Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nusra Saflarında Şehid Düşen Üniversite Öğrencisi Ömer Faruk Yavuzer’in Annesine Mektubu

Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aslen Vanlı, Ankara doğumlu olan Ömer Faruk Yavuzer, Elazığ-Fırat Üniversitesinde okuduğu Veterinerlik bölümünü bırakarak Suriye cihadına katıldı. Esed güçlerinin vahşi katliamlarına karşı sessiz kalmanın acısını yaşamak istemeyen kardeşimiz 7 Mayıs 2013’te Suriye’de şehit düştü.

7 Mayıs 2013’te şehid düşen Nusret Cephesi mücahidi Ömer Faruk Yavuzer’in şehadet yıldönümü üzerine annesine yazdığı mektubu bir kez daha yayınlıyoruz.





 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
omer-faruk-yavuzer_suriye-sehidimiz2.jpg


Bir çok kimsenin şehadetinden haberdar olduğu, çok sevdiğim bir dostumun şehadet yıldönümü bugün. Bir çok arkadaşımın şehadet haberini almama rağmen, şehadeti bende derin bir iz bırakan, Nusret Cephesi mücahidlerinden, 7 Mayıs 2013’te Halep’te şehid olan (inşaallah) kardeşimiz Ömer Faruk Yavuzer’den bahsediyorum. Bu yazıyla size bir şehide olan tanıklığımı aktaracağım.

Aslen Van’lı olup, Ankara’da yaşayan, Elazığ’da veterinerlik fakültesinde öğrenci olan Ömer Faruk; Suriye’de yapılan zulme dayanamayıp, Nisa Suresi 75. ayeti kendisine meşale yaparak Nusret Cephesi saflarına katıldı. Birkaç ay cephede kaldıktan sonra, ailesini görmek için emirinden 2 haftalık izin alarak Türkiye’ye geldi. İzninin ilk haftasını ailesinin yanında geçirdikten sonra, ikinci haftasını bizimle geçirmek için bulunduğumuz şehre geldi. Sosyal medyadan yakinen tanığınız Ferman Nazif ile aynı evde yaşıyorduk ve ortak dostumuzdu Ömer. Kendisiyle geçirdiğimiz bir haftadan sonra, tekrardan cepheye gitti.

Ömer’in gidişinden birkaç hafta sonra evimize düzenlenen bir operasyonla Ferman Nazif ve ben cezaevine girdik. Aradan 3 ay geçti ve doğrusu esaretin etkisiyle Ömer Faruk’un zihnimde olmadığı günlerdi. Bu yazıyı kaleme almama sebep olan ve sizlerle paylaşmak istediğim bir rüya gördüm.

Rüyamda Ferman ve ben, Suriye’ye Ömer Faruk’u bulmaya gidiyoruz, çünkü Ömer şehid olmuş. Yaptığımız uzun bir yolculuktan sonra, rejimin askeri karargahına esir düşüyoruz. Bizi avluya bağlıyorlar ve kendi aramızda ‘artık sonumuz geldi’ derken, bir çatışma başlıyor. Mücahidler bizi kurtarmak için gelmişler ve karargahta bulunan tüm rejim askerlerini öldürüyorlar. Bağlarımızı çözdükten sonra kendilerine sarılırken, arka taraflarda Ömer Faruk’u gördüm. Koşarak yanına gittim ve gördüklerim karşısında şaşkına döndüm. Ömer bembeyaz bir elbise giymiş, ayakları yerden birazca yüksekte, sanki kayarak yürüyor gibi. Yüzü ay gibi parlıyor, sakalı ve omuzlarına dökülen uzun saçları da öyle.. “Senin şehid olduğunu bize söylemişlerdi. Senin burada ne işin var?” diye sordum Ömer’e. “Evet, ben şehid oldum. Bana ‘nereye istersen gidebilirsin, serbestsin’ dediler, ben de yeniden cepheye savaşmaya geldim.” şeklinde cevap verdi. “Biz seninle birlikte olmaya gelmiştik. Ama sen şehid olmuşsun, şimdi biz nasıl birlikte olacağız? Ben seninle birlikte olmak istiyorum.” deyince, “Kardeşim, bana burada öyle nimetler verdiler ki, sana bunları kelimelerle anlatamam. Görmeyen biri bunları anlayamaz. Çok çalışman lazım akhi, çok çalışman lazım, çok çalışman lazım, çok çalışman lazım…” dedi ve ben uyandım. Rüyamı zindan arkadaşlarıma anlattım, ki Ferman Nazif buna şahitlik edecektir. Kendi aramızda “Acaba Ömer şehid mi oldu? Yok yok, onu özlemiş ve etkisiyle rüya görmüşsündür” derken, aradan birkaç gün geçti. Ve bir kardeşimiz yazdığı mektupla, Ömer Faruk’un şehadetini müjdeledi bize.

Allah (svt) Ali İmran Suresi 169-171. ayetlerde “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” buyuruyor. İbn Abbas (ra) bu ayetlerle ilgili şöyle demektedir: “Rasulullah (sav), ashâbına şöyle dedi: “Uhud’da şehid olan kardeşlerinizin ruhlarını, Allah(cc) yeşil kuşların karnına koydu. Bunlar Cennetin nehirlerine gider, meyvelerinden yer ve arşın gölgesinde asılmış altın kandillere girip barınırlar. Şehitler böylece güzel güzel yiyip içip istirâhat edince şöyle derler: ‘Bizden kardeşlerimize kim haber götürecek ki, bizler cennette diriyiz, rızıklanıyoruz. Böylelikle onlar da cennete karşı isteksiz olmasınlar ve cihadda korkaklık göstermesinler!’ Allah (cc) onlara cevaben: ‘Onlara sizin haberinizi ben duyuracağım!’ buyurdu ve bu âyet-i kerîmeyi inzal eyledi.”

Rabbimden Ömer’i Firdevs’te rızıklandırmasını, bize şefaat etmesine izin vermesini ve bizi de katına şehid olarak kabul etmesini niyaz ediyorum. Dünya’ya sımsıkı sarılan ümmete ders niteliği taşıyan Ömer Faruk’un ailesine bıraktığı mektubun da, bu yazıyı okuyan tüm kardeşlerimiz tarafından okunmasını rica ediyorum.

Ömer Faruk’u çok özlüyorum. Onunla birlikte olmak istiyorum. Çok çalışmam gerektiğini de biliyorum…

Yazan; Ömer Albatu (@omeralbatu)

Küresel Analiz
 
Üst Ana Sayfa Alt