Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Allah Tealanın Fiilleri

Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
بسم الله الرحمن الرحيم
Allah سبحانه و تعالي’ya hamdu senalar olsun. Peygamberlerin sonuncusu olan Nebimiz Muhammed Mustafa صلي الله عليه و سلم’e salatu selam olsun.

Bu risaleyi yazmaya iten hissiyatların başında Allah Teala’nın mahlukatın fiillerinin yaratıcısı olmasına binaen, Her an Allah’ı görürmüşçesine ibadet edebilmenin yani ihsan’ın tahsil edilmesi gelir.

Akabinde şunlarıda söylemek isterim, her anımızda etrafımızda binlerce fiil icra edilmektedir ve bu fiilleri Allah Teala yaratmaktadır. Eğer bunun farkında olabilmeye muvaffak olabilirsek her an Allah Teala’yı hatırlamış olacağız ve Allah Teala’nın hayrı ve şerri yaratan yegana Halık olduğunu idrak etmiş olacağız.

KULLARIN FİİLLERİNİ YARATAN ALLAH’TIR

Allah Teala Saffat Suresinin 96. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurdu;

وَاللّٰهُ خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ
Oysa sizi de yapmakta olduğunuz bütün amellerinizi (ve hareketlerinizi) de Allah yaratmıştır (yaratmaktadır)

İmam Kurtubi رحمه الله bu ayetin tefsirinde demiştir ki;

والأحسن أن تكون «ما» مع الفعل مصدراً، والتقدير واللّه خلقكم وعملكم وهذا مذهب أهل السنة: أن الأفعال خلقٌ للّه عز وجل وٱكتسابٌ للعباد. وفي هذا إبطال مذاهب القَدَرية والجَبْرية
Ayette geçen ما fiile beraber masdar olmasıdır. O zaman mana şu olur. Allah sizi de amelinizi de yaratmıştır. Bu mana ehl-i sünnetin kabul ettiği manadır.

Şüphesiz fiiller Allah’ın yaratması suretiyledir ve kulun bu fiilleri kesbi söz konusudur. İşte burada cebriye ve kaderiyye mezhebinin iptali sadır olmuştur.

Akabinde Rasulullah’ın صلي الله عليه وسلم şu sözünü naklederek konunun ispatını yapmıştır;

إن اللّه خالق كل صانع وصنعته
Allah, her sanatkarın ve icra ettiği sanatının yaratıcısıdır!


 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA’NIN İT’AM/AÇLIKTAN DOYURMASI VE İÇİRMESİ

Allah Teala Kureyş Suresinin 4. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurdu;

اَلَّذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ
O Rab ki, onları açlıktan doyurdu
İmam Mukatil bu ayet’i şöyle açıklamıştır;

قال مقاتل: شق عليهم الذهاب إلى اليمن والشام في الشتاء والصيف لطلب الرزق، فقذف الله تعالى في قلوب الحبشة أن يحملوا الطعام في السفن إلى مكة فحملوه، وجعل أهل مكة يخرجون إليهم بالإبل والخمر، ويشترون طعامهم من جدة على مسيرة ليلتين ،

‘’Kureyş’e rızık talebi için kış ve yaz aylarında Şam ve Yemen taraflarına gitmek meşakkat haline gelince Allah Teala Habeşlilerin kalbine gemilerle Mekke’ye yemek taşınması fikrini ilka etti ve bunu yaptılarda. Akabinde Mekke ehli onların yanına Cidde’de şarap ve deve götürüp karşılığında yemeklerini satın aldılar. Cidde ile Mekke arası da iki gecelik yoldu..’’

İmam Sabuni رحمه الله Safvetü’t-Tefasir adlı eserinde Fahruddin er-Razi رحمه الله’ın şu sözünü tenbih olarak nakletmiştir;

تنبيه: قال الإِمام الفخر: إِعلم أنَّ الإِنعام على قسمين: أحدهما دفع ضر وهو ما ذكره في سورة الفيل، والثاني: جلب النفع وهو ما ذكره في هذه السورة، ولما دفع الله عنهم الضر، وجلب لهم النفع، وهما نعمتان عظيمتان أمرهم بالعبودية وأداء الشكر { فَلْيَعْبُدُواْ رَبَّ هَـٰذَا ٱلْبَيْتِ.. } الآيات


‘’Bil ki; nimet ihsan buyurmak iki kısımdır; Birincisi Fil suresinde zikredildiği üzere zararı def’ etmektir. İkincisi ise Kureyş suresinde bildirildiği gibi menfaati celb etmek üzeredir. Allah onlardan zararı def’ edip, onlar için menfaati celbedince bu iki fiil pek büyük nimetlerdendir, buna binaen Allah Teala Kureyş’e ubudiyyeti ve şükrünü eda etmeyi emretti.’’

Rasulullah صلي الله عليه وسلم uyku uyumak için yatağına girince şu duayı okurdu;

كان إذا أوَى إلى فراشِهِ قال : الحمدُ للهِ الذي أطعَمَنا ، وسقانا ، وكفانا ، وآوانا فكَم مِمَّنْ لا كافِيَ له ، ولامُؤْوِيَ له

‘’Yediren, içiren, bize kafi gelen ve barındıran Allah’a hamdolsun ki nice insanların ne yardımcısı vardır ne de onları barındıracak kimsesi..’’
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA’NIN KORKULARDAN EMİN KILMASI

Yine Allah Teala Kureyş Suresinin 4. ayet-i kerimesinde buyuruyor;

وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ
O Allah ki, kendilerini korkudan emîn kıldı.

Maverdi رحمه الله, korkudan emin kılmaya dair dört görüş serdetmiştir;

İbn Abbas’ın رضي الله عنهما görüşüne göre, Allah Teala sair Arap kabilelerinin Kureyş’e sövüp saldırmasından emin kılmıştır.

A’meş’in görüşüne göre, Allah Teala içinde fillerin bulunduğu Habeş ordusunun yaydığı korkudan emin eylemiştir.

Dahhak ve Süfyan es-Sevri'nin görüşüne göre de, Allah Teala onları cüzzam hastalıgından emin eylemiştir.

Ali bin Ebu Talib رضي الله عنه’ya göre de, Allah Teala, hilafetin sadece kendilerinde olma hususunda onları emin eylemiştir.
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA’NIN BARINDIRMASI VE SAHİP ÇIKMASI

Allah Teala Duha Suresinin 6. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur;

اَلَمْ يَجِدْكَ يَت۪يمًا فَاٰوٰىۖ
O (Rabbin) sen bir yetim iken, (seni) barındırmadı mı?

İbn Kesir رحمه الله tefsirinde bu ayet bağlamında şu açıklamalarda bulunmuştur;

‘’Rasulullah’ın صلي الله عليه وسلم babası vefat ettiğinde kendisi daha ana karnındaydı. Sonra altı yaşındayken annesi Amine vefat etti. Sekiz yaşına kadar da dedesi Abdul’l-Muttalib’in koruması altında yaşadı. Sonra amcası Ebu Talib’in kefaletine geçti. Daima ona yardım ederdi ve onu takdir ederdi. Allah Teala onu kırk yaşındayken peygamber olarak seçmesi akabinde, Ebu Talib her ne kadar putlara tapan birisi olsa da Kureyş’in eziyetlerine karşı Rasulullah’ı صلي الله عليه وسلم korudu.

Bu olanların hepsi Allah’ın kaderi-takdiri ve güzelce işleri çekip çevirmesiyle idi.’’
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA’NIN ZENGİN KILMASI VE BORÇTAN KURTARMASI

Allah Teala Duhan Suresinin 8. Ayet-i Kerimesinde buyurdu ki;

وَوَجَدَكَ عَٓائِلًا فَاَغْنٰىۜ
Seni fakir bulup zengin etmedi mi?

İmam Kurtubi, Rasulullah’ın Hatice annemiz رضي الله عنها sayesinde Allah’ın kendisini صلي الله عليه وسلم zengin kıldığını bildirmiştir.

Mukatil, Allah’ın verdiği rızka kendisini razı kılması suretiyle ayeti tefsir etmiştir. Bununla alakalı sair görüşler için dipnota müracaat ediniz. ( موقع التفير الكبير )

Rasulullah صلي الله عليه وسلم şöyle buyurmuştur;

مَن كانتِ الدُّنيا هَمَّهُ ، فرَّقَ اللَّهُ علَيهِ أمرَهُ ، وجعلَ فَقرَهُ بينَ عينيهِ ، ولم يأتِهِ منَ الدُّنيا إلَّا ما كتبَ لَهُ ، ومن كانتِ الآخرةُ نيَّتَهُ ، جمعَ اللَّهُ لَهُ أمرَهُ ، وجعلَ غِناهُ في قلبِهِ ، وأتتهُ الدُّنيا وَهيَ راغِمةٌ

"Kimin bütün çabası dünya için olursa, Allah onun işini darmadağın eder. Fakirliği iki gözü arasına damgalar. DÜNYADANDA ANCAK KENDİSİNE YAZILAN NASİB OLUR. Kimin niyeti ahiret ise Allah onun işini toparlar, kalbüni zenginlik ile doldurur. Dünya kendisine istemese de gelir.

Bu konu bağlamında şu hadis-i şerifi de nakletmeyi uygun görüyorum;

أنَّ مُكاتبًا جاءه فقال: إني قد عجزتُ عن مُكاتبتي، فأعني. قال: ألا أُعلِّمك كلمات علَّمنيهنَّ رسولُ الله ﷺ، لو كان عليك مثل جبل صيرٍ دَيْنًا أدَّاه الله عنك؟ قال: قل: اللهم اكفني بحلالك عن حرامك، وأغنني بفضلك عمَّن سواك

Bir mükatib Ali’nin رضي الله عنه yanına geldi ve ‘Efendime borcumu ödemekten aciz kaldım bana yardım et!’ dedi. İmam Ali de bunun üzerine;

Rasulullah’ın صلي الله عليه وسلم bana öğrettiği birkaç kelimeyi sana da öğretsem ya bu sayede dağlar kadar borcun olsa da Allah onu senin yerine öder!

Akabinde şu duayı öğretti;

‘’Allah’ım beni haramlardansa helalinle yetindir. Fazlu kereminle beni kendinden başkasına muhtaç etme beni zengin kıl!’’
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALANIN KİŞİYİ ZİNDANDAN ÇIKARMASI VE ÇÖLLERDEN ŞEHRE GETİRMESİ

Yusuf Suresinin 100. Ayet-i kerimesinde Allah Teala buyuruyor ki;

وَقَدْ اَحْسَنَ ب۪ٓي اِذْ اَخْرَجَن۪ي مِنَ السِّجْنِ وَجَٓاءَ بِكُمْ مِنَ الْبَدْوِ مِنْ بَعْدِ اَنْ نَزَغَ الشَّيْطَانُ بَيْن۪ي وَبَيْنَ اِخْوَت۪يۜ
(Rabbim) hakikaten bana ihsan buyurdu. Çünkü beni zindandan çıkardı, şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi, çölden (bana) getirdi.

Fahreddin er-Razi رحمه الله bu ayet bağlamında der ki;

تمسك أصحابنا بهذه الآية على أن فعل العبد خلق الله تعالى، لأن خروج العبد من السجن أضافه إلى نفسه بقوله: { إِذْ أَخْرَجَنِى مِنَ ٱلسّجْنِ } ومجيئهم من البدو وأضافه إلى نفسه سبحانه بقوله: { وَجَاء بِكُمْ مّنَ ٱلْبَدْوِ } وهذا صريح في أن فعل العبد بعينه فعل الله تعالى
Ashabımız bu ayete istinaden kulların fiillerinin Allah Teala’nın yaratması suretiyle hasıl olduğunu kabul etmişlerdir. Çünkü Yusuf عليه السلام zindandan çıkarılışını ve ailesinin çölden getirilişini Allah Teala’ya izafe etmiştir. Açıkça anlaşılıyor ki kulun fiili haddi zatında Allah’ın fiilidir.
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA’NIN KULA İLİM VE HİKMET VERMESİ

Allah Rasulu صلي الله عليه و سلم bir Kudsi hadiste Allah Tealanın şöyle buyurduğunu bizlere nakletmiştir;

إنَّ اللَّهَ - سبحانَهُ - إذا جمعَ النَّاسَ يومَ القيامَةِ في صعيدٍ واحدٍ، قالَ للعُلَماءِ: إنِّي كنتُ أعبدُ بفتواكُم، وقد علمتُ أنَّكم كنتُم تخلِطونَ كما يخلطُ النَّاسَ، وإنِّي لم أضع عِلمي فيكم وأنا أريدُ أن أعذِّبَكم، اذْهَبوا فقد غفرتُ لَكم
Allah سبحانه insanları kıyamet gününde tek bir yüksekliğin üstünde toplayınca alimlere şöyle der; Bana sizin fetvalarınız ile ibadet ediyorlardı.

Bununla beraber bildim ki sizde insanlar gibi hatalara duçar oldunuz. Ben size ilmimi size azab etmek için vermedim. Gidin! Muhakkak ki sizi affettim!

Bir başka Kudsi hadiste ise şu ifadeler mevcuttur;

يقولُ اللهُ تعالى للعُلَماءِ يومَ القيامةِ إذا قعَد على كُرسِيِّه لقَضاءِ عِبادِه : إنِّي لَم أجعلْ عِلمي وحكمَتي فيكُم إلَّا وأنا أريدُ أن أغفرَ لكُم ، على ما كانَ منكُم ، ولا أُبالي
Allah Teala kıyamet gününde kürsüsüne kullarını hesaba çekmek için oturunca şöyle buyurur; Ben ilmimi ve hikmetimi size ancak sizden sadır olan günahlardan dolayı mağfiret eylemek için verdim. Hiçte umursamam!

Bu iki Kudsi hadiste anlıyoruz ki ilim kulun kesbi olsa da hakikatte ilmi veren ikram eden Allah سبحانه dur.

Sahih-i Buhari de geçen bir hadiste Yine Rasulullah صلي الله عليه و سلم buyuruyor ki;

لا حَسَدَ إلَّا في اثْنَتَيْنِ: رَجُلٌ عَلَّمَهُ اللَّهُ القُرْآنَ، فَهو يَتْلُوهُ آناءَ اللَّيْلِ، وآناءَ النَّهارِ،
İki kişiye gıpta edilir. Bunlardan birisine Allah Kur'an öğretmiştir bu kimse de sabah akşam Kur'an tilaveti yapmaktadır.

Başka bi hadiste ise Allah Rasulu صلي الله عليه و سلم buyurdu;

أيما رجلٍ آتاه اللهُ علمًا فكتَمه ، ألجمه اللهُ يومَ القيامةِ بلجامٍ من نارٍ
Allah kime ilim verirde o kimse ilmini gizlerse Allah ona kıyamet günü ateşten gem vurur.

Bu iki merfu' hadiste de anlaşılıyor ki ilim Allahın lütfettiği bir ihsandır.

İLİM NİMETİNE KAVUŞMANIN YOLLARINDAN BİRİSİ; DUA

Rasulullah صلي الله عليه و سلم buyuruyor ki;

سَلوا اللهَ عِلمًا نافعًا وتعَوَّذوا باللهِ مِن علمٍ لا ينفعُ
Allah'tan faydalı ilim isteyin ve fayda vermeyen ilimden Allah'a sığının!

Ebu Derda رضي الله عنه şöyle dua ediyordu;

كان أبو الدرداءِ يقول : اللهمَّ إني أسألُك إيمانًا دائمًا ، وعلمًا نافعًا
Allahım senden daimi bir iman ve faydalı ilim isterim!

Beğavi tefsirinde geçtiği üzere İbn Mesud رضي الله عنه da şöyle dua etti;

أنَّ ابنَ مسعودٍ كان يدعو اللهمَّ زِدْني إيمانًا ويقينًا وفَهْمًا أو قال عِلْمًا
Allah'ım yakinimi imanımı anlayışımı arttır ( ya da ilmimi arttır dedi)

RASULULLAH'IN DUASIYLA MÜFESSİRLERİN PİRİ OLAN FAKİH İBN ABBAS رضي الله عنه

Rasulullah صلي الله عليه و سلم İbn Abbas için şöyle dua buyurmuştur;

اللهمَّ فَقِّهْه في الدِّينِ ، و علِّمْه التأويلَ
Allah'ım onu dinde fakih kıl ve ona te'vili öğret!

ALLAH’IN DİLEDİĞİ KULLARINA HİKMET VERMESİ


Allah Teala Bakara Suresinin 269. Ayet-i Kerimesinde der ki;

يُؤْتِي الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُو۫تِيَ خَيْرًا كَث۪يرًاۜ وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّٓا اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ
Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar.

İbn Abbas رضي الله عنه ayette geçen hikmetten kaydedilen manasını şu olduğunu söyler;
"Kur'an hakkında marifet sahibi olmaktır ki kişi ayetlerin nasihini-mensuhunu, muhkemini-müteşabihini, mukaddemini-muahherini, helalini-haramını ve emsalini bilir."

Katade رحمه الله; "Hikmetten kasıt Kur'an ve Kur'an hakkında fıkıh sahibi olmaktır."

Mücahid رحمه الله; "Hikmetten kasıt nübüvvet değildir, bilakis; Kur'an, İlim ve fıkıhtır."

İmam Sabuni رحمه الله Safvetü't-Tefasir'de demiştir ki;
"Allah amele götüren faydalı ilmi kullarından dilediğine verir."

İmam Kurtubi رحمه الله da bu tefsir çeşitliliğini şöyle değerlendirmiştir;
"Süddi, Rebi' ve Hasen' in sözlerinden gayrı bütün akvalin manası birbirine yakındır, çünkü hikmet, ihkamın masdarıdır. İhkam ise sözü ve fiili tam yerine getirmektir. Zikredilen her kavl hikmet cinsinin bir nev'idir. Allah'ın kitabı, sünnet-i seniyye dahil tafdil edilen herşey hikmet dahilindedir. Hikmetin aslı; Kendisiyle alçaklık ve düşüklükten sakının şeydir. Denildi ki, hikmetten kasıt ilimdir. Zira ilimle düşüklükten sakınılır ve ilimle sefihlik bilinir. Sefihlik ise her bir çirkin fiildir. Keza Kur'an, akıl ve fehm de..."
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALANIN KİŞİYİ EVLENDİRMESİ

Rasulullah صلي الله عليه وسلم Kudsi bir hadiste Allah Tealanın şöyle buyurduğunu bizlere bildirmiştir;

يَلْقَى العبدُ ربَّه يومَ القيامةِ فيقولُ اللهُ جلَّ وعلا : أيْ فُلُ ألَمْ أخلُقْكَ ؟ ألَمْ أجعَلْكَ سميعًا بصيرًا ؟ ألَمْ أُزوِّجْكَ ؟ ألَمْ أُكرِمْكَ ؟ ألَمْ أُسخِّرْ لكَ الخيلَ والإبلَ ؟ ألَمْ أُسوِّدْكَ وأذَرْكَ ترأَسُ وتربَعُ ؟ فيقولُ : بلى أيْ ربِّ فيقولُ : فظنَنْتَ أنَّكَ مُلاقِيَّ ؟ فيقولُ : لا يا ربِّ فيقولُ : اليومَ أنساكَ كما نسِيتَني
Kıyamet gününde kul Allah ile karşılaşır ve Allah celle ve Ala sorar; Ey falanca! Seni yaratmadım mı? Seni işitir ve görür kılmadım mı? Seni evlendirmedim mi? Sana ikram etmedim mi? Atları ve develeri emrine vermedim mi? Seni reis yapıpta herkese üstün olarak yaşamadın mı? Kul da cevap verir; Evet Rabbim bunların hepsini yaptın! Allah Teala da sorar; Sen zannettinmi dönüşünün bana olacağını? Kul; Hayır Ya Rabbi! Allah Teala da diyecek ki; Sen beni unuttuğun gibi bende seni terkedeceğim!

Ebu Hureyre رضي الله عنه Rasulullah’ın صلي الله عليه وسلم minberine çıkıp şöyle demiştir;

