Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Müşriklerle Beraber Oturmanın Hükmü ?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
فرقان Çevrimdışı

فرقان

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum ve rahmetullah.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
“Ben müşriklerle beraber oturan Müslümandan beriyim”
Sahabeler: “Niçin ya Rasûlullah!” dediler.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Çünkü Müslümanların yaktığı ateş ile kâfirlerin yaktığı ateşin birbirini görmemesi gerekir” dedi.“

1- bu hadis sahih kaynaklarda geciyor mu ?

2.sorum Ben mahellemde gördüğüm yada dışarda karşılaştığım insanlara tebliğ yapıyorum gerektiği yerde onlara kafir olduklarını yüzüne söylüyorum ayrıca tebliğ ettikten sonra hala küfrğnde ısrar edenlere müslümanlara hakaret edenlere tağutları övenlere tövbe edip müslüman oluncaya kadar benimle görüşme diyorum. Sonra bir kaç gün sonra evden çağrıyorlar beni bende konuşmaya gidiyorum selam veriyor selamını almıyorum sadece tokalaşıyorum inançlarını karşı cıkıyorum benle sosyal aktivite yapmak istediklerinde onlarla futbol oynamam yada gezmem oturmam vb. Vela bera akidesine ters midir ?
Dini yönden ise fırsat buldukça onlardan beri olduğumu izhar ediyorum.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh;

1- Cerir b. Abdullah yoluyla Nebi SallAllah’u Aleyhi Vesellem’in şöyle dediğini rivayet etti:

أَنَا بَرِيءٌ مِنْ كُلِّ مُسْلِمٍ يُقِيمُ بَيْنَ أَظْهُرِ الْمُشْرِكِينَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ لِمَ قَالَ لا تَرَاءَى نَارَاهُمَا
Ben, iki muşrik arasında ikame eden/oturan her Müslüman’dan uzağım.
Dediler ki;
niçin ya Rasulullah?
Dedi ki: İkisinin ateşleri bağdaşmaz.

(Ebu Davud, K. Cihâd, 2274)

Kays b.Ebi Hâzim’den, O'nun da Cerir b. Abdullah`dan (r.anh): Allah Rasûlu (s.a.v.) Has`am kabilesine bir seriyye gönderdi. Baskın esnasında secdeye kapanan bir grup insan da o arada öldürüldü.
Durum Rasûlullah`a bildirilince, onlar için yarım diyet tazminata hükmetti ve şöyle buyurdu:
Muşrikler arasında ikâmet eden müslümandan beriyim.
Neden ey Allah`ın Rasûlu? diye sorduklarında:
Ateşlerini görmüyor musun? buyurdu.

(Tirmizi, Siyer, Bab 42, Hadis no: 1645; Ebu Davud, Cihad, Bab 105, Hadis no: 2645; Nesei 2558, 4753; Cessâs, II, 242; İbn Kayyim, Zâdu`l-Meâd fî Hedyi Hayri`l-İbâd, Kahire, 1950, II, 70; İbn Kudâme, el-Muğnî , I, 513; Mubârakfuri, V, 229; İbn Ruşd, el-Mukaddimat, Mısır 1325, II, 612)

Hadis sahihdir. Hadîsin senedi, muttasıldır.
Tirmizî, bu rivâyetin devamında hadîsin mursel olan rivâyetinin de bulunduğunu ve mursel rivâyetin sahîh olduğunu söylemiş, ayrıca Buhârî’nin de bu kanaatte olduğunu nakletmiştir.
Ebû Dâvûd da hadîsin mursel rivâyetinin bulunduğunu bildirmiştir.
Nesâî ise mursel rivâyeti nakletmiştir. Beyhakî, hadîsin hem muttasıl hem mursel rivâyetini eserine almıştır.
Nâsıruddîn el Albânî, Tirmizî ve Ebû Dâvûd’daki rivâyetlerin “yarım diyet ödenmesi” cümlesi hariç, sahîh olduğunu söylemiştir.


2- Kardeşim anlattığın tarz ile haricilerin fiilleri arasında fark nedir? Yâni harici olsaydın şu yazdıklarından neyi fazla yapardın?
İnsanlara kendince dinden bir şeyler anlatıp kabul etmiyor yahud sizin ilminize güvenmeyip ya da deliliniz ve anlatımınız size göre doğru ve yeterli sanıyorsunuz ama karşıdaki kişi bundan ikna olmadı diye "tamam ben tebliğ yaptım, tekfirin mazereti kalmadı" anlayışıyla bir nevî kâdı'lığa soyunmanız uygun değildir. Bu davranışınız sizin insanlara ulaşım yollarınızı dolayısıyla ileride tebliğ ve ilişkilerinizi bitirecektir. Bu konuda kendinizi ıslah ederek ilmi ve hikmetli davranışa yönelmenizi tavsiye ederim.




İlgili Konular:

Dar'ul Harb'te (Gayr-ı Muslim Ülkelerde) Yaşamanın - İkâmetin Hükmü Nedir?

 
فرقان Çevrimdışı

فرقان

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ama Allah azze celle bunların yaptığı ameli küfr kendilerini kafir olarak açıkca bildirdiği için bende Allahın kulu olduğum için rabbime itaat edip kuran ve sünnetin tekfir ettiğini tekfir ediyorum. Ayrıca bu konuştuğum kişiler küfrünü açıkca izhar ediyolar aynı eski müşrikler gibi Allah inandıklarını söylüyolar kendilerinı Allah ın yarattiğini biliyolar ama küfürlerinde şirklerinde ısrar ediyolar. Ben onlarada söylüyorum insanın hafızamda kalanları anlatıyorum gidin kuranı hadisleri okuyun diyorum. Demekle kalmayıp kendi gözleriyle okutup kendimde sesli şekilde okuyorum. Kuran sünnet hüccettir. ayrıca söyledikleri sözlerde ve fiillerinde tekfirlerine mani bir şey bulamıyorum. Ben yine davetimi yaparım. islama davet ettiğim kişiyi neden müslüman görüyüm zaten Müslüman olmadığı için islama davet ediyorum. Ayrıca vela bera akidesine dikkat ederek bunu yapmak istiyorum. Bu davet ettiğim kişiler açıkca solcu olduğunu söyleyenler. Vatan kelimesini kendisine put edinenler. Uzunca anlatmayım yani bir çok şirki küfrü kendilerinde barındıran insanlar. Ben hakkı tavsiye ederim kuran ve sünnete yönlendirim. Kabul edip müslüman olurlarsa dinde kardeşim olurlar olanlarda var. Olmazlarsa ben dine davet ederim ama kafire, müşrike müslümanın tutumu neyse onu sergilerim.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ama Allah azze celle bunların yaptığı ameli küfr kendilerini kafir olarak açıkca bildirdiği için bende Allahın kulu olduğum için rabbime itaat edip kuran ve sünnetin tekfir ettiğini tekfir ediyorum. Ayrıca bu konuştuğum kişiler küfrünü açıkca izhar ediyolar aynı eski müşrikler gibi Allah inandıklarını söylüyolar kendilerinı Allah ın yarattiğini biliyolar ama küfürlerinde şirklerinde ısrar ediyolar. Ben onlarada söylüyorum insanın hafızamda kalanları anlatıyorum gidin kuranı hadisleri okuyun diyorum. Demekle kalmayıp kendi gözleriyle okutup kendimde sesli şekilde okuyorum. Kuran sünnet hüccettir. ayrıca söyledikleri sözlerde ve fiillerinde tekfirlerine mani bir şey bulamıyorum. Ben yine davetimi yaparım. islama davet ettiğim kişiyi neden müslüman görüyüm zaten Müslüman olmadığı için islama davet ediyorum. Ayrıca vela bera akidesine dikkat ederek bunu yapmak istiyorum. Bu davet ettiğim kişiler açıkca solcu olduğunu söyleyenler. Vatan kelimesini kendisine put edinenler. Uzunca anlatmayım yani bir çok şirki küfrü kendilerinde barındıran insanlar. Ben hakkı tavsiye ederim kuran ve sünnete yönlendirim. Kabul edip müslüman olurlarsa dinde kardeşim olurlar olanlarda var. Olmazlarsa ben dine davet ederim ama kafire, müşrike müslümanın tutumu neyse onu sergilerim.
Sana böyle yapmalısın diyen ve kendisi de böyle amel eden âlimin adını verir misin
 
