Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Bekarken Zina Yaptığını Kocasından Gizleyen Kadının Durumu

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bekarken Zina Ettiğini Kocasından Gizleyen Kadının Durumu

images

SORU : 1
anti-şirk;139140' Alıntı:
Selamun Aleykum Kardeşlerim,
Geçen gün birisi bana şöyle bir mesele hakkında sordu: " Benim çok yakın bir akrabam ( bayan ) evlenmeden önce bir hata yapmış ( evlilik öncesi zina etmiş ). Daha sonra tevbe etmiş ve onu çok ama çok seven bir erkekle evlenmiş. Tabi daha önce zina ettiğini eşinden saklamış, ardından çocukları olmuş ama kadın sürekli vicdan azabı çekiyormuş." Beni bu derece seven eşime ihanet ediyorum daha önce yaptığım bu hatayı ondan gizliyorum; ama eğer söylersem ya beni bırakır da çocuğumu elimdem alsa" diye de sürekli vicdan azabı çekiyor ve tereddütte kalıyor. Şeytanın vesveseleri olsa gerek sürekli bir huzursuzluk içinde bu kadın. Şimdi bu kadına neyi tavsiye ediyorsunuz değerli kardeşlerim. Sizce eşine anlatsın mı ya da bu vicdan azabından kurtulması için ne yapması lazım. Siz değerli kardeşlerimin cevaplarını bekliyorum.

Aleykum selam we rahmetullah ;
Bu tarz geçmişe yönelik işlenmiş hataların, suçların çözümüne dair verilecek cevaplar oldukça güçtür , sıkıntılıdır.
Biz yine de elhamdulillah elimizden geldiğince anlayabildiğimizce izah etmeye çalışalım :

İslam devletinde yaşamadığımızdan bu tür haramları işleyenlere karşılığı olan hadleri tatbik edemiyoruz.
bununla birlikte geçmişte bekar iken işlediğinden suçu ölüm değil 100 sopadır.
Fakat bu cürümün geçmişte işlenmesi , tevbe edilmesi , İslam devletinin olmaması, şahidlerin olmaması vb etkenler sebebiyle karşılığı verilememiştir.
zaten bayan evlenmeden önce de durumundan dolayı pişman olup samimice tevbe etmiştir. Şundan dolayı samimice diyorum ki, zira halan vicdani rahatsızlığı hissetmektedir.

Vicdani rahatsızlığı eşinin bundan (evlilik öncesi geçmişten) habersiz olmasından dolayıdır. Eşi bildiği zaman önceki yaptığının sonucu değişmeyecektir. Aynı zamanda haddi tatbik edecek İslami bir otorite de ortada yoktur ki cezasını dünyada çekmiş uhrevi cezadan kurtulmuş olsun.
Bundan dolayı Allah'a (c.c.) her zaman dua edip tevbede bulunmalıdır.
Çünkü :

"Allah kendisine eş koşulmasını bağışlamaz, kendisine eş koşma dışındaki suçlan diledikleri hakkında bağışlar." (Nisa, 116)

Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim , 8)

"Beş vakit namazı Allah tealâ kullar üzerine farz kılmıştır. Bunları yerine getirip hiç birini kaçırmayan, bu namazların hakkını hafife almayan kimseyi Allah tealâ cennete koymaya söz vermiştir. Fakat bu namazları yerine getirmeyenler hakkında böyle bir sözü yoktur. Dilerse azab eder, dilerse bağışlar."
(Ahmed, Ebu Dâvud, Neseî ve İbn Mace rivayet etmişlerdir. Neylu'l-Evtâr, I, 294)

Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zuhd, 30)

Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Muslim, Tevbe, 9, 10, 11)

İslam fıtrat dinidir. İslam’da insanın günah işleyebileceği kabul edilmiş ve bundan korunma ve kurtulma yolları insana öğretilmiştir.
Yapılan kötülükten, işlenen günah ve kabahatten kurtulup manevi kirlerden temizlenme yolu tövbedir. Tevbe ile insan, yapmış olduğu günah ve kusurlar dan kurtulup o günah ve hataları hiç yapmamış gibi tertemiz olur.
Nitekim bu hususta Peygamber Efendimiz, “Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” (İbn Mace, Zuhd 30) buyurur.
Efendimiz (s.a.v.), nasûh tövbesini; “Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması, Allah’a tam rucu’ edip, tıpkı sütün memeye dönmediği gibi, kişinin tekrar günaha dön memesidir.”
(Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/446) şeklinde tanımlamıştır.

Yüce Allah kullarını tövbeye çağırmakta ve şöyle buyurmaktadır:
Ey mûminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki, felaha edesiniz.” (Nur, 31)

Başka bir ayette ise Yüce Allah (c.c.), Peygamberine şöyle buyurur:
De ki: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır.” (Zümer, 39/53)

Eşine söylemesi halinde evliliği yıkılacak belki de hayati tehlikeye düşecektir. Oysa dinimiz evliliği kurtarmak için gerekirse yalan söylemeye bile ruhsat vermiştir. Üstelik eşi böyle bir soru sormamış, akabinde (yalan) cevab da verilmemiştir.
Evlenmeden önce bu konu gündeme gelmiş olsaydı bile kişi bunları karşı tarafa anlatmak zorunda değildir. Bunların anlatılması aile içi problem doğurabilir. Hatta kişinin günahlarını saklaması efdaldir. Ancak evlenilecek olan kimse sorduğunda yalan söylememek gerekir. Bununla birlikte doğruları anlatmak zorunda da değildir. Yani sorulmamışsa susması haram olmaz. Fakat soruldu ise olduğu gibi anlatmak gerekirdi.

Kişi buna rağmen ben bunu kullanmayacağım , yalan söylemek istemiyorum, ya da evlenmeden başıma gelen ve benim bildiğim bu durumu eşime de söylemek istiyorum da diyebilir:

(5209)- Esma Bintu Yezid (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ey insanlar! Pervanenin ateşe atılması gibi sizi yalanın peşine düşmeye sevkeden şey nedir? Halbuki, üç yer hariç yalanın her çeşidi ademoğluna haramdır:
Bu üç yere gelince
:
1) Erkeğin, rıdasını sağlamak için hanımına yalanı,
2) Harbte söylenecek yalan. Çünkü harb bir hileden ibarettir.
3) İki Müslümanın arasında sulhu sağlamak kasdıyla söylenen yalan."

(Tirmizî, Birr 26, (1940) 13)

Hadisin İzahatı :
Yalan dinimizde her çeşit kötülük ve şerrin başı ve kaynağı kabul edilerek şiddetle reddedilmiş olmasına rağmen bazı hallerde meşru kabul edilmiştir.
Bizzat Rasulullah bu halleri tâdad eder.
Muhtelif tariklerden gelen rivayetler bu hususları belirtir.

Nevevî, Muslim Şerhi'nde şu nakilleri kaydeder:
"Bu üç halde yalanın cevazında ihtilaf yoktur. Ancak buralardaki mubah olan yalandan murad nedir? Bunda ihtilaf edilmiştir. Bir kısım ulema: "Bu hadisin ıtlakı üzeredir" diyerek, bu üç durumda, maslahat için olmayacak şeyin söylenmesini caiz görür ve "Mazmum olan yalan, zarar getiren yalandır" derler.
Bu görüşlerine İbrahim aleyhisselam'ın ayette gelen şu sözleriyle delil getirirler:
"Bunu yapsa yapsa şu büyükleri yapmıştır..." (Enbiya 63), "Ben hastayım (dedi)" (Saffat 89)"

Bunların dışında da bir maslahata binaen caiz olabilir. Mesela yanında saklanan birisini öldürmek isteyen bir zalime, sorduğunda bilmiyorum demesi ittifakla vacibtir. Mezmum yalan, zararlı olan yalandır. Ibrahim (as) putlar için "Onları büyükleri kırdı, ben hastayım" demişti (Enbiya 63). Karısını elinden almak isteyen zalimlere de onun kızkardeşi olduğunu söylemiş (içinden de dinde kardeşi olduğunu kastetmiş)'ti (Buhari, Enbiya 8; Musned, NI/244) derler.

-----------

Not :
Diğer bazı alimler de: Yalan hiç bir yerde caiz olmaz. Bu üç yerde de ancak tevriyeli, yani İbrahim (as)'in sözünde olduğu gibi doğruya da ihtimalı olacak şekilde caiz olabilir. Meselâ koca, karısına elbise, mobilya vs. sözü verir, içinden de, imkân bulursam günün birinde alabilirim de" diye düşünür veya sevdigine, dünyada bir tane olduğunu söyler ve bununla içinden bu sözün doğruluk yönünü düşünür. Harbde ise düşmana meselâ, başkomutanınız öldü, der, bununla daha önce ölen komutanlarını kasteder vs... derler (Krs. E1-Mubarekfûrî, Tuhfetu'1-Ahvezi, VI/69; Davudoğlu, X/564; Tecrid, IX/112 vd.) ki, Taberi bunlardandır. Ama söz konusu hadiselerde bir ayırım yapılmamıştır.



****

Evlilik aşamasındaki bir bayan, mustakbel eşine fiziki kusurunu söylemelei midir?

Nikâh akdi diğer bütün akitler gibi açıklığa, doğruluğa ve güvenirliğe dayanır. Dolayısıyla bütün akitlerde olduğu gibi nikâh akdinde de kandırmak veya etkili bir kusuru gizlemek haramdır. Kadında ki kusur erkeğin ondan tiksinmesine, ondan uzaklaşmasına sebeb olacaksa, umumen mutlu bir evlilik hayatını engelleyecek cinsten bir kusur ise o zaman aracılar veya kadının velisi erkek tarafına veya görüşmede kendisi bunu erkeğe söylemesi gerekir. Aksi takdirde erkeğin hakkına girmiş ve onu kandırmış, evliliğe esastan etkili olacak olan bir kusuru ondan gizlemiş olur ki bundan ötürü erkek kusur ortaya çıktığında nikâhın feshini tâleb edebilir. Bu karşı taraf için de aynı durum söz konusudur. Bu konuda ibni Kayyim (rahimehullah) şöyle der:
“Daha büyük veya benzer eşitlikte olan kusurları dikkate almadan kusurları sadece iki, altı, yedi veya sekiz kusurla sınırlandırmanın şeran bir manası yoktur. Kadının kör, dilsiz veya sağır olması veya eli veya ayağı kesik olması veya erkeğin böyle olması diğer eşin ondan uzaklaşmasını sağlayacak en nahoş sebeblerdendir. Bunu karşı tarafa söylememek de en çirkin tedlis ve kandırmadır. Emiru’l-Mûmin’in Ömer bin Hattab (radıyallahu anhu) çocuğu olmayan bir erkek evlenmek istediğinde ona şöyle demiştir: “Ona kısır olduğunu söyle. O tercih etsin.”
Dolayısıyla diğer eşin nefretine sebeb olacak ve evliliğin maksadı olan karşılıklı merhamet ve sevgiye mâni olacak olan her türlü kusur nikâhın fesh ettirme seçeneğini var eder. Doğru kıyas bunu gerektirir. Sahabenin ve selefin fetvalarını inceleyenler onların nikâhın reddedilmesini belirli kusurlarla sınırlamadıklarını görürler.”
(İbn Kayyim el Cevziyye, Zadu’l-Mead, 5/166)



******

SORU : 2
ebru_li_82;199449' Alıntı:
Hocam peki evlenmeden önce sorduysa ve kız bunu çok büyük bir hata olduğunu ve kandırıldığını evleneceği kişiye vicdanı rahat etmediği için anlattıysa durum ne olur ?

Kısacası hocam 2 kişi birbirini çok seviyor. Kız bir hata yapmış eski erkek arkadaşı tarafından kandırılmış normal ilişkiye girmesini istemiş eski erkek arkadaşı, kızda bunu yapmak istememiş ve kavga etmişler. Kızın yaşıda daha 18, çocuğu sevmediği halde Çocuk evleneceğiz zaten diyerek kızı kandırmış fakat en sonunda kız istemeyerek de olsa arkadan ilişkiye rıza göstermiş. Olay olduğu andan itibaren aylar boyunca psikolojisi bozulmuş. Çok büyük acılar çekmiş.
ve karşısına kendisinin çok sevdiği onuda çok seven biri çıkmış ve gerçek boyutta iki tarafta evlilik düşünürken, bir gün konu açıldığında kız önce susmuş daha sonra erkek arkadaşı yüz ifadesine bakıp bir daha ısrar edince, kızda aylarca vicdan azabı çektiğinden bunu söylemesi gerektiğini ve rahatlaması gerektiğini düşünüp, ağlayarak yaptığı hatayı itiraf ederse.

Bu durumda ne olur ?

Evlilik olsa bile ileride sorun olmaması için ne yapılmalıdır. Bununla ilgili yardımcı olabileceğiniz bir şeyler var mı ?

(Bir sitede bu konu anlatılıyordu ve herkes yorumlar yapıyordu. Bende etkilendim ve islami olarak danışayım dedim)
Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin.
Selametle

Çözüldü - Bekarken Zina Yaptığını Kocasından Gizleyen Kadının Durumu



Allah Teâlâ hem zinayı, hem de ters ilişkiyi fuhuş sayarak yasaklamıştır. Bir âyet şöyledir:

Lut’u da elçi gönderdik; kavmine şöyle demişti: “Sizden önce kimsenin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz? Siz kadınlara değil, şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Aslında siz aşırılık eden bir toplumsunuz.” (A'raf 80-81)

“Zinaya yaklaşmayın, çünkü o bir fuhuş ve kötü bir yoldur.” (İsra 32)

Allah (c.c.), “zina etmeyin” değil “zinaya yaklaşmayın” diye emir vermiştir. Yaklaşmamak için aralarında nikâh olmayan bir kadınla erkeğin birbirinden uzak durması gerekir.

Bir kimsenin kendi eşiyle ters ilişkisi haramdır. Nikâhında olmayan bir kadınla ters ilişkiye girmekle de iki türlü haram işlemiş olur. Ayrıca “zinaya yaklaşmayın” emrini de çiğnemiş olur.

Aynı tarz (yukarıdaki hatayı-suçu işlediğinden) sebeblerden dolayı İslam devletinde yaşamadığımızdan bu tür haramları işleyenlere karşılığı olan hadleri tatbik edemiyoruz. Bununla birlikte zina fiilini, bekar iken işlediğinden, suçu ölüm değil 100 sopadır.

fakat bu cûrumun geçmişte işlenmesi , tevbe edilmesi , İslam devletinin olmaması, şahidlerin olmaması vb etkenler sebebiyle karşılığı verilememiştir.
Bu bayan, durumundan dolayı pişman olup samimice Allah'a (c.c.) her zaman dua edib tevbede bulunmalıdır. Ancak tevbe edildiğinde ve artık düzgün davranışlar gösterildiğinde Allah bu cezayı afvedebilir.

"Allah kendisine eş koşulmasını bağışlamaz, kendisine eş koşma dışındaki suçlan diledikleri hakkında bağışlar." (Nisa, 116)

Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim , 8)
Onlar Allah ile birlikte başka ilaha dua etmezler. Haksız yere, Allah’ın haram kıldığı kimseyi öldürmezler ve zina da etmezler. Kim bunları yaparsa cezaya çarpılır. Ona kıyamet gününde kat kat azab verilir ve o azabın içinde alçaltılmış şekilde ebedî bırakılırlar.” (Furkân, 68)

Bir önceki sorudaki bayanın durumu gibi, eşine söylemeden evlenmemiş, yıllar geçip, çoluk çocuğu olmamıştır.

Ne yapıp ne edip mutlaka evlenmeyi düşündüğü erkeğe (koca adayına) mutlaka yaşadığı hatayı açıkça söylemeli, tevbe ettiğini çok pişman olduğunu ve genç olduğunu, evlenme vaadinde bulunduğunu (ki, ilerde gerçekten evlenecek olsa bile, hatta nikahlı karı koca bile olsa ters ilişki haramdır-yasaktır-zinadır) ve nefsine uyduğunu anlatmalıdır.

Evlenecek erkek tüm olanları açıkça bilmesi zaruridir. Aksi taktirde birde evlenmeden önce zulum işlememiş, ilerde daha ağır şartlarda bir yuvanın dağılmasına sebeb olabilir.
Ehli namus, bâkir, dinin gereklerini, yerine getiren bir musluman, muvahhid erkeğin bu fiili işlemiş bir bayan ile evlenmesi uygun olmaz; zaten böyle biri ile de evlenmeyi isteyeceğini ummuyorum.
Tüm yaşananları bilerek kabul eden birisinin çıkması da mümkündür. Bu durumda bu nikahın durumunu incelersek;



"Zina eden erkek, zina eden veya muşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya muşrik olan erkek evlenebilir. Bu, muminlere haram kılınmıştır." (Nur 3)

Selef alimleri bu meselede ihtilaf ederek iki görüşe ayrılmışlardır:
1. Görüş: Zina eden bir kadınla evlenmek haramdır.
Bu görüş Ali, Bera bin Azib (r.anh), Ayşe ve İbni Mes'ud (r.anh)'dan naklolunmuştur.
1. Görüşün delilleri:
Zina eden bir kadınla evlenmenin haram olduğuna hükmedenler. «Zina eden erkek, zina eden veya muşrik olan bir kadından başkasını nikahlamaz. Zina edan kadını da zina eden veya müşrik olan bir erkekten başkası nikahlamaz.» (Nur: 3) âyetinin zahirini delil almışlardır.
Bu görüşteki alimlere göre âyetin zahiri her ne kadar hüküm değil, haber manası taşıyorsa da âyetin sonundaki. «Bu (surette evlenmek) muminler üzerine haram kılınmıştır.» ifadesi kesin hüküm ifade ettiğinden baş taraftaki haber anlamı taşıyan cümle de kesin bir hüküm ifade etmektedir.
Bu görüşün bir başka delili de Ali'den (r.anh) rivayet edilen şu sözdür: «Bir erkek zina ettiği zaman onunla karısının ayrılması gerekir. Bir kadın zina ederse yine onunla kocasını ayırmak gerekir.»
Bu görüşün delillerinden biri de, Mersed bin Ebi Mersed'in cahiliye döneminde dostu olan fahişe bir kadınla evlenmek için izin istemesi üzerine Rasulullah (s.a.v.)'in bu âyet nazil olana kadar cevab vermemesi, âyetin nuzulunden sonra ise, «Inak'la evlenme.» buyurmasıdır.

2. Görüş: Zina eden bir kadınla evlenmek caizdir.
Bu görüş de Ebubekir, Ömer ve ibni Abbas (r.anhum)'dan nakledilmiştir. Cumhurun görüşü de budur. Dört mezhebin fakihleri de bu görüşle hükmetmişlerdir.
2. Görüşün delilleri:
Zina eden bir kadınla evlenmenin caiz olduğuna hükmedenler aşağıdaki delillere istinad etmektedirler:
1- Ayşe'den rivayet edilen. «Bir erkeğin zina ettiği kadınla evlenib evlenemeyeceği soruldu. Rasulullah (s.a.v.),
«Evet, başlangıcı zina idi ama sonu nikahtır. Haram helali haram kılmaz.» buyurdu.» (Taberi ve DâraKutni) hadisi.
2- İbni Ömer (r.anhuma)'den rivayet edilir: «Ebubekir (r.anh), mescidde otururken yanına bitkinlik ve heyecandan ne konuştuğu anlaşılmayan bir adam geldi. Ebubekir, Ömer'e. (r.anhum) «Bu adamla ilgilen. Birşey için gelmiş fakat ben ne konuştuğunu anlamıyorum.» dedi.
Ömer adama sordu. Adam, «Bana bir misafir gelmişti, kadınla zina ettim.» dedi.
Ebubekir onları, zina haddi uyguladıktan sonra evlendirmiş ve bir sene sürgüne göndermiştir.» (İbnu'l-Arabi. Ahkâmu'l-Kur'an , C. 3. S. 319)
3- İbni Abbas (r.anhuma)'dan şöyle rivayet edilir: İbni Abbas (r.anhuma)'ya «Zina eden bir erkekle kadın evlenebilirler mi?» diye soruldu.
«Başlangıcı zina ise sonu nikahtır. Bunun örneği şudur: Adamın biri bir bahçeden meyve çalar. Sonra bahçe sahibine giderek aynı meyveden parası ile satın alır. Çalarak yediği haram, satın aldığı helaldir.» cevabını verdi.
Bu görüş sahiplerine göre. «Zina eden erkek, zina eden veya muşrik olan bir kadından başkasını nikahlamaz...» âyeti umumi bir vakıayı ifade eder. Yani fısk ve zinayı adet edinmiş bir kimse hiçbir zaman mumin ve saliha bir kadınla evlenmek istemez. Ancak kendi meşreb ve ahlakında olan veya muşrik bir kadınla evlenmek ister. Zina eden bir kadınla da mumin ve salih bir erkek değil, ancak onun gibi zina eden bir erkek evlenmek ister.
Bazı alimlere göre bu âyetin hükmü, «içinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakirlerse Allah onları (evlenmeleri sayesinde) fadl(ı kerem)iyle zengin yapar.» (Nur: 32) âyetiyle neshedilmiştir.

İffetli bir mumin için zina eden bir kadınla evlenmek nasıl uygun değilse, iffetli bir kadının da zani ve fasık bir erkekle evlenmesi öyle uygun değildir.
(Muhammed Ali Sabuni, Ahkâm Tefsiri)

İLGİLİ KONU :


Murtedin Tevbesinin Hükmü ve Geçmişe Dönük Haddin Tatbiki
İlmi Konu - Murtedin Tevbesinin Hükmü ve Geçmişe Dönük Haddin Tatbiki (Soruya Cevab)

GÜNAHTAN TEVBENİN ŞARTLARI
İlmi Konu - Günahtan Tevbenin Şartları (Soruya Cevab)

Evli İken Eşini Aldatan Kadının Hükmü ve Nikahın Durumu
İlmi Konu - Evli İken Zina Eden Kadının Hükmü ve Nikahın Durumu
 
cennet kuşu Çevrimdışı

cennet kuşu

Üye
İslam-TR Üyesi
Yahu elbette böyle bir ahlaksızlığı yapmış bir zani evlenmeden önce her şeyi anlatmak zorundadır.....Karşıdaki erkek onun temiz ve namuslu olarak biliyor ve bu yüzden onunla evleniyor....Böyle olmadığını bilse elbette büyük ihtimalle onunla evlenmiyecek....Bu düpedüz bir aldatmadır,kandırmadır.....Zaten Kuranda da bu konuda çok açık kesin bir ayette var...''Temiz kadınlar temiz erkeklere temiz erkekler temiz kadınlara layıktır bedenen pis kadınlar bedenen pis erkeklere bedenen pis erkeklerde bedenen pis kadınlara layıktır'' Buradanda anlaşıldığı üzere zina etmiş bir kadın ancak zina etmiş bir erkekle evlenebilir.....Yoksa evlilikleri batıl bile olabilir....Bir kere bu ahlakende vicdanende ve mantıkende doğru değil....Çok çok yanlış....neyse....Ben burada kimseyi kötüleme niyetimde yok herkes günah işliyebilir ...sonradan nasuh tövbesi ederse o günahı hiç işlememiş gibi olur.....


Ben bu soruyu soran hanımefendi bacıma(ve o durumda olan diğerlerine) şu tavsiyede bulunacam......Bunun dinen izahıda budur......ayette ''zina eden kadın ancak zina eden bir erkekle evlenebilir'' denmiş...yani evet siz zina etmişsiniz ama evlendiğiniz erkeğinde daha önceden zina ettiğini öğrenir ve bilirseniz ortada hiçbir sorun kalmaz.....inşaallahda böyledir kardeşim.....ona hiçbir şey söylemenize de gerek kalmaz.....Çünkü aynı hatayı o da yapmıştır....yani bu konuda eşler arasında denklik aranır.....Eğer bunu bilmiyorsanız öğrenmek o kadar zor olmasa gerek.....Fakat sizinle evlenmeden bedenen hep temiz yaşamış hiç zina etmemişse burada büyük bir sorun var demektir....Böyle bir durumda yapılacak tek şey vardır.....Belki durumu anlatmassınız çünkü bu pekçok açıdan zararlı olabilir.....Belki size zarar verebilir ...belki kendine zarar verebilir...belki çocuğa zarar verebilir....ve bunun duyulması da aileler ve çevreniz açısından hiç iyi olmaz.....ve eşinizde sizde ve çocuğunuzda manevi olarakta büyük çöküntüye sebep verebilir...özellikle kocanızda......bu yüzden tövbe etmiş bir müslüman bayan olarak sizin yapmanız gereken tek şey (eğer kocanız evleneen dek bedenen temiz yaşamış biriyse) kocanızdan en kısa zamanda hiçbir şey söylemeden boşanmanızdır.....böylece açıklamak zorunda da kalmassınız.....Başka yapacak bir şey yok....zaten bu şekil evlilikte dinen uygun sayılmaz...çünkü beden temizliği açısından denklik yok......Neyse Allah selamet versin derim bacım size....Allah tövbenizi kabul etsin..inşallah....

Yukarıda ise bilip bilinmeden cevap verilmiş.....doğrusu budur bacım....bir denmişki evlilikte yalan olabilirmiş....Ya öyle şey mi olur hem daha evlenilmeden yalan söylenmiş ve evlenilse bile zina edildiği taktirde zinayı saklamakta çok büyük günahtır.Bu daha kadının evlenmden kocasını aldatması anlamına gelir..evlendikten sonra aldatmasından kat kat daha büyük bir günahtır ve sorumluluktur......Bu ancak erkeğin sizin yaptıklarınızı bilip kabul edip evlenmesiyle caiz olabilir...Yoksa bunu kesinlikle kabul etmiyeceğini bildiğiniz bir erkekle onu kandırarak evlenmeniz elbette büyük mesuliyeti doğurur.....Hemde böyle namusla ilgili bir hususta...namus bir müslüman için çok çok önemli bir husutur.....Burada kesinlikle denklik aranır....Dinimizde malda bile denklik aranıyor....namus gibi bir konuda öncelikle kesinkes denklik aranır...evet tövbe edilmiş olabilir Allah katında temize çıkılmışta olabilir...Allah affetmişte olabilir ama bu ilişki kesinlikle evlenilecek erkeğe evlenmeden önce anlatılamlıdır....Bunu salih her müslüman bilmek ister..evleneceği kızın her bakımdan temiz olup olmadığını bilmeyi.....bilmek istemiyen yoktur...Fakat kendiside bu işi yapıyorsa o zaman ona anlatılmıyabilir ama yinede anlatmak en iyisidir....
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
töbee o nası bi düşüncedir arkadaş yaa. açıklamasını yapmış yukarıda kardeş. neden zorluyosun ki kendini
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Yahu elbette böyle bir ahlaksızlığı yapmış bir zani evlenmeden önce her şeyi anlatmak zorundadır.....Karşıdaki erkek onun temiz ve namuslu olarak biliyor ve bu yüzden onunla evleniyor....Böyle olmadığını bilse elbette büyük ihtimalle onunla evlenmiyecek....Bu düpedüz bir aldatmadır,kandırmadır.....Zaten Kuranda da bu konuda çok açık kesin bir ayette var...''Temiz kadınlar temiz erkeklere temiz erkekler temiz kadınlara layıktır bedenen pis kadınlar bedenen pis erkeklere bedenen pis erkeklerde bedenen pis kadınlara layıktır'' Buradanda anlaşıldığı üzere zina etmiş bir kadın ancak zina etmiş bir erkekle evlenebilir.....Yoksa evlilikleri batıl bile olabilir....Bir kere bu ahlakende vicdanende ve mantıkende doğru değil....Çok çok yanlış....neyse....Ben burada kimseyi kötüleme niyetimde yok herkes günah işliyebilir ...sonradan nasuh tövbesi ederse o günahı hiç işlememiş gibi olur.....


Ben bu soruyu soran hanımefendi bacıma(ve o durumda olan diğerlerine) şu tavsiyede bulunacam......Bunun dinen izahıda budur......ayette ''zina eden kadın ancak zina eden bir erkekle evlenebilir'' denmiş...yani evet siz zina etmişsiniz ama evlendiğiniz erkeğinde daha önceden zina ettiğini öğrenir ve bilirseniz ortada hiçbir sorun kalmaz.....inşaallahda böyledir kardeşim.....ona hiçbir şey söylemenize de gerek kalmaz.....Çünkü aynı hatayı o da yapmıştır....yani bu konuda eşler arasında denklik aranır.....Eğer bunu bilmiyorsanız öğrenmek o kadar zor olmasa gerek.....Fakat sizinle evlenmeden bedenen hep temiz yaşamış hiç zina etmemişse burada büyük bir sorun var demektir....Böyle bir durumda yapılacak tek şey vardır.....Belki durumu anlatmassınız çünkü bu pekçok açıdan zararlı olabilir.....Belki size zarar verebilir ...belki kendine zarar verebilir...belki çocuğa zarar verebilir....ve bunun duyulması da aileler ve çevreniz açısından hiç iyi olmaz.....ve eşinizde sizde ve çocuğunuzda manevi olarakta büyük çöküntüye sebep verebilir...özellikle kocanızda......bu yüzden tövbe etmiş bir müslüman bayan olarak sizin yapmanız gereken tek şey (eğer kocanız evleneen dek bedenen temiz yaşamış biriyse) kocanızdan en kısa zamanda hiçbir şey söylemeden boşanmanızdır.....böylece açıklamak zorunda da kalmassınız.....Başka yapacak bir şey yok....zaten bu şekil evlilikte dinen uygun sayılmaz...çünkü beden temizliği açısından denklik yok......Neyse Allah selamet versin derim bacım size....Allah tövbenizi kabul etsin..inşallah....

Yukarıda ise bilip bilinmeden cevap verilmiş.....doğrusu budur bacım....bir denmişki evlilikte yalan olabilirmiş....Ya öyle şey mi olur hem daha evlenilmeden yalan söylenmiş ve evlenilse bile zina edildiği taktirde zinayı saklamakta çok büyük günahtır.Bu daha kadının evlenmden kocasını aldatması anlamına gelir..evlendikten sonra aldatmasından kat kat daha büyük bir günahtır ve sorumluluktur......Bu ancak erkeğin sizin yaptıklarınızı bilip kabul edip evlenmesiyle caiz olabilir...Yoksa bunu kesinlikle kabul etmiyeceğini bildiğiniz bir erkekle onu kandırarak evlenmeniz elbette büyük mesuliyeti doğurur.....Hemde böyle namusla ilgili bir hususta...namus bir müslüman için çok çok önemli bir husutur.....Burada kesinlikle denklik aranır....Dinimizde malda bile denklik aranıyor....namus gibi bir konuda öncelikle kesinkes denklik aranır...evet tövbe edilmiş olabilir Allah katında temize çıkılmışta olabilir...Allah affetmişte olabilir ama bu ilişki kesinlikle evlenilecek erkeğe evlenmeden önce anlatılamlıdır....Bunu salih her müslüman bilmek ister..evleneceği kızın her bakımdan temiz olup olmadığını bilmeyi.....bilmek istemiyen yoktur...Fakat kendiside bu işi yapıyorsa o zaman ona anlatılmıyabilir ama yinede anlatmak en iyisidir....



senin yaşında olup kafir olup ve o anda müsliman olan kişi senden daha temizmidir değilmidir cevab ver ve nur suresi 32 yi izah et ama evvela soruya cevab ver......
 
cennet kuşu Çevrimdışı

cennet kuşu

Üye
İslam-TR Üyesi
töbee o nası bi düşüncedir arkadaş yaa. açıklamasını yapmış yukarıda kardeş. neden zorluyosun ki kendini

Niye tövbe ettin??? anlamadım...Bir insanı hele kocanız olacak birine namusunuz hakkında yalan söyleyip onu aldatmanız ne kadar doğru sizce???Eğer erkek bu durumu kabul ederse zaten sorun yok.....Fakat dini bütün hiçbir temiz kalmış yani zina etmemiş bir müslüman böyle bir durumu asla ve asla kabul etmez.....Bırak dini bütünü normal zina etmiş bir erkek bile bunu kabul etmiyebilir.....Evleneceğiniz erkeğe her ikinizide çok yakından ilgilendiren bir durumu gizlemesi asla ve asla uygun değildir...Bu daha evlenmeden kocanızı aldatmak demektir.....Bu duruma siz düşseydiniz tavrınız ne olurdu acaba merak ediyorum doğrusu.......
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
ben miyim dinde hüccet. ben ne yaparsam öyle mi yapsın millet. garip garip konusma kardeşim. tek ayet yazmısın bi sayfa kendi yorumun. keşke o tek ayeti de anlamış olsaydın. konu kitleyip milletin sesini keser gibi davranmasını sevmem. üstte bak açıklaması yapılmış . lütfen başka yere çekme. nefsinle hareket etme. sürekli laf yetiştirme durumuna da geçme ki araya nefs girmesin. yukarda yazılı sende yazmıssın iyi güzel. uzatmanın anlamı yok tmm
 
cennet kuşu Çevrimdışı

cennet kuşu

Üye
İslam-TR Üyesi
senin yaşında olup kafir olup ve o anda müsliman olan kişi senden daha temizmidir değilmidir cevab ver ve nur suresi 32 yi izah et ama evvela soruya cevab ver......

Daha temiz olabilir ama daha üstün olamaz......Ben belki o yaşıma kadar yaptığım ibadetler ve ilmi mali ve bedeni cihadlar beni ondan üstün yapabilir ....büyük ihtimalle....zaten dinimizde önemli olan günah işlemek değil....o günahtan tövbe edip düzelebilmek....ben günah işlemiş olabilirm ama yaptığım ibadetler ve hayırlı işlerim de var....önemli olanda bu değil mi???Meleklerde günahsız...öyleyse bizden dahamı üstünler???Hayır üstünlük çok ya da az günah işlemekte değil.....günahlardan tövbe edip ehli sünnet yolunda hayırlı ve güzel işler yapmaktır......ASıl üstünlük burada.....

Nur 32 nin neyini izah edeyim ...herşey apaçık ortada....vasat değil minimum akla sahip olan o ayetleri anlar.....Fakat Allahın birliğine bile olmadık teviller yapanlar o ayetede olmadık saçam sapan teviller yapabilir tabii.....
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
cennet kuşu buraya motomot ayetleri alıp okumussun, ve unutma ki buraya gelen kişinin bu yazını okuduktan sonra psikolojisi ne durumda olacak.

Şimdi çıkmam gerek, soruyu soran ve konuya bakanların yanlış anlamaması üzerine, bu kişiye yanıt yazılmak üzere konu geçici kilitlenmiştir.

Lütfen ehil olmayanlar bu konuya yorum eklemesin.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cennet kuşu kardeşim; sana mahkeme bırakılsa sen iki tarafı birbirine düşürür, cinayet işlemesine sebeb olursun. Biraz sabır ya, bir soruyu oku anlamak istediğin gibi neden anlııyorsun? Şimdi soruyu bir daha okuyalım:

Selamun Aleykum Kardeşlerim,
Geçen gün birisi bana şöyle bir mesele hakkında sordu: " Benim çok yakın bir akrabam ( bayan ) evlenmeden önce bir hata yapmış ( evlilik öncesi zina etmiş ). Daha sonra tevbe etmiş ve onu çok ama çok seven bir erkekle evlenmiş. Tabi daha önce zina ettiğini eşinden saklamış, ardından çocukları olmuş ama kadın sürekli vicdan azabı çekiyormuş." Beni bu derece seven eşime ihanet ediyorum daha önce yaptığım bu hatayı ondan gizliyorum; ama eğer söylersem ya beni bırakır da çocuğumu elimdem alsa" diye de sürekli vicdan azabı çekiyor ve tereddütte kalıyor. Şeytanın vesveseleri olsa gerek sürekli bir huzursuzluk içinde bu kadın. Şimdi bu kadına neyi tavsiye ediyorsunuz değerli kardeşlerim. Sizce eşine anlatsın mı ya da bu vicdan azabından kurtulması için ne yapması lazım. Siz değerli kardeşlerimin cevaplarını bekliyorum.


Altı çizgillendirdiğim yeri tekrar tekrar oku ki ; çoluk çocuk sahibi birine, bekar çocuksuz biri gibi cevap yazma!
Sen elinden geldiğince soru cevap bölümünü oku, yazma. Sana bir hata , yanlışlık gelirse tekrear tekrar okuyarak doğruyu anlamaya çalış. iyice okuyup anlamadan , anladığın halde verdiğimiz cevapla uçurum bir anlayış olmuş ise; sakın ortalığı karıştırmadan önce site yetkililerine "ben böyle anlıyorum , soru veya cevapta bir tuhaflık mı var?" diye sormadan suyun kaldırma kuvvetini bulan arşimet gibi sokağa fırlamayasın.
 
Son düzenleme:
muvahhide sehidan Çevrimdışı

muvahhide sehidan

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
De ki: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır.” (Zümer, 39/53)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
sonradan nasuh tövbesi ederse o günahı hiç işlememiş gibi olur.....


hem soruyon hemde cevap veriyorsun anlamadım...

Geçmiş, geçmişte kaldı dediğin gibi nesuh tövbe etmişse RABBİM o günahı ona hayra çevirmiştir.

Abdulmuizz akhi gereken cevabı vermiş RABBİM ilmini arttırsın amin

Müslüman Bacım içinde yapmış olduğu hatadan dolayı RABBİMden bağışlanmasını temenni ediyorum nitekim yapmış olduğu hatadan dolayı vicdan
azabı çekmeseydi samimiyetine güvenmezdim...
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Fetva ehli bir kişiye sormaya ne dersiniz ? Bu pekte zor olmasa gerekir..

ben senin en güvendiğn kişi ile alakalı kafana zokayı vereyim sende git ehline sor HA!!!! BELKİ ÇIKARTIRSIN O ZOKAYI NE DERSİN ?

YAPILABİECEK EN GÜZEL DAAVRANIŞ B,ÇİMİ YUKARIDA YAZILMIŞ ....
 
cennet kuşu Çevrimdışı

cennet kuşu

Üye
İslam-TR Üyesi
ben senin en güvendiğn kişi ile alakalı kafana zokayı vereyim sende git ehline sor HA!!!! BELKİ ÇIKARTIRSIN O ZOKAYI NE DERSİN ?

YAPILABİECEK EN GÜZEL DAAVRANIŞ B,ÇİMİ YUKARIDA YAZILMIŞ ....

Kimseyi kandırarak,yanıltarak,aldatarak yuva kurulamaz...bu hiç doğru değil.....Hiçbir müslüman, bırak müslümanı, hiçbir erkek daha önce gayrı meşru ilişki kurmuş bir kadınla hayatını birleştirmek istemez......Çünkü bir müslüman hanımefendi bilir ki namus ve iffet kavramları öyle içi boş değerler değil.....Bunları evleneen dek canı gibi imanı gibi korumaya çalışır...kesinlikle kirletmez....korur....Ve evleneceği erkekle maddi manevi her türlü pislikten arınmış tertemiz bir başlangıç yapar....Böylelikle mutlu saadetli bir yuva kurulmuş olur....Siz burda kadını koruyacam diye erkeğe zulmediyorsunuz....Kadına haksızyere hak verecem diye erkeğin en doğal hakkını elinden alıyor ve ona zulm ediyorsunuz......Ve erkeğin hakkını arayanlara ise ters davranıyorsunuz.....Evlilik yalanlar ve aldatmacalar üzerine değil;doğrular ve iffet üzere kurulur......Eğer kadın tövbe ederse elbette hiç günah işlememiş gibi olur kirlenmiş vücududa ahirette tertemiz vücutlar verilerek temizlenir.....Önemli olan kirliliği vücuttan ruh ve kalbe bulaştırmamaktır....Hanımefendi bulaştırmamış sanırım......zaten önemli olan bu.....Fakat bilinmelidir ki eğer yapacağınız işlerde başkalarıda doğrudan veya dolaylı etkileniyorsa bunun vebali büyüktür......Bunu savunmanın ne anlamı var???Buraya bakıp da ne de olsa birşeycik olmuyormuş....diyipte gayrı meşru ilişki yaşayacakalrın sorumlusu olmak mı istiyorsunuz????Yani evlilik öncesi ilişki evliliğe zararı yokmuş diyipte zina yapacakların sorumluluğunu almak mı istiyorsunuz???Burada bizler doğruyu yazmak zorundayız.....Çünkü her kafadan insanın gelipte okuduğu bir yer burası...İnsanları ve genç kızları..yanlış bilgilendirmek çok yanlışlara sebebiyet verebilir.....Bunun mesuliyetide büyük olur....En son olarak bir bayan daha önce bir ilişki yaşamışsa o konuda kendine denk olabilecek bir erkekle evlenmesi uygun olur......Hayatını tertemiz yaşamış zinaya hiç bulaşmamış bir oğlanla böyle bir bayanın evlenmesi hiç uygun olmaz....Hayatı boyunca o anı beklemiş, hayatını tertemiz yaşayıp kendini tertemiz olarak evliliğe ve eşine adamış ve karşındakide bir melek bir huri gibi tertemiz bilen ve onunla hayatını herşeyiyle birleştirmek istiyen bir insana yapılacak en büyük zulüm onun iyi bniyetini suistimal etmek ve onu daha evlenmeden aldatmaktır.....Biraz vicdanla bakarsanız meseleye bana hak vermiyecek hiç kimse yoktur......Tartışmak için değil sadece yaşanan bazı acı tecrübeleri dile getirmek ve herkesi aydınlatmak istedim....Hepsi o kadar...selametle.....
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Kimseyi kandırarak,yanıltarak,aldatarak yuva kurulamaz...bu hiç doğru değil.....Hiçbir müslüman, bırak müslümanı, hiçbir erkek daha önce gayrı meşru ilişki kurmuş bir kadınla hayatını birleştirmek istemez......Çünkü bir müslüman hanımefendi bilir ki namus ve iffet kavramları öyle içi boş değerler değil.....Bunları evleneen dek canı gibi imanı gibi korumaya çalışır...kesinlikle kirletmez....korur....Ve evleneceği erkekle maddi manevi her türlü pislikten arınmış tertemiz bir başlangıç yapar....Böylelikle mutlu saadetli bir yuva kurulmuş olur....Siz burda kadını koruyacam diye erkeğe zulmediyorsunuz....Kadına haksızyere hak verecem diye erkeğin en doğal hakkını elinden alıyor ve ona zulm ediyorsunuz......Ve erkeğin hakkını arayanlara ise ters davranıyorsunuz.....Evlilik yalanlar ve aldatmacalar üzerine değil;doğrular ve iffet üzere kurulur......Eğer kadın tövbe ederse elbette hiç günah işlememiş gibi olur kirlenmiş vücududa ahirette tertemiz vücutlar verilerek temizlenir.....Önemli olan kirliliği vücuttan ruh ve kalbe bulaştırmamaktır....Hanımefendi bulaştırmamış sanırım......zaten önemli olan bu.....Fakat bilinmelidir ki eğer yapacağınız işlerde başkalarıda doğrudan veya dolaylı etkileniyorsa bunun vebali büyüktür......Bunu savunmanın ne anlamı var???Buraya bakıp da ne de olsa birşeycik olmuyormuş....diyipte gayrı meşru ilişki yaşayacakalrın sorumlusu olmak mı istiyorsunuz????Yani evlilik öncesi ilişki evliliğe zararı yokmuş diyipte zina yapacakların sorumluluğunu almak mı istiyorsunuz???Burada bizler doğruyu yazmak zorundayız.....Çünkü her kafadan insanın gelipte okuduğu bir yer burası...İnsanları ve genç kızları..yanlış bilgilendirmek çok yanlışlara sebebiyet verebilir.....Bunun mesuliyetide büyük olur....En son olarak bir bayan daha önce bir ilişki yaşamışsa o konuda kendine denk olabilecek bir erkekle evlenmesi uygun olur......Hayatını tertemiz yaşamış zinaya hiç bulaşmamış bir oğlanla böyle bir bayanın evlenmesi hiç uygun olmaz....Hayatı boyunca o anı beklemiş, hayatını tertemiz yaşayıp kendini tertemiz olarak evliliğe ve eşine adamış ve karşındakide bir melek bir huri gibi tertemiz bilen ve onunla hayatını herşeyiyle birleştirmek istiyen bir insana yapılacak en büyük zulüm onun iyi bniyetini suistimal etmek ve onu daha evlenmeden aldatmaktır.....Biraz vicdanla bakarsanız meseleye bana hak vermiyecek hiç kimse yoktur......Tartışmak için değil sadece yaşanan bazı acı tecrübeleri dile getirmek ve herkesi aydınlatmak istedim....Hepsi o kadar...selametle.....

gerçek tevbe yi yapabilmiş mümin yada mümine ALLAH celle celauhu katında pırıl pırıl ve tertemizdir ve senin şaçmalıkların eğer doğru olsa idi


1- TEBLİĞ DENEN OLAY HİÇ GEREKMEZDİ ÖYLE YA TERTEMİZ İNSANA TEBLİĞ NE GEREK DEGİLMİ
2- CİHADA DA GEREK KALMAZDI CİHAT YAPIP NE YAPACAKSIN NASIL OLSA KARŞI TARAF GÜNAHKAR PİS DÜZELMESEDE OLUR .

MUHACİR İLE ENSAR DA YAŞANAN OLAYLARI BİR BİR ADIN GİBİ OKU BELKİ ORADA ARADIĞINI BULURSUN SELAMETLE.....
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Buraya bir müddet hiç bir kimse şu an yazı yazmasın. Ta ki Cennet kuşu sadece gelsin yazsın sorularıma cevap versin.


Şimdi cennet kuşu şu hatalı okuduğun soruya , kendince nefsi yorumlar yapman uygun mu ?
Sen deha bu forumda kaç mesajın var ki bu bölümü karıştırıyorsun?

Daha önce sana yazdığım yazıyı bir oku ve açıklamanı bize sun.

**********************

Cennet kuşu kardeşim; sana mahkeme bırakılsa sen iki tarafı birbirine düşürür, cinayet işlemesine sebeb olursun. Biraz sabır ya, bir soruyu oku anlamak istediğin gibi neden anlııyorsun? Şimdi soruyu bir daha okuyalım:


Selamun Aleykum Kardeşlerim,

Geçen gün birisi bana şöyle bir mesele hakkında sordu: " Benim çok yakın bir akrabam ( bayan ) evlenmeden önce bir hata yapmış ( evlilik öncesi zina etmiş ). Daha sonra tevbe etmiş ve onu çok ama çok seven bir erkekle evlenmiş. Tabi daha önce zina ettiğini eşinden saklamış, ardından çocukları olmuş ama kadın sürekli vicdan azabı çekiyormuş." Beni bu derece seven eşime ihanet ediyorum daha önce yaptığım bu hatayı ondan gizliyorum; ama eğer söylersem ya beni bırakır da çocuğumu elimdem alsa" diye de sürekli vicdan azabı çekiyor ve tereddütte kalıyor. Şeytanın vesveseleri olsa gerek sürekli bir huzursuzluk içinde bu kadın. Şimdi bu kadına neyi tavsiye ediyorsunuz değerli kardeşlerim. Sizce eşine anlatsın mı ya da bu vicdan azabından kurtulması için ne yapması lazım. Siz değerli kardeşlerimin cevaplarını bekliyorum
.


Altı çizgillendirdiğim yeri tekrar tekrar oku ki ; çoluk çocuk sahibi birine, bekar çocuksuz biri gibi cevap yazma!
Sen elinden geldiğince soru cevap bölümünü oku, yazma. Sana bir hata , yanlışlık gelirse tekrear tekrar okuyarak doğruyu anlamaya çalış. iyice okuyup anlamadan , anladığın halde verdiğimiz cevapla uçurum bir anlayış olmuş ise; sakın ortalığı karıştırmadan önce site yetkililerine "ben böyle anlıyorum , soru veya cevabda bir tuhaflık mı var?" diye sormadan suyun kaldırma kuvvetini bulan arşimet gibi sokağa fırlamayasın.
 
Son düzenleme:
F Çevrimdışı

furkan89

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selamın Aleyküm google da bir şey arıyordum ve bu konuyu buldum bende bir şeyler söylemek istiyorum konu hakkında. Diğer bir sitede bazı kimseler ile atışmamız oldu bu konuda bende diğer müslümanların görüşü ne diye geziniyordum iyi oldu.

Öncelikle sorunun en başında ki mesaj ile ilgili olarak yorum yapamıyorum çünkü baştan yanlış! Nasıl ki "okullarda zinayı nasıl engelleyebiliriz artık" diye bir soru gelse, buna otomatik olarak her müslümanın; Kardeşim kız erkek aynı okula gönderirsen tabi ki zina kaçınılmaz olur engelleyemezsin gibi bir cevap vermesine benziyor. O ablama cevabım sen hatayı baştan yapmıştın hatan "zina etmek değil" hatan kocana baştan söylememek! Yaşa bununla ölene kadar... Artık yuvanı yıkmamak için devam ettireceksin.

Gelelim asıl meseleye yani bu sorudan bağımsız asıl meseleye. Zina etmiş birinin bir diğer kişiyle evlenmesi DAHA doğrusu "zina etmiş bir hanımın" "zina etmemiş bir erkekle evlenmesi". Bu tırnak içine almam bayanların, peki ya erkek zina etmişse dememeleri içindir. Çünkü erkek zina etse de bayan için problem olmayabiliyor (olmaz değil olmayabilir), sonuçta erkek ikinci üçüncü hanımı alabilir, hanım derki bu durumda ben kıskanıyorum seni. İşte problem budur kıskançlık problem sen onunla ilişkiye girdin namusun gitti değildir. Kadında kıskançlık erkekte ise NAMUS öne çıkıyor. Bu yönden baktığımz da Cennet Kuşu kardeşimin dediklerinin altına imzamı atarım ve doğrusu da budur. Bunu diğer mekanda detaylıca yazdım hanımlara; Evet Allah sizi affeder, Allah bahane arıyor, ama ya Erkek. Çünkü bu içki içtim tövbe ettim bitti gitti gibi bir günah değil. Başkalarını da etkiliyor. Hemen karşı çıkanlara, olur mu canım ikisi de günah diyenlere cevabımda şudur ki; Hz. Vahşi efendimiz müslüman olmuştur, Alllah onu KABUL ETMİŞTİR, bunda hayır kabul etmemiştir diyecek bir babayiğit var mı? Yok! Ama hepinizin Malumunuz dur ki, Resulullah Efendimiz demiştir ki ; Bana fazla gözükme!!! Gözüme Amcam geliyor! İşte bu olayı bu açıklıyor. EVET Allah seni affetmiştir sen temizsin Allah katında ama ben sana nasıl dokunayım Allah bilir neler yaptın diğer erkekle yada erkekler ile. Bunu yaratılışı kaldırmayabilir bir çok MÜMİN erkeğin! Hatta mümin olmayanın bile kaldırmayabilir midesi. Ama mümin olmayan için şu vardır o da o işi yapmıştır ve kendini çok savunması yersizdir! Kim ki Allah'tan korkuyorsa ve kocasını ömür boyu aldatmak istemiyorsa EVLENMEDEN ÖNCE! kocası olacak kişiye gerçeği söylemelidir. O da anlayışla karşılar veyahut karşılamaz ve istemez (istemediği zaman kızı rencide etmeyerek ve kızın ailesinin haberi olmadan bu işi yapmalıdır mesela kızınız çok güzel ve ben çirkinim bundan dolayı kızınız beni istemedi hatta ve hatta bende evlenecek vasıflar yoktur ailem beni zorladı ve kızınızı üzmek istemiyorum demelidir Er kişiye bu yakışır!) Nitekim;


İmam-ı Azam -kuddise sırruh- bu açıklamayı ashabdaki şu hadiseye dayar :

bir kadın bir adamla saçlarının siyah olduğuna inanarak evlenmiş gün geçip boyası gidince Efendimiz-sallallahu aleyhi ve sellem- e gelir ve durumu nakleder cevaben :

o adam seni kandırmıştır boşamakta dilediğin gibisin. diyerek cevaz verir. Ve hanım kendisine yalan söyleyen kişiyi boşar.

İşte buradan anlaşılıyor ki aldatmamak lazım. "Aldatan bizden değildir" hadisi bunu kavramamızı sağlar. Peki ya çin işi sahte kızlık kanı kullananlar! Peki ya Kızlığını diktirip erkeği kandıranlar! Pişman olan böyle mi yapar. Allah cümle mümin erkekleri bu tarz kızlardan korusun! Doğru ol, dürüst ol, samimi ol. O zaman Allah karşına birini çıkartacaktır.

İş artık tövbe edeyim evleneyim boyutunu aşmıştır. İş artık normal İslami yaşantıyı aşmıştır. Erkeklerin telaşı bundandır. Fitne eve odana gözünün içine girmiştir. Sen ki Ey Müslüman baba! Kızını edeple yetiştirdin ve onu uzak bir ilde üniversiteye yolladın! Senin kalıbına...! Düşünmedin mi bu kızın nefsi var! İşte daha demin bu sitede bir diğer konuya mesaj yazdım. Kız utangaçmış, Allah'tan çok korkarmış, eline erkek eli değmemiş! Ama biriyle tanışmış üniversitede ilahiyat mı okuyormuş neymiş çocuk tam hatırlamıyorum, başta olmaz molmaz sonra peki! Zina etmiş ve şimdi pişmanmış MİŞ MİŞ MİŞ MIŞ MIŞ MIŞ. Allah'ım Ya Rabim siz ey müslümanlar zina etmeyen % 10 'u geçmez artık bu devirde. Bunların da % 2' si ancak kız! Diğeri Erkek. Sen ki yüreğin yanmıyor mu! Sen ki hiç üzülmüyor musun. Liselere üniversiteler kız tek başına.... ! Yahu ben mi gericiyim ben mi sapığım ben mi kötü düşünceliyim. İslam ahlakı nerede. Hani kadınların evden zaruret dışı çıkmamaları hani Osmanlı adabı. Lanet olsun bu devire ve Son bulsun bu ahir zaman!

Cennetkuşu kardeşim sana da bir çift lafım var. Metin ol! Allah'tan ümidini kesme. Zannetme ki istediğimiz gibi kızın soyu tükendi. Evet çok çok az kaldı eli erkek eline değmemiş ama var yoksa REsullulahın bir şanı var! Onun ümmetinin saliha kadınları kızları hiç mi yok böyle düşün! O kadar evliyaullah var müridleri var onların şanı şerefi için bile vardır! Sen dua et Allaha gerisi boş. Olmadı Allah'ın hurileri var be kardeşim :D Bu dünyada yüzümüz gülmezse öbür dünya var. Takma kafana fazla. Yalnız bol dua edelim Allah'a ki bu fitne devri deccaliyet devri bitsin. Yoksa daha yüzümüz gülmez kızarır da kızarır
 
F Çevrimdışı

furkan89

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
haşa.. bu ne demek???

Ne, ne demek? Allah kulunun affı için elinden geleni yapar demek. İyiliğe 1 e 10 verir en az, kötülüğe 1 e 1 verir. Kulun tövbe etmesi için sağdaki melek bile; dur bekle hemen yazma belki istiğfar eder diye soldaki meleğe diretirken bizi yaratan Rabbimizde bağışlamak için bahane arar! Yanlış anlaşıldım sanırım. Buradaki bahane şu örnek verdiğim iki meleğin hali gibidir. Allah-u Teala ya bir gitte o sana 10 gelsin gibi ve hatta Allah siz hiç günah işlemeseydiniz sizi helak eder ve yerinize günah işleyen bir topluluk yaratırdı (Tövbe için) Neden? Çünkü "..." istediğinizi getirin boş yere.
 
Üst Ana Sayfa Alt