Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Fetih Suresi 29.ayet-i Kerime Tefsiri

S Çevrimdışı

Seyyid Talha bin Asım

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
Banned
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

Bunu Okumada ki Maksadı Allah'ın Dinini Öğrenerek Yüceltmek ve Yükseltmek Olan Herkes'ten Allah Razı Olsun.

FETİH Sûresi 29. Ayet-i Kerime Tefsiri:

Muhammed, Allah’ın Rasûlüdür. Onunla birlikte olanlar, kâfirlere karşı sert, kendi aralarında ise merhametlidirler. Sen onların çokça rükû ve secde ettiklerini, Allah’tan bir lütuf ve rıza istediklerini görürsün. Onların alameti, yüzlerinde ki secde izidir/nurudur. Onların Tevrat’taki vasıfları işte budur. İncil’deki vasıfları ise şöyledir: Onlar, filizini çıkarmış, sonra onu kuvvetlendirmiş, sonra kalınlaşıp gövdesi üzerine doğrulmuş, çiftçilerin hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, (onların bu haliyle) kâfirleri öfkelendirir. Allah iman edip Salih ameller işleyen böyle kimselere mağfiret ve büyük bir mükâfat va’detmiştir.

Yüce Allah, Peygamberi ile ensar ve muhacirlerden oluşan ashab-ı kiramın, en mükemmel vasıflara ve en üstün hallere sahip olduklarını bildirmektedir: Onlar, “kâfirlere karşı sert”tirler. Onları düşman bilirler ve onlara karşı zafer kazanmak için bütün gayretlerini ortaya koyarlar. Bu uğurda yapabilecekleri her şeyi yapmaya çalışırlar. Kâfirler, onlardan sertlikten başka bir şey görmezler. İşte bundan dolayı düşmanları, önlerinde zilletle boyun eğmiştir, güçleri kırılmıştır ve müslümanlar da onlara hakim olmuştur.

“Kendi aralarında ise merhametlidirler.” Birbirlerini severler. Birbirlerine merhamet ederler, birbirlerine şefkatlidirler. Tek bir vücut gibidirler. Onların he biri, kendisi için istediğini kardeşi içinde ister. İnsanlara karşı davranışları işte böyledir.

Yaratıcıya olan durumlarına gelince; “Sen onların çokça rükû ve secde ettiklerini… görürsün.” Yüce Allah onları, en değerli rükünleri rükû ve secde olan çokça namaz kılmakla nitelemektedir.

Onlar bu ibadetleriyle “Allah’tan bir lütuf ve rıza” isterler. Bundan maksatları Rablerinin rızasını elde etmek ve O’nun mükâfatına ulaşmaktır.

“Onların alameti, yüzlerindeki secde izidir/nurudur.” İbadeti çokça yapmaları ve güzel ibadet etmeleri, yüzlerini nurlandıracak kadar onları etkilemiştir. Onların içleri namazla aydınlandığı gibi, dışları da aydınlanmıştır.

“Onların Tevrat’taki vasıfları ise budur.” Yüce Allah’ın burada sözünü ettiği vasıfları –aynı şekilde- Tevrat’ta zikredilmiştir.

“İncil’deki vasıfları ise…” Orada başka bir şekilde nitelendirilmişlerdir. Buna göre onlar, mükemmellikleri ve birbirleriyle dayanışmalarında şuna benzer: “filizini çıkarmış, sonra onu kuvvetlendirmiş,” sonra bu ekin “kalınlaşıp” dimdik bir hal alarak “gövdesi üzerine doğrulmuş, ekincilerin hoşuna giden bir ekin gibidir.” Mükemmelliği, olgunluğu, dik duruşu ve güzelliği dolayısıyla çiftçiler ondan hoşlanır.

İşte ashap radiyallahu anhum da böyledir. Onlar insanlara faydalı olmaları bakımından ekine benzerler. İman ve amellerinin gücü, ekinin kök ve gövdelerinin gücü gibidir. Küçük yaştakilerin ve sonradan İslam’a girenlerin durumu da daha önceki büyüklere katılmış, onları güçlendirmiş, mevcut hali üzere –Allahın dinini hakim kılmak ve ona davet etmek gibi hususlarda- onlara yardım etmiş olmaları yönünden, filizini çıkartan ve böylelikle onu güçlendirip kalınlaştıran bir ekine benzerler.

Bundan dolayı Yüce Allah, “Allah, (onların bu haliyle) kâfirleri öfkelendirir.” buyurmuştur. Kâfirler onların bir arada olduklarını, savaşlarda ve çarpışma alanlarında onlarla çarpıştıklarını gördükleri vakit öfkelenirler.

“Allah iman edip salih ameller işleyen böyle kimselere mağfiret ve büyük bir mükâfat va’detmiştir.” İman ve salih ameli bir arada gerçekleştiren ashabın –Allah hepsinden razı olsun- günahlarını bağışlamıştır. Bu bağışlama ise onların dünya ve âhirette pek büyük mükâfatlara nail olmalarını ifade eder.

Abdurrahman b. Nâsır es-Sa’dî, Teysîru’l-Kerîmi’r-Rahmân fı Tefsîri Kelâmi’l-Mennân

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
Üst Ana Sayfa Alt