Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Video Bir Başka Mutezili Sapık : Mustafa İslamoğlu

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
ozaman hocaya göre cibril hadisi yok yada kader bölümü sonradan eklemedir anlamına geliyor aslında bunu hocaya sormak lazım
Bu (kader konulu) daha 1. video .

Daha pek çok konu var!
 
T Çevrimdışı

turgay06

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Asrı saadet inkılabının en buyuk şansı liderlerini yarı yolda bırakmıyacak kadar iyi yetiştirilmiş çekirdek kadroya sahip olmasıydı .Uhuda da oldugu gıbı hareketı en krıtık zamanda yuz ustu bırakan donekler gruhu çıksada şahsiyetli çekirdek kadro sayesınde hareket ayakta kalmayı başarmış içerden ve dışardan yonlendırılen her tur baltamala falıyetlerden bır netıce çıkmamıştır / M.islamoğlu / Yahudileşme temayülü sayfa 371 3.baskı

selamun aleykum ben burda ki döneklerin kim oldugunu anlıyamadım okcuları mı kastediyosun yoksa daga dogru geri cekilen sahabelerimi gerci farketmez her halukarda boyunu asıyor küfüre düşüyor sahabeye dil uzatıyorsun.tövbe et başkalarının kusurunun peşine düşecegine kendi haline bak senin gönderdigin msj başka biri gönderse msjlarla paslaşdıgın arkadaşın ve sen sapık kafir diye ortalıgı ayaga kaldırmıştınız
 
Ebukutub Çevrimdışı

Ebukutub

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Yani videoda açıktan '' kadere iman diye bişi yoktur '' demesede sanki ima ediyor Allahu alem.
 
T Çevrimdışı

turgay06

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
bide benim kafa bu konuda biraz karısık Allah(c.c.) Şüphesiz Allah(c.c.) insanlara asla zulüm etmez yanlız insanlar kendilerine zulüm ederler.yunus44 buyurmuştur o zaman dünyada ki zulümler Allah (c.c.) den degilse kaderdende degildir beni bi aydınlatırmısınız.Allahım bilmeden şirke düştüysem sana sığınırım şüphesizki sen çok merhametlisin
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum ben burda ki döneklerin kim oldugunu anlıyamadım okcuları mı kastediyosun yoksa daga dogru geri cekilen sahabelerimi gerci farketmez her halukarda boyunu asıyor küfüre düşüyor sahabeye dil uzatıyorsun.tövbe et başkalarının kusurunun peşine düşecegine kendi haline bak senin gönderdigin msj başka biri gönderse msjlarla paslaşdıgın arkadaşın ve sen sapık kafir diye ortalıgı ayaga kaldırmıştınız

ahi islamoğlu hoca ashapla sahabeyi bir tutmuyor ona göre peygamberin sav ashabı sahabelerden çok değerli rusulun medresinden geçenlere ashap diyor sahabenin tanımıda belli
 
gavsazam Çevrimdışı

gavsazam

Üyeliği İptal Edildi
Banned
kadere iman kuranda yoktur.imanın esasında değildir.m. islamoğlunu eleştirecek bir hata görmedim.

Fakat said gibi bir adamın şirk risalelerini nasıl övüyor?neye göre övüyor?hiç yakıştıramadım

slm

----

2-


kadere imanı yanlış anlıyorsunuz...allah tabiki yerşeyi bilendir,takdir edendir.yer düşen bir tüyün bile ,onun takdiri dışında haraketi söz konusu olamaz..buradaki inanmama,ehli sünnet akaidinde kalıplaşmış kader kaza anşayışıdır.İlla bu kader anlayışını kabul etmek imanın bir gereği değildir.kurana uymaz.kader kaza konusu çok tartışılmış bir konu,asla tam bir çözüme ulaşmamış,daima bir defect vermiştir.

benim kader kaza anlayışım ,kader kaza insanın iradesinin çözeceği bir proplem değildir.insan iradesini aşan bir proplemdir.çözülemez.Allaha havele edilir.
ehli sunnetin kalıplaşmış kader anlayışına iman diye bir şey zorunlu değildir.


risale ile tartışmalara baktım..benim anladığım.bu forumda ve diğer sitelerde yerden yere vurulan bu eserlere ,m.islamoğlu bakmıyormu?
göremdiğimiZ bir şeymi var.insan kendinde şüphe ediyor..
slm
 
