Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Neden Hicri Tekli Günlerde ve Dolunay Günlerinde Hacamat Tavsiye Edilmiştir?

M Çevrimdışı

mübahis

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum.
Muhammed bin Abdullah(S.A.V): "Her kim ayın on yedi on dokuz ve yirmi birinci günlerinde kan aldırırsa kan hücumundan dolayı meydana gelen bir çok hastalıklardan şifa bulur" . E. Davud Tıp H. 3861; Tirmizi Tıp H. 2051

Başka rivayetleredede Rasululah'ın(s.a.v), Dolunay olduğu zaman ve hicri ayların tekli günlerinde hacamat olmayı tavsiye ettiğine dair bilgiler var.

Yukarıda verdiğim rivayet sahihmidir? Eğer sahihse şerh edermisiniz.
Birde Rasulullah'ın(s.a.v) bu tavsiyesinin hikmeti ne olabilir
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh

... Ebû Hurayra'den rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim (kamerî ayların) onyedi, ondokuz ve yirmi bir (inci günlerinden bir)inde kan aldırırsa (bu, kanın çoğalmasından ve bozulmasından doğan) her hastalığa şifa olur."
(Ebu Davud, Tıb, Bab 5, Hadis no: 3861 ; Tirmizi, tıb 12; İbn Mace, tıb, bab 22, Hadis no: 3486)

İbn Mâce'de ilgili rivâyetin sıhhati hakkında şöyle zikredilmektedir:
Bu babın hadîsleri Zevâid nevilidendir. Üçünün de senedleri zayıftır. Ancak kameri ayların 17, 19 ve 21. günlerini hacâmet olmak için seçmenin uygunluğu Ebû Davud'un Ebû Hurayra (Radıyallâhu anh)'den rivayet ettiği bir hadîs ve Tirmizi ile Ahmed'in rivayet ettikleri İbn-i Abbas (Radıyallâhu anhumâ)'nın bir hadîsinden de anlaşılmaktadır. Bu itibarla anılan hadîsler muellifimizin rivayet ettiği Enes (Radıyallâhu anh)'ın hadisi için birer şâhid durumundadır. Yâni onu te'yid ediyorlar.

Hacamat neden Dolunay günlerinde yapılır? diyorsunuz. Dolunay günleri Hicri ayların 13, 14, 15. günleridir. Oysa Hacamat bu dolunay günlerinden sonra, (ay küçülmeye başladıktan sonra) başlar. Hicri ayların 17, 19 ve 21. günlerinde tavsiye edilir. Peki neden tekli günlerde, yanı 18, 20, 22. gün gibi Ay'ın çiftli günlerinde değil derseniz bu Rasulullah (s.a.v.)'in buyurduğu ve tatbiki bir sunnetidir. Sahabe sorgulamamış teslim olmuştur. Biz ancak bunun hikmetinde çıkarımlarda bulunabiliriz, isabet de edebiliriz, yanılabiliriz de.
Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Ramadan bayramında, sayıca tek olan birkaç hurma yemedikçe namaza gitmezdi."
(Buhârî, Îdeyn 4; Tirmizî, Salât 390, (543)

Nitekim Rasulullah (s.a.v.) yeme, içme, abdest, gusûl, tesbihat, esmau'l Husna vs işlerinde ekseriyetle teberruken tekli sayıda yapmış ve tavsiye etmiştir.

"Allah tektir teki sever."
(Buhârî, Daavât , 68)


Sebebine Gelince

Kan aldırmak için kamerî ayların onyedi, ondokuz ve yirmibirinci günlerinden birinin seçilmesi tavsiye edilmektedir. Ay'ın ilk yarısında sıcaklıkla nemliliğin fazlalığından damarlarda kan çoğalır. Kanın çoğaldığı bir sırada damardan kan alınması halinde kanın dindirilmesi zorlaşacağından tehlikeli olacağı gibi, ayın son haftalarında da kan iyice azalacağından o haftada da kan aldırmak tehlikeli olabilir.

Neylu'l-Evtâr sahibi Şevkânî'nin de açıkladığı gibi; doktorlar, kan aldırmak için ayın üçüncü haftasındaki günlerin en uygun olduğunda ittifak etmişlerdir. İstikbalde anlaşılabilecek bir gerçeği yüzyıllarca önce bildirmesi yönünden 3861 numaralı hadis bir mucize niteliği taşımaktadır.

Herhalde ayın üçüncü haftasının kan aldırmak için ayın birinci, ikinci ve dördüncü haftalarından daha uygun olması, ayın dünyaya etkisinden kaynaklanmaktadır.
Tuhfe yazarı "Hacâmet babında" özetle şu bilgiyi verir: Buhari, kendi Sahîh'inde "Hangi saat hacâmet olunur" başlığı altında bir bâb açmış ve burada Ebû Mûsâ'nın geceleyin hacâmet olduğuna dâir bir eseri ile Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm) 'in oruçlu iken hacâmet olduğuna dâir İbn-i Abbâs (Radıyallâhu anhuma)'in bir hadisini rivayet etmiştir.

El Hâfız da bununla ilgili olarak: Hacâmet olmak için uygun olan vakitler hakkında bir kaç hadîs vârid olmuş ise de hiç biri Buhâri'nin şartı üzerine değildir. Bana öyle geliyor ki; Buhari, hacâmet işinin ihtiyaç duyulduğu zaman yapılabileceğine ve bunun belirli bir vakte bağlı olmadığına işaret etmek istemiştir. Çünkü hacâmet işinin geceleyin yapıldığını ve Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm) 'in oruçlu iken hacâmet olduğuna dâir hadisi rivayet etmiştir. Bu hadîs Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm) 'in gündüz hacâmet olduğunu gerektirir. Haftanın bâzı günlerinde (Perşembe, Pazartesi, Salı) hacâmet olmanın uygunluğuna dâir ibn-i Ömer (Radıyallâhu anhumâ)'nın bir hadîsini İbn-i Mâceh (Tıb, 3487) iki senedle rivayet etmiş ise de her iki sened zayıftır. Dârakutnî de aynı hadîsi üçüncü bir senedle rivayet etmiştir. Fakat o sened de zayıftır. Dârakutni bu arada İbn-i Ömer (Radıyallâhu anhumâ)'nın mevkuf bir eserini kuvvetli bir senedle rivayet etmiştir. Anılan hadislerin senedleri zayıf olmakla beraber Ahmed bin Hanbel'in mezkûr hadîslerde hacâmet olmanın uygun olmadığı bildirilen günlerde hacâmet olmaktan hoşlanmadığı nakledilmiştir. Bir adamın anılan hadîsi önemsemeyerek Çarşamba günü hacâmet olduğu ve bu yüzden baras hastalığına tutulduğu rivayet olunmuştur.
Tabîbler kamerî ayların son yansının özellikle ayın üçüncü haftasının hacâmet olmak için daha uygun olacağı noktasında ittifak etmişlerdir, diye bilgi verir.

İbn Kayyim el-Cevziyye, hadislerde mevcut tavsiye ve bilgilerin, dönemindeki tıp âlimlerinin tesbitleriyle uyum içinde bulunduğunu, meselâ bu âlimlerin kanaatine göre ayın hareketine bağlı olarak kan basıncının arttığını, ay ortası ile onu tâkib eden haftanın hacamat için en uygun zaman olduğunu, âcil durumlar hariç bu zaman dilimi içinde hacamat yapmanın daha faydalı olacağını söyler (eṭ-Ṭıbbu’n-nebevî, sf: 42, 45).
Buhârî’nin yukarıdaki hadisleri zayıf bulduğu için eserine almadığını kaydeden İbn Hâcer ve Aynî gibi âlimler ise hacamat için belli bir zaman tayininin söz konusu olmadığını belirtirler (Fetḥu’l-Bârî, XXI, 266-267; ʿUmdetu’l-ḳārî, XVII, 374-375)

Ayın kendi yörüngesi üzerindeki çeşitli konumlarına göre denizlerde, hatta karalarda ve atmosferde med ve cezir olaylarının meydana geldiği, bunun da yeni ay ve dolunay dönemlerinde en yüksek seviyeye ulaştığı bilinmektedir. Günümüzde yapılan bazı araştırmalar ayın insan vücudu üzerinde de benzer etkiler meydana getirdiğini, dolunay günlerinde vücuttaki hormon ve sıvı dengesinde değişmeler görüldüğünü, kadınlardaki doğum ve âdet görme kanamalarının daha şiddetli olduğunu ortaya koymuştur. Bu sebeble hacamat için belli zaman dilimleri tavsiye eden hadislerin hadis tekniği açısından incelenmesi yanında yeni ilmî araştırmalar ışığında değerlendirilmesinden de ilgi çekici sonuçların çıkacağı anlaşılmaktadır.


***

Bir kısım ilim adamlarına göre, Ay’ın çekim kuvveti ve tesiri sâdece ve med-cezir (gel-git) hâdisesi ile sulara değil; aynı zamanda insanlara, hayvanlara, meyvelere, ağaçlara, topraklara, hattâ mâdenlere dahi tesir etmektedir. Güneşin tesiri sıcaklığı; Ay’ın tesiri ise rutubeti iledir.

Ayın ilk yarısında vücuttaki kan çoğaldığından hastaların vücutları güçlenir. Çoğu kişinin hastalıkları gider ve çabucak iyileşirler. İkinci yarısında ise hastalar kanın azalması sebebiyle zayıfladıkları için, ağrı ve sancıları artar, daha geç iyileşirler, böylece tedavileri uzun sürer.

