Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İslam'a Göre Mescid-i Aksa ve Kubbetu's Sahra'nın Önemi ve İbrahim ve Musa (a.s.) Kabirleri?

S Çevrimdışı

sadobaba

Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum
1-Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra'nın dinimizdeki önemi nedir ve bu kutsal mekanlarda neler bulunmaktadır.
2-Hz.İbrahim(a.s.),oğulları ve Hz.Musa(a.s.) kabirleri kudüste nerdedir?

Miraç olayını biliyorum ama geniş bir bilgiye sahip deilim.Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra'nın bu iki kutsal mekanın farkını anlamak istiyorum.

Haliyle dini bilgilerimizi ve tarihimizi böle bir toplumda öğrenemedik sizlerin sayesinde ihşaallah öğreneceğim.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
sadobaba;284557' Alıntı:
selamun aleykum
1-Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra'nın dinimizdeki önemi nedir?
Bu kutsal mekanlarda neler bulunmaktadır.


2-Hz.İbrahim(a.s.),oğulları ve Hz.Musa(a.s.) kabirleri kudüste nerdedir?

Miraç olayını biliyorum ama geniş bir bilgiye sahip deilim.Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra'nın bu iki kutsal mekanın farkını anlamak istiyorum.

Haliyle dini bilgilerimizi ve tarihimizi böle bir toplumda öğrenemedik sizlerin sayesinde ihşaallah öğreneceğim.
Aleykum selam we rahmetullah;

C 1- Mescid-i Aksâ ; El-Mescidu'l-Aksâ, Kudus'te eski Suleyman mâbedinin bulunduğu yerde inşa edilmiş olan camiinin adıdır. Lûgat olarak "En uzak mescid" anlamına gelir. Mescid-i Aksâ'ya en uzak mescid anlamında bu ismin verilmesi, Mekke'deki Mescid-i Haram'a yaya yürüyüşü ile bir aylık mesafede bulunması yüzündendir.
Rasulullah (s.a.v.), Mirac gecesinde; "Burak'a bindim Beytu'l-Makdis'e gittim" (Muslim, İman, 259; Nesaî, Salât, 10) buyurmuştur.

Mescid-i Aksâ'ya "İliya" veya günahlardan temizlenme yeri anlamında "Beyt-i Makdis" yahut "Beyt-i Mukaddes" adı da verilmiş, bununla Suleyman'ın (a.s.) mabedi kastedilir. (ez-Zerkeşî, İ'lâmu's-Sâcid , Kahire 1397, s. 277; Elmalı, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1936, IV, 3144; İslâm Ansiklopedisi, ' Mescid-i Aksa", "Kudus" mad.)

Mescid-i Aksa; Yeryüzünde Mescid-i Haram'dan sonra yapılan en eski mescidlerden birisi Mescid-i Aksa'dır. İnşâsına Davud (a.s.) başlamış ve Suleyman (a.s.) tarafından tamamlanmıştır (ez-Zerkeşi, a.g.e., 281, 282, 287)

Mescid-i Aksâ, hicretin l6. ayına kadar müslümanların kıblesi idi. Peygamber (s.a.v.), niyet ile ziyaretine izin verdiği üç mescid arasında Mescid-i Aksâ da vardır.
Ömer (r.anhuma) devrinde Kudus fethedilince, Beytu'l-Makdis'in mukaddes hatırasına da bir mescid yaptırdı ve kıblesini Kâbe tarafı olarak tesbit etti. Burası daha sonra Kubbetu's-Sahrâ'nın yeri oldu.

Kubbetu's-Sahrâ; depremlerden zarar görmüş ve bir çok kez tamir edilmiştir. Burası, dört yandan merdivenlerle çıkılan geniş bir seddin ortasında, sekiz köşeli ve yüksek kubbeli bir bina idi. Dördü merdivenlere açılan, sekiz tane yaldızlı tunç ve sedir ağacından kapısı vardı. İçeride iç içe dairevi sütün sıralarına ve mozayıklı bingilere dayanan kubbenin altında sahra (kaya) durmaktaydı. Bakır, demir kafes ve tahtadan üç tabaka olarak inşa edilmiş bulunan yüksek kubbenin tahtadan dış tabakası altın varak ile kaplı idi.
Kubbetu's-Sahra'nın bulunduğu seddin üç tarafından, daha küçük üç kubbeli yapı bulunuyordu. Bunlar Kubbetu's-Silsile, Kubbetu'l-Mirac ve çok köşeli bir yapı olan Kubbetu'n Nebî idi. Bugün bunların şekilleri kısmen değişmiş bulunmaktadır.

Kubbetus-Sahrâ'nın bir ziyaret yeri olmasına karşılık, Mescid-i Aksa, bunun bir ibadethanesini teşkil eder.
Mescid-i Aksa deyince; İslâm kaynaklarında Halife Abdulmelik'den, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Suleyman'a kadar gelip geçen pek çok halife ve padişahlar tarafından burada inşa edip bırakılmış.
Kubbetu's-Sahrâ, mezar, türbe, tekke, zaviye ve sebil gibi dini amaçla yapılmış yapılan içine alan yaklaşık 150 dönüm kadar bir arazi üzerine serpilmiş binalar topluluğu anlaşılır.
Mescid-i Aksâ deyince, Kubbetu's-Sahra'dan uzakta olmayan ve Abdulmelik tarafından inşa edilmiş bulunan camii kastedilir.


mescidi-aksa3.jpg

mescidi-aksa4.jpg



C 2- İbrahim (a.s), sahîh olan rivayete göre, 175 yaşındayken vefat etmiştir.
(Îbnu'l-Esîr, el-Kâmil, 1/123-124; Taberî, Tarihu'r-Rusul ve'l-Muluk, 1/160-161; İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihaye, 1/174.
Ayrıca İbrâhîm (a.s)'ın 200 yaşında vefat ettiğine dair rivayetlerde vardır.
Sabunî, birinci görüşü tercih etmiştir. )

İbrâhîm (a.s), Allah'ın komşuluğuna göç edince oğul*ları İsmâîl (a.s) ile İshâk (a.s) onu, Beni Hays kabilesi*nin yaşadığı Habrun kasabasında, aynı kabileden Aftan b. Sahr adlı bir adamın tarlasındaki mağaraya, hanımı Sare'nin yanına defnettiler.
Habrun kasabası, bugün Kudus tarafında "Halil" şehri olarak bilinen bir yerdir. Bu Habrun kasabası, daha önce "Erba' kasabası" diye bilinirdi.


İsmâîl (a.s) ise 137 yaşındayken vefat etmiştir. (İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 1/193; Taberi, Tarihu'l-Rûsul ve'l-Muluk, 1/162; Mes'udi, Mumcu'z-Zeheb, 2/48)
Beytullah'a yakın "Hicr" denilen yerde annesi Hacer'in yanına defnedilmiştir. (İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihaye, 1/193; Taberi, Tarihu'l-Rusul ve'l-Muluk, 1/162; İbnu'l-Esîr, el-Kâmil, 1/125; İbn Haldun, Taııl. 2/39; İbn Sa'd, Tabakât, 1/52)
(Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 382-383)


İshâk (a.s), 180 yaşında iken, Ken'anlıların toprağında ölmüş ve (Filistin'deki) "el-Halil" (Habrûn) şehrinde babası İbrâhîm (a.s)'ın gömülü olduğu mağaraya defnedilmiştir. (Taberî, Tarihu'r-Rusul -Muluk, 1/314; İbn Kesîr, el-Bidaye ve'n-Nihâye,1/180; İbnu'l-Esîr, el-Kâmil, 1/Î23
Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 574)




Mûsâ kelimullah (a.s), Tih çölünde kardeşi Hz. Harun (a.s.)'dan sonra 120 yaşında iken ölmüştür.

Ebu Hurayra (r. anh) şöyle demiştir:
Ölüm meleği Hz. Musa'ya (a.s.) gönderildi. Melek Musa'nın yanına gelince Musa meleğe bir tokat attı (meleğin gözü çıktı). Bunun üzerine Melek Rabbi'ne dönerek: "Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin" dedi.
Allah (c.c.) meleğe gözünü geri verdi ve ona şöyle dedi: "Ona dön ve elini bir öküzün sırtına koymasını, elinin temas ettiği her bir kıl için kendisine bir yıl ömür verileceğini söyle."
(Ölüm meleği bunları Hz. Musa'ya iletince) Musa:
"Ey Rabbim! Sonra ne olacak?" diye sordu.
Allah: "Sonra öleceksin" buyurdu. Musa:
"Öyleyse şimdi öleyim" dedi.
Musa, Allah'tan kendisini arz-ı mukaddese bir taş atımı mesafeye kadar yaklaştırmasını istedi.
(Ebu Hurayra, Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle söylediğini belirtti): "Orada olsaydım size yolun kenarında kızıl bir kum tepesinin yanında onun kabrini gösterirdim.
(Sahihi Buhari, 2/113 ve 4/191; Sahihi Muslim 4/1843;
(Buhârî, Cenaiz 69, Enbiyâ 31; Muslim, Fezail 157,158; Nesai, Cenaiz 121; Ahmed bin Hanbel, Musned: 2/7, 269. 315, 351, 513, 533)


Açıklama

Zeyn İbnu'l-Muneyyir şöyle demiştir: Başlıktaki "vb. yerler" ifadesi ile, kendisine yolculuk yapmanın caiz olduğu Harameyn (Mekke ve Medine) kasdedilmiştir. Yine, Hz. Musa'nın yaptığına uymak suretiyle; yanlarında bulunmanın bereketinden istifade etmek, onlara indirilen rahmetten nasibdar olabilmek amacıyla peygamberlerin, şehidlerin ve Allah dostlarının kabirlerinin yakınına gömülmeyi istemek de caizdir.
Bu, Beytu'l-Makdis'te gömülü olan peygamberlere yakın olmayı istemekle ilgilidir.
Kadı Iyaz'ın tercih ettiği görüş budur.
İbn Battal'ın naklettiğine göre Hz. Musa'nın Beytu'l-Makdis'e girmeyi değil de, oraya bir taş atımı mesafeye gömülmeyi istemesinin hikmeti, kabrinin yerinin gizli kalmasını sağlayarak milletinden cahillerin kendisine ibadet etmesini önlemektir.

(Sahih-i Buhari Şerhi; İbn Hacer el Askalani: Fethu'l Bari ; C. 3, S: 436 -437 ayrıca ;
Sahih-i Buhari Şerhi; İbn Hacer el Askalani: Fethu'l Bari ; C. 7, S: 109 -115, (31- Musa'nın Vefatı ve Ondan Sonrası Başlığı)

Ekli dosyayı görüntüle 31582
mescid-i-aksa-1.jpg
mescid-i-aksa-2.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt