Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Risale-i Nur'larda Tezat ve Yanlışlıklar! (Kitab)

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tasavvuf ehli , kendi sapkınlıklarının; ehli sunnet muslumanlarının itibar etmesi için, itibar edilmiş İslam büyüklerinin isimlerini kendi menkıbelerine ekleyerek , sapkın tasavvuf hikayelerini kendi ağızlarından dillendirerek, muslumanların Abdulkadir Ceylani'nin isminden çekinerek itiraz etmesini engelleyerek, maalesef benimsenmesini sağlamışlardır!

Ebu Hurayra (r.a.) diyor ki:

"Bir adam Rasulullaha geldi ve ona "Ey Allanın Rasulu, ben açlıktan bittim." dedi.
Rasulullah, hanımlarına bir adam gönderdi. Adam onlarda hiçbir yiyecek bulamadı. Bunun üzerine
"
Bu adamı bu gece misafir edecek kimse yok mu? Allah ona rahmetini versin." buyurdu.
Bunun üzerine Ensar'dan bir kışı ayağa kalktı ve "
Ben misafir ederim ya Rasulallah." dedi ve adamı alıp evine götürdü. Hanımına "Bu, Resulullahın misafiridir, bundan hiçbir şey esirgeme." dedi.
Hanımı: "Vallahi evde çocukların yiyeceğinden başka bir şey yoktur." dedi. Adam: "
Çocuklar akşam yemeğini istediklerinde onlan uyut gel, lambayı söndür. Bu gece karnımızı dürelim." dedi.
Hanımı bunları yaptı. Sonra ev sahibi hakkında sabahleyin Rasulullah şöyle buyurdu: "
Allah falan adama ve falan kadına hayret etti. (Onları takdir etti). "İşte bunun üzerine bu âyet nazil oldu.

"Daha önce Medine’yi yurt edinmiş ve imanı kalplerinde yerleştirmiş olanlara gelince, onlar, kendi yurtlarına hicret eden din kardeşlerini severler, onlara verilen şeyden dolayı gönüllerinde bir kıskançlık duymazlar ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendi nefislerine tercih ederler, kim nefsinin ihtiraslarından korunur ise, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir" (Haşr-9)


Sevgili Peygamberimiz bir gece evinden dışarı çıkmıştı. Bir de baktı ki Ebûbekir ve Ömer de dışarıdalar. Onlara:
"- Bu saatte sizi evinizden dışarı çıkaran sebep nedir?" diye sordu. Onlar:
- Açlık, yâ Rasûlallâh! dediler. Peygamberimiz:
"- Canımı elinde tutan Allâh'a yemin ederim ki sizi evinizden çıkaran sebep, beni de evimden çıkardı, haydi kalkınız!" buyurdu. İkisi de kalkıp Rasûl-u Ekrem'le birlikte Ensâr'dan birinin evine geldiler. Fakat o zât evinde değildi. Hanımı Rasûlullâh'ı görünce:
- Hoş geldiniz, buyurunuz, dedi. Efendimiz:
"- Falan nerede?" diye sordu. Kadın:
- Bize tatlı su getirmek için gitti, dedi. Tam o sırada ev sâhibi geldi, onlara şöyle bir baktıktan sonra:
- Allâh'a hamdolsun! Bugün, hiç kimse misafir yönünden benden daha bahtiyar değildir, dedi. Hemen gidip içinde koruğu, olgunu ve yaşı bulunan bir hurma salkımı getirdi:
- Buyurunuz, yiyiniz, dedi ve eline bir bıçak aldı. Rasûlullâh Efendimiz:
"- Sağılan hayvanlara sakın dokunma!" dedi.
Ev sâhibi onlar için bir koyun kesti. Onlar da koyunun etinden ve hurmadan yediler; tatlı sudan içtiler. Hepsi yemeğe doyup suya kanınca Fahr-i Cihân Efendimiz, Hz. Ebûbekir ve Ömer'e şöyle dedi:
"- Canımı elinde tutan Allâh'a yemin ederim ki kıyamet gününde bu nimetlerden sorguya çekileceksiniz. Açlık sizi evinizden çıkardı, sonra evinize dönmeden şu nimetlere kavuştunuz." (Muslim, Eşribe, 140)


Ebû Talha -radıyallâhu anh- anlatıyor;
"Rasûl-u Muctebâ Efendimiz'e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkes karnına bir taş bağlamıştı. Rasûlullâh da karnını açtı. Baktık ki onda iki taş vardı." (Tirmizî, Zuhd, 39)


Ebû Hureyre -radiyâllâhu anh-'den nakledildiğine göre, Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e bir gün sıcak bir yemek getirilmişti. Yedikten sonra; "Elhamdulillâh, epey zamandır mideme sıcak bir yemek girmemişti." dedi. (İbn-i Mâce, Zuhd, 10)
 
C Çevrimdışı

cuneytoz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Cevabım Said Nursiyi eleştirenlere bir kardeşimiz bu eleştiren şahısları yazısında kendi bildiklerini kendi guruplarıyla konuşmaya davet edip hodri meydan demişti bu kısmı o kardeşimiz yeniden okuyup cevap yazarsa bu konuyu böyle bir yerde tartışmak en mantıklısı tabi aynı zamanda eleştri sahipleri iştirak ederlerse
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim, hangi nurcuyu, hangi sapkın fikir sahibini tanıyorsan çağır, yazılarımızı göster. Kuran ve sunnetle konuşsun. Sen bu yazıyı yeni görüyorsun ama bu yazılar yıllardır burada ve sapıklar okumaktadır. cevapları olsa delil verecekler ama efsane ve mitolojik hikayeleri nass belleyenlere, Kuran ve sunnetle Reddiye versen ne olur ki? Bunların bırak abilerini, ustadlarının kendileri sapık sen ne diyorsun?
Bunlar demogojiden , şia inancından başka bir şey bildikleri yok. Kuran ve sunnette olmayan , olmadığı gibi haram kılınmış orjin sapıklıkları inanç diye akaid edinmişler. Allah ıslah ediyorsun.
 
C Çevrimdışı

cuneytoz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Ben asla katılmamakla beraber hadi diyelim öyle peki neden erzurumdan muştan tut antalyalardan tut izmire kadar almanya afrika çin daha sayamadığım nice ülke ve şehir neden hizmetler buraya kadar gitti ve kitapları okunuyor madem sapkın bunca insan bunca inançlı insan da mı haşa sapkın kaç milyon kişi tesbihatlarında birbirine dua ediyor namaz kılıyor neden bu dava adamı bunca kişiye ulaşmış bu kadar bozuksa ona laf atanlar buyrun sizlerde yapın görelim aynısını diyelim birşeyler gerçekten biliyor bunlar
 
Muhammed Yusuf Çevrimdışı

Muhammed Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
senin mantığına bakarsak bu tabloyu nasıl yorumlarız acaba?bak hrıstiyan sayısı daha fazla ayrıca şu ayetide unutmamak lazım

Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.(En’âm / 116)


DÜNYA DİNLERİ VE İNANAN SAYISI

1- Hıristiyanlık: 2.14 milyar

2- İslam: 1.3 milyar

3- Hinduizm: 781 milyon

4- Budizm: 324 milyon

5- Sihizm: 19 milyon
6- Yahudilik: 14 milyon Kaynak:Haber7

https://www.islam-tr.org/serbest-kursu/15410-islam-da-olcu-cogunluk-degildir.html
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ben asla katılmamakla beraber hadi diyelim öyle peki neden erzurumdan muştan tut antalyalardan tut izmire kadar almanya afrika çin daha sayamadığım nice ülke ve şehir neden hizmetler buraya kadar gitti ve kitapları okunuyor madem sapkın bunca insan bunca inançlı insan da mı haşa sapkın kaç milyon kişi tesbihatlarında birbirine dua ediyor namaz kılıyor neden bu dava adamı bunca kişiye ulaşmış bu kadar bozuksa ona laf atanlar buyrun sizlerde yapın görelim aynısını diyelim birşeyler gerçekten biliyor bunlar

Aynı cahiliyye mantığıyla bir değerlendirme ve doğruluk ölçüsü.

Sen Dunyada masonların; yehova şahitlerinin olmadığı bir ülke adı söyleyebilir misin? Bunların ayrı ayrı sayılarının milyonları geçtiğini bilir misin? Nice batıl ve sapık dinlerin sayısı, Nurcuların katbe kat fazlasıdır.
Çokluk Hakk üzere olmanın değil , Şirk üzere olmanın belirtisidir, itikadınızı Kur'an ve sunnete göre sorgulayınız.
 
C Çevrimdışı

cuneytoz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bu kitaplar çinceye terceme ediliyor çinli bir rus bile müslüman oluyor ne güzel anlatılmış diye rusyada albay askerleri susturamazken risaleyi pür dikkat dinlemeleri Said nursinin hakkında açılan bir çok davadan beraat etmesi afyon hapsinde kışın ortasında camekansız bir oda da üstelik alttan su verdikleri halde ölmemesi nice katı kalp ataistin imana gelmeleri hepsi risalei nurun mucizileri örnekler saymakla bitmeyecek kadar çok hakkında iftira atarken bin kere düşünüp bir kere yorum yapın hata edersiniz günahtır derim
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bu kitaplar çinceye terceme ediliyor çinli bir rus bile müslüman oluyor ne güzel anlatılmış diye rusyada albay askerleri susturamazken risaleyi pür dikkat dinlemeleri Said nursinin hakkında açılan bir çok davadan beraat etmesi afyon hapsinde kışın ortasında camekansız bir oda da üstelik alttan su verdikleri halde ölmemesi nice katı kalp ataistin imana gelmeleri hepsi risalei nurun mucizileri örnekler saymakla bitmeyecek kadar çok hakkında iftira atarken bin kere düşünüp bir kere yorum yapın hata edersiniz günahtır derim

beyni kapıya sıkışmış çocuk; hiç düşünmüyormusun, Çinceye çevrilen Kur'an-ı kerimi okuyan Çinli kafir musluman olmuyor ama Sapık Risaleyi , mesneviyi okuyunca musluman oluyor diyorsun! Onlar rasulullahın getirdiği dine inanmıyor geçmiyor, Saidin , Ruminin dinine geçiyorlar. fehimte
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Mesela, "Risale-i Nur ilham edildi veya yazdırıldı" kelimelerinin Risale-i Nurdaki maksadı şudur:


  • Eski zamanda, imanın esasları mahfuzdu, teslim kuvvetli idi. Teferruatta, âriflerin marifetleri delilsiz de olsa, beyanatları makbul idi, kâfi idi. Fakat şu zamanda dalalet-i fenniye, elini esasata ve erkâna uzatmış olduğundan, her derde lâyık devayı ihsan eden Hakîm-i Rahîm olan Zât-ı Zülcelal, Kur'an-ı Kerim'in en parlak mazhar-ı i'cazından olan temsilâtından bir şu'lesini; acz u za'fıma, fakr u ihtiyacıma merhameten hizmet-i Kur'ana ait yazılarıma ihsan etti.

Sözün özü bu satırlarda gizli . Said Nursi ; Kendisine Risale-i Nurun yazdırılmasının sebebini ve önceki Ariflerin , alimlerin kitaplarına Allah c.c.nın yazdırmama sebebini bahsediyor ve , kendisine haberi ve ihtiyarı olmadan Allah c.c. tarafından yazdırılmasının sebebi olarak da Batıl felsevi akımların (Tıkla : Sorularla Risale | "Fakat ?u zamanda dalalet-i fenniye, elini esasata ve erkana uzatm?? oldu?undan,.." cümlesini nas?l anlamal?y?z; fen, elini iman esaslar?na nas?l uzatm??? ) İslam dinine hucum etmesini gösteriyor!.
Subhannallah, kendi kitaplarının itibar edilmesi için bu kadar büyük bir sapık bir iftira atılabilir! Sanki 1400 kusur senedir İslam dinine saldırı sadece Said Nursinin döneminde olmuş , ve yie sanki Sadece Said Nursiden başka kitap yazan olmamıştır! Bu tür sapık kitapların Vahy eksenli bir din anlayışına sahip olması gereken muslumanlar arasında reddedilmesi gerektiğini bilmiyormuşcasına, bir de mudafasına soyunuluyor.
Allahın yazdırdığı kitapta İslam akidesine aykırı inançlar, uydurma hadisler, küfür sözler bulunur mu?

Tevhid akidesiyle tanışmayanların , sevgide şirk düşrerek körü körüne şeytanın fısıldamalarını Allahın fısıldamaları sanması gayet doğaldır. Rabbim bunlara şirki terk edip, Sadece Rabbin Kitabına dönmeyi nasib eylesin!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Arkadaşaşlar, benim Risale-i Nurdan soracağım sorular, kıyıda köşede kalmış ve teferruattaki sorular olmayacak. İmana ve itikada taalluk eden ve her mü'minin cevabını bilmesi gereken sorular olacak. Yani, bir lise talebesi gelse ve size bu soruları sorsa, o gence akli ve mantıki cevaplar verebilir misiniz manasında sorular. Bu sorulardan maksadım, kimseyi sınava çekmek veya birilerinin noksaniyetini ortaya koymak değil, Risale-i Nurun kıymetini izhar edip, bir kısım su-i zanları def etmektir.

Risale-i Nur, "Allahü ekber" demenin bile yasak olduğu ve bir tek dini eser neşredilmesinin izin verilmediği fecaat devrinin mahsülüdür. Böyle bir eli yağda bir eli balda söz söylemek, tenkid etmek kolaydır. Böyle 19 kere zehirlendiğiniz 27 senenizin hapiste geçtiği, dünya zevki namına bir şey görmediğiniz ve idamla yargılandığınız bir sırada böyle 5000 sayfa eser yazmış ve milyonlarca insanın imanını kuvvetlendirmiş ve tahkikten taklide çevirmiş bir eser sahibini takdir etmemiz gerekir. Nankör olmamak gerekir.


Kur'an ve sunnetten beri olduğunuz için bizden de kendi dininiz gibi Kuran ve sunnet yerine akli ve mantıki cevaplar mı bekliyorsunuz? Herkesin akli ve mantığı farklı olduğunu, cevapların da farklı olabileceği , bu sebeble Ehli sunnet inancı gibi Kuran ve sunnetin vereceği cevapları neden içinize sindiremiyorsunuz ?

Şimdi istediğin soruyu sor! Fakat aynı şekilde bizim de Risalelerin içeriğiyle ilgili soracağımız sorulara (bu başlıkta 1. bölümdeki iddialara ve Said Nursi gerçekleri Videolarındaki Sapıklıklara) bizim inancımıza göre, Kur'an ve sunnetle cevabınızı vereceksiniz!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Arkadaşım, Kur'an ve sünnet hükümlerini akla dayandırıyorlar. Yani, Kur'anın ve sünnetin esasatı her şeyi akla tesbit ettiriyor. Kur'ana ve sünnete tam muhatap olamayanlar ise, Kur'anın hükümlerini taklidi olarak kabul etmeye mecbur olurlar. Bırakın teferruat ile uğraşmayı. Ağacın kökleri çürütülüyor siz ağacı budamakla önlem almaya çalışıyorsunuz. Bu zamanda fen ilimlerini okuyan gençler sizin gibi taklidi kabul etmiyorlar. Akıllarındaki her bir şüpheye ve vesveseye cevap almak istiyorlar. Niçin Risale-i Nurun "SÖZLER" isimli kitabını eleştirmiyorsunuz ve menfi veya müspet bir şey söylemiyorsunuz.

Her ne ise..ben bazı iddalara(ebced ve yazdırıldı gibi konulara) cevap verdim. Diğerlerine de cevap vereceği inş. Şimdi Risale-i Nurdaki iman ve Kur'an meselelerine mukabele etmeye hazır olan varsa karşıma çıksın. İsterseniz ayrı bir başlık altında da o meseleleri sorabilirim.

Kur'an ve sunnetin hukumleri akla dayandırıyor olması , Şeytanın yazdırdığı sapık kitap Risalelerin akla ve mantığa uyduğunu nasıl uyduruyorsun? Ne zaman ebced, cifir konusunu delillendirdin? Kendi zırvalarını ehli sunnet delilleri mi sayıyorsun? İslam ummetine göre konuşmuyor, narcılık dinine göre konusuyorsun. Zaten Risaleleri İslama uygun görsek kabul ederdik. Kur'an ve sunnetten örnek deliller olmadığı sürece tümden reddedilirsin!!! Hala kafan basmıyor!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cevaplar Arada renkli şekilde gelecektir:

çekirdek;205736' Alıntı:
Arkadaşım, seni fena halde aldatmışlar. Çünkü, Said Nursi bu ebced hesabına sık sık başvurmuyor. Risale-i Nurda ebced konusu yaklaşık 5000 sayfadan sadece 20-30 sayfa..O da Sözler, Lem'alar, Mektubat kitaplarında yok. Ve Şualar isimli kitabın ise en sonunda..Bunun da iman ve Kur'an hakikatlerine göre teferruat olduğunu da söylüyor zaten. Bu teferruat konuya takılıp, çok kıymetli hakikatleri görmezden gelmek tam bir insafsızlıktır. Her ne ise..bir bakalım:

Beşinci Nokta: Bu hesab-ı ebcedî, makbul ve umumî bir düstur-u ilmî ve bir kanun-u edebî olduğuna deliller pek çoktur. Burada yalnız dört-beş tanesini nümune için beyan edeceğiz:

Birincisi: Bir zaman Benî-İsrail âlimlerinden bir kısmı huzur-u Peygamberî'de surelerin başlarındaki آلم ٭ كهيعص gibi mukattaat-ı hurufiyeyi işittikleri vakit, hesab-ı cifrî ile dediler: "Ya Muhammed! Senin ümmetinin müddeti azdır." Onlara mukabil dedi: "Az değil." Sair surelerin başlarındaki mukattaatı okudu ve ferman etti: "Daha var." Onlar sustular.

*******

REDDİYE

Said Nursî, bu hadisin ne kaynağını ne de sıhhat derecesini belirtmiş, üstelik hadisi hem eksik, hem de yanlış nakletmiştir:

Hadisi İbn İshak, İbn Abbas (r.a.)’tan rivayet etmiştir. Bu rivayete göre İbn Abbas şöyle demiştir:

Hz. Peygamber (s.a.v.), Bakara suresinin başındaki "Elif, lâm, mîm. Zâlike’lkitâbu (...)" ayetlerini okurken, yanına Ebu Yasir b. Ahtab geldi. Sonra Ebu Yasir’in kardeşi Hayy b. Ahtab ile Ka‘b b. el-Eşref de geldiler. Hepsi, Hz. Peygamber’e "elif, lâm, mîm"in manasını sordular ve:
-Kendinden başka ilâh olmayan ALLAH için söyle, bunun sana gökten geldiği doğru mu? dediler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
-Evet, aynen böyle indi, buyurdu. Hayy da:
-Eğer doğru söylüyorsan, ben bu ümmetin ecelinin kaç sene olduğunu bilirim, dedi ve şöyle devam etti:
-Ümmetinin ömrünün sadece 71 sene olduğunu, bu harflerin ebced hesabının gösterdiği bir adamın dinine nasıl gireriz?
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) güldü.
Hayy: -Bundan başkası da var mı? deyince,
Hz. Peygamber: -Evet! Elif, lâm, mîm, sâd, dedi
Hayy da: -Bu, birinciden daha çok ve ebced hesabı ile 160 sene eder. Başka var mı? dedi.
Hz. Peygamber: -Evet! Elif, lâm, râ, dedi.
Hayy da: -Bu, birinciden ve ikinciden daha çok. Biz şehadet ederiz ki, eğer doğru söylüyorsan, ümmetinin 231 senesi var. Daha var mı? deyince,
Hz. Peygamber: -Evet! Elif, lâm, mîm, râ var, dedi.
Hayy: -Şehadet ederiz ki, sana iman etmiyoruz ve hangi sözüne inanacağımızı bilemedik, dedi.
Ebu Yasir de: -Ama ben, peygamberlerimizin bu ümmetin hükümran olacağını haber verdiklerine, yalnız ne kadar hükümran olacaklarını açıklamadıklarına şehadet ederim. Eğer Muhammed doğru söylüyorsa, ben onu, bütün bu söylediklerini birleştirmiş olarak sayıyorum, dedi.
Bunun üzerine Yahudiler kalktı ve şöyle dediler:
-İş büsbütün karıştı. Azı mı, çoğu mu alacağımızı bilemiyoruz.

(Fahruddîn er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr, 1/418-419; İsma‘îl Ebu’l-Fidâ İbn Kesir, Tefsîru’l-Kur'âni’l-‘Azîm: Hadîslerle Kur'ân-ı Kerîm Tefsîri, çev. Bekir Karlığa-Bedrettin Çetiner, Çağrı Yayınları, İstanbul 1984, 2/146-147; Suyûtî, İtkān, 2/25.)
İmam İbn Kesir, bu hadisin zayıf olduğunu belirtmektedir. ( İbn Kesir, aynı yer.)



Bu hadis, sahih değildir. Bunu naklettikleri şeyin gerçek olup olmadığını araştırmayan bazı müfessirler, İbn İshak’ın Siyer’i gibi makbul olmayan siyer ve meğazî kitaplarından almışlardır. Bu gibi kitaplardaki rivayetlerin çoğu mutemet değildir. ( Rızâ, Muslih ve Mukallid, 51. Reşid Rızâ, İbn İshak’ın Siyer’inin siyer ve meğazî kitabı olması açısından makbul olmamasını kastetmemiş, "Hadisler, siyer kitaplarından alınamaz, bu kitaplar hadis rivayetinde delil olarak kabul edilemez" demek istemiştir)
İbn Münzir de bunu, başka bir tarîkle İbn Cüreyc’ten mu‘dal olarak rivayet etmiştir.
( Suyûtî, aynı yer. Mu‘dal: İsnadında birbirini takip eden iki ve daha fazla râvîsi düşmüş hadîslerdir. (...) Mu‘dal hadîsler, isnadlarından düşürülen râvîlerin kimlikleri bilinip adalet ve zabt yönünden hâlleri tesbît edilmedikçe merdûd hadîslerden sayılırlar. (Talât Koçyiğit, Hadîs Istılahları, AÜİF Yayınları, Ankara 1985, 356-357.))

Her şeyden önce, bu hadis zayıftır, hüccet olarak ileri sürülemez. Zaten, siyer kitapları zayıf rivayetler ile doludur ki, bu rivayetler asla delil olamazlar. Said Nursî birçok ayeti ebced hesabı ile tefsir ettiğine göre, buna delil olarak ileri sürdüğü bu hadisin, en azından herhangi bir hadis kitabında yer alması gerekmez miydi?

Sonra, bizzat İbn İshak, bu rivayetinden sonra şöyle der:
Surelerin başındaki bu harfler, müteşabih ayetlerdendir. Bunların ne manaya geldiğini ancak ALLAH Tealâ bilir. Yahudilerin bunları cümmel usûlüne göre hesaba kalkışmaları ve böyle anlamaları üzerine "Kitabı sana indiren odur. Onun bazı ayetleri muhkem (açık anlamlı)dir ki, bunlar Kitabın anasıdır. Diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak, kendilerine göre yorumlamak için müteşabih ayetlerin ardına düşerler. Oysa onun tevilini ALLAH'tan başka kimse bilmez. İlimde ileri gidenler: 'Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır' derler. Bunu akıl sahiplerinden başkası düşünmez." (Âl-i İmrân, 7) ayeti nazil olmuştur.
(İbn Haldun, Mukaddime, 2/193; A. Hamdi Akseki, Mezâhibin Telfîkı ve İslâmın Bir Noktaya Cem'i, (M.Reşid Rızâ, Muhâverâtu’l-Muslih ve’l-Mukallid tercümesi içinde), sad. Hayreddin Karaman, DİB Yayınları, Ankara 1974, 48)


Haydi diyelim ki, Yahudiler ile alâkalı hadis, rivayet bakımından sahihtir; fakat bu takdirde de bunu dirayet bakımından inceleriz. Bu inceleme sonunda görürüz ki, hadis yine onların çektiği manaya gelmez. Çünkü, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in, Ahtab oğlu Hayy ile Yasir’e verdiği cevaptan maksadı, onların anladığı manayı iptal ve şüphelerini gidermek olması da mümkündür. Hz. Peygamber biliyordu ki, onların maksatları gerçeği gizlemek ve insanları şüphe içinde bırakmaktır. Hatta verilen cevap üzerine kötü maksatlarını açıklamaya mecbur olan Hayy: "Muhammed! Senin işin bize karışık geldi" demiştir.
( Rızâ, Muslih ve Mukallid, 51-52)


İmam İbn Kesir de şöyle der:
Bu harflerle vakitlerin bilindiği, olayların, fitnelerin ve savaşların zamanlarının çıkarılacağını öne sürenler ise; Kur'an’da olmayan şeyler iddia etmekte ve uçulması gerekmeyen yerde uçmaya kalkışmaktadırlar. Bu husus, zayıf bir hadiste varit olmuştur ki, bu hadis bile istihracın doğruluğundan çok, batıl olduğuna delâlet etmektedir. ( İbn Kesir, aynı yer)
İbn Haldun da der ki:
Şurası da bilinmektedir ki; Ebu Yasir ve Hayy’den nakledilen kıssa, İslâm milletlerinin ömrünün mezkur adet ile tayinine ve tahdidine delâlet etmez, bunu ifade ve ispat edemez. Çünkü, bu harflerin muayyen sayıları ifade etmesi akla, yahut da tabiatta bunun böyle olduğuna dayanmaz. Bunun temeli hesap ve cifir ilimleriyle uğraşanların "cümmel hesabı" dedikleri sonradan icat edilmiş bir esasa dayanır. Bu hesap öteden beri kullanılmaktadır, şairler ve nâsirler ( yazanlar) bundan faydalanmışlardır; ancak bu mezkur harflerin ALLAH nezdinde de aynı sayıları ifade ettiğini göstermez. Ebu Yasir ve Hayy’in bu husustaki görüşleri Müslümanlar arasında değil, Yahudiler arasında bile delil olmayıp, istidlâl için elverişli değildir.

( İbn Haldun, Mukaddime, 2/193; Akseki, Mezâhibin Telfîkı ve İslâmın Bir Noktaya Cem'i, 48.)

Arapların, sayılara delâlet etmek üzere huruf-u mukattaa kullanmaya alışkın oldukları izaha muhtaç bir konudur. Belki de, onların böyle bir şey kullandıkları bulunamaz... Siyercilerin söylediklerine göre, onun aslı Yahudilere dayanır.
( Cemâleddin el-Kāsımî, Mehâsinu’t-Te'vîl: Tefsir İlminin Temel Meseleleri, çev. Sezai Özel, İz Yayıncılık, İstanbul 1990, 69)
Reşid Rıza da, cümmel hesabının eski olduğunu, bunun Araplara Süryanîler ve İbranîlerden geçtiğini belirtmektedir. ( Rızâ, Muslih ve Mukallid, 49)

İmam Şatıbî de şöyle der:
Bazılarına göre huruf-u mukattadan maksat, bu ümmetin ecelini belirleyen sayı remizleridir (cifr hesabı gibi). Siyer kitaplarında bu manaya delâlet eden sözler vardır. Bu iddianın dikkate alınabilmesi için, Kur'an indiği sırada Arapların harflere belli sayılar yükleyerek tarih düşme ya da zaman belirleme gibi bir usûlü bildikleri sabit olmalıdır. Oysaki onların böyle şeyleri bildikleri asla sabit değildir. Bunun aslı, siyer müelliflerinin de zikrettiği gibi Yahudilere dayanmaktadır
.

(İbrahim b. Mûsâ eş-Şâtıbî, Muvafakāt, çev. Mehmed Erdoğan, İz Yayıncılık, İstanbul 1990, 3/383)

İbn Abbas’tan rivayet edilen haberlerin bir kısmının uydurma olduğu, bilinen bir gerçektir. Tefsirde bir çok söz, söylemediği hâlde kendisine isnat edilmiştir. Bu hadisin ravisi olarak gösterilmesine karşın, İbn Abbas ebced hesabının bir çeşit sihir olduğu görüşündedir:
Allâme İbn Hacer şöyle der: Bu (ebced hesabı ve ondan ümmetin beka müddeti, olaylar, fitnelerin ve savaşların zamanlarının çıkarılması vb. şeyler) batıldır, ona itimat edilemez. İbn Abbas’ın Ebî Câd hesabından sakındırdığı ve onu sihir cümlesinden saydığı sabittir. Bu (sihir saymak) uzak bir görüş değildir, çünkü bu işin şeriatta aslı yoktur.
( Suyûtî, İtkān, 2/26 el-İtkān fî ‘Ulûmi’l-Kur'ân, Dâru Kahramân, İstanbul 1978/1398, 2/14. Ayrıca bak. Salih, Kur'an İlimleri, 188-189; Rızâ, age, 51.)


Risale -i Nur'daki daha pek çok Yahudi İşi Ebced ve Cifr Şirki İçin :

https://www.islam-tr.org/konu/ebced-ve-cifir-yahudi-kabalasinin-sirkidir.7852/


*******


çekirdek :
İkincisi: Hazret-i Ali Radıyallahü Anh'ın en meşhur Kaside-i Celcelutiyesi, baştan nihayete kadar bir nevi hesab-ı ebcedî ve cifir ile te'lif edilmiş ve öyle de matbaalarda basılmış.

Üçüncüsü: Cafer-i Sadık Radıyallahü Anh ve Muhyiddin-i Arabî (R.A.) gibi esrar-ı gaybiye ile uğraşan zâtlar ve esrar-ı huruf ilmine çalışanlar, bu hesab-ı ebcedîyi gaybî bir düstur ve bir anahtar kabul etmişler.


*******

Subhanallah ! Ebced ve Cifir ile Hz. Ali (r.a.) ın Celculetiye duasını ebced ve cifir ile aldığını utanmadan yüzsüzce birde bunu Kur'an ve Sunnete uygunmuş gibi bize yazıyor. Halbuki bu sözler bile İslama aykırıdır fakat Arızalı inanç sahibi Kur'an zannederek Risale ile ilgilendikleri için bu iftiraya inanıyorlar!!
Tasavvufçuların Ebced ve Cifir'in en büyük sapıklarından Muhyiddin Arabi olduğu gibi , Kendilerini Cafer-i Sadık'a nisbet ederek Kur'an ve sunnete dayanıyorlar izlenimini vermektedirler. Cafer-i Sadık, Tasavvufçu sapıklardan ve Ebced-Cifir Yahdui Kabalasının işlerinden beri tutuyoruz! Fakat Muhyiddin Arabi'nin sapıklığı ve sofiliği zaten meşhurdur!



CELCÜLETİYE DUASINI HZ. ALİ , SAİD NURSİYE VERMİŞTİR ! :

Risalelerinin hemen her paragrafında batınî manalar yüklenilmiş ütopik çıkartımlara rastlanılır. Aslının vahiy olduğunu söylediği meçhul kitabın, vahiy nazil olduğu vakit, Rasullulah (s.a.v.) tarafından İmam Ali (r.a.)'a yazdırıldığını söylüyor.
Bununla da yetinmeyen Said Nursi, kullanmış olduğu "Bediüzzaman" lakabının da vahiy ile nazil olan "Celcelûtiye"nin Süryanice karşılığı olmasından ötürü iradesinin dışında kendisine verildiğini şu ifadeler ile söyler;


SEKİZİNCİ ŞUA
YEDİNCİ REMİZ


Hem Otuzuncu Lem'a namında ve altı nükte olan risale-i esmâya bakarak bakarak
b1103.gif
deyip sair işârâtın karinesiyle, hem Yirmi Dokuzuncu Lem'aya takip karinesiyle, hem ikisinin isimde ve esmâ lâfzında tevafuk karinesiyle, hem teşettüt-ü hale ve sıkıntılı bir gurbete ve perişaniyete düşen müellifi onun telifi bereketiyle teselli ve tahammül bulmasına ve mânâ-yı mecazî cihetinde Hazret-i İmam-ı Ali'nin (r.a.) lisanıyla kendine dua olan
b1104.gif
yani "İsm-i Âzam olan o esmâ risalesinin bereketiyle beni teşettütten, perişaniyetten hıfz eyle yâ Rabbi" meâli, tam tamına o risale ve sahibinin vaziyetine tevafuk karinesiyle kelâm-ı mecazî delâlet ve İmam-ı Ali'nin (r.a.) ise gaybî işaret eder diyebiliriz.
Hem madem Celcelutiyye'nin aslı vahiydir ve esrarlıdır ve gelecek zamana bakıyor ve gaybî umûr-u istikbaliyeden haber veriyor.
Ve madem Kur'ân itibarıyla bu asır dehşetlidir ve Kur'ân hesabıyla Risale-i Nur bu karanlık asırda ehemmiyetli bir hadisedir.
Ve madem sarahat derecesinde çok karine ve emarelerle Risale-i Nur Celcelutiyye'nin içine girmiş, en mühim yerinde yerleşmiş.


Şualar, Sayfa 642 -643

Risale-i Nur Enstitüsü | Risale-i Nur Külliyatı

Risale-i Nur Enstitüsü | Risale-i Nur Külliyatı


*******

Said Nursi, Kur'an-ı Kerim'in pek çok âyetinin kendi Risalelerine işaret ettiğine inandırmaya çalışır:

"Sözler adedince otuz üç âyet, hem manasıyla, hem cifirle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa icmalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç âyet müttefıkan "Risale-i Nur"u remizleriyle.gösterdiği, hayal meyal görüldü..."

Kendisine alenen bir kitap inmeyince, bu kez inmiş olan Kitab-ı Kerim'de kendisini görmeye çalışır, bunun yollarını arar durur.

"Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken "Bana da vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğim" diyenden daha zalim kim vardır? O zalimler, ölümün boğucu dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bu gün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız." derken onların halini bir görsen" (En'âm: 93)

b1103.gif


b1104.gif
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Fida akhi, cekirdek bu tur ayet ve hadis iceren delilleri pek anlamiyor sanirim, ki Risale'lerindeki yanlislik ve sapkinliklari hala Risaleler'den deliller getirerek duzeltmeye calisiyor, galib olan zannim sudur ki cekirdek de Qur-an'dan cok Risale okuyan Nursistlere benziyor ( simdiye kadar yazdiklari bunu gosteriyor )
Hani 1 tane ayet, 1 tane sahih hadis ?

Bu linkte cekirdek ile ayni dusunenler bakin Seyhul Ekfer ile Said Nursi'yi bir gosterebilmek icin nasil da cirpinmislar, subhanAllah, bu ikisi birbirini nasil da tamamliyormus megersek.
Sorularla Risale | Risale-i Nur'da Tasavvufî Boyut
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Günlerdir İbretle izlediğimiz Risale Nur sapıklıklarını, demogojiden başka bir pislik ile delillendirmekten başka bir iş yapmayan Çekirdek namlı bu sapkın;
Kur'an ve sunnetten 1 tane delil dahi görmeyen şahsım tarafından yasaklanmıştır.


Kur'an ve sunnetten delilleri olmadıkları bir kez daha ortaya çıkan Tevhidden nasibsiz bu şahsiyetlerin zırvalama yorumlarını , kendilerinin yaptıkları gibi Kur'an ve sunnetin yerine geçirmeyeceğiz!!!!


"...Okuduklarını kitaptan sunasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları, Kitaptan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde: "Bu Allah kalındandır" derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar." (Al-i İmrân : 78 )

"...Bilgisizce insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez." (En'âm 144)

"...Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz." (En'âm 148 )

"...Allah'a andolsun ki, iftira etmekte olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz!" (Nisa: 50, En'âm: 11, Yûnus: 17, Nahl: 56, Ankebut: 68 )
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razi olsun akhi, hayirli olsun insaAllah.
Bu arkadasa bu birkac gunde hakkiyla sabr edildi, yazacaklari sabir ile beklenildi, ama ayet ve hadisden baska ne varsa getirdi buraya bosaltti kendisi.
Risaleleri savunmaya calisan Nurcu'larin hemen hemen hepsinin Risaleleri yine Risaleler ile aciklamaya calismasinin altinda Said Nursi'nin bunlarin bilinc altina siringaladigi '' Bu kitab bize yazdirildi '' sapkinligi olsa gerekir ki boyle garip isler yaparken ne yaptiklarinin bile farkinda olamayacak kadar sarhos olmuslar.

Arkadasa bir soru soruluyor, onunde ki Qur'an ve sunneten 1 delil yok, ama Risale olsun diger sapikliklar olsun, en cok da Ibni Taymiyya (r.a.) dedigi gibi yeri gelince putlasan akillardan binbir turlu sacmaliklar getiriyor.

Ey Nurcular, siz artik akillanmiyacak misiniz, sizi siraat'ten Said Nursi mi gecirecek yoksa kendisine uyulan Qur'an ve sahih sunnet mi ?
Risalelerin Qur-an'in bir tefsiri oldugu yalanina inanmayi birakin, kendinize zulm etmeyin, once 1400 senedir yazilmis olan ehli sunnet tefsirlerine bir bakin hangisi Said'e yazdirilan ( seytanlar tarafindan tabii ) Risalelerdeki gibidir ?
Hapishaneler de kalmak, acilar cekmek, zorluklara katlankmak tek basina huccet ise sizin icin, o zaman gidip Hindistan'daki Sih dinine bakin, onlar da aciyi sever, onlarda da cihad var, onlara da Islam'dan birkac birsey yansimis, emin olun hem onlar sizlerden daha tevazu sahibidir, sizin gibi dunya malina ve rahatliga yapismazlar.
 
matematikçi Çevrimdışı

matematikçi

Üye
İslam-TR Üyesi
risale i nuru çürüttüğünü söyleyen dangalaklar, dünyada artık risale i nuru tanımayan yok, sizler risale i nuru baştan sona okumayan içindeki hadis ve ayetlerle yapılan isbatları göstermek yerine şurasıyla burası , orasıyla öbür yeri tezatlı, kurandan kendine hisse cıkarmış, bir öyle demiş bir böyle demiş, yok sobadan medet ummuş bardagın kımıldamasından mana çıkarmış, yani özetle said nursi ye: deli demek istiyorsunuz.
batıl olan birşeyin allah bu kadar yayılmasına müsaaade edermi??? delil arayan isbat arayan hadisiyle ayetiyle külliyen risale i nurda mevcut, ADAM GİBİ BAŞTAN SONA OKUYUN, risaleleri adam gibi baştan sona okumayan bizim muhatabımız olamaz, RİSALE İ NURA 1000 e yakın dav acıldı , hepsindende beraat etti. size inanacak adamları bulmanız zor, siz böyle yaptıkça risale i nur dahada parlayacak o sebepten siz devam edin risalei nur aleyhinde çalışmaya:))))

nefsinizi kuran ve sünnetin önüne geçiren sizsiniz, risalei nur kuranın bir mucizesidir, biraz daha ugraşırsanız belanızı bulacaksınız, örnekleri çok... çok yakın bir örnegi cübbeli hcoa efendi, güzelce tahkik etmeden risale hakkında konuştu, tokadını fena yedi, mahrep kasetleri felan cıktı piyasaya, sonra kendini savundu ama iş işten geçti, manen yıprandı mübarek. size iyi geceler...

s.a kardeş allah sana rahmet etsin emi.nasıl konusuyosun böle.risale okuyun demişin ben baştan sona okudum.okunabılecek muteber bi kitap risale.allah said nursiyede rahmet etsin aama bazen kuarana ve sünnete eters şeylerde sölemiştir.ben bunu kabul edıyorum ama bu demek değil ki atın gittsin.ayrıca bişeyin çok duyulması onun hak oldugunun delili olmadıgını RAD süresi ilk ayetının son satırı size söyler.biraz daha ilim ögrenırken mantıga uygun acıklamalarla değil kuarana ve sünnete uygun krıterlerle ögrenmek lazım..risalede dıkkat etti isen hep başlarda menkıbeler anlatılır sonra islamla bagdastılır.sankı mantıga uygun oldugu hissi verılerek öncelık bu imiş gibi gösterılır.ama islamd önce mantık değil vahy gelir eeeeeeeeeeeennnnnnn sooonnnnnnnn mantık gelır..
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Said Nursinin ve Risaledeki İslama aykırı , ters olan 10 larca madde, konu, sayfa başlıkta kendi sayfa numaralarından belirtilmiş, delillendirilmiştir. Uydurma hadislerden, zayıf hadislere, İslamda olmayan ebced cifirden, kabirden yardım isteme şirkine, Allahu tealanın depremine, yangınına, en ufal bir belirtiyi kendi sapıklıklarına ya da risalelere mal edip Allahu tealanın işaret verdiğini uydurmaya , Kendi yazdığı uydurma yazılara Allah tarafından yazdırıldıya kadar daha burada bahsedemediğim pek çok başlıkta akaide aykırı itikatler, ameller içermektedir. İçinde bidat , küfür şirk, sapılık, halusunasyon, yalancılık vs ne ararsan var.
İslama davet etmiş denilerek, mevcut kişiyi ve içinde bazı isabetli sayfalarında olduğu sapkın kulliyatı aklayamayız. İnsanları rabbin dinine değil , kendi anladığı defolu dinine davet etmiştir. İslamın planyasına vurulduğu zaman kitabın yakılacak sayfaları okunacak sayfalarından fazladır.
Bir kitabda bir satır dahi insanı saptıracak bir inanç olsa, o kitabı insanlara önermek vebaldir. İslam devleti mevcut olsa, hem yazarı tevbeye davet edilir , hemde kendi eliyle yaktırılırdı! Nasılsa İslamın bir devleti yok. Her türlü sapkın freaksiyonlar ve çeşitli kültürlerden etkilendiği ritüelleri içinde barındıran tasavvuf anlayışı Türk toplumunda yüzyıllardır katmerleşmiş. Kur'an-ı Kerim ve sahih sunnete göre sorgulayacak makam bugün bulunmamakta.
Gerçek Kur'an ve sunnet anlayışı yerine; Kur'an-ı sahih hadislerle anlamamak isteyen felseve tevilleriyle çağa ve gönüllere göre değişken sapkın İslam anlayışı; ya da yuzyıllardır tevhid akidesiyle tanışmamış sofiyye mistizmi.

Kur'an ve sunnete rağmen, bir karış dahi sapan kitap ve şahısları muhatab almıyoruz!
 
M Çevrimdışı

musab99

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
peygamberimiz bu dehşetli zamanın hadiselerini hem hadislerinde hem hz.aliye yazdırdığı celcelutiyesinde ilham ile bildirmiş.ve bu zamanda cıkacak dehşetli şahıslardan haber vermiş.şualar kitabındaki 5.şua ya bakılabilir.o dehşetli şahıslara karşı islamı savunup imanı kuvvetlendirecek dini tecdid edecek şahıslarıda allah göndermiştir.risalei nur Allahı iman esaslarını izah ve isbat edip kafirlerin dine ilişmelerine güzel cevaplar vermiş ve o bahsettiğimiz dehşetli zamanda müslümanların imanlarıı korumaya bir vesile olmuştur.

Arkadasim tovbe et yanlis yoldasin bu yazdiklarin kufurdur. Allah c.c. sizleri islah etsin
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
allaha tabi olana selam olsun demek kafirlere verilen selamsa.sen butun müminlere kafir diyorsun.

Özrü kabahatinden büyük şirkli soytarı ! Selamun aleykum diye bir şey duymadın mı? Bir bak Allah rasulu kafirlere davet mektublarında nasıl selam veriyordu!
 
Üst Ana Sayfa Alt