Yine ayın ilk yarısında (yani dolunay hâlinde) hararetle, rutubetin artmasından dolayı, damarlardaki kan çoğalır. İşte bu sebeble bütün canlıların vücutları kuvvetlenir, şehevî -cinsel- istek ve arzuları da artar. Fakat ayın on beşinden sonra soğuklukla kuruluk arttığından vücutta bulunan kan, safra, balgam ve sevdada eksilme olur. Damarlarda dolaşan kan azaldığından, vücudun büyüme ve gelişme hızı da azalır. Canlıların vücudunda bir gerileme, şehevî duygu ve isteklerde bir azalma baş gösterir.

Ayın 13-14 ve 15. günlerinde vücudun kuvvetli, kan hareketinin hızlı olması sebebiyle cinsel istek ve arzularda da artış meydana gelmektedir. Zira vücudun canlılığı ve hareketi arttığından dolayı buna bağlı olarak suç işleme temayulu de artmaktadır. Kişi eğer bu günleri oruçlu geçirecek olursa, bu günlerde artan şehevi istek ve arzularını, oruç tutmak suretiyle tesirsiz hâle getirmiş olmaktadır.

Teknik yönden gelişmiş ülkelerde yapılan istatistiklere göre, ayın 11 - 21. günlerinde işlenen suçlar ve cinayetler, dolunaydan önceki ve sonraki hilâl dönemlerinde işlenen suçlara nisbetle çok fazladır. Zira bu günlerde ayın çekim gücü vücuttaki kanın hareketlenmesine ve vücudun dinç olmasına tesir ettiği için kişiyi suç işlemeye müsait bir hâle getirdiği gibi, sinir sistemine de tesir etmektedir. İnsandaki enerjinin zirvede olduğu 13-14-15. günlerde oruç tutulmasını tavsiye eden Nebî (s.a.v.)’in bir sünnetinin daha hikmeti böylece anlaşılmış oldu.
(Tıbb-ı Nebevi Ansiklopedisi, sf: 378)

الحجامة
Kelimenin aslı Arabca hicâme(t) olup “emmek” anlamındaki hacm kökünden gelir; hacamat yaptırmaya ihticâm, bu işi meslek edinen kişiye haccâm, kullandığı fanus ve bardak gibi aletlere de mihcem (mihceme) denir.
 
M Çevrimdışı

mübahis

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Razı olsun hocam

Ebu Bekre radıyallahu anh”tan anlatıldığına göre, bu muhterem sahabi, ailesini salı günü hacamat olmaktan men ederdi. Derdi ki: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Salı günü kan günüdür. O günde bir saat vardır, kan durmaz.”
Ebu Davud, Tıbb 5, (3862).

Ey Nâfi bana kan galebe çaldı, benim için bir haccâm getir, getireceğin haccâm genç olsun, yaşlı veya çocuk olmasın” dedi. Devamla İbnu Ömer dedi ki: “Ben Resülullah aleyhissalatu vesselam”ın: “Aç karnına hacamat olma idealdir, (onda şifa ve bereket vardır) aklı artırır. Hafızayı güçlendirir. Hafız olmak isteyenlerin hıfzetme kabiliyetini artırır. Hacamat olmak isteyen Allah”ın adıyla perşembe günü hacamat olsun. Cuma, cumartesi, pazar günlerinde hacamat olmaktan kaçının. Pazartesi ve Salı günü de hacamat olunuz. Çarşamba günü hacamat olmaktan kaçının: Çünkü o, Eyyub aleyhisselâm”ın belaya düştüğü gündür. Cüzzâm ve alaca hastalığı da sadece çarşamba günü veya çarşamba gecesi zuhür eder” dediğini işittim.

Bu hadislerin sıhhati nedir? Sizin verdiğiniz bilgilerden sahih olmadığı anlaşılıyor.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Hadis sarihlerinin açıklamasına göre; salı günü kan aldırmanın tehlikesi de o günde kanın fazlalaşması sebebiyle dindirilmesinin zorlaşması ve ölüme sebeb olabileceğinden doğmaktadır. Ancak, sah günü kan aldırmanın yasaklandığını bildiren bu hadis, senet yönünden tenkid edilmiştir. Hatta İbn Cevzî bu hadisin mevdu / uydurma olduğunu söylemiştir.
 
Esad Çevrimdışı

Esad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum, hacamat yapan kişinin hacamat yaptığı kişinin maddi ve/veya manevi hastalıklarını, ağrılarını kendi üzerine aldığı ve bu yüzden bir çok kişinin hacamat yapmayı bıraktığı söyleniyor. Bu durum kişisel midir yoksa dinen (şer-i deliller) ya da alimlerin tecrübelerinde bu duruma açıklık getirecek bilgiler mevcut mudur?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;
Dediğiniz gibi söylenti, söyleniyor.
Bahsettiğiniz şekilde kat'i bir delil bilmiyorum. Fakat zaman zaman; Hacamat yaptıran kişinin, musallatlı olma durumuna göre veya hastalık durumuna göre bâzı Haccam'a zaman zaman olumsuz etkileri olabilir. Fakat kesin olarak olur veya her Haccam bu duruma yakalanır demek için somut bir delil görmedim.
 
Üst Ana Sayfa Alt