Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Allah isterse olamaz mı?

AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum ve Rahmetullah, Kardeşler,

Videonun Konusu

Kardesler, bu video sofilerin ehli tarikatin hatta İsa peygambere Allah'ın oğlu diyenlerin hatta puta tapanlarin bile sıklıkla bize delil getirmeye çalıştigi Allah dilerse böyle bişey yapamaz mı yani ölüleri araci kilamaz mi putlarin içine ruhunu birakamaz mi veya oğul edinemez mi haşa Allah'ın buna gücü yetmez mi gibisinden itirazlarina cevap vermeye çalışan bir videodur.
Not: hocanın konuya yaklaşım tarzını beğendigim için faydalı olur diye düşündüm.

 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Aleykum selam ve rahmetullah kardeşim,

Videoyu izleyemedim müsait olunca izlerim inşaAllah ama "Allah isterse olamaz mı?" sorusuna kısa cevap: "Evet isterse olur, Allah'ın herşeye gücü yeter, bir şeye "Ol" demesi kâfidir. Ama sorun şu: İstemiş midir? İstedi ise belgesi/delili nedir?"dir.

Varsa delili, "Allah öyle istedi" diye uyulur. Yoksa delili, bunlar Allah'a atılmış iftiralardır ancak.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Çok uzun değilmiş, dinledim.

Bugüne dek sıkı takipçisi olmasam da, birçok videosunu izlemişimdir ve kendisini çok sakin, çok yumuşak konuşan biri olarak tanıdım hep. Söz konusu şirk olunca onun da dili sivrilmiş, elhamdülillah demek ki tehlikesini o da çok iyi biliyor.
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Çok uzun değilmiş, dinledim.

Bugüne dek sıkı takipçisi olmasam da, birçok videosunu izlemişimdir ve kendisini çok sakin, çok yumuşak konuşan biri olarak tanıdım hep. Söz konusu şirk olunca onun da dili sivrilmiş, elhamdülillah demek ki tehlikesini o da çok iyi biliyor.
Aynen abla keşke şununla münazara yapsalar bütün delillerini tek tek çürütecek kapasitede bir birikime sahip Allahu alem, sofilerin aşırı tekfir hastalariyla bi kac münazaralari var fakat umduğum gibi geçmiyor, Halis Aydemirin Sofilere karşı dili dediğin gibi sivri, tehlikenin oda farkında tarikatlarina dokunmuş ki geçenlerde sofiler tarafından bi kac videosu cimbizlanarak linç kampanyası başlatılmıştı.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Tüm başarıları:

1. Cımbızlama,

2. "Ak" diyen birinden "Kara dedi" çıkarımı yapmak,

3. "Hak" ile başladıkları bir konuşmayı "batılla" bitirebilmek.

Psikolojide şöyle bir şey vardır:

Birisine peşpeşe "evet, söylediğin doğru" dedirtebilirseniz, artık sizin "yanlış konuşan biri olduğunuza dair" şüphesi kalmaz, haliyle gardı düşer. Gardını düşürdükten sonra ne söyleseniz inanırlar tabi.

Tüm sofilerin sohbetlerini iyi inceleyin:

Başlangıçta her zaman "kimsenin reddedemeyeceği bir ayet ve sahih hadis" vardır. Konuşmanın temelini bunlarla kurarlar.

Ardından konuyla doğrudan alakalı olmayan diğer ayet ve sahih hadisler veya zayıf hadisler gelir ki, bunlar ya söylediklerine delil değildir veya zayıf olduğu için delil olma niteliğinde değildir. Bu kısım çok önemlidir, çünkü bunun ardında batılları sıralayacaklar. O kısmın ise hiçbir delili yoktur.

1. kısım temel (konuşmalarının sonuna alacakları batılla hiçbir alakası yoktur, "ayet ve sahih hadisle başladı" dedirtip gard düşürme amaçlıdır)

2. kısım, temeli batıla bağlama kısmı (eğme bükme, cımbızlamazlar burada)

3. kısım net batıl.

