Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sahabeden Öğütler - Her Gün Için -

T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Paylaşımlarda Mevâizu's-Sahâbe, Sâlih Ahmed eş-Şâmî kitabından yararlanılacaktır İnşeallah. Takdir engel olmazsa her gün yazmaya çalışacağım İnşeallah. Dualarınızda unutmayın.

ÖNSÖZ

Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'adır. En iyi salât ve en mükemmel selam, âlemlere rahmetolarak gönderilen, efendimiz Muhammed'e, âilesine ve bütün ashabınadır.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in ashabı, insanlık tarihinde söz söyleme sanatının doruk noktasındaki nesil sayılır. Çünkü onlar, hidayet ve hayrı, dünyanın her tarafına götürmek için, Ummu'l-Kura'nın topraklarından hareket eden, hidayet mesajını taşıma kervanında Rasûlu sallallâhu aleyhi ve sellem'in ashabı olmaları için Allah'ın seçtiği kimselerdir.

Onlardan önceki hiçbir nesil bu mevkiye yükselmemiş olup daha sonra gelecek hiçbir nesil de o ulaşamayacaktır.

Bu, sâdık ve masduk olanın (Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'in): "En hayırlı nesil, benim içinde bulunduğum ve ondan sonra gelenlerdir." sözüyle açıkladığı husustur. Yüce Allah da bunu: "Allah elçilik görevini kime vereceğini bilir." sözüyle belirtmiştir.

Âyetlerin gökten tek tek indiğini gören bu nesil, kelimeleri, harfleri ve kalp atışlarını görmüşlerdir. Vahyi alırken Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'in yüzünden nasıl ter aktığını görmüşlerdir.

O nesil; yalanlamayı, işkenceyi, ablukaya alınmayı yaşamıştır. Sonra inanç yüzünden kovulmayı ve hiçreti yaşamıştır, daha sonra düşmanı geri çevirmek için cihad dönemi başlamış, arkasındanda nuru bütün insanlara götürmek için âilesini, yurdunu ve malını mülkünü bırakmıştır.

Onlar; emir ve tavsiyelerini dinlemek, yasaklarından vazgeçmek, çağrısına cevap vermek, sevinç ve üzüntüsüne katılmak, canlarını, âilelerini ve mallarını ona feda etmek üzere, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'i adım adım takip etmişlerdir.

Onlar; değerlerini, ancak imanında samimi olan her mü'minin bildiği, fakat hiçbir münafığın saygı duymadığı eşsiz nesildir.

Bu nesle, başkalarına verilmeyen imkânlar verildi: Onların tecrübeleri ve meselelere bakışları, Allah'ın kitabını ve elçisinin sünnetini anlamada kaynak kabul edilir.

Bundan dolayı, onların sözleri, her Müslüman için önemli bir kaynak sayılır. Çünkü onların sözleri, müslümanı en iyi zamana götürür. Müslümanların o hoş kokuyu koklamasını, kalp gözüyle -kulağı ve gözü dolduran- o isimleri günlerce görmesini sağlar.

Bu ve bunun benzeri manalar çoktur. Bunlar, belki "Geri dönme ve onun emir ve yasaklarına sarılma yolunda bir adım olur." diye bazı sahabîlerin söz ve öğütlerini toplamaya sevkeden şeydir.

Yüce Allah'tan, Müslümanları dinlerine güzel bir şekilde döndürmesini, bu çalışmayı ve diğer çalışmalarımızı kendi rızasına uygun kılmasını diliyorum. O, istenilecek olanın en iyisidir. Allah, Efendimiz Muhammed'e, âilesine ve ashabına salât ve selam etsin.

Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'adır.

1 Rabîulevvel 1419 h.
Salih Ahmed eş-Şâmî

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
----------------------------------------
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK (Radıyallahu Anh)

Büyük Tevazu

Ebû Bekir radiyallahu anh, halife olduktan sonra bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında Allah'a hamd etikten sonra ve oa övgüde bulunduktan sonra şunları söyledi:

"Ey cemaat! En iyini olmadığım halde, başınıza geçtim.* Fakat Kur'an indi. Peygamber sallallâhu aleyhive sellem sünnetini koydu. O bizeöğretti, bizde öğrendik.

İyi bilin ki en akıllı kişi, Allah'ın yasaklarından kaçınandır. En ahmak da günaha dalandır. En güçlünüz, benim yanımda mazlumun ahını kendisinden alıncaya kadar en zayıfınızdır. Bana göre en zayıfınız da, hakkını zâlimlerden alıncaya kadar en güçlünüzdür.

Ey cemaat! Ben ancak Paygember sallallâhu aleyhi ve sellem'in yoluna uyan birisiyim. Bid'atçi değilim. Ben iyi idare edersem, bana yardımcıolun. Eğer doğru hareket etmezsem, beni doğruya çağırın. İbn Sa'd, et-Tabakâtu'l-Kubra, Dâru İhyâi't-Turâsi'l-Arabî, 3/97.
----------------------------------------
* Hasan-ı Basrî bu cümleyi şöyle yorumlamıştır: Vallahi, o, tartışmasız onların en iyisidir. Fakat mü'min, tevazudan dolayı kendinin derecesini düşürür. Kenzu'l-Ummâl, no: 14050.
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
Son düzenleme:
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
----------------------------------------
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK (Radıyallahu Anh)

Kendinizi Hesaba Çekin


Ebû Bekir radıyallahu anh bir hutbesinde şöyle demiştir:

"Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin! Bir millet Allah yolunda cihadı terk ederse, Allah onları fakir hale getirerek rezil eder. Milletin fertleri arasında kötü şeyler yaygınlaşırsa, Allah onların hepsine bela gönderir. Kenzu'l-Ummâl, no: 14114.
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
----------------------------------------
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK (Radıyallahu Anh)

Bir Uyarı


Ebû Bekir radıyallahu anh birhutbesinde şöyle demiştir:

"Vallahi, ben sizin en iyiniz değilim. Bu makamda bulunmayıda istemiyorum. Aranızda bana yardım edecek kimseler olmasını isterim. Siz, aranızada tamamen Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem gibi mi hareket edeceğimi zannediyorsunuz? Bunu yapamam. Çünkü Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem vahiyle korunup destekleniyordu. Onun yanında bir melek vardı. Benimde bir şeytanım var. Öfkelendiğimde benden uzak durun ki size dayak atmayayım veya saç sakalınızı çekmeyeyim. Beni gözetin. Kenzu'l-Ummâl, no: 14118.
----------------------------------------
Hasan-ı Basri rahimehullah bu hutbeyi şöyle değerlendirmiştir: "Vallahi daha önce böyle bir hutbe okunmamıştır." Mevâizu's-Sahâbe, s. 53.
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
----------------------------------------
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK (Radıyallahu Anh)

Bedir Savaşına Katılanlar


Ebû Bekir radıyallahu anh'a: "Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in halifesi! Bedir'e katılanlara görev vermiyor musun?" dediler. O da şöyle cevap verdi:

- Ben onların mevki ve derecelerini biliyorum, onları dünya ile kirletmek istemiyorum. Tehzîbu Hılyeti'l-Evliya, 1/61.
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
Son düzenleme:
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
----------------------------------------
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK (Radıyallahu Anh)

Hakaretin Sonu


Birisi, Ebû Bekir radıyallahu anh'a: "Vallahi, sana, seninle birlikte kabre girecek şekilde söveceğim." dedi.

Ebû Bekîr radıyallahu anh da:

- O, benimle değil, seninle birlikte girecek, dedi. el-Ikdu'l-Ferîd, 2/124.
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
----------------------------------------
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK (Radıyallahu Anh)

İbret ve Ders Almak


Ebû Bekir radıyallahu anh şöyle demiştir: "Gençliklerine aldanan güzel ve temiz yüzlüler nerede?

Şehirler kurarak etrafını surlarla çevirenler nerede?

Savaş alanlarında üstünlük sağlayanlar nerede?

Zaman onları yok etti. Şimdi onlar, karanlık mezarlarındadırlar. Haydi, hemen kendinizi kurtarmaya bakın."
Sıfatu's-Safve, 1/136; Tehzîbu'l-Hılye, 1/58.
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İslam'da Ashabı Suffe


İslam cemaati içerisinde, bütün hayatını İslam'a adayan İslam'ın ilerlemesi için gücünü son damlasına kadar kullanan, Allah-u Teâlâ'nın rızasını ve cennete kazanmaktan başka derdi olmayan, diğer Müslümanların dertlerini ve yüklerini taşıyan bir topluluk olmadıkça Müslümanların ilerlemeleri mümkün değildir.

İşte bu topluluk öyle bir topluluktur ki; bu topluluğun fertleri yemek için yaşamazlar. Bilakis yaşamak için yerler.

Onlar bütün vakitlerini daha fazla rızık ya da dünya malı kazanmak için geçirmezler.

Onlar ancak başkalarına muhtaç duruma düşmemek için, sadece zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak kadar çalışırlar, bunun dışındaki vakitlerini ise, İslam ve Müslümanlara hizmet etmek için harcarlar.

İşte alimler, müçtehidler, büyük İslam liderleri ancak bu gibi kimselerin arasından çıkar. Zira bu sıfatları elde etmek için çok bol zamana ihtiyaç vardır.

Dünyada daha rahat bir hayat elde edebilmek için mücadele verip bu uğurda vaktini harcayan bir kişinin, yukarıdaki sıfatlar için gerekli olan ilim ve tecrübeyi elde etmesi mümkün değildir.


Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem zamanında, ashabı suffe denilen o seçilmiş sahabeler bu özelliklere sahip kimselerdi. Onlar kendilerini İslami ilimleri öğrenmeye, dolayısıyla Müslümanlara hizmet etmeye adamış örnek bir sahabe topluluğuydu. Onlar ölmeyecek kadar yerler ve az uyurlardı.

Bu kimseler o toplumdaki en fakir kimselerdi. Hatta kalacak evleri olmadığı için mescitte kalırlar, gecelerini Kur'an okumak ve İslami dersler yapmakla geçirirler, gündüzleri de su taşır, odun toplayıp satarlar ve kazandıklarıyla da yiyecek alırlardı.

Bu kimselere Kurra (okuyucular) denilirdi ve büyük İslam tebliğcisi sahabeler bunların arasından çıkmıştı.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem İslam'ı yaymak için tebliğci göndereceği zaman bu kimseleri gönderirdi.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in Bi'ri Mauna ve Reci Vakalarında İslam'ı tebliğ için gönderdiği kimseler bu kimseler arasından seçilmiş kimselerdi.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ehli suffaya büyük değer verir, bir ziyafete çağrılsa ehli suffayı da beraberinde götürür, onların ihtiyaçlarını herkesin ihtiyacından önce düşünürdü.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem kendisine gelen sadakaları öncelikle onlara gönderirdi. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem gibi diğer Müslümanlar da ehli suffaya çok sıcak davranırlar, kendileri aç yattıkları halde onları doyururlardı. Şüphesiz onlara verilen bu değer onların ifa ettikleri önemli görevden dolayıydı.


O halde İslam cemaatinin ilerleyip sağlam bir yapıya kavuşabilmesi için; içinde ashabı suffe gibi bütün vaktini İslami ilimleri elde etmek ve İslam'ın ilerlemesi için harcayan, İslam'ı ve Müslümanları her şeyden fazla düşünen, kendi nefsini arka plana itip nefsinin isteklerine Allah için sabreden bir topluluğun bulunması şarttır.

İşte bu gibi kimselerin sayısı İslam cemaati içerisinde ne kadar fazla olursa ve bu fertler ne kadar sağlam ve ihlaslı olursa, inşa edilecek İslam binası da o kadar yüksek ve o kadar sağlam olur. çünkü İslam binası ancak bu gibi kimselerin omuzları üzerinde yükselir.
 
Halid Ahmed Çevrimdışı

Halid Ahmed

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Dininizi doğru öğrenin,yoksa yaşadığınızı din zannedersininiz.(Hz.Ömer r.a.)
 
H Çevrimdışı

Hanefi mezhebi

Üye
İslam-TR Üyesi
Sahabilerden biri Hz. Ebu Bekir'in yanına gelip ondan şöyle bir istekte bulunmuş:
"Çok günahkârım, benim için dua eder misin?"
Hz. Ebu Bekir Efendimiz de şu şekilde bir dua etmiş:
"Yâ Rabbi, bir günahkâr bir diğerinden dua istiyor, ikisini de affeyle."
 
H Çevrimdışı

Hanefi mezhebi

Üye
İslam-TR Üyesi
Esir götürülüb idam edilmek üçün darağacına getirildikde Ebu Süfyan Zeyd bin Desinneden (r.a) böyle sorar: “Ey Zeyd, Muhammedin(s.a.v) indi senin yerinde olub onun boynunu vurmağımızı və sen de ailenin yanında olmağını isterdinmi? Hz.Zeyd bin Desinne bu muhteşem cavabı verir: “Vallahi, benim öz ailemin yanımda olması bir tarafa, Muhammede şimdi olduğu yerde bile, her-hansı bir dikanın batmasını istemem. Bu muhteşem cavabı duyan Ebu Süfyan böyle diyorr: “Muhammedin(s.a.v) dostlarının onu sevdiyi kadar insanlardan hiçbirinin başka birini sevdiyini görmedim”.(İbn Sad, II,55-56; Kadı İyaz, Eş-Şifa,28-29.)
 
Üst Ana Sayfa Alt