Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Karelere Gizlenmiş Duygular, Düşler ve Nasihatler!

ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Nasıl bir imtihan?

Aslında cevaplamak için sormadım bu soruyu. Çok korktuğum, çok düşündüğüm ve bir an sonra ölecekmişim gibi hissettiğim için soruyorum kendime. Sahi bu nasıl bir imtihan?

Gece 3 suları… Bakınıyorum ofisin asma tavanına… Kareleri sayıyorum ve kendime soruyorum; Abdulkadir en son ne zaman şefkatle sarıldın anne ve babana? En son ne zaman öptün ellerinden? Misal bugün eve gittin. Kapıda yeğenin karşıladı. Her eve gidişinde koşarak sana sarılan yeğenin bugün sarılmadı. Sadece uzaktan “Hoş geldin amca” diyebildi. Dört yaşında olmasına rağmen o bile tehlikenin farkındaydı. Peki annem… Altmışını devirmiş, son 7-8 yılını büyük imtihanlarla geçiren o güzel kadın… Sanırım o bile böylesi bir imtihan geçirmemişti. Ve sana sorduğu o soru; neden beni öpmedin? Açıklayamadın. Hastalık var anne diyemedin. Yüzünün yarısını örten maskenin altından “seni çok özledim” diyebildin.

62… 63…64… Bitti bir sonraki kareye geçtim… Saymaya devam ediyor ve düşünüyorum. Büyük bir imtihan Abdulkadir. Bizi hayra götüren çoğu yol kapandı. Allah’ın evlerine gidemiyorsun, cemaat namazlara ve sohbetlere katılamıyorsun hatta sıla-ı rahim bile yapamıyorsun. Kardeşine sarılıp günah bile dökemiyorsun. Allah için seviyorsun ama yine Allah için ondan uzak kalıyorsun. Zor imtihan Abdulkadir. Anne evladına, evlat annesine sarılamıyor. Çok zor Abdulkadir.

Daha dün mahallende bir adam yığıldı, yere düştü. Evlatları virüs olabilir diye yanına bile yaklaşamadı. Ve sonra öğrendiler ki kalp krizinden ölmüş. Virüs değilmiş. Ne zor değil mi Abdulkadir? Ölümden korkmak fayda vermiyormuş değil mi Abdulkadir?

Bugünde biri virüsten korkup ormanda yaşamaya başlamış. Toplamış olduğu bir otu yerken zehirlenip ölmüş. Demek ki tevekkül takdirin önüne geçemiyormuş değil mi Abdulkadir?

128… 129… 130… Neyse gözüm yoruldu Abdulkadir. Sen düşün, kork, ölecekmiş gibi davran… Yine gel…


14.04.2020/İstanbul
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Başlamadan Bitti!

1..2..3.. Başladım saymaya... Kuşandığım bütün kılıçlarımı kabzasına koydum... Savunmasız ve çaresiz... Sana açılmak, içimi dökmek ve nasihatleşmek için hazırım şimdi... Çok yormayacağım seni, günlük dozumu alacağım ve gideceğim.

Kurumuş gövdeme biraz su, katılaşmış kalbime biraz hilm isteyeceğim. "Nedir bu halim?" diye sorarak "gördüklerini anlat" diyeceğim. "Katline fetva veren nefsin, boynunu kır" diyeceğim. "Gördüklerin için şikayetçi olma" diyeceğim. "Sabırla yoğrul, sebatla doğrul" diyeceğim. "Hayırda koş, çalış ve haykır; şerde lal, sağır ve kötürüm ol" diyeceğim.


8...9...10... Daha çok şey diyecekken alnıma hakikati çarpan bir mesaj aldım. Hüsnü zannın hediyesi, bir dua;

"İman edenlerin, hicret edenlerin ve Allah yolunda malları ve canlarıyla cihâd edenlerin, Allah katında dereceleri pek büyüktür. İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."
(Tevbe Suresi, 20.ayet)

"Allah seni bu mertebeye erenlerden eylesin inşallah."

