Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Ceziretu'l Arap ve Farslarla Yapılacak Savaş Hadisinin Şehri ve Melahime Dair Sorulara Cevab?

İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu Aleykum we Rahmetullah hocam.
Soru yayınlanacağı için ismini vermeyi doğru bulmadığım birisinin Melhame'ye dair olan yazısını okuyordum. Şu hadisi anlama şekli dikkatimi çekti:
"Arap yarım adasıyla savaşacaksınız, Allah size fetih nasip edecek. Sonra Farslarla savaşacaksınız, Allah size fetih nasip edecek. Sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah size fetih nasip edecek. Sonra Deccal'le savaşacaksınız, Allah size fetih ihsan edecek"

Makaleyi yazan kişi bu rivayetten ilk devir İslam fetihlerini değilde -sırasıyla- Suud, İran ve Rumlarla yapılacak olan bir savaşı anlıyordu.
Şu anda "Türkiye" denilen topraklara o dönemler "Bilad-ı Rum" denildiğini, Türkiye'nin şu yada bu sebepten Şam Cihadına verdiği desteği ve tabi kıyametten evvel Müslümanlar ile Rumlar arasında gerçekleşeceği haber verilen ittifakı, melhamenin Şam da olacak olmasını ve Şam hadislerini ve Rumlarla yapılacak olan savaşın sonunda İstanbulun ikinci fetihnide gözönünde bulundurursak ve yukarıdaki hadiside ilk dönem fetihlerine yormazsak insanın zihninde ister istemez bir senaryo oluşuyor. Sözün tamamı zekası kıt olana söylenirmiş...
Ama tabi bu tevilin tutarlı olup olmadığını merak ediyorum, günümüz rabbani alimlerinden bu hadisi bu şekilde anlayan olmuşmudur? Yada daha evvelki alimlerden bu rivayetin ilk dönem İslam fetihlerine işaret etmediğini söyleyen olmuşmudur?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh ;

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، عَنْ نَافِعِ بْنِ عُتْبَةَ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِي غَزْوَةٍ - قَالَ - فَأَتَى النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قَوْمٌ مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ عَلَيْهِمْ ثِيَابُ الصُّوفِ فَوَافَقُوهُ عِنْدَ أَكَمَةٍ فَإِنَّهُمْ لَقِيَامٌ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَاعِدٌ - قَالَ - فَقَالَتْ لِي نَفْسِي ائْتِهِمْ فَقُمْ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ لاَ يَغْتَالُونَهُ - قَالَ - ثُمَّ قُلْتُ لَعَلَّهُ نَجِيٌّ مَعَهُمْ ‏.‏ فَأَتَيْتُهُمْ فَقُمْتُ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ - قَالَ - فَحَفِظْتُ مِنْهُ أَرْبَعَ كَلِمَاتٍ أَعُدُّهُنَّ فِي يَدِي قَالَ ‏ "‏ تَغْزُونَ جَزِيرَةَ الْعَرَبِ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ فَارِسَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تَغْزُونَ الرُّومَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تَغْزُونَ الدَّجَّالَ فَيَفْتَحُهُ اللَّهُ ‏"‏ ‏
‏ قَالَ فَقَالَ نَافِعٌ يَا جَابِرُ لاَ نَرَى الدَّجَّالَ يَخْرُجُ حَتَّى تُفْتَحَ الرُّومُ ‏.‏

[صحيح] - [رواه مسلم]​
Nafi’ b. Utbe -radıyallahu Anh- şöyle dedi:
“Biz bir gazvede Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraberdik. Derken batı tarafından bir kavim, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi. Üzerlerinde yün elbiseler vardı. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’e taştan yapılmış yüksek bir tepenin yanında rast geldiler. Kendileri ayakta duruyor, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ise oturuyordu. Nefsim bana, git onlarla Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in arasında dur da ona bir suikast yapmasınlar, dedi.
Sonra, "Belki onlarla gizli bir şey konuşuyordur" dedim. Muteakiben yanlarına gelip onlarla Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in arasında durdum. Orada Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’den dört kelime ezberledim. Onları daima elimde hazır tutuyorum.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Sizler Arab yarımadasını fethetmek için savaş yapacaksınız, Allah onun fethini kolaylaştıracak, sonra Fars diyarının fethi için savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak, sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak, sonra Deccal’le savaşacaksınız, Allah onu da kolay kılacaktır.» buyurdu.
Nafi b. Utbe -radıyallahu anh- şöyle dedi: "Ey Cabir! Biz, Rumlara karşı zafer kazanılana kadar Deccal’in çıkacağını zannetmiyoruz!''
(Muslim, Kitabu'l Fiten we Eşratu'l Saat, Bab 12, Hadis no: 2900; Ahmed bin Hanbel,
Musned, 1540)


Rivâyet hakkında günümüz âlimlerinden İmam Şevkâni İrşadu's Sikat eserinde bu hadisten bahsederken şöyle demiştir:
Hadiste bahsedilen üç vak'a (Arab yarımadası - Ceziretu'l Arab- , Fars ve Rum devletleri feth edilmiştir) gerçekleşmiş, inşeAllah dördüncüsü de gerçekleşecektir."

Yâni dördüncüsü Deccale karşı savaşıp onu öldürüp savaşı kazanmaktır.

Sorunuza dönecek olursak, konuyla ilgili benzeri rivâyetleri de ele aldığımızda hocanın yaptığı yorum pek de tuhaf değil, gerçekçi bir şerh sayılabilir.

WhatsApp Image 2021-10-12 at 00.50.18.jpeg

 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh ;

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، عَنْ نَافِعِ بْنِ عُتْبَةَ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِي غَزْوَةٍ - قَالَ - فَأَتَى النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قَوْمٌ مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ عَلَيْهِمْ ثِيَابُ الصُّوفِ فَوَافَقُوهُ عِنْدَ أَكَمَةٍ فَإِنَّهُمْ لَقِيَامٌ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَاعِدٌ - قَالَ - فَقَالَتْ لِي نَفْسِي ائْتِهِمْ فَقُمْ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ لاَ يَغْتَالُونَهُ - قَالَ - ثُمَّ قُلْتُ لَعَلَّهُ نَجِيٌّ مَعَهُمْ ‏.‏ فَأَتَيْتُهُمْ فَقُمْتُ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ - قَالَ - فَحَفِظْتُ مِنْهُ أَرْبَعَ كَلِمَاتٍ أَعُدُّهُنَّ فِي يَدِي قَالَ ‏ "‏ تَغْزُونَ جَزِيرَةَ الْعَرَبِ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ فَارِسَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تَغْزُونَ الرُّومَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تَغْزُونَ الدَّجَّالَ فَيَفْتَحُهُ اللَّهُ ‏"‏ ‏
‏ قَالَ فَقَالَ نَافِعٌ يَا جَابِرُ لاَ نَرَى الدَّجَّالَ يَخْرُجُ حَتَّى تُفْتَحَ الرُّومُ ‏.‏

[صحيح] - [رواه مسلم]​
Nafi’ b. Utbe -radıyallahu Anh- şöyle dedi:
“Biz bir gazvede Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraberdik. Derken batı tarafından bir kavim, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi. Üzerlerinde yün elbiseler vardı. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’e taştan yapılmış yüksek bir tepenin yanında rast geldiler. Kendileri ayakta duruyor, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ise oturuyordu. Nefsim bana, git onlarla Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in arasında dur da ona bir suikast yapmasınlar, dedi.
Sonra, "Belki onlarla gizli bir şey konuşuyordur" dedim. Muteakiben yanlarına gelip onlarla Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in arasında durdum. Orada Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’den dört kelime ezberledim. Onları daima elimde hazır tutuyorum.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Sizler Arab yarımadasını fethetmek için savaş yapacaksınız, Allah onun fethini kolaylaştıracak, sonra Fars diyarının fethi için savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak, sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah onun da fethini kolaylaştıracak, sonra Deccal’le savaşacaksınız, Allah onu da kolay kılacaktır.» buyurdu.
Nafi b. Utbe -radıyallahu anh- şöyle dedi: "Ey Cabir! Biz, Rumlara karşı zafer kazanılana kadar Deccal’in çıkacağını zannetmiyoruz!''
(Muslim, Kitabu'l Fiten we Eşratu'l Saat, Bab 12, Hadis no: 2900; Ahmed bin Hanbel,
Musned, 1540)


Rivâyet hakkında günümüz âlimlerinden İmam Şevkâni İrşadu's Sikat eserinde bu hadisten bahsederken şöyle demiştir:
Hadiste bahsedilen üç vak'a (Arab yarımadası - Ceziretu'l Arab- , Fars ve Rum devletleri feth edilmiştir) gerçekleşmiş, inşeAllah dördüncüsü de gerçekleşecektir."

Yâni dördüncüsü Deccale karşı savaşıp onu öldürüp savaşı kazanmaktır.

Sorunuza dönecek olursak, konuyla ilgili benzeri rivâyetleri de ele aldığımızda hocanın yaptığı yorum pek de tuhaf değil, gerçekçi bir şerh sayılabilir.



Allah razı olsun hocam.
Peki bu durumda bu olaylar yaşanıncaya kadar birdaha bu topraklara İslam'ın gelmeyeceğinimi anlamamız gerekir?
 
Üst Ana Sayfa Alt