1. kısım ile 3. kısım arasındaki bağlantısızlığı ve 2. kısımdaki eğme bükmeyi, cımbızlamayı fark edemeyenler onların tuzağına düşerler.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Seneler önce TV'de (sanırım Semerkand TV idi) Rabıta konusunu işlediler. Bu forum ile yeni Tevhidi öğrenmiştim ve Rabıta için bu forumda neler deniliyor biliyorsunuzdur.

Neyse, burda öğrendiklerimi öğrendikten sonra (rabıtanın ne olduğunu bile ilk burda öğrendim, daha önce adını duyduysam da ne olduğunu bilmiyordum) ilk defa Rabıtayı açıklayacak birileri ile karşılaştım o gün. Benim burda öğrendiğime göre şirk olan bir şeyi, bir hoca (!) ayet ve hadislerle! açıklayacaktı! Nefesimi tuttum, izlemeye başladım ama burda öğrenerek "bu şirktir" dediğim bir şeyi aklayacak diye öyle bir endişe ile izledim ki. En nihayetinde yolun başındayım o zamanlar, öğrendiğim şeylerin doğru mu yanlış mı olduğunu adım adım kontrol edip "ya yanlışsam" korkusu ile sık sık imtihan ediliyordum. Bir sofi konuşunca "şimdi aklayacak ve günahım ortaya çıkacak, Allah'ım sen beni affet yanlışsam" şeklinde diken üstünde kalıyordum.

Yine neyse, konuşmaya başladı; giriş: Allah'a ulaşmaya vesile arayın ayeti. Allah'ım bu ayet var, vallahi doğru. Sonra görüldüğünde Allah'ı hatırlatan insanların hayırlı oluşu hadisi, biliyorum var bu hadis, yine doğru. Nefesimi tuttum, devam ediyorum dinlemeye. Ayet ve hadisi gördüm ya, az sonra tevbe edip görüşümden dönmem gerekecek sandım, o derecede dikkatle ve gergince dinliyorum. Ardından Allah'ın insanları görüp gözetlediği, kulların buna göre yani Allah tarafından izlendikleri bilinciyle hayatlarını düzenlemeleri gerektiğini söyledi. Ya Rabbim, bu da doğru. Derken ne dese beğenirsiniz? İnsan her daim Allah'ın kendisini gözetlediği bilincinde olamaz, bu yüzden kul (Allah'ın yerine!) kendisini Şeyhi görüyormuşçasına hareket etmelidir, bu daha kolaydır. (Sonrası ise komple rabıtanın nasıl yapıldığı vs uydurmaları, rabıtayı öven sözde alimlerin sözleri...)

Buyrun, ayet ve sahih hadislerle, alakasız hadislerle delillendirdiği Rabıta şirki! Baştaki ayet ile, sondaki sunulan şeyin ne alakası var? Ayrıca bir kulun, SADECE Allah için, Allah korkusundan ötürü yaptığı ameli kabul olunur. Şeyh görüyormuşcasına edeplenen kul, günahtan elini çeken kul, sevap işleyen kul, Allah için mi amel etmiştir Şeyh için mi?

İşte bu kadar mantıksızlık, işte bu kadar cımbızlama, işte bu kadar eğme bükme.

Dinimizde bir amelin kabul edilebilirliğinin 3 şartı vardır:

1. Kişi müslüman olacak
2. Sadece Allah için yapılacak
3. İslam'ın emrettiği şekilde yapılacak.

Müslüman olmayanların iyi amelleri kabul edilmez.

Allah için olmayan amel kabul edilmez.

İslam'a (ayete hadise uygun) olmayan amel kabul edilmez.

"Ehl-i Sünnet Vel Cemaat" adını taşımak ne demek? Kur'an ve Sünnete uyan! Uymalarını bekliyoruz; ama cımbızlamadan, çarpıtmadan, eksiltmeden ve artırmadan.
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Seneler önce TV'de (sanırım Semerkand TV idi) Rabıta konusunu işlediler. Bu forum ile yeni Tevhidi öğrenmiştim ve Rabıta için bu forumda neler deniliyor biliyorsunuzdur.

Neyse, burda öğrendiklerimi öğrendikten sonra (rabıtanın ne olduğunu bile ilk burda öğrendim, daha önce adını duyduysam da ne olduğunu bilmiyordum) ilk defa Rabıtayı açıklayacak birileri ile karşılaştım o gün. Benim burda öğrendiğime göre şirk olan bir şeyi, bir hoca (!) ayet ve hadislerle! açıklayacaktı! Nefesimi tuttum, izlemeye başladım ama burda öğrenerek "bu şirktir" dediğim bir şeyi aklayacak diye öyle bir endişe ile izledim ki. En nihayetinde yolun başındayım o zamanlar, öğrendiğim şeylerin doğru mu yanlış mı olduğunu adım adım kontrol edip "ya yanlışsam" korkusu ile sık sık imtihan ediliyordum. Bir sofi konuşunca "şimdi aklayacak ve günahım ortaya çıkacak, Allah'ım sen beni affet yanlışsam" şeklinde diken üstünde kalıyordum.

Yine neyse, konuşmaya başladı; giriş: Allah'a ulaşmaya vesile arayın ayeti. Allah'ım bu ayet var, vallahi doğru. Sonra görüldüğünde Allah'ı hatırlatan insanların hayırlı oluşu hadisi, biliyorum var bu hadis, yine doğru. Nefesimi tuttum, devam ediyorum dinlemeye. Ayet ve hadisi gördüm ya, az sonra tevbe edip görüşümden dönmem gerekecek sandım, o derecede dikkatle ve gergince dinliyorum. Ardından Allah'ın insanları görüp gözetlediği, kulların buna göre yani Allah tarafından izlendikleri bilinciyle hayatlarını düzenlemeleri gerektiğini söyledi. Ya Rabbim, bu da doğru. Derken ne dese beğenirsiniz? İnsan her daim Allah'ın kendisini gözetlediği bilincinde olamaz, bu yüzden kul (Allah'ın yerine!) kendisini Şeyhi görüyormuşçasına hareket etmelidir, bu daha kolaydır. (Sonrası ise komple rabıtanın nasıl yapıldığı vs uydurmaları, rabıtayı öven sözde alimlerin sözleri...)

Buyrun, ayet ve sahih hadislerle, alakasız hadislerle delillendirdiği Rabıta şirki! Baştaki ayet ile, sondaki sunulan şeyin ne alakası var? Ayrıca bir kulun, SADECE Allah için, Allah korkusundan ötürü yaptığı ameli kabul olunur. Şeyh görüyormuşcasına edeplenen kul, günahtan elini çeken kul, sevap işleyen kul, Allah için mi amel etmiştir Şeyh için mi?

İşte bu kadar mantıksızlık, işte bu kadar cımbızlama, işte bu kadar eğme bükme.

Dinimizde bir amelin kabul edilebilirliğinin 3 şartı vardır:

1. Kişi müslüman olacak
2. Sadece Allah için yapılacak
3. İslam'ın emrettiği şekilde yapılacak.

Müslüman olmayanların iyi amelleri kabul edilmez.

Allah için olmayan amel kabul edilmez.

İslam'a (ayete hadise uygun) olmayan amel kabul edilmez.

"Ehl-i Sünnet Vel Cemaat" adını taşımak ne demek? Kur'an ve Sünnete uyan! Uymalarını bekliyoruz; ama cımbızlamadan, çarpıtmadan, eksiltmeden ve artırmadan.
SubhanAllah, yavaş yavaş Allah'a ait olan sıfatları bir insana yüklüyorlar, şimdide ihlasi şıhımıza yap o Allah'a ulaştırır gibisinden bi anlayış üretiyorlar anladığım, bunu yaparkende İslam'ın evrensel tertemiz pak doğrularını araci yapıyorlar aslında bunu sadece bunlar yapmıyor demokratlar parti liderleride bugünlerde konuya girmeden önce islamdan bahseder oldu o da ayri bir mevzu.

Mekkeli müşriklerin peygamberimizle(sav) uzlasma diyaloglari olur ya hani 1 sene senin ilahlarin 1 sene putlar gibisinden,
Anlam veremiyorum sanki müşrikler müslümanlarla önceden bi şekilde uzlaşmışlar tamam Allah ahiret melek peygamber ölüm kıyamet eyvallah iman ederiz hatta sakalda sarikta takin özgürce ibadetlerinizide yapın ama tevbe alirken gavslari seyhleri görecek dua ederken yine onlari araya sıvıştıracak ibadetlerinizde amellerinizde onlarin kitaplarına görüşlerine bağlı kalicak sorgulamayacaksiniz yani bi şekilde gavslara seyhlere bağlı yaşayacaksiniz der gibi ortada somut bi böyle antlasma yok belki ama herkesçe bilinmiş kabul edilmiş gibi yaşanıyor, basite alinacak birşeyde değil, hak ile batil karışıyor, müşriklerde hak ile batılı karıştırıp Peygamberimize (sav) birçok tekliflerle gelmişlerdi.

Sunuda söyleyeyim ben bazi konularda amel boyutunda kendilerinin belkide yanına bile yaklasamam diskolara barlara içki satan dukkanlara gidip tebliğ yapıyorlar belki Kur'anı her ay hatmediyorlar gerçi bunu yapanlar şirk amellerini işliyor mu bilemem,
Fakat bu güzel amelleri yapip yapip en sonunda Allah'ın yaninda başka birinin ismini ne yaptığını bilerek kasten anicaksan Allah korusun bütün amellerin boşa gider, peygamber dahi olsan kurtulamazsin buyuruyor Allahu Teâlâ, Rabbim bizleri kötü sondan korusun, bir yönden kendilerine gıpta ediyorum bir yönden çok üzülüyorum Rabbim Hidayet etsin.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
SubhanAllah, yavaş yavaş Allah'a ait olan sıfatları bir insana yüklüyorlar, şimdide ihlasi şıhımıza yap o Allah'a ulaştırır gibisinden bi anlayış üretiyorlar anladığım, bunu yaparkende İslam'ın evrensel tertemiz pak doğrularını araci yapıyorlar aslında bunu sadece bunlar yapmıyor demokratlar parti liderleride bugünlerde konuya girmeden önce islamdan bahseder oldu o da ayri bir mevzu.

Mekkeli müşriklerin peygamberimizle(sav) uzlasma diyaloglari olur ya hani 1 sene senin ilahlarin 1 sene putlar gibisinden,
Anlam veremiyorum sanki müşrikler müslümanlarla önceden bi şekilde uzlaşmışlar tamam Allah ahiret melek peygamber ölüm kıyamet eyvallah iman ederiz hatta sakalda sarikta takin özgürce ibadetlerinizide yapın ama tevbe alirken gavslari seyhleri görecek dua ederken yine onlari araya sıvıştıracak ibadetlerinizde amellerinizde onlarin kitaplarına görüşlerine bağlı kalicak sorgulamayacaksiniz yani bi şekilde gavslara seyhlere bağlı yaşayacaksiniz der gibi ortada somut bi böyle antlasma yok belki ama herkesçe bilinmiş kabul edilmiş gibi yaşanıyor, basite alinacak birşeyde değil, hak ile batil karışıyor, müşriklerde hak ile batılı karıştırıp Peygamberimize (sav) birçok tekliflerle gelmişlerdi.