E Çevrimdışı

ENSARİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
mustafa islamoğlu sapıktır; doğru.
ama cübbeli daha büyük bir sapıktır. bazılarının zoruna gidebilir ama bu, böyle.

m. islamoğlu en azından dualarında Allah'tan(cc) başkasından yardım istemez!
kişinin sapıklığı imani ve itikadi yönde bozuksa onun az sapıklığı,onun çok sapıklığı hiç bir durum fark etmez...ne yani şimdi sapık mustafa islamoğlu Allah dan yardım dilemiştir ona müsamahakar omamızı gerektirmez,sadece birisinin az veya çoktur o kadar..
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kadere iman kuranda yoktur.imanın esasında değildir.m. islamoğlunu eleştirecek bir hata görmedim.

Fakat said gibi bir adamın şirk risalelerini nasıl övüyor?neye göre övüyor?hiç yakıştıramadım

slm

hocanın risaleler ve nursi ahkkındaki görüşü budur

Ve aleyküm selam ve rahmetullah sevgili mü’min kardeşim,

1. Risalenizi son satırına kadar okudum. Sadık bir talebenin üstadına olan samimi hissiyyatını ve derin muhabbetini her satırında müşahade ettim. Bunu hor görmek şöyle dursun, hoş görmek de şöyle dursun, takdirle karşılıyorum. Herkesin nefsinin peşine düşüp hevasını üstad edindiği bir çağda, bazı müslümanların üstadlarına edeb-i tam ve hüsn-i teveccühle bağlanmış olmaları takdire şayandır.

2. Üstadını savunan talebeyi severim. Bu bir tür istifade hakkıdır. Siz de üstadınızın üzerinizdeki hakkını gözeten biri olarak bunu yapıyorsunuz. Bu sizin veçhenizden olan bitenin izahıdır. Ama bir de savunmaya medar olan muhatabın veçhesinden bakmakta faide vardır. Adalet ve itidal bunu gerektirir. O da, fakirin üstada haksızlık etmeyi aklının ucundan dahi geçirmeyen, onu hep minnet, şükran ve muhabbetle anan biri olarak adalet ve itidal dairesi içinde ilmi bir tahlile tabi tutarım. Ona olan sevgi ve hürmetimi hep beyan ederim. Bunu onun müfrit şakirtlerine (sizi tenzih ederim) yaranmak için falan değil -ki fakirin böyle bir endişesi hiç olmamıştır- sadece üstadın şeriatı ğarraya ve dini mübini İslam’a kıtlık yıllarında yaptığı o büyük hizmetlere bu ümmetin bir müntesibi olarak herkes gibi borçlu hissetmesindendir.

3. Fakir üstadla ilgili ne zaman ağzını açmışsa, "Nurcular" içerisinden üstadı savunma refleksiyle haydarane naralarla sell-i seyf eden birileri hemen çıkar. Bunlar içinden üstadı savunmak adına hakaret edenleri mi, hatta küfredenleri mi, iftira edenleri mi, karalayanları mı, ne ararsan hepsi çıkar. Taassubun ne merdut bir ifrit olduğunu bildiğimden, innallahe maassabirin der geçerim. Üstad adına da üzülürüm tabii. Şakird vardır yüz akıdır, şakird vardır yüz karası. Üç üstad serlevhalı makalelerimi kaleme aldığımda da bunlarla karşılaşmıştım. Hele üstadın avukatıyım diyen bir tanesi cehl-i mürekkebini üstüme başıma fışkırtarak nur bahçesinde bitmiş hüda-yi nabit bir ebucehil karpuzu olduğunu ortaya koymuştu da "Böylesi de olurmuş" demiştim. Sizin nazik ve latif üslûbunuzu görünce "elhamdülillah" dedim ve ekledim: "İşte üstada lâyık bir talebe…". Tefsir sahasında söylediklerinizi de fart-ı muhabbetten kaynaklanan zelleler cümlesinden görüp size dua ettim. Rabb’im Üstad'ı, tüm üstadları, sizi ve biz acizi tevfikine refik etsin.

