Arama sonuçlarınız

yoldaki işaretler'de belirtildiği şekilde...

dünyanın en çok satılan kitabı: incil. daha sonra ise komünist mao'nun kitapları geliyor. kur'an-ı kerim ise 6. sırada... biraz izzet ve şerefi olan müslüman Allah'ın kitabını insanlara nasıl okutabilirim/ulaştırabilirim diye kafa yorar. şimdi yine başlayacaklar: "efendim, bu da kuran'ın...

:) not: diyalogcularla benim söylediklerim arasında dağlar kadar fark var. ben o sapıklardan(diyalogculardan) beriyim! cenab-ı Allah bu ümmeti ılımlı islam münafıklığından korusun.(amin) esselamu aleykum...

ne alaka? benim söylediklerimle senin yazdıllarının ne alakası var? islam, ehli kitapla diğer kafirler arasına fark koymuştur. ehli kitabı sürerek şeriatı ikame ederiz, anlayışı islami değil duygusaldır. (meğer ki savaş halinde olunmasın) son söz: kininiz sizi adaletsizliğe sevketmesin!

süryaniler de diğer tüm ötekiler gibi bu ülkede kemalist rejim tarafından zorbalığa maruz kalmışlardır. ne fethullahçıyım ne de onların diyalog zırvalarına itibar ederim ve fakat gayrimüslimlerin islam toprlaklarında nasıl haklarının korunarak yaşadıklarını bêzahmet islam tarihinde örnekleriyle...

Saîd İbnu'I-Hâris anlatıyor: "İbnu Ömer radıyallahu anhümâ'yı şöyle söyler işittim: "Siz nezretmekten(adaktan) yasaklanmadınız mı? Resülullah aleyhissalâtu vesselâm demişti ki: "Nezir; olacak bir şeyi ne öne alır ne de geriye bıraktırır. Ancak onunla cimriden mal çıkarılmış olur." Buhârî...

madem anlatılmak istenen bu değil, neden başka sözlerle anlatamamış da küfre kapı araladığı açık olan bu sözleri tercih etmiş? azun, vezin, mecaz diyorsun... ne yani bunlar tevhidden daha mı önemli; bir kafiye için Allah'ın dinini mi zedelemiş? bu tamamen zorlama bir te'vil. ayrıca yunus emre...

ben de onu diyorum işte(yani polonyalılara): ne işiniz var afganistan'da? natonun kuyruğuna takıılıp b.. yoluna telef oluyorsunuz..

polonya nere, afganistan nere? ne işiniz var orada, diye soralar adama...

daha önceki bir çok sinema filminde de dini ve dinî hüviyeti olan kişileri itibarsızlaştırmak için senaryolar yazıldığını biliyoruz. fakat diyanet de dönüp kendisine bir bakmalı ve çekidüzen vermeli.(verebilirse!) birçok diyanet görevlisi gerçekten de dalga geçilecek durumda. konuyla alakalı...

Allah'ın şeriatı öyle basit birşey mi ki akıbeti kıytırık referandumlara bırakılsın?

fatih altaylı'nın programına konuk olduğunda da kendisine has yaptırdığı özel havuzu ve bilmem kaç bin dolarlık saati gündem olmuştu.

Yüzümü islam’a döndüğüm ilk zamanlarda atalarımdan gördüğüm gibi değil de Allah’ın emrettiği biçimde dinimi yaşamak için büyük bir araştırma çabası içine girmiştim. Kur’an ı kerimi ve hadisleri okuyordum fakat yine de insan kendisine rehberlik edecek, yol gösterecek bir alim arıyor. Ben de henüz...

Yüzümü islam’a döndüğüm ilk zamanlarda atalarımdan gördüğüm gibi değil de Allah’ın emrettiği biçimde dinimi yaşamak için büyük bir araştırma çabası içine girmiştim. Kur’an ı kerimi ve hadisleri okuyordum fakat yine de insan kendisine rehberlik edecek, yol gösterecek bir alim arıyor. Ben de henüz...

Allah razı olsun akhi... tartışamanın bu nokta üzerinden yürümesi gerçekten çok tehlikeli... helak olma nedenidir, Allah muhafaza.

Allah razı olsun akhi... tartışamanın bu nokta üzerinden yürümesi gerçekten çok tehlikeli... helak olma nedenidir, Allah muhafaza.

mustafa islamoğlu sapıktır; doğru. ama cübbeli daha büyük bir sapıktır. bazılarının zoruna gidebilir ama bu, böyle. m. islamoğlu en azından dualarında Allah'tan(cc) başkasından yardım istemez!

mustafa islamoğlu sapıktır; doğru. ama cübbeli daha büyük bir sapıktır. bazılarının zoruna gidebilir ama bu, böyle. m. islamoğlu en azından dualarında Allah'tan(cc) başkasından yardım istemez!

ben sadece üslûb noktasında bir eleştiriyi dile getirdim. yoksa diğer konularda hemfikiriz. Allah'a ve resulu(asvs)ne iftira eden birisinden herşey beklenir ama bunları konuşmak için henüz çok erken.

habibullah kardeş, cübbelinin itikadını biliyoruz; birçok şeye tamah edebileceğini de. hatta cübbeli ergenekonla işbirliği yapmış, deseler yine şaşırmam. ama bu başlık ve dedi-kodular onlara ters gelmese de bizlere yakışmaz. onlarla münakaşamız ilmi noktada olmalıdır, diye düşünüyorum. kendi...