Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sen Kendini Değiştirmedikçe…

Zeynep Bint-i Huzeyme Çevrimdışı

Zeynep Bint-i Huzeyme

Üye
İslam-TR Üyesi
islahat-hareketi.jpg



“…Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar ALLAH, onlarda bulunanı değiştirmez…”
(Ra’d: 11)

Toplum bozuluyor, insanlar acayipleşiyor, ahir zaman fitneleri her yanı sarmış. Deccal mi çıktı? Yecüc mecüc mü salınıverdi?Bu gidiş hayra değil. Mütemadiyen sızlanıp duruyorsun. Gözün hep etrafta, neler olup neler bitiyor, zaman nasıl bozuluyor anlam veremiyorsun.

İlkin garip gelmişti İslam, üç beş kişi ile ayakta duruyordu. Sonra dava erleri çıktı. Onlar, yüzler binler oldu. Garipliği son buldu İslamın. Sonrası da garip olacaktı İslam’ın. “Ama nasıl?” diyor, hayret ediyorsun. Binler değil, milyonlar değil, 1.5 milyar Müslümana rağmen nasıl garip kalır İslam? Nasıl sahipsiz, nasıl yalnız kalır?

Garip kalıyorsa İslam, bir sebebi, bir müsebbibi olacaktı elbet?

Zaman bozuluyor, İslam garip kalıyorsa, bu garip kalmada mesela senin hiç mi payın yok?


Güneşin gurub ettiği gibi, gurub ediyor İslam. Tereyağından kıl çekilir gibi çekiliyor içimizden. Sahip çıkılmayan her şey gibi o da gidiyor, yitiyor…Öyle gurbete gider gibi gitmiyor aslında, kaybolmuyor ortalıktan. Sadece senin yüreğinden, İslam’ı sahiplenmeyen her kişinin yüreğinden yitip gidiyor…
Unutmuştun, umursamamıştın çoğu kez. Kimliğinde “İslam” yazıyor diye, senden hiç gitmez, tapusu hep sende kalır sanmıştın. Yüreğinde diri kalması için emek vermen, dert etmen, sızısını çekmen gerektiğini düşünmemiştin hiç…

Umursamazlığınla hem İslam’ı, hem Müslümanları garip bırakıyordun… Yanıbaşında sızlayan yürekleri, gizliden ağlayan gözleri hiç farketmemiştin. Çevren bozulmaya başladığı zaman nasıl sessiz kaldığını düşün. Komşun faizle ev alacağını söylediğinde ona engel olmak için uğraşmayışını, diğeri çarşafını pardesüsünü çıkarıp yerine kısa ceket giydiği zaman bunun yanlış olduğunu söylemeyişini düşün. İlk kez kaşını aldığı zaman kızın, dar pantalon giymek istediği zaman, net bir dille asla demeyişini, oturup ağlamayışını, için yanarak dua etmeyişini… Çevrende, hatta ailende olup bitenleri sadece seyredişini düşün…

Sonra sende zamanla değişmeye başladın.


Hayat böyleydi işte. Günlük koşuşturmalar, geçim sıkıntısı, daha müreffeh bir yaşam özlemi… Yarım bıraktığın okulu bitirdin ilkin. Çalışman lazımdı. Kendini ispat etmen, toplumun ileri gelenlerinden olman lazımdı. Üzerindeki kıyafetin çok geniş değilmiydi? Kaşların oldukça kalın. Gözlerinde azıcık bir sürmeden ne olurdu? Başörtüsü küçülse azıcık…

Tomarla para verdin salondaki avizeye, kabartmalı halıların, pullu janjanlı perdelerin, her biri diğeriyle uyumlu pahalı örtüler… Minderler çok sıradandı artık…
Önceleri yabancı erkeklerle konuşmak zorunda kalsan, gözlerini yere indirirdin, yüzün kızarırdı. Sonra bir iki derken bir baktın garipsemiyorsun yaban elleri. Kaçırmıyorsun gözleri gözlerinden…

Hani balkona bile başı açık çıkamazdın sen, pencereden öyle bakamazdın.


Kapı çalsa kenarda daima hazırda başörtün dururdu. Askıda pardesün… Bir kaç ilahi vardı sevdiğin. “Kur’anı iyi okuyayım” diye epey dert etmiştin. Konferansları kaçırmaz, sohbetler arardın daha iyi bir kul olayım diye. Ailenle beraberken edepsiz bir görüntüye tahammül edemezdin. Şaşırırdın nasıl kapatacağını tv’yi…

Namazı dört gözle beklediğin o günlerde, birgün küçük meşguliyetleri sebep ederek namazlarını terkedeceğin hiç aklına gelmezdi. Sen bile anlayamadın buralara nasıl geldiğini. Ama içindeki sızıyıda kaybetmiştin zamanla. İnsanı insan eden günahlara karşı vicdan azabıydı oysa, unutmuştun…

Sen değişirken, değişen tek sen değildin aslında. İslamlığın, Müslümanlığın, imanın, diğergamlılığında değişiyordu. Senin değişmen kimlere etki eder, kimleri yaralar bilmiyordun. Görmek istememiştin ama değişmek istemeyenler vardı çevrende. Direnip direnip üç beş kişi kalanlar. “Hayatımdan İslam gitmesin. İslam bende hayat bulsun, onu garip etmeyeyim” diyenler vardı. Ne örtüsünden, ne sosyal yaşamından İslam’ı çıkarmak istemeyenler, ALLAH’sız bir yaşamı reddedenler vardı. Ama kolsuz kanatsız, ama tek başına kalmışlardı. Sende sırtını dönmüştün onlara, görmezden gelmiştin…

Oysa Müslümandın sen

Peki neden söylemlerin, fiillerin İslam’dan değildi. Bu feminist yaklaşımlar, özgürlükçü takıntılar, erkeğin üstünde olma, toplumda öne çıkma çabaları. “Dünyanın bin türlü hali var” diyordun. “Erkeğe muhtaç olmamak lazım. Ekonomik özgürlüğüm elimde olsun.” Tevekkülü çoktan rafa kaldırmıştın bile. Örtüsünü çıkarmamak için direnen arkadaşının kızına akıl veriyordun hani. “Okuldan sonra örtünürsün, Allah affeder, senin niyetin iyi olsun” diyordun…

Hiç destek olmadın din kardeşine. Onu hep yalnız bıraktın. Bozuk düzene karşı çıkamayan kalabalıkların arasında olmayı yeğledin.Üç beş azınlık cesurca davranıp inançsızlıklarını tüm topluma yaydılar. Sen sustun, korkak bir zavallı gibi sustun! İnancını ayakta tutamadın…

Her mümin üzerine düşeni yapsaydı, hiçbir mümin kendini dünyada garip hissetmezdi. İslamı elinden geldiğince yaşayan her mümin, İslam duvarını ayakta tutan bir tuğla gibidir.


Neden garip bıraktın kardeşini? Bu acımasız düzene neden arka çıktın?

Eşin tefsir derslerini bıraktı, face sayfasında nazendelerden videolar paylaştı sustun!

Kızın o absört kıyafeti giyerken “gençtir” dedin sustun!

Beden eğitimi dersinde kocaman kızına erkeklerin önünde takla attırdılar sustun!

Sınıf öğretmeni, iğrenç bir klipteki şarkıyı söylemesini, dansını yapmasını “ders” diye verdi sustun!

Büyük bilbordlarda gördüğün ahlaksız resimleri şikayet etmedin sustun!

Örtüne saldırdılar, inancına saldırdılar, Peygamberine, ecdadına saldırdılar sustun!

Bu toplum bozulduysa, bu din garip kaldıysa, dinini tavizsiz yaşamaya çalışan müslümanlar bir avuç kaldıysa bilki bunda en büyük etkenlerden biri de sensin.

Şimdi zaman kötü diye oturup sızlanmanın, ah vah etmenin ne anlamı var?

Ne zaman kendine geleceksin? Ötelediğin görmezden geldiğin, sızısını kaybettiğin değerlerine ne zaman yeniden sarılacaksın?

Bak aynaya! Bir yıl daha yaşlandın. Kabre bir yıl daha yaklaştın.

Kaç yıl daha ertelenir ahiret? Kaç yıl daha sırt dönebilirsin gerçeklere?

Dünyayı avuçlarında kaç yıl daha tutabilirsin?


Cahide Sultan
 
Üst Ana Sayfa Alt