4. Tabi ki burada "Vahyin Penceresi’nden/Tefsir özel" programında söylediklerimi tekrar etmeyi lüzumsuz bulurum. Orada söyledim. Söylediklerimin her cümlesinin altında ömrüm vardır. Onlar haybeden söylenmiş sözler değildir. Sadece kitaplar okunarak öğrenilmiş şeyler de değildir. Hesabı acıyla, sancıyla, ıstırapla verilmiştir. Herkes söylediklerinin ve söylemesi gerekip de söylemediklerinin hesabını bir gün gelecek Allah'a verecektir. O zaman herkes hem kendi gerçek değerini hem de sevdiklerinin Allah katındaki değerini ayne'l-yakin görüp öğrenecektir. O zamana kadar bizlere düşen birbirimizin imanına muhabbet, izzet ve şerefine hürmet, hukukuna riayet gerektir. Ölmüşlerimizi savunalım. Ama ölmüşlerimizi savunmak için dirilerimizi manen öldürmek, onların kanına girmek zorunda değiliz.

5. Sizi tanımadığım için tenzih ederim. Fakat Risaleler ve onlar içerisinde yer alan İ'cazu'l-Kur'an gibi eserler hakkında, risaleler dışında kitap okumamış, hatta risaleler dışında kitap okumanın gereksizliğine inanmış, "bu bize yeter gerisine hacet yok" diye düşünmüş insanların söyledikleri ilmiyyata değil hissiyyata dahildir. Bu tür sözlere sadece tebessüm edilir. Orada söz bitmiştir. Söyleyecek ve söylenecek de bir şey yoktur. Bu eserler hakkında konuşanları üçe ayırmak lazım: Yandaşlar, karşıtlar ve mütehassıslar. İlk ikisinin görüşleri zıt olsa da esasta aynı kefede değerlendirilir. Kaldı ki İbn Abidin'in dediği gibi "Âlimin cahil hakkındaki şahadeti makbul değildir". Bu şahadet ister lehte ister aleyhte olsun. Hayranlıkla nefret arasında gizli bir illet bağı vardır.

Sözün özü: Ömrünü tefsir ilmine vakfetmiş bir Kur'an talebesi olarak fakir risalelerin ve İ'cazu'l-Kur'an'ın tersil ilmindeki yeri ve ilmi değeri konusunda bir şey söyleyemeyecekse, bunu söyleyince birilerinin şerrinden -sizi tenzih ediyorum- emin olamayacaksa, "Söyletmen, urun"cu takımının hücumuna uğrayacaksa, işbu durum Risaleler'in başına gelebilecek en büyük felakettir. Hadislerin bile "cerh" ve "tadili" yapılırken Risaleler'deki sözlerin cerh ve tadilini yapmayalım mı? Aziz ve Merhum Üstad'a izafe edilecek her tür mükemmellik, erişilemezlik, hatasızlık, biriciklik atfı, bizzat üstadın düşünce dünyasına yabancıdır, merduttur ve matruttur.

Allah bizi insaf, adalet ve itidalden mahrum bırakmasın.
Vesselam, veddua, velmahabbe...
 
M Çevrimdışı

MedreII

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Metod : pirincin içinde taş varsa pirinçler çöpe atılmaz,taşları ayıklanır : "sadece üstadın şeriatı ğarraya ve dini mübini İslam’a kıtlık yıllarında yaptığı o büyük hizmetlere bu ümmetin bir müntesibi olarak herkes gibi borçlu hissetmesindendir."

Metod : Kusursuzluk ve mükemmellik Allah'a aitdir ,hata ve şaşma kula hastır. : " Aziz ve Merhum Üstad'a izafe edilecek her tür mükemmellik, erişilemezlik, hatasızlık, biriciklik atfı, bizzat üstadın düşünce dünyasına yabancıdır, merduttur ve matruttur."

Başka ne diyebilir di ki ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kadere iman farz-ı Ayndır ! İnanmayan İslam milletiyle alakası yoktur !



Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır. Onları ancak Allah bilir. O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki bir tane, yaş ve kuru her şey levh-i mahfuzdadır.” (En’am: 59)
De ki: Bize Allah’ın yazdığından başkası asla erişmez. O bizim Mevlamız’dır.”(Tevbe: 51)
Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, onu daha yaratmadan önce bir kitapta yazmış olmasın. Şüphesiz ki bu Allah’a çok kolaydır.”(Hadid: 22)
Biz her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.”(Yasin: 12)
Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik neyi ziyade edeceğini bilir. O’nun katında her şey ölçü iledir.” (Ra’d: 8)
Bilmez misin ki Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir. Bu, bir kitapta mevcuttur. Ve bu biliş Allah için çok kolaydır.”(Hac: 76)



Said Nursi'nin Ehli sunnetle olan İlişkisizliği , Bu sitede haddinden fazla belgelenmiştir!
 
M Çevrimdışı

MedreII

Üyeliği İptal Edildi
Banned
1- Firavunun zulmde doruk noktaya çıkması, şirkte sınırsızlığı, Allahın Peygamberinin karşında bütün küfrüyle durması firavunun KADERİNDEN midir ?
Değilse kader mevzu bahsinde hemfikiriz ve bu konu hakkında sitede büyük bir yalnışlık savunuluyor demektir.

yok eğer evet onun kaderindendir ise lütfen şu cahile sadece bu örnek üzerinden başka bir konuya sapmadan konuyu dallandırıp budaklandırmadan cevap verirmisiniz.

* Firavun yaşarken başka seçeneği kalmamıştır bu onun kaderidir(!) ve o da Rabbinin kendine tayin ettiği kaderi yaşayıp gebermiştir.(mi) ?

* Mahşerde firavun kendine tayin edilen bu kaderden (!) dolayı hesaba çekilecekse Allahın adil olmasını nasıl anlamalıyız ? Hem firavuna firavuni bir hayatı kader (!) tayin et hemde bu hayatdan dolayı cehennem azabına düçar olsun(mu) ?

* Allahın Peygamberi Musa (a.s) kader (!) nediri bir peygamber olarak biliyorsa firavunla tevhit mücadelesinin anlamı nedir ? Firavun O'na "ben rabbinin bana tayin ettiği kader ile bu yoldayım " derse Musa (a.s) firavuna ne derdi ?

* Firavunun kendine verilen akıl,irade,şuur ile küfrü seçtiğini ve bu seçim hakkından dolayı mes'ul olduğunu anlıyorsak kader (!) olarak adlandırılan bu meseleyi nasıl izah edeceğiz ?

-----------------
" Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder."(Şura/ 30)
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bir hocadan dinlediğim şudur


1-Allah cc kıyamete kadar bütün olacakları ilmiyle bilmiştir
2-Allah cc bu bildiklerini yazmıştır
3-Allah cc olmasını idilemiştir
4-Allah cc zamanı gelincede fiili yaratmıştır

kaderi bu 4 rukunda döndüğünü söylüyordu bu noktadan sonra evet kanaatim odur ki Allah cc firavunun cehennemlik olması dilemiştir ve firavun kafir olmuştur haksızlıkta yoktur çünkü Allah cc firavunun nasıl bir yapıda olduğunu bildiği için ona uygun olacak kaderi aslında ederini ona layık görmüştür
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bak edebsiz , edebli ol, haddini aşma! daha uyarmayacağım.



Allah (c.c.) herkesin olduğu gibi Firavn'un da Kaderini yazmıştır. O daha doğmadan cehenneme gideceğini dahi bilir. Fakat Allah (c.c.) nun bunları bilmesi O'nu kendi iradesiyle cehenneme göndermesi demek değildir. Haşa o zaman Allah (c.c.) Adalet vasfı olmamış olurdu.
Allah (c.c.) Firavn'un ne zaman doğacağını, evleneceğini, öleceğini, başına gelecek önemli olayları Kaderine belirlemiştir. Bunlardan Firavn kaçamaz. Fakat Ehli sunnet inancı gereği Kulli İrade olduğu gibi Allah (c.c.) kuluna akıl ve Cuz-i irade vermiştir. Aklıyla iyi ve kötüyü düşünüp iradesiyle amel/hareket edecek, bu da imtihanının sonucuna götürecektir.

Tüm bunların , Mustafa İ. nin kader'i reddetmesini gerektirmez! Kader'i kabul eden, İmanın şartı kabul eden mu'minin Aşağıdaki saçmalıkları zırvalamaması gerekir!