Sunuda söyleyeyim ben bazi konularda amel boyutunda kendilerinin belkide yanına bile yaklasamam diskolara barlara içki satan dukkanlara gidip tebliğ yapıyorlar belki Kur'anı her ay hatmediyorlar gerçi bunu yapanlar şirk amellerini işliyor mu bilemem,
Fakat bu güzel amelleri yapip yapip en sonunda Allah'ın yaninda başka birinin ismini ne yaptığını bilerek kasten anicaksan Allah korusun bütün amellerin boşa gider, peygamber dahi olsan kurtulamazsin buyuruyor Allahu Teâlâ, Rabbim bizleri kötü sondan korusun, bir yönden kendilerine gıpta ediyorum bir yönden çok üzülüyorum Rabbim Hidayet etsin.
Amin ahi. Onların namaz, oruç, giyim kuşamdaki samimiyetleri vs zaten insanları etkileyen. Dışları ile insanları etkilemeseler, insanlar onları nasıl hak yolda sansın?

Ayrıca, bu tür batıl tarikatlerde, mevlevilerde ve hatta budistlerde vs, muhteşem ötesi bir manevi atmosfer vardır. Bunların içine giren HUŞU ile dolar, o huşu ile gözleri boyanır, o huşu ile işte doğru yolu buldum derler. Namaz kılmayan namaza başlar, içki içen içkiyi bırakır; işte böylelikle "Elhamdülillah Allah'ın yoluna girdim, ne güzelmiş" diye övünçle yaşar, övünçle davet ederler.

Ancak o kalplerindeki, bizim bile hayran olduğumuz HUŞU'nun sebebini bilmezler. Onun sebebi: Şeytanın sırtlarını sıvazlaması, namazlarında rahat etsinler diye bırakması, kalplerine bu şekilde rahat olma fırsatı vermesidir. Çünkü en büyük günah olan şirkin içine düştüler, şeytanın onların namazını bulandırmakla derdi kalır mı? Onların içeceği içkiyle derdi kalır mı? Kabul edilmeyecek ameller ile oyalanmalarından şeytana ne? Elbetteki şirke bulaşmaları ile, yol onlara güzel ve hak görünsün diye onların yakasını bırakır. Huşu, şeytanın uğraşmayı bırakması ile ortaya çıkar; veya hak yolda olup, olması gereken çizgiyi yakalayanlarda olur. Şirk işleyene hak yolu buldu diyemeyeceğimize göre, mevzu şeytanın namaz gibi ibadetlerde lezzet alabilmeleri için onları rahat bırakmasındandır.

Haricilerle ilgili olduğu söylenen bir hadis vardı, "namazlarınızı onların namazı yanında az bulursunuz" diye "fakat okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar" (ezberden yanlış yazmış olabilirim, google'dan bakılabilir) Bunların hali bana bu hadisi hatırlatıyor işte. Yaşayışlarına baktıkça kendimizi küçük görüyoruz. Ama dinin sınırlarına baktığımızda durum tam tersi.

O sebeple, dinin sınırlarını "ayet ve sahih hadislerin çizdiği ile" sınırlı tutan ehl-i sünnet (gerçek ehl-i sünnet... bunlar gibi "biz ehl-i sünnetiz" diye kuru iddiada bulunanlar değil) , bunlar ve benzerleri kadar HUŞU ile yaşayış süremese de üzerinde durdukları yolun doğruluğunu bilgi ile bildiği sürece üzülmesin. Gaflet insan içindir, tembellik insan içindir, günahlara düşmek insan içindir. Böyle şeylerin hiçbiri, üzerinde bulunulan yolun batıllığına işaret etmez. Tam tersi de, yolun doğruluğuna işaret etmez. Yolun doğrusu ayet ve sahih hadislerle işaret edilendir; kim bu ikisine uyuyorsa Allah'tan kurtuluşu bekleyebilir.

Rabbim cümleten yardımcımız olsun, bizleri İslam üzere yaşatıp, İslam üzere canlarımızı alsın. Amin...
 
Üst Ana Sayfa Alt