سمعت أبا يزيد المديني قال قام أبو هريرة على منبر رسول الله (صلى الله عليه وسلم) مقاما دون مقام رسول الله (صلى الله عليه وسلم) بعتبة ثم قال الحمد لله الذي هدى أبا (٧) هريرة للإسلام الحمد لله الذي علم أبا هريرة القرآن الحمد لله الذي من علي أبي هريرة بمحمد (صلى الله عليه وسلم) الحمد لله الذي أطعمني الخمير وألبسني الحبير الحمد لله الذي زوجنى ابنه غزوان بعد ما كنت أجيرا لها بطعام بطني
Allah’a hamdolsun ki Ebu Hureyre’yi İslam’a hidayet etti. Allah’a hamdolsun ki Ebu Hureyre’ye Kur’an’ı öğretti. Allah’a hamdolsun ki kendisine Muhammed’i صلي الله عليه وسلم lütfeyledi. Allah’a hamdolsun ki hamuru mayalanmış ekmek yedirip süslü yumuşak elbiseler giydirdi. Allah’a hamdolsun ki beni ,ona karnımın ihtiyacı olan yemeği kendisine borçlu olduğum Gazvan’ın kızıyla evlendirdi!
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA’NIN KİŞİYİ BAŞKALARINA ÖNDER-İMAM KILMASI

Rabbimiz Teala Furkan Suresinin 74. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurmaktadır;

وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق۪ينَ اِمَامًا
(Ya Rabbena!) bizi takvâ sahiplerine imam kıl!

Fahruddin er-Razi رحمه الله bu ayet bağlamında tefsirinde şöyle demiştir;

احتج أصحابنا بهذه الآية على أن فعل العبد مخلوق لله تعالى، قالوا لأن الإمامة في الدين لا تكون إلا بالعلم والعمل، فدل على أن العلم والعمل إنما يكون بجعل الله تعالى وخلقه
Ashabımız bu ayete istinaden kulun fiillerinin Allah Teala tarafından yaratıldığını isbat etmişlerdir ve demişlerdir ki; Din konusunda imamet ancak ilim ve amel ile mümkün olur bu da delalet eder ki ilim ve amel ancak Allah’ın yaratmasıyla hasıl olur.

İmam Kurtubi رحمه الله sufi meşayıhından Kuşeyri رحمه الله’ın şu sözünü nakletmiştir;

وكان القشيري أبو القاسم شيخ الصوفية يقول: الإمامة بالدعاء لا بالدعوى، يعني بتوفيق الله وتيسيره ومنته لا بما يدّعيه كل أحد لنفسه
İmamete yani imamlığa iddia ile değil dua ile nail olunur. Yani Allah’ın tevfiki, başarılı kılması, kolaylaştırması ve ikramı sayesindedir. Herkesin kendi nefsi için iddia ettiği gibi imamlık lafu güzaftır.
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALA ÜZÜNTÜYÜ GİDERENDİR


Fatır Suresinin 34. Ayet-i Kerimesinde Rabbimiz Teala buyuruyor ki;

وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ٓي اَذْهَبَ عَنَّا الْحَزَنَۜ اِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٌ شَكُورٌۙ
Derler ki: 'Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.'
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH TEALANIN KOLAYLAŞTIRMASI


Allah Teala Taha Suresinin 26. Ayetinde Musa عليه السلام’ın şu duasını naklediyor;

وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ
“Ve işimi bana kolaylaştır!”

Rasulullah صلي الله عليه وسلم buyurdu ki;

مَن يسَّر على مُعسِرٍ يسَّر اللهُ عليه في الدُّنيا والآخرةِ
Darda kalanın işini kolaylaştıran kimseye Allah dünyada ve ahirette kolaylık verir.

Aişe Annemiz رضي الله عنها şöyle tavsiyede bulunmuştur;

سَلُوا اللَّهَ كُلَّ شَيءٍ حَتَّى الشِّسعَ ، فَإِنَّ اللَّهَ إِن لَمْ يُيَسِّرهُ لَمْ يَتَيَسَّرْ
''Herşeyi Allah’tan isteyin hatta ayakkabı bağını bile! Şüphesiz ki eğer Allah kolay kılmazsa ona bile nail olamazsınız!’’

Yine Aişe Annemizden رضي الله عنها şöyle bir rivayet vardır;

سلوا الله التيسير في كل شيء حتى الشسع في النعل ، فإنه إن لم ييسره الله لم يتيسر
''Herşeyde Allah Teala’dan kolaylık dileyin hatta ayakkabı bağına nail olmak için bile! Eğer Allah kolay kılmazsa ona bile ulaşmak zor gelir’’
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
hadislerin tahriclerini ekleyeceğim inşallah en kısa zamanda, sahih isnadlı haberleri nakletmeye özen gösterdim. :)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt