Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kitap tanıtım ve tavsiyelerinizi bu bölümde paylaşabilirsiniz.

deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
evet. güsel bir kitaptır kendileri :huhuuhuu
 
C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
züper_deha ' Alıntı:
kitabı biraz okumuş biri olarak eleştiriyorum. daha fazlasını okumaya imanım el vermedi. o kitabı kuran ın bir tevsiri olarak kesinlikle kabul edemem. eyer o şeyler islamın özüyse yapmayarak ben imanımdan olurum. ama kesinliklede yapmam. :huhuuhuu
aynen katılıyorum size kardeşim bu kitab adamı dinden çıkarır kimseye tavsiye etmiyorum
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
o kadarda değil kardeş. sadece islama farklı bir boyuttan bakıyor. benim şeyhim yok... bu yüzden benim şeytana benzer bir halim varmı sizce :huhuuhuu gibi...
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Konuyu kısa süreliğine kilitliyorum bugünlerde zamanım yok ayrıca hastayım dua ederseniz sevinirim..

inşAllah konu ebu muhammed'in cevabıyla tekrar açılacaktır.
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
sevgili kardeşlerim; yaşadığımız coğrafyanın iklimindenmidir,hayat tarzındanmıdır nedir,iman ehlinin bile karşı refleksleri değişkenlik arzeder olmuştur, oysaki peygamber s.a.v in ashabı çok farklı idi reflekslerinde,onlar zamanında birisi çıkıp,kurana ve allah rasulüne s.a.v denk bir söz getirse hemen yerin dibine sokarlardı,getireni ve getirdiğini....!

mevzu bahsi olan islama nisbet yazılan kitaplar ve içeriğidir,ALLAH CC HAKKI İÇİN BIRAKALIM GÖZLÜKLERİMİZİ VE BİR BAKALIM tasavvuf kaynaklı tefsir ve diğer kitaplarına, başlarında önsöz olarak (bu bana yazdırtıldı,bana ilham olundu, manevi işaret ile yazdım,bu benden değildir,buna batıl yaklaşamaz, bu pek yüce bir kitaptır.... gibi kutsiyyet ifade eden sözler ile başlanmıştır, galiba bunun sebebi,okuyanların bu kitaplara eleştiri getirmeye çalışmaması için vede onun vahye dayanan bir yönünün olduğunu ve aksine bir söz getirildiğindede musibete uğrayacağını düşüncesi hasıl olması içindir.

oysaki zikredilen bu kutsiyyet ifade eden sözler ALLAH CC IN KİTABININ VASIFLARINDANDIR.

tüm bu ALİMler ve insanların tümü vede cinler bir araya gelse onun bir benzerini yazmaları mümkün değil iken,yazılan bu kitaplara ,yandaşlarınca ,bu kuranın tefsiridir,özüdür, vs ,ibareler yüklenir.

söz konusu kişi (mahmut efendi) ile 2 kez biri (1992 yada 93 te) adanada biri istanbul ismail ağa da olmak üzere görüşme imkanım oldu,ruhul furkanı daha yeni başlamıştı, beraberindeki talebesi kendisine,yaşının ilerlediğini ve tefsir yazmada biraz acele etmesini (ölür de bitirmeye fırsat kalmaz endişesi ile) söylediğinde , mahmut efendi ;benim ecdadım 115 yaşadı tasalanma , diyerek onu teskin etmesine ben hayret etmiştim, biliyordumki ölüm ve hayat allah cc ın elinde ve bu konuda gayba kimseyi muttali kılmıyor adem as dışında....!

kuran ı kerim pek yüce bir kitap olup kendisine tutunan muttakileri doğru yola iletir, o muttakilerki, ondaki hüküm,akide ,haram ve helalleri,ibadetleri ,kitabın açıklayıcısı olarak yollanan nebi s.a.v den öğrenirler, BUNU SAHABE RA PEK GÜZEL VE İSTENİLEN ŞEKİLDE YAPTI, rasul s.a.v dışında kimsedende dini öğrenmedikleri için,refleksleride pek çetindi dini ve onun kaynakları olan kitap ve sünneti mudafada....!

dedimya iklimdenmi,hayat tarzındanmı nedendir bilinmez,kişiler kuranı, sünneti, dini ,kişi olarakta rasul s.a.v i korumaya gösterecekleri refleksi, abiler,şehler,alimler,valiler,ululemrler vs zevata gösterir olmuşlar.
HERKEZ ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYMALI,NE İÇİN NE ADINA MÜCADELE VERDİĞİNİ DÜŞÜNMELİ ARTIK.

aşağıda söz konusu kişi ve onun eseri hakkında az ve öz bilgiler verdim,daha fazlasına ne zamanım nede sabrım yok.

ruhul furkan---kelam,tasavvuf,keşf,ilham,sahih-zayıf ve uydurma rivayet,MANEVİ İŞARET ile yazılmış bir kitaptır,kişiler ona tefsir desede,asla bir tasavvuf kitabı olmaktan öteye geçmeyecek bir eserdir, adı hakkın batılın ayrıldığına işaret etsede,hakla batılın karıştığı bir kitaptır.

kitaptan ve kişiden nakiller.......

aciz olan bu kardeşiniz böyle büyük bir işe girişmeyi bu zamana kadar düşünmüş dahi değildi. Ancak hicri 1407 senesi şaban ayının Beraat gecesinde Ravza-i Mutahhara’da bulunduğumuz sırada Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem tarafından vaki olan manevi bir işaretle, bu mühim işe başladık ve yukarıda geçtiği gibi kelime-kelime mana verilmesine ziyade ihtimam göstererek yola çıktık.”


Bir kişi kocası olan bir kadınla zina etse, bu zinakar adam kadının kocasıyla helalleşmedijçe günahı bağışlanmaz. Çünkü onun hasmı insandır. Zina eden kişi pişman olur, tevbe eder ve karşı taraftan helallik diler, o da hakkını helal ederse , günahları bağışlanır. Ondan umumi manada helallik dilemesi yeterlidir. Zinayı zikretmez. Zina ettiği kadının kocasına “ Senin üzerimde olan bütün haklarını bana helal et . Seninle benim aramda bulunan bütün husumetlerinden vazgeç, bana hakkını helal et “ demekle olur.

"Yani kişi bunları yapınca bu günahtan arınmış olur. Ahirete bir şey kalmaz."


Ruhul Furkan baskı 1992 sayfa 246 ALINTI

Kitaplarda bir çok hatalar olduğu için yeniden basıyorlar.Fakat ne acıdır ki bütün bunlardan sonra ne bu kitabın yazarı nede peşinden gidenler yaptıkları bu hatayı kabul etmek yerine olayı bir şekilde örtbas etmeye çelışıyorlar.



Yoga Nedir?:


Önce mûteber ve kapsamlı bir İngilizce-Arapça kâmûs olan el-Mevrid adlı lügatta, “yoga” maddesine bir göz atalım. Bu lügat, yogayı aynen şöyle tanımlamaktadır: "Yoga: Ruhu, Zât-ı İlâhîye ile birleştirme amacına yönelik bir nefis ter­biyesi ve tefekkürden ibaret bir dinsel Hind felsefesidir."

Bu târife bakıp yogayı, tarîkattaki icrâ şekli ve maksadı bakımından râbıta ile karşılaştıracak olursak onun esas itibariyle bir çeşit yoga ya da yoga­nın İslâm'a uyarlanmaya çalışılmış özel bir şekli olduğunu anlamakta asla gecikmeyiz. Nitekim yoganın mahiyeti, ayrıntılı bir şekilde meydana kona­rak râbıta ile karşılaştırıldığında bu konudaki bütün tereddütler ortadan kalkmaktadır. Örneğin bu meseleyi, kendilerine bir ihtisas alanı olarak seçmiş bulunan oryantalist J. Tandrio ve ruhbilimci B. Real, ortaklaşa kaleme aldıkları The Yoga adlı eserde bu meditasyon sistemini şu ifadelerle açıklamaktadırlar: "Yoga: İnsanın, doğal olarak irâdeye dayalı ve sinirler üzerinde ege­menlik kurmak sûretiyle bilinçaltı şekilde vücuduna görevler yüklemek için yaptığı bedensel, ruhsal ve düşünsel alıştırmalardır ki bu sâyede onun ruhu, kâinat olaylarını idare eden Yüce Rabb'in rûhu ile bütünleşmiş olur.

Yukarıdaki her iki tanıma da iyice dikkat edilecek olursa yogadaki temel hedefin, (hâşâ!) Allah ile birleşme ideâli şeklinde ortaya çıktığı görülür. Burada, yeri gelmişken hemen kaydedelim ki, râbıtanın da hedefi bun­dan başka bir şey değildir. Nitekim bakınız Ruhu’l-Furkan adlı kitabın yazar­ları da râbıta konusuna ayırdıkları bölümde İsmet Garibullah'dan naklettik­leri bir beytin açıklamasını yaparlarken kullandıkları ilginç bir ifade ile yo­gadaki amaçların aynısını şu şekilde açıklamaktadırlar: "Aziz kardeşim, senin şeyhin Zât-ı Pâk-i Sübhâniye'de fânî olmuşsa sen de ona râbıta etmen sâyesinde Zât-ı Pâk-i Sübhâniye'de fânî olursun.

"Zât-ı Pâk-i Sübhâniye'de fânî olmak"(?) tâbirine gelince tarîkatçıların ihtiyatla kullanmaya özen gösterdikleri örtülü bir söylemdir bu... Bu söyle­min altında yatan gerçeği daha net bir şekilde ortaya koymak­tan çekinir ve -Allah'ın âyetlerini nasıl ki bâtınî yöntemlerle te'vil etmeye çalışıyor iseler- onu da zaman ve zemine göre çeşitli şaşırtıcı ifadelerle yo­rumlarlar.

Bundan asıl amaçları: Râbıta gibi transandantal bir sistemle “vecd” ha­lini yaşayarak, (yani, mistik bir kendinden geçme zevkini tadarak) sözde, Allah'ın yüce zât'ı ile birleşip O'nunla (hâşâ!) yek vücûd hale gelmektir. Bunun canlı bir kanıtını yine Ruhu’l-Furkan adlı kitaptan izleyelim.

Deniliyor ki: "Mevlâ'nın fazl-u keremiyle mâsiva (Allah-u Tealâ'nın dışındaki her şey) sâlikin nazarından tamamen kalkıp, Allah'dan gayriyi (yabancıları) görmekten isim ve resim kalmayınca, muhakkak fenâ fillâh (Allah-u Tealâ'da eriyip gitmek) tabir edilen devlet hâsıl olmuş ve tarîkat hâli sona ermiş olur. Ve böylece seyr-i ilallah (Mevlâ'ya doğru olan mânevî yürüyüş) tamamlanmış olur.

İşte nasıl ki Hindular “nirvana”ya, (yani henüz bu dünyada iken sonsuz mutluluğa) ermek için yoga yapmayı bir vesîle ve tapınma biçimi olarak ge­rekli görüyorlarsa, aynı şekilde Nakşîbendîler de “fenâ fillâh” olup (yani, kendi tabirleriyle hâşâ!) “Allah-u Teâlâ'da eriyip gitmek” için râbıta yap­mayı vesîle olarak kaçınılmaz bir görev sayıyorlar. Ancak çeşitli anlatım spekülasyonlarıyla temel amaçlarını gizleyerek onu bu kadar açık bir şekilde ortaya koymazlar. Böylece râbıtanın aslını, câhil mürîd takımının keşfede­meyeceği bir sürü kelime oyunları içinde hem gizli tutmayı, hem de onu İslâmî bir görünüm içinde bu insanlara sunmayı başarabiliyorlar!

abdulaziz bayındır ve hoca efendinin müridi arasında geçen konuşmanın az kısmı

2 - ÖLÜDEN YARDIM İSTEME*
MÜRİT- Şu hadisi kabul etme­diğini söylemiş­sin:

“İşlerinizde ne yapacağınızı şa­şırdığınızda kabirlerdeki ölülerden yardım is­teyiniz[1].”

Bunun nesine karşı çıkıyorsu­n? Kabirlerdeki ölü­den yardım is­temek ondan ibret almak demektir.

BAYINDIR - Öyleyse neden ölüler­den ibret alın, denmiyor da onlardan yardım is­teyin deniyor?

Hadis diye uydurul­muş o sö­zün Arapça’sında “festeiynu” istiânede bulunun, emri geçer. Halbuki Fatiha sure­sinde "Yalnız senden istiânede bu­lunuruz." yani yar­dım is­teriz an­lamında “iy­yâke nestaîn,?” âyeti var­dır. Bu âyet, yardımı tek bir yer­den, yani yalnız Allah’tan istememizi emreder. Hadis dediğiniz yukarıdaki sözle bu âyet açıkça çatışmıyor mu?

Fatiha'yı her namazda okuyup bu anlamı hep zih­nimizde diri tutmamızın bir sebebi yok mu­dur?

Yukarıdaki sözü Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem söyledi diye iftira edenlerin yanında yer almak size ağır gelmiyor mu? Hiç düşünmez misiniz, temel görevi Kur'an'ı anlatmak olan Hz. Muhammed'in Kur'an'a aykırı bir sözü olur mu? Sonra bu sözü ondan duyan yok. Onunla birlikte ya da ondan sonra yaşayanlardan böyle bir söz söylemiş olan yok. Bunu nakletmiş sahih bir hadis kitabı da yok. Bunların hiç biri yok.

Bunu size duyuralı çok oldu ama bu konuda siz de bir şey bulamadınız. Çünkü olmayan şey bulunamaz.

MÜRİT- Aclûnî'nin Keşf'ül-Hafâ adlı kita­bında var ya. Onun kitabında olması bizim için yeterlidir. Aclûnî büyük bir hadis alimidir. O da İbn-i Kemâl'in el-Erbaîn'inden almış.

BAYINDIR- Aclûnî o kitabı, halk ara­sında hadis diye bilinen sözlerin doğrusu ile asılsız ola­nını ayırmak için yazmıştır. Bu sebeple o kitapta çok sayıda uydurma ha­dis vardır. Aclûnî, kitabının başında Hafız ibn-i Hacer'in şu sözünü nakleder:

"Aslı olmayan hadisi kim naklederse Buhârî'nin rivayet ettiği, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin şu sözü­nün kap­samına girer: "Kim benden söylemediğim bir şeyi naklederse cehennemde oturacağı yere hazırlansın[2]".

Aclûnî, kitabına aldığı hadislerin kaynaklarını verir. Bu sözle ilgili olarak sadece "İbn-i Kemal Paşa'nın el-Erbaîn'inde böyle geçmiştir." der. İbn-i Kemal'in el-Erbaîn'ine baktığı­mızda da hadis diye söylediği o söz için hiçbir kaynak gös­termediğini görürüz[3]. Yavuz Sultan Selim'in Şeyhülislam'ı İbn-i Kemâl, Hz. Peygamberi görmüş olamayacağına göre, aslı astarı olmayan bu söze hadis diyenlerin "cehennemde oturacakları yere ha­zır­lanmaları" gerekir.

MÜRİT - Yaşayan bir insandan yardım is­temi­yor mu­yuz? Bir veli ölünce ruhu, kı­nından çıkmış kılınç gibi olur[4] ve daha çok yar­dım yapma imkanı elde eder. Bunlar birçok tasarruf­ta bulunur­lar.

BAYINDIR - Yaşayan insandan yardım isteme konusuna biraz sonra geleceğiz[5]. Ama veli ölünce ruhunun kınından çıkmış kılınç gibi olduğunun Kur’an’dan ve sünnetten bir daya­nağı var mı­dır? Hz. Muhammed de öl­müş­tür. Onu hatırladığımızda ve kabrini ziya­ret etti­ği­mizde ona salat ve se­lam getiririz. Yani Allah’ın bereketi ve ebedi mutluluk içinde ol­sun, deriz. Böylece Allah’tan, Peygam­beri­mize olan ikra­mını daha da artırmasını isteriz. Ama hiçbir du­amızda ondan bir şey is­temeyiz. Çünkü o zaman Hıristiyanların Hz. İsa’ya yaptı­ğını biz Hz. Muhammed'e yap­mış oluruz ki; bu, yoldan çıkmaktan başka bir şey ol­maz.

abdulaziz bayındırın bu kişilerle yaptığı sohbetin tamamını okumanızı tavsiye ederim.

tasavvuf ve islam yada abdulaziz bayındır yazın google da karşınıza çıkar

bu yazımdan dolayı bazı kardeşler bana kızacak ,ama ben kişileri sadece ve sadece ALLAHIN KİTABINA VE RASUL S.A.V İN SÜNNETİNE çağırıyorum,bunu dikkate alın inşaallah.

HATAYA DÜŞMEYE MAHKUM OLANLARI BIRAKALIM VE HATASIZ OLANA TUTUNALIM, KİTAP İSE KURAN, ÖNDER İSE RASUL S.A.V YETMEZMİ...!

selam ve dua ile
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
abdulaziz bayındırın sohbetinide buraya aktarırsan sevinirim. bilinmesi gereken bir şey varsa bilelim. :huhuuhuu
 
V Çevrimdışı

vuslatım

Üye
İslam-TR Üyesi
eskiyeni diye bir dergi gecti elime ama daha faydalı oldugnuz dergi varsa önerin bizde faydalanalım özellikle TEVHİD ŞİRK AKAİD SELEFİLİK BAHİSLERİNDE KİİTAPTA OLABILIR
 
hayalet Çevrimdışı

hayalet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
:örgü

BU SU AN ELIMDE GEZINEN KITAPLARDAN BAZILARI DAHA

1 TERBIYE-I NEFS (ISMAIL CETIN)
2 KURANIN VE SURELERIN FAZILETLERI (M.NECATI BURSALI)
3 7 AYETLER (YUSUF TAVASLI)
4 ACIKLAMALI BUYUK DUA MECMUASI (SULEYMAN ATES)
5 DUALAR VE ZIKIRLER (RAMAZAN MAHMUD SAMI)

ALLAHA EMANET OLUN :yale
 
hayalet Çevrimdışı

hayalet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
:huhuuhuu

sa kardeslerim sizlere TERBIYE-I NEFS KITABINDAN BAHSETMEK ISTIYORUM

EMMARE NEFSIN GALIB HALI

1. Mana alemi itibariyla nefs-i emmarenin tagutu, ahlak ve tabiatiyle yasadigi hayvanin suretine donusur: maddi bedenin suretinin hakikatinden uzaklasir.

2. Beyincik icerisindeki kirpi (burda bu kitabin basinda resimli anlatim var) suretinde nefsin istek ve arzularinin =azimlerinin oklari , fiile gecirecegi azanin sinir sistemi icerisinde hukumran olmasiyla derhal kalb , kendisine has suretinden cikar = lekelenir . Azasinin islemesiyle de ruh mesh olup , isledigi isi kendisine galib olan hayvanin suretine donusur; gazab itibariyle kopek=tazilasir, sehvet itibariyle domuzlasir.

3. Istegine kavusmasi icin nifak ve riya=gosteris vasiflari yuzunden bukelamun veyahud da maymunlasir yahud da tilkilesir.

4. butun bunlarda galib gelmesi icin, helal haram demeksizin mideye celbettigi gidalar sebebiyle diliyle otlari karistirip yiyen inek suretine girer.

5. seytaniyye nefsi itibariyle her bir an baska baska hayvan suretine girer. Butun bunlarda maksadina ulasmadigi zaman sirtlan=kaplanlasir. Hirs, hased ve ihtirasindan dolayi kurt olur. Faaliyetinde basarisiz olursa akreblesir: kendi kendini sokar=intihar eder.. basarili oldugu takdirde bir taraftan karga ve papagan gibi kendini temize ceker: kirkayak gibi onunla gorundugu guzel ahlakla kamuflaj yapar ve zehirli yilan gibi sokar.

6. seriatin =islam dininin aleyhine dondugu icin kirkayak gibi onunla gorundugu guzel ahlakla kamuflaj yapar : inkarini gizlemekte timsah suretine donusur ve ahtapot gibi gayrin kanini emmek icin ona yapisir ve artik <<BEN>> der kendi kendine tapar yahud en cok korktugu yahud en cok sevdigi gayrina tapar.

bu kitapt epey zorlaniyorum ama ne olursa olsun ins okuycam okumaya anlamaya caliscam belkii okumus olaniniz vardir. allah yardimcimiz olsun
 
bir_mümin Çevrimdışı

bir_mümin

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
bende sizlere kıyamoğlu sancaktarın moskof mezarlığı, özgürlük savaşcıları, zaferin bedeli, adlı 3serilik bir kitabı tavsiye ediyorum sizden gençlere yönelik eğitici kitaplar tavsiye etmenizi beklyorum
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
MÜslÜm Olmam Neyİ Gerektirir?

PROF.FETHİ YEKEN...
müslüman olmam neyi gerektirir

gerçekten okumanızı tavsiye ettiğim bir kitaptır
inşALLAH RABBİM okumayı nasib eder size hayatınıza ,geçirmeyi...

selametle
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
amin amin :dua ... o kitabın okunmasına bende kefilim. fethi yeken serisi zaten meraklısı için güzel arşivlik bir seride... müslüman olmam neyi gerektirir ve seyyid sabık ın müslüman nasıl olmalı isimli kitabı bizlere rehber olabilecek derecede güzel, zengin ayet ve hadis içeriğiyle kalbi mütmain bırakacak derecede usluplu anlatılmış eserler. ben ruveyda kardeşimin de vesilesiyle her iki kitabıda tavsiye ediyorum. hatta baş ucu kitabı olarak kullanabileceğiniz bir kitap olduğunu iddia ediyorum :eek:ynok
 
Enfal.571 Çevrimdışı

Enfal.571

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
mustafa islamoglunun "imamlar ve sultanlar" kitabini okuyan varmi? varsa tavsiye edermisiniz?
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
ben okumadım ama genel itibariyle kitapları okunabilir edebiyatı güçlü, ilmi derin müslümanlardan biri.
 
Üst Ana Sayfa Alt