Esselemu aleykum va rahmetullah!
Ben Türkiye dışı darul kufr`da yaşıyan tevhid ehli, sünni müslümanım. Bu ülkede tevhid ehli az, tağut çok güçlü, hatta bizim ülke dünyada en güçlü güvenlik güçlerine sahip ülkeler sırasında. Şöyle ki, telefonda yazdığınız mesaja kadar izleye biliyorlar. Halkın da ekserisi cahil-kafirdir. Kelime-i tevhidi bilmeyenler binlerce. Ama ülke İslam coğrafyasında bulunuyor. Kaç kardeşimiz hakkı tebliğ ettikleri için tağutun polisleri tarafından zindanlara atıldı. Ülkenin sınırları da çok güçlü, şöyle ki, kaçmağa imkan bulamıyoruz. Kaçmaya çalışan bir kardeşimizin telefon yazılarını görüp engellediler. Tebliğ etmeye korkuyoruz, yalnız bazen akrabalarımıza tebliğ etmemiz mümkün.
Universitede okuyorum. Şurada ben 7-8 tane kardeş buldum. Alakalarımız iyi. Bir-birimize manevi destek oluyoruz. Ama, biz tebliği kendi aramızda yapıyoruz. Nasihatleşiyoruz. Öte yandan, dinden yüz çeviren cahilleri davet etmeye korkuyoruz ve etmiyoruz (mesela, üniversitede). Her bir mühim sosyal grupta güvenlik güçlerinin gizli ajanları var diye bilirim. Hapis, ebeveynlerimizin işten atılma korkusuyla tebliği çok az yapıyoruz cahillere
1) günaha giriyor muyuz?
Bir kere kardeşlerden biri cahillere cihattan bahs eden hadis mesaj attı. Ben de dedim ki, böğle tehlikeli konuları cahillere mesaj atma. Çok tehlikeli. Hatta ona kızdım bu ameline göre.
2) Şimdi ben davetin önünü engellediğim, ya da hakka kızdığım için küfre giriyor muyum?
- Vallahi kafir olmak istemiyorum. Bu ülkede hemen hemen her yerde Nisa 140 ayetinin hükmüne girmenin mümkün olacağı ortamlar var. Çok korkuyorum.
Ülkemizde güvenli ilim ehli bulamadığımızdan sorumu cevaplamanızı rica ediyorum. Aksi halde, eğer şu konuda ilmi biliyorsanız ve sebepsiz cevap vermezseniz Allah katında sorumlu olacağınızı zann ediyorum.
Allah sizden razı olsun!
Ben Türkiye dışı darul kufr`da yaşıyan tevhid ehli, sünni müslümanım. Bu ülkede tevhid ehli az, tağut çok güçlü, hatta bizim ülke dünyada en güçlü güvenlik güçlerine sahip ülkeler sırasında. Şöyle ki, telefonda yazdığınız mesaja kadar izleye biliyorlar. Halkın da ekserisi cahil-kafirdir. Kelime-i tevhidi bilmeyenler binlerce. Ama ülke İslam coğrafyasında bulunuyor. Kaç kardeşimiz hakkı tebliğ ettikleri için tağutun polisleri tarafından zindanlara atıldı. Ülkenin sınırları da çok güçlü, şöyle ki, kaçmağa imkan bulamıyoruz. Kaçmaya çalışan bir kardeşimizin telefon yazılarını görüp engellediler. Tebliğ etmeye korkuyoruz, yalnız bazen akrabalarımıza tebliğ etmemiz mümkün.
Universitede okuyorum. Şurada ben 7-8 tane kardeş buldum. Alakalarımız iyi. Bir-birimize manevi destek oluyoruz. Ama, biz tebliği kendi aramızda yapıyoruz. Nasihatleşiyoruz. Öte yandan, dinden yüz çeviren cahilleri davet etmeye korkuyoruz ve etmiyoruz (mesela, üniversitede). Her bir mühim sosyal grupta güvenlik güçlerinin gizli ajanları var diye bilirim. Hapis, ebeveynlerimizin işten atılma korkusuyla tebliği çok az yapıyoruz cahillere
1) günaha giriyor muyuz?
Bir kere kardeşlerden biri cahillere cihattan bahs eden hadis mesaj attı. Ben de dedim ki, böğle tehlikeli konuları cahillere mesaj atma. Çok tehlikeli. Hatta ona kızdım bu ameline göre.
2) Şimdi ben davetin önünü engellediğim, ya da hakka kızdığım için küfre giriyor muyum?
- Vallahi kafir olmak istemiyorum. Bu ülkede hemen hemen her yerde Nisa 140 ayetinin hükmüne girmenin mümkün olacağı ortamlar var. Çok korkuyorum.
Ülkemizde güvenli ilim ehli bulamadığımızdan sorumu cevaplamanızı rica ediyorum. Aksi halde, eğer şu konuda ilmi biliyorsanız ve sebepsiz cevap vermezseniz Allah katında sorumlu olacağınızı zann ediyorum.
Allah sizden razı olsun!