Başlamadan bitireceğim. Alnıma çarpan hakikatin şamarını seninle paylaşmayacağım. Sayamayacağım ve uzun uzadıya bakamayacağım. Kapımı çalan bu ayete, acizliğimden ötürü "buyur" diyemeyeceğim. Alnıma vuran hakikat şamarına sadece "amin" diyeceğim. Soframda onu doyuracak bir amel olmasa da rahmetten ümidimi kesmeyeceğim.


21.04.2020/İstanbul
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
"Sonunda ektiğimi biçtim ve yerimi buldum. Yerim okuduklarının İhlâs ve Fatiha sureleri olduğunu bilmeyen milletin olduğu yerdi."

İki-üç gün önce okudun bu satırları... Sonra derin bir 'ah' çektin. Burada haklı aslında yazar. Çünkü akrabalarında da gördün "Üç Kulhuvallahu bir Elham" oku diyenleri. Evet, okuduktan sonra Allah azze ve cellenin şifa vereceğine kâni olan bu millet, okuduğunun İhlâs ile Fatiha suresi olduğunu bilemeyecek kadar ilimden uzak kalmıştı. Oysa onlar kulaktan dolma âlimler ile büyümüştü. Dilleri zikirden kurumayan, kalplerinde ise büyük kuraklığı yaşayan sözde âlimler ile büyümüştü. Sürekli söylenen herşey ile amel eden, yeri geldiğinde bir söz ile "onların köleleriyiz" diyen kulaktan dolma Müslümanlardı benim milletim.

Bu cümleyi hazmetmek çok acıydı. Yakın çevrem bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Bidat ehli olup havlayanlar (hakaret etmiyorum köpek gibi uluyan kişilerden bahsediyorum), Seyda deyip yalvaranlar, zikir deyip vuruşanlar... Hepsi gözümün önünden akıp geçti. İmanı manyetik bir sistemle tescil (!) edenler tek tuşla bu milleti kendilerine ikna ettiler. "Tencere hop tavana yapış, tencere hop aşağı düş"...

Bir millet kaldı geriye; yaptıkları iyilikleri anlatarak tebliğ ettiğini sanan ama riyadan hiç korkmayan, kıldığı namazın 5 vakit olduğunu bilen ama kaç rekat olduğunu bilmeyen, Allah'ın var olduğuna inanıp O'na kul olduğunun farkına varmayan, beşerin sözüne kanıp Allah azze ve cellenin Kelamına uymayan, üç Kulhuvallahu ile bir Elham'ın şifa verdiğine inanıp bunların Allah'ın kelamı olduğunu bilmeyen...

Ben bu cümleyi hazmettim ama büyük bir acıyla irkildim. Uyumuş uykusundan bir kuşluk vaktinde uyanan ve ilk sözleri "Bizi öldükten sonra dirilten Allah’a hamdolsun. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O’dur.” duası olan ve sabah namazını kaçırmış bir gafilin, gerçekleri çıplak gözleri ile görmesi gibi irkildim. Acaba bende bu milletin bir mensubumuyum?


03.05.2020/İstanbul
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Müeddib

İnsan hatalarıyla insandır. Hepimiz hata yapabilecek konumdayız. Başta sen olmak üzere. Önemli olan istişareler ile bunu aza indirmek ve olabildiğince ertelemektir. Bu yüzden her işe başlamadan önce bilir kişiler ile istişare et. Ola ki hataya düştün, bundan sonra yapman gereken tek şey ders çıkarmaktır. Eğer doğru kullanılırsa hatalar kişiyi terbiye eder.
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Ya Selâm!

Bahattin abinin Kar Çiçeği kitabını baskısı olmadığı için sahaflardan almak zorunda kaldım. Bilinçli yapılıp yapılmadığını bilmemekle beraber kitap; içerisi İslam'a hakaret dolu, yıllarca İslam'ı hakir görmüş bir derginin sayfaları ile sarılmıştı.

Aslında durum günümüzü anlatıyor gibi. Doğrulara erişmek için adım atan herkesin karşısına bir engel çıkıyor. Küffar her yolu kullanıyor. Reklam panosu olabilecek her şeyi değerlendiriyor.

Reklam veriyor. Bir gün satın aldığımız kitabın hediye paketi gibi sarıldığı iğreti sayfalarla, bir gün bize hayır getireceğini umduğumuz bir videonun çirkef sayfalarıyla... Biz Müslümanlar ise hala neyi, nasıl, nerede, ne için, neden kullanacağımızı tartışıyoruz.

Ya Selâm!

WhatsApp Image 2020-06-12 at 17.43.06.jpeg
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Saymayı Unuttum!

Yıllardır karelere sığınıyorum... Tavanımın en uçsuz bucaksız hayal dünyasına... Sayıyorum; gerçi en son nerede kalmıştım? Sayarken dalmıştım en son, düşünürken çirkef dünyanın köksüz düzenini. Düşlerken hayal dünyamın en kuytu sokaklarını... Sokak sokak, ilmek ilmek dokurken yüreğime korkunun her zerresini: Cehennem ne de yakar bu bedenleri...

Dünyanın çirkef yüzüyle tanışalı çok oldu. İnsanlar hayaller dünyasında, imanını korumaya çalışan kimse yok gibi... Koyun güder gibi güdülen, ıslıklarla korkutulan, yağmurdan nefret ettirilen... İnsanlar daha acımasız gibi... Merhamet silindiyse ne olur? Biri merhamet etmediyse müsebbibi kalbi midir? Sevilmek en çok hak edilen hediye midir? İman etmeyenler sevebilir mi? Islıklarla korkutulanlar bunları düşünemedi... Düşünemedik tefekkürden soyutlanırken ilmek ilmek...

Artık hayaller dünyasında yaşamıyorum. Ben aciz bir kulum, gücüm en çok Allah'ın dilediğine yeter. En çok Allah'ın dilediği bulur beni. O'nun dilediğinden başkasına geçit vermeyecek yaratılmış tüm mahluklar. Dileyen dilediğini düşünebilir ama hiç bir düşünce dileyenin dilemesiyle açığa çıkmayacaktır. Allah azze ve celle "Ol!" diyecek ve hiçbir mahlukat olmasına mani olamayacaktır.


Son karedeyim, kaçtayım bilmiyorum. Saymayı unuttum! Kalbimin en kuytu odacığında imanımı tazeliyorum. Zerre şüphem yok. O "Ol" diyecek ve olacak. O "Olma" diyecek ve olmayacak. Artık daha iyi anlıyorum... Ben aciz bir kulum, en çok Allah'ın dilediği bulacak beni... Ve gücüm en çok Allah'ın dilediğine yetecek! Ben aciz bir kulum...

24.11.2020/İstanbul


Gecenin üçünü devirmişken zaman ben bunları yazıyordum. Tavanımda kareler yoktu, aslında saymadım da... Ama aklım o kadar alışmış ki bu gerçeğe, ben her gece aklımdaki koyunları sayıyorum o karelerde...
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Karanlıklar Üzerine Hayaller Kurulmaz!

Geçmiş zaman çok anı biriktirdi. Hüzünlü, sevinçli günler… Belirsizlikler ilkesi birkaç duygu. Sorduklarında mutluydum, meğer sordukları için mutluymuşum. Şimdi çok şey değişti. Belirli olmanın ilkesi bir duygu. Sorduklarında mutluyum diyorum, belirli kafamda artık her şey. Uzak ama orda… Duymuyorsun ama kulaklarında… Görmüyorsun ama gözlerinde… Karanlıklarda bir başına kaldığında belirsizlikler sarmıyor etrafını… Kaldırıyorsun kafanı hafiften tebessümle gökyüzüne bakıyorsun, görmüyorsun ama aydınlık; işte bu diyorsun. Mutluluk buymuş. Mutluluk gökyüzünün engin genişliğine ışığını dağıtan masum dolunayı seyretmekmiş...

Karanlıklar üzerine hayaller kurulmazmış. Karanlıkta boğulurmuş her aydın düşünce her aydın duygu ve en güzel sevgiler. Karanlık sararmış en işlek caddeleri ve kalabalıklar yalnızlaşırmış. Karanlık üzerine hayaller kurulmazmış… Biri gülse karanlıklarda görülmezmiş… Biri mutlu olsa karanlık üstünü örtermiş… Pusu kurduğunda gündüze hüzün, ilk karanlık çalarmış kapıyı… Karanlıklar üzerine hayaller kurulmazmış… Şimdi anlıyorum.

İyi ki ay var...

İyi ki güneş var...


03.12.2020/İstanbul
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Her yolumuzun sonu hayra çıksın…

Ay doğar, karanlıklar aydınlanır.
Ümit ile korku arasında hayallerim çalkalanır.
Tarihe seni sorsam, beni anlatır.
En hisli cümlelerim, hatıraları canlandırır.

Ay doğar, karanlığım aydınlanır.
Bir el uzanır parmak ucuyla rahmeti hatırlatır.
Karanlığa seni sorsam, ay olur seni anlatır.

En hisli cümlelerim, hatıraları canlandırır.

Gece 3 suları... Uyku tavanın pak zemininde geziniyor. Pak olan bu zeminde umutlarım ise karıncalı... Hayallerim adını anamayacak kadar haya ile bezendi... Bir hasret, bin umutla bir oldu bu gece... Bekleniyor, beklemekte olan da bekliyor... Hasretle, umutla, hayırlar umularak bekleniyor...

Her yolumuzun sonu hayra çıksın…


21.01.2021/İstanbul
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Her Gün Bir Parça Göçüyoruz!

Artık tavanı karelerle dolan biri değilim.
Baktığım yer gökyüzü gibi düz ve berrak.
Umuyorum önümde mutlu günler var.
Ömür yeterse o günler gelip beni bulacak.

Artık heyula sarmıyor rüyalarımı, görüyorum
Uykularım darmadağın değil, uyuyorum.
Bir çırpıda bitmiyor, tükenmiyor ömrüm
Parça parça, zerre zerre, gıdım gıdım tükeniyor.

Her zerrenin gölgesi kan kusmuyor artık.
Zamansız kanamıyor acılarla bezenmiş anılar
Her zerrenin gölgesinde mutluluk var artık.

Umuyorum önümde daha mutlu günler var.

Alevlerin samanı yok ettiği gibi ömür tükeniyor. Yavaş veya hızlı parça parça tükeniyoruz. Zamanın kıymetini anladık veya anlamadık. Gıdım gıdım tükeniyoruz. Geriye salih ameller bıraktıysak ne ala ama bıraktığımız günahların tövbesini bile yapamadan gidiyorsak eyvah!

Zerre zerre tükeniyoruz. Avuçlarımız Mevla'nın rahmetiyle ıslanmadan, kalplerimiz hayrın berraklığıyla paklanmadan, bedenlerimiz İslâm'ın nişanlarıyla donanmadan, gözlerimiz adaletli sisteme şahit olmadan; parça parça, gıdım gıdım, zerre zerre tükeniyoruz.


Tükeniyoruz, ölüyoruz... Biz bu dünyadan her gün bir parça göçüyoruz!


25.02.2021
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Biz Hüznün Çocuklarıyız

Bizim kıyılarımız hep hüzün manzaralı
Mutlu olsak ta bir yanımız hep hüznün kıyısında
Hem günahkar olduğunu bile bile tüm hayatı mutlu yaşayabilmek mümkün mü?

Bir yanımız hep üzgündür bizim
Günahlarına oturur ağlar...
Biz hüznün çocuklarıyız, üzülürüz.
En mutlu günümüzde bile üzülmeyi iyi biliriz.
Yüzümüzden düşmeyen tebessümüz bile üzgün,
Mutluluğumuz bile üzgündür bizim...
Biz hüznün çocuklarıyız, üzülürüz ve iyi biliriz;


"Dünyada hüznü uzun olanın âhirette rahatı çok olacaktır." (Hadis-i Şerif, Müslim)

18.04.2021/İstanbul
 
Üst Ana Sayfa Alt