Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kefaret Orucunu Peş peşe Tutmak Şart mı?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cezakallahu hayran kardeşim ; hatayı ve yanlış anlaşılmayı düzeltiyorum:

Kefâret orucunu
(iki hicri ay ve bir gün) ara vermeden tutmak şarttır. Tâbi bu şart; kefâret orucunu tutmanın haram olduğu (Cumhura göre hayız, Şafi mezhebine göre hayızdan ayrıca nifas) günleri veya Hanbeli mezhebine göre oruc tutmamanın câiz olduğu seferilik durumları içindir.
Yâni, kefâret orucuna tamamlarken kadının adet haline denk gelmesi durumunda o günlerde oruca ara verilir, atlanır. Bu durum / günler çıkar çıkmaz ara vermeden kefaret orucuna devam ederek iki hicri ayı tamamlarlar. Yine hakeza Hanbeli mezhebine göre seferilik durumunda ruhsattan yararlanarak kefarat orucuna ara verebilir, seferilik halinin son bulması durumunda kalan kefaratını tamamlar.

Kefarete ek olarak bozduğu günün orucunu da kaza eder. Kefaret için tutulan iki aylık orucun peş peşe tutulması zorunludur. Bu arada hastalık, çocuk emzirmek ve seferîlik gibi meşru bir mazeretle de olsa oruç bozulduğu takdirde, o güne kadar tutulmuş olan oruçlar nafile yerine geçer. Süreklilik şartının ihlâl edilmiş olması nedeniyle iki aylık kefaret orucuna yeniden başlamak gerekir. Ancak kefaret orucu tutmakta olan kadın, hayız veya nifas kanaması görmeye başlarsa oruca ara verir. Kanama sona erip de temizlik dönemine girince, kaldığı yerden oruca devam eder. Bu kanamalar sebebiyle meydana gelen fasılalar, kefaret orucundaki süreklilik şartını ihlâl etmez. (Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî, C. 3, 1741)


Hayız özrü dışında her hangi bir özür sebebiyle de olsa, orucunu bozan kimse, Hanefîlere göre oruca yeniden başlamalıdır.
Malikîlere göre ise, kasten orucunu bozmuşsa yeniden oruca başlamalıdır.
Unutarak yahut bir özür sebebiyle yahut sayıda yanılarak oruç bozan kimsenin kefaret orucuna yeniden başlaması gerekmez.
Şafiflere göre, son gün de olsa hastalık, yolculuk, emziklilik yahut niyet etmeyi unutma gibi özürler sebebiyle bir gün orucunu bozan kişinin iki aylık kefarat orucuna yeniden başlaması gerekir. Fakat hayız ve nifas, delilik, uzun süre bayılmak gibi özürler sebebiyle kefaret orucuna yeniden başlamak gerekmez. Çünkü bu sayılanlar kaçınılmaz durumlar oldukları için oruç ile çelişmektedirler.

Hanbelilere göre, hastalık yahut hayız sebebiyle kefaret orucunun peşpeşe olma hükmü bozulmaz. (Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ans. C.3, Sf: 210 - 211)



Keffaret orucunu hiç kesmeyip ara vermeden iki ay veya altmış gün tutmak gerekir. Meselâ, araya yolculuk, hastalık, Ramadan veya bayram, kadınların lohusalığı gibi bir hal girer de iki ayı veya altmış günü doldurmamış olursa, tutulan oruçlar keffaret orucundan sayılmaz, tamamı nafile olacağından yeni baştan tutmaya başlanması gerekir.

Kadınların âdet halleri sıraya mâni değildir. Âdetleri tamamlandıktan sonra gün geçirmeden kaldıkları yerden keffaret orucunu tutmaya devam ederler.

Kaza orucu keffaret orucu ile birlikte hesap edilmez. Yani iki ay üst üste keffaret orucunu tutan kimse kaza orucu olan bir günü ondan ayrı olarak tutar, onun içine katmaz, birlikte hesap etmez. Meselâ Receb'in birinci gününde keffaret orucuna başlayıp, Şaban ayı ile birlikte iki ay üst üste hiç ara vermeden tutan kimse, esas olarak keffaret borcunu tutmuş olur. Kaza orucunu da daha sonra Ramadan'ı muteakib, meselâ bayramın ikinci günü veya istediği bir gün tutabilir. Böylece hem keffaret, hem de kaza borcunu tamamlamış sayılır. Receb ve Şaban aylarından birisinin yirmi dokuz gün çekmesinin bir tesiri yoktur. Yani keffaret orucu tamamlanmıştır. (Abdurrahman b. Muhammed Avad el-Ceziri, el-Fıkhu ala'l el-Mezahibu'l-erbaa, c I, sf: 579)

Hanbelî mezhebine göre seferîlik gibi meşru bir mazeret dolayısıyla kefaret orucuna ara verilirse, bu fasıla, süreklilik şartını ihlâl etmez. Dolayısıyla iki aylık kefaret orucuna kalındığı yerden devam edilir; yeni baştan başlamak gerekmez. (Abdurrahman el Cezîrî, Mezâhib, 1/579)

Sahr b. Hansa, Peygamber (s.a.v.)'e geldi: "Helak oldum," dedi.
Rasulullah (s.a.v.): "Ne oldu?" dedi.
Sahr: "Oruç iken hanımımla cinsi munasebette bulundum," dedi.
Rasulullah: "Azad edeceğin bir kölen var mı?" dedi.
Sahr: "Hayır," dedi.
Rasulullah: "İki ay peşpeşe oruç tutabilir misin?" dedi.
Sahr: "Hayır," dedi.
Rasululîah: "Altmış fakiri doyurabilir misin?" dedi.
Sahr: "Hayır," dedi.
Rasulullah'ın yanında bekledi. Sahabeler, "biz böyle dururken, Peygamber'e bir ölçekle hurma getirildi.
Peygamber: "Soru soran nerede?" buyurdu.
Sahr: "İşte benim," dedi.
Rasulullah: "Al bunu (hurmayı), sadaka olarak dağıt," dedi.
Sahr: "Ey Allah'ın Rasulu, benden daha fazla fakire mi? Allah'a yemin ederim ki, bu şehrin iki vadisi arasında benim ehl-i beytimden daha fakir elıl-i beyt yoktur," dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz güldü, öyle ki azı dişleri bile göründü ve adama: "Bunu aile efradına yedir," dedi.

(Buhârî, Kit. Savın, bab: 30, Kit. Hibe, bab: 11, Kit. Nafaka, bab: 13, Kit. Kefaret, bab: 2-3; Muslim. Kit. Siyam, bab: 81, hn. 1111; Ebû Dâuûd, Kit. Savm. bab: 37, hn: 2390; Tirmizl, Kit. Savm. bab: 28, hn. 724; îbn Mace, Kit. Siyanı, bab: 14, hn. 1671; Musned, İmam Ahmed, c: II, Sh: 241)

 
I Çevrimdışı

ibni abbas

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hocam cevabınızı dün okumuştum ve şaşırmıştım açıkçası. Ben sadece hayız dolayısıyla ara verilebilir diye biliyordum. O an kitaba bakma durumum olmadı, kitaba bakmadan da itiraz etmenin gereksiz olduğunu düşündüm. Şimdi Reddül Muhtardan ilgili yeri buldum tam buraya yazacaktım ki sizin mesajı düzeltmenizi gördüm:)

Maddeler halinde Mezheplerin hangi şartlarda kefaret orucuna ara verilebileceğini yazalım:

1.) Hanefi Mezhebinde sadece hayızdan dolayı ara verilebilir. Seferilik, hastalık hatta nifasta bile ara vermek için özür olmuyor.

2.) Şafi Mezhebinde hayız ve nifas özür olabiliyor.Seferilik vs. özür olmuyor.

3.) Hanbeli Mezhebinde hayız,hastalık ve seferilik sonunca ara vermek kefarete zarar vermiyor. Ama nifas dolayısıyla ara verilmez.

4.) Maliki Mezhebini tam anlamadım. Kasten bozmuşsa yeniden başlamalıdır sözünden ne anlamalıyız? Ben şunu anladım: Hayız ve nifas özür oluyor. Çünkü bu durumlar kadının kendi elinde değil. Ama hastalık veya seferilik sonunda orucu bozmuşsa (bu kasten bozma oluyor) kefarete baştan başlamalıdır. Aynı şekilde delirmek, bayılmak da Maliki Mezhebine göre özür olur. Çünkü kasten bozma yok.

Kefaret için tutulan iki aylık orucun peşpeşe olması zorunludur. Bu arada seferilik gibi şeri bir mazeretle de olsa oruç bozulduğu taktirde o güne kadar tutulmuş olan oruçlar nafile yerine geçer. Süreklilik şartının ihlal edilmesi nedeniyle yeniden iki aylık oruca başlamak gerekir. Üç Mezhep imamı bu hususta görüş birliği etmişlerdir. Hanbeliler seferilik gibi şeri bir mazeret dolayısıyla kefaret orucuna ara vermek, süreklilik şartını ihlal etmez demişlerdir.(Abdurrahmen Ceziri, c.2, s .824.)

Yukarıdaki bu paragraf biraz sıkıntılı değil mi? Yazıda açıkça diyorki şeri mazeretle de olsa kefarete ara verilemez. Bu yazıya göre hayız da şeri mazerettir o zaman hayız dolayısıyla da ara verilmez anlamı çıkmaz mı? Bu paragraf daha açık,okuyanın daha doğru anlayabileceği şekilde yazılmalı değil miydi?

Not: Keffaret orucunu hiç kesmeyip ara vermeden... diye başlayan paragraftan hadise kadar olan kısım, hadisten sonra aynen tekrar yazılmış.
 
Üst Ana Sayfa Alt