Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Cami İmamlarını Komple Kafir Gören Sapıkların Mesnedsiz İbretlik İddialarına Reddiye

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
I Çevrimdışı

Ibnu Abdillaah

Üye
İslam-TR Üyesi
As Salaamu Alaykum

Özel mesaj yazamadigim icin burda yazmak zorunda kaldim. Diger konuya eklersiniz inshaAllah.

Kardeşim, 2 nolu sorun için şunu söyleyeyim ki, eğer sen sorduğun sorunun cevabnı bilmiyorsan, başka bir ülkeden nasıl tekfir ediyorsun? Bu nasıl ilim , bu nasıl edebdir?

Ben, imamlarin hangi noktada küfre düstügünü biliyorum. Lakin senin acindan hangi küfre düstüklerini merak ettim, sen "bazilari küfre düser ama kafir olmazlar" dedigin icin. Onun icin sordum. Yoksa bilmedigim icin degil. Hani bilmesem bile yine ayri konu olur. Ayri konu derken islam alametleri konusu acilir. Ama bu konuda kalalim inshaAllah.

Sirf bu yanlis anlasilmayi düzeltmek istedim.

Sunuda eklemissin:

Yine Şeyhulislam İbn Teymiyye şunları bildirmektedir:
“Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakı ile, durumu kapalı olan her Müslümanın arkasında namaz kılınır. Kim, “Ben sadece batınî akidesini tanıdığım kimsenin arkasında Cuma yahut cemaat namazı kılarım” derse; sahabeye, onlara iyilikle uyanlara, Müslümanların dört imamına ve diğerlerine muhalefet eden bir bid’atçıdır. Allah en iyisini bilir.” (Mecmuu’l-Fetâvâ, 4/ 542)

Aynı konuda farklı yerde şöyle der:
“Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakıyla, bid’atı ve fıskı bilinmeyen kimsenin arkasında beş vakit namaz, Cuma ve başka namazları kılmak caizdir. İmama uyan kimsenin, ne kendisine imamlık eden kimsenin itikadını bilmesi ve ne de onu sınayarak; “Senin itikadın nedir?” diye sorması imamlığın şartlarından değildir. Bilakis durumu kapalı olanın arkasında namaz kılınır.”(Mecmuu’l-Fetâvâ, 23/351)


Hatta durumu kapalı bir kimse, gerçekte bazı komünistler, laikler ve Allah ve Rasulü ile savaşanlar gibi kafir birisi de olsa; onda (namaz gibi) bir İslam alameti görülür ve bir kimse bu kişinin zahirî küfür ile kafir olduğunu ve gerçek durumunu bilmeyerek, zahiren İslam alameti gördüğü için Müslüman hükmü verip arkasında namaz kılarsa namazı sahihtir.

Şeyh Abdulkadir b. Abdulaziz kitabında şöyle demektedir :
İbn-i Kudame Rahimehullah şöyle demiştir:
“Bir kimse, Müslümanlığında yahut çift cinsiyetli (hunsa) olup olmadığı hususunda şüphe bulunan bir kimsenin arkasında namaz kılarsa, bu kişinin küfrü veya çift cinsiyetli olduğu açığa çıkmadığı müddetçe namazı sahihtir. Çünkü namaz kılan kimsenin (özellikle de bu kimse imam olursa) bu davranışından anlaşılan onun Müslüman olduğudur. Çift cinsiyetli olduğundan şüphelenilen kimse ise (özellikle erkeklere imamlık yapıyorsa) onun bu davranışından anlaşılan, böyle bir durumunun olmadığıdır.
Ancak namazdan sonra kişinin kafir yahut çift cinsiyetli olduğu ortaya çıkarsa, onun arkasında namaz kılanın, açıkladığımız gibi namazını iade etmesi gerekir. Şayet imam İslam’a bir girip bir çıkıyorsa, onun hangi dinden olduğu öğrenilinceye dek arkasında namaz kılınmaz.”(El-Muğnî Mea’ş-Şerhi’l-Kebîr, 2/34)

Şu halde, kafir olabileceğine dair hakkında şüphe bulunan bir kimsenin arkasında kılanın namazı sahih oluyorsa, kafir olduğu bilinmeyen bir kimsenin arkasında kılanın namazının sahih olması daha uygundur.
(Şeyh Abdulkadir b. Abdulaziz; İman ve Kufur kitabı, Zahiri Halinden Müslüman Olduğu Anlaşılan Kimse babı )

CAMİ İMAMLARININ ARKASINDA NAMAZ KILMAK (Kılabilmek)
https://www.islam-tr.org/serbest-kursu/tevhid/27233...ilabilmek.html (CAMİ İMAMLARININ ARKASINDA NAMAZ KILMAK (Kılabilmek))

Kardeşim , sana tavsiyem, kafirliğiyle ilgili yüzde yüz emin olmadıkça kafir damgası basma. Hemde umumi olarak asla. Bunu yapanlara destek bile çıkma. Bu konu hakkında sitede (ilmi munazaralar) araştır, bilgi sahibi ol. Sitenin usul ve anlayışını öğren. Sana uymuyor, beğenmiyor olabilirsen, ya kendine uygun sitelerden faydalanırsın, ya da istersen tekfir konularına değinmeden siteden kalabilirsin.

Rabbim fehmimizi genişletip, amel edecek ilim versin (Allahumme Amin)

Bu getirdigin nakiller Daru-l Islam icin gecerlidir. wAllahu a'lam.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yine Şeyhulislam İbn Teymiyye şunları bildirmektedir:
“Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakı ile, durumu kapalı olan her Müslümanın arkasında namaz kılınır. Kim, “Ben sadece batınî akidesini tanıdığım kimsenin arkasında Cuma yahut cemaat namazı kılarım” derse; sahabeye, onlara iyilikle uyanlara, Müslümanların dört imamına ve diğerlerine muhalefet eden bir bid’atçıdır. Allah en iyisini bilir.” (Mecmuu’l-Fetâvâ, 4/ 542)

AKHI BUYUK HARFLE YAZIYORUM BAGIRMAK ICIN DEGIL YAZIMIZ AYRILSIN DIYE ..

YUKARIDAKI ALINTIN TC NIN HIYANET IMAMLARI ILE ALAKALI DEGILDIR BEN AMERIKADA NAMAZ KILDIM IMAMIN AKIDESINI SORMADIM CUNKI ORADAKI MUSLUMANLARDAN BIRI KALKIP NAMAZ KILDIRDI .. TABIKI DURUMU KAPALI HER MUSLUMANIN ARKASINDA NAMAZ KILINIR AMA HER MUSLUMANIN .. YOKSA KUFRU TESCILLI TC IMAMLARININ DEGIL ...




Aynı konuda farklı yerde şöyle der:
“Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakıyla, bid’atı ve fıskı bilinmeyen kimsenin arkasında beş vakit namaz, Cuma ve başka namazları kılmak caizdir. İmama uyan kimsenin, ne kendisine imamlık eden kimsenin itikadını bilmesi ve ne de onu sınayarak; “Senin itikadın nedir?” diye sorması imamlığın şartlarından değildir. Bilakis durumu kapalı olanın arkasında namaz kılınır.”(Mecmuu’l-Fetâvâ, 23/351)



MASALLAH IMAM NE GUZELDE DEMIS .. Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakıyla, bid’atı ve fıskı bilinmeyen kimsenin arkasında beş vakit namaz, Cuma ve başka namazları kılmak caizdir BIDATI VE FISKI BILINMEYEN KIMSENIN EVET BIDATI VE FISKI BILINMEYEN KIMSENIN BIZ ISE FISKI BIRAK SIRKI KUFRU BILINEN BIR GRUBTAN BAHSEDIYORUZ .. Bilakis durumu kapalı olanın arkasında namaz kılınır BIZ ISE DURUMU ACIK OLANDAN BAHSEDIYORUZ ... EVET UMUMEN BUNLARIN DURUMU ACIKTIR ISTERSEN ISLAM-TR de ONLARIN VE BAGLI BULUNDUKLARI HIYANET ISLERINI BIR ARASTIR ...


Hatta durumu kapalı bir kimse, gerçekte bazı komünistler, laikler ve Allah ve Rasulü ile savaşanlar gibi kafir birisi de olsa; onda (namaz gibi) bir İslam alameti görülür ve bir kimse bu kişinin zahirî küfür ile kafir olduğunu ve gerçek durumunu bilmeyerek, zahiren İslam alameti gördüğü için Müslüman hükmü verip arkasında namaz kılarsa namazı sahihtir.





AKHI ALLAH SWT KISIYE TASIYAMAYACAGI YUKU YUKLEMEZ, KISI BILMEDEN YAPTIGINDAN SORUMLU DEGILDIR, SEN MUSLUMAN MAHALLESINDE CORBACIYA GIDERSIN ADAM CORBAYA DOMUZ YAGI KOYMUSTUR BILEMEZSIN, BEN AMERIKADA ARKASINDA NAMAZ KILDIGIM ADAM BELKI KOMINISTI BENDE BILEMEM, BENIM GORDUGUM ZAHIRI MUSLUMANDI BIZIM KONUMUZ BUNLAR DEGIL BIZIM KONUSTUGUMUZ KISILER KUFUR LERI BARIZ ACIK KIMSELER, BIZIM BAHSETTIGIMIZ GENEL OLARAK DURUMU BILINEN INSANLAR YANI BEN TC DE BIZIM MAHELLEDE CAMININ IMAMININ DIYANETE BAGLI OLDUGUNU BILIYORUM ..



akhi hakkinida helal et cunki kitledigin bir konu tekrar acilmis oldu .. umulurki buda hayir olur rahman cumlemizi nefsimizden ve seytandan korusun ..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bera (r.anh)’den; “Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanında oturuyorduk.
Buyurdu ki; “İmanın en sağlam kulpu nedir bilir misiniz?
Dediler ki; “namazdır
Buyurdu ki; “Şubhesiz namaz hasenedir. Başka?
Cihaddır” dediler.
Şüphesiz cihad hasenedir. Başka nedir?
Hacc'dır” dediler.
Buyurdu ki; “Hacc güzeldir. Ondan başka?
Oruçtur” dediler.
Buyurdu ki; “Şubhesiz oruç hasenedir. Ancak o da değil. Muhakkak ki imanın en sağlam kulpu Allah için sevmen ve Allah için buğz etmendir.”
(Ebu Davud et Tayalisi, 2110; Beyhaki Şuab, 1/46; İbni Ebi Şeybe, 11/48, 13/229; İbni Ebi Şeybe, İman, 110)




*****

Konuyu silecektim ama, şunu sorup ondan sonra kaldırmayı uygun görüyorum:

Her imam kafirdir demenize sebeb olan , Her imamın kafir olmasına sebeb olduğu, ve istisnasız her imamın yaptığı kufurleri madde madde yazınız.
Konuya başka yorum yapıp dallandırmayın. Sadece madde madde şundan dolayı her imam istisnasız yapar kafir olur deyin.



Not : Yusuf ve İbn Abdillah'dan başka kimse yazmasın.
 
Son düzenleme:
I Çevrimdışı

Ibnu Abdillaah

Üye
İslam-TR Üyesi
Abdulmuizz Fida;229629' Alıntı:
Konuyu silecektim ama, şunu sorup ondan sonra kaldırmayı uygun görüyorum:

Her imam kafirdir demenize sebeb olan , Her imamın kafir olmasına sebeb olduğu, ve istisnasız her imamın yaptığı kufurleri madde madde yazınız.
Konuya başka yorum yapıp dallandırmayın. Sadece madde madde şundan dolayı her imam istisnasız yapar kafir olur deyin.


Not : Yusuf ve İbn Abdillah'dan başka kimse yazmasın
.

“Madde 2 - Devlet Memurları Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve kanunları sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet Memurları bu hususu asli Devlet Memurluğuna atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimde yapacakları yeminle belirlerler.

Yemin Metni Asağıdadır:

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk inkılap ve ilkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve esitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları gelistirmek için çalısacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karsı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranıs halinde göstereceğime namusum ve serefim üzerine yemin ederim."


Bu küfre girmeleri icin yeterde, artar bile. (wAllahu a'lam)

Bu konuda zahire itibar edilir. "Kalbin'den nefret ediyor, Kalbi ile red ediyor, Biz icini bilemeyiz, ..." gibi sözler ile bu imamlar icin özür aranmaz.

Kemalist bir akademisyen olan Prof. Dr. Bülent Tanör (1940-2002), Diyanet’in kuruluş amacını şöyle ifade etmişti:

“Diyanet İşleri Başkanlığı, teknik bir kamu hizmeti kuruluşu olarak çalışıyor, rejimin talepleri doğrultusunda dinin kişiselleşmesine katkıda bulunuyordu. Yetkileri sınırlıydı, ruhani bir otoritesi yoktu. İslami kurallar öneremez, teolojik araştırma yapamazdı, dinsel mülk sahibi değildi. Kısacası DİB, laikleştirme politikasına dinsel meşruluk kazandırma görevi yüklenmişti... Devlet, dinin siyasal ve toplumsal alana karışması olasılığına karşı DİB’i kullanmaktaydı.” (Bülent Tanör, Kuruluş Üzerine 10 Konferans, 1920 Sonları - 1996)

Taraf Gazetesi elbette ölcü degil ama onlar bile nasil baslik atmis baksana: "Bu yemin imamı imandan çıkartır!"

Bunun yaninda imamlarin ekserisi Taguta dua ederler. Laikligi, demokrasiyi, insan haklarini ve saire savunurlar. Insanlari uyuturlar. Insanlara Tevhid'den bahsedecekleri yerde Abdest ve Temizlik'ten bahsederler. Allah SWT yolundaki mücadeleyi "terörizm" olarak lanse ederler uyuyan ve uyusturulmus insanlara. Yahudi Hahamlari gibi hakki gizlerler. Insanlarin putlastirdiklari Futbol"ilahlarina" dua ederler. Bel'amlik görevlerini müthis yerine getirirler. Bunlarin verdikleri zararlar; yahudilerin, hiristiyanlarin, satanistlerin, budistlerin ve hindularin verdikleri zarardan büyüktür. Bunlar cünkü Cübbenin arkasina gizlenmiyorlar, diyanet memurluk kurumundaki cübbeli tagutlar gibi.

Dersen ki, bunu anlamis ve insanlara az cok dogruyu anlatan veya anlatmaya calisan imamlar var ve insanlari bilinclendirmeye calisiyorlar. Bu imamlar tevhidi anladi ve genel hatlari ile uygulamya calisiyorlar. O zaman bende derim ki, eger tevhidi gercekten anladiysalar tövbe ederler ve bu kurum'dan ve bu devletten beri olduklarini aciklarlar.

Dersen ki, durumun maslahati icin susarlar ve insanlari yavas yavas Tevhide isindirmaya ve bilinclendirmeye calisirlar. O zaman derim ki, Islam'da böyle bir metod yoktur. Mekke dönemine baktigin zaman böyle bir metodun batil oldugunu görürsün.

Eger dersen ki, böyle bir yemin etmemis imamlar var, tagut devlete, askerlere ve saire dua etmiyorlar. Akide hakkinda soru soruldugunda hakki gizlemeyip hakki söylüyorlar. Laikligi ve saire övmüyorlar. Oy vermiyorlar. Oy vermeye tesvik etmiyorlar. O partiye su partiye milleti isindirmaya calismiyorlar. Tevhidi yayiyorlar. Hakki savunuyorlar. Hakki söylüyorlar. Yahudi hahamlari gibi hakki gizlemiyorlar. Milleti uyutmuyorlar ve akideleri sahih. O zaman derim ki, eger böyleleri varsa o zaman acik küfre ve sirke girmedikleri müddetce, sirk ve müsrikerlden beri olduklari müddetce Müslüman derim.

Böyle birsey mümkün olsa bile, -ki mümkün mü degil mi bilmiyorum- bunlarin sayilari cok azdir. Ve bu durum "T.C. Imamlari kafirdir." hükmünü kaldirmaz. "Almanlar kafirdir." - diyerek alman müslümanlari nasil tekfir etmiyorsan muayyen olarak, "T.C. Imamlari Kafirdir." demenlede aralarindaki Müslümanlari (eger bu mümkün ise) tekfir etmis olmazsin. Bu, o imami taniyip tanimamana baglidir.

Onun icin Imam Ahmed cok güzel bir tesbitte bulunmus. O ise bunu bid'atlarin cogaldigi bir zamanda söylemisti. Biz ise Seyyid Kutubun dedigi gibi bir "Cahiliye Devrindeyiz", sirk ve küfürler dogu ve batiyi sarmis.

Ebu Bekir el-Mervezi dediki : İmam Ahmed’e; "Farzet ki sokakta yürüyorum ve kameti işitiyorum, onların arkasında namaz kılmam gerekir mi?" diye sorduğumda İmam Ahmed şöyle cevap verdi : "Başta bu konuda esnek davranıyordum, fakat bidatlar yaygınlaştığında, sadece tanıdığın (akidesini bildiğin) insanların arkasında namaz kılabilirsin." (Tabakat el-Hanabile 1/59 )

İbrahim b. el-Mugira şöyle dedi: Sufyan es-Sevrî'ye "iman sadece sözdür, amel değildir" diyen bir kimsenin arkasında namaz kılayım mı?" diye sordum, o da: "Hayır! bu kimsenin bir değeri yoktur" diye cevap verdi. (el-Hilye 7/27)

İbn Ebi Ya’la, rivayet ediyor: İmam Ahmed’e bidatçinin arkasında namaz kılmak hakkında sorulunca şöyle dedi: “Cehmiyye’nin arkasında namaz kılınmaz. Rafizilere gelince, hadisleri inkar ederler. Onların arkasında da namaz kılınmaz.” (Tabakatu’l-Hanabile 1/168)

İmam Şafii şöyle demiştir: "Rafizi'nin, Kaderiye mensubunun ve Mürcie'den olan kimselerin arkasında namaz kılma!" (Siyeru A'lam 10/31)

Malik b. Enes dedi ki: "Bidat ehlinin arkasında namaz kılınmaz" (el-Mudevvene 1/84)

Ali b. Abdullah b. Abbas şöyle dedi: "İmam heva (bidat) sahibi biriyse arkasında namaz kılınmaz" (el-Lalkai; Şerhu İtikadi Ehli's-Sunne (1344)

İbn Uyeyne dedi ki: "Rafızi, Kaderî ve Mürciî kimsenin arkasında namaz kılma!" (el-Lalkai a.g.e. (1344)

Muhammed Bin İsmail el-Buharî dedi ki; "Yahudi, Hristiyan ve Mecusilerin sözlerine baktım, küfür bakımından Cehmiye fırkasından (Allah'ın heryerde olduğunu söyleyerek istiva sıfatını ve Kur'an mahluktur diyerek kelam gibi sıfatlarını inkar eden fırka) daha sapık bir kavim görmedim. Onları tekfir etmeyenleri, ancak onların küfrünü bilmediklerinden ötürü mazur görürüm."

Yine dedi ki; "Benim için ha cehmî ve rafızinin arkasında, ha Yahudi veya Hıristiyanın arkasında namaz kılmışım fark etmez."(Halku Ef'ali'l-İbad (no:35 ve 53) Beyhaki el-Esma ve's-Sıfat (s.253) Begavi Şerhu's-Sünne (1/228)

İmam Kurtubi (rah) şu şekilde özetlemiş; “İsyan cihetinden fasık iseler bize namaz kıldırsalar, onlarla beraber namaz kılmak caizdir. Eğer bidatçı iseler, onlarla beraber namaz caiz değildir. Onlardan korkulması hali bundan istisnadır. Bu halde, onlarla beraber “takiyye” olarak namaz kılınır, sonra ise namaz yeniden kılınır.” (Ebu Abdullah El Kurtubi: El Camiu li Ahkamil Kuran: 5/259)


Seyyid Kutub RH der ki:

“Çevremizi kuşatan cahiliye, İslam davetçilerinin sinirleri üzerine baskı icra ederek onları İslam metoduna göre acele sayılacak adımlar atmaya zorladığı gibi zaman zaman onları sıkıştırmaya yönelerek. Kendilerine şöyle sorular sormaktadır. Çağrısını üstlendiğiniz nizamın detayları nerede? Onu yürütmek üzere yeni usüllere uygun ne gibi incelemeler, araştırmalar ve uygulanmaya hazır hukuk tasarıları hazırladınız? Sanki günümüzde İslam şeriatını uygulamak için, insanların yegane eksiği fıkhi araştırmalar ve İslam fıkhı ile ilgili hükümlermiş gibi. Sanki insanlar Allah’ın hakikatine teslim olmuş, O’nun şeriatı uyarınca yönetilmeye razıdırlar da müctehidler eliyle düzenlenmiş yeni usullere uygun hukuk tasarıları bulamıyorlar. Bu şu dine hürmet duyan her kalb sahibi insanın gülüp geçmesi gereken ciddiyetten yoksun bir maskaralıktır.

Cahiliyenin böyle bir baskıdan maksadı, ya Allah’ın şeriatını bir yana bırakarak insanın insana kulluğunu yürütmeye devam etmek için kendine bahane bulmaktan veya İslam cemaatini hareket içinde inanç geliştirme merhalesini atlayarak İlahi metoddan saptırmak, nazariyeyi hareket aracılığı ile ortaya çıkaran, sosyal pratik aracılığı ile düzenin ana hatlarını belirli hale getirerek gerçek problemleri ile gündelik İslam’i hayata cevap verecek kanunları yürürlüğe koyan İslami davet metodunu değiştirmekten başka bir şey olamaz.

Entrikalara aldırış etmemek, İslam davetçilerinin görevlerindendir. Hareketlerine ve dinlerine yabancı düşen bir metod zorlamasını reddetmek, görevlerindendir. İnanmayanlar tarafından küçük düşürülmek, onların görevlerindendir.

Söz konusu zorlama manevrasını keşfederek aşmak ve diğer her türlü şeriatı reddederek Allah’ın şeriatına boyun eğdiğini ilan etmemiş olan bir cemiyette sözde “İslam fıkhını modernleştirme” adı altında kalkışılan gülünç maskaralığa karşı direnmek, onların görevlerindendir. Cihad ibadetini havaya tohum saçmak diye niteleyerek hafife alan tutumu, bu kirli oyunu reddetmek, onların görevlerindendir.

Bu dinin hareket metodu uyarınca davranmak onların görevlerindendir. Bu, İslam’ın gücünün sırlarından biri olduğu kadar onların da güç kaynağıdır.

İslam’da metod öze eşittir, aralarında ayrılık yoktur. Hiçbir yabancı metod, sonunda İslam’ı gerçekleştiremez. Beşeri nizamlar kendi metodlarıyla gerçekleştirebilirler, fakat bizim nizamımızı gerçekleştiremezler. Metod tutkunluğu, her İslam’i hareket hesabına, inanç ve düzen tutkunluğu kadar kaçınılmazdır.

“Hiç şüphesiz, bu Kur’an en doğru olana ulaştırır.””


Seyyid KUTUB RH (Yoldaki İşaretler s.52)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdulmuizz Fida kardesimizden alintidir ..

Konuyu silecektim ama, şunu sorup ondan sonra kaldırmayı uygun görüyorum:
akhi ben yine buyuk yazacagim hakkini helal et bagirmak icin degil yazim ayrilsin diye ins ..




Her imam kafirdir demenize sebeb olan , Her imamın kafir olmasına sebeb olduğu, ve istisnasız her imamın yaptığı kufurleri madde madde yazınız
BAK AKHI SEN YA BU KONUDA CAHILSIN YADA BIZ SENI ANLAMIYORUZ, BAK 3 KEZ AYNI SEYI TEKRARLAMISSIN



Her imam kafirdir
Her imamın kafir olmasına

istisnasız her imamın ...
 
ISTE BU SOZLER FIKIHSIZLIGIN BELIRTISIDIR AKHI .. KISACA SOYLE DIYEBILIRDIN TC IMALARINI KAFIR EDEN AMELLERI, KUFURLERI MADDE MADDE YAZIN .. AMA NIYETIN SORUNDAN OKUNUYOR .. TEK TEK HER IMAMI , BUTUN IMAMLARI, ISTISNASIZ BIR KISI BILE HARIC OLMADAN HER IMAMI .... BU NASIL BIR SORU? BU, BU KONUDA FIKIHSIZLIK ALAMETI OLMALI ...



Konuya başka yorum yapıp dallandırmayın.

SENDE DALLANDIRMA AKHI INSAALLAH


Sadece madde madde şundan dolayı her imam istisnasız yapar kafir olur deyin.

SEN KENDI SITENI OKU UMULURKI ANLARSIN MESELEYI ..


Not : Yusuf ve İbn Abdillah'dan başka kimse yazmasın.

BENIM ICIN FARK ETMEZ ISTEYEN YAZSIN ..
 
 



simdi ben sana kendi yazimi alinti yapacagim linkide bu (link) sen oku akhi sonra bana soracagin soruyu degistir, cunki sen kafandan bir seyler kurmus sonra bana yamamaya calisiyorsun ...

BAKIN BEN NE DEMISIM
 
akhi ben seni anliyorum gercekten insanin kafasi almiyor tc de cami imami olucan ama musluman kalacan imkansiz gibi ..


bak ben sahsima tc de cami imamlarinin arkasinda namaz kilmiyorum, lakin 2 imam haric biri mardinde taniyorum kendisini onun arkasinda namaz kiliyordum ve gercekten o benim musluman din kardesimdi, abimdi benim gucum onu tekfir etmeye yetmiyordu cunki devletten aldigi para haric ben ona diyecek hic bir sey bilmiyorum ( bak ben bilmiyorum, onun ZAHIRI, islami bilen isim ve sifat Tevhidini uzerinde tasiyan, devletin kufrunde suphesi olmayan, beseri kanunlari kufur sayan, kendisine gelene allah swt nin dinini oldugu gibi anlatan, tasavvuf ve sofizmden uzak bir kardesimizdi) ..

digeride net ortaminda tanidigim bir kardes su an imamlik yapiyor yine ayni keza ben sahsima onuda kardesim biliyorum allah swt biliyor kalbimi ben bu iki kardesime merhamet okuyorum .. ( rabbim bu iki kardesimize merhamet etsin hatalrini gidersin islami yasamada guc ve kuvvet versin AMIN )

YANI DEMEKKI BEN KISI KISI, TEK TEK, HEPSI DEMEMISIM YADA BEN GITTIM HEPSINI DENEDIM SINADIM KAFIRLIKLERINE HUKM ETTIMDE DEMEMISIM ..

Her imam kafirdir
Her imamın kafir olmasına
istisnasız her imamın ...


BEN GENEL OLARAK ONLARI TEKFIR EDIYORUM ISLAMI BANA ACIK OLANI MUSTESNA . CUNKI COK AZI HARIC ISLAM GERCEKLERINI SAKLAMA VAZIFELERINI COK IYI YAPIYORLAR
 



SIZIN ANLAMADIGINIZ MESELELER

1. UMUMI TEKFIR ILE MUAYEN TEKFIR ARASINDAKI FARK ..


 
BUNA ORNEK VERECEK OLURSAN DINDE UMUMEN SOYLENMIS HER SOZ ve BU SOZLERIN KISIYE TATBIKI ..
 
ORNEGIN KIM ALLAHTAN BASKA ILAH OLMADIGINA SEHADET EDERSE, NAMAZI KILIP ZEKATI VERIRSE, DINDE KARDESIMIZDIR ..


PEKI SORUYORUM TALIBANLA SAVASAN AMERIKAN ORDUSUNUN ICINDE DAHI BU SOZU SOYLEYEN NAMAZ KILAN ZEKATI VEREN VAR NE YAPACAGIZ SIMDI O AMERIKAN ASKERIDEMI DINDE KARDESIMIZ?

YADA ALLAHTAN BASKA ILAH OLMADIGINA SEHADET EDEN ( ETTIGINI IDIA EDEN ), NAMAZI KILIP ZEKATI VEREN CUBBELIDEMI DINDE KARDESIMIZ, YADA YASAR NURI ..

HAK OLARAK UMUMEN BIZ BU SOZU KABUL EDERIZ LAKIN BIREYE INDIMI ?O SAHIS, O SOZE NE KADAR UYUYOR ONA BAKARIZ .. VE ONA GORE KARDESIMIZDIR YADA DEGIL ..


UNUTMAMAK LAZIMKI AVAM GENEL ISLAM KAIDELERINI BILIR HANGI SOZUN KISIYI KUFRE DUSURECEGINI, HANGI AMELIN, KUFUR, SIRK AMELI OLDUGUNUBILIR VE BU FIIL AMELI YAPANLARIN, KUFUR SOZU SOYLEYENIN KAFIR OLDUGUNU SOYLER , BUTUN BUNLAR NASLARLA GELEN KUFUR VE SIRK OLAN AMELLERIN REDIDI ICINDIR VE BUNU YAPMAK DINDENDIR IMANDANDIR .. BUNU YAPMAMAK FITNEDIR DINDE CAHILLIKTIR...
 
LAKIN DINDEN CIKARAN FIIL VE HAREKETLERI YAPAN MUAYYEN BIR KISI KONU OLDUMU, O KISDE TEKFIRIN ENGELLERI OLABILIR


( 1923 TEN BERI DININ GERCEKLERINI HALKTAN GIZLEYEN TC IMAMLARI KAFIRDIR BU UMUM BIR SOZDUR .. 2003 TE TC DE IMAMLIK YAPMIS OLAN AHMED DAYI HAKKI HALKTAN GIZLEMEMIS OLABILIR, HATTA DINDEKI HASASIYETINDEN DOLAYI IMAMLIKTANDA KOVULMUSTA OLABILIR, BURADA AHMED DAYIYA ANCAK HEM AHMED DAYIYI IYI BILEN HEMDE DINI IYI BILEN BIR KISI HUKUM VEREBILIR )
..
 
2 . ALIMLERIN GENEL HATLARI ILE SOYLEMIS OLDUGU SOZLERIN NEYE KIME NASIL BIR ORTAMDA SOYLENDIGI...



BUNA ORNEK VEREYIM BEN TALIBAN MUCAHIDLERININ ICINDE OLSAM YADA GENELI MUSLUMAN OLAN BIR HALKIN ICINDE OLSAM DERIMKI:

Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakı ile, durumu kapalı olan her Müslümanın arkasında namaz kılınır. Kim, "Ben sadece batınî akidesini tanıdığım kimsenin arkasında Cuma yahut cemaat namazı kılarım" derse; sahabeye, onlara iyilikle uyanlara, Müslümanların dört imamına ve diğerlerine muhalefet eden bir bid’atçıdır. Allah en iyisini bilir." (Mecmuu’l-Fetâvâ, 4/ 542)

 
AMA YINE BEN MENZILDE, SOFIZM SIRKI ICINDE BULUNAN GRUBUN ICINDE OLSAM BU SEFERDE DERIMKI

Ebu Bekir el-Mervezi dediki : İmam Ahmed’e; "Farzet ki sokakta yürüyorum ve kameti işitiyorum, onların arkasında namaz kılmam gerekir mi?" diye sorduğumda İmam Ahmed şöyle cevap verdi : "Başta bu konuda esnek davranıyordum, fakat bidatlar yaygınlaştığında, sadece tanıdığın (akidesini bildiğin) insanların arkasında namaz kılabilirsin." (Tabakat el-Hanabile 1/59 )

INSAALLAH ANLAMISINDIR ..
 
RABBIM SANADA BANADA MERHAMET ETSIN FIKIHIMIZI ARTIRSIN
 
NOT: BEN BILIYORUM BIRILERI DIYECEK YAV NASIL OLUR MUAYYEN BIR TC IMAMI KAFIR OLMAZ .. CUNKI O HIYANET ISLERINE BULUSMIS BIR KISI KENDINI KUFURDEN KORUYAMAZ DIYEBILIR... BENDE DERIMKI RABBIM EN IYISINI BILIR BEN BIR KAFIRE YANLISLIKLA MUSLUMAN DEMEYI, YANLISLIKLA BIR MUSLUMANA KAFIR DEMEKTEN DAHA SEVIMLI GORUYORUM .. BUDA BENIM MEZHEBIM . KALBIMI MUTMAIN EDECEK BIR DELIL BULURSAM YADA HAKKA ULASIRSAM, RABBIM KALBIMI EGRILTMESIN ..
 
Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi. ENFAL 23 ...
 
RABBIM BIZLERE ISITTIRSIN VE HAYIRLI OLANLARDAN EYELSIN ... AMIN
 
 


 
 
 
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Yusuf'un yazılarıma alıntı yaparak BU YAZI KARAKTERİYLE verdiği cevabına, Cevabım bu Yazı renk ve karakerinde olacaktır:


yusuf;229626' Alıntı:
Yine Şeyhulislam İbn Teymiyye şunları bildirmektedir:

“Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakı ile, durumu kapalı olan her Müslümanın arkasında namaz kılınır. Kim, “Ben sadece batınî akidesini tanıdığım kimsenin arkasında Cuma yahut cemaat namazı kılarım” derse; sahabeye, onlara iyilikle uyanlara, Müslümanların dört imamına ve diğerlerine muhalefet eden bir bid’atçıdır. Allah en iyisini bilir.” (Mecmuu’l-Fetâvâ, 4/ 542)

AKHI BUYUK HARFLE YAZIYORUM BAGIRMAK ICIN DEGIL YAZIMIZ AYRILSIN DIYE ..

Yazının ayrılması için büyük yazman gerekmiyor. Başka bir yazı karakteri, rengi veya alıntılama içinde yazarak da, cevab verebilirsin . Böyle çirkin bir hale girmemiş olursun.

yusuf;229626' Alıntı:
YUKARIDAKI ALINTIN TC NIN HIYANET IMAMLARI ILE ALAKALI DEGILDIR BEN AMERIKADA NAMAZ KILDIM IMAMIN AKIDESINI SORMADIM CUNKI ORADAKI MUSLUMANLARDAN BIRI KALKIP NAMAZ KILDIRDI .. TABIKI DURUMU KAPALI HER MUSLUMANIN ARKASINDA NAMAZ KILINIR AMA HER MUSLUMANIN .. YOKSA KUFRU TESCILLI TC IMAMLARININ DEGIL ...

Türkiyenin efendisi olan Amerikada Musluman (!) Kıldırgaçların arkasında namaz oluyor da, Türkiye Kıldırgaçları Kafir (!) oluyor öyle mi? Hemde utanıp sıkılmadan birde dünyanın en büyük tağutunun onay verdiği Amerika kıldırgaçları musluman görüyorsun da, Türkiyede ki kıldırgaçlar istisnasız tamamı kayıtsız şartsız kafir oluyor öyle mi?
Aşırı Tekfir hastalığına yakalanmış sen, duymadın mı ki Amerikada kaç tane muvahhid imam, tevhidi cihadı anlattığından dolayı gözaltına alınıp sınırdışı edildi? Rabbim ıslah etsin !


Aynı konuda farklı yerde şöyle der:
“Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakıyla, bid’atı ve fıskı bilinmeyen kimsenin arkasında beş vakit namaz, Cuma ve başka namazları kılmak caizdir. İmama uyan kimsenin, ne kendisine imamlık eden kimsenin itikadını bilmesi ve ne de onu sınayarak; “Senin itikadın nedir?” diye sorması imamlığın şartlarından değildir. Bilakis durumu kapalı olanın arkasında namaz kılınır.”(Mecmuu’l-Fetâvâ, 23/351)


yusuf;229626' Alıntı:
MASALLAH IMAM NE GUZELDE DEMIS .
Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakıyla, bid’atı ve fıskı bilinmeyen kimsenin arkasında beş vakit namaz, Cuma ve başka namazları kılmak caizdir

BIDATI VE FISKI BILINMEYEN KIMSENIN EVET BIDATI VE FISKI BILINMEYEN KIMSENIN BIZ ISE FISKI BIRAK SIRKI KUFRU BILINEN BIR GRUBTAN BAHSEDIYORUZ ..

Bidat ve fısk, küfürden daha zor seçilip anlaşılan meseledir. Küfür işleyip kafir olan imamın durumu aşikar olup, muvahhid alimler bu konuda ittifak ederler. Hele ki küfrü olan imam değil de, Tüm İmamlar ise ummetin muvahhid alimlerinin ittifak etmesi gerekirken , küfür zanneden Aşırı tekfir hastalarının tum imamları bazı şubhelerle tekfir etmesi kendi vehimleridir.

Bilakis durumu kapalı olanın arkasında namaz kılınır

yusuf;229626' Alıntı:
BIZ ISE DURUMU ACIK OLANDAN BAHSEDIYORUZ ... EVET UMUMEN BUNLARIN DURUMU ACIKTIR ISTERSEN ISLAM-TR de ONLARIN VE BAGLI BULUNDUKLARI HIYANET ISLERINI BIR ARASTIR ...

Bu açıklık nedende, Aşırı tekfir mubtelaları içindir!

Hatta durumu kapalı bir kimse, gerçekte bazı komünistler, laikler ve Allah ve Rasulü ile savaşanlar gibi kafir birisi de olsa; onda (namaz gibi) bir İslam alameti görülür ve bir kimse bu kişinin zahirî küfür ile kafir olduğunu ve gerçek durumunu bilmeyerek, zahiren İslam alameti gördüğü için Müslüman hükmü verip arkasında namaz kılarsa namazı sahihtir.



yusuf;229626' Alıntı:
AKHI ALLAH SWT KISIYE TASIYAMAYACAGI YUKU YUKLEMEZ, KISI BILMEDEN YAPTIGINDAN SORUMLU DEGILDIR, SEN MUSLUMAN MAHALLESINDE CORBACIYA GIDERSIN ADAM CORBAYA DOMUZ YAGI KOYMUSTUR BILEMEZSIN, BEN AMERIKADA ARKASINDA NAMAZ KILDIGIM ADAM BELKI KOMINISTI BENDE BILEMEM, BENIM GORDUGUM ZAHIRI MUSLUMANDI BIZIM KONUMUZ BUNLAR DEGIL BIZIM KONUSTUGUMUZ KISILER KUFUR LERI BARIZ ACIK KIMSELER, BIZIM BAHSETTIGIMIZ GENEL OLARAK DURUMU BILINEN INSANLAR YANI BEN TC DE BIZIM MAHELLEDE CAMININ IMAMININ DIYANETE BAGLI OLDUGUNU BILIYORUM ..

Kardeşim nasıl bocaladığını, kendi tekfir amelinle çaliştiğini fark edemiyor musun? İmamların kafir olması, ülkeye göre değişiyor ise, Amerika daha kafirdir. İmamın dıştan zahiri görünüşüne bakarak musluman diyorsan, sen Ebu Cehili görsen hacı Amca derdin. Türkiyede pek çok kıldırgaç vardır ki, nasıl samimi(!) sapık, faşist şirk itikadını savunabilmektedir. Sahi sen, Komunist olabilecek imamın zahirini nasıl musluman kabul ettin? Türkçesini mi begendin, sakalını mı? Yoksa Amerikada muslumanların camilerinde imamlık için Tağut Amerika serbest bıraktığı için, muvahhid muslumanlar hakkı haykırıp, tağutlara kıyama cihada mı çağırıyor zannediyorsun?
Rabbim basiretimizi açsın!




yusuf;229626' Alıntı:
akhi hakkinida helal et cunki kitledigin bir konu tekrar acilmis oldu .. umulurki buda hayir olur rahman cumlemizi nefsimizden ve seytandan korusun ..


Konu cevablarımdan sonra kilitlenecek, okumanız için bir muddet beklenip sonra silinecektir!
 
Son düzenleme:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cevabım bu şekil ve renkte yazı şeklindedir.

Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
“Madde 2 - Devlet Memurları Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve kanunları sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet Memurları bu hususu asli Devlet Memurluğuna atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimde yapacakları yeminle belirlerler.

Yemin Metni Asağıdadır:

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk inkılap ve ilkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve esitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları gelistirmek için çalısacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karsı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranıs halinde göstereceğime namusum ve serefim üzerine yemin ederim."

Bu küfre girmeleri icin yeterde, artar bile. (wAllahu a'lam)

Bu konuda zahire itibar edilir. "Kalbin'den nefret ediyor, Kalbi ile red ediyor, Biz icini bilemeyiz, ..." gibi sözler ile bu imamlar icin özür aranmaz.


Devlet memurlarının bu yemininin bütün caami imamlarının ettiğine dair iddia zandır, iftiradır. Benim özel olarak sorduğum imamlardan pek çoğu böyle bir yemini ne yazılı ne sözlü olarak yerine getirmediklerini, istemediklerini Allaha kasem ederek bana söylemişlerdir.
Şimdi sana sözüm, cami imamlığı yapan kişilerden 20'sine bu yemini ettiğine dair soru sor ve kaçta kaçının yemin ettiğini , Allah için özel başlık açarak buraya yazamaya davet ediyorum.


İkinci bir mesele, böyle bir yemin Allaha edilen bir yemin değildir. Böyle edilen bir yemin şirk olsa bile sahibini kayıtsız şartsız canı malı helal olan kafir olmaz.

Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Kemalist bir akademisyen olan Prof. Dr. Bülent Tanör (1940-2002), Diyanet’in kuruluş amacını şöyle ifade etmişti:

“Diyanet İşleri Başkanlığı, teknik bir kamu hizmeti kuruluşu olarak çalışıyor, rejimin talepleri doğrultusunda dinin kişiselleşmesine katkıda bulunuyordu. Yetkileri sınırlıydı, ruhani bir otoritesi yoktu. İslami kurallar öneremez, teolojik araştırma yapamazdı, dinsel mülk sahibi değildi. Kısacası DİB, laikleştirme politikasına dinsel meşruluk kazandırma görevi yüklenmişti... Devlet, dinin siyasal ve toplumsal alana karışması olasılığına karşı DİB’i kullanmaktaydı.” (Bülent Tanör, Kuruluş Üzerine 10 Konferans, 1920 Sonları - 1996)

Taraf Gazetesi elbette ölcü degil ama onlar bile nasil baslik atmis baksana: "Bu yemin imamı imandan çıkartır!"

Taraf gazetesini muctehid kabul ettiğini de öğrenmiş olduk. Bahsettiğin yemin metni 1982 tarihinde gündeme gelmişti. Bu tarihten önceki imamlar da halen aktif imamlık yapmakta, olmasına rağmen, Aşırı tekfir mubtelası olduğundan istisnasız tüm imamları tekfir ettiğinden, senin tekfir etmen için, bu yemin metninin olup olmamasının bir önemi olmadığını da tüm forum anlamış oluyor.
Bir diğer mesele de, tevhidi şuura varmadan önce imam olan birisinin , sonradan tevhidi şuura vararak imamlığını ifade ettiği halde, cahiliyye dönemindeki (yemin) hatalarıyla tekfir ediyorsun?




Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Bunun yaninda imamlarin ekserisi Taguta dua ederler. Laikligi, demokrasiyi, insan haklarini ve saire savunurlar. Insanlari uyuturlar. Insanlara Tevhid'den bahsedecekleri yerde Abdest ve Temizlik'ten bahsederler. Allah SWT yolundaki mücadeleyi "terörizm" olarak lanse ederler uyuyan ve uyusturulmus insanlara. Yahudi Hahamlari gibi hakki gizlerler. Insanlarin putlastirdiklari Futbol"ilahlarina" dua ederler. Bel'amlik görevlerini müthis yerine getirirler. Bunlarin verdikleri zararlar; yahudilerin, hiristiyanlarin, satanistlerin, budistlerin ve hindularin verdikleri zarardan büyüktür. Bunlar cünkü Cübbenin arkasina gizlenmiyorlar, diyanet memurluk kurumundaki cübbeli tagutlar gibi.

Kardeşim dediklerinde haklısın, bunları zaten biz dile getiriyor, ve senden daha ağırlarını da söylüyoruz.
Yaklaşık 10 sene önceki "Kıldırgaçların arkasında namaz kılınmaması" hakkında yazımız sitede mevcuttur.
Ama yazında kızarttığım kısımdaki gibi, "imamlarin ekserisi" dediğinin farkında da mı değilsin? Kuldan utanmıyorsun da Allahtan da mı korkmuyorsun? İmamların ekserisi kısmına girmediğini itiraf ettiklerini de, ekserileri gibi tekfir ettiğin, ayırım yapmadığının hatasındasın. Bu aşırı tekfir hastalığının yan etkisidir ki, diğer kişilerin vebaline giriyor? Tekfirin sana dönüyor.



Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Dersen ki, bunu anlamis ve insanlara az cok dogruyu anlatan veya anlatmaya calisan imamlar var ve insanlari bilinclendirmeye calisiyorlar. Bu imamlar tevhidi anladi ve genel hatlari ile uygulamya calisiyorlar. O zaman bende derim ki, eger tevhidi gercekten anladiysalar tövbe ederler ve bu kurum'dan ve bu devletten beri olduklarini aciklarlar.

Bu senin hevan. senin düşüncelerini yerine getirmeyip, orada kalarak tağutun hutbe ve tamimlerini yerine getirmeden, tevhidi anlatmaya, cemaatinden seçtiği bazı kimselerle özel tevhidi dersler yapmaya başlayarak cemaatsel çalışma içerisinde bulunan imamlar dahi vardır ki, böyle imamların sözleri avam tarafından kabul görüldüğünden, sıradan insandansa, tevhidi anlatan imamların etkisi çok büyük olabilmektedir.
İstifa ederse mumin, istifa etmezse tüm imamlar kafir anlayışı hevana dayanan bir hukumdur!

Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Dersen ki, durumun maslahati icin susarlar ve insanlari yavas yavas Tevhide isindirmaya ve bilinclendirmeye calisirlar. O zaman derim ki, Islam'da böyle bir metod yoktur. Mekke dönemine baktigin zaman böyle bir metodun batil oldugunu görürsün.

Kendi kendine ağzımdan sorup cevab verme saplantısını terk et. Tüm imamlar neden kafir olur onu delillendireceksin.
İmamların susması, tağutun kufur veya batıl hutbelerini okumayıp susan ya da değiştirerek sahih hale getiren ya da hutbeyi kendi hazırlayıb okuyan, konuşan imamlar vardır.


Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Eger dersen ki, böyle bir yemin etmemis imamlar var, tagut devlete, askerlere ve saire dua etmiyorlar. Akide hakkinda soru soruldugunda hakki gizlemeyip hakki söylüyorlar. Laikligi ve saire övmüyorlar. Oy vermiyorlar. Oy vermeye tesvik etmiyorlar. O partiye su partiye milleti isindirmaya calismiyorlar. Tevhidi yayiyorlar. Hakki savunuyorlar. Hakki söylüyorlar. Yahudi hahamlari gibi hakki gizlemiyorlar. Milleti uyutmuyorlar ve akideleri sahih. O zaman derim ki, eger böyleleri varsa o zaman acik küfre ve sirke girmedikleri müddetce, sirk ve müsrikerlden beri olduklari müddetce Müslüman derim.

Aynen bu vasıflara sahib tanıdığım imamlar da var. Bu forum ortamında olmayan, yakın çevremde olan senin saplantına yakalanmış bazı hastaları, o imamın mescidine götürmüşümdür. Hatta bir Cumua namazında hutbede "Bu askerler alçak, şerefsiz bunlar. Ben onbaşı, çavuşa demiyorum, Paşalara diyorum" dediğine Rabbimi şahid tutuyor ve kasem ediyorum.
Bu tanıdığım imam, her cuma namazında istihbarat gelir, 2-3 haftada bir cumadan sonra götürülür ve serbest bırakılır. Devletin hutbesini neden okumadın dediklerinde ise, ben Uni mezunuyum, kendim hutbe hazırlayabiliyorum demekte. Sanırım ilahiyat mezunların böyle bir hakkı varmış. Tüm cami imamları kafir dediğinizde kendiniz gumlersiniz. Yok buradaki vasıflara sahib imam var ise musluman derim diyorsun. madem musluman dediğin imamlar var, olabilir ama ben şahid olmadım manasında diyorsan, bunu en baştan deyib, böyle imamlar var ise muslumandır. Tağuta dua eden, küfrü , demokrasiyi savunan imama kim musluman dedi ki?, Ne zaman arkasındaki safta bizi gördün? cami imamlarının arkasında namaz kılmak (Tevhid bölümü) yazımız vesilesiyle kıldırgaçların iç yuzunu kavrayıp muvahhidlerin arkasında namaz kılanların, sayısı yuzlercedir!



Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Böyle birsey mümkün olsa bile, -ki mümkün mü degil mi bilmiyorum- bunlarin sayilari cok azdir. Ve bu durum "T.C. Imamlari kafirdir." hükmünü kaldirmaz. "Almanlar kafirdir." - diyerek alman müslümanlari nasil tekfir etmiyorsan muayyen olarak, "T.C. Imamlari Kafirdir." demenlede aralarindaki Müslümanlari (eger bu mümkün ise) tekfir etmis olmazsin. Bu, o imami taniyip tanimamana baglidir.

Kardeşim zırvalamışsın. Eskinden Türk / osmanlı dendiğinde nasıl ki musluman anlaşılmışsa, bir (meslek) İmamlık deyince kafirlik anlaşılır demen senin zırvan. Aynen bu iddiayı yeryüzünde zikreden bir alim ismi sayabilir misin? Almanya'da olub Türkiye'deki imamları bizden iyi tanıdığını mı iddia ediyorsun? Tabi ki arzuladığımız şekilde imamlar (diğerlerinden) az da olsa vardır. Allahtan korkun!

Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Onun icin Imam Ahmed cok güzel bir tesbitte bulunmus. O ise bunu bid'atlarin cogaldigi bir zamanda söylemisti. Biz ise Seyyid Kutubun dedigi gibi bir "Cahiliye Devrindeyiz", sirk ve küfürler dogu ve batiyi sarmis.

Ebu Bekir el-Mervezi dediki : İmam Ahmed’e; "Farzet ki sokakta yürüyorum ve kameti işitiyorum, onların arkasında namaz kılmam gerekir mi?" diye sorduğumda İmam Ahmed şöyle cevap verdi : "Başta bu konuda esnek davranıyordum, fakat bidatlar yaygınlaştığında, sadece tanıdığın (akidesini bildiğin) insanların arkasında namaz kılabilirsin." (Tabakat el-Hanabile 1/59 )

İbrahim b. el-Mugira şöyle dedi: Sufyan es-Sevrî'ye "iman sadece sözdür, amel değildir" diyen bir kimsenin arkasında namaz kılayım mı?" diye sordum, o da: "Hayır! bu kimsenin bir değeri yoktur" diye cevap verdi. (el-Hilye 7/27)

İbn Ebi Ya’la, rivayet ediyor: İmam Ahmed’e bidatçinin arkasında namaz kılmak hakkında sorulunca şöyle dedi: “Cehmiyye’nin arkasında namaz kılınmaz. Rafizilere gelince, hadisleri inkar ederler. Onların arkasında da namaz kılınmaz.” (Tabakatu’l-Hanabile 1/168)

İmam Şafii şöyle demiştir: "Rafizi'nin, Kaderiye mensubunun ve Mürcie'den olan kimselerin arkasında namaz kılma!" (Siyeru A'lam 10/31)

Malik b. Enes dedi ki: "Bidat ehlinin arkasında namaz kılınmaz" (el-Mudevvene 1/84)

Ali b. Abdullah b. Abbas şöyle dedi: "İmam heva (bidat) sahibi biriyse arkasında namaz kılınmaz" (el-Lalkai; Şerhu İtikadi Ehli's-Sunne (1344)

İbn Uyeyne dedi ki: "Rafızi, Kaderî ve Mürciî kimsenin arkasında namaz kılma!" (el-Lalkai a.g.e. (1344)

Muhammed Bin İsmail el-Buharî dedi ki; "Yahudi, Hristiyan ve Mecusilerin sözlerine baktım, küfür bakımından Cehmiye fırkasından (Allah'ın heryerde olduğunu söyleyerek istiva sıfatını ve Kur'an mahluktur diyerek kelam gibi sıfatlarını inkar eden fırka) daha sapık bir kavim görmedim. Onları tekfir etmeyenleri, ancak onların küfrünü bilmediklerinden ötürü mazur görürüm."

Yine dedi ki; "Benim için ha cehmî ve rafızinin arkasında, ha Yahudi veya Hıristiyanın arkasında namaz kılmışım fark etmez."(Halku Ef'ali'l-İbad (no:35 ve 53) Beyhaki el-Esma ve's-Sıfat (s.253) Begavi Şerhu's-Sünne (1/228)

İmam Kurtubi (rah) şu şekilde özetlemiş; “İsyan cihetinden fasık iseler bize namaz kıldırsalar, onlarla beraber namaz kılmak caizdir. Eğer bidatçı iseler, onlarla beraber namaz caiz değildir. Onlardan korkulması hali bundan istisnadır. Bu halde, onlarla beraber “takiyye” olarak namaz kılınır, sonra ise namaz yeniden kılınır.” (Ebu Abdullah El Kurtubi: El Camiu li Ahkamil Kuran: 5/259)

Saplantın aynı hal üzere olduğun için devam ediyor. Bidatçının arkasında namaz kılın diyen yok. Musluman, muvahhidlerin arkasında namaz kılın. Ayrıca her bidatten dolayı namaz iptal olmaz.

Şeyh Makdisi şöyle der:
Şeyhul islam ibn Teymiyye (rh) şöyle der:

" ......Küfür olarak nitelenen sözlerde böyledir. Kişiye hakkı bildiren naslar ulaşmamış olabilir, ulaşmış olsa bile onları sabit görmemiş olabilir veya anlamamış olabilir yada Alla Tealanın mazur göreceği şüpheler ile karşılaşmış olabilir. Hak peşinde olup hata yapan mu'minin hatasını ne olursa olsun Allahu teala bağışlar. Bu hatanın nazari veya ameli konularda olması fark etmez. Rasulullah (s.a.v.)in ashabı ve ümmetin imamlarının görüşü budur."(Mecmu’ul Fetava, c. 23, s.195 )

Ayrıca, sonraki alimlerden bazısının bidat ehlini tekfir etmeleri, bu tekfirin kişiyi dinden çıkaran türden olup olmadığı ve tekfir edilen bu kişilerin ebedi cehennemlik olup olmadıkları konusundaki tartışmalarını naklettikten sonra şöyle der:
"Gerçek şudur ki: imamların mutlak olarak söyledikleri sözler hakkında, öncekilerin mutlak olan şer'i naslar hakkında düştükleri durumun aynısı olan bir duruma düştüler. Onları ne zaman görseler ''Kim şunu söylerse kafirdir'' sözünü duydular. Daha sonra belirtilen o sözü söyleyen herkesin kafir olduğunu zannettiler. Halbuki tekfirin belirli bir kimseye indirgenmesi belli şartların yerine gelmesine ve yine belli engellerin de olmamasına bağlıdır. Mutlak tekfir, şartları bulunmadıkça ve engelleri ortadan kalkmadıkça belirli kişiler için sabit olmaz. İmam Ahmed (rahimehullah) ve bu genel hükümleri belirten tüm alimler, cehmiyye fırkasından küfür sözlerini bizzat söyleyenlerin çoğunluğunu tekfir etmediler. Mesela İmam Ahmet(rahimehullah) kendisini Kur'an mahluktur demeye ve Allah’ın sıfatlarını nehyetmeye davet eden cehmilerle uğraşmış. onlarda imam Ahmed’i ve çağın sair alimlerine bu fikirleri dayatmışlar ve cehmiyeliği kabul etmeyen mu'min erkek ve kadınları dövme ve hapis fitnesine uğratmışlardır... Ayrıca iktidar sahiplerinin çoğu kendileri gibi cehmiyye olmayan herkesi tekfir etmiş ve onlara kafir muamelesi yapmışlardır. Çünkü bir sözü söylemeye çağırmak onu söylemekten daha büyüktür. Söyleyeni ödüllendirmek ve söylemeyeni cezalandırmak ise bir sözü söylemeye çağırmaktan daha büyüktür.
Bununla birlikte İmam Ahmed (rahimehullah) , halifeye ve kendisini hapsedip dövenlere dua etmiştir. Onlar için istiğfar dileyip hakkını helal etmiştir. İslam’dan çıkmış murted olsalardı, onlar için istiğfar dilemek caiz olmazdı. Çünkü kafirler için istiğfar etmek Kuran sünnet ve icma ile caiz değildir.

Onun ve imamların bu sözleri , Kuranın mahluk olduğunu ve ahirette Allah Tealanın görülmeyeceğini söyleyen cehmiyyeden belirli (muayyen) bazı kişileri tekfir ettiğini belirten sözlerde nakledilmiştir. Kendisinden bir konuda iki görüş aktarılmış olmasına bakılır. Yahut mesele tafsilata inilerek ele alınır ve bir takım muayyen kişileri tekfir etmesi, bunun şartların bulunduğu engellerinde ortadan kalktığı için olduğu , muayyen olarak tekfir etmediklerinin ise, gerekli şartların bulunmaması ve engellerin kalmaması sebebiyle tekfir edilmedikleri söylenir. Böyle bir durumda ise tekfir mutlak manadadır.'' (Mecmu'ul Fetava, C. 12, s. 261-262)

Sonuç olarak muayyen tekfir ile mutlak tekfir arasındaki farkı göz önünde bulundurmamak, bazı kişilerin yuvarlandıkları bidat uçurumudur. Bu uçuruma yuvarlananlar ancak belli araştırma ve gerekli uyarıdan sonra tekfir edilmeleri helal olan kimi insanları tekfir etmişlerdir. Dolayısıyla hem kendileri sapmış hem de başkalarını saptırmışlardır. ( 30 Risale, s. 79-80)




Şeyh Makdisi şöyle der:
İhvanı Muslim’ine mensup bir parlamenter, iç işleri bakanı ve yardımcıları eşliğinde bizim ziyaretimize gelmiş ve buna benzer gülünç mazeretler öne sürmüştü. Onların selamını almayı reddedip, küfürlerini yüzlerine vurduk. Kanun ve yönetimlerinden beri olduğumuzu belirttik. Kendilerinden hiçbir istekte bulunmadığımızı söyledik. Basında (çıkan) parlamenterlerin; insanları tekfir ettiğimize ilişkin söylediklerini reddettik. Kendisine ve beraberindekilerine bunun yalandan ibaret olduğunu gösterdik. Bizim insanları genel olarak tekfir etmediğimizi, savaşımızın avam halkla değil; Allah’ın dinine savaş açan kafir yönetimle olduğunu, sadece onu ve kanunlarını destekleyenleri, koruyanları ve yasalaştıranları tekfir ettiğimizi belirttik. Her zaman bu kanunları koruyup desteklemeyi bırakmaya ve Allah’ın dininin koruyucuları olmaya çağırdık. ( 30 Risale s.70)


Biz bu muberak davetin hasımlarının bize iftira ettiği gibi insanları umumen tekfir etmiyoruz. Ayrıca aşırıya kaçanların, cahillerin veya başkalarının insanları tekfir ettiği hatalar veya şaz olan şeyler sebebi ile kimseyi tekfir etmiyoruz. (30 Risale s. 432)

Sonuç olarak İslam’dan çıkaran bir fiili işlediği veya sözü söylediği bilinmeyen durumu kapalı olan kişinin sadece namaz kılmasıyla Müslüman olduğuna hükmederiz. Onun arkasında namaz kılarız Müslümanlara uygulanan muamelenin aynısıyla muamele ederiz. İslam’ı bozan açık bir unsur görünceye kadar bizce asl olan Müslüman olmasıdır. Aşırıya gidenlerin çoğunluğunda olduğu gibi zamanımızın toplumlarında İslam’ı bozan unsurların yaygın olma bahanesiyle kişi İslam veya İslam’ın özelliklerini gösterse de söz konusu olan küfür fiilleri asıl yapmayız. (30 Risale, s. 104)




Şeyh Makdisi şöyle der:

Zamanımızda tekfir sancağını kaldıran bazı gruplar şöyle derler:

La İlahe İllallah demek şirkten beri olmak demektir. Dolayısıyla zamanımızdaki insanlar bu çağın şirkinden (Demokrasi-Laiklik) beri olduklarını göstermedikleri sürece Müslüman sayılmaları için kelime-i şahadeti söylemeleri yeterli değildir.’

Bu gruplara Rasulullah (s.a.v.)in zamanında böyle bir şart olmadığı, kelime-i şahadeti telaffuz etmenin yeterli olduğu söylendiği zaman şöyle diyorlar:
Onlar Arab idiler ve La İlahe İllallah demenin her türlü şirkten beri olmak anlamına geldiğini biliyorlardı.' Bu söz dikkatlice söylenmiş bir söz değildir.
Zamanımızın muteber tevhid ve cihad alimleri bu sözü eleştirmişlerdir. Bu alimlerden olan Şeyh Abdulkadir bin Abdulazizİman ve Küfüradlı eserinde bu sözü eleştirmiş ve bu fikre binaen insanları tekfir edenleri Haricilikle vasıflandırmıştır.
İlk olarak bizim ‘La İlahe İllallah’ dan anladığımızla sahabenin anladığının bir olmadığını beyan etmekte fayda vardır. Ancak bizim burada bahsettiğimiz şey; insanlara Müslüman mı yoksa kafir mi hükmü vermektir. Yani insanların kanlarını ve mallarını helal kılmaktan bahsediyoruz. Bu hükümlerin belli ve sınırlı olan sebepleri vardır. Vaz’i ve hamasi ifadelerle ahkam kesmek ilim ehline yakışmaz. Buna rağmen Peygamber (s.a.v.)in zamanında dahi ‘La ilahe illallah’ dedikleri halde şirkin ve ibadetin manasını bilmeyen insanlar vardı. Peygamber (s.a.v.) onların La ilahe illallah demelerini İslam'a girmek için yeterli görmüştü.

1) Mekke fethinden sonra La ilahe illallah deyip 2.000 kişi İslam a girdi ve Müslüman olarak kabul edildi. Ondan sonra o kişilerin bir kısmı ‘Zatu Envat’ edinmeyi istediler. Peygamber (s.a.v.) kızarak onlara şöyle dedi:
Allahu Ekber ben-i İsrail’in Musa (a.s.)'a ‘bize bir ilah yap’ dedikleri gibi diyorsunuz.’

Bu insanlar şirki istemişlerdir. Şirki istemek veya şirke niyet etmek de küfürdür. Onları bu talebi önceden La ilahe illallah dedikleri halde şirkin ne olduğunu bilmediklerinin bir göstergesidir. Buna rağmen onların kelime-i şahadeti ikrar etmelerini kabul etti ve zamanımızın aşırılarının yaptığı gibi onları sınava tabii tutmayı gerek görmemiştir.

2) Adiy bin Hatem (r.anh) dan rivayet edilen bir hadiste şöyle geçer:
‘Bayramda boynumda altından bir haç olduğu halde Allah Rasulu(s.a.v.) in yanına geldim.
Allah Rasulu(s.a.v.) bana:Ey Adiyy, şu putu boynundan at' dedi. Ben onu boynumdan attım. Yanından ayrıldığım esnada Allah Rasulu (s.a.v.)in şu ayeti okuduğunu duydum:Allah ı bırakıp bilginlerini, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i Rabler edindiler’(Tevbe 31)
Bunu üzerine ben:
Biz onlara ibadet etmiyorduk.’ dedim. Allah Rasulu (s.a.v.):Allah’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını ise haram sayıyorlar ve sizde bunları helal yada haram kabul etmiyor muydunuz? dedi.

Ben: evet dedim.
Allah Rasulu(s.a.v.) : İbadetin budurbuyurdu.

Adiy bin Hatem Müslüman olmadan önce Hıristiyan’dı.

Hadisten şunlar anlaşılmaktadır:

A) Adiy bin Hatem(r.anh) cahiliye hayatında sıradan biri değildi. Aşiretinin lideriydi. Buna rağmen: zamanımızın halkı gibi kanun koymanın (helal haram yapmanın) ibadetin bir parçası olduğunu bilmiyordu. İbadetin namaz, kurban kesmek ve secde gibi şeyler olduğunu düşünüyordu.

B) Adiy bin Hatem (r.anh) haç takarak Peygamber (s.a.v.)in yanına geldi. Bunun da şirk olduğunu bilmiyordu. Rasulullah(s.a.v.) ona ‘bu puttur’ diye bahsetti. (Şeyh Ebu Basir bunu söyledi)


3) Sakif aşireti Müslüman olduktan sonra Muğire (r.anh) onların putunu kırmak için Taife gitme hikayesi siyer kitaplarında meşhurdur. Hatta putun Muğire(r.anh) ya zarar vermesinden dolayı Sakif aşiretinde korku bile yaşanmıştır.

4) Peygamber (s.a.v.)in yanında bir cariye def çalarakYarın ne olacağını bilen bir peygamberimiz vardedi.
Peygamber(sav) onu tekfir etmeden ona;bu sözü bırak önceden söylediğin şiirleri söyle(Buhari) dedi.


5) Peygamber (s.a.v.)in gazvelerinin birisinde bir bedevi Rasulullah (s.a.v.)'e gelip OnaMüslüman mı olayım, yoksa seninle birlikte savaşayım mı?
Peygamber (s.a.v.)
önce Müslüman ol; sonra savaşdedi.

Bu adam o kadar cahildi ki, İslam’ın amellerin kabul edilmesi için ilk şart olduğunu bile bilmiyordu. Buna rağmen Peygamber(s.a.v.) sadece kelime-i şahadeti ikrar etmeyi emretti. İki rekat namaz kılmadan adam şehid oldu. Peygamber (s.a.v.) o zamanın farzı olan cihadı erteleyip Medine‘ye git, dinini akideni öğren demedi.

6) Peygamber (s.a.v.) ‘Rabbe’ adlı putu yıkacağını Sakif lideri olan ibni Abdi Yaleyl’e söylediği zaman; ibni Abdi putun bir zarar verebileceğine inanarak Peygamber (s.a.v.)e şöyle dedi:Ah Rabbe senin kendisini yıkacağını bir bilse ahaliyi öldürür!
Ömer (r.anh) ona şöyle dedi: ‘
Ey ibn Abdi Yaleyl yazıklar olsun sana o bir taştır yarar ve fayda veremez… '
Peygamber (s.a.v.) buna rağmen onu tekfir etmedi.
(Zadul-Mead, c.4 s.151)


Örnekler sayılamayacak kadar çoktur. O zaman cehaletleri sebebiyle mescidin ortasına işeyenler bile vardı. Buna rağmen La ilahe illallah’ı telaffuz etmek İslam alameti sayılıyordu.

İmam Ahmed (rahimehullah) zamanında halife, iktidar tabakası, askerler, imamlar, kadılar, müftüler ve halkın büyük bir kısmı ‘Kur'an mahluktur’ diyorlardı. Selefin çoğuna göre bu söz küfürdür.
Şöyle düşünelim; zamanımızın aşırıları gibi düşünen bir adam o zamanda bulunup; ‘Kur'an mahluktur demek küfür bir sözdür. Bu söz asrımızın tagutudur. Dolayısıyla bu zamanda La ilahe illallah demek İslam alameti değildir. Çünkü insanlar La ilahe illallah dedikleri, namaz kıldıkları halde bu küfür sözünü söylemektedirler. Bunun için bu zamanda bir kimse kelime-i şahadeti söylese de namaz kılsa da bu (Kuran mahluktur) beri olduğu açığa çıkmadığı sürece onu Müslüman sayamayız. Dolayısıyla bu toplumda asl olan küfürdür ve ‘Kur'an mahluktur’ sözünden beri olduğunu bilmediğimiz kişiyi tekfir ederiz.' dese imam Ahmed ona nasıl bir cevap verirde acaba!!???

Bir kişi şimdi bize ‘O zamanda ‘Kur'an mahluktur’ diyenlerin tekfir manilerinden olan tevilleri vardı, kimileri cahildi. Selef bu yüzden onları tekfir etmedi.’ dese deriz ki:

‘Bizim zamanımızda oy veren, askere giden, okula çocuğunu gönderen kişilerin arasında cehalet, tevil… gibi manilerden dolayı mazur olanlarda vardır. Bizde selefin yolunu izleyip onları tekfir etmiyoruz.’
Peygamber(s.a.v.)kelime-i şahadeti söyleyene İslam hükmü veriyordu. Kişi bundan sonra küfür fiili işlerse, Rasulullah(s.a.v.) şartlara manilere baktıktan sonra, ya Zatu Envat hadisindeki gibi mazur görüyor yada Museyleme gibi onu tekfir ediyordu..

Muasır âlimlerimiz ve günümüzde cihad eden mucahid liderlerinin arasında görüş ayrılığı olmadan:
İslam ülkelerinde yaşayan halkta asıl olanın İslam olduğu, ayrıntı vermeden Müslüman halkları tekfir etmenin yanlış olduğu ve ayrıntısız tekfir edenlerin aşırı hariciler oldukları açıktır.
(30 Risale, s. 101-04)


Ibnu Abdillaah;229696' Alıntı:
Seyyid Kutub RH der ki:

“Çevremizi kuşatan cahiliye, İslam davetçilerinin sinirleri üzerine baskı icra ederek onları İslam metoduna göre acele sayılacak adımlar atmaya zorladığı gibi zaman zaman onları sıkıştırmaya yönelerek. Kendilerine şöyle sorular sormaktadır. Çağrısını üstlendiğiniz nizamın detayları nerede? Onu yürütmek üzere yeni usüllere uygun ne gibi incelemeler, araştırmalar ve uygulanmaya hazır hukuk tasarıları hazırladınız? Sanki günümüzde İslam şeriatını uygulamak için, insanların yegane eksiği fıkhi araştırmalar ve İslam fıkhı ile ilgili hükümlermiş gibi. Sanki insanlar Allah’ın hakikatine teslim olmuş, O’nun şeriatı uyarınca yönetilmeye razıdırlar da müctehidler eliyle düzenlenmiş yeni usullere uygun hukuk tasarıları bulamıyorlar. Bu şu dine hürmet duyan her kalb sahibi insanın gülüp geçmesi gereken ciddiyetten yoksun bir maskaralıktır.

Cahiliyenin böyle bir baskıdan maksadı, ya Allah’ın şeriatını bir yana bırakarak insanın insana kulluğunu yürütmeye devam etmek için kendine bahane bulmaktan veya İslam cemaatini hareket içinde inanç geliştirme merhalesini atlayarak İlahi metoddan saptırmak, nazariyeyi hareket aracılığı ile ortaya çıkaran, sosyal pratik aracılığı ile düzenin ana hatlarını belirli hale getirerek gerçek problemleri ile gündelik İslam’i hayata cevap verecek kanunları yürürlüğe koyan İslami davet metodunu değiştirmekten başka bir şey olamaz.

Entrikalara aldırış etmemek, İslam davetçilerinin görevlerindendir. Hareketlerine ve dinlerine yabancı düşen bir metod zorlamasını reddetmek, görevlerindendir. İnanmayanlar tarafından küçük düşürülmek, onların görevlerindendir.

Söz konusu zorlama manevrasını keşfederek aşmak ve diğer her türlü şeriatı reddederek Allah’ın şeriatına boyun eğdiğini ilan etmemiş olan bir cemiyette sözde “İslam fıkhını modernleştirme” adı altında kalkışılan gülünç maskaralığa karşı direnmek, onların görevlerindendir. Cihad ibadetini havaya tohum saçmak diye niteleyerek hafife alan tutumu, bu kirli oyunu reddetmek, onların görevlerindendir.

Bu dinin hareket metodu uyarınca davranmak onların görevlerindendir. Bu, İslam’ın gücünün sırlarından biri olduğu kadar onların da güç kaynağıdır.

İslam’da metod öze eşittir, aralarında ayrılık yoktur. Hiçbir yabancı metod, sonunda İslam’ı gerçekleştiremez. Beşeri nizamlar kendi metodlarıyla gerçekleştirebilirler, fakat bizim nizamımızı gerçekleştiremezler. Metod tutkunluğu, her İslam’i hareket hesabına, inanç ve düzen tutkunluğu kadar kaçınılmazdır.

“Hiç şüphesiz, bu Kur’an en doğru olana ulaştırır.””

Seyyid KUTUB RH (Yoldaki İşaretler s.52)

Seyyid Kutub (rahimehullah), kitablarında imamları , saf insanları tekfir ettiği görülmemiştir. Seyyid Kutub, cahiliyye duzenleri ve yönetimleriyle uğraşır ve onları ifşa eder. Bu düzenlerin idaresinde ikamet eden Muslumanların nasıl bir hareket metouyla cemaatleşmesi ve hareket etmesi gerektiğini bahseder. Cahiliyye kufur düzenlerinin işleyişi ve amaçları ayrı mesele, camide imamlık yapan kişinin, tağuta hizmet ve itaat edip etmemesi ayrı işlerdir.
Rabbim bizlere insaf, izan, feraset ve basiret versin.
 
Son düzenleme:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cevabım bu şekil ve renkte yazı şeklindedir.

yusuf;229801' Alıntı:
Abdulmuizz Fida kardesimizden alintidir ..

Konuyu silecektim ama, şunu sorup ondan sonra kaldırmayı uygun görüyorum:
akhi ben yine buyuk yazacagim hakkini helal et bagirmak icin degil yazim ayrilsin diye ins ..

Yazının ayrılması için bundan sonra izlemen gereken usulu önceki yazımda belirttim . İnşeallah bundan sonra dikkat edersin.


yusuf;229801' Alıntı:
Her imam kafirdir demenize sebeb olan , Her imamın kafir olmasına sebeb olduğu, ve istisnasız her imamın yaptığı kufurleri madde madde yazınız
BAK AKHI SEN YA BU KONUDA CAHILSIN YADA BIZ SENI ANLAMIYORUZ, BAK 3 KEZ AYNI SEYI TEKRARLAMISSIN


Ben bu konuda cahil değilim, sen beni anlamıyor da değilsin. Sen nesli tükenmek üzere olan kel aynak kuşları misali içine düştüğün aşırı tekfir hastalığı sebebiyle gözlerin körelmiş, idrak yolların tıkanmış !

Her imam kafirdir
Her imamın kafir olmasına

istisnasız her imamın ...
 
ISTE BU SOZLER FIKIHSIZLIGIN BELIRTISIDIR AKHI .. KISACA SOYLE DIYEBILIRDIN TC IMALARINI KAFIR EDEN AMELLERI, KUFURLERI MADDE MADDE YAZIN .. AMA NIYETIN SORUNDAN OKUNUYOR .. TEK TEK HER IMAMI , BUTUN IMAMLARI, ISTISNASIZ BIR KISI BILE HARIC OLMADAN HER IMAMI .... BU NASIL BIR SORU? BU, BU KONUDA FIKIHSIZLIK ALAMETI OLMALI ...

Bu senin (ve senin gibi) aşırı tekfir hastalığına yakalanan sapkınların, işledikleri curumun tehlikesini fehmedemedikleri için surekli yazılan soru şeklidir. Tabi sen içine düştüğün durumun farkına varamadığından dolayı normal sual şeklinde sorulmasını bekliyorsun ki , daha çok beklersin .
Kendisinde Haricilikten bir cuz bulunan kimselere, bir meseleden dolayı o işi yapan herkesi ayırım yapmadan kayıtsız şartsız şu iş - amel sahipleri kafirdir diyenlere ısrarla sorulacak soru tarzı budur ki; hazmedemeyişinin sebebini çok iyi biliyoruz!


yusuf;229801' Alıntı:
Konuya başka yorum yapıp dallandırmayın.


SENDE DALLANDIRMA AKHI INSAALLAH

Niye, yoksa aşırı tekfir hastalığın deşifre mi olur?

yusuf;229801' Alıntı:
Sadece madde madde şundan dolayı her imam istisnasız yapar kafir olur deyin.

SEN KENDI SITENI OKU UMULURKI ANLARSIN MESELEYI ..

Butun siteyi niye okuyayım. Bu meseleyi anladığımız için hastalığınızı teşhis edib, tedavisini de biliyoruz.

yusuf;229801' Alıntı:
Not : Yusuf ve İbn Abdillah'dan başka kimse yazmasın.

BENIM ICIN FARK ETMEZ ISTEYEN YAZSIN ..

Karambole getiremeyeceksin. Ne hastalığın var ise yaz, bu konuda ne ilmin varsa iddia eden orataya döksün. İlimsiz aşırı tekfir taraftarların, tantanalarının kalabalık yapmasını istemek; ancak konunun yüzleşmesinden korkan cahiller istemez
 


yusuf;229801' Alıntı:
simdi ben sana kendi yazimi alinti yapacagim linkide bu (link) sen oku akhi sonra bana soracagin soruyu degistir, cunki sen kafandan bir seyler kurmus sonra bana yamamaya calisiyorsun ...

Kendi kendisiyle çeliştiğinin farkında değil misin? Darulharbte diyanetin imamlarının tamamını tekfir edenlere göre, senin bazı imamlara musluman demenden dolayı sana hangi hukmu verirler?

yusuf;229801' Alıntı:
BAKIN BEN NE DEMISIM
 
akhi ben seni anliyorum gercekten insanin kafasi almiyor tc de cami imami olucan ama musluman kalacan imkansiz gibi ..


bak ben sahsima tc de cami imamlarinin arkasinda namaz kilmiyorum, lakin 2 imam haric biri mardinde taniyorum kendisini onun arkasinda namaz kiliyordum ve gercekten o benim musluman din kardesimdi, abimdi benim gucum onu tekfir etmeye yetmiyordu cunki devletten aldigi para haric ben ona diyecek hic bir sey bilmiyorum ( bak ben bilmiyorum, onun ZAHIRI, islami bilen isim ve sifat Tevhidini uzerinde tasiyan, devletin kufrunde suphesi olmayan, beseri kanunlari kufur sayan, kendisine gelene allah swt nin dinini oldugu gibi anlatan, tasavvuf ve sofizmden uzak bir kardesimizdi) ..

digeride net ortaminda tanidigim bir kardes su an imamlik yapiyor yine ayni keza ben sahsima onuda kardesim biliyorum allah swt biliyor kalbimi ben bu iki kardesime merhamet okuyorum .. ( rabbim bu iki kardesimize merhamet etsin hatalrini gidersin islami yasamada guc ve kuvvet versin AMIN )

YANI DEMEKKI BEN KISI KISI, TEK TEK, HEPSI DEMEMISIM YADA BEN GITTIM HEPSINI DENEDIM SINADIM KAFIRLIKLERINE HUKM ETTIMDE DEMEMISIM ..


Tanıdığın İki imama musluman demene sebeb, eleştirecek sadece aldığı maaşı görmenden, tevhidi anlattıp, tağutu reddetmen diyorsun. Diğer imamı da netten tanıyarak tekfirden sakındığını söylüyorsun ki; Bu yavan cümlelerle kalkmış bu imamlar (belki de bunun gibi varsa onlarda diyebilirsin) haricinde aslı itibariyle Türkiyedeki Cami imamları kafirdir diyebiliyorsun. Bu senin cahilliğinin göstergesidir. Bu ilmi hangi muctehidden aldın?
Muayyen tekfir meselesinde tek tek konuştuktan, tekfirin engelleri sorgulandıktan sonra tekfirine veya muslumanlığına hukmedilir görüşün ise, bu kadar zamandır sitemizde üye olmana rağmen tekfirin şartları ve angelleri konusunda bizim açıklamamalarımıza ve "İlmi Munazaralar" bölümümüze hiç rast gelmediğini ya da ketmettiğini göstermekte.
Daha ki yazında ise, 'tanımadığın (sorgulayıb, muvahhidliğini test etmediğin) kimsenin arkasında namaz kılma, akidesini bildiğin kimselerin arkasında namaz kılabilirsin' demek HARİCİliğin esaslarındandır.

Kişi namaz kılıyor, kelime-i şehadet getiriyor gibi ameller islam'ına hukmedilmeye yeterdir. ne zaman ki İslamını bozan söz, amel görürüz o zaman tekfirine bakarız. İşte İslam budur!




yusuf;229801' Alıntı:
Her imam kafirdir
Her imamın kafir olmasına

istisnasız her imamın ...

BEN GENEL OLARAK ONLARI TEKFIR EDIYORUM ISLAMI BANA ACIK OLANI MUSTESNA . CUNKI COK AZI HARIC ISLAM GERCEKLERINI SAKLAMA VAZIFELERINI COK IYI YAPIYORLAR


Kardeşim yukarıdaki yazımda bahsettiğim gibi, bu düşünce Hariciliğin esaslarındandır. İslami olarak hareket, namaz kılana, kelime-i şehadet getirene vs. musluman demek. daha sonra İslamını gideren söz veya davranışta tekfirine hukmetmektir. Zamanımızda veya darulharbte, Türkiyede böyle vs diyorsanız bu İslam'da olmayan, Rasulullah (s.a.v.)e rağmen akli / heva ile hukum vermektir.
 

SIZIN ANLAMADIGINIZ MESELELER

1. UMUMI TEKFIR ILE MUAYEN TEKFIR ARASINDAKI FARK ..

Zırva ve cahillikte zirveyi zorluyorsun. Burada Umumi tekfirle hareket ederek ummeti tekfir edenlere alimlerden reddiye yazarken sen neredeydin? "İlmi munazaralar" bölümü burada dururken bunları konuşmaya iftira atmaya utanıp, sıkılmıyormusun?
 

yusuf;229801' Alıntı:
BUNA ORNEK VERECEK OLURSAN DINDE UMUMEN SOYLENMIS HER SOZ ve BU SOZLERIN KISIYE TATBIKI ..
 
ORNEGIN KIM ALLAHTAN BASKA ILAH OLMADIGINA SEHADET EDERSE, NAMAZI KILIP ZEKATI VERIRSE, DINDE KARDESIMIZDIR ..


PEKI SORUYORUM TALIBANLA SAVASAN AMERIKAN ORDUSUNUN ICINDE DAHI BU SOZU SOYLEYEN NAMAZ KILAN ZEKATI VEREN VAR NE YAPACAGIZ SIMDI O AMERIKAN ASKERIDEMI DINDE KARDESIMIZ?

YADA ALLAHTAN BASKA ILAH OLMADIGINA SEHADET EDEN ( ETTIGINI IDIA EDEN ), NAMAZI KILIP ZEKATI VEREN CUBBELIDEMI DINDE KARDESIMIZ, YADA YASAR NURI ..

HAK OLARAK UMUMEN BIZ BU SOZU KABUL EDERIZ LAKIN BIREYE INDIMI ?O SAHIS, O SOZE NE KADAR UYUYOR ONA BAKARIZ .. VE ONA GORE KARDESIMIZDIR YADA DEGIL ..

Amerikan ordusunun içinde, Muslumanlara karşı savaşan namaz kılan oruç tutan , kelime-i şehadet getiren musluman(!), tekfirin engellerine bakılmadan tekfir edilir! (Delil Nisa 97)

İslama karşı savaşmakla, Allaha muhalif hukum koymakla, sırf diyanete bağlı diye, muslumanlara namaz kıldıran, hakkı anlatıp, tağutu reddeden muslumanlar var diye, komple tekfir eder, sonra tek tek muayyen tekfiri için sorgularım deyip, sap ile samanı karıştırmak SAPIKlıktır!

İbn Abdillah'a destek vererek mi, Cami imamlarını aslen topyerkun tekfir etmek mi benim gibi duşunduğune, 2 imam sebebiyle komple muayyen tekfir yapmadığını söylüyorsun. Hatan, muayyen tekfir yapmak değil, hatan cami imamlarını hukum koyan ve İslama karşı savaşanlarla bir görüp aslen tekfir etmektir ki, Bundan dolayı muayyen tekfir edenlere destek veriyorsun!


yusuf;229801' Alıntı:
UNUTMAMAK LAZIMKI AVAM GENEL ISLAM KAIDELERINI BILIR HANGI SOZUN KISIYI KUFRE DUSURECEGINI, HANGI AMELIN, KUFUR, SIRK AMELI OLDUGUNUBILIR VE BU FIIL AMELI YAPANLARIN, KUFUR SOZU SOYLEYENIN KAFIR OLDUGUNU SOYLER , BUTUN BUNLAR NASLARLA GELEN KUFUR VE SIRK OLAN AMELLERIN REDIDI ICINDIR VE BUNU YAPMAK DINDENDIR IMANDANDIR .. BUNU YAPMAMAK FITNEDIR DINDE CAHILLIKTIR...
 
LAKIN DINDEN CIKARAN FIIL VE HAREKETLERI YAPAN MUAYYEN BIR KISI KONU OLDUMU, O KISDE TEKFIRIN ENGELLERI OLABILIR


( 1923 TEN BERI DININ GERCEKLERINI HALKTAN GIZLEYEN TC IMAMLARI KAFIRDIR BU UMUM BIR SOZDUR .. 2003 TE TC DE IMAMLIK YAPMIS OLAN AHMED DAYI HAKKI HALKTAN GIZLEMEMIS OLABILIR, HATTA DINDEKI HASASIYETINDEN DOLAYI IMAMLIKTANDA KOVULMUSTA OLABILIR, BURADA AHMED DAYIYA ANCAK HEM AHMED DAYIYI IYI BILEN HEMDE DINI IYI BILEN BIR KISI HUKUM VEREBILIR )
..


Allah seni ıslah etsin!
 
yusuf;229801' Alıntı:
2 . ALIMLERIN GENEL HATLARI ILE SOYLEMIS OLDUGU SOZLERIN NEYE KIME NASIL BIR ORTAMDA SOYLENDIGI...

BUNA ORNEK VEREYIM BEN TALIBAN MUCAHIDLERININ ICINDE OLSAM YADA GENELI MUSLUMAN OLAN BIR HALKIN ICINDE OLSAM DERIMKI:

Dört imam ve Müslümanların diğer imamlarının ittifakı ile, durumu kapalı olan her Müslümanın arkasında namaz kılınır. Kim, "Ben sadece batınî akidesini tanıdığım kimsenin arkasında Cuma yahut cemaat namazı kılarım" derse; sahabeye, onlara iyilikle uyanlara, Müslümanların dört imamına ve diğerlerine muhalefet eden bir bid’atçıdır. Allah en iyisini bilir." (Mecmuu’l-Fetâvâ, 4/ 542)
 
AMA YINE BEN MENZILDE, SOFIZM SIRKI ICINDE BULUNAN GRUBUN ICINDE OLSAM BU SEFERDE DERIMKI

Ebu Bekir el-Mervezi dediki : İmam Ahmed’e; "Farzet ki sokakta yürüyorum ve kameti işitiyorum, onların arkasında namaz kılmam gerekir mi?" diye sorduğumda İmam Ahmed şöyle cevap verdi : "Başta bu konuda esnek davranıyordum, fakat bidatlar yaygınlaştığında, sadece tanıdığın (akidesini bildiğin) insanların arkasında namaz kılabilirsin." (Tabakat el-Hanabile 1/59 )

INSAALLAH ANLAMISINDIR ..

İyi anladım harici kırıntılarını.
 
yusuf;229801' Alıntı:
RABBIM SANADA BANADA MERHAMET ETSIN FIKIHIMIZI ARTIRSIN

Ayrıca seni ıslah etsin, insaf basiret fehm nasib etsin! 
 


Konu, aşırı tekfir hastalığının tehlikesi ve delil yerine heva ile tekfire varan hukum verme sapıklığının deşifresi, Hariciliğin alametleri ve nefsi metodunun ibret alınması için kilitlenip "İlmi Munazaralar" bölümüne alınmıştır!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt