Çevrimdışı
Esselamu aleykum ve rahmetullah
Dünyalıkların kendisine fayda vermeyeceğini anlayan bir çıkış yolu arayan ama bulamayan daralmış göğüsü ve aç ruhuyla bir arayış içine giren kardeşim! Kalbini Allah’a yönelt. Bil ki kurtuluş bir tek ona sığınarak olacaktır, meşgalen yoğunluğun işlerin vs. hepsini bir kenara at ve bu dava için çakıl taşı hacmi taşısan da fert olarak görevlerinin farkına var ve bir mümin olduğunu unutma sen ki bu ümmet için var oluşunla bir müjdesin, kendini sapkın batılılarla kıyaslama.Senin yaşamın dava, ölümün nasihat olmalıdır!
Göğsünü sıkıştıran senin boş dünyalık üzüntülere kapılmanı sağlayan her şeyi kendinden uzaklaştır. Bu senin gayeye ulaşmadaki yolun için bir nevi temizlik olacaktır.
Geçmişi silmelisin, aynı Allah’ın tevbeden sonraki vaadi gibi, geçmişe takılıp geleceğinde yaşayabileceğin mutlu günleri kaçırma. Günahlarını düşünmektense yerine nasıl bir sevap işlerim nasıl bir ecir alırım onu düşün.
Kalbini daima istağfarla (zikir) temiz tut. İstiğfar kalbi temizler yumuşatır. Masivadan (Allah’dan uzaklaştıran her şey) arındırır, Rasulullah’ın metodunu uygula daima tebessüm et unutma ki Rasulullah’ın ve ondan önce gelen nebii’lerin senden daha büyük dertleri vardı… Umutsuzluğa düştükleri anda Rabb’lerine sığındılar ve kurtuluşu O’nda buldular. Sekinet inerdi kalplerine çünkü varış adresleri doğruydu…
Ey dertleri bir tek kendinde sanan ve bu dertlerden zaman zaman yakınan kardeşim! Yoksa sen imtihansız dertsiz kedersiz cenneti mi hayal ediyorsun ? Sorarım sana bu yolda kimler nelerini feda etti dön bir bak kendine sen nelerini feda edebiliyorsun? Malını? Canını ? Evladını? Sevdiklerini? Hiçbiri diyorsan imanını gözden geçir ve silkelen kardeşim, bil ki cennet vedalarda saklıdır feda ister!
Kendine düstur edineceğin bir boş vermişlik istiyor Rabbin senden dünyaya dair.
Üzülmen gereken, dert edinmen gereken meselenin farkında olmalısın ey mümin kardeşim! İlla üzülecek ve dert edineceksen gereksiz şeylere üzülmeyi bırak ve gereken meselelere üzül; mesela ümmetin ağlayan yetimlerine… Üzülmen gerek; bölünmüşlüğümüze, ezilmişliğimize, kanında boğamadığımız zalimlere… Üzülmen gerek; duyarsız ümmete, daha yaşına girmemiş bebeğini kanlar içinde Allah’a emanet eden içi yangın yeri analara,babalara… Üzülmen gerek; anasını babasını zalimlerin haince şehit ettiğini gören üç yaşındaki Muhammed’e… Üzülmen gerek; dünya üzerinde bir tek Müslüman olduğu için zulüm gören kardeşlerine… Üzülmen gerek; ümmetin erkeklerinin bu zulümleri çayları eşliğinde izleyişlerine… Üzülmen gerek; üzülemediğin davana, ümmetine, vahdet olamayışına…
Selam ve dua ile…
Genç Muvahhide / Binti Mücahid
Dünyalıkların kendisine fayda vermeyeceğini anlayan bir çıkış yolu arayan ama bulamayan daralmış göğüsü ve aç ruhuyla bir arayış içine giren kardeşim! Kalbini Allah’a yönelt. Bil ki kurtuluş bir tek ona sığınarak olacaktır, meşgalen yoğunluğun işlerin vs. hepsini bir kenara at ve bu dava için çakıl taşı hacmi taşısan da fert olarak görevlerinin farkına var ve bir mümin olduğunu unutma sen ki bu ümmet için var oluşunla bir müjdesin, kendini sapkın batılılarla kıyaslama.Senin yaşamın dava, ölümün nasihat olmalıdır!
Göğsünü sıkıştıran senin boş dünyalık üzüntülere kapılmanı sağlayan her şeyi kendinden uzaklaştır. Bu senin gayeye ulaşmadaki yolun için bir nevi temizlik olacaktır.
Geçmişi silmelisin, aynı Allah’ın tevbeden sonraki vaadi gibi, geçmişe takılıp geleceğinde yaşayabileceğin mutlu günleri kaçırma. Günahlarını düşünmektense yerine nasıl bir sevap işlerim nasıl bir ecir alırım onu düşün.
Kalbini daima istağfarla (zikir) temiz tut. İstiğfar kalbi temizler yumuşatır. Masivadan (Allah’dan uzaklaştıran her şey) arındırır, Rasulullah’ın metodunu uygula daima tebessüm et unutma ki Rasulullah’ın ve ondan önce gelen nebii’lerin senden daha büyük dertleri vardı… Umutsuzluğa düştükleri anda Rabb’lerine sığındılar ve kurtuluşu O’nda buldular. Sekinet inerdi kalplerine çünkü varış adresleri doğruydu…
Ey dertleri bir tek kendinde sanan ve bu dertlerden zaman zaman yakınan kardeşim! Yoksa sen imtihansız dertsiz kedersiz cenneti mi hayal ediyorsun ? Sorarım sana bu yolda kimler nelerini feda etti dön bir bak kendine sen nelerini feda edebiliyorsun? Malını? Canını ? Evladını? Sevdiklerini? Hiçbiri diyorsan imanını gözden geçir ve silkelen kardeşim, bil ki cennet vedalarda saklıdır feda ister!
Kendine düstur edineceğin bir boş vermişlik istiyor Rabbin senden dünyaya dair.
Üzülmen gereken, dert edinmen gereken meselenin farkında olmalısın ey mümin kardeşim! İlla üzülecek ve dert edineceksen gereksiz şeylere üzülmeyi bırak ve gereken meselelere üzül; mesela ümmetin ağlayan yetimlerine… Üzülmen gerek; bölünmüşlüğümüze, ezilmişliğimize, kanında boğamadığımız zalimlere… Üzülmen gerek; duyarsız ümmete, daha yaşına girmemiş bebeğini kanlar içinde Allah’a emanet eden içi yangın yeri analara,babalara… Üzülmen gerek; anasını babasını zalimlerin haince şehit ettiğini gören üç yaşındaki Muhammed’e… Üzülmen gerek; dünya üzerinde bir tek Müslüman olduğu için zulüm gören kardeşlerine… Üzülmen gerek; ümmetin erkeklerinin bu zulümleri çayları eşliğinde izleyişlerine… Üzülmen gerek; üzülemediğin davana, ümmetine, vahdet olamayışına…
Selam ve dua ile…
Genç Muvahhide / Binti Mücahid
