Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Namazda Ağlamak Abdesti / Namazı Bozar mı?

Gokhan_60 Çevrimdışı

Gokhan_60

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Ve Aleyküm Selam
Konuyla pek ilgisi yok ama sormadan edemicem
Babam diyorki Namazda aglamak Abdesti bozar ve namaz gecersiz olur diyor ben olmaz diyorum ama ne o nede ben bir kaynaga baglayabiliyoruz beni aydinlatirsaniz cok sevinirim.
Aglamak nekadar güzeldir diyorum namazda öyle bir Husuuyu kim yakalamak istemez diyorum babam hayir aglamak olmaz diyor.
Yardimlariniz icin simdiden Allah Razi Olsun
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
NAMAZDA AĞLAMAK ABDESTİ - NAMAZI BOZAR MI?

Gokhan_60;127350' Alıntı:
Ve Aleyküm Selam
Konuyla pek ilgisi yok ama sormadan edemicem
Babam diyorki Namazda aglamak Abdesti bozar ve namaz gecersiz olur diyor ben olmaz diyorum ama ne o nede ben bir kaynaga baglayabiliyoruz beni aydinlatirsaniz cok sevinirim.
Aglamak nekadar güzeldir diyorum namazda öyle bir Husuuyu kim yakalamak istemez diyorum babam hayir aglamak olmaz diyor.
Yardimlariniz icin simdiden Allah Razi Olsun

Kuran okurken ve dinlerken ayetleri tefekkür edip manalarını düşünmek, Allah korkusu ve huşudan dolayı ağlamak güzel hasletlerdendir.

Namazda ağlamak genel anlamıyla namazı bozmaz.
Riya kastıyla veya dünyevi düşüncelerle ağlanıyorsa namazı bozar. Zaten riya için namaz kılınıyorsa bu zaten şirktir , ağlamasına gerek yok namazın bozulması için .


Ağlamak cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse huşu'dan ileri geldiği için namazı bozmaz.

Hadîs-i şerîfte: "Cenâb-ı Hakk'a ağlıyarak itâat eden gülerek cennete dahil olur ve gülerek günah işleyen ağlayarak cehenneme girer" buyurulmuştur.
Namaz dışında da ağlamak abdesti bozmaz. Ancak göz ağrısı gibi hastalıktan meydana gelen akıntının abdesti bozacağı, böyle kimsenin özür sahibi sayıldığından her namaz için vakit girince abdest alması lâzım geleceği Bedayi’us-Sânayi’de yazılıdır.


İbnu Hacer, ağlayabilmenin yolunu şöyle açıklar:
"Kişi, Kur'ân'da zikri geçen şiddetli tehditleri ve cehennem azabıyla ilgili vaidleri (korkutmaları) Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki kesin kararlarını düşünerek kalbini korku ve hüzünle doldurur. Sonra bu hususlara giren kusurlarına, eksikliklerine bakar. Buna rağmen hüzün hissedip gözleri yaşla dolmazsa, bu husustaki eksikliğine ağlasın, zira böylesi bir tefekküre rağmen hüzün duymamak en büyük musibetlerdendir."


Şimdi Rabbimizin kelamından ve Rasulullah (s.a.v.)in sahih hadisi şeriflerinden konuyla ilgili meselelere bakalım:

İsra suresi 106- Sana Kur'ân'ı verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasın diye (kısımlara) ayırdık ve biz onu yavaş yavaş indirdik.
107- Ey Muhammed! De ki: İster ona (Kur'ân'a) inanın, ister inanmayın; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanırlar.
108- Ve derler ki: Rabbimizi tenzih ederiz. Şüphesiz ki Rabbimizin vaadi gerçekleşir.
109- Ve ağlayarak yüzleri üstü secdeye kapanırlar. Hem de bu Kur'ân'ı işitmek onların Allah'a teslimiyetlerini daha da artırır.


Meryem suresi 58- İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân (olan Allah)ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
59- Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardır.)


Abdullah b. Ömer (r.a), Hz. Aişe’ye “Rasulullah’tan gördüğün en şaşırtıcı şeyi bana haber verir misin” diye sorunca Hz. Aişe uzun müddet ağlamış ve sonra şöyle demiştir:

Onun her işi hayret verici idi. Bir gece yanıma geldi, hatta cildini cildime dokundurdu ve sonra şöyle buyurdu:
Ey Aişe, bu gece bana Rabbime ibadet etmek için izin verir misin.
Bunun üzerine ben “Ey Allah’ın Rasûlu! Ben senin yakınlığını severim, isteklerini de severim, Rabbine ibadet etmeni de severim, izinlisin” dedim. (Ben bunu söyleyince)
Rasûlullah kalktı, odadaki su ibriğinin yanına gitti, abdest aldı, suyu da çok dökmedi, sonra namaz kılmaya başladı. Ağlıyordu, hatta ağlamaktan sakalı ıslandı. Sonra secde etti ve ağlamaya devam ediyordu. Ağlamasından yer ıslanmıştı. Sonra yan tarafına yattı ve yine ağlıyordu.
Sonra Bilal geldi, kendisini sabah namazına çağırıyordu.
Bilal onun ağlamasını görünce “Ey Allah’ın Rasûlu! Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladığı halde seni ağlatan şey nedir?
Bunun üzerine Hz. Peygamber “Ey Bilal! şükreden bir kul olmayayım mı?” Nasıl ağlamayayım? Allah Teâlâ bu gece banaGöklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır”(Al-i İmran 190) âyetini indirdi” dedikten sonra şöyle buyurdu:
Yazıklar olsun bunu okuyup ta bunun hakkında düşünmeyene!
Diğer bir rivayette ise “ vay bunu çeneleri arasında çiğneyip te bunun üzerinde düşünmeyenlere!” buyurmuştur.
(İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, İstanbul, 1981, II, 164; Terğib, III/32 (İbn Hibban, Ubeyd b. Umeyr'den)

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayâtu's Sahâbe

Hz. Peygamber yatardı ve Bilâl'in ezanıyla uyanıp kalkardı. Sonra abdest alıp mescide giderdi. Saç ve yanaklarından sular damlardı. Namaz kıldırırken de çok zaman ağladığını duyardım.
(Heysemî, II/89 (Ebu Yâ'lâ, Hz. Aişe'den).

Rasulullahı gördüm, namaz kılıyordu. Ağlamaktan dolayı göğsünde fıkır fıkır kaynayan çanak sesi gibi bir ses vardı .
(Terğib, I/315 (Ebu Dâvud, Mutarrif babasından).



Abdurrahman İbnu's-Sâib anlatıyor:
"Sa'd İbnu Ebi Vakkas yanımıza geldi. Gözü kapanmış idi. Kendisine selam verdim.
"Sen kimsin?" dedi.
Kendimi tanıttım. Bunun üzerine dedi ki:
"Kardeşim oğluna merhaba! Duydum ki senin Kur'ân okumaya güzel sesin varmış. Ben Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm'ı dinledim. Demişti ki: "Şu Kur'ân hüzünlü olarak nazil oldu, öyleyse onu okuyunca ağlayın. Eğer ağlayamazsanız ağlamaya çalışın ve onu güzel okuyun. Onu güzel okumaya gayret etmeyen bizden değildir."
(İbn Mâce, İkamet'us-sala, 176)


İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana:
"- Kur'ân'ı bana oku!" dedi. Ben (hayretle):
"- Sana indirilmiş bulunan Kur'ân'ı mı sana okuyayım?" diye sordum. Bana:
"- Evet, ben onu kendimden başkasından dinlemeyi seviyorum!" dedi.
Ben de ona Nisa sûresini okumaya başladım. Ne zaman ki, "Her ümmete her şâhid getirdiğimiz ve ey Muhammed, seni de bunlara şâhid getirdiğimiz vakit durumları nasıl olacak?" mealindeki âyete (41. âyet) geldim.
"- Dur!" dedi. Durdum ve dönüp Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a baktım. Bir de ne göreyim, iki gözünden de yaşlar akıyordu."
(Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 32, 33, 35; Muslim, Musâfirin 247, (700); Tirmizî, Tefsir, Nisa, (3027, 3028); Ebû Davud, İlm 13, (3668).)


Buhari'nin Şerhi Fethu'l Bari de geçen bir hadis-i şerifte :

716- Mu'minlerin annesi Hz. Aişe şöyle demiştir:
"Rasulullah vefatına sebep olan hastalığı sırasında 'Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namazı kıldırsın' diye emir vermişti.
Ben 'Ebû Bekir senin yerine geçtiği zaman hıçkıra hıçkıra ağlamaktan sesini cemaate uîaştıramaz, Ömer'e söyle namazı o kıldırsın' dedim ve hatta Hafsa'dan Rasûlullah'a gidip aynı şeyleri söylemesini istedim.
O da gidip 'Ebû Bekir senin yerine geçtiği zaman hıçkıra hıçkıra ağlamaktan sesini cemaate ulaştıramaz,, Ömer'e söyle namazı o kıldırsın' dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah: "Yeter artık, "daha fazla üstüme gelmeyin, Yusuf'un başını derde sokan siz kadınlar değil misiniz zaten!? Söyleyin Ebû Bekir'e namazı kıldırsın' diyerek emrini tekrarladı."
Hz. Hafsa bu olay üzerine Hz. Aişe'ye şöyle demiştir: "Senden bana bir fayda geleceğini zaten hiç düşünmüyordum."


Açıklama

İmam Buhârî'nin kullandığı bu başlık imamın namaz kıldırırken ağlaması namazı bozar mı bozmaz mı anlamına gelir.
Konuyla ilgili olarak nakledilen rivayetler namazda ağlamakta herhangi bir sakınca bulunmadığını gösterir.
Bununla birlikte Şa'bî, İbrâhîm en-Nehaî ve Sufyân es-Sevrî gibi âlimler ağlamanın ve inlemenin namazı bozacağını söylemişlerdir.


Mâlikîler'e ve Hanefîler'e göre cehennem ateşini anmak ve Allah korkusuyla ürpermek gibi hallerden dolayı ağîanmışsa namaz bozulmaz.

Aynı hadis hakkında , Vehbe Zuhayli şöyle demektedir:

Peygamberimiz, mescide gidemeyecek kadar hasta olunca namazın Ebubekir tarafından kıldırılmasını emretmiştir.
Hz. Ayşe, “Ey Allah’ın Peygamberi, Ebubekir yufka yüreklidir, sesi zayıftır, Kur’ân okurken ağlar” demiş.
Peygamber, “Ebubekir’e söyleyin, namazı kıldırsın” emrini yinelemiş.
Hz. Ayşe, endişesini tekrarlayınca, Peygamber, “Siz Yusuf’un sahibelerisiniz (onu sıkıntıya sokan kadınlarsınız), ona emredin, namazı kıldırsın” demiştir.


Dünyevi musibetler veya şahsi hastalıktan ötürü sesli ağlamak, ah ve off gibi şeyler söylemek, Hanefî ve Şafii mezhebine göre namazı bozar. (Vehbe. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 2/7-10).

Şafiî mezhebinde konuyla ilgili olarak üç ayrı görüş zikredilmiştir:

a. Şâfiîler'de en doğru olarak kabul edilen görüşe göre ağlayan kişinin ağzından iki harf çıkacak olursa namaz bozulur aksi halde bozulmaz.
b. Ağlamak namazı bozmaz. Çünkü ağlamak söz (kelâm) sayılamaz. Zira ağlarken çıkan sesler anlamlı harfler değildir.
c. Kaffâl'den nakledilen görüşe göre ağlayan kişinin ağzı kapalı ise namaz bozulmaz ancak ağzı açık ve ağzından İki harf çıkmışsa namaz bozulur.


Ancak ikinci görüşün delili daha kuvvetlidir.

Bazı gruplar gülmeyi ağlamakla aynı kategoride değerlendirdikleri için gülmeye ağlamakla aynı hükmü vermişlerdir.
Mutevelli şöyle demiştir: "Fakat daha açık ve doğru olan görüş gülmenin mutlak olarak namazı bozmasıdır. Çünkü gülmek namazın tabiatına terstir, namazda gösterilmesi gereken vakarı zedeler."
Mutevellî'nin belirttiği bu görüş Özü itibariyle daha güçlüdür. Her şeyin en doğrusunu sadece Allah (c.c) bilir.

(Hıçkıra hıçkıra ağlamak şeklinde tercüme ettiğimiz) kelimesiyle ilgili olarak İbn Fâris şu açıklamayı yapmıştır: "Bir kimsenin hıçkırarak ağlaması feryâd u figân etmeden sanki boğazına bir şeyler düğümleniyormuş gibi yutkunarak ağlamasıdır."



İSRA 110- (Sen onlara) de ki: İster "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur. Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.

Fatiha'yı okurken ağlayan imam

Tıkla : FİRASET NET



[GULYARASI]7144[/GULYARASI]
 
E Çevrimdışı

efe.butuner

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razı olsun, yeni yeni şeyler öğreniyorum sayenizde... Ellerinize sağlık.
 
Üst Ana Sayfa Alt