Yukarıdaki videoyu dikkatlice dinleyin, ya da videodaki konuşmanın yazıya dökülmüş metnini aşağıda dikkatlice inceleyin . Kadere imanı kabul ediyor mu inkar mı ediyor ?


“Kadere iman” hicri ilk yüzyılda muslumanların birbirlerinin boynuna kılıç düşürdükleri siyasi bir tartışmaydı!
Amentunun Kur'andaki karşılığını biliyormusunuz? Kur’anda iki tane ayet var.
“Amene billahi, ve melaiketihi, ve kutubihi ve rusulihi” Orada Kadere İman maddesi var mı? Bakın bakayım?
Yani; amentunun tamamı var, ama kadere iman yok Kur’anda! Niye aceba hiç düşündünüz mü?
İman kitabını 17 sene evvel yazdım, ordada bunu kayda geçirdim. Bu aslında ummetin Tarihindeki bir polemiğin, rivayetin içine girmişidir!!! Anlatabiliyor muyum?
Yoksa amentunun karşılığı Kur’anda iki ayette var, fakat bu yok.”

Mustafa İ.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
kadere iman kuranda yoktur.imanın esasında değildir.m. islamoğlunu eleştirecek bir hata görmedim.

Fakat said gibi bir adamın şirk risalelerini nasıl övüyor?neye göre övüyor?hiç yakıştıramadım

slm

1

2

Kadere İmanı kapsayan ayetler Kuranda da sahih hadislerde de mevcuttur! İnkar eden İslam milletiyle alakası yoktur! Tabi Ehli beyt mektebine göre değil, ehli sunnete göre!

Mustafa İ. nin Saidi övmesine şaşırmamak gerek! gaybdan haber vermek, kabirden yardım istemek vs Ehli beyt mektebi(!) ile ortaklıkları bulunmakta!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kader konusu yeterinden fazla konuşulmuş, Ehli sunnetin ve ehli beyt mektebcilerin anlayışı ortadadır. Bundan fazlası hadiste belirtildiği üzere tehlikeli ve yasaktır.
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
medre kardeş Kader konusu Allah cc ilmidir bizim işimiz iman etmek okadar ama şunu söylemek istiyorum Allah cc firavunun iman etmesini dilemiştir ( ki kendisine musa as göndermiştir ) ama firavun iman etmemiştir ozaman ortaya şu sorun çıkıyor firavunun iradesi Allah cc iradesine üstün gelmiştir ki firavun kafir kalmıştır ikincisi hadislerde gelen kişi cennetlik amel işler cennetle arasında 1 karış mesafe kalır ama kaderi galip gelip cehenneme gider ve tam zıttı bunu nasıl izah edeceğiz
 
R Çevrimdışı

rebel

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Kader konusu yeterinden fazla konuşulmuş, Ehli sunnetin ve ehli beyt mektebcilerin anlayışı ortadadır. Bundan fazlası hadiste belirtildiği üzere tehlikeli ve yasaktır.

Allah razı olsun akhi...
tartışamanın bu nokta üzerinden yürümesi gerçekten çok tehlikeli...
helak olma nedenidir, Allah muhafaza.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Mustafa i. : Cennet Ebedi Değildir!


13 Aralık 2011 / 16:02

Cennet ve Cehennemin Ebediyeti

342.jpg

Selamunaleykum değerli hocam, Allah’ın selamı sizin ve bu hayatı örnek olarak yaşayan, geçmişten bugüne kadar yüce Mevla’ya bir vesile için çalışan tüm Resûller ve Nebi’ler çağımızın âlimlerine selam olsun; bir kere değil bin kere… Bize, modern çağın Müslümanı nasıl olacağı konusunda ışık tutan değerli hocam M. İslamoğlu’na sonsuz teşekkür ediyorum.

Değerli hocam, size bir sual sormak istiyorum, amacım; size karşı olan sevgim bir meseleye bakış açınızdan dolayı burukluk yaşadı. Bu mesele üzerinden yaklaşık olarak dört sene geçmiş olmasına rağmen dayanamadım internet yoluyla sorma ihtiyacım duydum. Hocam, bir gün tefsir dersinde şöyle bir açıklamada bulundunuz, “Cennet sonradan yaratılmıştır, sonradan yaratılan yok olmaya mahkûmdur, baki olan Allah’tır, cennet de yok olacaktır” bunu söylerken tefsir müdavimlerinde kıpırdanmalar oldu, siz “O zamana kadar kalın yeterdir” dediniz.
Sevgili hocam, inanın siz bunu söylerken benim kafamdan bir ton kaynar su dökülmüş gibi oldu. Tefsir bittikten sonra acaba ben mi yanlış anladım, -inşallah öyledir- dedim ama diğer müdavimlere sordum onlar da aynı şekilde anladıklarını söyledi. Sonra ben, konuyla alakalı tefsir kitaplarını araştırdım. Birçok kişiye de danıştım ve meğer toplumda Mustafa İslamoğlu cennetin geçici olduğunu savunuyor diye biliniyormuş. Hatta bir gün müşterimle giderken konu İslam’dan açıldı, müşterim bana kime takılıyorsun dedi. Ben Mustafa İslamoğlu deyince o, “Git işine o cennetin geçici olduğunu söylüyor” dedi. O, bunu bana söyleyince ikinci bir şok daha geçirdim.


İslam tarihini araştırdım, bu görüşü savunan sadece bir kişi çıktı, fakat o İslam ulemasına hiç itibar edilmemiş. İsmini biliyordum şimdi unuttum. Sevgili hocam, bu bakış kişisel bir bakışın mıdır, kişisel bir bakışın ise dayanağın nedir? Kur'an’da ebedî olduğuna yönelik âyetlere ne demeli? Geçici olan bir cennet geçici bir ahiret demek, geçici bir ahiret demek geçici bir cehennem demektir. O zaman reenkarnasyona inananları burada hakkı çıkarmak lazım. Kur'an’da geçen ebeden ebedî kavramı mecaz mıdır, kinayeli midir? Elbette her şey yok olmaya mahkûmdur ama Allah, bir şeye ol dediği zaman da oluverir ebedî kal dediğinde ebedî kalacaktır. Buna itiraz eden mi var?
Cevap verirseniz memnun olurum.


Mustafa İ.Aziz Talib,

Aleyküm selam
1) "Cennet cehennem yok olacaktır" görüşü benim görüşüm değildir. Bir Kur'an talebesi olarak Kur'an’daki "huld" ves "ebed" kelimelerini tahlil ettim. Cennet ve Cehennemin ebediliğinin nasıl anlaşıldığını sahabenin olayı nasıl yorumladığını söyledim. Hz. Ebubekir'in, Hz. Ömer'in, Hz. Abdullah b. Mes'ud başta olmak üzere birçok güzide sahabinin bu konudaki günümüz yaygın kanaatinin aksine olan görüşlerini serdettim. Cehennemin sonsuz olmadığını söylediklerini naklettim. Buna da İbn kayyım el-Cevziyye’nin yazdığı Hadi'l-Ervah İla Biladi'l-Efrah adlı eserini kaynak gösterdim. Bu eser Arapça olarak piyasada var. Her yerde satılıyor. Bakmak isteyen açıp bakar. İbn Kayyım'ın ilmî yetkinliğinin derecesini siz bilmezseniz bilen birine sorabilirsiniz.
Siz yanlış adrese kızıyorsunuz. Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e, Hz. Abdullah b. Mes'ud'a kızmanız, onlara hesap sormanız lazım. Onlara hesap sormanız gerekirken bana hesap sormanız adil değildir. Hak değildir. Zulümdür. Allah razı olmaz.

2) Bakara Sûresi’nde Cennet ve nar’ın ilk geçtiği yerde bu konudaki farklı görüşleri bir müfessirin ilim namusu gereği zikrettim. Bir önceki kasette/CD'de başkalarının görüşünü naklettim. Bir sonraki derste kendi görüşümü naklettim. O da şuydu: Cennet ve cehennemin zamanı ğaybi bir konudur. Bu konuda konuşmak ğaybı taşlamaktır. Bunu Allah bilir. Bize düşen cehennemden sakınmak cenneti hak etmektir.
Bu orada şahidim olarak öylece durduğu halde, başkalarının görüşlerini bana yazmamanız ve öyle takdim etmeniz,
a. Söz emanetine sadakat değildir.
b. Kul hakkıdır.
c. İftiradır.


Mustafa İ. ; Cennet ve Cehennemin ebediliği konusunda İbn kayyım el-Cevziyye ve yazdığı esere iftira atarken, yine cennetle mujdelenmiş sahabelere ( Hz. Ebubekir'in, Hz. Ömer'in, Hz. Abdullah b. Mes'ud başta olmak üzere birçok güzide sahabi) dahi delilsiz mesnedsiz iftiralar atabilmiştir! Cennetin cehennemin ebediliği görüşünü kaynaksız şekilde bunlardan aldığını söyleyerek kenara çıkmaya çalışması başka bir edebsizliğidir!


Ehli sunnet : Ne Cennet , Ne de Cehennemin sonu yoktur! Ebedidir! (Sonsuz)

Cennetin Ebediliği :

جَزَاؤُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ
Rab'leri Katı'nda onların mukâfatı, altlarından nehirler akan adn cennetleridir, orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah onlardan razı ve onlar O'ndan (Allah'tan) razıdır. İşte bu, Rabbine huşû duyan kimseler içindir. (Beyyine Surasi 8. ayet)


Cehennemin Ebediliği :

إِلاَّ طَرِيقَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللّهِ يَسِيرًا

Ancakcehennem yoluna (hidayet eder, ulaştırır), onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Ve bu, Allah için kolaydır. (Nisa Surasi 169. ayet)


CEHENNEM - SONSUZ AZAB YURDU
images
images

[GULYARASI]7298[/GULYARASI]

CENNET :yale CEHENNEM:kafaçakma
cennetvecehennem_thumb.jpg

[GULYARASI]1006[/GULYARASI]
 
R Çevrimdışı

rebel

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Yüzümü islam’a döndüğüm ilk zamanlarda atalarımdan gördüğüm gibi değil de Allah’ın emrettiği biçimde dinimi yaşamak için büyük bir araştırma çabası içine girmiştim. Kur’an ı kerimi ve hadisleri okuyordum fakat yine de insan kendisine rehberlik edecek, yol gösterecek bir alim arıyor. Ben de henüz üzerimdeki cahilliye aklıntılarını atamamış biri olarak at izinin it itine karıştığı, kabirperestlerin, gelenekçilerin, bid’atçi sapıkların, yoz tasavvufçuların kol gezdiği bir ortamda sınırlı çabalarım sonucu aklıma en yatkın piyasadaki alimlerden Mustafa i. nu görmüştüm. Diğerlerine kıyaslayınca bu daha mantıklı geliyordu bana. Öyle ki bir süre sonra neredeyse sadece Mustafa i. na itibar ediyordum. Bilinen, göz önünde olan f. Gülenler, cübbeliler, Adnanlar, e. Coşanlar a göre Mustafa i. bence tam bir alimdi.(şimdi bakınca komik geliyor ama o zaman öyle idi. ) tabii kimse bize gerçek alimleri göstermiyordu. Hatta bazı sitelerde adları sapıklar listesinde yer alıyordu. Bunlardan birisi de şehid seyyid kutuptu. Adını çokca duymuştum fakat hiç okumamıştım.

Bir gün –boşlukta olduğum zamanlardan birinde- kitapçıya gittim ve aralarında seyyid kutup’un, mevdudi’nin de kitaplarının bulunduğu birkaç kitap aldım.

Ve Allah’ın lûtf û keremiyle “yoldaki işaretler”i okumak bana nasip oldu. O andan sonra resmen beynime bir format yedim. Yüzümü islam’a dönmüştüm ama tevhid bilincim hala zayıftı. O kitabı okuduktan sonra artık tevhidi daha iyi anlamaya başladım inşaAllah. Artık Mustafa i. larından ve diğer tüm modernist, gelenkçi, sisteme angaje olmuş hacılardan, hoclardan ve diğerlerinden yüz çevirdim inşaAllah. Peki şu an tam bir muvahhid miyim? Hayır, değilim ama Allah’ın izniyle putlarımı teker teker yıkıyorum. Ve anladım ki hayattaki en önemli hazine” iman”mış. Bu bilinci bahşettiği için her gün Allah’a şükrediyorum. Bundan büyük nimet olabilir mi?
Ve’lhamdulillahi rabbil alemin…
 
Üst Ana Sayfa Alt