Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Erkek Dört Evlenebilirken Niçin Kadin Bir Evlilik Yapabiliyor. Bunun Hikmeti Nedir?

A Çevrimdışı

Aylahakkani

Üye
İslam-TR Üyesi
ERKEK DÖRT EVLENEBİLİRKEN NİÇİN KADIN BİR EVLİLİK YAPABİLİYOR. BUNUN HİKMETİ NEDİR?

Öncelikle çok evliliği meşru kılan ayeti bir hatırlayalım:

“Eğer yetim olan kızlar hakkında adaletli olamayacağınız dan korkarsanız, o hâlde size helâl olan kadınlardan ikinci, üçüncü ve dördüncü hanımınız olmak üzere nikâhlayın! Buna rağmen(onların da aralarında) adaletli olamayacağınız dan korkarsanız, artık bir tek(hanım) veya sahip olduğunuz cariyeler (ile yetinin)! Bu, haksızlık etmemenize daha yakındır.” (Nisa, 4/3)

Ayette geçen اَلْيَتَامَى kelimesi hem yetim hem de dul kadınları ifade etmektedir. Buna göre mana;

Mucahid demiştir ki, اَلْيَتَامَى (yetimler ve dullar) hakkında adaletsizlik yapıp zinaya düşmekten korkarsanız size helal olan kadınlardan ikişer, üçer ve dörder nikâhınıza alınız.

Demek ki ayetin anlatmak istediği “yetimleri, sahipsiz dulları da zayıf görerek zinaya düşmektense meşru dairede kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhınıza alarak bu büyük günahtan kurtulunuz” eğer almış olduğunuz eşler arasında adaleti gözetemeyecek olursanız bu durumda sizin için hayırlı olan tek eştir.

Şimdi sorumuzun cevabına gelebiliriz.

Yaptığımız açıklamadan da anlaşıldığı gibi İslam dini çok evliliğe şartlı onay vermiştir.

Yani zinaya düşmek korkusu ve eşleri arasında adaletli olması şartıyla çok eşliliğe onay vermiştir. Eğer bu şartlar yerine getirilmez ise o zaman tek eşin daha hayırlı olduğu yine aynı ayet içerisinde zikredilmiştir.

Burada çok önemli bir hususu dile getirmek gerekiyor. Çok evlilik meselesi “fiili bir istisna” durumudur. Yani bir kişi zinaya düşme tehlikesi ile karşı karşıya olacak, eşler arasında adaleti sağlayacak ki başka birisi ile evlenebilsin.

Şu halde toplumun kaçta kaçı zina tehlikesi ile karşı karşıyadır ve kaçta kaçı eşleri arasında adaleti sağlayacak. Yani her eşinin nafakasını sağlayacak kadar zengin olacak aynı zamanda eşleri arasında adaleti gözetecek. Sayı ancak yüzde bir veya iki olabilir. Bu ise “fiili bir istisna” durumudur.

Konuyla ilgili iki tane hadis, aktarmak istiyoruz:

“Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.” (Beyhakî, 7/81)

“Sevimli, doğuma müsait kadınlarla evlenin.” (Ebu Davud, Nikah 2; İbn Mace, Nikah 1)

Bu iki hadisten de anlaşıldığı gibi İslam dini evliliğin ilk gayesini neslin devamı ve çoğalması olarak belirlemiştir. Evlilikte geriye kalan faydalar bu faydanın yanında teferruattır. Şehvet ise neslin devamını sağlamanın küçük bir mükâfatıdır.

Şimdi de neden erkek çok eş edinirken, kadın edinemez, sorusunun cevabını arayalım:

Bunun ilk cevabı, mülkün sahibi olan Allah böyle istediği içindir. Ancak, hakim olan Allah’ın, her emrinde ve her yasağında sayısız hikmetler vardır. Bu hikmetleri bulmak da bir ibadettir. Bu açıdan sorunuza hikmetler açısından da bakmak uygun olacaktır.

Erkek Dört Evlenebilirken Niçin Kadın Bir Evlilik Yapabiliyor. Bunun Hikmeti Nedir?

1. Evliliğin en önemli gayesi neslin devamıdır. Bir kadın dört erkek ile evlenirse bir yılda bir defa doğum yaptığı için nesil daha az olur. Oysa bir erkek dört kadın ile evlense bir yıl içerisinde dört doğum gerçekleşebilir.

2. Dünya ortalamasına göre kadınlar menopoza 51 yaşında giriyorlar. Yani 51 yaşından sonra çocuk yapamıyorlar hatta cinsel isteklerinden kesilebiliyorlar. Oysa erkek 80 yaşında bile hem çocuk edinebilir hem de cinsel duyguları devam edebilir.

3. Kadın fıtratı gereği hem bedeni hem de duygusuyla şehvet duyar. Oysa erkek daha çok bedeniyle şehvet duyar. Eğer kadının dört eşi olsa bunlardan ancak en beğendiği ile tam anlamda şehevi bir duygu içerisine girip diğerlerini ihmal eder. Oysa erkeğin bedeni şehveti daha güçlü olduğu için her eşiyle şehevi bir duygu içerisine girebilir.

4. Bir kadın dört erkek ile evlenir ve bir çocuğu olur ise çocuğun kimden olduğu bilinmediği için babalık konusunda tartışma çıkar. Nesiller bozulur, çocukların kimlerden odluğu hususu büyük karmaşa ve sıkıntı doğurur. Oysa bir erkek dört kadın ile evlense herkesin çocuğunun hem annesi hem de babası tartışmasız bilinir.

5. Bir kadın dört erkek ile evlenir ise erkeklerin evleri ayrı olduğunda kadının her birine ayrı ayrı gitmesi gerekir. Bu çok zor olduğundan kadın her eşine karşı yapması gereken görevleri hakkıyla yerine getiremez. Hakeza islam dininin de kadının dışarı çıkası şartlarının zor olması da göz önünde bulundurulduğunda kadınının dört eve gitmesi çok zor olacaktır.

6. “Nimet külfetle olur” kaidesince bir kadın dört eş alırsa bu nimetin karşısında bu eşlere bakması ve nafakalarını sağlaması istenir. Bu ise kadın için nimet değil aksine en büyük külfettir. Oysa bir erkek zaten dört eşine bakabilecek durumda ise çok evlilik yapabilir.

7-İslam dini: cihad anlayışı üzerine kurulmuştur. Yer yüzünde Allah'ın kanunlarının hakim olması için müslümanlar her zaman kafirlerle bir mücadele içerisindedirler. Bu yüzden genellikle islam diyarlarında savaşalr ve mücadeleler hiç eksik olmaz. Bu nedenledir ki erkek az kadın ise çoktur. Bunun için kadınlar bakılmaya, nafaklarının sağlanması noktasında ihtiyaç duyarlar. İşte islam dini erkeğe dört evlenme hakkı tanıyarak, bakıma muhtaç olan kadınların muhtaç kalmaması ve nafakalarının kocaları tarafından üstlenilmesini öngörmüştür.

8-Cihada çıkan erkeklerin küçük yaşta yetim kalan kızları olabilir. Bu kimsesiz kalan kızların yakın akrabası olmayabilir. Bu kızlar yabancı erkeklerin bakması gerekebilir. Nitekim kızlar bakılmaya, ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda yabancı erkekler bu yönüyle ihtiyaç duydukları ve aralarında bir akarabalık olmadığı için, haram olması sebebiyle hiç kimse ilgilenemeyebilir. Ancak erkeğin bir kızla evlenmesi caiz olduğu için bu sorun böylelikle sağlanmış olur.

9- Şayet bir erkek sadece bir kadınla evlenmiş olsa idi. Diğer evlenemeyen kadınların sayısı çoğalacak böylelikle fuhuş, açık ve saçıklık, dilenme çoğalacaktır. Nitekim kadınların dışarıda erkeklerle karışık çalışmaya başlamasıyla birçok fesadın, kötülüğün çıkması söz konusu olacaktır. Aksi takdirde şu günümüzde olduğu gibi evlenemeyen kadınlar fuhşa, kötü yollara düşecekler

10- Savaşlar sebebiyle kadınların sayısının fazla olması sebebiyle evlenemeyen kadınlar sadece erkek bir kere iel evlendiğinde annelik gibi o yüce duyguyu tadamamış olacak tır. Çocuk eğitimi gibi evde yapılması gereken ahlakı çocuklarda alamayacaklardır. Ama bir erkeğin dört evlenmesiyle bu tür mahrumiyetler giderilmiş olmaktadır.

11-Bir erkeğin bir kadından çocuğu dünyaya gelmese bu erkek bir başka kadınla evlenebilir. Bu kadın evlattan mahrum kalmış olsa da eşten mahrum kalmaz. Yani evlilikleri yinede devam eder. Bir erkek sadece bir kere evlenebilmiş olsa bu baba; baba olamayacaktır. Ancak bir kadın dört erkekle evlenmiş olsa bu kadınında çocuğu olmasa, bu kadının eşleri olan dört erkek evlattan mahrum kalacaklardır. Yani erkeğin dört kere evlenebilmesi, çocuğu olmayan kadınında erkeğin eşi olarak devam etmesini sağlarken diğer taraftan dört tane evlenen kadının çoğu olmasa erkekler babalık ve evlattan mahrum kalırlar.

12-Erkek kadının nafakasını sağlamakla mükellef olduğu için zamanını çoğu evinin dışında geçer. Hatta yer gelir başka şehirlerde haftalarca, aylarca, yıllarca kalmak zorunda kalır. Bunun için birden fazla evlenmeye ihtiyaç duyar. Kadın ise böyle değildir. Genellikle zaruret olmadıkça evinden çıkmaz. Bu nedenle dört evlenmeye ihityaç duymaz.

13- Tek evliliği kanunlaştıran ülkelerde erkekler fi’len tek kadınla yetinmeyip yasak ve gizli ilişkiler kurmakta, bunun da aile, toplum ve ahlâka zararı dokunmaktadır. Böyle kötülükleri ortaya çıkması mı daha hayırlıdır yoksa islam dininin öngörmüş olduğu şekilde erkeğin dört evlenebilmesini caiz görmesi mi?

14- Bir erkeğin dört kere evlenmesi caiz olan bir durumdur. Yani vacip olan bir durum değildir. İslam dini birden fazla evlenmek isteyen erkeklere: maddi yeterlilik, fiziki yeterlilik ve adaleti sağlayabilme yeterliliği gibi şartla koşmuştur.[1]

15-Bir kadın erkekle evlenirken; erkeğe bir ikinci evlenmeme şartı koşabilir. Erkeğin bu şartı yerin getirmesi gerekir.[2]



[1] Erkek şu şartları gerçekleştirdiği zaman dinimizce bir erkeğin birden fazla evlenmesi matlup görülen bir meseledir.

1-Bedeni yeterlilik.

2-Maddi yeterlilik.

3-Eşler arası adaleti sağlayabilme.

Bir erkeğin birden fazla evlenebilmesiyle, evlenmiş olduğu kadınların ırz ve namuslarının korunması sağlanmış olur. İnsanlar arasında akrabalık bağlarının genişlemesi ve güçlenmesi sağlanmış olur. Ayrıca peygamber efendimizin (s.a.v) işaret etmiş olduğu ümmetin çoğalması böylelikle gerçekleşmiş olur. Hadiste: “Çok doğuran kadınlarla evleniniz” buyrulur. Birden fazla evlenmenin bunlardan başka birçok faydası vardır. Ancak bir kimse başkalarına karşı övünme, böbürlenme gibi amaçlarla birden fazla evlenirse, bu kimse nehyedilmiş bir israf içerisine girmiş demektir. Çünkü Rabbimiz şöyle buyurur: “İsraf etmeyiniz, çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (İbni Useymin Fetvaları, C.3, S. 205)


[2] Bir kadının: benim üzerime evlenmeyeceksin şartı koşması tahkik ve ilim ehli kimselerin de beyan ettiği gibi sahih bir şart olup caizdir. Bir belde de örfün sadece bir eş ile yahut çok eşli olması arasında da fark yoktur. Ancak bu illaki kabul edilmesi ve onaylanması gereken bir şart değildir

Şayet erkek bu yönde vermiş olduğu sözüne yerine getirmezse, kadının nikâhı feshetme ve nikâhtan doğan bütün haklarını alma hakkı vardır

-İbni Kudame bu konuda şöyle demiştir: bir kadın evlenirken kocasına: benim evimden çıkarmayacaksın, beldemden çıkarmayacaksın, yolculuğa götürmeyeceksin, benim üzerime evlenmeyeceksin gibi şartlar koşarsa kocanın bu konularda vefa göstermesi gerekir. Şayet koca bu vermiş olduğu sözleri yerine getirmezse kadının nikâhı feshetme hakkı vardır. Bu görüş: Ömer bin Hattab, Sa’d bin Ebi Vakkas, Amr bin as gibi sahabelerden nakledilmiştir.(El-Muğni, 9/483)

-Şeyh İbni Useymin şöyle demiştir: bir kadın, evleneceği kimseye benim üzerime bir daha evlenmeyeceksin şartı koşarsa bu caizdir

Bazı âlimler de bu caiz değildir demişlerdir çünkü bu kuranı kerimin mübah kıldığına muhaliftir ayrıca kocanın hakkının kısıtlanmasıdır demişlerdir.

Buna cevap olarak şöyle denir: bir kadın, kocasının evlenmemesini isteyebilir. Bu talepte bulunan bir kadın haddi aşan yahut bir başkasının hakkına tecavüz eden bir talepte bulunmamıştır. Erkek kendi hakkını kendisi düşürmüştür. Bir erkeğin birden fazla evlenme hakkını kendisinin düşürülmesinde ne gibi bir sakınca olabilir ki? Bunun için bu konuda sahih görüş: İmama Ahmed’in de beyan ettiği gibi sahih bir şart olmasıdır. (Şerh El-Mümti’ 5/243)

Ayrıca bilinmesi gerekir ki, erkek bu şartı yerine getirmezse hemen eşi boşanmış olmaz. Bilakis kadının boşama hakkı sabit olur. Kocası bir kere daha evlenmiş olsa kadın ister buna razı olur isterse de nikâhı feshedebilir

Şeyh Salih El Fevzan şöyle demiştir: Bir kadın, kocasına evlenmemesi için şart koşabilir. Şayet koca bir daha evlenirse kadın ister buna rıza gösterir isterse de nikâhı feshedilir.

Şayet kadın kocasına: benim üzerime evlenirsen şu kadar miktar mehir vereceksin yahut para vereceksin diye mehrini fazlalaştırırsa bu sahih bir şarttır. Kocanın bu şartı yerine getirmesi gerekir. Koca vermiş olduğu bu tür şartları yerine getirmezse kadın nikâhı feshedebilir. Verilen şartların koca tarafından yerine getirilmemesi durumunda kadın istediği zaman nikâhı feshedebilir

Ömer bin Hattab (r.a) şöyle demiştir: Bir erkeğin, karısına vermiş olduğu şartları yerine getirmesi konusunda hüküm vermiştir. Bunun üzerine koca: “öyleyse bizler boşanalım” deyince Ömer şöyle demiştir: Hakların sona ermesi şartların yerine getirilmemesine bağlıdır. Hadiste: Müminler vermiş oldukları şartları yerine getirirler.”

Allame İbni Kayyim (r.a) şöyle demiştir: koşulan şartların yerine getirilmesi gerekir. Nitekim şeriatın ve aklın gerektirdiği de zaten budur. Şayet kadın evlenmek için bir takım şartlar koşmuşsa bunların yerine getirilmesi gerekir. Çünkü akit esnasında bunlara razı olunmuştur. Anlaşmalarda verilen şartların yerine getirmesi Allahın ve Rasulünün emrinin yerine getirmesidir. (El-Mulahhas El-Fıkhi, 2/345)
 
Üst Ana Sayfa Alt