Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ibnü Nübeyh'in Öldürülüşü

H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbnü Nübeyh'in Öldürülüşü

İbnü Lehîa derki: Bize Esved, Urve'nin şöyle dediğini nakletti: - Rasûlüllah (s.a.v.) efendimiz, Abdullah b. Üveys es-Selemî'yi, Halid b. Süfyan b. Nübeyh el-Hüzelî el-Lihyâniyi Mekke'deki (Arafattaki) Ürene vadisine geldiğinde öldürmesi için yolladı.[642]
Muhammed b. Seleme, İbni İshâk'dan naklediyor: Bana Muhammed b. Ca'fer b. Zübeyr. Abdullah b. Abdillah b. Üneys aracılığıyla babası Abdullah b. Üneys'in şöyle anlattığını haber verdi: - Rasûlüllah (s.a.v.) beni çağırdı ve: "Bana ulaştığına göre Süfyan b. Nübeyh el-Hüzelî'nin oğlu Hâlid benimle savaşmak için Nahle ya da Urene'de adam topluyormuş. Git ve onu öldür" buyurdu. Ben, "Yâ Rasûlellah! Onu tanıyabilmem için şeklini bir tarif etsen" dedim. Efendimiz de:
- Onu gördüğünde sana şeytanı hatırlatacak. Seninle onun arasındaki alamet de, senin onu görünce tüylerin ürpermesi olacak, buyurdu. Hemen kılıcımı kuşanıp yola çıktım. Gide gide bir gün ikindi vakti onun yanına vardığımda o hanımları arasında onlara kalacak yer hazırlıyordu. Onu görür görmez Rasûlüllah'ın bana bildirdiği gibi tüylerim ürperdi. Ona doğru yöneldim ama, aramızda meydana gelebilecek olan bir uğraşının beni namazdan alıkoyacağından korktum ve ona doğru giderken başımla ima ile namazı kıldım. Yanına varınca bana, "bu adam kim?" dedi. Ben ona, "Araplardan biri, senin namını ve şu -Peygamberlik iddia eden- adama karşı asker topladığını duydum da, bunun için sana geldi" dedim. Bana; "Evet, işte biz bu işle meşgulüz" dedi. Ben onunla beraber yürümeye başladım. Elime ilk imkan geçer geçmez üzerine kılıçla saldırarak onu öldürdüm. Hanımlarını onun üzerine kapanıp ağlaşır bir halde ben onu bırakıp yola çıktım. Medine'de Rasûlüllah (s.a.v.)'ın yanma gelince: "Şeref kurtuldu!" buyurdu. Ben de, "Onu öldürdüm. Yâ Rasûlellah!" dedim. Efendimiz de: "doğru söyledin" buyurdu. Sonra beni kaldırıp evine götürdü ve bir baston verip: "Yâ Abdullah b. Üveys bu asayı yanında muhafaza et" buyurdu. Bende oradan asa ile ashabın yanma çıktım. Bana: - Bu âsâ ne? diye sordular. Bende: - Bana onu Rasûlüllah verdi ve yanımda muhafaza etmemi emretti, dedim. - "Tekrar girip Rasûlüllah'a niye böyle olduğunu sorsan olmaz mı, dediler. Bende girip Efendimize, "Yâ Rasûleliah! Bu âsâ'yı bana niye verdin?" diye sorunca Nebî (s.a.v.): "Kıyamet günü benimle senin aranda bir alâmet olsun diye. Zîra o gün insanların en azı asa'ya dayananlar olacaktır" buyurdu. Muhammed b. Ca'fer derki: Abdullah b. Üveys bu âsâ'yı kılıcıyla beraber bağladı. Ölünceye kadar beraber taşıdı. Öleceğinde vasiyet etti de kefeninin yanma ilave edilip birlikte defnedildiler.[643]
Aynı haberi Abdü'l Vâris b. Saîd'de İbni İshâk'dan rivayet eder ve bu adamın adım "Halid b. Süfyan el-Hüzeli" olarak nakleder.[644]
Musa b. Ukbe'de (senetsiz olarak): Rasûlüllah (s.a.v.), Abdullah b. Üveys es-Stilemî'yi, Süfyan b, Abdullah b. Nübeyh el-Hüzelî' el-Lihyânî'ye yolladı. [O sırada bu adam Mekke'nin arkasındaki veya Arafattaki Urene'de idi. Etrafında Rasûlüilahla savaşmak için insanları toplamıştı. Rasûlüllah, onu öldürmesini emretti. Abdullah, Efendimizden adamın tarifini aldı "ben hiç kimseden korkmam" deyip yola çıktı, kendini Huzâa'h gösterip Süfyan'a ulaştı. O etrafındaki karışık gurupla yürüyordu. Onu görünce bir ürperti geçirip, "Allah Rasûlü doğru söylemiştir" dedi. Gizlendi, insanlar uyuyunca onu gafil avlayıp öldürdü.[645)



İmam Zehebi, Tarihü’l İslam

[642] Beyhakî 4/40; İbni Hişâm 4/237.
[643] İbni Hişâm Sîre 4/297; tbni Su'd 2/50; Vakidî Megazî 2/531; Beyhakî Delâil 4/42; Müsned 3/496.
[644] Müsned 3/496; Beyhakî 4/43; Ebû Davud da bunu Ebû Ma'mer aracılığıyla Abdü'l-Vâris'den nakleder.
[645] Beylıakî Delâil 4/41; İbni Sa'd Tabakat 2/50; Vakidî Meğazi 2/531, 533. Parantez arası Beyhaki rivayetidir. Zehebî orayı atlamış. Vakîdî bu hadiseyi İsmail b. Abdullah b. Cübeyr aracılığıyla Musa b. Cübeyr'den daha tafsilatlı olarak anlatır. îbni Sa'd da isim vermeden aynı kıssayı kısaltarak nakleder. Orada Abdullah'ın kaçıp bir mağaraya sığınışı, mağaranın kapısına örümceğin ağ örüşü ve bu olayın hicretten 54 ay sonra Muharrem a-yında olduğuna yer verir. Allah daha iyi bilir. İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 3/493-496
 
Üst Ana Sayfa Alt