Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

o Mü'minler ki...

M Çevrimdışı

morueqq

لا إله إلا الله
İslam-TR Üyesi
Onlar…
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM


<dir>-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. (Bakara-3/4)

-Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir. (Bakara-46)

-Onlar ki; mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık infak ederler. İşte onların mükafatı Rabbları katındadır. Onlar için korku da yoktur, üzülecek de değillerdir. (Bakara 274)


-Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler;Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir. (Al-i İmran 16-17)


-O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler. (Al-i İmran 134/135)


-Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki"Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran 191)


-Onlar: Biz zaten Rabbimize döneceğiz. Sen sadece Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı al, dediler. (A’raf 126-127)


-Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir. (Enfal-3)


-Onlar iman edenler ve (Allah'tan) sakınanlardır. (Yunus -63)


-Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır.Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.O yurt) Adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarindan sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır(Melekler) Sabrettiğinize karşilık size selam olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler). (R’ad 20-24)


-Onlar inanmışlar, kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşmuştur. Dikkat edin, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur. (R’ad 28)


-Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. (Nahl-42)


-Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar; kıyamet saatinden de titrerler. (Enbiya-49)

-Müminler saadete ermişlerdir.Onlar namazda huşu içindedirler.Onlar boş şeylerden yüz çevirirler.Onlar zekatlarını verirler.Onlar, eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Doğrusu bunlar yerilemezler.Bu sınırları aşmak isteyenler, işte bunlar aşirı gidenlerdir.Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler. Namazlarına riayet ederler.İşte onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır.(Müminun 1-11)


Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine eş koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler, işte onlar iyi işlerde yarış ederler, o uğurda ileri geçerler. (Müminun 57-61)


-Onlar, gecelerini Rableri için kıyama durarak ve secdeye vararak geçirirler.Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır" derler.Onlar, sarf ettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.Onlar, Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan günaha girmiş olur. (Furkan 64-68)


-Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız bir şeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara karşi kör ve sağır davranmazlar.Onlar: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarimizdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşi gelmekten sakınanlara önder yap" derler.İşte onlar, sabrettiklerinden ötürü cennetin en yüksek dereceleriyle mükafatlandırılırlar. Orada esenlik ve dirlik dilekleriyle karşilanırlar. Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır!De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır. (Furkan 72-77)


-Onlar, geceleri az uyuyanlardı.Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.(Zariyat 17-19)

-Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, fenalığı yaygın olan bir günden korkarlar. Onlar içleri çektigi halde, yiyeceği yoksulla, öksüze ve esire yedirirler."Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşilık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbimizden korkarız" derler.Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur; onların yüzüne parlaklık ve neşe verir. Sabırlarının karşilığı, cennet ve oradaki ipeklerdir.Orda tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve onların koparılması kolaylaştırılmıştır.Çevrelerinde gümüş kaplar ve billur kaseler dolaştırılır.Billurları gümüş gibi parlaktır, onları ölçüp ölçüp dağıtırlar.Orada, zencefil karışık bir tasla içirilirler O pınara "Selsebil", denir.Yanlarında ölümsüz gençler dolaşir; onları gördüğünde saçılmış birer inci sanırsın.Oranın neresine baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır; gümüş bileziklerle süslenmişlerdir Rableri onlara tertemiz içecekler içirir."İşte bu sizin işlediklerinizin karşilığıdır, çalismalariniz şükre değer" denir.( İnsan 7-22)


</dir>
Ya Biz…
 
Üst Ana Sayfa Alt