Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Işte Rabıta Reddiyesi

Muaz ibni Cebel Çevrimdışı

Muaz ibni Cebel

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evet ahi haklisin biliyormusun ben radikal tarikatci iken bu siteye girmiyordum imanim zedelenir diye hey gidi gunler simdi burdan ayrilamiyorum ustelikte gorev aldim haklisin Rabbim nelere kadir Allah bizi dogru yoldan ayirmasin...
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
RABBİM hidayet versin
 
S Çevrimdışı

soru işareti

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Merhaba muhsiniyiliksever arkadaşım, pek hoş gelmedin ancak umarım ki burada hoş kalırsın ve gidersen de hoş gidersin.

Bize şah damarımızdan daha yakın olanla aramızda bir araca gerçekten ihtiyacımız var mıdır? Varsa da secde mahallinden daha iyi bir araç, secdeden daha iyi bir rabıta şekli var mıdır?
 
Enfal.571 Çevrimdışı

Enfal.571

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Rabbim bizi sapiklardan sapikliklardan ve her türlü pislikten korusun. Amin :(
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
muhsiniyiliksever;197047' Alıntı:
Tasavvufun gayesi cibril hadisinde iman, islam sorularından sonra gelen ihsan sorusuna cevap teşkil etmektedir.

İşte biz de bunu diyoruz. Yani misal verdiğin İhsan hadisini iyi anlamaya gayret edersen ; İhsan = Sen Allah'ı (c.c.) görmesende Allah'ın (c.c.) seni gördüğünü bilmendir" açıklaması bilhassa Rasulullah (s.a.v.) tarafından yapılmıştır.

Biz buna zaten iman etmişiz.
Karşı çıktığımız; "tasavvufçuların Rabıta adı altında, kendileri; şeyhlerini göremeselerde, Şeyhlerinin kendileri görüp bildiğini hatta yardım edebildiğine iman ederek ibadet etmeleridir." ki bunun adı da ŞİRKin ta kendisidir denir!




Alman! Rabıtayı, İhsanı anladı ama yerli sofilere anlatabilmek çok zor!

[GULYARASI]229[/GULYARASI]


İhsan Hadisi:

Bir gün Rasûlullah’ın (sav) huzurunda oturmakta iken elbiseleri bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuğun etkileri görülmeyen ve aramızdan kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Rasûlullah’ın (sav) yanına oturdu.
İki dizini onun dizlerine dayadı, ellerini dizleri üzerine koyarak şöyle dedi: “Ya Muhammed, bana İslâm hakkında haber ver. Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"İslâm, Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın rasûlu olduğuna, şahidlik etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, ramazan orucunu tutman, Beyt'i haccetmendir."
Adam: Doğru söyledin, dedi.
Adama hayret ettik. Hem soru soruyor, hem de söylediğini doğruluyordu. Yine sordu: O halde bana imandan haber ver.
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, Peygamberlerine ve âhiret gününe iman edip hayrıyla, şerriyle kadere de inanmandır."
Adam: Doğru söyledin, dedi.
Bu sefer: O halde bana ihsana dair haber ver, dedi.
Peygamber (sav) buyurdu: “İhsan, Allah'a O'nu görüyormuşsun gibi ibâdet etmendir. Sen onu görmüyorsan da o seni görür."
Adam: O halde bana Kıyametten haber ver, dedi.
Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Bu konuda kendisine soru sorulan sorandan daha bilgili değildir."
Adam: O halde bana onun alâmetleri hakkında haber ver, dedi.
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Cariyenin efendisini doğurması, çıplak ayaklı, giyimsiz, fakir koyun çobanlarının yüksek bine yapmakta birbirleriyle yarıştıklarını görmendir” dedi.
Sonra o adam geçip gitti.
Bu durumun üzerinden bir süre geçtikten sonra Rasulullah (sav) buyurdu: "Ya Ömer, o soru soran kişinin kim olduğunu biliyor musun?"
Ben: Allah ve Rasûlü daha iyi bilir, deyince şöyle buyurdu:
"O Cibril idi. Size dininizi öğretmek üzere geldi.
(Muslim, İman,1; Nesai, İman, 6; Ebu Davud, Sünnet, 17; Tirmizi, İman, 4; İbn-i Mâce, Mukaddime, 9)
 
U Çevrimdışı

Ummu Ubeida

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
SubhanAllah.. Bu kadar açık ve net olan bir meseleyi.. nasıl dolandırıp kendi istedikleri gibi alıyorlar.. hala anlayamıyorum.. birde gercek muslumanlara .. zındık, sapık diye ithamlarda bulunuyorlar.. çok acı..! çok ..! hele ki böyle birinin evladı olmak çok daha acı verici.. elinden bir şey gelmeden..! Muslumanlardan alıkoyularak.. bırakıp gidememek.. Vallahi dayanılacak gibi degil. Allah Subhana va taala, yardımcımız olsun ve sabrımızı arttırsın.. !
SubhanAllah.. SubhanAllah.. SubhanAllah..! Rabbim tümüne hidayet etsin.. 'Kalpler ancak Allah azze ve celle 'nin elindedir.. bizleri dualarımızda salih olabilmeyi nasıb etsin ve Bu dualarlada hidayet kapılarını sonuna kadar açsın.. Amn..! Vesselam..!
 
T Çevrimdışı

Tevhid-Dini

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Rasim Özdenören'in çok güzel bir tespiti var Subhanallah bin kere okusam da doyamam diyor ki :

Çoğumuz gerçekle doğru'yu ayırd edememekten, onları yerli yerinde kullanamamaktan dolayı bir yanılsama içine düşeriz.
Pek çok gerçek, sırf gerçek olduğu için, sırf var olduğu için bize aynı zamanda doğru imiş gibi görünebilir. Fakat varolan gerçek acaba bir takım belli doğruların sadık bir yansıması mıdır, yoksa gerçek dediğimiz olgular "doğru olmayanı" da yansıtabilir mi?

Soruyu şöyle de ortaya koyabiliriz: Varolan gerçekler her zaman "olması gereken"i mi yansıtır, yoksa olması gerekmeyen ve aslında bir doğruya tekabül etmeyen şeyler de mevcut gerçeklerde yansıyabilir mi?

Müslümanların, halen içinde yaşadıkları gerçekler, aslında onların yaşaması gereken gerçekler değildir. Müslümanlar, halen dünyanın her yerinde kendilerine ait olmayan bir hayat tarzı içinde yaşamaktadırlar.

Fakat mevcut durum, bu kendine ait olmayan bir hayat tarzı içinde yaşama gerçeği, o kadar kanıksanılmış ki, gelen her yeni nesil mevcut "gerçekle" dünyaya gözlerini açtığından, bu gerçeği aynı zamanda Müslümanların içinde yaşaması gereken olağan ve doğru bir durum diye algılayabilmektedir.


Subhanallah anlayana ne müthiş bir tespit, ne kadar da doğru
 
Üst Ana Sayfa Alt