Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ekonominin gidişatı

Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu konu hakkında makale ve hatta kitap yazacak kadar fikrim var. Fikirlerim doğrudur yanlıştır bilemiyorum ama çok düşünüyorum. Vallahi euro dolar yükseldikçe içimi fenalıklar basıyor almanyada yaşamama rağmen. Korkuyorum ki ülke ekonomisi çökmek üzere veya halk galeyana gelmek üzere. Ülkemin derbeder olmasını istemiyorum. Bir ülkede Allahın kanunları gözetilmedikçe Allahın zikri yayılmadıkça o ülke iflah olmaz bunun farkındayım, o yüzde Türkiyenin ekonomisi düzelsin gibi bir dua edemiyorum. Etsem kendimi zalim hissedeceğim haksız yere Allahtan bir şey istemiş sayacağım. O yüzden Allah bu toplumu ıslah etsin diye dua etmekten başka çare bulamıyorum. Din ile ekonomi birbirinden farklı alanlar gibi gözükse de Allah’ın gücü herşeye yeter ve karanlık olan günü aydınlığa çevirebilir. İçimdekileri atmak bağlamında bir yazı yazmak istedim.

Euro dolar niye sürekli artıyor?
Öncelikle bu sorunun cevabını irdelemek istiyorum. Ama cevap tek değil bir çok faktör var işin ucunda. Bu faktörlerden başta geleni arz talep dengesizliği. Bir mal ne kadar azsa ve mala olan talep ne kadar yüksekse fiyatı o kadar artar. Demek ki türkiye piyasasında döviz az ve talep buna rağmen yüksek ve bu sebeple fiyatı da o denli pahalı. Bu bağlamda dövize yatırım yapıp evinde sinsi sinsi fiyatların yükselmesini bekleyenleri kınıyorum. Bu en hafif söylemim bu insanlara karşı çünkü aslında yaptıkları haram veya suç değil ama vatana ihanet diye bir suç varsa bu eylem günümüzde buna denk olabilir. Dilerim ki en kısa sürede Türkiye serbest piyasa ekonomisinden çekilip kuru sabitler ve Türkiyenin ekonomisinin batmasını kendi üç kuruşluk menfaati uğruna önemsemeyenlerin dolarcıkları eurockları ellerinde patlar.

Şimdi akla şu soru geliyor, vatandaşın elindeki bir kaç euro/dolar, piyasadaki arz talep dengesini bu denli bozabilir mi? Hayır tabiki bunun asıl sorumluları para babalarıdır. Paralarını dövize yatırıp hem piyasadaki az miktardaki dövizi satın alırlar hem de bunları biriktirip tekrar piyasaya sürmezler. Ama ben de şahitlik ettiğim kadarıyla hala Türkiyede onca para verip döviz satın alanlar vardır. Bunların acilen ellerindeki dövizleri bozdurmaları gerekir. Çünkü dövizin yükselmesi dövize muhtaç üreticinin elini bağlamaktadır. Üretim durursa ekmek yerine birbirimizi yeriz Allah bizi bundan esirgesin. Bu illa yamyamlık şeklinde olmaz tabi ama toplumda hırsızlığın dolandırıcılığın istifciliğin ve gaspın önü alınamaz hale gelir.

Üretici neden dövize muhtaç?
Aslında üretici direkt olarak dövize muhtaç değil ama işleri dövizle çok bağlantılıdır. Öncelikle bir ürünü türkiyede piyasaya sürmek ile avrupada piyasaya sürmek arasındaki fark üzerinde duralım. Almanyada ortalama 10 büyük market zinciri var. Meyve reyonlarında illa ki bir veya iki kalem türkiye meşeili ürün bulunur bu marketlerin. Bu zincirlerin almanyada 10 biner şubesi vardır ortalama. Her şubede aynı ürünün piyasaya sürülmesi gerekliliği ve her gün bu arz edilen ürünlerin tazelenmesi gerektiğini göz önünde bulundurursak, bir reyonda 5 kg Türk ürünü olduğu varsayımında sadece almanyaya günde 500ton meyve sebze ithal edildiğini anlarız. Bir kg kestane almanyada şuan 10euro türkiyede 50tl. Yani aslında yarı fiyatına. Tabi kestane üreticisi euro bazında fiyatlandırma yapsa Türkiyede kimse kestane almaz, alamaz. (Şimdi bile alamıyordur eminim ülkenin %90ı. Biz de almıyoruz fiyatların düşmesini bekliyoruz zaten. Ama yine de karşılaştırma yapabilmek açısından bu örneği kullanıyorum.)

Velhasıl kelam Türk üreticisi büyük bir ayrımda. Ya malını avrupaya satacak zengin olacak ya da Türkiye piyasasına sürecek ve fakir kalacak. Neden? Çünkü petrol fiyatları diye bir şey var. Tüm ülkeler petrolu aynı fiyata alıyor. Bu konuda neredeyse tüm ülkeler dışa bağımlı.

Petrol fiyatlarının konu ile ne alakası var?

Petrol fiyatları da döviz gibi sürekli artmakta bunun da yine sebebi arz talep meselesi. Petrol rezervleri sınırlı ama dünyada hergün tüketim artarak devam ediyor. Tüketim ile üretim aslında doğru orantıda artar. Üretim artmazsa ithalat artar ve döviz sebebiyle bu yine ülkemizin aleyhine işler.

Petrolü genelde herkes OPEC ülkelerinden alır. (ABD ve Çin de petrol üreticisidir) OPEC ülkeleri petrol fiyatlarını belirler. Bir varil petrol yaklaşık 160 litredir ve yine yaklaşık 80 dolar fiyatı vardır. Litresi 0.5 dolar. Burda da yine döviz ülkemizin aleyhine işler. Türkiyede tüketicinin alım gücü düşük olduğu için petrolü batıyla aynı fiyattan almadına rağmen batı kadar vergilendiremez. Yani petrol satışından karı azdır. Buna rağmen petrol fiyatındaki artış tüketiciye yansır. Hem traktör jeneratör gibi ihtiyaçlardan hem taşımadan kaynaklı üreticinin gideri petrol fiyatları arttıkça artar ve bu son kullanıcı fiyatlarına yansır.

Ülkemizdeki üretim arz talep dengesinde artmıyor. Çiftçi toprağını ekerken biçerken dolar üzerinden yatırım yapıp hasat ederken tl ile hasat ederse zarara uğraması işten bile değildir. O yüzden ya tarım terkediliyor ya da avrupaya satış artıyor. Üretim terkedildiğinde köyden kente göç oluyor. Bunun bir diğer sebebi de üretime devam etmek isteyen çiftçilerin çiftçiliğe devam ederken evlenememesi. Köydeki kızlar artık bedava eğitim ile okuyor ve çiftçilerle evlenmek istemiyor. Neyse konu farklı yere sapmadan toparlayalım.

Merkez bankalarının para basması dövizlerin değerini arttırabilir mi?
AB’de 27 ülke var hepsi de para basıyor. Hepsinin ortak para birimi euro olduğundan euro basıyor. E 27ülkenin para basması ve bunları piyasaya sürmesi (bankalara kredi vererek) ile kredilerle üreticinin desteklenmesiyle, Türkiyenin (tek ülke tek para birimi) lira basması eşit olur mu? Olmaz.

Sonuç ve çözüm nedir?

Ülkemiz avrupaya çok yakın olduğundan bu ülkelerin parasını çokça kullanmaktadır dolayısıyla onların ekonomisi bizim ekonomimizi çok etkilemektedir. Bundan çıkış nedir peki?

Dolara euroya el sürmemek. Döviz ile borçlanmamak ve alışveriş yapmamak. İthal ürünlerden kaçınmak. Varsa dövizleri bozdurmak kısa vadeli çözümler.

Enerji ve hammadde ihtiyacının yerel kaynaklardan giderilmesi ve gerekirse bu uğurda küçülmeye gidilmesi uzun vadeli plan olmalı. Enerji ve hammade (toryum ve bor çok önemli bu hususta) yerli kaynaklardan sağlandıktan sonra sanayinin yine yerel kaynaklarla güçlendirilmesi ve hatta yeniden kurulması gerekir. Aluminyum ülkede yoksa aluminyum levha yapacam illa diye ısrar edilmemelidir. Metalurji ve malzeme mühendisleri bunun için var. Alternatif üretim maddeleri için bilenlere danışın, adamlar da kpss ile atanamıyorum diye ağlamayı kessin. Aynı şekilde tarımda da daha verimli toprağa uygun ekim için ziraat mühendislerine danışılsın.

Halkın ise yapması gereken tüketim çılgınlığından vazgeçmektir. İsraftan kaçmaktır. Sabretmektir aza kanaat etmektir in şa Allah.
 
A Çevrimdışı

Alpercan

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bu konu hakkında makale ve hatta kitap yazacak kadar fikrim var. Fikirlerim doğrudur yanlıştır bilemiyorum ama çok düşünüyorum. Vallahi euro dolar yükseldikçe içimi fenalıklar basıyor almanyada yaşamama rağmen. Korkuyorum ki ülke ekonomisi çökmek üzere veya halk galeyana gelmek üzere. Ülkemin derbeder olmasını istemiyorum. Bir ülkede Allahın kanunları gözetilmedikçe Allahın zikri yayılmadıkça o ülke iflah olmaz bunun farkındayım, o yüzde Türkiyenin ekonomisi düzelsin gibi bir dua edemiyorum. Etsem kendimi zalim hissedeceğim haksız yere Allahtan bir şey istemiş sayacağım. O yüzden Allah bu toplumu ıslah etsin diye dua etmekten başka çare bulamıyorum. Din ile ekonomi birbirinden farklı alanlar gibi gözükse de Allah’ın gücü herşeye yeter ve karanlık olan günü aydınlığa çevirebilir. İçimdekileri atmak bağlamında bir yazı yazmak istedim.

Euro dolar niye sürekli artıyor?
Öncelikle bu sorunun cevabını irdelemek istiyorum. Ama cevap tek değil bir çok faktör var işin ucunda. Bu faktörlerden başta geleni arz talep dengesizliği. Bir mal ne kadar azsa ve mala olan talep ne kadar yüksekse fiyatı o kadar artar. Demek ki türkiye piyasasında döviz az ve talep buna rağmen yüksek ve bu sebeple fiyatı da o denli pahalı. Bu bağlamda dövize yatırım yapıp evinde sinsi sinsi fiyatların yükselmesini bekleyenleri kınıyorum. Bu en hafif söylemim bu insanlara karşı çünkü aslında yaptıkları haram veya suç değil ama vatana ihanet diye bir suç varsa bu eylem günümüzde buna denk olabilir. Dilerim ki en kısa sürede Türkiye serbest piyasa ekonomisinden çekilip kuru sabitler ve Türkiyenin ekonomisinin batmasını kendi üç kuruşluk menfaati uğruna önemsemeyenlerin dolarcıkları eurockları ellerinde patlar.

Şimdi akla şu soru geliyor, vatandaşın elindeki bir kaç euro/dolar, piyasadaki arz talep dengesini bu denli bozabilir mi? Hayır tabiki bunun asıl sorumluları para babalarıdır. Paralarını dövize yatırıp hem piyasadaki az miktardaki dövizi satın alırlar hem de bunları biriktirip tekrar piyasaya sürmezler. Ama ben de şahitlik ettiğim kadarıyla hala Türkiyede onca para verip döviz satın alanlar vardır. Bunların acilen ellerindeki dövizleri bozdurmaları gerekir. Çünkü dövizin yükselmesi dövize muhtaç üreticinin elini bağlamaktadır. Üretim durursa ekmek yerine birbirimizi yeriz Allah bizi bundan esirgesin. Bu illa yamyamlık şeklinde olmaz tabi ama toplumda hırsızlığın dolandırıcılığın istifciliğin ve gaspın önü alınamaz hale gelir.

Üretici neden dövize muhtaç?
Aslında üretici direkt olarak dövize muhtaç değil ama işleri dövizle çok bağlantılıdır. Öncelikle bir ürünü türkiyede piyasaya sürmek ile avrupada piyasaya sürmek arasındaki fark üzerinde duralım. Almanyada ortalama 10 büyük market zinciri var. Meyve reyonlarında illa ki bir veya iki kalem türkiye meşeili ürün bulunur bu marketlerin. Bu zincirlerin almanyada 10 biner şubesi vardır ortalama. Her şubede aynı ürünün piyasaya sürülmesi gerekliliği ve her gün bu arz edilen ürünlerin tazelenmesi gerektiğini göz önünde bulundurursak, bir reyonda 5 kg Türk ürünü olduğu varsayımında sadece almanyaya günde 500ton meyve sebze ithal edildiğini anlarız. Bir kg kestane almanyada şuan 10euro türkiyede 50tl. Yani aslında yarı fiyatına. Tabi kestane üreticisi euro bazında fiyatlandırma yapsa Türkiyede kimse kestane almaz, alamaz. (Şimdi bile alamıyordur eminim ülkenin %90ı. Biz de almıyoruz fiyatların düşmesini bekliyoruz zaten. Ama yine de karşılaştırma yapabilmek açısından bu örneği kullanıyorum.)

Velhasıl kelam Türk üreticisi büyük bir ayrımda. Ya malını avrupaya satacak zengin olacak ya da Türkiye piyasasına sürecek ve fakir kalacak. Neden? Çünkü petrol fiyatları diye bir şey var. Tüm ülkeler petrolu aynı fiyata alıyor. Bu konuda neredeyse tüm ülkeler dışa bağımlı.

Petrol fiyatlarının konu ile ne alakası var?

Petrol fiyatları da döviz gibi sürekli artmakta bunun da yine sebebi arz talep meselesi. Petrol rezervleri sınırlı ama dünyada hergün tüketim artarak devam ediyor. Tüketim ile üretim aslında doğru orantıda artar. Üretim artmazsa ithalat artar ve döviz sebebiyle bu yine ülkemizin aleyhine işler.

Petrolü genelde herkes OPEC ülkelerinden alır. (ABD ve Çin de petrol üreticisidir) OPEC ülkeleri petrol fiyatlarını belirler. Bir varil petrol yaklaşık 160 litredir ve yine yaklaşık 80 dolar fiyatı vardır. Litresi 0.5 dolar. Burda da yine döviz ülkemizin aleyhine işler. Türkiyede tüketicinin alım gücü düşük olduğu için petrolü batıyla aynı fiyattan almadına rağmen batı kadar vergilendiremez. Yani petrol satışından karı azdır. Buna rağmen petrol fiyatındaki artış tüketiciye yansır. Hem traktör jeneratör gibi ihtiyaçlardan hem taşımadan kaynaklı üreticinin gideri petrol fiyatları arttıkça artar ve bu son kullanıcı fiyatlarına yansır.

Ülkemizdeki üretim arz talep dengesinde artmıyor. Çiftçi toprağını ekerken biçerken dolar üzerinden yatırım yapıp hasat ederken tl ile hasat ederse zarara uğraması işten bile değildir. O yüzden ya tarım terkediliyor ya da avrupaya satış artıyor. Üretim terkedildiğinde köyden kente göç oluyor. Bunun bir diğer sebebi de üretime devam etmek isteyen çiftçilerin çiftçiliğe devam ederken evlenememesi. Köydeki kızlar artık bedava eğitim ile okuyor ve çiftçilerle evlenmek istemiyor. Neyse konu farklı yere sapmadan toparlayalım.

Merkez bankalarının para basması dövizlerin değerini arttırabilir mi?
AB’de 27 ülke var hepsi de para basıyor. Hepsinin ortak para birimi euro olduğundan euro basıyor. E 27ülkenin para basması ve bunları piyasaya sürmesi (bankalara kredi vererek) ile kredilerle üreticinin desteklenmesiyle, Türkiyenin (tek ülke tek para birimi) lira basması eşit olur mu? Olmaz.

Sonuç ve çözüm nedir?

Ülkemiz avrupaya çok yakın olduğundan bu ülkelerin parasını çokça kullanmaktadır dolayısıyla onların ekonomisi bizim ekonomimizi çok etkilemektedir. Bundan çıkış nedir peki?

Dolara euroya el sürmemek. Döviz ile borçlanmamak ve alışveriş yapmamak. İthal ürünlerden kaçınmak. Varsa dövizleri bozdurmak kısa vadeli çözümler.

Enerji ve hammadde ihtiyacının yerel kaynaklardan giderilmesi ve gerekirse bu uğurda küçülmeye gidilmesi uzun vadeli plan olmalı. Enerji ve hammade (toryum ve bor çok önemli bu hususta) yerli kaynaklardan sağlandıktan sonra sanayinin yine yerel kaynaklarla güçlendirilmesi ve hatta yeniden kurulması gerekir. Aluminyum ülkede yoksa aluminyum levha yapacam illa diye ısrar edilmemelidir. Metalurji ve malzeme mühendisleri bunun için var. Alternatif üretim maddeleri için bilenlere danışın, adamlar da kpss ile atanamıyorum diye ağlamayı kessin. Aynı şekilde tarımda da daha verimli toprağa uygun ekim için ziraat mühendislerine danışılsın.

Halkın ise yapması gereken tüketim çılgınlığından vazgeçmektir. İsraftan kaçmaktır. Sabretmektir aza kanaat etmektir in şa Allah.
Çözüm: Allah'tan korkan, işinin ehli insanların çalışması
 
Hutve Çevrimdışı

Hutve

Cihadın farz oldğu yerde gözyaşı dğl ter dkmk grkr
İslam-TR Üyesi
İktidar değişirse düzelir. Akıcı bir yazı olmuş ama Allah razı olsun.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şu videoyu da buraya bırakayım. Kadının başı açık. İzlemek istemeyenlere özet olarak Türkiyedeki toryum rezervlerinin çok zengin olduğu ve bunun enerji kazanımında kullanılabileceğini söyleyen araştırmacı grup ısparta uçak kazasında ölüyor. Az önce izlediğim şu videoda amerikanın tüm ülkeleri işgal planı yaptığını ve ülkelerin su ve elektrik sistemlerinin ve sokaklarının haritasını düzenli olarak güncellediği söylenmiş. Hal böyleyken bu uçak kazasının da tesadüf olduğuna inanmak mümkün değil.
 
Hutve Çevrimdışı

Hutve

Cihadın farz oldğu yerde gözyaşı dğl ter dkmk grkr
İslam-TR Üyesi
İktidarın parti bazında değişmesini mi kastediyorsun?

Evet. Türkiye'nin ne yazık ki kırılgan bir ekonomisi var. Dışarıdan yön verilebilen. Erdoğan zeki ve ileri görüşlü birisi. Müslümanları aldattı, Kürtleri aldattı, ABD'yi aldattı, Kemalistleri aldattı... ABD'de şuan ülkeyi ekonomi ile terbiye etmeye çalışıyor.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evet. Türkiye'nin ne yazık ki kırılgan bir ekonomisi var. Dışarıdan yön verilebilen. Erdoğan zeki ve ileri görüşlü birisi. Müslümanları aldattı, Kürtleri aldattı, ABD'yi aldattı, Kemalistleri aldattı... ABD'de şuan ülkeyi ekonomi ile terbiye etmeye çalışıyor.
Ne yani chp başa gelirse herşey çok güzel olacak mı diyorsun :D ben buna katılmıyorum çünkü dsp döneminde de dolar hızlı bir şekilde artmıştı geçmişte millet yazar kasa yakmayı geçip kendini yakmaya başlamıştı tbmm önünde. Asıl çözümü yazmayı unutmuşum bu arada. Bence asıl çözüm serbest piyasa ekonomisinden çekilmek ve kuru sabitlemek.
 
Hutve Çevrimdışı

Hutve

Cihadın farz oldğu yerde gözyaşı dğl ter dkmk grkr
İslam-TR Üyesi
Ne yani chp başa gelirse herşey çok güzel olacak mı diyorsun :D ben buna katılmıyorum çünkü dsp döneminde de dolar hızlı bir şekilde artmıştı geçmişte millet yazar kasa yakmayı geçip kendini yakmaya başlamıştı tbmm önünde. Asıl çözümü yazmayı unutmuşum bu arada. Bence asıl çözüm serbest piyasa ekonomisinden çekilmek ve kuru sabitlemek.

Kıbrıs Barış harekatınin faturası yazar kasa oldu. Ordada ABD dönemin mevcut hükümetini terbiye etti. CHP gelirse Müslümanların hayrına mı olur Allahu alem ama ekonomin düzeleceğini, ABD yaptırımlarının kalkacağını düşünüyorum.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Ekonomiden pek anlamam lakin bu ara Şu bey gündemde ne kadar doğru bilmiyorum.bir kaç videosunu izledim tarihten örnekler vererek bazı şeyleri anlatması hoşuma gitti

 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Çözümde islami bir konuya da değineyim: faiz. Türkiyede yıllık faiz oranı %17 %18 arası. Almanyada %0.1 %1 arası. Eskiden farklı bir ekonomik siyaset izlenirken %6ya kadar çıkmış. Ama o günler çok geride kalmış. Yani burada insanlar paralarını faize yatırmıyor kardeşlerim. Devlet bunun icabına bakmış. Paraları ya emlaka yatırıyorlar ya borsada kullanıyorlar. Para akışı var. Türkiyede helal haram bilmeyen güruh tıkır tıkır faiz alıyor. Bu hem kendilerine zarar hem de türkiye ekonomisine, çünkü parayı piyasadan çekmiş oluyorsun ticarette kullanmıyorsun.

Bir gün isviçreden trenle geçmek durumunda kalmıştım. Heryerde işletme vardı. Adam uçsuz bucaksız bir yere evini kurmuş yanında küçük bir garaj gibi bir yer üzerinde demirci hasan gibi bir yazı. Peynirci vs baya böyle işletmeler görmüştüm. Almanyada da bir nevi öyledir. Çünkü her iş özelleştirildiği için kimse devlet tarafından istihdam edilmeyi ummaz. Türkiyede genelde işçi olmaya uğraşır insanlar. Ya kpss ile devlete kapak atmayı ya da başarılı bir şirkette işçi olmayı. Kendi işini kurma hayali çok sonra gelir veya gelmez.

bir tanıdığımın oğlu iki üç yıl üni kazanamadı sonra kazandı anadoluda bir şehirde turizm otelcilik. Onlar için bir hesap yapmıştım 5 yıllık (hazırlık ile) eğitimi 120 150bin masraf demek oluyordu. 150bine gayet de kendi işini kurabilirdi. Herkes üni okumasa da olurdu. Genç yaşta çalışmaya başlamak okumaktan daha verimli bir hayat getirirdi. Okumak da iş garantisi vermiyordu ve sonunda 5 yıllık kayıp ile karşılaşabilirlerdi. 5yılda aylık 2000lira harcayacağına bir işe girip 5yıl çalışsa ve parasını biriktirse (aileyle yaşadığı için kira gideri de olmayacağından) 150000lirası olurdu ve kendi işini kurabilme fırsatı olurdu. Ama tabi beni dinlemediler kıt zekalı oğullarını okutuyorlar. Nasıl bir israftır…

Yani üretici olmalıyız kardeşlerim. Toplum olarak üretici olmalıyız. Devlet faizi kaldırsın biz de üretimhaneler açalım. Geniş aile olarak yaşayalım kiralara paralar dökmeyelim. Daha ne diyeyim.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ekonomiden pek anlamam lakin bu ara Şu bey gündemde ne kadar doğru bilmiyorum.bir kaç videosunu izledim tarihten örnekler vererek bazı şeyleri anlatması hoşuma gitti

Ben de bu tarz videoları (yani bir kişinin kendi fikrini anlattığı videoları) hiç izlemem. Senin hatrın için izledim abi doğru söylediği şeyler var. Katılmadığım şeyler de var.
Acehe değinmiş, Endonezyanın Aceh bölgesi geçenlerde zina suçuna kırbaçlama cezası uyguladı. DW iki kere paylaştı ben de beğendim iki kere :) islami her gelişmeye sevinir desteklerim.

Şimdi twitterdan takip ettim adamı. Şöyle bir videosuyla karşılaştım. Videoda belirttiği konuyu ben de düşünmüştüm hatta bir almanla bunun tartışmasını yapmıştık tesettürüm sebebiyle beni yolda çevirince. Neden erdoğan bu kadar konuşuluyor her hareketi takip ediliyor bu ülkede demiştim o erdoğanı kötüleyince. Neden başka ülkelerin devlet başkanları gündem olmuyor? Neden Türkiyede olup biten herşey hakkında bir fikriniz var demiştim. O dönem izmir depremi olmuştu adam benim bilmediğim güncel ölü sayısını söylemişti. Neden biliyorsun bunu demiştim cevap alamamıştım.

Avusturyanın nüfusu 9milyonmuş bugün öğrendim. Yani gerçekten bizden korktuklarını ben de düşünüyorum. Ya Helmut Kohl ya da Schröderin bir sözü vardı “Tek bir kurşun sıkmaktansa 100saat görüşmeye hazırım” demişti. Bunlar gerçekten icraat insanı değil boş laf insanı. Biz üzerimize zincirler vurulmuş ve batıdan korkmalıymışız gibi düşünüyoruz ama aslında bu sadece dayatılan bir eziklik psikolojisi. Gençlerde özellikle türkiyeyi yakıp avrupaya kaçma fikri çok yaygın. Onları üstün gördükleri için. Ve bunu medya ile başardılar. Ülke üzerinde gerçekten oynanan ciddi oyunlar var. Bunları aşıp üstten bakmayı tüm planı görmeyi öğrenmeliyiz.
Ds
 
Son düzenleme:
A Çevrimdışı

Alpercan

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Çözümde islami bir konuya da değineyim: faiz. Türkiyede yıllık faiz oranı %17 %18 arası. Almanyada %0.1 %1 arası. Eskiden farklı bir ekonomik siyaset izlenirken %6ya kadar çıkmış. Ama o günler çok geride kalmış. Yani burada insanlar paralarını faize yatırmıyor kardeşlerim. Devlet bunun icabına bakmış. Paraları ya emlaka yatırıyorlar ya borsada kullanıyorlar. Para akışı var. Türkiyede helal haram bilmeyen güruh tıkır tıkır faiz alıyor. Bu hem kendilerine zarar hem de türkiye ekonomisine, çünkü parayı piyasadan çekmiş oluyorsun ticarette kullanmıyorsun.

Bir gün isviçreden trenle geçmek durumunda kalmıştım. Heryerde işletme vardı. Adam uçsuz bucaksız bir yere evini kurmuş yanında küçük bir garaj gibi bir yer üzerinde demirci hasan gibi bir yazı. Peynirci vs baya böyle işletmeler görmüştüm. Almanyada da bir nevi öyledir. Çünkü her iş özelleştirildiği için kimse devlet tarafından istihdam edilmeyi ummaz. Türkiyede genelde işçi olmaya uğraşır insanlar. Ya kpss ile devlete kapak atmayı ya da başarılı bir şirkette işçi olmayı. Kendi işini kurma hayali çok sonra gelir veya gelmez.

bir tanıdığımın oğlu iki üç yıl üni kazanamadı sonra kazandı anadoluda bir şehirde turizm otelcilik. Onlar için bir hesap yapmıştım 5 yıllık (hazırlık ile) eğitimi 120 150bin masraf demek oluyordu. 150bine gayet de kendi işini kurabilirdi. Herkes üni okumasa da olurdu. Genç yaşta çalışmaya başlamak okumaktan daha verimli bir hayat getirirdi. Okumak da iş garantisi vermiyordu ve sonunda 5 yıllık kayıp ile karşılaşabilirlerdi. 5yılda aylık 2000lira harcayacağına bir işe girip 5yıl çalışsa ve parasını biriktirse (aileyle yaşadığı için kira gideri de olmayacağından) 150000lirası olurdu ve kendi işini kurabilme fırsatı olurdu. Ama tabi beni dinlemediler kıt zekalı oğullarını okutuyorlar. Nasıl bir israftır…

Yani üretici olmalıyız kardeşlerim. Toplum olarak üretici olmalıyız. Devlet faizi kaldırsın biz de üretimhaneler açalım. Geniş aile olarak yaşayalım kiralara paralar dökmeyelim. Daha ne diyeyim.
Üretim yoksa faizi düşürmek dovizi artirip daha da beter eder.
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Dün biz yokken neler konuşulmuş ya :)

İktidar değişirse düzelir. Akıcı bir yazı olmuş ama Allah razı olsun.

Evet. Türkiye'nin ne yazık ki kırılgan bir ekonomisi var. Dışarıdan yön verilebilen. Erdoğan zeki ve ileri görüşlü birisi. Müslümanları aldattı, Kürtleri aldattı, ABD'yi aldattı, Kemalistleri aldattı... ABD'de şuan ülkeyi ekonomi ile terbiye etmeye çalışıyor.

Bir kaç itirazım olacaktı.
İlk olarak Erdoğan her ne kadar zeki ve ileri görüşlü birisi olsa da son derece narsist ve pragmatist bir yönü var.
Erdoğan, istese ABD tarafından bu şekilde manipüle edilmeyecek bir ekonomi kurabilirdi ancak bunu yapmadı.
İran örneğini vermek isterim, İran devrimi olduktan yaklaşık 20 sene sonra İran, Irak'a nufuz etti. Kısa bir müddet sonra Suriye ve Yemen'e. Şu an İran bölgenin süpergücü konumunda. Harem bölgesi ile arasında duran tek güç ise Amerika. Acı ama gerçek.
Türkiye şu anda dahi İran'ın yediği ambargoyu yemedi ve yemiyor. Burada iki ihtimal var, ya Erdoğan tamamen güç ile gözü kör olmuş bir şekilde davranıyor ve etrafını saran yalaka ordusu ona itiraz et(e)miyor. Yada bilerek halkını fakirlik ile terbiye ederek kendine köle yapmak istiyor.
Ben başta Erdoğan olmak üzere AKP'nin bir güç zehirlenmesi yaşadığına inanıyorum. Yoksa millete "Ekmek buluyorsan aç değilsindir" diyemez seçime gitme derdi olan. Yine iki ihtimal var, ya seçime gitmeyecekler ve "Welcome to baas" olacak yada halkı yeterince aptallaştırdıkşlarından eminler
Dikatatörler tada diktatörlüğe oyanayan insanlar her zaman ülkenin dış tehtit altında olduğunu söyleyerek halkı etrafında toplamaya çalışırlar. Bunu Stalin yapmıştı bir zamanlar. Troçki onu devrime ihanet ile suçlarken o "beka sorunu" diyerek başta Troçki olmak üzere tüm muhaliflerini bastırdı. Ortadoğuda bunu Saddam da yaptı, Kaddafi de. Hatta Esad bile Rus uçaklarının gölgesi altında aynı retoriği kullanmaktan hiç çekinmiyor.
Erdoğan, M Kemal'den örnek alarak kendi burjuvasını oluşturma gayretinde. Bunun için ülkenin kaynaklarını bir kesime daimen yediriyor. Halkı ise sürekli olarak dış tehtit ve beka sorunu ile aptallaştırıyor. Zuhruf suresi 54. ayette anlatılan gibi yani.
Eğer Erdoğan biraz yumuşak bir dil kullansa hatta hiç konuşmasa bile ekonomi düzelme gösterir. "Faizler düşmeli" diye ta bir hafta önceden açıklama yapan bir enflasyon ülkesinde ekonomi düzelmez. Bunu Erdoğan bilmiyormu? Cevabını yukarda vermeye çalıştım.

Ne yani chp başa gelirse herşey çok güzel olacak mı diyorsun :D ben buna katılmıyorum çünkü dsp döneminde de dolar hızlı bir şekilde artmıştı geçmişte millet yazar kasa yakmayı geçip kendini yakmaya başlamıştı tbmm önünde. Asıl çözümü yazmayı unutmuşum bu arada. Bence asıl çözüm serbest piyasa ekonomisinden çekilmek ve kuru sabitlemek.

CHP'den de DSP'dende ne köy nede kasaba olmaz. Kılıçdaroğlu parti içinde reform yapmaya çalışan biri ama CHP'nin bünyesi bunu kaldırmaz. Bunu Ecevit örnekliğinde görmüştük.
Eski bir Anadolu sözü vardır "Halk fırkası gelir karne vesika gelir" diye. Zira Sosyalizme benzer şekilde devletçi bir ekonomi anlayışını savunur CHP. Her ne kadar şu anda solcular bile devletçilikten tavizler versede CHP dininden dönmez.

Kıbrıs Barış harekatınin faturası yazar kasa oldu. Ordada ABD dönemin mevcut hükümetini terbiye etti. CHP gelirse Müslümanların hayrına mı olur Allahu alem ama ekonomin düzeleceğini, ABD yaptırımlarının kalkacağını düşünüyorum.

CHP gelirse ABD ile ilişkiler şu ankinden daha iyi olur. Ama CHP iktidarında ekomoi düzelmesi hiç olmadı. Dediğim gibi Kılıçdaroğlunun, parti içinde yapığı değişikliği hariç tutuyorum.
Ama CHP bu ülkede hayatta tek başına iktidar olamaz. Ecevit affı ile çıkan dedem, büyük dedem ve bizim ailemizden dahi bu güne kadar tek bir oy çıktı sadece CHP'ye. Oda belediye seçiminde aileden birisi verdi.
CHP şu anda bir koalisyon ile beraber iktidar olabilir. Bu koalisyonun diğer partnerleri de çok hayırlı değil. Ülke ekonomisi düzelimi? Hiç zannetmiyorum. Ülkeyi bir ANAP sonrası 90'lı yıllar dönemi bekliyor bana göre.

Ne yani chp başa gelirse herşey çok güzel olacak mı diyorsun :D ben buna katılmıyorum çünkü dsp döneminde de dolar hızlı bir şekilde artmıştı geçmişte millet yazar kasa yakmayı geçip kendini yakmaya başlamıştı tbmm önünde. Asıl çözümü yazmayı unutmuşum bu arada. Bence asıl çözüm serbest piyasa ekonomisinden çekilmek ve kuru sabitlemek.

Serbest Piyasa Ekonomisi ile liberal ekonomi aynı şeyler değildir. Şu anda Afganistan da hatta Çinde serbest piyasa vardır ama ekonomik liberalizm pek yoktur.
Türkiye şu anda kısmen liberal ekonomi uygulamaya çalışıyor ama pek başarılı olduğu söylenemez. Peki çözüm nedir? Cevabı basit: Kamu harcamaları ve yolsuzluk denetimi ve peşinden ciddi bir vergi düzenlemesi. Bu olmazsa olmaz.
Liberal ekonomi faizcidir. Şu durumda Liberallere göre, reel enflasyonla uyumlu bir şekilde faiz arttırılır. Bu şekilde harcamaların önüne geçilerek enflasyon düşürülür. Aynı zamanda insanlar paralarını döviz olarak saklamaktan vaz geçerler. Arkasından bir miktar para basılarak borçlar kapatılır. Devlete borcu olanların ise borçları belli şartlar ile affedilir. Enflasyon düştükçe faizde düşürülür bu şekilde piyasaya tekrar para girer ve kapital çarklar dönmeye başlar.
İslami bir düzen gelirse zaten yapılacak şey basittir. Faizli borçların en fazla anaparaları ödenir ki genellikle zaten anapara çoktan ödenmiştir. Merkez bankasında faiz yasaklanır. Borç ödemek zorunda kalmayan devlet ciddi vergi indirimlerine gider. Piyasaya giren para ile çarklar hareketlenir ve ekonomi düzelir. Enflasyon olmaması için devlet karşılıksız tek kuruş para basmaz.

Tabi bu ilk müdahale. Piyasaya giren para üretime harcanmak zorundadır. AKP'nin başaramadığı şey...
Kur sabitlemek ise cazip görünse de çoğu zaman işe yaramaz. Ürdün örnekliğinde bunu görüyoruz

Çözümde islami bir konuya da değineyim: faiz. Türkiyede yıllık faiz oranı %17 %18 arası. Almanyada %0.1 %1 arası. Eskiden farklı bir ekonomik siyaset izlenirken %6ya kadar çıkmış. Ama o günler çok geride kalmış. Yani burada insanlar paralarını faize yatırmıyor kardeşlerim. Devlet bunun icabına bakmış. Paraları ya emlaka yatırıyorlar ya borsada kullanıyorlar. Para akışı var. Türkiyede helal haram bilmeyen güruh tıkır tıkır faiz alıyor. Bu hem kendilerine zarar hem de türkiye ekonomisine, çünkü parayı piyasadan çekmiş oluyorsun ticarette kullanmıyorsun.

Bir gün isviçreden trenle geçmek durumunda kalmıştım. Heryerde işletme vardı. Adam uçsuz bucaksız bir yere evini kurmuş yanında küçük bir garaj gibi bir yer üzerinde demirci hasan gibi bir yazı. Peynirci vs baya böyle işletmeler görmüştüm. Almanyada da bir nevi öyledir. Çünkü her iş özelleştirildiği için kimse devlet tarafından istihdam edilmeyi ummaz. Türkiyede genelde işçi olmaya uğraşır insanlar. Ya kpss ile devlete kapak atmayı ya da başarılı bir şirkette işçi olmayı. Kendi işini kurma hayali çok sonra gelir veya gelmez.

bir tanıdığımın oğlu iki üç yıl üni kazanamadı sonra kazandı anadoluda bir şehirde turizm otelcilik. Onlar için bir hesap yapmıştım 5 yıllık (hazırlık ile) eğitimi 120 150bin masraf demek oluyordu. 150bine gayet de kendi işini kurabilirdi. Herkes üni okumasa da olurdu. Genç yaşta çalışmaya başlamak okumaktan daha verimli bir hayat getirirdi. Okumak da iş garantisi vermiyordu ve sonunda 5 yıllık kayıp ile karşılaşabilirlerdi. 5yılda aylık 2000lira harcayacağına bir işe girip 5yıl çalışsa ve parasını biriktirse (aileyle yaşadığı için kira gideri de olmayacağından) 150000lirası olurdu ve kendi işini kurabilme fırsatı olurdu. Ama tabi beni dinlemediler kıt zekalı oğullarını okutuyorlar. Nasıl bir israftır…

Yani üretici olmalıyız kardeşlerim. Toplum olarak üretici olmalıyız. Devlet faizi kaldırsın biz de üretimhaneler açalım. Geniş aile olarak yaşayalım kiralara paralar dökmeyelim. Daha ne diyeyim.

Bunun olması için adam akıllı bir ekonomi yönetimi olması lazım. Aksi taktirde Türkiye de olduğu gibi insanlar paralarını düşük faiz olsa dövize yatırırlar.
Basit ve anlayabileceğin bir örnek vereyim, şu anda belli başlı market zincileri tekelcilik yaparak çok fazla malı toptan olarak çok ucuza temin ediyor ve zahiren ucuz olarak satıyorlar. Tekli olan marketler ise tek kalemde o kadar çok mal alamadıkları için daha pahalı alıyor ve daha pahalı satmak zorunda kalıyor. Tabi bu tarz marketler mahalle aralarında bile görününce kimse kendisi bir market açmaya cesaret edemiyor. Sen bunu her sektöre uyarlayıp düşünebilirsin.
Okuma meselesi ise bambaşka bir boyut. Sonra konuşuruz
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bunun olması için adam akıllı bir ekonomi yönetimi olması lazım. Aksi taktirde Türkiye de olduğu gibi insanlar paralarını düşük faiz olsa dövize yatırırlar.
Basit ve anlayabileceğin bir örnek vereyim, şu anda belli başlı market zincileri tekelcilik yaparak çok fazla malı toptan olarak çok ucuza temin ediyor ve zahiren ucuz olarak satıyorlar. Tekli olan marketler ise tek kalemde o kadar çok mal alamadıkları için daha pahalı alıyor ve daha pahalı satmak zorunda kalıyor. Tabi bu tarz marketler mahalle aralarında bile görününce kimse kendisi bir market açmaya cesaret edemiyor. Sen bunu her sektöre uyarlayıp düşünebilirsin.
Okuma meselesi ise bambaşka bir boyut. Sonra konuşuruz
sırf şunu söyleyeyim verdiğin market örneği yanlış çünkü market üretmez sadece satar. komisyoncudur. Ben gerçek üretimden bahsediyorum hammadde üretimi ve bunun işlenmesi gerek bize. Bakkal değil.

Bu arada faiz düşerse millet parasını dövize yatırır tezi doğru olabilir ama dövizin kurunu sabitlerken tabiki 10a sabitlemeyeceksin 1e 1.2ye sabitleyeceksin hem döviz stokcularının serveti reiyecek hem de döviz diye bir şey kalmayacak. Bu sefer herkes dövizi elinden çıkaracak. Agresif bir politika ekonomik bir darbe ama bu gerekli bence. Bu olursa da anca tayyip gibi biriyle olur ben diyeyim. Öyle koalisyonla falan hayatta olacak iş değil. Herşeyi geçtim (müslüman olup olmamasını) çok güçlü bir liderliği var adamın. Türkiyede yaşayanlar bunu görmüyor olabilir. Hele tek takip ettiği medya türk medyası olanlar hiç anlamaz. İngilizce bir dini paylaşımın altında türkiye lafı geçtiğinde dünyanın dört bir yanından insanlar bu adamı seviyorum (tayyibi) diye paylaşım yapma gereği duyuyorlar. Türkiyeyi hilafetin muhtemel sancaktarı görüyorlar. Bu adamı da halife. Bu bir gerçek. Ve batıda sürekli tayyip konuşuluyor. Bu da bir gerçek. Paris iklim anlaşmasını ratifiye etmesi bile olay oldu. Dünyada yüzlerce ülke var ama tayyibin türkiyesi konululuyor. Allah hidayet etsin ve islamın güçlenmesine bir vesile kılsın. Amin.
 
Son düzenleme:
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sırf şunu söyleyeyim verdiğin market örneği yanlış çünkü market üretmez sadece satar. komisyoncudur. Ben gerçek üretimden bahsediyorum hammadde üretimi ve bunun işlenmesi gerek bize. Bakkal değil.

Ben zaten misal olarak verdim ablacım.
Market illa ki bakkal olmaz. Bim şubelerinden daha büyük marketler vardır ama tekli markettir. Küçük yerlerde eskiden daha çok vardı. Ama bu sadece bir misal dediğim gibi.
Üretim sektörlerinin durumuda benzerdir. Onların tekelcilik sıkıntısı yok ama pazar problemi var. Yine basit bir misal vereyim: Ben eğer bu elimdeki cihazı 100 tl ye mal edip 10 tl kar ile pazarlayabiliyor ve ayda 1000 kalem üretebiliyorsam bu benim için iyi bir iştir.
Ama ne var ki benim bu işe girebilmem ve paramı yatırabilmem için önümüzdeki 3-5 seneyi görebilmem gerekir. Eğer ufukta bir kriz yada dengede ciddi değişme görünmüyorsa bu işe başlar ve yaparım. Zira işimi oturtmak en az bu zamanı alır.
Ama geleceği öngöremiyorsam, pazar bulacağımdan emin değilsem bu işe girmem.
Türkiye de hammadde bulmak zaten zor çünkü ülkenin para birimi yüzünden hammadde çok pahalı. Sermaye bulmak ve tutmak zor çünkü enflasyon yüzünden para gittikçe eriyor. Sırtımda ciddi bir vergi yükü var...
Pek çok sektör bu sebepten dolayı havlu atmış durumda çünkü kar edemiyorlar. Üreten kişi malını satmak zorundadır.
Ayrıca bahsettiğim tekelcilik yine sözkonusu. Kişi çok büyür, hammaddesini ucuz alır ve maliyet düşürerek ucuza satar. Sen küçük üretici olarak bir şey yapamazsın. Hele Türkiye de olduğu gibi devlet senden vergi alıyorsa...
Türkiye için bu durum kaçınılmaz sondu ve geldi. Benzeri bir şey ANAP hükümetinin düşmesine sebep olmuştu. AKP yaşadı çünkü karizmatik kurucu lider Erdoğan uzun yıllar başlarında kaldı. Ama onlarında fazla ömrü kalmadı, eğer seçime gidilebilirse...
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ben zaten misal olarak verdim ablacım.
Market illa ki bakkal olmaz. Bim şubelerinden daha büyük marketler vardır ama tekli markettir. Küçük yerlerde eskiden daha çok vardı. Ama bu sadece bir misal dediğim gibi.
Üretim sektörlerinin durumuda benzerdir. Onların tekelcilik sıkıntısı yok ama pazar problemi var. Yine basit bir misal vereyim: Ben eğer bu elimdeki cihazı 100 tl ye mal edip 10 tl kar ile pazarlayabiliyor ve ayda 1000 kalem üretebiliyorsam bu benim için iyi bir iştir.
Ama ne var ki benim bu işe girebilmem ve paramı yatırabilmem için önümüzdeki 3-5 seneyi görebilmem gerekir. Eğer ufukta bir kriz yada dengede ciddi değişme görünmüyorsa bu işe başlar ve yaparım. Zira işimi oturtmak en az bu zamanı alır.
Ama geleceği öngöremiyorsam, pazar bulacağımdan emin değilsem bu işe girmem.
Türkiye de hammadde bulmak zaten zor çünkü ülkenin para birimi yüzünden hammadde çok pahalı. Sermaye bulmak ve tutmak zor çünkü enflasyon yüzünden para gittikçe eriyor. Sırtımda ciddi bir vergi yükü var...
Pek çok sektör bu sebepten dolayı havlu atmış durumda çünkü kar edemiyorlar. Üreten kişi malını satmak zorundadır.
Ayrıca bahsettiğim tekelcilik yine sözkonusu. Kişi çok büyür, hammaddesini ucuz alır ve maliyet düşürerek ucuza satar. Sen küçük üretici olarak bir şey yapamazsın. Hele Türkiye de olduğu gibi devlet senden vergi alıyorsa...
Türkiye için bu durum kaçınılmaz sondu ve geldi. Benzeri bir şey ANAP hükümetinin düşmesine sebep olmuştu. AKP yaşadı çünkü karizmatik kurucu lider Erdoğan uzun yıllar başlarında kaldı. Ama onlarında fazla ömrü kalmadı, eğer seçime gidilebilirse...

Hammadde sorununa değinmiştim yukarıda. Evet hammade tedariki üreticinin kur farkı sebebiyle belini büküyor o yüzden yerel hammadde rezervlerinin incelenmesi ve kullanılması gerek. Metalurji ve malzeme mühendislerine danışılması gerek alternatif hammadde üretimi ve tedariki için. Demiştim. Bunun için de çok köklü değişim gerekiyor. Sanayinin gerekirse yeniden kurulması gerekiyor. Demiştim. Bu iş de anca güçlü bir iktidar olmasıyla mümkün.Hastane reformunda olduğu gibi. Hastaneler birleşecek tek çatı altında denildiğinde ağlamayan kalmamıştı. Profesörler işi bırakacaktı kendi özel muayenehanelerinin kapatılma tehlikesi karşısında. Ama bak yaptılar ve oldu. Herkes memnun. Zaten türkiyedeki sağlık hizmeti şuan gerçekten üst kalite. Millet ameliyat olmak için avrupdan bile türkiyeye geliyor. Bunu da sistemin içinde yaşayan belki cefa çektiğini düşünenler anlamayabilir. Ama almanyada misal sıradan bir endokrinoloji veya dermatoloji randevusu alabilmek 6ayı göze almak demek. Cildim kaşınıyor kanıyor desen bile randevunyok napabiliriz deniliyor. Veya deliriyorum intihar edecem desen bile psikyatriden bir yıl sonrasına randevu alabiliyorsun. Bunu Türkiyedeki insanlar anlamaz onlara 2haftalık mrhs sistemi randevusu bile geç gelir. Ama kıymetini bilmek gerek. Anlamak gerek.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt