Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Camilerde Okunamayan Ayetlere Kanunla Yasaklama

  • Konbuyu başlatan Ebu & Dücane
  • Başlangıç tarihi
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
Kur'an-ı Kerim nefret suçu mu işliyor?


Bu kanun Kur’an-ı Kerim’i bile yasaklamaya dönük olarak işletilebilecek bir kanun olma potansiyeli taşıyabilecektir…


30 Ekim 2013 Çarşamba 18:59




Takva Haber


“Demokratikleşme Paketi”nde yer alan “nefret düzenlemesi”ne yönelik tepkiler sürüyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin, böyle bir düzenlemenin yürürlüğe konması halinde Kur’an-ı Kerim’e bile yasak getirilmiş olabileceğini savundu. Prof. Çetin’in Yeni Mesaj gazetesinde birbiri ardına kaleme aldığı konuyla ilgili yazılar şöyle:


Kur'an-ı Kerim nefret suçu mu işliyor - I


Türkiye’de demokrasi adına demokrasinin yok edileceğinin göstergelerinden biri, “Demokratikleşme Paketi”nin garip maddeleri arasında yer alan “nefret suçları” kavramıdır.


Açıklanan “Demokratikleşme Paketi”ne göre “nefret saikiyle işlenmiş suçlar” da Türk Ceza Kanununa girecekmiş. Bu suçun ne olduğu net, somut, belirgin biçimde tarif edilmiş değildir. Hangi söylem ve eylemler “nefret suçu” diye ceza kanununa girecek?


Irk, din, dil, cinsiyet ve cinsel yönelimle ilgili şiddet içeren eylemler ve buna yol açan söylemler suç olacakmış. Söylemler, eylemlerin sebebi gösterilecekmiş. Bu karmakarışık bir durum. Kanun çıkmadı ama yapılan yorumlara göre mesela siz son derece bilimsel, nesnel bir eleştiri ve kişinin sıfatları, özellikleriyle ilgili bir tanımlama yaptınız. Ruh hastası biri de çıktı, bir eylem yaptı, birini öldürdü ve “ben şu yazıyı okudum, onun üzerine öldürdüm” dediğinde bilimsel eleştiri sahibi de suçlu olacakmış.


Nefret suçları kanunu diye garip bir kanun çıkarsa bunun amacı, tamamen Müslümanın Müslümanlığını, Türk’ün Türklüğünü ifade etmesi ve dinî ve millî değerlerini savunmasını engellemektir. Müslüman Türk’ün kendini ifade etmesi ve eleştirme hakkını kullanması yok edilmek isteniyor. Çünkü bu kanunun alt yapısını hazırlayanlar ve hükûmete dayatan çevreler, Türklükle ve Müslümanlıkla derdi olan çevrelerdir. Eğer hükûmet, bu kanunu çıkarırsa kendi ayağına kurşun sıkmış olacaktır. Zira kanun, Türkiye’de Müslüman Türk varlığını ve zihniyetini ortadan kaldırmaya matuftur.


Açıkça söylüyorum, bu kanun Kur’an-ı Kerim’i bile yasaklamaya dönük olarak işletilebilecek bir kanun olma potansiyeli taşıyabilecektir.


Mesela kanunla yasaklanacağı söylenen bazı kavramlara bakalım:


- Gâvur: Gâvura gâvur demek suç olacakmış. Tanzimat Fermanı ilan edildiğinde de tellallar sokaklarda “bundan sonra gâvura gâvur demek yasak haaa!” diye bağırtılmıştı. Öncelikle şunu vurgulayalım. “Gâvur” kelimesi, Arapça “kâfir” kelimesinin Türk halkı tarafından söylenmiş şeklidir. “Kafir” de Hakk’ı görmeyen ve örten, iyilik bilmeyen, Allah’ı inkâr eden, dinsiz, imamın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan mülhid demektir. Esasen gâvur yani kâfir, son hak din olan İslam’ın üstünü örten, görmezlikten gelen, yok sayan Yahudi ve Hristiyanlar için kullanılır. Hocalar, alimler, aydınlar “kâfir”, halk da aynı manaya gelen “gâvur” der. Bu, İslam kültürüne ait Kur’an kaynaklı bir terimdir. Hiçbir kanun, bu terimi yasaklayamaz, yok edemez.


Kur’an-ı Kerim’de de kâfirle ilgili birçok ayet vardır. Bu ayetlerde nefret kanuncularının anladığı manada dinlerine, inançlarına, yaşam tarzlarına nefret ifadeleri, hatta ondan daha ileri ifadeler vardır. Mesela şu ayetlere bakalım:


“Yanlarındakini tasdik etmek üzere onlara Allah katından bir kitap gelince, daha önceleri inanmayanlara karşı onunla yardım isteyip durdukları halde, o tanıdıkları kendilerine gelince, bu sefer kendileri onu inkâr ettiler. İşte bundan dolayı Allah’ın laneti kâfirleredir.” (2-89)


Bu ayette geçen “Allah’ın laneti kâfirleredir.” ifadesini nefret kanuncuları, çıkarttıracakları kanuna göre nefret kapsamına alıp yargılatabilirler. Bu ayet, camide okunduğunda, mesela imam vaaz ederken bu ayeti okuduğunda ve tefsir ettiğinde camiyi basabilirler ve “burada inanmayanlara karşı nefret aşılanıyor, doğru kodese” diyebilirler.


Bir de şu ayete bakalım: “Her kim Allah’a, Allah’ın meleklerine, peygamberlerine, Cebrail ile Mîkâil’e düşman olursa, iyi bilsin ki, Allah da o kâfirlerin düşmanıdır.” (2-98)


Buradan hareketle Allah, gâvurlara (kâfirlere) kin, düşmanlık ve nefret besliyor diye hâşâ yargılanabilir. Çıkarılacak kanun, buna imkân verebilir. O zaman Müslüman ve Türk düşmanlarının dolduruşuyla kanun çıkaracak olan arkadaşlar, kendilerini nasıl savunacaklar merak ediyorum.


Şimdi şu ayette gâvurlar yani kâfirler için geçen ifadeler nefretten de öte bir şey. Acaba nefret kanununu çıkaracak olan İslamcı arkadaşlar, sonra çıkaracakları kanun karşısında bu ayeti nasıl savunacaklar acaba? Ayet şu:


“Ama âyetlerimizi inkâr etmiş ve kâfir olarak can vermiş olanlara gelince, işte Allah’ın laneti, meleklerin laneti ve insanların laneti hep onların üzerine olsun.” (2-161)


Bir vatandaş bir makale yazsa ve kendi cümlesi olarak: “Allah’ın laneti, meleklerin laneti ve insanların laneti hep onların üzerine olsun” dese, çıkarılması düşünülen nefret kanunu karşısında kendisini hiçbir şekilde savunamaz ve lanet okuyor, nefret ediyor diye doğru kodese tıkılır.


Gâvurlar yani kâfirlerle ilgili bir ayet daha alalım: “Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, öldürmeden daha şiddetlidir. Yalnız Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.” (2-191)


Bu ayetten hareketle, birileri nefret saikiyle söylenmiş, gayr-i Müslimleri öldürmeye sebebiyet verecek bir nefret söylemi geliştirilmiş diye iddia etseler, İslamcı diye bilinen hükûmet adamları, bu işin içinden nasıl çıkacaklar acaba?


Şu ayete bakalım: “Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref, Allah’a aittir.” (4-139)


Burada gâvurlara yani kâfirlere “şerefsiz” denildiği gayet açık. İslam’ı bırakıp da demokrasi dini icat eden arkadaşlar, nefretçileri üzmemek için bu ayeti Kur’an-ı Kerim’den çıkaracaklar mı acaba?


Şu ayette de Allah, açıkça gâvurları yani kâfirleri nefretten öte lanetlemiştir: “Allah, erkek kadın bütün münafıklara ve bütün kâfirlere cehennem ateşini ebedî olarak vaad buyurdu. O ateş onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir. Onlara bitmez tükenmez bir azap vardır.” (9-68)


Kur'an-ı Kerim nefret suçu mu işliyor - II


Demokratikleşme paketi ile öngörülen nefret suçları kanunu konusundaki düşüncelerimize dünden devam ediyoruz. Çıkaracakları kanunla “Siyonist” ve “Yahudi” kelimeleri de nefret suçu kapsamına alınacakmış. Bu durumda nefretçileri rahatsız etmemek için “kâfir” kelimesinin geçtiği ayetleri çıkardıktan sonra “Yahudi” kelimesinin geçtiği ayetleri de çıkarırsak Kur’an’ın yarısı gitti demektir. Kur’an, demokrasi dinine göre budanarak kuşa çevrilecek demektir. Muhafazakâr demokrat dinini benimseyen arkadaşlar, çok dolambaçlı gidi-yorlar ya Allah’tan hayırlısı.


Söz, yazı ya da davranışlarda “Yahudi asıllı” diye hedef alınıyorsa nefret suçu işlenmiş olacakmış. Bu son derece öznel, sübjektif bir hükümdür. Somut hiçbir veri olmadıkça, açık bir delil, kanıt olmadıkça kimse kimsenin niyetini okuyamaz, kimse kimseyi “sen beni Yahudi olduğum için hedef aldın” diyemez. Ona kalırsa Kur’an, Yahudilerden bahseden birçok ayetinde hâşâ baştanbaşa nefret suçu işlemektedir.


Kur’an-ı Kerim’de geçen Yahudilerle ilgili bazı ayetlere bakalım:


“Yahudilerden bir kısmı, (Allah’ın kitabındaki) kelimeleri esas manasından kaydırıp; dillerini eğerek ve dine saldırarak, “Sözünü işittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez olası ve râinâ (bizi gözet)” diyorlar. Halbuki onlar, “İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bak” deselerdi bu, kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini la-netlemiştir. Artık onlar, pek azı müstesna, iman etmezler.” (4-46)


Şu ayette de Allah, açıkça Yahudiler için “rezil” diyor ki, arkadaşların nefret kanununa göre bu durumda Kur’an’ın nefret suçu işlediği kesin:


“Ey peygamber, ağızlarıyla “inandık” deyip, kalpleriyle inanmamış olanlardan ve yahudilerden küfürde yarış edenler seni üzmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer bir topluluğa kulak verirler, kelimeleri yerlerinden değiştirirler, “eğer size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının” derler. Allah birini şaşırtmak isterse, sen onun için Allah’a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onların kalplerini temizlemek istememiştir. Onlar için dünyada rezillik var ve yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardır.” (5-41)


“Yahudiler, “Allah’ın eli çok sıkıdır” dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah’ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. And olsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.”(5-64)


Daha bunlar gibi birçok ayet-i kerimede Allah, Yahudiler için nefretçilerin tanımlamalarına göre suç işliyor.


Böyle bir kanun, İsrail’in her türlü insanlık dışı, kanunsuz, hukuksuz eylemlerini, Müslümanlara karşı işlediği kanlı terör eylemlerini eleştirme hakkını yok ederek bir nevi bu terörist devleti koruma altına almak olacaktır.


İsrail’e karşı olduğunu, İsrail’le mücadele ettiğini söyleyen bir parti, İsrail’i koruma altına alan bir kanun çıkarırsa bunu seçmenle-rine izah etmelidir.


Nefret kanunu çıkarsa İsrail’e yönelik en ufak bir eleştiri bile “anti semitist” adı altında cezalandırılabilecektir. Peki, kanuncu arkadaşlar, Kur’an’daki Yahudilerle ilgili ayetleri nefret telkin ediyor diye kaldıracaklar mı? Kur’an’dan ayet mi ayıklamaya başlayacaklar? Dinlerarası diyalog ve sentez bir din yani demokrasi dini için bir alt yapı çalışması olmasın bu?


- Eşcinsellik de eleştirilemiyor:


Cinsel yönelimi farklı olanlara yönelik tanımlayıcı ve yargılayıcı ifadeler de nefret suçu kapsamına girecekmiş. Mesela eşcinsellere yönelik “sapık” sıfatını kullanmak suç olacakmış.


Dolayısıyla cinsel tercihlere eleştiri getirmek, tabii özellikle de eşcinselliği eleştirmek, yasaklanıyor ve ağır cezalara bağlanı-yor. Bu durumda Kur’an-ı Kerim de ağır cezalık bir nefretçi mi oluyor? Zira Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’inde eşcinselliği bir sapıklık, bir büyük günah olarak vasfediyor.


Kur’an-ı Kerim’de eşcinsellik, “lutilik” olarak ifade edilir ve cinsel sapıklık olarak değerlendirilir. Yani kanuncu arkadaşlara göre tam nefretlik suç. Allah Kur’an’da eşcinsellikle ilgili olarak Lut (as)’ın kıssasını anlatır. Kur’an’da eşcinsellik, 15 surede, 21 defa ele alınmış ve toplam 118 ayet bu konudan bahseder.


Lut Peygamber, eşcinsel bir kavme peygamber olarak gönde-rildi. Ve o kavme bu âdetlerinden vazgeçmelerini emretti. Ama onlar reddettiler ve sapıklıklarına devam etiler. Bunun üzerine Lut kavmi, korkunç bir felaketle helak edildi.


Bu hadise Kur’an’da şöyle geçer:


“Lut (kavmi) de, gönderilen peygamberleri yalanladılar. Hani onlara kardeşleri Lut: “Allah’tan korkmaz mısınız?” demişti. “Gerçek şu ki, ben size gönde-rilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah’tan korkup sakının ve bana itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca âlemlerin Rabbi’ne aittir. Siz insanlardan erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış olduğu eşlerinizi bırakıyor musunuz?. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.


Dediler ki “Ey Lut (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten buradan sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.” Lut şöyle dedi: “Gerçekten ben, sizin bu yaptıklarınıza öfke ile, buğz ile karşı olanlardanım.” (Şuara Suresi, 160-168)


Görüldüğü gibi Lut peygamber, Kur’an’da eşcinsellere nefretle, öfkeyle, buğzla karşı olduğunu söylüyor. Şimdi bu ayeti okuyan herkes, nefret suçları kanununa göre kodese tıkılacak. Bu kanunu çıkaran da İslamcı diye bilinecek. Türkiye’nin siyaset hali bu.


Nefret kanunu düşünce, ifade ve sadece Müslümanın din özgürlüğünü yok edecek bir kanundur. Nefret kanunu, tamamen bir “niyet okuma” ya dayalı işleyecektir, hukukî bir boyutu yoktur. Bu kanun, Türkiye’yi Müslümansızlaştırma ve Türksüzleştirme, akabinde de Hristiyanlaştırma projelerine hizmet edecek bir kanun olacaktır.


Böyle bir kanun, Müslümanların dinlerinin bir emri ve gereği olan cihat çalışmalarını ortadan kaldıracaktır. İslam’ın reddettiği, karşı olduğu düşünce ve eylemleri eleştiri hakkı yok edilecektir.


Bu nefret kanununun çıkması için birçok uluslararası Siyonist örgütler, MI5, MI6, BND, CIA gibi batılı gizli servisler ve bunlara bağlı olarak çalışan içerden bazı sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar, partiler yoğun çaba sarfediyorlar. Bunlara karşı bütün bir Müslüman Türk milleti, hükûmeti uyarmalı ve böyle bir kanunun çıkmasına fırsat vermemelidir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt