylettirsin. hakkı hak batılıda basıl göstersin...
Amin.
 
S Çevrimdışı

soruncevaplayalım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
1-Siyaset ile şeriat birbirinden ayrılmaz. Hiçbir delil zikretmeksizin demogojik kelimelerle meseleyi çarpıtmış...

Ben burda sana soruyorum: Sen Molla Ömer' beyat etmişmiydin? Yahut dünyanın neresinden Molla Ömer'e beyat edildi. Ümmetin hepsi Onu halife olarak kabul mu etti?
Hayır...Ümmetin bu kişinin halife olduğundan bile haberi yok idi. Zaten hiç kimsede ne resmini ve ne de şeklini görmedi Böyle kimseye nasıl beyat edilir? bir söyle sene? hayalet mi, hakikat mi?

Ben de sorayım: Onu kim seçmiş? Ehli hal ve el akd kimler hiç kimse bilmiyor..böyle halife seçimimi olur?

Ayrıca sen beyat ettinmiydi Molla Ömer'e? Eğer etmediysen halife beyat etmeyenlere yönelik tahditler içeren bütün hadislere maruz kaldın demektir...

2-Molla Mansura ne zaman beyat edildi. Adnani "Molla Ömer ortada yok, uzun zaman önce vefat etti" dedikten sonra Molla Ömerin vefat ettiğini açıklamak zorunda kaldı kaide..Bunu herkes biliyor zaten neden iki sene gibi bir süreç halifenin vefat ettiği gizlendi? Ölmüş bir kimseye beyatler geçerlimi? Bunun şeriatte yeri varmı?

3-Molla Ömer kendisi ve başkaları Onun halife olduğunu hiçbir zaman iddia etmedi. Taliban hareketi Afganistan emirliği ile sınırlı bir hareket idi.
Ne kendisinin ve ne de bir başkasının hilafet iddiası yok idi. Sen biraz vakıadan uzaksın galiba: Kaidenin mehecinde zaten hilafet düşüncesinin olmadığını anlardın Zira senelerdir böyle bir şeye girişimde bulunmadılar. Zaten bu sebeple Devle baktı Kaide hiçbir iş yapmıyor, yapamıyor tuttu hilafeti ilan etti...

şayet senin dediğin gibi ise yani Devle kaideye beyat ettiyse neden nusra Devle ihanete uğradığında yardım etmedi aynı safta yer almadı. şer-i olarak kardeş değilmiydiler? İşte ip burda koptu yani hainlerle aynı safta kaldı Nusra. Devlenin yanına geçmedi. Bir takım siyaset yahut maslahat ortaya atarak Hain kafirlerle yan yana ve aynı hendekte kaldı halen de yanyanalar. Ne yani böyle yapının halen beyatinin elinde tutacak tı..Elbette böyle bir durumda beyat kalmaz..Seni yarı yolda bırakan, hainlerle yanyana duran,hainlerle müminlere savaş açana bir yapıya müslümanların beyatli kalmasını mı beklenecekti? Bu ne şer-i açıdan caiz olurdu ve ne de akli açıdan...
kaidenin hiçbir zaman devlet olma gibi bir düşüncesi ve planı olmadı. Hiçbir zaman hliafet gibi bir derdi olmadı. Bu iahnete uğradığı zaman Devle Adnanin: Bir halife çıkarın beyat edelim dedi. Hiç kimse buna yanaşmadı Nusrada ..Çünkü böyle bir inanç yahut menhecleri yok idi.

kaide hep tavizkar tutumu, emr bilmarufu terk etmesi, müslümanları yüz üstü bırakması gibi sebeplerle zaten şer-i olarak beyat düşer..Baktı devlet bunlardan bir cacık olmayacak tuttu kendi yapısını ve devletini kurdu daha sonrada halifesini seçti. En akıllıca ve en elzem olarak yapılması gerekeni yaptı...

4-Türk mürkdemişsin onu anlamadım ne demek istiyorsun? Ehli hal ve el akdin türklerle ne alakası var?

Sana iki yapı arasındaki farkı anlatayım...bak buradan da ilan edeyim yöneticiler: Bu tür hakikatlerin neşredilmesini sevmezler. Bu nedenle beni hemen engelleyebilirler her nedense? anlayamıyorum...Eğer haksız isem bırakın millet benim haksız olduğumu görsün. eğer haklı isem bırakın millet hakka yönelsin..


İSLAM DEVLETİ VE NUSRET CEPHESİ ARASINDAKİ AKİDEVİ VE MENHECİ 12 FARK

Elhamdülillah… Ve’s salatü ve’s selamü Ala Rasulillah…

Bismillahirrahmanirrahim…

Birçok müslümanın ve insanların kafasının karıştığı şu dönemde hakikatlerin ortaya çıkması için Müslümanların taraflarını aklıselim bir şekilde, hakeza imanlarının gereğini yerine getirebilmeleri için bu âcizane tespitleri sizlerle paylaşmak istedim. Bu tespitlerim; gördüklerim, okuduklarım ve işittiklerim neticesinde tespit edebildiğim farklılıklardır. Belirtmek isterim ki, bu şahsi bir görüştür. Dolayısıyla hiçbir çevrenin yahut grubun görüşünü yansıtmaz.

Bu tespit ettiğim farklılar elbette genel görüşleri içerir. Her iki taraf içerisinde de bu belirtmeye çalıştığım tespitlerin dışında farklı görüşlerin ve amellerin olması tabiî ki doğaldır. İnsanların; inanç, bilgi, tecrübe, delillerin kendilerine ulaşıp ulaşamaması, şahıslara göre meselelerin kapalılık ve açıklığı, delillerin sübut ve delaleti, maslahat ve mefsedet anlayışları, racih ve mecruh farklılığı yahut kişilerin anlayış vb sebeplerden ötürü insanların farklı düşüncelere sahip olmaları kadar doğal bir şey yoktur. Ayrıca bu âcizane tespitleri yaparken Rabbimin üzerime yüklemiş olduğu adalet vasfını kaybetmemek ve meseleleri objektif bir şekilde yansıtmak için elimden gelen gayreti göstermeye çalıştım. Muvaffakiyet Allah’tandır.

1-İSLAM DEVLETİ: Büyük şirkte genel olarak cehaleti mazeret olarak görmemektedir.

NUSRET CEPHESİ: Büyük şirkte genel olarak cehaleti mazeret olarak görmektedir.

2-İSLAM DEVLETİ: Genel emirin selef salihin akidesine sahip olması gerektiğine inanır.

NUSRET CEPHESİ: Genel emirin Maturudi ,Eşari gibi akidelere sahip olan kimselerden de olabileceğine inanır. Afganistan’da Molla Ömer’in ve şimdiki “Ahtar’ın olduğu gibi.

3-İSLAM DEVLETİ: Güç ve imkân sahibi olunduğu zaman hemen Allahın had ve hudutlarının tatbik edilmesinin gerekliliğine, bununla birlikte davet ve tebliğ çalışmalarının başlatılmasına inanır.

NUSRET CEPHESİ: Güç ve imkân sahibi olunduğu zaman hemen davet ve tebliği çalışmalarının başlaması ve ilerde bütün halk tevhidi tamamen kabul edip, özümsediği zaman Allahın had ve hudutlarının tatbik edilebileceğine inanır.

4-İSLAM DEVLETİ: Birebir çatışmaların olduğu cephelerin dışında, Müslümanların yaşadığı yerlerde Allahın had ve hudutlarının tatbik edilmesinin, ihmal ve iptal edilmesinin caiz olmadığına inanır.

NUSRET CEPHESİ: Allahın had ve hudutlarının tatbik edilmesinin çok büyük temkin ve kudret sahibi olunduktan sonra olabileceğine inanır. Bununla birlikte Müslümanlar her zaman savaş içerisinde kabul edildiği için had ve hudutların bu şartlar altında uygulanamayacağına inanır.

5-İSLAM DEVLETİ: İslami bir devletin-birebir tatbik edildiği gibi- bir kısım imkân, güç ve temkin sahibi olunduktan sonra ikame edilmesinin gerektiğine inanır.

NUSRET CEPHESİ: Yeryüzünde islami bir devletin kurulabilmesi için hiçbir şekilde kâfirler tarafından saldırıya maruz kalmayacak, Müslümanların tamamen güven içerisinde olacakları, çok büyük imkân ve güce sahip olunan ülkeler alındıktan sonra İslami bir devletin ikamesinin gerekliliğine inanır.

6-İSLAM DEVLETİ: Halifeliğin -birebir tatbik edildiği gibi- bir kısım imkân, toprak, asker, güç ve temkin sahibi olunduktan sonra ikame edilmesi gerektiğine inanır.

NUSRET CEPHESİ: Bir halifenin ikamesi için bütün yeryüzündeki Müslümanların bir araya gelmesi, ehli hal ve’l akd oluşturulması, tamamının muvafakatı ve kabulü ile bir halifenin ikamesine inanır. Bir kısım Müslümanların, âlimlerin bu seçilen halifeyi kabul etmemesi halinde seçilen kişinin halifeliğinin kabul edilmez olduğuna inanır.

7-İSLAM DEVLETİ: Kâfirlere karşı “El vela’ ve El bera” konusunda çok titiz olmanın, bunun gereklerinin birebir yerine getirilmesine inanır.

NUSRET CEPHESİ: Kâfirlere karşı “El vela’ ve El bera” konusunda acele edilmemesi zira bir takım maslahat ve çıkarların ön planda tutularak kâfirlerle birlikte, iç içe yaşanabileceğine inanır.

8-İSLAM DEVLETİ: Müslüman olan herkesin İslam şeriatının gereklerini yerine getirmesi, asla sigara, kadınların yüzünü örtmemesi, müzik vs şeyleri yapmamaları gerektiğini ve bunları yapanların şeriatın gerektirdiği şekilde cezalandırılması gerektiğine inanır. Bu tür şeylere, Allahın yardımının inmemesine engel olabilecek şeyler olarak bakılır.

NUSRET CEPHESİ: Müslüman olan herkesin birebir tebliğ ve davette bulunduktan sonra İslam hakikatlerini detaylı, iyice öğrenmeleri, kabullenmeleri gerektiğine inanır. Daha sonra insanların İslam şeriatının gereklerini yerine getirmesinin bütün bunlardan sonra olması gerektiğine inanır. Sigara, kadınların yüzünü örtmesi, müzik vs şeylerin işte o vakitte cezalandırılması gerektiğine inanır.

9-İSLAM DEVLETİ: Müslümanların bir devletinin olduğu, bu nedenle her şeyi bir devlet anlayışı içerisinde planlanması ve icra edilmesi gerektiğini düşünür.

NUSRET CEPHESİ: Her zaman bir örgüt anlayışı içerisinde çalışılma yapılmasının gerekli olduğu çünkü bir devlet kurmanın çok büyük toprak parçalarına sahip olmanın, çok büyük askeri, ekonomik güce sahip olunmasının gerekli olduğunu düşünür. Bu yüzden her zaman örgüt mantığında hareket etmenin gerekliliği düşünülür.

10-İSLAM DEVLETİ: Yerli mürtedlerle savaşılmasının asli kâfirlerle Amerika vb devletlerle savaşılmasından daha öncelikli olmasının gerektiğini düşünür.

NUSRET CEPHESİ: Öncelikli olarak asli kâfirlerle Amerika vb devletlerle savaşılmasının gerekli olduğuna bu kâfirleri yok ettikten sonra yerli mürtedlerle savaşılmasının gerekliliğini düşünür.

11-İSLAM DEVLETİ: Genel olarak taviz vermemenin, İslam şeriatının gereklerinin hepsinin birebir yerine getirilmesi gerektiğini düşünür. Bu konularla hiçbir tavizin verilmemesi gerektiğine inanır.

NUSRET CEPHESİ: Bir takım güç ve bilinçlenmenin tam anlamıyla gerçekleşmesi, tamamen islam dininin detaylarının anlaşılması ve yaşanılması için genel olarak bir takım taviz ve geri adım atılabileceğini, şer-i açıdan yapılması gerekenlerin –kendi ictihadlarına göre- bir takım şer-i gerekçelerle daha sonraya sarkıtılabileceğine inanır. Bunun neticesinde de her ne kadar islam ile alakası olmayan ama sözde adı Müslüman olan kimse yahut topluluklarla hareket edilebileceğine inanır.

12-İSLAM DEVLETİ: Sahip olunan akidenin açıkça ilan edilmesi ve bu akidenin gereklerinin yerine getirilmesi olduğuna inanır.

NUSRET CEPHESİ: Akidenin bir takım çıkar ve menfaatlerden dolayı tamamen ilan edilmemesi ve bu akidenin gerektirdiklerinin bir takım insanların saflara katılması, bir takım yerlerden yardım alınabilmesi için gerekli olduğunu düşünür. Ayrıca uluslar arası birlik ve devletlerin dikkatini çekmemek için akidenin bütünüyle ilan edilmemesinin daha faydalı olduğuna inanır.

Allah en doğrusunu bilendir…

Hazırlayan: Ebu Mühenned El-Bettar
 
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1-Siyaset ile şeriat birbirinden ayrılmaz. Hiçbir delil zikretmeksizin demogojik kelimelerle meseleyi çarpıtmış...

Ben burda sana soruyorum: Sen Molla Ömer' beyat etmişmiydin? Yahut dünyanın neresinden Molla Ömer'e beyat edildi. Ümmetin hepsi Onu halife olarak kabul mu etti?
Hayır...Ümmetin bu kişinin halife olduğundan bile haberi yok idi. Zaten hiç kimsede ne resmini ve ne de şeklini görmedi Böyle kimseye nasıl beyat edilir? bir söyle sene? hayalet mi, hakikat mi?

Ben alimler hakkında o kadar kolay konuşamam. El'Kaide ve ona bağlı olan tüm hareketler Molla Ömer'e biatlıydı. Hala da Molla Mansur'a biatlılar. Hayalet gibi resmi yok diyorsunda, Ebu Bekir'in kaç tane resmi vardı? Ömer'in kaç tane videosu vardı? Osman'ın kaç tane ses kaydı vardı?(Radıyellahu Anhum) Hadi bunları geçtim öyle bir konuşuyorsun ki sanki Bağdadi'nin boy boy fotoğrafları var. Onun da toplam da ya üç ya beş.

Ben de sorayım: Onu kim seçmiş? Ehli hal ve el akd kimler hiç kimse bilmiyor..böyle halife seçimimi olur?

Ayrıca sen beyat ettinmiydi Molla Ömer'e? Eğer etmediysen halife beyat etmeyenlere yönelik tahditler içeren bütün hadislere maruz kaldın demektir...

Taliban'ın yayınladığı biyografide görebilirsin. Bu arada diyelim ki onu şura seçmedi. Sen bana Bağdadi'yi kaç kişi seçti onu söylesene.

İmkanım olsa ederdim.

2-Molla Mansura ne zaman beyat edildi. Adnani "Molla Ömer ortada yok, uzun zaman önce vefat etti" dedikten sonra Molla Ömerin vefat ettiğini açıklamak zorunda kaldı kaide..Bunu herkes biliyor zaten neden iki sene gibi bir süreç halifenin vefat ettiği gizlendi? Ölmüş bir kimseye beyatler geçerlimi? Bunun şeriatte yeri varmı?

Nedenini açıkladılar duymadıysan ben açıklıyım. 2013'te Amerika çekilirken Molla Ömer vefat etti. Ameika'yı cesaretlendirmemek için gizlendi. Meşru'mu değil mi dersen buyur.

http://www.islahhaber.net/sankiti--molla-omer-in-olumunun-gizlenmesi-mesrudur-47963.html

3-Molla Ömer kendisi ve başkaları Onun halife olduğunu hiçbir zaman iddia etmedi. Taliban hareketi Afganistan emirliği ile sınırlı bir hareket idi.
Ne kendisinin ve ne de bir başkasının hilafet iddiası yok idi. Sen biraz vakıadan uzaksın galiba: Kaidenin mehecinde zaten hilafet düşüncesinin olmadığını anlardın Zira senelerdir böyle bir şeye girişimde bulunmadılar. Zaten bu sebeple Devle baktı Kaide hiçbir iş yapmıyor, yapamıyor tuttu hilafeti ilan etti...

Hilafet meselesi ile ilgili diyeceğimi dedim. Taliban'ın Afganistan ile sınırlı olduğu iddiası gülünç, birşey dememe gerek yok.

Kaide hareketi hakkînda söylediklerine gelince, açıkça iftira. Yaw Kaide zaten hilafet kurmak için kurulmuş bir hareket. Ne demek böyle bir menhecleri yok.

şayet senin dediğin gibi ise yani Devle kaideye beyat ettiyse neden nusra Devle ihanete uğradığında yardım etmedi aynı safta yer almadı.

Bir Dakika. Sen şimdi Devle El'Kaide'ye biat etmedi mi diyorsun.

İhanetten neyi kastettiğini anlamadım.
şer-i olarak kardeş değilmiydiler? İşte ip burda koptu yani hainlerle aynı safta kaldı Nusra. Devlenin yanına geçmedi. Bir takım siyaset yahut maslahat ortaya atarak Hain kafirlerle yan yana ve aynı hendekte kaldı halen de yanyanalar. Ne yani böyle yapının halen beyatinin elinde tutacak tı..Elbette böyle bir durumda beyat kalmaz..Seni yarı yolda bırakan, hainlerle yanyana duran,hainlerle müminlere savaş açana bir yapıya müslümanların beyatli kalmasını mı beklenecekti? Bu ne şer-i açıdan caiz olurdu ve ne de akli açıdan...

Hangi hainler şu meseleyi bana anlat inşaAllah. Neden bahsettiğini anlamadım.

kaidenin hiçbir zaman devlet olma gibi bir düşüncesi ve planı olmadı. Hiçbir zaman hliafet gibi bir derdi olmadı. Bu iahnete uğradığı zaman Devle Adnanin: Bir halife çıkarın beyat edelim dedi. Hiç kimse buna yanaşmadı Nusrada ..Çünkü böyle bir inanç yahut menhecleri yok idi.

Kaide'nin devlet olma düşüncesi yoksa
-Afganistan İslam Emirliği
-Yemen'in Güneyinde ki İslam Devleti
-Somali'nin yarısından fazlasını kaplamış olan İslam Devleti.
-Kafkasya İslam Emirliği
-Suriye'de ki Devlet

Bunlar ne? Ha bu arada, Irak İslam Devleti; o da "Devlet düşüncesinden yoksun El'Kaide'nin" bir ürünü değil miydi?

kaide hep tavizkar tutumu, emr bilmarufu terk etmesi, müslümanları yüz üstü bırakması gibi sebeplerle zaten şer-i olarak beyat düşer..Baktı devlet bunlardan bir cacık olmayacak tuttu kendi yapısını ve devletini kurdu daha sonrada halifesini seçti. En akıllıca ve en elzem olarak yapılması gerekeni yaptı...

Kaide kime taviz vermiş? Emr'i Bi'l Ma'ruf'u ne zaman terk etmiş? Müslümanları ne zaman yüz üstü bırakmış? Ha bunları geçtim. Bunlar masiyet/siyasi hata değilmi? Küfür ve ya fısk mı ki bey'at düşsün?

4-Türk mürkdemişsin onu anlamadım ne demek istiyorsun? Ehli hal ve el akdin türklerle ne alakası var?

Sen bir önceki yazında bize haber verilmedi demedi ashab filan dedin. Ben de şöyle anladım:" Bir bölgede müslümanlar hilafet ilan ederse (Ehl'i Hal ve'l Akd) diğer bölgedekiler biatla mükelleftir." Bana bu kuralı hatırlatıyorsun. Ben de derdim o değil demek istedim.


Paylaştığın yazıyı iki kere okudum daha önce.
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşler ALLAH hakkı ıçın :) Rabbımın vardır bır planı O bir şeyi dilemesse ne dusunursen dusun olmazz o dıledıgı zaman karsısında hıc bır hukum duramaz. konuyu kapatabılırsek sevınırım
Inanın bana dıştan bakanla ıcten yasayan bır degıldır.
Lütfen ALLAH rızası ıcın ALLAH a nasıl yakın oluruz bunu dusunelım ınsaallah. bundan daha önemli değil.bu konu
 
S Çevrimdışı

soruncevaplayalım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Bir kişi meramının yazı ileburda anlatması çok zor:Birçok mesele anlaşılmıyor. Vaktim olsa yinede izah etmeye çalışacam ama vaktim yok böyle kısıtlı vakittede meseleler izah edilemiyor. tam anlaşılmıyor...

Arkadaşım sen araştır. Rabbimize dua et. Hak ne tarafta ise kalbimizi oraya çevir diye ..Adnaninin duası ile dua ediyoruz:

EY RABBİMİZ ŞAYET BU DEVLE YAPISI HAK İSE BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN KALBİNİ ORAYA MEYLETTİR, SEVDİR, ONLARA DAHA DA GÜÇ VE KUVVET VER..
ŞAYET HAK DEĞİL İSE ONLARI BİR AN ÖNCE YOK ET VE HAK OLAN KİMSELERİ GETİR,

ŞAYET EKSİKLERİ VE HATALARI VAR İSE düzelt onları ıslah et...allahümme amin...
 
Üst Ana Sayfa Alt