فرقان Çevrimdışı

فرقان

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İtikad kitaplarındaki tekfir şartları neden koyulmuştur ? Bir insanın küfr işlediğine şirk işlediğine şahid olursan tekfirine mani bir engel yoksa kafir olduğunua itikad ederiz. Ayrıca itikad kitaplarında vela bera akidesi diye bir başlık atılmış/ İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." Yalnız İbrahim'in babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." demesi hariç. Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır. (mümtehine 4) TEVBE-23: Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zâlimlerdir.) ( Ey müminler, sakın müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyiniz. Yoksa Allah'a, aleyhinize işleyecek açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?-Nisa 144.)

Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsiniz. Onlar o kimselerdir ki Allah kalblerine iman yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın hizbi (dininin yardımcıları)dir. İyi bil ki, kurtuluşa ulaşacak olanlar, Allah'ın hizbidir. (mücadele 22) : Ey müminler, kendinizden başkasını sırdaş ve dost edinmeyiniz. Olanca güçleri ile size zarar dokundurmaya, dirliğinizi bozmaya çalışırlar, karşılaştığınız her sıkıntı onları sevindirir. Gerçi kinleri ağızlarından taşmıştır ama kalplerinde saklı tuttukları kin daha büyüktür. Eğer düşünecek olursanız size ayetlerimizi açık açık anlattık. ( Ali imran 118 ) Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanız ve adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever. ( Mumtehine 8 ) ayetler açık dostluk kurmam sevgi beslemem. dediğim gibi davet ederim islama. Davet ederkende akidemden taviz vermem.

Davet uslubuna gelince; bu davete muhatap olan kişiye ve içinde bulunulan zemin ve zaman göre değişen bir şeydir. Allahu Teala şöyle buyuruyor:

ادْعُ إِلَى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ


"(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır. Onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir." (en-Nahl 16/125)

İbn’ul Kayyım (r.h.) bu ayet hakkında diyor ki:

فذكر سبحانه مراتب الدعوة وجعلها ثلاثة أقسام بحسب حال المدعو فإنه إما أن يكون طالبا للحق راغبا فيه محبا له مؤثرا له على غيره إذا عرفه فهذا يدعى بالحكمة ولا يحتاج إلى موعظة ولا جدال وإما أن يكون معرضا مشتغلا بضد الحق ولكن لو عرفه عرفه وآثره واتبعه فهذا يحتاج مع الحكمة إلى الموعظة بالترغيب والترهيب وإما أن يكون معاندا معارضا فهذا يجادل بالتي هي أحسن فإن رجع إلى الحق وإلا انتقل معه من الجدال إلى الجلاد إن أمكن


“Allah Subhanehu, bu ayette davet mertebelerinden söz ediyor ve bu mertebelerin davete muhatap olanların mertebelerine göre üç mertebe olduğunu belirtiyor.

1- Davete muhatap olan kimse hakka talip olan, ona rağbet eden, hakkı seven ve onu öğrendiğinde –başkalarının tersine- ondan etkilenebilecek durumda biri ise bu kişiye hikmet yoluyla davet yapılır. Bu durumdaki bir kimse ile öğütleşmeye ve tartışmaya gerek yoktur.

2- Kendisine davet yapılacak olan kimse, (haktan) yüz çevirmiş ve onun zıddıyla (yani batılla) meşgul olan birisi olmakla beraber, hakkı öğrendiğinde onu tanıyıp hemen kabul ederek, ona tabi olacak bir kimse ise bu kişi hikmetin yanı sıra öğüt yoluyla teşvik ve korkutma yoluyla öğüt verilmeye muhtaçtır.

3- Kendisine davet yapılacak olan kimse inatçı ve bu davaya karşı biri ise kendisiyle en güzel şekilde tartışılması gerekir. (Yapılan karşılıklı tartışmalar sonucunda) bu kimse hakka dönerse, ne ala. Aksi takdirde, artık cidal (tartışma) safhasından –imkan varsa- cellad safhasına geçilir." (es-Savaik’ul Mursele, sf 1276)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bu şekilde hareket edenler genelde cemaatten uzak, başında bir hoca olmayan, tek başına takılıp, muctehidliği kendinden zuhur olan yapılardır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt